TÜRKİYE’DE OKUL ÖNCESİ EĞİTİM

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
TATVAN İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI İSTATİSTİK BİLGİLERİNİN GİRİLMESİ.
Advertisements

EN İ Y İ LER HEP B İ Z İ MLE BÖLGEN İ N BEŞ OKUL B İ R İ NC İ S İ.
« Orman Ve Su İşleri Bakanlığı
ÖZEL EĞİTİM HİZMETLERİ. ÖZEL EĞİTİMİN TANIMI Özel eğitim nedir? Özel eğitim; özel eğitim gerektiren bireylerin eğitim gereksinimlerini karşılamak için.
KAYNAŞTIRMA YOLUYLA EĞİTİM UYGULAMALARI
AVRUPA BİRLİĞİ SİSTEMİNDE ENGELLİLER ve ÖZEL EĞİTİM
 1 – 5 Yaş Grubu  6 Yaş Anaokulu  7 – 16 Yaş İlk öğretim  Lise Eğitimi İSVEÇ EĞİTİM SİSTEMİ.
DEZAVANTAJLı ÇOCUKLARDA EĞITIM HAKKı YENI ORHANLı ORTAOKULU – ÖZGÜR KAYA.
T.C. ŞEHİTKAMİL KAYMAKAMLIĞI 75. YIL CUMHURİYET ANAOKULU MÜDÜRLÜĞÜ BRİFİNG DOSYASI
FP. TÜRK EĞİTİM SİSTEMİNİN GEÇMİŞİ Orta Asya Türkleri’nin Müslüman olmadan önce örgün eğitim kurumlarının olup olmadığı bilinmemektedir. Ancak Türk Kültürü’nün.
Antalya/Muratpaşa SABİHA GÖKÇEN ANAOKULU EFQM KAZANANLAR KONFERANSI ASLI KANBİR OKUL MÜDÜRÜ 24 Şubat 2016 İstanbul Deniz Müzesi.
OKUL ÖNCESİ DÖNEMDE ÖZEL EĞİTİM HİZMETLERİ MADDE ay arasındaki özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin okul öncesi eğitimi zorunludur. Ancak,
Eğitim Kültür Alanında İnkılaplar 11.Milli Eğitim Tevhid-i Tedrisat(Öğretim Birliği Kanunu) ve Medreselerin Kaldırılması: (3 Mart 1924) Osmanlı Devleti’nin.
Veri Toplama ve Değerlendirme Sistemi Tanıtım Toplantısı.
Zihinsel engellilerin sınıflandırılması
ODUNPAZARI ATATÜRK MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ.
KONYA BİLİM VE SANAT MERKEZİ EĞİTİM ÖĞRETİM YILI.
AKKUŞ İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ BRİFİNG DOSYASI 2016.
ÖZÜRLÜ VATANDAŞLARIMIZA YÖNELİK YAPILAN YENİLİKLER AKOFiS İYİ GÜNLER DİLER.
ERDEMLİ MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ TARIM ALANI.
SA Ğ LI Ğ IN GEL İŞ T İ R İ LMES İ VE İ L EYLEM PLANI.
Temel Eğitim Genel Müdürlüğü Eğitim Politikaları Dairesi Ağustos 2016 Kuşadası Fatih BAŞAK Eğitim Politikaları Daire Başkanı.
M ESLEKİ E ĞİTİMDE D EĞİŞİM Eğitim Örgütlerinde Değişim Yönetimi Doç. Dr. Aydın BALYER Yalçın SEVER tinyurl.com/ degisimodevi.
TÜRK EĞİTİM SİSTEMİ VE OKUL YÖNETİMİ Ders Notları
ÖZEL EĞİTİMDE YÖNETSEL DÜZENLEMELER
Engelli Amerikalılar Yasası (Americans with Disabilities Act -ADA)-(1990)
EĞİTİM ORTAMLARININ DÜZENLENMESİ
YETERSİZLİĞİ OLAN BİREYLERE İLİŞKİN ULUSLARARASI YASAL DÜZENLEMELER
ÜSTÜN ZEKALI VE ÜSTÜN YETENEKLİ ÇOCUKLAR
ÖZEL YETENEKLİ BİREYLERİN EĞİTİMİ
Türkiye'deki Yasal Düzenlemeler
HASAN ALİ YÜCEL EĞİTİM FAKÜLTESİ
ÖZEL EĞİTİMİN TEMEL İLKELERİ
Erasmus+ KA1 Projesi: Gelişim İçin Hareketlilik
NOT VERME VE MEZUNİYET.
YAYGIN EĞİTİM Yaygın Eğitim: Örgün eğitim sistemine hiç girmemiş
BİREYSELLEŞTİRİLMİŞ EĞİTİM PROGRAMLARININ (BEP) HAZIRLANMASI
ÖRGÜN EĞİTİMLE BİRLİKTE HAFIZLIK PROJESİ TANITIM PROGRAMINA
«Tarımsal Eğitimin Adresi»
Aile Atölyeleri Projesi
BÖLÜM 3 ÖĞRETMENLİK MESLEĞİ. BÖLÜM 3 ÖĞRETMENLİK MESLEĞİ.
KAYNAŞTIRMA EĞİTİMİ.
Fransa Eğitim Sistemi Dr. Yar Ali METE.
BİREYSELLEŞTİRİLMİŞ EĞİTİM PROGRAMI
Milli Eğitim Bakanlığı örgüt yapısı
ÇOCUK KORUMA HİZMETLERİNDE KOORDİNASYON STRATEJİ BELGESİ
ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLAR Sağlık Bilimleri Fakültesi
Eğitim; bireyin davranışlarında, kendi yaşantısı yoluyla,
10. Sınıf alan-dal seçimi REHBERLİK SERVİSİ.
Geniş Ölçekli Testler Yrd. Doç. Dr .Ömer Kutlu.
MATEMATİK DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI
TÜRKİYE’DE OKUL ÖNCESİ EĞİTİM
Dünyanın En Şaşırtıcı Eğitim Sistemi: Finlandiya
İZMİR ÜNİVERSİTELERİ PLATFORMU DÖNEMİ ÇALIŞMALARI
Türkiye HBÖ Eylem Planı ( )
Akademik Bilişim '08 İLKÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİNİN
ÖBBS (Öğrenci Başarılarının Belirlenmesi Sınavı)
Kent Planlarının Nitelikleri ve İlkeleri
HAZİRAN DÖNEMİ SEMİNER ÇALIŞMALARI
ÜNİVERSİTEDE YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE İNTERNET KULLANIMINA İLİŞKİN ÖĞRENCİ GÖRÜŞLERİ Mehmet AKSÜT Nihat ÇAKIN 
Okul Öncesi Eğitim.
ÖĞRENME STİLLERİ.
REFAH SİSTEMLERİ DERS 2 DOÇ. DR. MEHMET M. ÖZAYDIN.
Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü
EĞİTİME GİRİŞ Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi
öneriler Sınıfların tüm öğrencileri içerecek biçimde düzenlenmesi
Sınıf Öğretmenlerinin Eğitsel Amaçlı İnternet Kullanım Öz Yeterlikleri
MEDYA OKUR YAZARLIĞI EĞİTİMİ
GEÇİŞ GEÇİŞ SÜRECİ Özel Gereksinimli ve / veya Engeli
Sosyal Bilgilerde Değer Eğitiminde Biyografi Kullanımı
Sunum transkripti:

TÜRKİYE’DE OKUL ÖNCESİ EĞİTİM Arş. Gör. Dr. Burcu ÇABUK

OKUL ÖNCESİ EĞİTİM Çocukların doğumundan, ilkokula başladıkları güne kadar geçirdikleri yılları kapsayan, tüm gelişimlerini, toplumun kültürel değerleri doğrultusunda gerçekleştirmeye çalışan, algılama gücünü arttırarak akıl yürütme sürecinde çocuklara yardımcı olan ve yaratıcılıklarını geliştiren, milli, manevi, ahlaki, kültürel ve insani değerlere bağlılığını sağlayan kendini ifade etmesine, öz denetimlerini sağlayabilmesine ve bağımsızlık kazanmasına olanak sağlayan sistemli bir eğitim sürecidir.

Osmanlı’da kurumsal okul öncesi eğitimin ilk uygulaması olarak, Fatih Sultan Mehmet zamanında vakıflara bağlı olarak kurulan Sıbyan Mektepleri gösterilebilir. Sıbyan mekteplerinde, 5-6 yaş çocuklarına yazı yazma, dua okuma gibi eğitimler verilmekteydi.

Meslek kazandırmaya yönelik kurulan ıslahanelerde ise savaş ve isyanlar sonucu kimsesiz kalan çocukların barınma ihtiyaçları karşılanmakta ve onlara eğitim verilmekteydi. Ancak o devirde dini bilgileri esas alan bu eğitimin cumhuriyet sonrası modern ve laik anlamda ele alınan okul öncesi eğitiminden farklı olduğu anlaşılmaktadır.

II. Meşrutiyet döneminden önce bazı illerde özel ana mektepleri, Balkan Savaşları’ndan (1912-1913) sonra ise resmi ana mektepleri açılmıştır.

1913 yılında çıkarılan İlköğretim Geçici Kanunu ile anaokulları, ilkokulların bir basamağı sayılmış ve bu okulların yurdun her yerinde açılması hükmü getirilmiştir.

1915 yılında Ana Mektepleri Nizamnamesi yayınlanarak yürürlüğe konulmuştur. Cumhuriyet dönemindeki ilk yasal düzenleme olarak 1923’te "Gebe Kadınların ve Emzikli Annelerin Çalıştırılması Nizamnamesi" çıkarılmıştır. Bu durum ana mekteplerine talebi arttırmıştır.

Cumhuriyetin ilk yıllarında 38 ilde 80’e yakın anaokulu bulunuyordu ve bu anaokullarında toplam olarak 5880 öğrenci öğrenim görmekteydi.

Okul öncesi eğitim ile ilgili önemli gelişmeler 1960 yılından sonra dikkati çekmekte ve kurumsal eğitim bakımından kademe kademe önemli hareketlerin başladığı görülmektedir. Uygulamada istenilen seviyeye ulaşılamamış olmakla birlikte, çocuğun korunmasını ve halkın eğitimini zorunlu kılan 1961 Anayasası’nı takip eden devrede, okul öncesi eğitim konusunda çeşitli çalışmalar yapılmış, konu çeşitli beş yıllık kalkınma planlarında ele alınmış, fakat istenilen hedeflere tam olarak ulaşılamamıştır.

Ocak 1962’de toplanan Yedinci Milli Eğitim Şurası, okul öncesi eğitimin önemini etkin bir şekilde gündeme getirmiş ve bu konuda verilmesi gereken hizmeti belirlemiştir. Haziran 1962’de ilk “Anaokulları ve Anasınıfları Yönetmeliği” yayınlanmıştır. Bu yönetmeliğin uygulanmasından sonra Türkiye’de resmi ve özel kuruluşlarca, yuva ve anaokulları yaygınlaşmış ve hizmet verilen çocuk sayılarında önemli bir artış görülmüştür.

1973 yılında çıkarılan “Milli Eğitim Temel Kanunu” tüm öğretim kademelerini bütün olarak ele alan bir kanun olup, bu kanunda “Milli eğitim amaçları yalnız resmi ve özel eğitim kurumlarında değil, aynı zamanda evde, çevrede, iş yerinde, her yerde ve her fırsatta gerçekleştirilmeye çalışılır” denilerek “Her yerde eğitim” ilkesi vurgulanmaya çalışılmıştır. Bu kanunda okul öncesi eğitim zorunlu öğretim çağına gelmemiş çocukların eğitimi olarak ele alınmış, amaç ve görevleri açıkça belirtilmiştir.

1977 yılında İlköğretim Genel Müdürlüğü bünyesinde bir “Okul Öncesi Şubesi” kurulmuş; öncelikle ilkokullar bünyesinde anasınıfları açılması, okul öncesi için öğretmen yetiştirilmesi ve gerekli araç-gereç hazırlanması çalışmaları hızlandırılmıştır.

1980 yılından itibaren, gerek anaokulları gerekse anasınıfları açısından genelde bir artış gözlenmiştir. Ülkemizde, okul öncesi eğitim için hizmet veren kurumlar bir süre Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı’nın denetimi altında olmuştur.

Bu kurumlar; ilkokula bağlı olarak açılan hazırlık sınıfları, resmi bağımsız anaokulları, özel kişi ve kuruluşlar tarafından açılan özel anaokulları, kız meslek liseleri; kız teknik yüksek öğretmen okulları ve üniversitelerin çocuk gelişimi ve eğitimi bölümlerine bağlı olarak açılan uygulama anaokulları, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı tarafından açılan ve 0-6 yaş arasında korunmaya muhtaç çocukların bakım ve eğitimini üstlenen çocuk bakım yurtları, Sosyal Hizmetler Genel Müdürlüğü ve Çocuk Esirgeme Kurumu ve benzeri sosyal yardım kurumlarının açtıkları yatılı ve gündüzlü bakımevi ve yuvalar ile kamu ve özel işyerlerinin kendi personelinin çocukları için açmış olduğu kreş ve yuvalardır.

Okul öncesi eğitim kurumları 1989 yılında Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı yerine Başbakanlığa bağlanmıştır.

1992 yılına kadar Milli Eğitim Bakanlığı’nda Okul Öncesi Eğitim Hizmetleri; İlköğretim Genel Müdürlüğü, Kız Teknik Öğretim Genel Müdürlüğü, Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü ile Özel Eğitim ve Rehberlik Dairesi Bakanlığı’nca yürütülmüştür. 1992 yılında çıkan kanunla, Merkez Teşkilatı bünyesinde yeni bir birim olarak “Okul Öncesi Eğitimi Genel Müdürlüğü” kurulmuştur. Günümüzde, okul öncesi eğitimle ilgili hizmetler; MEB başta olmak üzere değişik bakanlık ve kuruluşlarca bakım ya da eğitim amaçlı olarak, MEB tarafından açılan anaokulu, anasınıfı, uygulama sınıfları ile diğer kurum ve kurulularca açılan kreş, yuva, gündüz bakımevi, çocuk bakımevi ve çocuk bakım yurtlarında verilmektedir.

Anasınıfının 2012-2013 Eğitim Öğretim Yılı’nda zorunlu eğitim kapsamına girmesi ile ilgili kanun gereği 2011 yılında Okul Öncesi Eğitim Genel Müdürlüğü ve İlköğretim Genel Müdürlüğü birleştirilerek “Temel Eğitim Genel Müdürlüğü” kurulmuştur ve okul öncesi dönemde özellikle anasınıfında öğrenim gören çocukların sayılarının artması beklenmekteydi.

Anasınıflarının zorunlu hale gelmesi ile ilgili alınan karar 2012 yılında iptal edilmiş (60-66 aylık çocukların isteğe bağlı olarak) ve 66 aylıktan itibaren çocukların ilköğretim 1. sınıfa kayıt yaptırmaları yasalaştırılmıştır. Bu durumun aynı sınıfta bulunan hem küçük yaş grubu hem de büyük yaş grubu çocuklar üzerinde olumsuz etkileri olacağı tahmin edilerek yetkililere açıklanmışsa da durum değiştirilmemiştir. Şu anki durum yıllar önce birleştirilmiş sınıflarda öğrenim gören çocukların durumuna benzemektedir. Fakat şimdiki durum daha vahimdir çünkü şimdiki öğretmenler bu konuda hiçbir eğitim almamışlardır. Bu çocuklar ile ilgili olumsuz durumlar çeşitli şekillerde yetkililere iletilmektedir fakat hiçbir değişiklik yapılmamış, yapılması da planlanmamaktadır.

2013’de 66 ay olan okula başlama yaşında geri adım atılıp 69 ay olarak değiştirilmiştir ve güncelliğini korumaktadır. Bu durum konusunda eğitimcilerin çekinceleri devam etmektedir.