ÇİNİ VE ÇİNİCİLİK SANATI’NIN TARİHİ

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
GEBZE ÇOBAN MUSTAFA PAŞA KÜLLİYESİ (1523)
Advertisements

AHŞAP SANATI Anadolu’da Selçuklu ile gelişen ve orijinal örneklerini veren ahşap sanatı ve işçiliği Beylikler döneminde de çeşitli örneklerin katkısı ile.
SULTAN AHMET CAMİİ.
ETKİLEDİK, ETKİLENDİK AMA NASIL?
Kazanım 5. Şehir incelemesi yoluyla. Türk kültür, sanat ve estetik anlayışındaki değişim ve sürekliliğe ilişkin kanıtlar gösterir.
LALE DEVRİ ISLAHATLARI
Maddeyi Niteleyen Özellikler
HAT SANATI Mustafa Süreyya SEZGİN.
Vaccinium arctostaphylos (karamuk, avcı üzümü, ayı üzümü)
Madde, Cisim, Malzeme, Eşya Kavramı
ÜLKEMİZİN KÜLTÜREL ZENGİNLİKLERİ
Caesalpinia gilliessii
MADDE Çevremizde dokunduğumuz,gördüğümüz,kokladığı- mız birbirinden farklı birçok varlık vardır. Az veya çok yer kaplayan her varlık madde olarak adlandırılır.
İlk Türk Devletlerinde Sanat
1.
TÜRKİYE NİN TARİHİ VE TÜRİSTİK YERLERİ
OSMANLI DEVLETİNDE SANAT
GELENEKSEL SANATLAR.
EBRU / ÂB RÛ / EBRÎ BOGATUR.
ORHAN GAZİ DÖNEMİ YAPILAN BAYINDIRLIK FAALİYETLERİ.
GÖRSEL SANATLAR Mehmet KURTBOĞAN.
Kız Teknik ve Meslek Lisesi Seramik ve Cam Teknolojisi Alanı
Tempietto Kilisesi, Roma
7.SINIF SOSYAL BİLGİLER TÜRK TARİHİNDE YOLCULUK 3. ÜNİTESİ
CUMHURİYET DEVRİ TÜRK SANATI
HÜSEYİN DEMİRBAŞ.
Maddeyi Niteleyen Özellikler
SOĞUKÇEŞME SOKAĞI.
BEDESTENLER Bedesten eskiden alışveriş hayatının nabzının attığı, üstü kapalı içinde alışveriş yapılan, ince uzun çarşılardır. Her bedesten de onu korumakla.
Picea abies Avrupa ladini.
Maddeyİ nİteleyen ÖZELLİKLER VE MADDEnİn deĞİŞİMİ.
CORYLUS COLURNA L. (AĞAÇ FINDIĞI)
En çok merak edile motif:
BİZANS MİMARLIĞI.
KONTROL İZLEYİCİDE HAZIRLAYAN ÇETİN İMİR Süleymaniye; yılları arasında Kanuni Sultan Süleyman tarafından imparatorluğun gücünü ve görkemini.
İBRİKLER.
BİZİM GÖZÜMÜZLE İSTANBUL
SULTAN AHMET CAMİİ.
OSMANLI MİMARLIĞI.
SANAT TARİHİ.
MADDENİN NİTELİKLERİ.
Mehtap İŞMARCI Görsel Sanatlar Öğretmeni
18. YY OSMANLI DEVLETİ’NDEKİ YENİLİK HAREKETLERİ
Burak ÜNSAL Tarih Öğretmeni
CAM NASIL ÜRETİLİR? ÜRETİLİRKEN HANGİ AŞAMALARDAN GEÇER?
Gerileme Dönemi Islahatları
ÜNİTE: TÜRK TARİHİNDE YOLCULUK KONU: OSMANLIDA BİR MERKEZ
Eser İncelemesi Edirne Selimiye Camii
LALE DEVRİ
OSMANLI İPARATORLUĞU DURAKLAMA VE GERİLEME DÖNEMİ ( )
Sosyal Bilgiler Dersi 2. Ünite ADIM ADIM TÜRKİYE
Renk desen ve motif özellikleri
DİREKT BASKI Esra ÇINAR.
CAĞDAŞ TÜRK RESMİ.
CANLILIK HÜCRE İLE BAŞLAR
III. Ahmet LALE DEVRİ Yenilikleri Yenilikleri Nedim hazırlayıcısıdır?
MIMAR SINAN. , Mimar Sinan, 1489'da Kayseri'nin Ağırnas köyünde dünyaya geldi. 1511'de devşirme olarak İstanbul'a geldi ve Acemi Oğlanlar Ocağı'na girdi.
Dönemin padişahı 3. Ahmet, sadrazamı ise Nevşehirli Damat İbrahim Paşa’dır ile 1730 tarihleri arasında geçen süreye Osmanlı’ da ” Lale Devri” olarak.
Geleneksel Türk Görsel Sanatları
ON YEDİNCİ YÜZYILDAN GÜNÜMÜZE TEZHİP SANATI VE GELİŞİMİ
HAZIRLAYANLAR EBRAR ÇAKIR BEYZA EFE KEVSER ÇAYIR
KONYA SIRÇALI MEDRESE Konya Sırçalı Medrese ismini çini süslemelerinden almaktadır. Medrese II. Alaeddin Keykubad tarafından 1242 yılında inşa ettirilmiştir.
PAGODA EVLERI ÇIN’IN FEODAL TOPLUMUNUN EKONOMIK VE KÜLTÜREL GELIŞIMININ TANG HANEDANı DÖNEMINDE DORUĞA ÇıKMASıNıN YANı SıRA MIMARLıK TEKNIĞI VE SANAT.
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
T TÜRBE KAPISI …  Bu camii Türk mimarisinde Batı sanat etkilerinin yoğun olduğu bir dönemde inşa edilmiş olmasına rağmen klasik.
Lâle Devri, Osmanlı Devleti'nde, 1718 yılında Avusturya ile imzalanan Pasarofça Antlaşması ile başlayıp, 1730 yılındaki Patrona Halil İsyanı ile sona.
 Osmanlı'da Güzel Sanatlar  -Osmanlı Devleti'nde mimari en gelişmiş sanat dalıdır. Kuruluş döneminde Selçuklu ve Bizans etkisi vardır. Bursa'da Ulu.
Sunum transkripti:

ÇİNİ VE ÇİNİCİLİK SANATI’NIN TARİHİ Çini Nedir? Bir tür killi topraktan yapılan ve fırında pişirilen, bit yüzeyi sırlanmış, çeşitli renk ve motiflerle süslenmiş , seramik parçasına çini denir. Çini yapma sanatı da Çinicilik olarak adlandırılır.

ÇİNİNİN KISA TARİHİ Çini ilkin Asya’da yapıldı. Önceleri toprak sırsız ve cilasızdı. içindeki sıvının sızmasını önlemek için ve daha temiz olmasını ağlamak amacıyla cam gibi bir madde ile sıvanması düşünüldü. Bu kaplar maden oksiti ve cam gibi maddelerle sıvanarak pişirilince sırlı kaplar, dayanıklı ve cilalı tuğlalar elde edildi. Tuğlayı dış etkilerden korumak için veya süslemek için ilk olarak Sümerler sırlamışlardır. Sümer ve Asur anıtları cilalı (sırlı) tuğlalalrla kaplıdır. Mısırlılar duvarları,İran’da Dara Sarayı’ndaki duvarlarda bu tuğlalardan kullanılmıştır.Babil Srayalarını süslemede yine bu kalaylı sır tabakası kullanılıyordu. Tuğla da alınan verim sonucunda teknik iyi sonuç verince İran’a sıçradı

TÜRKLERDE ÇİNİCİLİK Abbasiler döneminde canlanan teknik 12.yy. da sonra Türklerin egemen olduğu topraklarda daha da gelişmiştir.Orta Asya Türkleri de çiniyi süsleme unsuru olarak kullandılar. İran’ın 1255’te Moğol istilasına uğraması üzerine birçok sanatçı .Selçuklular’a sığındı ve çiniciliğin Selçuk Türkleri’nde gelişmesinde etkili olmuşlardır..

Osmanlılar döneminde yeni çini merkezleri kurulunca (İznik ve Kütahya); Selçuklu çini merkezi Konya önemini yitirdi. Osmanlı çini sanatı 16.yy. da en yüksek düzeyine erişti: İznik çini ocaklarında kırmızının en parlak tonu elde edildi. Yapımı 1561 de tamamlanan Mimar Sinan’ın yapıtı Rüstem Paşa Camii’nde kubbeye kadar bütün yüzeyler çini kaplanmıştır. Dönemin en görkemli örneğidir.

Türk çinicilk sanatı 16.yy da Osmanlılarda mozaik çini yerine levha çinileri tercih ettiler.Bu dönemde Bursa, Kütahya ve İznik’te taklidi imkansız çiniler yapıldı. Daha sonraları hem sanat hem de teknik açıdan gerilemeye yüz tutan çinicilik gün geçtikçe önemini yitirmeye başladı. 1716 da İznik atölyeleri kapandı ve ertesi yıl Damat İbrahim Paşa İznik’teki çini ustalarını İstanbul’da Tekfur Sarayı çevresinde kurulan imalathanelerde görevlendirmesi çini sanatının eski parlak günlerine dönmesini sağlayamadı.

İznik atelyelerinin kapanmasıyla eski usuller büsbütün unutuldu, teknik bozuldu. Yapılan döşemeler fırında eğriliyor ve pişirme sırasında renkler şeffaflığını kaybediyordu.

İlk Bursa çinileri ince bir kaolin tabakasıyla kaplıydı İlk Bursa çinileri ince bir kaolin tabakasıyla kaplıydı. Kullanılan toprak iyi çini yapmak için gerekli özelliklere sahipti. Sonradan bölmeli denen çiniler yapıldı. Bu metoda göre çini levhalar üstüne bir cila ile çizgi ve işaretler çizilir, pişirilir. Bölmeler renkle doldurularak tekrar pişirilirdi. Çini yapımında gerekli kaolin Kütahya’da bol olduğu için çinileriyle tanınmıştır.

16.yy.’ın sonu ile 17.yy.’ın başkalarında üretilen çini ve seramiklerde, renk sayısının arttığı gözlenir. En belirgin özellikleri de, sırlatında hafif kabarık mercan kırmızısı kullanılmış olmasıdır. Osmanlı süsleme sanatının en üstün yaratıcılığına örnek sayılan üst düzeyde bir çiçek üsluplaştırılması gelişmiştir. Lale, karanfil, sümbül, menekşe, nar çiçekleri, bahar dalları, üzüm salkımları ve asma yapraklarının desen olarak kullanıldığı çini ve seramikler, doğadan bir kesit yansıtırlar. Ayrıca hayvan figürlü çiniler de bu dönemde üretilmiştir. Bezemeler çoğunlukla siyah kenar çizgileriyle çevrilidir. Ayrıca bu dönemde tabak, kase, vazo, kandil, kupa, sürahi, ibrik gibi değişik türden eşyalar da aynı özelliklerde üretilmişlerdir.

Avrupa’ya gönderilen ,Türk çinileri batının seramik sanatını büyük çapta etkilemiştir. Çinilerin rengi solgun sarı-badem yeşili iken bu ihraç döneminde çimen yeşili ile Türk kırmızısı denilen domates kırmızısına dönüşmeye başlamıştır. Süleymaniye ve Rüstempaşa Camii Türk çiniciliğinin en güzel örneklerini sergiler.

Osmanlılarda seramik iki kısma ayrılırdı. 1 Osmanlılarda seramik iki kısma ayrılırdı. 1. Pişmiş topraktan yapılmış sırsız veya cilasız seramik (çömlek) 2. Kaşi veya çini denilen sırlı, cilalı çini. Türk çiniciliğinin uzantısı sayılan Kütahya’da iç ve dış pazara yönelik üretim yapılmaktadır.

- 15..yy ın ikinci yarısında büyük gelişme gösteren Kütahya çiniciliği kendine özgü motifleriyle İznik’ten ayrılmıştır. 17.yy ın en iyi örneği Sultan Ahmet Camii’dir. Mercan kırmızısı renk yerini tatlı yeşile bırakmıştır. 17.yy daki mimarlık alanındaki durgunluk çiniciliğinde gerilemesine neden olmuştur. İznik ve Kütahya’da kurulmuş olan çini atelyelerinin üretimi azaldı, çinilerin niteliği bozuldu 18.yy da yapılmış olan çeşme ve camilerin bazılarında solgun renkli, bozuk sırlı çinilerden gerileme farkedilmektedir. 18.yy ın başında İstanbul Tekfur Sarayı’nda kurulan çini atelyesinin çiniciliğe bir katkısı olmamıştır. Çinicilikteki bu gerileme çeşitli Avrupa ülkelerinden getirtilen yabancı çinilerin rekabetinin de etkisi olmuştur.

19. yy. ın başlarında gerileme sürmüştür 19.yy. ın başlarında gerileme sürmüştür. Haliç’te kurulan çini fabrikasının üretimi buna engel olamamıştır.19.yy ın sonlarında I.Ulusal Mimari dönemi ile mimarideki eskiye dönüş nedeniyle yeniden çininin kullanıması çiniciliğe kısa süren bir canlılık getirmiştir. Günümüzde çini sanatı eski renk ve desenleri yeniden ele almakta, bu yolda arayışlarını sürdürmektedir. Türkiye’de Kütahya çiniciliğin tek merkezidir.