İNTRAVENÖZ TEDAVİ
İntravenöz tedavi damar içi ilaç yada sıvı uygulama yöntemidir. İlaç uygulama yolları arasında riski en büyük yöntemdir.Çünkü ilaç kan dolaşımı içine verilir ve hızla tüm vücuda yayılır.
IV Enjeksiyon İçin Kullanılan Alanlar Uygun ven seçimi önemlidir. Ven seçilirken uygulanacak tedavinin uygulama süresi, hastanın damar durumu ve hastanın ekstremiteyi kullanabilme durumu dikkate alınmalıdır.
El ve ayak üzerindeki venler bir iki saat yada birkaç gün kısa sürecek IV tedaviler için seçilen venlerdir. Hastanın rahat etmesi açısından en az kullandığı bölgeler tercih edilmelidir Ön kol, el, ayak ve özellikle çocuklarda alın ve saçlı derinin olduğu alanlardaki venlerdir. Bacaktaki venler flebit ve emboli olasılığından dolayı mümkün olduğunca tercih edilmelidir.
Kullanılan venler Koldaki venler: Bazilik ve sefalik ven Antekübital Fossadaki venler: Median, sefalik ve bazalik venler Radyal bölgedeki venler: Radyal ven El üzerindeki venler: Dorsal metakarpal venler Ayak ve Bacak Venler: Popliteal, tibial venler,dorsalis pedis venler Uyluktaki venler: Femoral ve safenöz venler Çocukta baş venleri
Neden IV Sıvı Tedavisi Uygulanır Emilim problemi varlığında Preoperatif ve postoperatif dönemde meydana gelen beslenme ve sıvı elektrolit yetersizliklerini ortadan kaldırmak için. Ciddi kanama ya da yanıklarda Şiddetli diyare yada kusma Kemoterapi tedavilerinde
İlaçların İntravenöz Yolla Verilme Yöntemleri İlacı enjektöre çekerek bir defaya mahsus doğrudan damara verme Verilmekte olan bir serum setinden puşe yada bolus yöntemi ile verme İlaçları 500-1000 ml’lik serum içine koyarak verme İlaçları 50-100 ml’lik sıvı içine koyarak verme
IV Tedavinin Yan Etkileri 1.Lokal Yan Etkiler Ağrı, enfeksiyon, doku hasarı (ödem, ekimoz, hematom) komşu artere veya sinire zarar verme, tromboflebit meydana gelebilir. İlaç yanlışlıkla artere verilirse uygulama elin, parmakların, kolun gangreni ile sonlanabilir.
2.Sistemik yan etkiler: Bayılma, hava embolisi, enfeksiyon, dolaşım yüklenmesi (boyun venlerinde dolgunluk, kan basıncının artması), anafilaktik şok meydana gelebilir. 3.Çevresel yan etkiler: Solüsyonun donması, aşırı ısınması ile sistemik hipotermi meydana gelebilir.
Kan alma Kan alma işlemi laboratuar tetkikleri için gerekli kanın alınması amacıyla uygulanır. Doktor tarafından verilen isteme göre hastadan enjektör ya da kapalı vakum sistemiyle kan alınır. Vakum sistemi kullanılarak birden fazla tüpe gereken miktarda kan alınabilmektedir. Kan doğrudan tüpe alındığı için transfer gerektirmez ve iğnenin ele batma riski azaltılmış olur.
Damar yaralanmalarını önlemek/ en aza indirmek için daima hastanın damar yapısına uygun büyüklükte iğne ucu seçilmelidir. Ven ince ya da küçük ise vakumlu sistem damara daha çok zarar verebilir. El ve ayak üzerindeki venlerden daha çok enjektör veya kelebek iğne ile kan alınması önerilmektedir
İşlem basamakları 1.Kullanılacak malzemeleri bir tepsi içinde hazırlayınız ve işleme başlamadan önce kontrol ediniz 2.Kolundan venöz kan alınacak kişiyi sandalyeye oturtunuz ve işlem hakkında kendisini bilgilendiriniz 3.Kan alınacak tüplere kanı alınacak kişinin adını yazınız 4.Kolundan venöz kan alınacak kişinin, kollarının antekubital bölgesi, kolun 1/3 alt kısmı ve önkolu açık kalacak şekilde giysilerini çıkarmasını sağlayınız
Her iki antekubital bölgeyi inceleyerek venlerin en belirgin olduğu üst ekstremiteyi saptayınız ve bu kolu kan alınacak kol olarak seçiniz Venöz kan alınacak kolu, gövde ile 30 derecelik açı yapacak şekilde, ön kolun gergin (ekstansiyonda) ve dışa rotasyonda tutulması ile birlikte alttan bir destek (sandalye kenarı veya masa) ile destekleyiniz Her iki ele eldiven giyiniz Steril iğnenin vidalı tarafındaki şeffaf koruyucu kılıfı çıkarınız ve iğnenin vida kısmını tüp tutucuya vidalayarak takınız
9 Turnikeyi seçilen damarın 5-12cm üst kısmından, kolayca açılabilecek şekilde ve venöz dönüşü engelleyecek fakat arteriyel kan akımını engellemeyecek sıkılıkta lastik turnikeyi bağlayınız:
Kolundan venöz kan alınacak kişiye, kan alınacak taraftaki elini 5-6 kez yumruk yapıp açmasını söyleyiniz ve bunu yapmasını sağlayınız Damarı parmak uçların ile palpe et, doku içindeki posizyonu hisset Bölgenin temizliğini batikon yada alkol ile arter kan dolaşımı yönünü izleyerek (yukarıdan aşağıya)tek bir hareketle yap. Alanın kuruması için 5 saniye bekle
13.İğne kılıfını çıkar.İğnenin keskin yüzünü yukarı doğru tutarak, aktif el enjektörün üstünde kalacak biçimde baş ve diğer parmaklar ile enjektörü tut. 14. Damara girilecek noktanın altından pasif el ile aşağı doğru bastırarak yada kolu alttan kavrayarak deriyi gerdir. 15. İğneyi damara girmek istenilen bölgenin yaklaşık bir santim altından deriye 30-45 derecelik açı oluşturacak biçimde tut. İğne deriye girer girmez açıyı 15 dereceye kadar küçülterek ven içine yavaşça ilerle.
16. İğne damara girdiğinde ve ajutaja kan dolduğu zaman ven içine doğru iğneyi yavaşça ilerlet. İğnenin yaklaşık 1/3’ü ven içinde ilerlet.
İğneyi, tüp tutucu sistemin yönünü değiştirmeden damardan çıkarınız ve damara giriş yeri üzerine kuru bir pamuk kapatınız Kanı alınan kişiye, pamuk üzerine 2-3 dakika parmağını bastırmasını söyleyiniz ve bunu sağlayınız
IV kateterler: Hastanın damar yapısına ve uygulama yapılacak venin genişliğine uygun numarada kanül seçilmelidir.
IV kateter (kanül- branül) yerleştirme: Kelebek iğne ya da kısmen plastik kateterin ven içine yerleştirilmesidir. Uzun süreli IV sıvı alan ya da ilaç tedavisi olan hastalarda kullanılmaktadır. Tekrarlanan girişimlerin kolay uygulanabilmesi için vasküler sistem içine kanül ya da kateter yerleştirilir.
IV kateter, enfeksiyon, inflamasyon ve tromboz belirtileri olmayan bölgeye uygulanmalıdır. Hareketi engellememesi için eklem bölgeleri tercih edilmemelidir. Subklaviyen ven, femoral ven ya da internal juguler ven gibi santral ven içine büyük kateter yerleştirme işlemleri ise hekim tarafından uygulanır. Kateter bakımı ise hemşire tarafından aseptik tekniğe uygun olarak yapılmalıdır
IV Kateter Yerleştirme İşlemi Bazı Hastalarda Zordur Çok sayıda IV kateter uygulanmış hastalarda venler skar dokusu ile örtülmüşse Bebeklerde , çok yaşlı hastalarda ven duvarları çok narin olduğu için Şişman hastalarda yüzeyel venleri tespit etmek zor olduğu için Çok zayıf hastalarda venler çok ince olduğu ve kolayca yırtılabildiği için Ciddi dehidratasyon ya da ekstrasellüler sıvıda azalma olan hastalarda ven dolgunluğu azaldığı için Şok geçiren hastalarda venlerde kollaps geliştiği için uygulama zordur.
IV enjeksiyon yöntemi Enjektör içindeki ilacın iğne aracılığıyla doğrudan damara verilmesi işlemidir. Bu yöntem çoğunlukla tek doz istem yapılan ilaçlar için uygulanır. Genellikle hastanın başka bir IV tedavisi yoktur.
Hastanın damar yolunda devam eden bir sıvı akışı varken, puşe yöntemiyle ikinci bir sıvı içinde ilaç uygulanabilir. İkinci sıvı az miktarda ve uygulanacak ilacı dilüe etmek amacıyla kullanılıyorsa birinci sıvıdan yükseğe asılmalıdır. Birinci sıvının klempi kapatılmalı ya da iki sıvının birlikte verilmesi önerilmiyorsa birinci sıvı seti tamamen damar yolundan ayrılmalı, damar yolu steril solüsyonla yıkanmalı ve ikinci sıvı uygulanmalıdır.
Puşe Ya Da Bolus Yöntemi İlaçların önceden damara yerleştirilmiş olan anjiocat (IV kanül, branül) aracılığıyla devam eden bir serumun seti yolundan doğrudan damar içine verilmesi işlemidir.
İlaçlar doğrudan damara uygulanabildiği gibi solüsyon içine eklenerek infüzyon biçiminde de uygulanabilir. İnfüzyon şeklinde ilaç gönderilirken belirli sürede belirli bir hızda ilaç verilir. Bu sürede hasta istenen ya da istenmeyen etkiler açısından en az saat başı kontrol edilmelidir.
Çocuklarda ve yaşlılarda “volüm kontrollü setler” kullanılabilir Çocuklarda ve yaşlılarda “volüm kontrollü setler” kullanılabilir. Ayrıca az miktardaki ilaçlar mini enjektör pompaları ile mekanik basınç uygulanarak verilebilir.
İnfüzyonda görülen başlıca komplikasyonlar: IV ilaç tedavilerinde etki hızlı ortaya çıkar. Ancak IV tedaviler pek çok komplikasyona neden olur. Bu komplikasyonlar tedavi edilebildiği gibi yaşamı tehdit edebilir. Bu nedenle infüzyona bağlı komplikasyonlar, alınması gereken önlemler, tedavi edici girişimler bilinmeli ve gerektiğinde uygulanmalıdır.
İnfiltrasyon: İğnenin damar dışına çıkarak sıvının deri altında birikmesidir. Ekstravazasyon: Vezikant madde (kemoterapik ajan) içeren ilaçların uygulama sırasında doku içine yayılması sonucu oluşan hücre harabiyetidir. Bölgede şişlik, solukluk olur, infüzyon hızı yavaşlar, doku nekrozu ve ağrı gelişir. Bu durumda IV tedaviye son verilir, infüzyon durdurulur. Enjektörle ilaç geri çekilmeye çalışılır. Prospektüs okunarak ekstravazasyonda yapılması gereken uygulamalar kontrol edilir. Hekime haber verilir ve ekstremite elevasyona alınır.
Dolaşım yüklenmesi: Hızlı ya da fazla miktarda sıvı verildiği durumlarda gelişir. Taşikardi, hipertansiyon, boyun venlerinde dolgunluk görülür. Bu durumda IV solüsyon hızı yavaşlatılır. Yaşam bulguları ölçülerek hekime haber verilir.
Hematom: İğnenin ven duvarına zarar vermesi ile oluşur. Kanın damar dışına sızmasıdır. Geniş hematomlarda ani şuur kaybı ve şok görülebilir. Hematom gelişirse IV kateter giriş yerinde doku renginde değişim olur. Bu durumda IV tedavi durdurulur. IV kanül çıkarılır. Yaklaşık 5 dakika basınç uygulanır.
Flebit: Verilen ilaç ve katkı maddelerinin kimyasal irritasyonu sonucu venlerin inflamasyonudur. Ven boyunca ağrı, kızarıklık, yanma, sıcaklık, sertlik ve şişme belirtileri ile karakterizedir. IV sıvı akış hızı azalmış ya da durmuştur. Bu durumda IV tedavi durdurulur, kanül çıkarılır, bölgeye lokal soğuk kompres uygulanır, sonra ılık kompres uygulanır.
Pirojenik reaksiyon: Semptomlar genellikle IV infüzyon başladıktan sonra 30 dakika içinde görülür. IV sıvı ya da serum seti içinde ve iğne üzerinde pirojenlerin (genellikle fungus) varlığında ortaya çıkar. Ateşin ani yükselmesi, titreme, sırt ağrısı, baş ağrısı, bulantı, kusma, halsizlik gibi reaksiyonlar meydana gelebilir. Bu durumda IV tedavi durdurulur. Antialerjik ilaçlar uygulanır. IV sıvı ve seti değiştirilir.
İnfeksiyon: Patojen mikroorganizmaların meydana getirdiği lokal ya da sistemik enfeksiyonlardır. Bölgede kızarıklık, ağrı, ödem ve eritem gelişir. Bu durumda IV tedavi durdurulur. Akıntı varsa kültür alınır. Batikonla pansuman yapılır. Bölge gözlenir. Hasta sistemik enfeksiyon bulguları açısından takip edilir.
Hava embolisi: Havanın dolaşıma katılarak damarı tıkamasıdır. Hastada ani şuur kaybı, şok, aniden başlayan göğüs ağrısı, dispne, taşikardi, solgunluk, siyanoz, öksürük, hipotansiyon, senkop, şok gelişebilir, emboli tablosu ölümle sonuçlanabilir. Bu durumda hekime haber verilir, damar yolu açık tutulur, oksijen verilir, hastanın yanında kalınır ve acilen hekimin istem ettiği ilaçlar uygulanır.
Pulmoner ödem: Dolaşıma aşırı sıvı yüklenmesi sonucu solunum derinliğinin azalması, sayısının artması, nabızda artma, tansiyonda yükselme, öksürük ve siyanoz ile karakterize bir tablodur.