ALLAH İÇİN SEVMEK; İbrahim SUCUOĞLU HAZIRLAYAN; ALLAH’I SEVMEK VE ALLAH İÇİN SEVMEK; HAZIRLAYAN; İbrahim SUCUOĞLU MUHAMMEDİYE CAMİİ İMAM-HATİBİ ERZİNCAN İL MÜFTÜLÜĞ
1.ALLAH’I SEVMEK VE ALLAH İÇİN SEVMEK; Efendimizin duası ile başlayalım; Allah’ım senin sevgini bana nefsimden, ailemden, malımdan ve soğuk sudan da aziz eyle.(Tirmizi)
Cenabı hak müminleri kadim kitabında ne güzel tasvir ediyor “Gerçekte müminler o kimselerdir ki, Allah anıldığı zaman yürekleri ürperir. Karşılarında Ayetler okunduğu zaman imanlarını artırır. Ve Rablerine tevekkül ederler”. (Enfal/2) Üstad N.F.K. De derki: Allah dostu odur ki, nefsine tek pay biçmez; Kırk yıl bir ekşi ayran özler de onu içmez.
Abdullah İbn-i Mübarek, Derki: “Bir itaat vardır? Bir de sevgi vardır” "Seven sevdiğine itaat eder." “Sevmek de insanı sevdiği ile beraber eder”
Her şey, her şey şu tek müjdede; Üstad N.F.K. De derki: Her şey, her şey şu tek müjdede; Akıl, kırık kanadı hiçin; Yoktur ölüm, Allah diyene Derdi gücü 'nasıl' ve 'niçin'... Canım kurban, başı secdede, Bağlı, perçin üstüne perçin, İki büklüm, Allah diyene Benim gönlüm Allah diyene...
Elerini Sema ya değil, ona açtığını bilmek, yalnız da kaldığında hep Rab’biyle olduğunu bilmek, İhsaniçinde olmak; sen onu görmesen de onun seni daim gördüğünü, seni murakabe ettiğini bilmek. Sevdiğinle, sevgiliyle olduğunu hazmetmiş olmak. Ne güzel…..! Sırtımda, taşınmaz yükü göklerin; Herkes koşar, zıplar, ben yürüyemem! İsterseniz hayat aşını verin; Sayılı nimetler bal olsa yemem! Ey akıl, nasıl delinmez küfen? Ebedi oluşun urbası kefen! Kursa da boşluğa asma köprü, fen, Allah derim, başka hiçbir şey demem! Üstad N.F.K.
Hz. Ömer’in oğlu Abdullah (r.a.) şöyle demiştir: "Allah için sev, Allah için buğuzet, Allah için dost ol ve yine O’nun için düşman ol. Çünkü Allah’ın dostluğuna ancak bu şekilde erişilir."(Y.Kandehlevi, Hadislerle Müslümanlık, lll-1123)
Müslüman, her şeye ve herkese karşı, her türlü çıkar düşüncesinden uzak sırf Allah (c.c.) rızası için, samimi bir sevgi beslemelidir. وَمِنَ النَّاسِ مَنْ يَتَّخِذُ مِنْ دُونِ اللّٰهِ اَنْدَاداً يُحِبُّونَهُمْ كَحُبِّ اللّٰهِۜ وَالَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا اَشَدُّ حُباًّ لِلّٰهِۜ وَلَوْ يَرَى الَّذ۪ينَ ظَلَمُٓوا اِذْ يَرَوْنَ الْعَذَابَۙ اَنَّ الْقُوَّةَ لِلّٰهِ جَم۪يعاًۙ وَاَنَّ اللّٰهَ شَد۪يدُ الْعَذَابِ ﴿١٦٥ İnsanlardan kimi de Allah’tan başka şeyleri O’na eş tutuyorlar da onları Allah’ı sever gibi seviyorlar. Oysa iman edenlerin Allah sevgisi daha kuvvetlidir.0 zulmedenler, azabı görecekleri zaman bütün kuvvetin Allah ‘a ait olduğunu ve Allah’ın azabının gerçekten çok şiddetli bulunduğunu keşke anlasalardı.(Bakara;2/165)
Muhabbetten olma ırak. Hoş görülü olmaya bak… Yunus’tan Hadisi kutside: "Benim uğrumda benim rızam için birbirlerini sevenlere, onları sevmen vacip oldu."(H.K.) Benlik davasını bırak, Sevgi ile dolsun yürek, Muhabbetten olma ırak. Hoş görülü olmaya bak… Yunus’tan
Cenab-ı hak buyuruyor ki: قُلْ إِن كُنتُمْ تُحِبُّونَ اللّهَ فَاتَّبِعُونِي يُحْبِبْكُمُ اللّهُ وَيَغْفِرْ لَكُمْ ذُنُوبَكُمْ وَاللّهُ غَفُورٌ رَّحِيمٌ :Deki; Eğer Allah’ı seviyorsanız bana tabi olunki Allah’ta sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah son derece bağışlayıcı ve esirgeyicidir. (Ali İmran;3/31)
Müminin vasfı olan Allah’tan korkmak; Aşkın ile bir hoş oldum; Safta döndü,doldu gönül İlki bilmem, sonu bilmem!.. Müpteladır güle bülbü Neyebaksam, seni buldum; Budur böyle erkan usul Yönü bilmem, yanı bilmem!.. Sevgimiz var kini bilmem! Müminin vasfı olan Allah’tan korkmak; Allah’ı sevmektir. Yani sevenin sevdiğinden mahrum kalması onun için en büyük azaptır. Sevenin sevdiğinin emrine amade olması ona giden yolu kendisine acmasıdır. Mevlana’nın tabiriyle: “vuslata gidiş zamanı, şeb-i aruzdur”. “Sevgiliye kavuşma zamanı, düğün gecesidir.”
Fazîlet hissi insanlarda Allah korkusundandır. Ya Rab bir aşk verdin bana Ezel ebed devletin var Yanıp durdum senden yana Her yerde kudretin var. Canım kurban dedim sana Tükenmez servetin var Rahim sensin, rahmet sensin, Rezzak sensin, Nimet sensin. Benden yakın oldun bana, Akıl yetmez bu devrana, Hangi yüzle dönem sana Kadir sensin hikmet sensin. Akifte bu konuyu sevgiye derc ederek faziletin tezahürü olarak işliyor. Ne irfandır veren ahlâka yükseklik, ne vicdandır; Fazîlet hissi insanlarda Allah korkusundandır.
Allah (cc) İnananların (sevdiklerinin) imanlarını daima muhafaza etmelerini ister. يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ اتَّقُواْ اللّهَ حَقَّ تُقَاتِهِ وَلاَ تَمُوتُنَّ إِلاَّ وَأَنتُم مُّسْلِمُونَ “Ey iman edenler! Allah'tan, O'na yaraşır şekilde korkun ve ancak Müslümanlar olarak can verin.” (Ali İmran;3/102)
Yunusun ifadesiyle de: Aşkın aldı benden beni, bana seni gerek seni, Ne varlığa sevinirim ne yokluğa yerinirim. Ben yanarım dün ü günü, Bana seni gerek seni, Aşkın ile avunurum, Bana seni gerek seni Sofilere sohbet, Ahilere ahret gerek, Mecnunlara Leyla gerek, bana seni gerek seni, Cennet dedikleri birkaç köşk birkaç huri, , İsteyene ver onları, bana seni gerek seni
GELELİM ALLAH SEVGİSİNİN TEZAHÜRÜNE (NETİCELERİNE) 1.Allah’ı seven topluluklar için kadim kitabında onlara şu müjdeyi veriyor: يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا مَنْ يَرْتَدَّ مِنْكُمْ عَنْ د۪ينِه۪ فَسَوْفَ يَأْتِي اللّٰهُ بِقَوْمٍ يُحِبُّهُمْ وَيُحِبُّونَهُٓ اَذِلَّةٍ عَلَى الْمُؤْمِن۪ينَ اَعِزَّةٍ عَلَى الْكَافِر۪ينَۘ يُجَاهِدُونَ ف۪ي سَب۪يلِ اللّٰهِ وَلَا يَخَافُونَ لَوْمَةَ لَٓائِمٍۜ ذٰلِكَ فَضْلُ اللّٰهِ يُؤْت۪يهِ مَنْ يَشَٓاءُۜ وَاللّٰهُ وَاسِعٌ عَل۪يمٌ ﴿٥٤ “Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse, bilsin ki Allah yakında öyle bir toplum getirir ki, Allah onları sever, onlar da Allah'ı severler; müminlere karşı yumuşak, kâfirlere karşı da onurlu ve şiddetlidirler; Allah yolunda mücahede eder, hiçbir kınayıcının kınamasından da korkmazlar. Bu, Allah'ın bir lütfüdür, onu dilediğine verir. Allah, geniş ihsan sahibidir, her şeyi çok iyi bilendir”.(Maide;5/54)
Bir zamanlar biz de millet, hem nasıl milletmişiz: Gelmişiz dünyaya milliyet nedir öğretmişiz! İnsanlığın bütün ufukları kapkaranlıkken, Işık olup fışkırmışız ta karanlığın koynundan;
Allah (cc) kendini sevenlere ve Resuluınu sevenlere mutlak galibiyet müjdesi veriyor. وَمَن يَتَوَلَّ اللّهَ وَرَسُولَهُ وَالَّذِينَ آمَنُواْ فَإِنَّ حِزْبَ اللّهِ هُمُ الْغَالِبُونَ Kim Allah'ı, O'nun Resulünü ve müminleri dost edinirse, (iyi bilsin ki) Allah'ın taraftarları galip geleceklerdir.(Maide;5/56) Seni aramam için beni uzağa attın! Alemi benim, beni kendin için yarattın! Ellerime uzanan dudakları tepeyim Allah diyen gel seni ayağından öpeyim.
İmanın tadı Allah'ı ve Peygamberi sevmekle alınır: " ثَلاَثٌ مَنْ كُنَّ فِيهِ وَجَدَ حَلاَوَةَ الإِيمَانِ أَنْ يَكُونَ اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَحَبَّ إِلَيْهِ مِمَّا سِوَاهُمَا”; عنِ النَّبِيِّ صلى الله عليه وَأَنْ يُحِبَّ الْمَرْءَ لاَ يُحِبُّهُ إِلاَّ لِلَّهِ، وَأَنْ يَكْرَهَ أَنْ يَعُودَ فِي الْكُفْرِ كَمَا يَكْرَهُ أَنْ يُقْذَفَ فِي النَّارِ " “Peygamber (SAV) şöyle buyurdu: “Üç özellik vardır; bunlar kimde bulunursa o, imanın tadını tadar: Allah ve Resulünü, (bu ikisinden başka) herkesten fazla sevmek. Sevdiğini Allah için sevmek. Allah kendisini küfür bataklığından kurtardıktan sonra tekrar küfre dönmeyi, ateşe atılmak gibi çirkin ve tehlikeli görmektir.” [Buhari, Sahih, İman,2/9 (I;9)]
Ülkendeki kuslardan ne haber vardir Mezarlardan bile yükselen bir bahar vardir Ask celladindan ne çikar madem ki yar vardir Yoktanda vardan da ötede bir Var vardir Hep suç bende degil beni yakip yikan bir nazar vardir O sarkiya özenip söylenecek misralar vardir Sakin kader deme kaderin üstünde bir kader vardir Ne yapsalar bos göklerden gelen bir karar vardir Gün batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardir Yanmissam külümden yapilan bir hisar vardir Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardir Sirlarin sirrina ermek için sende anahtar vardir Gögsünde sürgününü geri çagiran bir damar vardir Senden umut kesmem kalbinde merhamet adli bir çinar vardir Sevgili En sevgili Ey sevgili ( S. KARAKOÇ)
HAZIRLAYAN; İbrahim SUCUOĞLU ERZİNCAN İL MÜFTÜLÜĞ Efendimizin duası ile başladık,yine onunla bitirelim; Allah’ım senin sevgini bana nefsimden, ailemden, malımdan ve soğuk sudan da aziz eyle.(Tirmizi) Rabbim niyetlerinizi halis eylesin. Bu günlerin feyiz ve bereketiyle nasiplendirsin.Rabim bizleri sevdiklerine ilhak eyleyip razı olduklarından etsin.(amin) (08.07.2016) HAZIRLAYAN; İbrahim SUCUOĞLU MUHAMMEDİYE CAMİİ İMAM-HATİBİ ERZİNCAN İL MÜFTÜLÜĞ