RADYASYON YARALANMALARI Acil Sağlık Hizmetleri 2
Hızlı gelişen teknoloji Artan enerji ihtiyacı - nükleer enerji Tıpta ve endüstride yaygın olarak kullanılır Radyasyon kazaları sık değil, Sık görülür oldu Terörizm, Özellikle 12. Eylül sonrası... Araştırma merkezleri, Sanayii, Nükleer santrallar, Silahlı kuvvetler Nükleer silahlar Radyasyon görülmez, hissedilmez, kokusu alınmaz ve duyulmaz.
Yıl 1944’ten bugüne: 400 radyasyon kazası, 130.000 yaralı 150 ölüm Çernobil, 1986; 115. 000 YARALI, 30 ani ölüm Bilinmeyen? Sonraki ölüm Sakatlık ve sakat doğumlar
Uluslararası radyasyondan korunma komisyonu (ICRP) tarafından tespit ve tarif edilen kabul edilebilir doz seviyelerinin üzerindeki doz alınmasına neden olabilecek olaylar radyasyon kazası sınıflandırılmasına girmektedir.
Bu doz radyasyon görevlileri için 20 mSv/yıl (5000 mrem) normal populasyon için 1 mSv/yıl (500 mrem)
Absorbe Edilen (soğurulan) Doz: Işınlanan bir maddenin birim miktarı tarafından absorbe edilen radyasyon enerjisidir.
Çok sayıda kişinin ölümüne yol açan kazalara bakıldığında genel olarak ölüm sebebinin * Tüm vücut ışınlanması * Yüksek doz lokal ışınlanmalar * Radyoaktif materyallerin sindirim, solunum sistemi yolu ile alınması sonucu
Radyasyon Fiziği Radyasyon iyonize ve noniyonize olarak sınıflandırılır. İyonize radyasyon ile (Yüksek enerjili radyasyon) * Nükleer silahlar ve reaktörler * Radyoaktif materyaller * X-ray (röntgen) makinaları Noniyonize radyasyon ile * Işık, radyo, TV dalgaları * Baz istasyonları * Mikrodalga fırınlar
İyonizan Radyasyon Çeşitleri Radyasyon yayılımı: Parçacık, , , Dalga şeklinde...
-Parçacıklar (dalga) Yapısı: İki proton, İki nötron Yavaş hareket (ağır partikül), Güşsüz enerji düşük, Havada 1-2 cm ilerler, Kağıt/deri geçemez Oral alınmalı Uranyum, plütonyum
-parçacıklar (dalga) “” göre: Kütle daha küçük, Enerji fazla, Daha hızlı, Derine girebilir Ciltte ciddi yanık
Nötronlar Elektriksel olarak nötr, Fazla: Enerji, Hız, Penetrasyon gücü
Gamma ve x-Işınları En tehlikelisi: Elektromanyetik dalga Kütlesiz Elektrik yükü yok, Işık hızında Ciddi penetran, Gidişi: Havada metrelerce, Dokuda: Birkaç cm
Birim Şimdi: Daha önce: Bekerel (becquerel), Gray, Sievert Curie, Röntgen, Rad, Rem
Unutmayalım Radyasyon: Öyleyse: Tadılmaz, Hissedilmez Görülmez, Hissedince artık geç , Görülmez, Duyulmaz Öyleyse: Ölçmek gerekir ama nasıl?
Nasıl Ölçülür? Dozimetreler, Kişisel kullanım, Radyologlar,Radyoloji çalışanları,Radyasyonla çalışan kişilerve ekipler Survey metreler (ölçüm cihazı), Geiger cihazı
RADYASYON DOZU Radyasyonda sievert birimi kullanılıyor ve bir insan dokularından emilebilen miktarı belirtiyor. Bir sievert=bin milisievert ABD çevre koruma kurumuna göre 50-100milisievert radyasyona mahruz kalmak kanın kimyasını bozmaktadır.
İyonizan Radyasyon, Biyolojik Etkileri Radyasyonun biyolojik etkisi iyonizasyon sonucu oluşur Erken dönem: Dakika veya haftalar Geç dönem: Yıllar, on yıllar sonra
İyonizan Radyasyon, Biyolojik Etkileri Etki hücre seviyesinde, DNA ve hücre yapısı bozuluyor, Radyasyon sonucu DNA ve RNA iplikleri kırılır. Kromozom değişiklikleri Bir sonraki jenerasyonda değişiklikler DNA replikasyonunda yetersizlik Hafif ise: Hücre çoğalamıyor Ağır ise: Hücre ölümü,
İyonizan Radyasyon, Biyolojik Etkileri En duyarlı hücreler nükleik asit dönüşümü en hızlı olan hücrelerdir. Önce etkilenenler: Kısa ömürlü hücreler: Kemik iliği, kan hücreleri, Üreme organları (Gamet hücreleri, embriyo), Gastrointestinal sistem (Gis Epiteli) Geç dönem etkilenenler: Uzun ömürlü hücreler: Gözde lens Uzun süre sonra körlük
Radyasyon ışınlarının nüfuz etmesi
RADYASYON ETKİLERİ Kısa sürede ortaya çıkan ani hasarlara akut etkiler Ve yıllar sonra kanser ve genetik bozukluklar gibi hasarlar kronik etkiler olarak adlandırılır. Kısa süreli Etkileri: * Şiddetli radyasyona maruz kalındıktan hemen sonra ortaya çıkar * Maruz kalınan doz, süre ve mesafe önemlidir
AKUT ETKİLER Akut etkiler yüksek dozda iyonize radyasyona mahruz kalan hürenin ölümü ve fonksiyonların bozulması ile karekterizedir.Akut etki oluşturabilecek eşik doz seviyesi insanlar için yaklaşık250mSv cıvarındadır. Akut etkiler akut radyasyon sendromları ve lokal radyasyon hasarları diye ikiye ayrılır
Akut Radyasyon Sendromu (ARS) Raadyasyon toksitesi veya hastalığı olarak adlandırılır Kazazedenin kısa sürede Yüksek miktarda doza maruz kalması Maruz kalınan radyasyon yüksek enerjili olan X ışınları gama ışınları ve nötronlar tarafından penetrasyon(geçirgen) etkisi yüksek olan kaynaklardan olur. 1 Sv üzerinde doza maruz kalma ilk saatlerde Mide bulantısı,kusma ishal başağrısı,ateş bilinç kaybı ve kan hücrelerinde azalma
ARS İki üç hafta sonunda Saç dökülmesi ,iştahsızlık genel halsizlik kendini kötü hissetme,iç kanama ,katarakt,erkeklerde geçici kısırlık Maruz kalınan dozunun 7Sv üzerine çıkması durumunda kan hücreleri üreten kemik iliği hasar görür,yeterli hücre üretemez büyük ihtimalle birkaç hafta içerisinde ölüm
ARS devam MARUZ Kalınan doz a bağlı olarak Hemato-poetik sistem (2-10Sv) Gastrointestinal sistem (10-100Sv) Merkezi sinir sistemi(100Sv ve üzeri) Sendromları gelişerek kazazede kısa sürede hayatını kaybedebilir. ARS mahruz kalan kişinin ilk haftalarda ölümü en sık nedeni kemik iliği baskılanmasıdır.Ek travma ve genel sağlık durumuda önemlidir.
Lokal Rasyasyon Hasarı Vucudun belirli bölgesinin yüksek doz radyasyona maruz kalması durumunda etkilenen bölgede oluşan akut hasardır Genellikle radyasyonlu nükleer alanlarda çalışanların direkt maruz kaldıkları bölgede ellerde oluşur. İlk etapta kızarıklık olarak ortaya çıkan belirtilerde daha sonra siddetli yanıkların belirtisi olabilir.
LRS Bir defada maruz kalınan doz 10Sv nin üzerine çıkarsa maruz kalınana yerlerde ikinci derece termal yanıklar meydana gelir.Büller oluşur LRS çoğunlukla ölüme neden olmasada Tedavi edilmezse ilerleyen dönemde kalıcı etkier meydana gelir. Bir seferde 25Sv nin üzerinde doza maruz kalındığında etkilenen bölgede nekroz gelişir.
KRONİK ETKİLER Düşük doz radyasyona uzun süre maruz kalma durumunda oluşan hasarlara kronik etkiler denir. Maruz kalınan iyonize radyasyonun dozu düşük olsada vucutta birikir. Vücutta biriken radyasyon da uzun yıllar sonunda katarakt ve kanser belirtileri nesillere aktarılan genetik bozukluklar oluşabilir
Nükleer Kazanın Tanımlanması ve İletişim (1) Nükleer tesisin bulunduğu bölgede, radyasyon doz değerinin on dakikanın üzerinde 5 μSv/saat daha fazla olması durumunda acil durum ve afet yönetimi bilgilendirilmeli ve yüksek dozun nedeni ve risk oluşturan duruma karşı alınabilecek önlemler gözden geçirilmelidir. Olağan dışı doz değerine patlama veya yangının eşlik etmesi ya da doz değerinin 10 dakikanın üzerinde 500 μSv/saat’den daha fazla olması durumunda acil durum ilan edilmelidir.
Nükleer Kazanın Tanımlanması ve İletişim (2) Nükleer olayların büyüklüğü, “Uluslararası Nükleer ve Radyolojik Olay Ölçeği Sistemi (INES)” ile tanımlanır. Bu değerlendirmede, yedi basamaktan oluşan bir ölçek kullanılır. Ölçeğin bir ila üçüncü basamakları küçük nükleer olayları, dört ila yedinci basamakları da nükleer kazaları tanımlar.
Nükleer Radyasyona Maruziyette Acil Yardım Ani nükleer radyasyon maruziyetinde çok sayıda kişi kontamine olur. Bu kişilerin çoğu yaralı değil, sadece kontaminedir. Kontamine kişilerin, hastaneye aynı anda müracaat edip sistemi kilitlemelerine izin verilmemelidir. Yapılması gereken; radyasyona maruz kalan kişilerin hızla bölgeden uzaklaştırılması, arındırma, oluşan paniğin tıbbi yönetimi ve kamuoyunun bilgilendirilmesidir.
Nükleer Kazanın Tanımlanması ve İletişim (3) Nükleer tesislerde olağandışı durumlarda öncelikle tesis düzeyinde müdahale eylemleri belirlenmeli, acil uyarı ve iletilişim mekanizmaları devreye sokulmalı, korunma önlemleri alınmalı ve gerekirse kurtarma operasyonları başlatılmalıdır. Radyasyon yayılımı bölge halkı için risk oluşturacak seviyeye çıkarsa, acil durum yönetimi devreye sokulmalı, halkın korunması için önlemler alınmalıdır.
Riskli Alanların Belirlenmesi ve Müdahale Alanının Oluşturulması (1) Nükleer kazalarda doğrudan maruz kalma alanı radyasyon açısından en riskli bölge olarak tanımlanır. Riskli alanın belirlenmesinde, radyasyon kaynağına uzaklık, olayın türü ve yayılım gösteren radyasyon doz miktarı belirleyicidir. İnsanların korunması için riskli alanın izole edilmesi ve insan hareketliliğine izin verilmemesi gerekir. Olay yerinde güvenlik alanları belirlenirken, üç kademeli bir alan oluşturulur.
Riskli Alanların Belirlenmesi ve Müdahale Alanının Oluşturulması (2) Bunlardan ilki olayın merkezi olan sıcak alandır. Bu alana sadece kaynağında zarar azaltma çalışmalarını yapacak özel yetiştirilmiş müdahale ekibi, yangın söndürmede görevlendirilecek özel itfaiye ekibi ve sıcak bölgede bulunan kazazedeleri kurtarmak için özel eğitilmiş müdahale ekibi, yeterli ve uygun koruyucu donanımla girebilir. UAEA sıcak alanın, 100 μSv/saat çevre doz oranı olan alanı kapsaması gerektiğini önermektedir.
Riskli Alanların Belirlenmesi ve Müdahale Alanının Oluşturulması (3) İkincil alan ya da ılık alan olarak adlandırılan bölgeye, sadece müdahale ekipleri girebilir. Dekontaminasyon koridoru bu alanda oluşturulur. Sadece yaşam kurtarıcı ileri acil tıbbi bakım uygulanır. Üçüncül alan, kontaminasyon açısından güvenli alan olarak kabul edilir. Müdahale personelinin hazırlık ve rehabilitasyon alanı, İleri acil tıbbi bakım alanı.
Kurtarma çalışmaları Nükleer kazalarda, sıcak alanda kurtarma ve ilk yardım çalışmaları itfaiye ekipleri ve özel müdahale birlikleri tarafından yapılmalıdır. Sıcak alandan kurtarılan kazazedeler için ilk arındırma silerek ya da su tankları aracılığıyla yıkanarak yapılmalıdır. Sıcak alandan çıkarılan yaralılar, itfaiye ekipleri tarafından acil sağlık ekiplerine teslim edilmeli ve acil sağlık ekipleri kirlilik açısından uyarılmalıdır. Yangın sonrası dumandan ve külden etkilenmiş herkese arındırma uygulanmalıdır. Bir yaralının ilk ve acil yardıma ihtiyacı olması durumunda, kirlenmiş olsa bile gerekli bakım zaman kaybetmeksizin başlanmalıdır.
Tıbbi müdahale alanının oluşturulması Kitlesel olaylarda, acil tıbbi müdahale için bir tıbbi müdahale alanının oluşturulması gerekir. Müdahale alanında sürekli radyasyon dozu takip edilmeli, doz seviyesi 10 μSv/saat’in üzerine çıktığında alan değiştirilmelidir. Yaralılara müdahale alanında, kirlilik oranlarına ve ek yaralanmalarına göre triyaj uygulanmalı, yıkayarak arındırma sağlanmalı, radyasyon hasarına karşı koruyucu tıbbi bakım ve yaralanmalara karşı acil tıbbi bakım sağlanmalıdır. Hastaların sağlık kuruluşlarına nakli için bir tıbbi nakil organizasyonu yapılmalıdır.
Müdahale personeli için koruyucu önlemleri (1) Sıcak ya da ılık alanda görev yapan tüm müdahale personeli kişisel dozimetre ve KKE sahip olmalıdır. Müdahale sırasında kaynağa yaklaştıkça ya da radyasyon doz oranı arttıkça, koruyucu önlemlerinde yükseltilmesi gerekir. Scak alanda görev yapan müdahale personeli için izin verilen maruz kalma dozu üst sınırı 50 mSv/saat’dir. Bununla birlikte, acil tedbirlerin uygulanmasında ve krizin gelişimini önlemek için görevli ilk müdahale ekibinde ve sıcak alanda çalışacak itfaiyecilerin insan hayatlarını kurtarmak için vazgeçilmez eylemlerinde, radyasyona maruz kalma dozuna 100 mSv/saat’e kadar izin verilebilir.
Müdahale personeli için koruyucu önlemleri (2) Müdahale personeli, sıcak alanda radyoaktif maddelerle ve kirlilik şüphesi olan malzemelerle, doğrudan herhangi bir temasta bulunmamalıdır. Yaralılar üzerinden çıkan kıyafetler ve eşyalar kirli atık olarak kabul edilmeli ve özel poşetlerde saklanmalıdır. Kullanılan müdahale ekipmanları ve malzemeler, kirli atık olarak kabul edilmelidir. Sıcak alanda, herhangi bir ekipman ya da malzeme temizlenmeye ya da tamir edilmeye çalışılmamalıdır.
Acil Sağlık hizmetlerinin sağlanması Radyasyona iki tür maruziyet söz konusudur. Dış maruziyet; vücudun dışından radyasyona maruz kalması olarak tanımlanır. Dış maruziyette öncelik silerek ya da ilk fırsatta yıkayarak arındırmadır. İç maruziyet ise yiyecek ve içecekler aracılığıyla ya da inhalasyon yolu ile vücuda alınan radyasyonun, organların (tiroit, akciğer, kemik, mide ve bağırsak, vb) belirli kesimlerinde birikmesi sonucu vücutta zarar oluşturmasıdır. Bu duruma iyonize radyasyonlar olan, alfa ve beta gibi ışınlar neden olmaktadır. Radyasyona maruz kalmada tedavi, maruz kalma türüne, maruz kalınan doz oranına ve ek yaralanmalara göre değişir.
Dış Maruzette Arındırma: Arındırma işlemi sırasında ılık su, sabun, yumuşak fırça, sünger, su geçirmez plastik örtü, bant, havlu, çarşaf kullanılır. Temiz malzeme akışı, temizden kirli bölgeye doğru olmalıdır. Arındırma işlemine varsa açık yaralardan başlanır, sonra en çok kirli alana geçilir.
Dekontaminasyon Radyasyon ölçümü, Öncelikli dekontaminasyon: Yaralar, Kesiler, İzotonik serum Ağız, kulak, burun, vagina, rektum vs Duş değil, bol su ile kibarca yıka, Zorla emdirme Cilt zedeleme
Ambulansla taşımalarda Dekontaminasyondan sonra Doz ölçümü yapılmalı Ambulansla taşımalarda sedye üzeri battaniye yada koruyucu örtü ile Hasta sarılmalı Baş kısmıda havlu ile sarılmalı yüzü açık kalacak şekilde Açık yaralar şeffat örtülerle kapatılmalı
Ambulansla Taşıma Hastanın sistemeatik etkilerine göre semtomatik tedavi Oksijen veya sıvı tedavisi Solunum ve sindirim yolu ile radyasyona mahruz kalma durumuna göre Ağızdan ağıza solunum yapılmamalı Hastalar genellikle belirlenen bölge 3.basamak hastanelere sevk yapılmalı
Koruyucu iyot uygulaması İç maruziyette, tiroid bezi vücudun radyasyondan zarar görmesi muhtemel en hassas organıdır. Tiroitte biriken radyoiyot, tiroit kanseri gibi geç ortaya çıkan sağlık etkilerine neden olabilir. İyot kullanımında amaç, tiroitte radyoaktif iyot birikiminin önlenmesidir. İyot kullanımı, dış maruz kalmada ve diğer organların korunmasında etkili değildir. Troid kanseri riski en çok çocuklardadır. 40 yaşın üstünde olan yetişkinlerde troid kanseri riski düşüktür ve 40 yaş üzeri yetişkinlere koruyucu iyot kullanımı önerilmemektedir.
Koruyucu iyot kullanımında doz Koruyucu iyot kullanımında önerilen dozlar, maruziyet süresine ve dozuna göre, barınma koşullarına göre, coğrafi alanlara ve iklim koşullarına göre değişebilir. İyot kullanımı, 13 yaş ve üzerinde 100 mg’lık tek tablet, 3 yaştan 13 yaşa kadar olan çocuklarda yarım tablet (50 mg), 3 yaşa kadar çocuklarda ¼ tablet (25 mg) ve Yeni doğanda da 1/8 tablet (12,5 mg) iyot tek doz uygulanmalıdır. Yeni doğandan 7 yaşa kadar iyot, suda (saf su, arıtılmış su veya enjeksiyonluk su) eriyen toz formda uygun miktarda hazırlanarak ya da tek doz şurup halinde kullanılmalıdır. İlacın ikinci kez kullanımı gerekiyorsa, öncelik halkın tahliyesinde olmalıdır.
Nükleer Radyasyondan Korunma Aleni ve şüpheli her durumda ALO TAEK 172 aranmalıdır. Ortamın radyasyon düzeyi ve gıda maddelerindeki radyoaktif kirlenme tespit edilmelidir. Bombanın patladığı, kuvvetli ışıktan anlaşılır. Patlama ışığı görülür görülmez,hemen çukur bir yere, duvar dibine veya kuytu bir yere; bina içinde bulunuluyorsa masa, sıra, ranza ya da koltuk altlarına yatılır. Cam kırıklarından ve düşen eşyalardan korunmak için sırt pencereye dönük olmalıdır. Araç kullanılıyorsa araç ve motor durdurulur.
Nükleer Radyasyondan korunma Kollar, başın üstünde gözler kapalı olacak veya ışığı görmeyecek şekilde kavuşturulur. Dizler, karına doğru çekilir. Vücudun açıkta kalan çıplak yerleri giysi ile örtülür. Bu pozisyon; ışık, yakıcı hava hareketi ve yıkılmalar sona erene kadar yaklaşık bir dk süresince korunur. Ağız ve burun, tozlara karşı bir bezle ya da elbise parçasıyla kapatılır.
Nükleer Radyasyondan Korunma Daha sonra en yakın sığınağa gidilir. Sığınağa girmeden önce 30–60 dk zaman mevcuttur. Sığınağa girmeden önce giysideki tozlar, çırpılır ya da süpürülür. Gerekirse değiştirilir. Kirli elbiseler, poşete konulup ağzı bağlanır. El, yüz, saç ve diğer çıplak kalan vücut bölgeleri yıkanır. Sığınakta gerekli olan malzemeler alınır. Radyoaktif kirlenmeye maruz kalan, açıktaki su ve yiyeceklerin tüketilmesi yasaktır, içilmez ve yenilmez. Mutlaka gerekirse katı yiyecekler, dış yüzeyleri kalınca soyularak iç kısımları yenilebilir
Nükleer Radyasyondan Korunma Asla sigara içilmez. Sağlık personeli tarafından dağıtılan iyot tableti kullanılmalıdır. Yetkililerin talimatına göre hareket edilmelidir. Bölge boşaltılarak iskâna geçici veya sürekli kapatılmalıdır.