Kurgusal Tarih Tasarımları

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
"HER ŞEYİN KAYNAĞI İNSAN ZEKASIDIR..."
Advertisements

Mimaride kimlik.
EKOSİSTEM İBRAHİM İMANCI FEN VE TEKNOLOJİ ÖĞRETMENİ.
Hafta 2 Bilimin Doğası: Bilimsel bilgi ve bilimsel metod
EKOSİSTEMLERDE DEĞİŞKENLİK
Bilim ve Teknoloji haftası
Din Kavramı ve Gerçek Dinin Esasları
AYDINLANMA ÇAĞI.
BİLİM NEDİR? Dünyaya ve bu dünyada yer alan olgulara ilişkin tarafsız gözlem ve deneye dayalı zihinsel etkinliklerin ortak adına ‘bilim’ diyebiliriz.
SOSYAL BİLGİLER NEDİR?.
MESLEKİ ETİK Çevre Etiği Prof.Dr. Fatih M. Botsalı MK MK
1. Sağlık ve Sağlık Düzeyini Etkileyen Faktörler
MADDE DÖNGÜLERİ KASIM 2010 GRUP AY TALİA YAŞAR BAKDUR İ.Ö.O.
COĞRAFYADA AKIMLAR.
Yorumlayıcı Paradigma ve Nitel Araştırmanın Bilimsel Araştırma Geleneğindeki Yeri Yrd. Doç. Dr. Cenk Akbıyık.
Örgüt Külütü, İklimi ve Sağlığı
Davranış Bilimleri Hafta II.
Estetik ZKÜ Estetik Ders Notları Mustafa Eyriboyun.
Zaman içinde bilim.
İLETİŞİM - DİL VE KÜLTÜR İLİŞKİSİ
DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ
KADER VE EVRENDEKİ YASALAR 1
Anlamlandırma.
Sosyal Bilgiler Dersi 6.sınıf 7.Ünite Metin DEMİR
GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE YERLEŞME
VARLIK FELSEFESİ ( ONTOLOJİ )
HİNDUİZM Belli Değildir Brahma ve diğer Tanrılar Vedalar
Aristo ve Francis Bacon
PSİKOLOJİ İLE DİĞER BİLİM DALLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ
7/… ANADOLU’DA TÜRK KÜLTÜRÜ Ad, Soyad, No
Eğitimin ve Toplum.
Doç.Dr. Sebahattin DEVECİOĞLU Fırat Üniversitesi
ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ.
BİR YAŞAM TARZI OLARAK SPOR Doç.Dr.Sebahattin DEVECİOĞLU
ÇOCUK GELİŞİMİNE FARKLI BAKIŞ AÇILARI
Kaderle İlişkilendirilen Bazı Kavramlar
GİRİŞİMCİLİK VE LİDERLİK
EĞİTİMİN EKONOMİK TEMELLERİ
DİL NEDİR? Dil veya lîsan, insanlar arasında anlaşmayı sağlayan doğal bir araç, kendisine özgü kuralları olan ve ancak bu kurallar içerisinde gelişen canlı.
İSLAM DÜŞÜNCESİNDE YORUMLAR 11. SINIF
BBY 467 Bilimsel ve Kültürel Mirasın Dijitalleştirilmesi Ders 1: Giriş ve Kültürel Miras Arş. Gör. Tolga Çakmak.
BİLİM:İnsanlar yaşadığı doğal çevreyi her dönemde kendi ihtiyaçlarına göre düzenlemeye çalışmıştır.Bunun için öncelikle doğanın yasalarını araştırmıştır.bu.
Tanri nin varligini kabul eden görüsler
DOĞAL SÜREÇLER Evren ve Dünya’mız Nasıl Oluştu? Bilim insanları, evrenin oluşumu hakkında tarih boyunca değişik görüşler ortaya atmıştır. Fakat bu görüşler.
BİLİM NEDİR? BİLİMİN SINIFLANDIRILMASI Hazırlayan= Meslina ÖZER.
Bilim nedir? Hazırlayan= Mihriban Harmancı
Ortaçağlarda Bilim Ortaçağ düşüncesinin belirgin özelliklerinden birisi, dinî öğretilere dayanan dinsel bakışın ön plana çıkmasıdır. Ancak düşüncede.
Sosyal Etkinliklerin Amacı
Tarih Felsefesi.
KAPİTALİZM VE PİYASA BAŞARISIZLIĞI
3. ÜNİTE: VAHYE DAYALI DİNLER
Yrd. Doç. Dr. Ebrucan İSLAMOĞLU
KÜLTÜR TURİZMİ.
Nitel Araştırmanın Kuramsal Temelleri
 Felsefenin anlamı  Felsefenin Doğuşu  Felsefenin Tarihsel Gelişimi  Felsefenin amacı  Felsefe toplum ilişkisi  Bilgi ve Bilgi.
FEN BİLİMLERİ DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI
ANTROPOLOJİ Kelime anlamı olarak antropoloji; “insanla ilgili düzenli bilgi” anlamındadır. Antropoloji, biyolojik yapısıyla insanı ve insan davranışlarını.
II.BÖLÜM GELİŞİM İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR. Kazanımlar Bu üniteyi tamamladığınızda aşağıdaki hedeflere ulaşmanız beklenmektedir: Gelişimle ilişkili olan.
 Felsefenin anlamı  Felsefenin Doğuşu  Felsefenin Tarihsel Gelişimi  Felsefenin amacı  Felsefe toplum ilişkisi  Bilgi ve Bilgi.
 Felsefenin anlamı  Felsefenin Doğuşu  Felsefenin Tarihsel Gelişimi  Felsefenin amacı  Felsefe toplum ilişkisi  Bilgi ve Bilgi.
- Coğrafi konum (yeryüzü şekli, iklim…) Dinsel inanışlar
İBADET Hıristiyanlığın ilk üç asırlık döneminde belli bir ibadet şekli yoktu. Bu nedenle, dördüncü yüzyılın ikinci yarısına kadar günlük olarak yapılan.
Kurgusal Tarih Tasarımları
Sosyoloji Tarihi-A- Klasik Sosyoloji Tarihi
TOPLUMSAL BİR OLGU OLARAK KENT VE KENTLİLİK
Birinci Hafta Antropolojinin rehberliğinde tarih öncesine yolculuk
GÖRÜŞME İLKE VE TEKNİKLERİ Sağlık Bilimleri Fakültesi
Antik Yunan’da Felsefe (Mitos’dan Logos’a)
Çağdaş Gelişmeler Işığında Ana Dili Öğretimi
Sunum transkripti:

Kurgusal Tarih Tasarımları

Döngüsellik Tarih kendini yineler mi? İnsanoğlu çok eskiden beri bu soruyu yanıtlamaya çalışmaktadır. Belirli toplumsal olayların yine belirli aralıklarla ortaya çıkması, farklı topluluklar için bile olsa, bu olaylar arasında zorunlu ilişkiler kurulmasına yol açmıştır. Tarihte kendisini yineleyen olaylara dayanarak edinilen tarih tecrübesi, insanların, geleceğe ilişkin kestirimler yapabilmelerine ve tarihsel sürecin de kendini yineleyen bir yapıda olduğu sonucunu çıkarmalarına yol açmıştır.

Nasıl ki doğada belli bir döngüsel düzen varsa, toplumsal yaşamda da doğadaki harekete benzer döngüsel bir düzen vardır ve insan da bu düzenin parçasıdır. Bu inanışın doğal sonucu olarak, gök cisimlerinin doğup, yükselip, batması gibi doğal gözlemler, toplumların da sonsuza dek kendini yineleyip duran doğuş ve batışlarının olduğuna indirgenmiştir. Daha sonra bu düşünce yalnızca kültürlerin ve uygarlıkların yaşam sürelerine karşılık gelecek değişime uğratılarak, kültürel değişimi ve dönüşümü, aynı zamanda da kültürel farklılığı vurgulamak için kullanılmış ve dünya tarihi içinde farlı uygarlıkların ortaya çıkışları ve yok oluşları ile açıklanmaya çalışılmıştır.

Sonsuz Döngü: Yeryüzündeki bitkilerin yaşamları güneşin dünya çevresindeki dönüşüyle ilişkili ise, toplumların yaşamı da evrensel bir dönüşle ilişkili olmalıydı ve onların da doğum ve ölümleri yinelenmeliydi. Bu görüşün temel noktası, toplumsal yapıda bir düzenlilik saptama arzusudur. Bunun en önemli nedeni ise, toplumların kendilerini güven içinde görmek istemeleridir.

Kültür Döngüsü: Kültür döngüsü tasarımlarında, uygarlıklar ya da kültürler, canlı organizmalar gibi doğan, büyüyen ve ölen varlıklar gibi ele alınırlar. Burada düşünürler, genel bir insanlık tarihinin döngüsel işleyişini ortaya çıkarmaktan çok, belirli bir uygarlık ya da kültürün ortaya çıkışından yıkılışına kadar ki süreci kendilerine konu edinirler. Amaç toplumların veya uygarlıkların ortaya çıkışlarından yok oluşlarına kadar ki süreyi önceden bilmek istemeleridir.

Çizgisel Tarih Anlayışı Eski Ahit, evrenin ve insanin yaradılışını tek bir Tanrıya bağlar. Bu tanrı Yahudi kavmini, kendi istencini gerçekleştirecek kavim olarak seçmiştir. Bu seçilmiş kavim, tanrı tarafından sınanmaktadır ve gelecekte yine tanrı tarafından yargılanacaktır. Tanrının kitabında aynı zamanda geleceğe yönelik haberler de bulunuyordu. Böylece bu kavim, geçmişi hakkında olduğu kadar, geleceği hakkında da düşünebilir duruma gelmekteydi

Yani zaman, bu kavim için, Greklerin fiziksel zamanından önce, insanın belli bir son anda ödül veya ceza alacağı, başlangıcı ve bitimi olan ve en önemlisi, bu başlangıçtan bitime kadar süreklilik ve gelişime sahip oluyordu. İnsan tanrı tarafından belli bir erek için yaratılmıştı. İnsanın bu ereğe ulaşabilmesi için, geçmişi kadar geleceğini de gözetmesi gerekiyordu.

Bu görüş daha sonra Hıristiyanlğa geçti Bu görüş daha sonra Hıristiyanlğa geçti.Hıristiyanlığın tarih anlayışını temellendiren kişi Aurelius Augustinus (354-430) olmuştur. Augustinus’a göre tanrı zamanın dışında, ama onun yarattığı her şey zamanın içindedir. Zaman ise artık varolmayan geçmiş, bir boyuttan yoksum şimdi ve varolmamış olan gelecektir. Augistunus böylecedöngüsel tarih anlayışını yıkmıştır. Tarih tekerrürden ibaret olmuyor, tam tersine bir daha tekrar etmeyecek olan olaylardan kurulu bir defalık bir süreç olarak anlaşılıyordu. Bu bir defalık süreç, yani tarih ilk günahtan İsa’nın kurtarıcı olarak görünüp insanlara kurtuluş yolunu göstermesinden kıyamete kadar sürecektir.

Tarihte bir ilerleme var mıdır? Bu soru 16. Ve 17. Yüzyıllarda doğa-bilimlerindeki büyük gelişmelerin ve teknik yeniliklerin insan yaşamına sağladığı kolaylıklar göz önünde tutularak ortaya atılmış bir sorudur. Toplumların belirli bir durumdan daha iyi bir duruma yükselmiş olmaları, onları, toplum olarak gelişmekte ve belirli bir yöne doğru ilerlemekte oldukları inancına itmiştir. “Tarihte ilerleme vardır” ifadesi ile anlatılmak istenen şey, tarihsel her olayın bir kezlik oluşu ve bu olaylar sürekliliğinin birbiri ardı sıra çizgisel olarak geleceğe doğru akıyor olmasıdır.