Erken çocukluk döneminde fen eğitimi: Bilimsel içerik ve bilimsel tutum
Bilimsel İçerik Bilimsel içerik, bilimsel bilgiyi oluşturmaktadır. Erken çocukluk döneminde fen eğitimi de, çocukların yaşadığı çevre hakkında gerekli deneyimlerle bilimsel bilgilere ulaşmasını sağlamaktadır. Çocuklar, bilimsel bilgilere bilimsel içerik aracılığıyla ulaşmakta ve bu bilgilerle bilimsel süreçlere hakim olarak yeni bilimsel olguları incelemek için bu süreçlerden faydalanmaktadır.
Bu nedenle çocukların deneyim kazanacağı durumlar için geliştirilen fen eğitiminin içeriği, öncelikle onların ilgilerinden doğan konu üniteleri veya çalışma başlıkları, çocukların fikirleri irdeledikleri, materyalleri manipüle ettikleri ve kendi bilim anlayışlarını oluşturmak üzere diyaloglara katıldıkları anlamlı tecrübeleri içeren planlama amacına yönelik olması gerekmektedir. Ayrıca çocukluk dönemi için uygun olan; gözlem yapma, karşılaştırma, sınıflandırma, ölçme ve kaydetme, iletişim gibi temel bilimsel süreç becerilerinin destekleyici içerikte bir programla sunulması gerekmektedir.
Fen eğitimi programı; fiziksel bilim, yaşam bilimi, dünya ve uzay bilimi disiplinleri arasında bir denge kurmalıdır. Çocukların, bilimin doğasını anlayabilmeleri için bu bilimsel disiplinler hakkında bilgi ve anlayış geliştirmeleri gerekmektedir. Çocukların sürdürülebilir bir toplum olabilmeyi öğrenmelerine yardımcı olacak bilgiyi ve anlayışı kazanmaları için, erken çocukluk dönemi fen eğitimi içeriği fiziksel bilimler, yaşam bilimleri, dünya ve uzay bilimleri disiplinleri şeklinde hazırlanması gerekmektedir.
Fiziksel Bilimler Canlı olmayan materyallerle ilgili olan fiziksel bilimler; madde, enerji ve kimya ile ilgili konuları irdelemektedir. Fizik konularından madde (katı, sıvı, gaz), enerji (ışık, ısı, ses, elektrik, hareket ve manyetizma), yerçekimi, denge ve maddelerin bileşimi ve dönüşümleri ile ilgili kimya konularından oluşmaktadır.
Çocuklar çevrelerindeki madde ve nesneleri keşfederek; ağırlık, şekil, boyut, renk ve ısı hakkında bilgi sahibi olmaktadır. Nesnelerin nasıl hareket ettiklerini ve değiştiklerini irdelemekte, istenilen sonuca ulaşmak için nesneleri hareket ettirdikçe, çeşitli şekillerde yapılar oluşturmak için nesneleri bir araya koydukça ve istenilen etkinin nasıl elde edildiği hakkında sonuçlar çıkardıkça, küçük çocuklarda başlangıç fikirleri oluşmaya başlamaktadır.
Yaşam Bilimleri Yaşam bilimleri, canlılarla ilgilidir. Yaşam bilimleri; hücreleri, bitkileri, hayvanları, yaşam döngülerini ve ekolojiyi içermektedir. Küçük çocuklar; canlı varlıklarla, onların yaşam döngüleriyle ve habitatlarıyla doğrudan deneyimler yaşamalıdır. Çocuklar erken yaşlardan itibaren canlı ve cansız varlıklarla, canlı varlıkların davranış ve ihtiyaçlarıyla ve onlara karşı saygı duymayla ilgili görüşler geliştirmektedir. Bu sayede çocuk, kendi yaşadığı bölgedeki bitkileri ve hayvanları inceleyerek, canlı varlıkların nasıl beslendikleri, onların özellikleri ve büyüdükçe nasıl değiştikleri hakkında fikir sahibi olabilmektedir
Dünya ve Uzay Bilimleri Dünya ve uzay bilimleri; dünyadaki maddeleri, gökyüzündeki cisimleri, dünya ve gökyüzündeki değişiklikleri incelemekte ayrıca jeoloji, meteoroloji, astronomi bilim dallarından oluşmaktadır. Jeoloji dünyayı, kayaları ve kabukları; meteoroloji hava ve atmosferi; astronomi güneş, ay, gezegenler ve yıldızları incelemektedir. Küçük çocuklar, doğal olarak çevrelerinde gördükleri her şeye karşı ilgi duymaktadır. Fen eğitimi, dünyadaki maddelerin çalışmasını, bunların örüntülerinin ve zaman içerisindeki değişimlerinin keşfedilmesini sağlayan deneyimleri içermektedir.
Çocuklar gökyüzü veya uzay ile doğrudan etkileşimde bulunamayacakları için, bunlarla ilgili öğrenme deneyimleri gözlemlemeye dayanmaktadır. Çocuklar gölge oyunu oynayarak, gün ve gece boyunca yaptıkları şeyler hakkında konuşarak, çamur yapmak için toprağa su katarak, kaldırıma su ile resim yaparak ve bu resimlerin sonra kendiliğinden yok olduğunu görerek dünya ve uzay hakkında bilgi edinmektedir.
Bilimsel Tutumlar Bilimsel tutum, kişinin bilime karşı yaklaşımını ifade etmektedir. Erken çocukluk dönemdeki çocuklarla gerçekleştirilen fen eğitimi, çocukların çevreyi tanımalarını ve çevreye karşı duyarlılık oluşturmalarını sağlamaktadır. Bu yüzden çocukların olumlu bilimsel tutumlar geliştirmesi için model olunması gerekmektedir. Bir çocuğun bilimsel tutumu beraberinde çocuğun zihinsel hazır olma durumunu barındırmaktadır.
Pozitif bir tutumla çocuk; bilimsel nesneleri, konuları, etkinlikleri ve insanları pozitif algılamaktadır. Hangi nedenle olursa olsun, hazır olmayan ya da tereddütlü bir çocuk, bilimle ilişkili olaylarla etkileşime girmeye daha az istekli olacaktır. Bu hazır olma faktörü, çocukta düşünmeksizin ve onay vermeksizin bilinçsiz olarak ortaya çıkmaktadır.
Çocuklar erken yaşlardan itibaren; duyularını kullanarak, merak ettiği, gözlemleyebildiği, uygulama yapabildiği bir ortamda çok daha hızlı ve etkin bir şekilde öğrenme gerçekleştirmektedir. Çevre, çocukların bu tarz öğrenmelerini gerçekleştirebilecekleri doğal bir sınıf ortamı olmaktadır. Çocuklar çevrelerindeki doğal dünyayı keşfederken, canlı- cansız varlıklara karşı bir sorumluluk duygusu ve saygı içeren tutumlar göstermektedir.