T.C. ATATÜRK İNKILAPLARI VE İLKELERİ
İNKILAPLAR
Kavram İnkılap kelime anlamı itibari ile reform, değişme, değişim demektir. Genel itibariyle ise bir durumdan başka bir duruma geçiş olarak kullanılmaktadır. Daha geniş anlamda inkılabın tanımını yapmak gerekirse; Toplum yada devlet düzenini ve yapısını kısa sürede daha iyi bir duruma getirmek için yapılan köklü değişiklik ve iyileştirmelere denir.
A-Siyasal Alanda Yapılan İnkılaplar Saltanatın kaldırılması ( 1 Kasım 1922) Ankara’nın başkent olması (13 Ekim 1923) Cumhuriyetin ilanı (29 Ekim 1923) Halifeliğin kaldırılması (3 Mart 1924) Siyasi Partiler kuruldu.
1-Saltanatın kaldırılması (1 Kasım 1922) Osmanlı saltanatı sona erdi TBMM ülkenin tek temsilcisi haline geldi Laikliğe geçişin ilk aşaması gerçekleşti İtilaf devletlerinin ikilik çıkarma planları sona erdi Cumhuriyetin ilanı için zemin hazırlandı Demokratikleşme yolunda önemli bir adım atıldı.
2-Cumhuriyetin ilanı (29 Ekim 1923) Devletin ve rejimin adı belirlendi M. Kemal ilk cumhurbaşkanı seçildi.İlk başbakan İsmet İnönü, TBMM başkanı Fethi Bey seçildi. Cumhurbaşkanının belirlenmesiyle devlet başkanı sorunu çözüldü Meclis hükümeti yerine kabine sistemine geçilerek hükümet krizi çözüldü.
3-Halifeliğin kaldırılması (3 Mart 1924) Laikliğe geçişin önemli bir aşaması gerçekleşti İnkılapların önü açıldı Ümmetçilik anlayışı sona erdi, ulusal egemenlik pekişti.
4-Türkiye’nin Yeniden Teşkilatlandırılması Ve Ankara’nın Başkent Olması: Ankara’nın Başkent olma nedenleri Türkiye’nin orta kesiminde bulunan Ankara’nın askeri ve siyasi yönden güvenli bir konumda bulunması Ankara’nın ülkenin her tarafıyla ulaşım ve haberleşme imkanlarına sahip olması Ülkenin her köşesine hizmet götürmeye elverişli bir konumda bulunması TBMM’nin Ankara’da açılması ve kurtuluş savaşının idari merkezi olması etkili olan nedenlerdir.
BİRİM YÖNETİCİ İL VALİ İLÇE KAYMAKAM BUCAK BUCAK MÜDÜRÜ 1924 anayasasında 89. ve 105 maddelerine göre ülke büyükten küçüğe doğru şu şekilde teşkilatlandırılmıştır. BİRİM YÖNETİCİ İL VALİ İLÇE KAYMAKAM BUCAK BUCAK MÜDÜRÜ KÖY KÖY MUHTARI
Çok Partili Rejim Denemeleri
a-Cumhuriyet Halk Fırkası Meclis içinde farklı düşünenler çeşitli gruplar kurdular.(Halk Zümresi ve Islahat grubu,tesanüt (Dayanışma) grubu,İstiklal grubu) M. Kemal Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Grubunu kurdu. Bu grup 9 Eylül 1923’te Halk Fırkası adını aldı. Cumhuriyetin ilanından sonra Cumhuriyet Halk Fırkası adını aldı. Böylece Cumhuriyet tarihinin ilk siyasi partisi kuruldu. Ekonomide Devletçiliği savunmuştur.
b-Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası: Cafer Tayyar Paşa ve Kazım Karabekir Paşa tarafından kuruldu. Liberalizmi (Serbest Piyasa Ekonomisi) savunuyordu. İnkılaplara karşı olanlar partide toplanmaya başladı. Doğu illerinde Şeyh Sait isyanı çıktı. Bazı partililerinde ayaklanmada rolü olduğu anlaşılınca parti 3 Haziran 1925’te hükümet tarafından kapatıldı. Cumhuriyet tarihinin ilk muhalefet partisidir.
c-Serbest Cumhuriyet Fırkası: Fethi Bey tarafından kuruldu. Laiklik ve Cumhuriyet karşıtlarının partiye dolmasıyla Refet bey tarafından kapatıldı. Böylece Atatürk döneminde çok partili rejim denemeleri sona erdi. Menemen olayının çıkması partinin kapatılmasının yerinde olduğunu göstermiştir.
Şeyh Sait İsyanı (Doğu İsyanı): Nedenleri İngiltere’nin Musul meselesi nedeniyle halkı kışkırtması İnkılapların, dine karşı olduğunu savunanlar tarafından halkın kışkırtılması Saltanat ve hilafet yanlılarının yeni rejime karşı tepki duymaları Terakkiperver partisinin sert muhalefetinin rejim karşıtlarını cesaretlendirmesi nedeniyle çıktı. Erzurum,Elazığ,Muş,Bitlis,gibi illerde yayıldı. Takrir-ı Sükun yasası çıkarılıp ve İstiklal mahkemelerinin kuruldu.İsyan bastırıldı. İsyan nedeniyle Musul Meselesi İngiltere’nin istediği gibi sonuçlanmıştır.Musul, Irak’a bırakılmıştır
M. Kemal’e Suikast Girişimi Terakkiperver Cumhuriyet fırkasının kapatılıp Şeyh Sait isyanının bastırılmasından sonra Cumhuriyete karşı olanlar M. Kemal’e İzmir gezisinde suikast yapmayı düşündüler. M. Kemal’in İzmir’e bir gün gecikmeli gelmesi olayın ortaya çıkmasına neden oldu.(14 Haziran 1926) Cinayet şebekesini yunan adalarına kaçıracak olan kişi durumu İzmir valisine haber verdi. Suikast yapacak olanlar silahlarıyla birlikte ele geçirildi. İstiklal mahkemelerinde yargılanarak gerekli cezaya çarptırıldılar. M. Kemal yayınladığı bir bildiride ‘Benim naçiz vücudum bir gün toprak olacaktır.Fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır’ diyerek cumhuriyet rejiminin ölümsüzlüğünü dile getirmiştir.
Menemen Olayı: Derviş Mehmet adında tarikat mensubu çıkardı Asteğmen Kubilay’ın başının kesilmesiyle devam eden olaylar askerler tarafından bastırılıp isyancılar idam edildi.
B-HUKUK ALANINDA YAPILAN İNKILAPLAR 20 Ocak 1921’de ilk anayasa Teşkilat-ı Esasiye ilan edildi. Cumhuriyetin ilanından sonra 1924 anayasası ilan edildi. 17 Şubat 1926’da Medeni Kanun ilan edildi. İsviçre’den alındı. a) Birden fazla kadınla evlenme yasaklandı. b) Mirasta ve boşanmada kadın erkek eşitliği geldi. 8 Mayıs 1928’de Borçlar Kanunu –İsviçre’den 10 Mayıs 1928’de Ticaret Kanunu-- Almanya’dan 1Temmuz 1928’de Ceza Kanunu – İtalya’dan alınarak ilan edildi.
C-EĞİTİM VE KÜLTÜR ALANINDA YAPILAN İNKILAPLAR 3 Mart 1924’te Tevhid-i Tedrisat Kanunu ilan edildi. Eğitim öğretim laikleştirildi. Bütün okullar Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlandı. Medrese ve okul ikiliğine son verildi 1Kasım 1928’de Latin alfabesi kabul edildi. 15 Nisan 1931’de Türk Tarih Kurumu kuruldu. 12 Temmuz 1932’de Türk Dil Kurumu kuruldu. 1924’te Topkapı Sarayı müze haline getirildi. Aynı yıl Etnoğrafya Müzesi ve Güzel Sanatlar Akademisi açıldı. 1933’te İstanbul Üniversitesi ve Ankara Dil Tarih Coğrafya Fakültesi açıldı. NOT: Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu’nun kurulması Atatürk’ün Milliyetçilik ilkesiyle doğrudan ilgilidir.
D-TOPLUMSAL ALANDA YAPILAN İNKILAPLAR 25 Kasım 1925’de “Şapka Kanunu “ çıkarıldı. 30 Kasım 1925’de tekke , zaviye ve türbeler çıkarılan bir kanunla kapatıldı. 1925 Yılında Hicri ve Rumi takvimler kaldırılarak Miladi takvim kabul edildi. 1 Ocak 1926’dan itibaren uygulamaya geçildi. İlk nüfus sayımı yapıldı.(28 ekim 1928) Uluslar arası rakamlar kabul edildi. (20 Mayıs 1928) 1931 Yılında bir kanunla Okka ,arşın vb. yöresel ölçü birimleri yerine Kilo, metre ve litre gibi ölçü birimleri kabul edildi. 24 Haziran 1934’te Soyadı Kanunu kabul edildi. 1934 çıkarılan bir kanunla din görevlilerinin dini elbiselerle ibadet yerleri dışında dolaşmaları yasaklandı. En yetkili kişi hariç (Diyanet İşleri Başkanı gibi) 1935 Yılında hafta sonu tatili Cuma’dan Pazar gününe alındı.
Türk Kadınına Siyasi Haklar Verildi. a) 30 Nisan 1930’da belediye seçimlerinde seçmen olma hakkı, b) 26 Ekim 1933’te muhtar seçme ve köy ihtiyar heyetine seçilme hakkı, c) 5 Aralık 1934’te milletvekili seçilme ve seçme hakkı verildi. NOT: Bir çok Avrupa ülkesinde Türk kadınından yıllar sonra milletvekili seçilme hakkı verilmiştir. Türkiye’de 1935 Yılındaki yapılan seçimlerde meclise 18 kadın milletvekili girmeyi başarmıştır.
E-EKONOMİ ALANINDA YAPILAN İNKILAPLAR
Milli Ekonomi Alanında Yenilikler 17 Şubat 1923 ‘de “İzmir İktisat Kongresi” toplandı Milli ekonominin hedefleri belirlendi. a- Yatırım yapacak şirketlere kolaylık sağlanacağı, b- Milli bankanın kurulacağı, c- Demiryolu yapımına önem verileceği, d- Yerli malı kullanımı teşvik edileceği belirtilmiştir. Ayrıca kongrede “Misak-ı İktisadi” (Ekonomi Andı) ilan edildi. Buna göre; ekonomik kararlar uygulanırken ekonomik bağımsızlığın titizlikle korunması kararlaştırıldı. Özel teşebbüsün yetersiz olmasından dolayı 1930’dan itibaren “Devletçi” bir ekonomi politikası uygulanmaya başlanmıştır. 1933 yılında “İlk Beş Yıllık Kalkınma Planı” hazırlandı ve başarıyla uygulandı.
1-Tarım Alanında Gelişmeler Köylünün durumunu düzeltmek için Aşar (Öşür) vergisi 1925’te kaldırıldı. Ziraat Bankasının verdiği kredi artırıldı. Çiftçinin tarımda makine , iyi tohum , gübre ve ilaç kullanımı teşvik edildi. Çiftçiye damızlık hayvan, tohum, fidan , borç para verildi. 1929’da “Tarım Kredi Kooperatifleri” kuruldu.
2-Sanayi Alanında Gelişmeler 1925’te “Sanayi ve Maadin Bankası” kuruldu. (Yıpranmış Osmanlı tesislerini tamir etmek için.) 1927’de “Teşvik-i Sanayi Kanunu” çıkarıldı. (Halk sanayiye teşvik edildi, ancak halkın gücü olmadığından “Devletçilik” politikası izlendi.) 1933’te “İlk Beş Yıllık Sanayi Planı” hazırlandı. 1933’te Sümerbank kuruldu. 1938 ‘de “İkinci Beş Yıllık Kalkınma Planı” hazırlandı Ancak 1939’da II.Dünya Savaşı’nın çıkması bu planın uygulanmasına engel olmuştur. Ülkedeki madenleri aramak için 1935’te Maden Tetkik Arama Enstitüsü (M.T.A) kuruldu. Madenleri işlemek içinde Etibank kuruldu. 1939’da Türkiye’nin ilk demir çelik fabrikası olan Karabük Demir-Çelik Fabrikası kuruldu.
3-Ticaret Alanında Gelişmeler 1924’te İş Bankası kuruldu. ( İş sahiplerine kredi vermek amacıyla kuruldu) 1 Temmuz 1926 ‘da “Kabotaj Kanunu” çıkarıldı. Böylece; Türk karasularında yolcu ve yük taşıma hakkı yalnızca Türk gemilerine verildi. Ayrıca Denizbank’ın kurulmasıyla denizcilik faaliyetleri artmıştır
4-Bayındırlık Alanında Gelişmeler Demiryolları yabancı şirketlerin elinden alınarak devletleştirildi. Yeni demiryolları yapıldı. Cumhuriyetin ilanından 1938 yılına kadar 3360 km demiryolu yapılmıştır. Osmanlı Devleti’nden 18335 km kalan karayolu 1948 yılında 45000 km’ ye çıkmıştır. Denizcilik alanında Kabotaj Kanunu çıkarılmış ve yeni liman ve iskeleler yapılmıştır. Pek çok yeni şehir ve kasaba inşa edilerek modern bir görünüm almıştır.
ATATÜRK DÖNEMİNDE DIŞ POLİTİKA Dış politikada; milli gücümüze dayanma ve tam bağımsızlığımızı zedelemeyecek şahsiyetli bir politika amaçlanmıştır. Dış politikada ilke; Yurtta sulh cihanda sulh olmuştur. Milli egemenliğimize saygılı devletlerle dostane ilişkiler kurulmuştur.
1-Musul meselesi: Nedenleri Musulun misakı milli sınırlarında yer alması Bu sorunun Lozanda halledilememesi İngilterenin petrol yataklarını kaybetmek istememesi sorunun ortaya çıkmasına neden oldu. Sonuçları Şeyh Sait isyanı nedeniyle Musul sorunu İngilizlerin istediği gibi sonuçlandı. İki ülke arasında Ankara anlaşması yapıldı.(5 haziran 1924) Bu anlaşmaya göre; Musul, Kerkük Süleymaniye İngiliz mandası olan Irak’a verildi. Buna karşılık Musul petrollerinin %10 unun geliri 25 yıl süreyle Türkiye’ye verilmesi kararlaştırıldı.Ancak Osmanlının kalan borçlarını ödemek için topluca para alan Türkiye bu hakkından vazgeçti. Önemi Böylece bugünkü Türk –Irak sınırı çizildi.
Montrö boğazlar sözleşmesi (20 Temmuz 1936) Nedeni: 1-Almanya ve İtalya’nın saldırgan tavrı 2-Lozan anlaşmasında boğazlar, boğazlar komisyonuna verilerek egemenlik hakkımızın kısıtlanması 3- Dünya barışının tehlikeye düşmesi Sonuç 1-İsviçre’nin Montrö şehrinde imzalanan anlaşma ile Boğazlar komisyonu kaldırıldı. Boğazların yönetimi Türkiye’ye verildi. 2-Boğazlar meselesi kesin olarak halledildi.
Balkan Antantı (9 Şubat 1934) Nedeni :İtalya ve Almanya’nın tehdidi. Katılan devletler; Türkiye, Yunanistan, Yugoslavya, Romanya Önemi; Böylece batı sınırımız güvence altına alındı. Not :Bulgaristan II. Balkan savaşında kaybettiği yerleri geri alma düşüncesiyle katılmamıştır.
Sadabat Paktı (8 Temmuz 1937) Nedeni:İtalya’nın Akdeniz’de saldırgan tavrı Katılan devletler; Türkiye, İran , Irak, Afganistan Önemi: Ortak savunma kararı alınarak doğu sınırımız güvence altına alındı.
Hatay Sorunu 20 ekim 1921 İskenderun – Antakya özerk oldu. 9 eylül 1935 Fransa mandası Suriye üzerinden kalktı.Suriye bağımsız oldu.Hatay Suriye’ye bırakıldı. Türkiye milletler cemiyetine başvurarak durumun düzeltilmesini istedi.Hatay halkının geleceğine kendisinin karar vermesi gerektiğini ileri sürdü. Milletler cemiyeti gözetiminde yapılan halk oylaması ile Hatay bağımsız oldu. (2 eylül 1938) Devlet başkanı Tayfur Sökmen , hükümet başkanı Abdurrahman Melek’tir. 30 Haziran 1939 da Hatay meclisinin aldığı karar sonucu Hatay, Türkiye’ye katıldı
Türkiye’nin jeopolitik önemi Jeopolitik; Coğrafi, ekonomik, sosyal, siyasal ve stratejik faktörlerin bir devletin dış politikasına etkisinin incelenmesidir. Ülkenin bulunduğu yerin önemi demektir. Ülkemiz dünyanın kritik bir bölgesinde olması Asya Avrupa arasında bir köprü olması Karadeniz ve Akdeniz arasındaki su yollarına egemen olması (Marmara ve boğazlar) Petrol açısında zengin Ortadoğu ülkeleri ile Sanayileşmiş Avrupa ülkeleri arasında yer alması Yerüstü ve yeraltı zenginlikleri önemimiz artırmaktadır
Atatürk’ün düşünce sistemini oluşturmasına neden olan etkenler Osmanlının içinde bulunduğu durum Fransız ihtilali ve yaydığı düşünceler Çağdaş ilkelere dayanan yeni bir devlet kurma fikri
Atatürkçü düşünce sistemi Esasları Atatürk tarafından belirlenen ; devlet hayatına, fikir hayatına , ekonomik hayata , toplumun temel kurumlarına , devletin rejimi ve işleyişine ilişkin gerçekçi fikirlere ve ilkelere ATATÜRKÇÜLÜK denir. Türk milletinin , Bugün ve gelecekte tam bağımsızlığa , Huzur ve refaha sahip olması , Devletin millet egemenliği esasına dayandırılması , Aklın ve ilmin rehberliğinde , Türk kültürünün çağdaş uygarlık seviyesinin üzerine çıkarılması amacını hedef alır.
Nitelikleri Atatürkçülüğü oluşturan ilkeler bir bütündür. Birbirinin devamı ve tamamlatıcısıdır. Kişi hak ve hürriyetlerine önem verir. Yurtta ve dünyada barışın korunmasından yanadır. Durağan değildir. Evrenseldir.
A-Atatürk ilkelerinin ortak özellikleri Dış baskı ve zorlama yoktur Akla mantığa uygundur. Atatürk tarafından hem söz hem de uygulama ile belirlenmiştir. Birbirinden ayrılamaz bir bütündür.
B-Atatürk ilkelerinin dayandığı temel esaslar Milli tarih bilinci Vatan ve millet sevgisi Milli dil Bağımsızlık ve özgürlük Egemenliğin millete ait olması Çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine yükselme Milli kültürün geliştirilmesi Türk milletine inanmak ve güvenmek Milli birlik ve beraberlik, ülke bütünlüğü Barışçılık Akılcılık
MİLLİ GÜÇ UNSURLARI
1-Siyasi güç Türk devletinin genel siyaseti Atatürkçü düşünce sistemindeki hedefleri gerçekleştirmektir. Türk milletinin çizeceği siyaset bu sistemle gelişecektir. Bu yolu izlerken gösterdiği bu dinamizm “siyasi güç”tür. Dayandığı ilkeler; Milli egemenlik, Egemenliği, demokrasinin gelişmesi yolunda kullanmak
Ekonomik güç Güçlü ve bağımsız bir devlet ancak güçlü bir ekonomi ile sağlanır. Bu nedenle siyasi gücün en büyük yardımcısıdır.
Askeri güç Türk ordusu Atatürkçü düşünce sisteminin temel unsurlarındandır. Ülkemizin gelişip kalkınması ancak askeri gücün kuvvetli olması ölçüsünde geçerlidir.
Sosyo -kültürel güç Milleti oluşturan insan gücünün özellikleri ve kültürünün oluşturduğu bir güçtür. Eğitim, güçlenip kalkınma açısından yaşamsal öneme sahiptir.Atatürk’e göre en önemli nokta eğitimdir. Cumhuriyeti ve inkılapları koruyacak kuşakları yetiştirmenin en iyi yolu eğitimdir.
ATATÜRK İLKELERİ
CUMHURİYETÇİLİK Özünde bağımsızlık ve demokrasi bulunur. Halkın kendi kendisini yönetmesi olarak tanımlanır. Atatürk’e göre içeriğinden ödün verilmemesi, siyasi parti tartışmaları dışında tutulması gereken bir ilkedir. Cumhuriyetçiliği, milliyetçilik ve halkçılık tamamlar
MİLLİYETÇİLİK Ulusal sınırlar içinde, Ulusun varlığını ve birliğini sürdürmesi ve Bunu yücelterek yeni kuşaklara aktarılması anlayışıdır. Bütünleyici ilkeleri; 1-Ulusal bağımsızlık 2-Ulusal birlik ve beraberlik 3-Yurt ve ülke bütünlüğüdür. Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumunun kurulması
HALKÇILIK Milletin çıkar ve yararının eşit olarak gözetilmesidir. Sosyal alanda yapılan devrimler halkçılıkla ilgilidir.Aşar vergisinin kaldırılması vb. Milliyetçilik ve Cumhuriyetçiliğin doğal sonucudur.
LAİKLİK Devlet ve hukuk kurallarının akla dayandırılmasıdır. Din ve inanç özgürlüğüne karışılmamasıdır. Bütünleyici ilke Akılcılık ve Bilimselliktir.
İNKILAPÇILIK Çağın gereklerine uygun gelişme, ilerleme yenilikleri gerçekleştirme anlayışıdır. Yapılan yenilikler bu ilkeyi destekler. Atatürk ilke ve inkılaplarının temel amacı çağdaş uygarlık seviyesine ulaşmak ve daha ileri gitmektir. Bütünleyici ilkeleri ;Çağdaşlaşma ve batılılaşmadır.
DEVLETÇİLİK Halkın içinde özel girişimin yeterli olmaması nedeniyle devletin ekonomik hayata girmesidir. I. 5 yıllık kalkınma planı, KİT lerin kurulması
BÜTÜNLEYİCİ İLKELER Ulusal Egemenlik Yurtta Barış Dünyada Barış Toplumun barışını sağladığı için ülke içinde HALKÇILIĞI Dünyada uluslar arası barışı amaçladığı için MİLLİYETÇİLİĞİ bütünler Özgürlük ve bağımsızlık : Tüm ilkelerin temelini oluşturur. Çünkü;Devleti var eden anlayıştır. Akılcılık ve bilimsellik :Laikliği bütünler Çağdaşlaşma ve Batılılaşma :İnkılapçılığı bütünler İnsanlık ve insan sevgisi : Ülkedeki insanları yüceltmek ve refahını artırmak için anlayışı nedeniyle Halkçılık Savaşçı bir anlayışı benimsememek özelliği ile milliyetçiliği bütünler
Soru 1: Yürürlükteki anayasaya göre, herkes vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir. Anayasada yer alan bu hüküm öncelikle aşağıdaki ilkelerden hangisinin bir gereğidir? A) Cumhuriyetçilik B) Laiklik C) Devletçilik D) Milliyetçilik E) İnkılapçılık
Soru 2: Vatandaş haksızlığa uğradığı zaman, herkese eşit biçimde uygulanan yasalarla hakkını arar. Bu anlayış aşağıdaki ilkelerden hangisiyle doğrudan ilgilidir? A) Milliyetçilik B) Halkçılık C) Cumhuriyetçilik D) İnkılapçılık E) Devletçilik
Soru 3: Yeni Türk Devletlerinde; I. Tarih ve dil anlayışının değişmesi, II. Ölçülerin ve takvimin yeniden düzenlenmesi, III. Şapka giyilmesi, İle ilgili inkılaplarının hangilerinde doğrudan uluslaşma amacı olduğu savunulabilir? A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E)l, ll ve lll
Soru 4: Aşağıdakilerden hangisi Atatürk’ün temel ilkelerinden değildir? A) Laiklik B) Milliyetçilik C) Halkçılık D) Milli Egemenlik E) Devletçilik
Soru 5: Aşağıdakilerden hangisi eğitim ve kültür alanında yapılan inkılaplardan biri değildir? A) Millet Mekteplerinin açılması B) Soyadı Kanunu’nun çıkarılması C) Türk Dil Kurumunun kurulması D) Yeni Türk harflerinin kabul edilmesi
Soru 6: Aşağıdakilerden hangisi Başbakanlık Kriz Yö- netim Merkezi organlarındandır? A) Millî Güvenlik Kurulu B) Kriz Mali İşler Kurulu C) Kriz Koordinasyon Kurulu D) Savunma Planlama Komitesi
Soru 7: Millî Mücâdele’nin kazanılmasında, aşağıdaki Atatürk ilkelerinden hangisi daha etkili olmuştur? Milliyetçilik Halkçılık Akılcılık Cumhuriyetçilik Devletçilik
Soru 8: Aşağıdakilerden hangisi, çağdaşçılıktan çok milliyetçiliğe yöneliktir? Türk Dil Kurumu’nun kurulması Milâdî Takvim’in kabûlü Hukuk Mektebi’nin açılması Tekkelerin kapatılması Medenî Kanun’un kabûlü
Soru 9: Aşağıdakilerden hangisinin kuruluş amaçlarından biri de, devletin Millî Güvenlik Siyasetinin tayini, tespiti ve uygulanması ile ilgili konularda aldığı tavsiye niteliğindeki kararları Bakanlar Kuruluna bildirmektir? A) Genelkurmay Başkanlığı B) Millî Savunma Bakanlığı C) Millî Güvenlik Kurulu D) Emniyet Genel Müdürlüğü
Soru 10: Kısaca “savaşa hazırlık amacı ile alınabilecek tedbirlerin tümü” şeklinde tanımlayabileceğimiz kavram, aşağıdakilerden hangisidir? A) Sivil Savunma B) Savaş hâli C) Barış hâli D) Seferberlik