5.1. GÜDÜLEME 5.1.1. GÜDÜLEME Güdüleme, örgütün ve bireylerin ihtiyaçlarını tatminle sonuçlanacak bir iş ortamı yaratarak bireyin harekete geçmesi için etkilenmesi ve isteklendirilmesi süreci olarak tanımlanabilir. Güdülenme Süreci Tatmin Edilmemiş İhtiyaç – İhtiyacın uyarılması – Davranış – İhtiyacın tatmini Güdüler kişilerin belirli davranışlarının nedenlerini açıklayan ve bir davranışla sonuçlanan itici güçlerdir.
5.1.2. İnsan Doğası Hakkında Görüşler 1. X,Y ve Z Kuramları McGregor insan doğası ve güdülenme arasındaki ilişkileri X ve Y kuramları altında toparlamaya çalışır. X kuramına göre; İnsanlar doğal olarak çalışmayı sevmezler ve fırsat bulurlarsa çalışmaktan kaçınırlar. Kişiler çalıştırılmak isteniyorsa, korkutulmalı, yönlendirilmelidir. Normal bir insan iş ve yükselme heveslisi değildir, sorumluluk almaktan kaçınır, güven arar ve kendisine en fazla ekonomik kazancı getirecek işi yapar. İnsanların çoğu yaratıcı değildir ve değişkenliğe karşı direnç gösterirler. Kişiler kendilerini düşündükleri için örgütün amaçlarının onlar için önemi yoktur.
Y kuramına göre ise; Kişilerin bir işte çalışarak fiziksel ve ussal çaba harcamaları dinlenme ya da oyun oynama istekleri kadar doğaldır. Kişi işe girmekle, önceden belirlediği amaçlara ulaşmak için kendi kendini yönlendirecek ve kontrol edecektir. Kişinin amaçlarına yönelmesi, ödülle birlikte başarı ihtiyacını tatmine yöneliktir. Normal insan öğrenmek ister ve koşullar sağlanırsa sorumluluğu almak zorunda kalmayıp onu elde etmek ister.
Z kuramına göre: İnsanı ne şeytan ne de melek olarak göremeyiz. İnsan düşünme, karar verme ve azmetme yeteneklerine sahip bir yaratıktır. İnsan doğuştan ne iyidir, ne de kötüdür; koşullara göre her ikisine de yatkın olabilir. İnsan ne yaşamsal ihtiyaçlarla, ne de üst düzey insancıl ihtiyaçlarla güdülenir; insanı güdüleyen, içinde bulunduğu durumdur. Güdüleme ne dıştan zorlamayla ne de içten gönüllü olarak sağlanabilir. İnsan ancak mantık yoluyla güdülenir. İnsanı iyimser veya kötümser olarak değil tarafsız olarak değerlendirmek gerekir.
2. Argyris’in Olgunlaşmışlık Kuramı Argyris insan gelişmesini olgunlaşmışlık yönünden inceler. Ona göre insanlar çocukken olgunlaşmamış bireylerdir. Ama zamanla olgun birer birey olma yönünde gelişirler. Olgunlaşmamış insan pasif, diğerlerine bağımlı, kısa zaman görüşlü, düşünme yeteneği sınırlı, maymun iştahlı, toplumda diğerlerine oranla daha alt bir konumda ve benliğinin farkında değildir. Olgun insan ise bunların tam tersine aktif, bağımsız, uzun zaman görüşlü, çeşitli biçimlerde davranabilen, derin ilgilere sahip, toplumda akranlarından daha yukarılarda olmak isteyen ve benlik sahibidir. Argyris, örgütlerin özelliklerini de inceleyerek işbölümü, önderlik, emir komuta zinciri ve denetim alanı gibi ilkelerin olgun insanın yukarıda belirtilen temel niteliklerine tam anlamıyla zıt olduğunu söyler ve klasik örgütlerin, olgun insanlardan çok çocukların ve olgunlaşmamışların nitelikleriyle uyum içindeki ilkelerle yönetildiğini belirtir.
5.1.3. Güdüleme Kuramları Güdüleme kuramlarını iki temel grup içinde inceleyebiliriz. Bunlardan ilki, bireyi enerjilendirerek harekete geçiren ve yönlendiren ya da davranışını yavaşlatan ve durduran bireysel etmenleri inceleyen kapsam kuramları; ikincisi ise davranışın nasıl harekete geçirilip yönlendirileceğini ya da yavaşlatılacağını açıklamaya çalışan süreç kuramlarıdır.
1.KAPSAM KURAMLARI A. Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi Kuramı İnsanları belli bir davranışa yönlendiren temel etmen onun ihtiyaçları olduğuna göre, bu ihtiyaçları belirlemek ve giderebilecek çeşitli örgütsel araçları saptamak gerekir. İşte Maslow, insan ihtiyaçlarını önem sırasına göre bir hiyerarşi içine koymaya ve bunları giderecek örgütsel araçları belirlemeye çalışır. 1.Fizyolojik 2. Güvenlik 3. Sosyal 4. Saygınlık 5. Kendini gerçekleştirme
B.Alderfer’in VİG Kuramı Alderfer, Maslow’un modelini modern durumlara uyarlayarak varlığını sürdürme, ilişkilerde bulunma ve gelişme ihtiyaçları üzerine kurmuştur. C.Herzberg’in İkili Etmen Kuramı Kurama göre güdüleme yönünden önemli iki grup etmen söz konusudur. Bunlardan ilki, ücret, saygınlık, emniyet, iş koşulları, yan ödemeler ve kişiler arası ilişkileri içine alan sağlık etmenleridir. Sağlık etmenleri içindeki koşullar iyi olmazsa çalışanlar tatminsiz kalırlar. Ama bunların iyi olması kişilerin güdülenmesiyle sonuçlanmaz. Yalnızca tatminsizlik duygusunu ortadan kaldırır. Buna karşılık, anlamlı ve zevk verici bir işte çalışma, başarısının görülmesi, başarı duygusundan zevk alma, sorumluluk üstlenme, işte gelişme ve yükselme olanakları bulma gibi konuları içeren etmenler ise güdüleyici etmenlerdir. Kişi işinde bunları bulmazsa tatmin olmayacaktır. Buna karşılık işinin bu olanakları vermesi , iş tatminini artıracağından kişiyi güdüleyici olacaktır.
C.McClelland’in İhtiyaçların Yönlendirilmesi Kuramı McClelland, diğerlerinden farklı olarak ihtiyaçların öğrenmeyle sonradan kazanılacağını önerir. Modelin temeli, üç temel güdünün (başarı, güç ve arkadaşlık) oluşması için insan davranışlarıyla, çevresel etmenlerin nasıl birleştirilebileceği konusundadır.
2. GÜDÜLEME SÜREÇ KURAMLARI A.Güçlendirme Kuramı ve Davranış Değiştirme Süreç kuramları güdüleme sürecinin bir örgütsel ortamda nasıl işlediğini bulmaya çalışır. Bu kuramları açıklamak için her şeyden önce güdüleme sürecini anlamamıza yardımcı olacak öğrenme sürecini bilmek gerekir. Öğrenme gerek biçimsel eğitim, gerekse deneyimler sonucu davranışlarda değişiklik sağlama sürecidir. Davranışı değiştirmede önemli olan öğrenme süreci üç türlüdür: Pavlov’un Klasik Koşullandırma Yöntemi: Köpeğin sadece yemekle değil zil çaldığında da salyalarının akması Gözlem: Futbolcuların rakiplerinin maçlarını izlemesi gibi Edimsel Koşullandırma: kişiler elde ettikleri olumlu ve olumsuz sonuçlara göre bir davranışı yeniden gösterebilir ya da bir daha o davranışta bulunmazlar.
B. Beklenti Kuramları Beklenti modeli, insan davranışlarını, bireyin amaç ve seçimleriyle, bu amaçları başarmadaki beklentileri yönünden açıklamaya çalışır. Bir davranıştan elde edilen temel (birinci derecedeki) sonuçlar, o işi yapma ile doğrudan ilişkilidir. Bunlar devamsızlık, verimlilik, iş gücü devri ve verimliliğin niteliğidir. İkinci derecedeki sonuçlar ise birinci derecedeki sonuçların doğuracağı ödül ve cezalardır: Ücret artışı, yükselme ve grup tarafından kabul edilme ya da reddedilme gibi.
Araçsallık, birinci derecedeki sonuçların, ikinci derecedeki sonuçlarla ilişkisi konusunda bireyin algısıdır. Şunu yaparsam şu sonucu elde ederim anlamındaki araçsallık +1 den -1’e uzanan değerdedir. Eğer ücret artışı verimlilik sağlıyorsa, araçsallığın değeri +1 olacaktır. Bu kuramın bir diğer önemli kavramı çekicilik ya da valens’tir. Çekicilik bireyin gözünde sonuçların değeri ve bunlar hakkındaki tercihidir. Son olarak beklenti ise, bir davranışa yöneldiğinde, belli bir sonuç elde edilebileceği konusunda bireyin inancı demektir. Bu modeldeki temel etmen, yöneticinin işçiler hakkında beklenti ve çekicilik yönünden nelere önem vermeleri gerektiği değil, işçilerin gerçekte beklentilerini ve neleri çekici bulduklarını anlamaktır.
C.Eşitlik Modeli Bu modele göre insanlar çabaları ve bu çabaları karşılığı elde ettikleri ödüller ile benzer iş durumunda diğer kişilerin çaba-ödül durumlarını karşılaştırırlar. Adams tarafından geliştirilen modelde, insan güdülenmesinin temelinde, insanların işte kendilerine eşit davranılması isteği yatar. D.Amaç Modeli Locke tarafından geliştirilen Amaç modeli, davranışın temel nedeninin bireylerin bilinçli amaç ve niyetlerinde yattığını öne sürer. Yazara göre bir kişi bir işe ya da herhangi bir şeye bağlandığında, amacına ulaşıncaya kadar çalışır. Amaç modelinde niyetler özel bir önem taşır. Ayrıca davranışı güdüleyen şeyin bilinçli amaçlar olduğu vurgulanır.
E. Bilişsel Değerlendirme Kuramı Önceleri işten zevk alma gibi içsel ödüllerle desteklenmiş davranışların, ödeme gibi dışsal ödüllerle desteklenmesi durumunda, güdülenme düzeyinin azalacağı öne sürülmüştür. Tarihsel olarak, güdüleme kuramcıları, başarı sorumluluk ve yeterlilik gibi içsel güdüleyicilerin; ücret, iyi çalışma koşulları ve yükselme gibi dışsal güdüleyicilerden bağımsız olduğunu ileri sürmüşlerdir.
Teşekkürler….