Sağlık ve KÜLTÜR Doç.Dr. Melike KAPLAN
Anadolu’da Geleneksel Hekimlik «Ocak Tedavileri» ve «Ocaklık Kurumu»
Ocaklık Kurumu Ocaklar’ın, Orta Asya Şaman’ının bugüne ulaşmış şekli olduğunu belirten bazı yazarlar, halk hekimliğinde hastalıkların tedavisinde “el alma” metodunu sürdüren ve “Ocak” denilen ailelerin, Şamanizm kalıntısı olduğunu ileri sürmekte ve aralarındaki benzerliğe işaret etmektedir (bkz: Acıpayamlı, 1974).
Anadolu’ya has bir sağaltıcılık biçimi olan Ocaklık, genelde aile içinde varolduğuna inanılan bir tür güce dayanır. Bu güç ve bilgi, ana-babadan çocuğa geçerek sürer. Kimi ocak ritüellerinde Eski Yunan tıbbı ve Türk-İslam tıbbının ilk dönem izleri bulunmaktadır
Hastalıkları, olağanüstü yöntemlerle tedavi etme gücünde olduğuna inanılan kişiler veya aileler vardır ki bunlara “ocak” veya “ocaklı” denir. Bu ocaklara bazı bölgelerde “Urasa” da denilmektedir.
Anadolu’da çeşitli hastalıklara bakan pek çok farklı Ocak bulunmaktadır. Örneğin, sarılık ocağı, kurşun dökme ocağı, siğil ocağı, yılancık ocağı, sıtma ocağı, albastı ocağı, kabakulak ocağı, uçuk ocağı, bademcik ocağı, kısırlık ocağı gibi…
Ocaklar, hastalıkları tedavi etme yöntemlerinde çoğunlukla büyüsel yöntemler kullanırlar. Büyüsel işlemlerin yanı sıra bazı hastalıkların tedavisinde bitkilerden de yararlanan ocaklar vardır.
Bu ocak aileler sahip oldukları tedavi etme yeteneğini kendilerinden önce bu işi yapan baba veya anasından kan yolu ile alırlar; yani ocaklı olmak ailevi bir yetenektir.
“Ocaklı”, akrabası olmayan, kabiliyetli gördüğü çocuğu küçükken yanına alarak yetiştirir ve daha sonra da “el verme” merasimi ile hastalık tedavi etme gücünü çırağına devreder. Böyle ocaklara “İzinli” adı verilir.