ZAMANIMIZDAKİ İKİ DEHŞETLİ HÂL

BİRİNCİ DEHŞETLİ HÂL, CAMI ELMASA TERCİH ETMEKTİR.  Ahiretin elmas gibi nimetlerini, lezzetlerini bildiği hâlde, dünyevî kırılacak şişe parçalarını onlara tercih etmek akıllıca bir davranış değildir.

Elmaslardan daha değerli namazı unutarak cam değerindeki dünya işlerinde boğulmamalıyız.

Elmas değerindeki oruç, zekat gibi tüm ibadetleri bırakıp kırılacak cam gibi olan dünya lezzetlerini onlara tercih etmek aklın kârı olamaz.

Hislerimiz aklımıza, fikrimize galip gelip bizi doğru bildiğimiz yoldan ayırmasın.

Ders çalışmak nefsimize zor geliyor diyerek hislerimize uyup anlık lezzetler peşinde koşmak gelecekteki çok büyük lezzetlerden bizi mahrum edebilir..

Dünyanın üç yüzü vardır. İlk iki yüzü elmas gibidir. BİRİNCİ YÜZÜ: Allah’ın isimlerine aynadarlık eden, gösteren yüzüdür. Mesela bir çiçekte Allah’ın Hâlık (yaratıcı), Cemil (sonsuz güzelliği olan) gibi bir çok ismini görürüz.

Dünyanın ikinci yüzü, ahirete bakan yüzüdür. Dünyada işlediğimiz amellerle Allah’ın rızasını, Cennetini kazanmaya çalışırız. İbadetlerimizi dünyada yapmakla görevliyiz. Yani dünyanın bu yüzü de elmas gibidir; sevilir, tercih edilir.

Dünyanın üçüncü yüzü nefisimize, hayatın faydasız, geçici arzularına bakar. Dünyanın bu yüzü çirkin olup kırılacak cam gibidir; değersizdir, geçicidir, aldatıcıdır. Bu yüzü elmas gibi olan ilk iki yüze tercih etmemeliyiz.

Eğer ölümü öldürüp ayrılığı dünyadan kaldırmak; aczi ve fakrı beşerden kaldırıp, kabir kapısını kapamak çaresi varsa nefsimize ve hislerimize uyalım.

Yoksa "Kâinât mescid-i kebîrinde Kur’ân okunuyor. Onu dinleyelim Yoksa "Kâinât mescid-i kebîrinde Kur’ân okunuyor. Onu dinleyelim. O nûr ile nûrlanalım. Hidâyetiyle amel edelim ve onu vird-i zebân edelim. Evet, söz odur ve ona derler. Hak olup, Hak’dan gelip, hak diyen ve hakikati gösteren ve nuranî hikmeti neşreden odur.”

İKİNCİ DEHŞETLİ HÂL, FENDEN VE FELSEFEDEN GELEN DİNSİZLİĞE AİT FİKİRLERDİR.

HER ŞEYİ YARATAN ALLAH’TIR. Bir iğne ustasız, bir harf kâtipsiz olamaz; nasıl oluyor ki son derece düzenli olan şu kâinat sahipsiz olsun?

ACİZKEN KORUYAN, FAKİRKEN BESLEYEN KİM? "Onlara hem âfâkda (kendi dışlarındaki âlemlerde), hem de kendi nefislerinde (enfüsde) delillerimizi göstereceğiz;…" (Fussılet suresi, 53, ayet)

ALLAH BİRDİR, ORTAĞI YOKTUR! Bir köyde bir muhtar, bir ilçede bir kaymakam, bir ilde bir vali olmalı ki işler düzenli yürüsün. Evrende de bir tek idareci vardır O da Allah’tır.