HİGH SCOPE YAKLAŞIMI & KAMİİ & de VRİES YAKLAŞIMI EÇE’de ÖĞRETMEN HİGH SCOPE YAKLAŞIMI & KAMİİ & de VRİES YAKLAŞIMI
HİGH SCOPE (ETKİN ÖĞRENME) YAKLAŞIMI David P. Weikart tarafından 1962de Amerika Birleşik Devletlerinin Michigan eyaletine bağlı Ypsilanti’de Perry Preschool programı adı altında bir yaz okulu projesi olarak geliştirilmiştir. High Scope yaklaşımı yoksul bölge çocuklarının ileriki yıllarda akademik başarısızlığa düşmelerinin önüne geçme amacı ile geliştirilmiştir. Yapılan araştırmalar programın uzun vadede ileri eğitim, yüksek iş bulma ve gelir seviyesi gibi olumlu etkilerini belgelemiştir. Piaget’nin bilişsel gelişim kuramından esinlenmiş olan yaklaşım çocukların doğal gelişimsel özelliklerini temele alır. Program geliştirildiği ilk yıllarda zihinsel gelişime ağırlık verilmekte olmasında karşın zamanla sosyal ve duygusal gibi diğer gelişim alanlarını da içerecek şekilde geliştirilmiştir (Bilaloğlu, 2004). Program çocuklarda bağımsız düşünme, inisiyatif alma, tutarlılık ve yaratıcılık gibi beceriler geliştirmeyi hedefler. High Scope yaklaşımı günümüzde dünya çapında yaygın olarak uygulanmaktadır.
Programın temel ilkeleri, etkin öğrenme, olumlu yetişkin-çocuk iletişimi, tutarlı bir günlük plan, öğrenme çevresi ve değerlendirmedir. Etkin Öğrenme: Etkin öğrenme kavramı her çocuğun bağımsız düşünme ve problem çözme becerisini geliştirmeyi ifade eder. Programda çocuğun bağımsız hareket edebilmesi ve sorumluluk alabilmesi öncelik taşır. Çünkü High Scope yaklaşımının temelinde etkin öğrenme anlayışı yatar. Etkin öğrenmenin gerçekleşebilmesi için; Malzeme (her çocuk için malzeme) Seçim (çocuğun malzemelerle yapacağı şeyi seçmesi) Kullanım (çocuğun malzemelerle çalışması) Dil (çocuğun seçtiği ve kullandığı dil) Destek (yetişkin ve akranların desteği) gereklidir (Balat, 2010; Bilaloğlu, 2004). Olumlu Yetişkin-Çocuk İletişimi: Programın temel ilkeleri çerçevesinde; Öğretmenler, çocukların düşünce ve eylemlerini yönetip denetlemek yerine bu düşünce ve eylemleri temel almalıdırlar. Çocuklar, günlük yaşantılarında ne yapmak istediklerine karar verme fırsatına sahip olmalıdırlar. Çocuğun günlük planı, öğretim için hareket noktası olmalıdır. Bazı temel (anahtar) deneyimler, çocuğun erken zihinsel gelişimi için zorunludur (Bilaloğlu, 2004, s. 43).
Temel (anahtar) deneyimler: High Scope yaklaşımında çocukların eğitimi toplam 58 anahtar deneyim çerçevesinde gerçekleştirilir. Temel deneyimler “çocukların bilgiyi yapılandırmalarında esas” teşkil eder (Bilaloğlu, s. 43). Bu deneyimler aracılığı ile çocuk doğal bir şekilde öngörme, tarif etme, açıklama, değiştirme, varsayım geliştirme, alternatif arama gibi beceriler geliştirir. http://www.highscope.org/Content.asp?ContentId=566 Günlük Plan: Planla-Yap-Değerlendir, temizlik ve toplanma, küçük grup etkinlikleri, büyük grup faaliyetleri ve dış (açık) alan etkinlikleri şeklinde ifade edilen bir süreçten oluşur. https://www.youtube.com/watch?v=3qRxRdrY3TM Günlük Plan İlkeleri: Günlük program çocukların zamansal ilişkileri kavramada somut deneyimler kazanmaları için tutarlı olmalıdır. Programda yapılacak değişiklikler konusunda çocuklar önceden bilgilendirilmelidir. Çocuklar ve yetişkinler arasında çeşitli etkileşimlerin gerçekleşmesi için zaman ayrılmalıdır. Programda çocukların ve öğretmenlerin girişimiyle başlatılan faaliyetler arasında bir denge olmalıdır. Her gün planla-yap-değerlendir süreci için yeterli zaman ayrılmalıdır.
GÜNLÜK PLAN SÜRECİ Planla (15 dak.): Çocuklar tek tek hangi malzemeleri kullanarak ne yapacaklarına, çalışmayı tek başına mı yoksa birlikte mi yapacaklarına, kimlerle çalışacaklarına karar verir ve bu kararı arkadaşları ve öğretmenle sözel ya da sözel olmayan yollarla (resim, parmakla işaret etme, vb) paylaşırlar. Çocuğun gelişim seviyesi yükseldikçe planları çeşitlilik kazanır ve daha karmaşık bir hale gelir. Plan çocuğun sorgulama, sorunları tanımlama ve öneriler geliştirmesi için bir başlangıç noktasıdır. Planlarını paylaşma yoluyla çocuklar düşüncelerine yönelik zihinsel temsiller oluşturur. Çocuğun aklına bir şey gelmiyorsa öğretmen öneride bulunabilir ya da çocuğu ilgisi doğrultusunda yönlendirir. Yap (45-60 dak.): Çocuklar planladıkları etkinlikleri uygulamaya koyarlar. Çocuğun nesnelerle doğrudan etkileşime girmesiyle öğrenme gerçekleşir. Çocuk nesnelerle etkileşimi sayesinde ağır, kuru, kısa gibi madde özelliklerini keşfeder; kesme, katlama gibi beceriler kazanır; aynı, daha uzun, aşağı/yukarı gibi ilişkisel kavramlar edinir. Yetişkin bu süreçte çocukları yönetmez ancak onların bilgiyi nasıl topladıklarını, problemi nasıl çözdüklerini ve akranlarıyla etkileşimi gözler ve çocukların düşünce süreçlerini geliştirmeye katkıda bulunmak üzere etkinliklere aktif olarak katılır (Bilaloğlu, 2010; Şahin, 2010). Temizlik ve toplanma: Uygulama süresi bittikten sonra tamamlanmış işler kaldırılır, malzemeler yerlerine yerleştirilir, tamamlanmamış işler daha sonra tamamlanmak üzere ayrılır. Bu süreçte çocuklar hem malzemelerin yerlerini öğrenir hem sınıflandırma becerileri kazanır.
Değerlendir : Hatırlama zamanı olarak da bilinir Değerlendir : Hatırlama zamanı olarak da bilinir. Çocuklar planladıkları ve uyguladıkları etkinlikleri sözel ya da sözel olmayan yollarla arkadaşları ve öğretmenle paylaşır. Küçük Grup Etkinlikleri: Öğretmenin temel deneyimleri göz önünde bulundurarak planladığı bir etkinlik üzerinde öğretmenin sunduğu malzemelerle küçük gruplar öğretmen eşliğinde çalışır. Küçük grup faaliyetleri öğretmenin çocukların ilgilerine yönelik gözlemlerinden, temel deneyimlerden, kültürel olay ve çevreden, yerel alışkanlıklardan, yeni ve keşfedilmemiş materyallerden çocukların ilgi, ihtiyaç ve yeteneklerine göre seçilir. Büyük Grup Faaliyetleri: Çember zamanı olarak da bilinen bu süreçte çocuklar bir çember şeklinde yer alır ve hep birlikte şarkı söyleme, hikâye dinleme, kurallı oyun oynama, müzik aleti çalma vb. etkinliklerde bulunurlar. https://www.youtube.com/watch?v=BWxr35q_qvQ Dış (Açık) Alan Etkinlikleri: Çocukların doğal çevre ve yaşadıkları bölgeyi tanımaları için açık havada koşup oynamaları gibi faaliyetlerden oluşur. Programda bir diğer önemli husus da aile katılımına verilen önemdir. Öğretmen düzenli aralıklarla ev ziyaretlerinde bulunur ve ayrıca ebeveynlerle toplantılar düzenler. Ailenin çocukla ilgili konularda uzman olduğuna inanılır.
Eğitim Ortamı: Özel bir donanım/çevre düzenlemesi/materyal gerektirmeyen High Scope programı uygulayan okullarda çocuklar ihtiyaçlarına göre tam ya da yarım gün kalabilirler. Bireysel farklılıklara duyarlılığı nedeniyle özel eğitim ihtiyacı olan çocuklara da program etkili bir şekilde uygulanabilir. Eğitim Ortamı İlkeleri: İlgi alanları birbirinin görüş alanı içinde olmalı ve alanlar arası trafiğe açık olmalı. İlgi alanları çocukların değişken ilgilerini yansıtacak şekilde esnek olmalıdır. İlgi alanları bol miktarda ve çok amaçlı materyallerle donatılmalıdır. Materyaller çocukların yaşantılarıyla ilgili olmalıdır. Materyaller çocukların bul-kullan-yerine kaldır döngüsünde rahatça çalışabilecekleri bir düzende yerleştirilmelidir (Acer, 2010, s. 389). High Scope yaklaşımında çocukların tercih yapabilmeleri ve bu doğrultuda hareket etmelerini sağlamak üzere uyarıcı ve düzenli bir ortam sağlamak esastır. Sınıf düzenlemesi çocukların bağımsız hareket etmelerine olanak sağlayacak şekilde planlanır. Burada esas çocukların seçim yapmalarını sağlayacak olanaklar sunmaktır. Çocukların anahtar deneyimleri kazanmalarına yardımcı olacak etkinliklerde bulunmaları için farklı ilgi alanları (köşeler) düzenlenir. Dönem başında köşe ve köşelerdeki malzeme çocukların sınıfa hâkimiyetlerini sağlamak amacı ile sınırlı sayıda tutulur ancak dönem boyunca çocukların gelişim seviyelerine uygun yeni köşe ve malzemeler eklenir. Sınıfta boş alanlardan kaçınılır. İlgi alanları küçük raflarla birbirinden ayrılır.
İlgi alanlarında doğal materyaller (tencere, yaprak, taş vb), atık malzemeler (bozuk radyo), eğitici oyuncaklar, dil gelişimini destekleyen materyaller, yaratıcı etkinlikleri teşvik eden malzemeler (yap-bozlar, blok, vb) yer alır. Dönem başında sayıca ve çeşitlilik bakımından sınırlı olan malzemelere dönem boyunca çocukların gelişlim seviyelerine uygun olarak yenileri eklenir. Dönem başında ilk birkaç ay çocukların ortamı tanıması ve hâkimiyet kazanmalarına öncelik verilir. Bunun için, çocuklar sınıf düzenlemesine, malzemelerin etiketlenmesi ve yerleştirilmesi gibi işlemlere dâhil edilir. İlgi köşelerindeki malzemeler belirli bir mantık içinde çocuğun kolaylıkla görebileceği ve erişebileceği bir şekilde yerleştirilmeli ve etiketlenmelidir. Çocukların ilgilerini desteklemek üzere özel ilgi alanlarına oyun alanları kurulur. Oyun alanları hayali oyunlar, boyama ve çizme, su ve kum oyunları, rol oynama, tırmanma, okuma-yazma, sallanma, dans etme vs. gibi çeşitlilikte olabilir. Çocukların çalışmaları sınıf içinde çocuk göz seviyesindeki sergi köşelerinde sergilenir. Öğretmenin Rolü & Çocuğun Değerlendirilmesi: High Scope yaklaşımında görevliler çocukları “seçtikleri çalışmaları planlayabilen, başlatabilen ve çalışması üzerinde düşünebilen”, “bireysel olarak, diğer çocuklarla ve yetişkinlerle etkili bir şekilde çalışan” ve “problem çözücü ve karar verici” bireyler olmaları yönünde teşvik ederler (Bilaloğlu, 2004, s. 42).
Sınıflarda iki öğretmen temel deneyimleri kazandırmak üzere çocuklarla birlikte çalışır. High Scope yaklaşımında en önemli unsurlardan biri öğrenci-öğretmen etkileşimidir. Öğretmenin çocukla iletişiminde samimiyet ve rehberlik esastır. Öğretmen çocukların kişisel ve kültürel kimliğine saygı duyar. Öğretmen çocukların bilgisini ölçmek için cevabını bildiği sorular sormaz, bunun yerine onların gelişimlerini desteklemek ve yönlendirmek amacıyla açık uçlu sorular sorar. Yetişkinlerin görevi çocuklara öğretmek değil, onların öğrenmeleri için uygun ortamlar yaratmak ve onlara rehberlik etmektir. Plan ve değerlendirme günlük olarak yapılır. High Scope yaklaşımında öğretmenler çocukları her gün temel deneyimleri göz önünde bulundurarak değerlendirir. Değerlendirme amacı ile her çocuk için High Scope Çocuk Gözlem Kaydı (Child Observation Record: COR) tutanakları ile çocuğun gelişimsel davranışları, ilgileri ve deneyimleri not edilir. Bu notlar hem öğretmene çocuğun eğitsel gelişimi açısından yol gösterir hem de ebeveynlerle bilgi paylaşımında kullanılır. (Balat, 2010). High Scope programında öğretmenler bir ekip halinde çalışır ve gün sonunda COR kayıtlarını hep birlikte değerlendirir ve onların gelişimlerini destekleyecek etkinlikler planlarlar.
KAMİİ & deVRİES YAKLAŞIMI Constance Kamii Rheta deVries Constance Kamii (Perry Presschool çalışanlarından) ve Rheta deVries tarafından Piaget’nin zihinsel gelişim teorisi ve Kohlberg’in ahlak gelişimi teorisine dayanarak oluşturulan Kamii-DeVries yaklaşımı 1980’lerden itibaren okul öncesi dönem ve ilköğretimin ilk kademelerinde uygulanmaktadır (Şahin, 2010). Çocukların bağımsız hareket edebilmeleri programın ana hedefleri arasındadır. Eğitimde konu öğretimi değil, öğrenme becerileri vurgulanır.
Yaklaşımda uzun vadede hedef alınan iki ana gelişim alanı ve kısa vadede bunlara bağlı alt gelişimsel kazanımlar şöyle sıralanmıştır: Ahlaki ve Sosyal-Duygusal Gelişim (uzun vadede hedef: Özerklik) Öğretmenle güvene dayalı ilişkiler kurmak Başkalarının duygu ve haklarına saygılı olmak Meraklı, aktif ve girişimci tutum içinde olmak Kendi yeteneklerine güvenmek ve düşündüklerini net bir biçimde ifade edebilmek Hem yalnız hem de başkalarıyla birlikte oynamaktan keyif almak Korku ve kaygı ile yapıcı bir şekilde baş edebilmek ve kolayca sarsılmamak Bilişsel Gelişim (uzun vadede hedef: Soyut İşlemler) İstediklerine ulaşmasını sağlayacak yollar bulmak, benzerlikler, farklılıklar ve ilişkiler hakkında düşünmek ve bunlar arasında koordinasyon sağlamak. Kendi soru ve problemlerini oluşturmak. (Kamii & DeVries, 1973, s. 2) Kami-DeVries’e göre çocukların gelişimini etkileyen dört faktör vardır: Olgunlaşma Nesnelerle deneyim İnsanlarla deneyim Dengeleme
Bu gelişim unsurlarının aslında drama, sanat, hikaye, oyun, blok, hayvan yetiştirme ve müzik gibi etkinlikler ağırlıklı geleneksel okul öncesi programlarında desteklendiğini belirten Kamii-DeVries, öğretim ilkeleri, düşünmeye yapılan vurgu ve öğretmenin rolü bakımından kendi yaklaşımlarının geleneksel yaklaşımdan ayrıldığını belirtir: Öğretim ilkeleri Çocukların kendi aktivitelerini oluşturacakları ve aktif olacakları bir ortam yaratmak. Çocuklara aktivite önerirken (a) materyalleri sunarak çocukların bunlarla ne isterlerse yapabileceklerini belirtmek ve etkinlikler sırasında hangi şemaları kullandıklarını gözlemek, (b) çocukların fikirleri tükendiğinde onlara önerilerde bulunmak veya model olmak, ve (c) önceden belirlenmiş amaçlarını empoze etmek yerine çocukların tepkilerine kulak vermek. Doğru cevabın verilmesi yaratıcı, mantıksal-matematiksel düşünme becerilerinin gelişimini engeller. Sosyal bilgiler söz konusu iken doğru cevabı söyle ve bunu pekiştir; fiziksel bilgi söz konusu olduğunda çocuğu doğru cevabı kendisinin bulması için teşvik et; mantıksal-matematiksel bilgi söz konusu olduğunda doğru cevabı vermekten ya da pekiştirmekten kaçın. İşlem-öncesi çocuğun pek çok hata sürecinden geçmesine izin vermek. Öğrenme alanlarını birbirinden ayrılmaz bir bütün olarak görmek.
Düşünmeye yapılan vurgu Yaklaşımda duyusal-motor öğrenmenin önemi kabul edilmekle birlikte düşünme ön plana alınmıştır. Fiziksel bilgiye çocuklara düşünmeleri yani benzerlikler, farklılıklar ve ilişkiler hakkında düşünmeleri ve zaman-mekan kavramlarını geliştirmeleri için uygun deneyimler kazandırmaları bakımından önem verilir. Bu anlamda çocukların duyumlarıyla öğrendikleri konusunda hemfikir olmakla beraber program amaç ve içeriği düşünme becerilerine odaklanmıştır. Öğretmenin rolü Öğrenmeyi sağlayan bir ortam ve atmosfer yaratmak Materyal sunmak, aktivite önermek ve her an çocuğun kafasında ne geçtiğini değerlendirmek. Çocuk talep ettiğinde onunla yapılandırmakta olduğu bilgiye uygun bir biçimde etkileşime girmek. Çocukların dikkatini dağıtmadan onlara bir şey empoze etmeden çocukların fikirlerini geliştirmelerini sağlamak. Eğitim Ortamı: Eğitim ortamı çocukların hem bireysel hem de grup çalışmalarına imkan verecek ve fiziksel ve sosyal çevreyle etkileşimini teşvik edecek şekilde düzenlenir. Sınıfta sanat köşesi, çocukların mantık-matematik becerilerini geliştirecek fizik dünyaya ilişkin etkinlikler alanı, yazma-çizme alanı, kum-su gibi doğal malzemeler alanı yer alır.
Öğretmenin Rolü & Çocuğun Değerlendirilmesi: Yaklaşımda öğretmenin rolü direk öğretimden ziyade eğitim ortamının sağlanması ve çocukların gelişimlerinin desteklenmesi şeklindedir. Öğretmen, çocukların zihinsel gelişim özelliklerini Piaget’nin gelişim teorisine göre çok iyi takip edebilmeli, onların gelişimsel ihtiyaçlarına uygun bir atmosfer sağlamalıdır. Yaklaşımda çocukların değerlendirilmesi portfolyo aracılığı ile süreç değerlendirmesi şeklinde yapılır. Öğretmen düzenli olarak günlük etkinlikler sırasında çocukların sosyal ve fiziksel çevreyle nasıl etkileşime girdiklerini, elde ettikleri bilgileri nasıl kullandıklarını dikkatlice gözlemler ve bunları not eder. Öğretmenin bu notları, çocukların etkinlik örnekleri ve öğretmenin bu örneklere ilişkin değerlendirmeleriyle birlikte çocukların portfolyosunu oluşturur. Çocukların portfolyoları hem değerlendirmede hem de anne-babalarla işbirliğinde ve öğretmenin öğretim planlamasında da kullanılır (Şahin, 2010).
Mantıksal-Matematiksel Bilgi Sosyal Bilgi Yaklaşımın dayandığı Piaget’nin Bilgi Sınıflaması: Gültekin, 2000, s. 50’den uyarlanmıştır Fiziksel Bilgi Mantıksal-Matematiksel Bilgi Sosyal Bilgi Kaynağı Nesnellerle deneyim Nesnelerle deneyim İnsanlarla deneyim Tanımı Nesneler ve özelliklerinin bilgisi Nesneler arası ilişkilerin bilgisi İnsanların ürettiği ve sosyal etkileşim yoluyla aktarılan bilgiler İşlevi Nesnelerle etkileşimde bulunmamızı sağlar Sosyal ve fiziksel bilginin düzenlenmesini sağlar Diğer insanlarla etkileşimde bulunmamızı sağlar Örnek Renk, yoğunluk, yüzey, tat, …vb. Benzerlik, farklılık, sayı, eşdeğerlik, azlık, fazlalık, …vb. Dil, değerler, doğru-yanlış, kültür, …vb. Gültekin, M. (Ed.)(2000). Öğretimde planlama ve değerlendirme. Eskişehir: Anadolu Üniversitesi