Prof Dr Süheyla Ünal İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD ANKSİYETE Prof Dr Süheyla Ünal İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD
Anksiyete Bilinç gelişiminin bir “yan etkisidir” Bireyin farkında oluş düzeyinin bir belirtecidir. Yok oluş tehdidiyle birlikte yeni bir varoluş imkânıdır. Gelişmemiz ve özgürlüğümüzü kabul etmemiz için bir uyarandır.
“Anksiyete sağlıklı, normal ve doğal bir duygu olarak tanınmalıdır “Anksiyete sağlıklı, normal ve doğal bir duygu olarak tanınmalıdır. O bize güç katar, çünkü yaratıcıdır; bize sevinç katar, çünkü canlı kılar. Onun semptomlara ve hastalığa götürmesi gerekmez, otantik bir varoluş için hammadde olabilir.” Koestenbaum
Anksiyete türleri Normal anksiyete Nörotik anksiyete Varoluş anksiyetesi
Angst Bir insanlık durumudur. Dünyada varolmanın anksiyetesidir. Özgürlüğün bedelidir.
SAĞLIKLI Özgürlük Otantik oluş Bütünleşme Olmak Anlam arama SAĞLIKSIZ Konformite Yabancılaşma Parçalanma Sahip olma Mutluluk, haz arama
Özgürlük Anksiyete istemiyorsanız, seçim özgürlüğünden vazgeçeceksiniz!
Özgürlük Kişinin kendi-farkındalığının artması ve bir benlik olarak sorumlu davranabilme kapasitesidir. Kirkegaard Anksiyete özgürlüğün gerçekliğidir, bir şey ya da hiçbir şey olma özgürlüğünün Perkins
Özgürlük İrade gücü Kendiliğindenlik Anlamak ve eyleme geçmek Risk-alma
“Yeni özgürlük anlayışı insana iki şey getirdi: güçlülük duygusunun artışı, aynı zamanda izolasyon, kuşku ve dolayısıyla anksiyete artışı” Fromm
21. yüzyıl 21. yüzyıldaki hızlı değişim ve akışlar çağı bireyin ve tüm toplumsal kurumların yapılanması ve işleyişini değiştirmekte, davranış referans sistemleri etkinliğini kaybetmektedir Varoluşsal güvensizlik
Akışlar çağı Geleneksel değerleri aşındırmakta İnanç, ideoloji ve fikirlerin geçerliliğini sorgulatmakta Davranışları düzenleyen değer, kural ve ölçüler konusunda kafa karışıklığı yaşatmakta Yeni anlam ve değerleri benimseyen alt kültürlerin oluşmasına zemin hazırlamaktadır
Akışlar çağı İçeriğin farkında olma azalmakta Toplumsal yaşamda özel istekler artmakta Birçok ağa kısmi üyelikler, sanal cemaatlerle ait olma ihtiyacının karşılanmakta Uzun mesafeli, geçici “online” ilişkiler artmakta Doğrudan ilişkilerin azalmasıyla yabancılaşma, yalnızlaşma artmakta
Akışlar çağı Hızla artan “malumat” artışı karşısında bireyin zihni çelinmekte, bir uyarana odaklanması güçleşmekte Beynin aklı temsi eden kısmı etkinliğini yitirmekte, uygun problem çözme stratejilerini devreye koyamaz hale gelmektedir Üst beynin denetimi azaldığından dürtüsel ve antisosyal davranış örüntüleri artmaktadır
Risk ve haz çağı Belirsizliğin ve risklerin arttığı Risk/tehlike dengesinin değiştiği Dışardan gelen risk ve tehlikeler kadar kendi yarattığımız riskler ve tehlikelerin de şiddetlendiği Başkalarına ne olduğunun önemini kaybettiği Hazza ulaşmanın öncelikli olduğu bu dönemde kendini kontrol, özverili davranış kazanılamamakta
Çağımızın temel sorunları Anlam ve değerlerin yitimi “Sanal”ın, “gerçeğin” yerini alması Duyguların, aklın yerini alması Emeğin değersizleştirilmesi Kendini kontrol, kendini aşma gibi yaşam amaçlarının yerini hazza ulaşmanın alması Şiddetin çözüm yolu olarak sıklıkla kullanılır hale gelmesi
Günümüzdeki temel eğilimler “Diğer insanlarla çok yakın olmayı tolere edemiyoruz, ama aynı zamanda yalnızlığı da tolere edemiyoruz.” Thomas Laing 1960 Modern toplum “tıbbi hayat” oyunu “ben-mutlu-değilim” oyunu içindedir. T. Szasz
Günümüzdeki temel eğilimler Büyük bir bilgi seli altında kalan insanların bağımsız düşünme alışkanlığını terk etmeleri ve yüzeyselleşmeleri İnsanların sessizlik, yalnızlık ve mahremiyetlerinin tehlike altına girmesi Toplumun temeli olarak ailenin rolünde değişiklikler, anneliğin giderek daha çok ihmal edilmesi
Günümüzdeki temel eğilimler Reklamların baştan çıkarıcılığının toplumda başat rol oynaması Çabuk tatmin olmanın özendirilmesi ve tam anlamıyla tatminin mümkün olduğu yanılsamasının yaratılması Toplumda uzun süredir durağan olan ölçütlerin kırılması ve bireyleşme yaşantısının önünün açılması.
Günümüzdeki temel eğilimler Heyecan,uyarılma, duyguların kısa patlamaları ve çabuk boşalma konusunda giderek artan bir arayış Bunun çocukların kollandığı, sıcak ve güzel duyguların geliştirilme çabasının yerini alması Van der Leeuw
USA Toksik kültürü “Zengin ve başarılı ülkelerde postmodern bir duygudurum bozukluğu yerleşiyor. Gelişmenin doruğunda keder var. Barış çağında anksiyete var. Sayısız uyaran arasında can sıkıntısı var.” Lasn &Grierson
Strese tepki açısından tipler Hızlı tipler: Aktif olarak uyaran arayan, dışa dönük, spontan, eğlence seven tiplerdir. Yüksek düzey strese iyi tepki verirler, yeterli uyaran olmadığı zaman strese girerler. Sakin tipler: Soğukkanlı ve rahat, içe dönük, tiplerdir. Düşük düzeydeki strese iyi tepki verirler. Çözümlenmemiş sorunlar belirgin stres oluşturur.
Hızlı tipin anksiyeteyi azaltma yolları Bir ilgiden diğerine atlama Heyecan ve şiddete yönelme İçgüdüsel tatminin tırmandırılması
Tüketim kültürü Adrenalin salınımı azalır azalmaz, heyecan yatışır yatışmaz uyuşukluk ve tüketicilik geri gelmektedir. Tehlike ve heyecan arama daha derin ve ciddi ızdıraplara (anlam ve yön boşluğu gibi) karşı palyatif bir önlem olmaktadır. Tüketicilik bu boşluk duygusundan yararlanmaktadır. Palahniuk
Psikopatik yaşam tarzı Günümüzün (Amerikan kültürü ile toksike olan) insanı herşeyi hakettiğini, herşeye sahip olabileceğini düşünmektedir. Engellenen beklentilere tepki olarak geliştirilen fiziksel şiddet, yaşantı ve önemin yerini almıştır.
Sakin tiplerin anksiyeteyi azaltma yolları Çatışmalarla yüzleşmek yerine uzlaşmayı seçmek Kavrayamadığı bu kaygıyı, acıyı, sıkıntıyı her ne pahasına dindirmek için ilaca başvurmakta. Psikoterapi ile bu boşluğu doldurmaya, acıyı dindirmeye çalışmakta.
Ancak bu tür boşluğu doldurmada, bu tür bir anksiyeteyi gidermede bu yöntemlerin hiçbiri işe yaramaz. “Prozac depresyona karşı büyüsel kapsüllere dönüşemedi. Sorun şimdi her zamankinden daha kötü durumda” Schrof & Schultz
Kişi yalnızlık ve anksiyetenin tehdit edici yaşantılarıyla yüzleşip onları aşmaya cesaret edemezse, bu sorunun üstesinden gelemez. Bu sorunu çözecek olan anksiyete duygusunun öğretmenliğidir. Kierkegaard
Çözüm önerileri “Nasıl patolojik anksiyete kendimize dair farkındalığımızı yok ediyorsa, kendimizin farkına varmak da anksiyeteyi yok eder. Kendimize dair ne denli güçlü bir bilince sahip olursak, anksiyeteyle başa çıkmak da o denli kolay olur.” Rollo May
Çözüm önerileri Varoluş anksiyetesi ile yüzleşmek yaşamı güvenliğin ardına sığınmaktan çok bir macera olarak görmekten geçer. Eğer kişi desteksiz yaşamayı öğrenebilir ve belirsizliği tolere edebilirse, başkalarına bağımlı olmaksızın kendi yolunu bulabilir.
Çözüm önerileri Küçük dozlarda seçim, eylem ve risk alma ile güven duygusunu geliştirmek Seçimlerinin sorumluluğunu üstlenmek Kendisini tam anlamıyla gerçekleştirip ‘olmak cesareti’ni gösterebilmek Varoluş anksiyetesini kabul ve tolere etmek Anlam arayışında olmak
Hayat çözülmesi gereken bir sorun değil ki Hayat çözülmesi gereken bir sorun değil ki! Her gün olabildiğince akıllıca, olabildiğince bütün olarak yaşanması gereken bir şeydir hayat. Katlanmamız gereken bir şeydir. Onun çözümü yoktur. Thomas SZASZ