Temel Bilgi Teknolojileri Yrd. Doç. Dr. Doğan Aydoğan
BİLİŞİM HUKUKU VE ETİĞİ Bilişim (TDK): “Bilişim bilgisayarlardan da faydalanmak suretiyle bilginin saklanması, iletilmesi ve işlenerek kullanılır hâle gelmesini konu alan akademik ve mesleki disipline verilen addır.” İnternetin küresel olarak kullanıma girdiği 1995 yılından beri bu alandaki gelişmelere hukuksal düzenlemeler yetişememektedir. Olaylara geç kalınmaktadır. 5237 Sayılı Kanun’daki 243-245 maddelerinde bilişim sistemine girme, sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değişltirme, banka ve kredi kartlarının kötüye kullanılması suçlarını düzenlemiştir.
BİLİŞİM SUÇLARI İnternet her türlü veriyi 7 gün 24 saat dağıtabilen, çok güçlü bir iletişim aracıdır. İnternette paylaşılan içerikler, başkalarının eserlerini izinsiz olarak indirmek ve dağıtmak gibi uygulamalar her geçen gün yeni yasal düzenlemeler gerektirmektedir. Bilişim Suçları 2 şekilde olabilir. Bilişim Sistemlerinin kendisine yönelik olan suçlar. Bilişim Sistemlerini kullanarak yapılan suçlar.
BİLİŞİM SUÇLARI TÜRLERİ BILIŞIM SUÇLARI; bilgisayar, çevre birimleri, pos makinesi, cep telefonu gibi her türlü teknolojinin kullanılması ile işlenilen suçlardır. 3 farklı biçimde suç olabilmektedir. Bilgisayar ya da akıllı telefonlar bilişim suçunun hedefi haline gelebilir. Bu aletlerin çalışmasını engelleyecek ya da içinden veri alacak şekilde yapılan saldırılar buna örnektir. İkinci durumda bilgisayar bir suçu işlerken araç olarak kullanılmaktadır. Dolandırıcılık, fikri hakları ihlal etmek, yasa dışı madde satımı. Üçüncü durumda bilgisayar bir suç ağının içindedir. Teröristler ve uyuşturucu kaçakçıları bu ağ ile tespit edilebilir.
YAYGIN BİLİŞİM SUÇLARI
BİLİŞİM SUÇLARI Bu alanda yaşanan suçlar her geçen gün farklı bir biçimde ortaya çıkmakta ve farklı zararlar vermektedir. • İçeridekilerin (örneğin, çalışanların) yetkisiz girişleri, • Dışarıdakilerin (örneğin, hackerların) sistem girişleri, • Tescilli bilgilerin çalınması (örneğin, kullanıcı adının ve şifresinin çalınması), • Bilgisayarlar kullanılarak ekonomik dolandırıcılık, • Bilgi veya ağların sabotajı, • Ağ trafiğinin bozulması, • Bilgisayar virüslerinin, truva atlarının ve diğer tip kasıtlı kodların yazımı ve dağıtılması, • Yazılım korsanlığı, • Fikrî haklara, marka, patent ve endüstriyel tasarımlara tecavüzler, • Kimlik hırsızlığı, • Ticari sırların çalınması, • Diğer ekonomik suçlar (banka hesaplarına girilmesi, kredi kartı numaralarının çalınması), • Cinsel taciz, hakaret, tehdit, • Terörizm
FİKRİ HAKLAR ve BİLİŞİM HUKUKU Fikrî haklar, en geniş tanımıyla hem eser sahipleri ve bağlantılı hak sahiplerinin haklarını örneğin film yapımcıları, icracı sanatçılar gibi hem de sınai hakları örneğin marka patent endüstriyel tasarım gibi hakları ifade etmektedir. Bu yaklaşımla fikrî hakların konusunu, “yaratıcı faaliyet sonucu oluşan fikrî emek ürünleri” oluşturmaktadır. Kısaca fikrî hakların konusunu, yaratıcı faaliyet sonucu oluşan fikrî emek ürünleri oluşturmaktadır. Matbaa ve fikri hakların doğuşu Uluslararası ticaret ve küresel gereklilikler WIPO: 1974 yılından beri Birleşmiş Milletlerin uzman bir kuruluşu olarak görev yapmaktadır. WIPO: (World Intellectual Property Organizaiton) Uluslararası anlamda fikrî mülkiyet haklarını korumaya ve düzenlemeye yönelik çalışmalarda bulunmakta, aynı zamanda gelişmekte olan ülkelere bu anlamda finansal ve bilimsel destekte bulunmaktadır. Birleşmiş Milletlerin tüm üyelerine açılan anlaşmalarla, ulusların kendi içinde fikrî mülkiyet hukukunu belirginleştirmeye yönelik çalılmalarda bulunmaktadır.
FİKRİ HAKLAR ve BİLİŞİM HUKUKU Türkiyede 1951 yılında yürürlüğe giren 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu bu alanı düzenlemektedir. Fikir ve Sanat Eserlerinin Çeşitleri İlim ve Edebiyat Eserleri Musiki Eserleri Güzel Sanat Eserleri Sinema Eserleri Bilgisayar programlarının uyarlanması ve geliştirilmesi de bu kanuna göre fikir haklarına dahildir.
İNTERNET ve FİKRİ HAKLAR İnternet fikir hakları konusunda büyük sorunlar yaratmakta ve zarar vermektedir. ÇÜNKÜ İnternet ortamında eserler son derece kolay çoğaltılabilmekte ve dağıtılabilmektedir. Web sayfaları ya da içeriği ile ilgili korumanın sınırı tam olarak belirlenememektedir. internet, etkileşimli yapısıyla ve sanal gerçeklik uygulamaları gibi teknolojik gelişmeler ile klasik eser tanımını zorlamaktadır. internet’in hiçbir hukuki kişiliğe ya da kuruma ait olmayan bir yapıda bulunması bu şekilde yapılacak düzenlemeleri zorlaştırmaktadır. İnternet’in bir özgürlük ortamı olarak, fazladan yasal ya da teknik düzenlemelerle gelişiminin kısıtlanması istenmemektedir. internet üzerinden yapılan hak tecavüzlerinde, tecavüzü yapanın tespiti ve bu ihlalin önlenmesi son derece güç olmaktadır. Uygulanacak hukukun tespitine ilişkin sorunlar bulunmaktadır.
GÖRÜŞMEK ÜZERE