SERVETİFÜNUN EDEBİYATI www.edebiyatfatihi.net SERVETİFÜNUN EDEBİYATI ŞİİR-MENSUR ŞİİR GENEL ÖZELLİKLERİ
GENEL ÖZELLİKLERİ Türk edebiyatını kesin olarak modernleştiren Servetifünun büyük bir hızla sonuç aldığı ilk edebi tür şiirdir. Topluluğun genelinin şair olması ve Tevfik Fikret’in güçlü bir şair olması şiir konusunda hızlı bir netice almayı sağlamıştır. Servetifünuncular ilk zamanlarında divan edebiyatının nazım şekillerini kullandılar. Ancak toplu olarak hareket etmeye başladıkları zaman, bu şekilleri derhal terk etmişlerdir. Kullandıkları nazım şekillerini üç grupta toplayabiliriz: · Fransız şiirinden aynen alınanlar. (sone gibi) · Divan edebiyatından alınıp değiştirilenler. (Serbest müstezat) · Ne divan şiirinde ne de Fransız şiirinde bulunmayıp kendi kendilerine icat ettikleri ve nazımda geniş bir kafiye kolaylığı sağlayanlar. Böylece Türk şiiri yepyeni bir görüş kazanmış oldu.
Şiirin konusu sınırsızlaşmıştır Şiirin konusu sınırsızlaşmıştır. Her şeyin şiire konu olabileceği kabul edildi. Ama sosyal ve siyasi konulardan uzak durmuşlardır. Şiirlerde aşk, tabiat ve aile hayatı başlıca temalardır. 19. YY. Fransız şiirinin romantizminden sembolizmine kadar her merhalesini tanımışlardır. Böylece yeni bir duyuş, yeni bir zevk estetik getirmişlerdir. Beğendikleri birçok hayali de getirdiler. Bu anlayış da şiirde Arapça ve Farsça kelimelerin sayısını haddinden fazla çoğaltmıştır. Arapça ve Farsça kelimelerin artması ve «sanatkârane üslup» gayesi ile yapılan çabalar Serveti Fünun şiirini ancak sınırlı bir aydın topluluğunun anlayabileceği duruma getirdi Teknik bakımdan başarıyı yakalamışlardır.
Kafiyede ses benzeyişlerine fazla titizlik göstermedikleri için söyleyişte kolaylık sağlamışlardır. Fakat aruza bağlı kalmışlardır. Bu da teknik bir güçlüğü devam ettirmiştir. Aruzda başarılı olmuşlardır. Klasik aruz anlayışını değiştirmişlerdir. Servetifünun şiirinde resim sanatından etkilenilmiştir. Sanat sanat içindir anlayışına uygun bireysel şiirler yazılmıştır. Sadece Tevfik Fikret bireysel şiirler yazdığı ilk döneminden sonra toplumcu şiirler yazmıştır. Şiirlerde aşk ve doğa gibi bireysel konular işlenmiş, sıfatlara ve doğa tasvirlerine bolca yer verilmiştir. Tanzimat sanatçılarından olan R. M. Ekrem’in “Güzel olan her şey şiirin konusu olabilir.” anlayışıyla hareket edilmiştir. Kulak için kafiye anlayışı benimsenmiştir. Aruz Türkçeye uydurulmaya çalışılmıştır.
Arapça ve Farsçadan, daha önce kullanılmamış sözcükleri kullanmayı bir hüner olarak görmüşlerdir. Divan edebiyatı ve Tanzimat edebiyatından farklı yeni imgeler (beyaz titreyiş, anılarımın gecesi vb.) kullanmışlardır. Süslü, sanatlı bir dil vardır. Anlam bir mısrada değil diğer mısrada tamamlanmış, şiirin bütünlüğüne önem verilmiştir. (anjambman) Şiirde sembolizm ve parnasizmin etkisi vardır. Nazım nesre yaklaştırılmıştır, manzum hikâyeler yazılmıştır. Bu dönemde, mensur şiir örnekleri verilmeye başlanmıştır.
SERVETİFÜNUN ŞİİRİYLE TANZİMAT ŞİİRİNİN FARKLARI Servetifünun şiirinde yapı bakımından eski kalıplar yıkılmış, söylenmek istenene göre yeni ve eski unsurların bir arada kullanıldığı bir yapı oluşturulmuştur. Tanzimat Döneminde ise yapı bakımından eski nazım şekilleri sürdürülmüştür. www.edebiyatfatihi.net Tanzimat Döneminde toplumsal ve siyasi konular işlenirken Servetifünun Döneminde bireysel konular işlenmiştir. Tanzimat Edebiyatında şiirin konusu güzel olan her şeydir, Servetifünun'da güzel kelimesi kaldırılmış ve şiirin konusu sınırsız bir şekilde genişletilmiştir.
Tanzimat Döneminde eskiye göre sade bir dil kullanılırken Servetifünun Döneminde "sanat için sanat anlayışı" benimsendiği için ağır bir dil kullanılmıştır. Tanzimatçılar şiirde romantizme önem verirken, Servetifünuncular parnasizm ve sembolizme önem vermişlerdir. Servetifünun şiiri Tanzimat‘a göre halktan uzaklaşmıştır. Çünkü, Servetifünun, aydın kesime hitap eder.