TÜRK – İSLAM BİLGİNLERİ
Bugün ne keşfettin?
KAZANIMLAR Türk İslam Bilginlerinin bilim dünyasına katkılarını değerlendirir
ÜNİTE ÖZETİ İslam Dünyasında gelişen bilim dalları ve bu bilim dallarında uygarlığa katkıda bulunmuş Türk-İslam bilginleri hakkında bilgi verilecek.
ÜNİTE SORULARI Bilim dallarını tanımlayınız? 7–13. yüzyıllar arasında yaşamış Türk-İslam bilginleri kimlerdir?
Türk İslam bilim adamlarından bildiklerinizin isimlerini sayar mısınız Türk İslam bilim adamlarından bildiklerinizin isimlerini sayar mısınız? Bunlar bilime hangi katkıyı sağlamış?
Bilim insanı olmanın koşulları nelermiş? Bilim, evrenin ya da olayların bir bölümünü konu olarak seçen, deneysel yöntemlere ve gerçekliğe dayanarak yasalar çıkarmaya çalışan düzenli bilgiye bilim denir. Bilim insanı herhangi bir sorun karşısında çözüm bulmak için harekete geçen kişidir. Kendimize neden, nasıl ve ne zaman sorularını sormaya başladığımız zaman bilim insanı olma yolunda önemli bir adım atmış oluruz Bilim adamı, bize evreni anlamamız için yol gösteren kılavuzlardır Bilim insanı olmanın koşulları nelermiş?
sosyoloji – psikoloji - mantık fıkıh gök bilimi – doğa bilimi İSLAM DÜNYASINDA GELİŞEN BİLİM DALLARI astronomi – fizik matematik – geometri tıp sosyoloji – psikoloji - mantık fıkıh gök bilimi – doğa bilimi dil bilimİ coğrafya
BAZI TÜRK-İSLAM DÜŞÜNÜRLERİ FARABİ ALİ KUŞÇU İBNİ-SİNA HAREZMİ BİRUNİ
FARABİ FARABİ, 870 yılında Türkistan'da Siderya (Seyhun) nehri ile Aris'in birleştiği yerde kurulmuş eski bir yerleşim merkezi olan Farab'da (Otrar'da) doğdu. Babası, Mehmed adında bir kale komutanı idi. Hayatı hakkında sağlam ve ayrıntılı bilgi pek yoktur. Zaten filozof, bilgin ve sanatkâr olarak, yaşadığı yıllarda bugün tanındığı kadar tanınmamıştı.
FARABİ’NİN ESERLERİ İhsanü’l ‘Ulum: Farabi’nin en başarılı olduğu alanlardan İlimlerin Tasnifi’ne dair yayımladığı eseridir. Latince, İbranice, Almanca, Fransızca, İngilizce, İspanyolca gibi dillere çevirisi yapılan bu eseri Türkçe’ye Ahmet Ateş İlimlerin Sayımı adı ile tercüme etmiştir. Tahsilü’s-Saade: Bu eser ise Farabi’nin içtimai, siyasi ve ahlaki problemleri bir arada işlediği eseridir. Eser Hilmi Ziya Ülken ve Kıvamüdin Burslan tarafından Türkçe’ye çevrilmiştir. Buna ek olarak Hüseyin Atay “Mutluluğu Kazanma” başlığıyla tercüme ederek Farabi’nin Üç Eseri adlı kitabında bir bölüm olarak yayımlamıştır.
EL-HAREZMİ Cebir alanında ilk eser yazan Müslüman Türk bilginidir 780 yılında Harezm’de doğdu. Daha sonra ilim öğrenmek amacıyla, kendi döneminin ilim merkezi olan Bağdat’a gitti. Abbasi Halifesi Me’mun, Bağdat’ta kurduğu kütüphanenin (Darülhikme) idaresini kendisine verince, matematik ve astronomi kaynaklarını uzun süre inceleme imkanı bulmuştur.
EL-HAREZMİ bir bilinmeyenli denklemleri de cebirsel ve geometrik metotlarla çözmenin kural ve yöntemlerini tespit etti. Matematikte ilk kez sıfır rakamını kullanan Harezmî, cebir bilimini metodik ve sistematik olarak ortaya koydu. Kendisinden önceki cebire ait konuları, yine ilk kez ‘cebir’ adı altında sistemleştirdi. Bağdat’taki bilimler akademisi Darülhikme’de görev alan Harezmî, matematik, astronomi ve coğrafya alanında değerli çalışmalar yaptı. Harezmî, ilk defa, birinci ve ikinci dereceden denklemleri analitik metotla;
EL-HAREZMİ TARİH İLE İLGİLİ ESERLERİ COĞRAFYA İLE İLGİLİ ESERLERİ Kitab'ul Tarih COĞRAFYA İLE İLGİLİ ESERLERİ Kitab surat al-arz
BİRUNİ 4 Eylül 973'te Harem'de doğdu. Harezm Afriğî hükümdarları sülalesinden olan matematikçi ve astronom Ebu Nasr Mansur’un korumasında küçük yaşta Kas'taki (Ket) Harezm sarayına girdi.
BİRUNİ Birûni, Harezm sarayında astronomi ve matematik öğrendi. Başkenti Gürgenç olan Memunîlerin hükümdarı Ebu Abbas Memun'un 995 yılında Kas kenti üzerine yürüyerek Sultan Ebu Abdullah Muhammed'i öldürüp Harzemşah ünvanını alması üzerine Birûni, Tahran yakınlarındaki Rey kentine sığındı. Bir süre sonra da Hazar Denizi'nin güneyindeki Cürcan kentine yerleşti. Bu dönemde Birûni, Ziyarî hükümdarı Kâbus bin Vaşmgîr’in sarayına girdi. Bir tür tarih yapıtı olan El-Asaru'l-Bakiye ani'l-Kuruni'l-Haliye'yi (Telaffuz: Ketāb al-āṯār al-bāqīa ‘an al-qorūn al-ḵālīa; Türkçe: Geride Kalan Yüzyıllar) orada yazarak sultana sundu
BİRUNİ’NİN ESERLERİ 1. EI-Asâr'il-Bâkiye an'il-Kurûni'I-Hâli-ye: (Boş geçen asırlardan kalan eser-ler.) 2. EI-Kanûn'ül-Mes'ûdî; En büyük ese-ridir. Astronomiden coğrafyaya kadarbirçok konuda yenilik, keşif ve buluşları içine alır. yazmış 3. Kitab'üt-Tahkîk Mâ li'I-Hind: HindTarihi, dini, ilmi ve coğrafyası hakkın=da geniş bilgi verir. 4. Tahdîd'ü Nihâyeti'l-Emâkin li Tas-hîh-i Mesâfet'il-Mesâkin: Meskenler ara-sındaki mesafeyi düzeltmek için mekân-ların sonunu sınırlama. Bu eseriyle Bîrû-nî, yepyeni bir ilim dalı olan Jeodezi'nintemelini atmış, ilk harcını koymuştu.
ALİ KUŞÇU Ali Kuşçu asıl adı Ali Bin Muhammed (d. 1403, Semerkant - ö. 16 Aralık 1474, İstanbul), Türk.[1] gökbilimci, matematikçi ve dilbilimci. Gökbilimci ve kelam alimi olan Ali Kuşçu, 15. yüzyıl'da Semerkant'ta doğdu.
ALİ KUŞÇU Babası Muhammed, Timur İmparatorluğu Sultanı ve astronomu Uluğ Bey'in kuşçusu olduğu için, ailesi "Kuşçu" lakabıyla meşhur oldu. Küçük yaştan itibaren matematik ve astronomiye ilgi duyan Ali Kuşçu, Bursalı Kadızâde Rumî, Gıyâseddin Cemşîd ve Muînuddîn Kâşî’den matematik ve astronomi dersi aldı. Daha sonra bilgisini artırmak için Kirman'a gitti. Burada Hall-ü Eşkâl-i Kamer (Ay Safhalarının Açıklanması) adlı risale ile Şerh-i Tecrîd adlı eserini yazdı. Ali Kuşçu, Semerkant ve Kirman'da eğitimini tamamladıktan sonra Uluğ Bey'e yardımcı ve rasathanesine müdür oldu.
İBNİ-SİNA Samanoğulları sarayı kâtiplerinden Abdullah Bin Sina'nın oğlu olan İbn-i Sina (Batı'da Avicenna adıyla tanınır), babasından, ünlü bilgin Natili'den ve İsmail Zahit'ten ders aldı. Geometri (özellikle Eukleides geometrisi), mantık, fıkıh, sarf, nahif, tıp ve doğabilim üstüne çalışmalar yaptı. Farabi'nin el-İbane's aracılığıyla
İBNİ-SİNA Aristoteles felsefesini ve metafiziğini öğrenip, hastalanan Buhara prensini iyileştirince (997) saray kütüphanesinden yararlanma olanağına kavuştu. Babası ölünce, Cür-can'da Şiraz'lı Ebu Muhammed'ten destek gördü (Tıp Kanunu'nu Cürcan'da yazdı). Çağında tanınan bütün Yunan filozoflarının Anadolu doğacılarının yapıtlarını incelemiştir.
Bu durum hakkında neler söyleyebilirsiniz? Müslümanlar fethettikleri yerlerdeki kültürlere sahip çıkarak öğrendikleri bilgileri geliştirmişler ve insanlığın yararına sunmuşlardır İslamiyet'in ilk yıllarında Yunanca, Süryanice ve Farsçadan çeşitli çeviriler yapılmış, devrin önemli bilim adamları saraylarda ağırlanarak uygun çalışma ortamları oluşturulmuştur. Bu durum hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Bilimi tanımlayınız? 7–13. yüzyıllar arasında yaşamış Türk-İslam bilginleri kimlerdir?
Türk-İslam bilginlerini ön plana çıkaran özellikleri nelerdir? Türk-İslam bilginlerinin tek alanda ihtisas yapmamış olmaları o dönemdeki bilimsel gelişmelerle ilgili nasıl bir fikre varmamızı sağlamaktadır? İslam dünyasındaki bilimsel gelişmeleri olumsuz yönde etkileyen olaylar nelerdir?
KAYNAKÇA http://aygunhoca.com/images/7-sosyalbilg-slayt/4-unite/turk-islam-dusunurlari.ppt http://dinkulturudepo2.webng.com/UNITE_SUNULARI/6/islamiyetveturkler.ppt http://aygunhoca.com/images/7-sosyalbilg-slayt/4-unite/osm-bilimadmalari.ppt http://tr.wikipedia.org/wiki/Dosya:Abu_Abdullah_Muhammad_bin_Musa_al-Khwarizmi_edit.png http://records.viu.ca/~mcneil/jpg/biruni.jpg http://www.arkas.com.tr/pages/arkas_news/agustos_2003/haber_10_b.jpg