BESLENMEYE GİRİŞ Dyt. Kübra COŞGUN
Beslenme ve Sağlık Beslenme, büyüme, yaşamın sürdürülmesi ve sağlığın korunması için besinlerin kullanılmasıdır. Beslenme yaşam için en temel yapıtaşıdır.
Beslenme ve Sağlık Bir bilim dalı olarak beslenme; 1.Beslenmede esas olan besin öğelerinin türleri, miktarları, özellikleri ve vücut çalışmasındaki işlevlerini, 2.Besinlerin bileşimi, fiziksel ve kimyasal özellikleri, üretimden tüketime değin uygulanan işlemlerin besin kalitesine etkileri, 3.Değişik yaş, cinsiyet, çalışma ve özel durumda olan bireyler ve gruplar için uygun beslenme planlarının yapılmasını inceler.
Beslenmenin Sağlık ve İş Verimine Etkisi Bireylerin, ailelerin ve toplumun önceliği sağlıklı ve her yönden üretken olmaktır. Sağlıklı olmanın simgesi; bedenen, aklen, ruhen ve sosyal yönden iyi ve gelişmiş bir vücut yapısına sahip olunması ve aynı zamanda bu yapının uzun süre işlemesidir. İnsan sağlığı; » Beslenme » Kalıtım » İklim » Çevre koşulları
Beslenmenin Sağlık ve İş Verimine Etkisi Son yıllarda laboratuvar hayvanları üzerinde yapılan çalışmalarda hayvanların diyetinden herhangi bir besin öğesi çıkarıldığında hayvanın büyümesi gerilemekte ve sağlığı da bozulmaktadır. Çıkarılan besin öğesi diyete tekrar eklendiğinde büyüme hızlanmakta, sağlık bozukluğu düzeltilmektedir. Doğumdan önceki yaşamda eksikliği görülen besin ögeleri; doğum güçlüğüne, organ bozukluklarına ve büyüme gelişme geriliklerine sebebiyet vermektedir.
Beslenmenin Sağlık ve İş Verimine Etkisi Japonyada yapılan bir çalışmada 12 ya ş grubu çocukların boy ortalamaları; cm cm cm Beslenme biliminin ortaya koyduğu bulgulardan yararlanılarak raşitizm, pellegra, skorbit, basit guatr gibi hastalıkların önüne geçilmiştir.
Beslenmenin Sağlık ve İş Verimine Etkisi DSÖ 2006 yılında yayınladığı raporda – ‘‘Gelişmekte olan ülkelerde her 3 kişiden birinin vitamin ve mineral yetersizliğinden etkilendiğini, bunun da enfeksiyon, doğum bozuklukları, fiziksel ve entellektüel gelişme geriliğine yatkınlığı artırmaktadır.’’
Beslenmenin Sağlık ve İş Verimine Etkisi İşçi Yeterli ve dengeli İş verimi beslenme İşçi Sağlıksız Vücut direnci/Hastalıklar İş verimi beslenme düşüklüğü
Beslenme açısından riskli gruplar; – Büyüme çağındaki çocuklar – Gebe ve emzikli kadınlar – 65 yaş üstü bireyler – Ağır işlerde çalışan işçiler
Ulusal beslenme araştırmalarına göre ailelerin yaklaşık %8-17’si yetersiz düzeyde enerji tüketmektedir. Bunun yanı sıra özellikle kentlerde yaşayanlar arasında obezite önemli bir sağlık sorunudur. Toplumun yetişkin kesiminde ölüm nedenlerinin başına geçen kalp-damar, kanser, sindirim sistemi hastalıkları ve şeker hastalığının oluşmasında ve ağır seyretmesinde önemli etmenlerden biri hatalı ve dengesiz beslenmedir.
Toplumdaki Beslenme Sorunlarının Nedenleri 1.Besin üretimi, dağıtımı ve teknolojisinde yetersizlik ve düzensizlikler, 2.Satın alma gücünün yetersizliği ve dengesizliği, 3.Kültürel etmenler ve eğitim yetersizliği, 4.Aile kalabalığı, 5.Çevre koşullarının sağlık kurallarına uygun olmayışı.
Besin üretimi, dağıtımı ve teknolojisinde yetersizlik ve düzensizlikler Toplum nüfusunun toprağına oranla çok olması, Tarım ve hayvancılıkta verimin düşüklüğü Üretilen besinlerin dağılımında düzensizlikler Besin rotasyonunun sağlanamayışı
Sağlık koşullarının iyileştirilmesine karşı doğru aile planlama politikalarının uygulanamayışı sonucunda dünya nüfusu kontrolsüz biçimde artmaktadır. Buna bağlı olarak nüfus ve toprak dengeli bir dağılım gösterememektedir. Uzak Doğu ve Afrika Dünya nüfusunun yarısına sahip olmasına karşın Dünya toprağının ¼’ü düşmekte
Toprağın verimini artıracak bilgi ve teknik de yetersiz olunca üretilen besinin gün geçtikçe artan nüfusu besleme oranı azalmaktadır. Gelişen sağlık ve teknolojiyle beraber savaş dönemlerinde daha sık rastlanan enfektif hastalıkların yerini kronik hastalıklar almıştır.(?)
Gelişen teknolojiyle beraber sedanter yaşam biçimini benimseyen toplumlar herşeyin kolayını seçmeye yönelmektedir. Kasaplık hayvan sayısı gittikçe azalmakta; – Meraların azalması – Teknik bilgilerin yetersizliği – Hayvan hastalıklarının önlenememesi – Yem fiyatların yükselmesi – Hatalı hayvancılık politikaları – Kentleşme oranı
Ülkemizde gelir dağılımı dengesizliği önemli bir sorundur. Ailede birey sayısı ortalama 5 kişidir ve çoğu ailede geliri tek birey sağlamaktadır. Tüm ailelerin %60’ı asgari ücretin altında gelire sahiptir. Gelirin az oluşu aileleri tek tip ve karbonhidrat içeriği yüksek örüntüye sahip besinlere yöneltmektedir.
Gelir yetersizliği veya fazlalığı doğru beslenmede her ne kadar imkanları belirliyor olsa da şart değildir. Doğru beslenme toplumun temeli olan ailenin, genelde ailede besinsel faaliyetleri organize eden annenin eğitimiyle başlar.
Evlerinde yeteri çeşitlilikte besin bulunmasına karşın bunları doğru beslenme ilkelerine göre tüketmeyen, yanlış inanışlara(?) göre davranan ailelerin sayısı azımsanamayacak kadar çoktur. Değişik besin öğelerinin vücudun çalışmasındaki işlevleri bilinmediği için bir türden çok alınarak tek tip yükleme yapılmakta, diğer öğelerin eksikliği izlenmektedir.
Doğru pişirme yöntemleri doğru besin ögesinin en yararlı şekilde vücutta kullanılabilmesi için çok önemlidir. Besinler ; – Hazırlama, – Pişirme,Aşamalarında kayıplara – Saklanma uğramaktadır.
İnsan Vücudunun Yapısı, Çalışması Ve Beslenme Yetişkin insan vücudunda; – %59 su – %18 protein – %18 lipit – %4.3 mineraller – %0.7 karbonhidratlar, vitaminler, nükleik asitler, hormonlar
İnsan vücudu; -Yetişkin 70 kilo bir erkek – Aktif kütle26 kg – Yağ kütlesi10 kg – Hücre dışı sıvı17 kg – Bağ dokuları17 kg
Hücre zarıSitoplazmaÇekirdek
Hücre Zarı Zar hücreyi dış ortamdan ayırır. Seçici geçirgenliğe sahiptir. Su, oksijen ve karbondioksitin giriş çıkışı serbesttir. Diğer ögelerin giriş çıkışı için özel taşıma süreçleri gerekir.
Sitoplazma Hücrenin fabrikasıdır. Hücredeki beslenme, solunum, dolaşım, boşaltım, üreme, sindirim gibi bütün yaşamsal faaliyetlerin (canlılık olaylarının) gerçekleştiği yerdir. Mitokondri ; enerji üretimi Ribozom ; hücre yapısı için esas olan protein – Ribozomun yapısı ribonükleik asit (RNA)
Çekirdek Esas yapısı nükleoproteindir. Hücre beyni, yönetim merkezidir. Kromozomlar ve genler üzerindedir. Genlerin esas yapısı deoksiribonükleik asittir.(DNA)
Hücreler bir araya gelerek belirli görevler alırlar. Bu görev yapan hücre topluluklarına doku denir. Dokuların birleşmesi sonucunda da organlar oluşur.
1.Epitel doku; organların iç ve dış yüzeyini saran 2.Bağlantı doku; destek ve bağlama görevi üstlenen 3.Kas doku; istemli hareket eden adeleler, istemdışı hareket eden organlarda hareketi sağlayan 4.Sinir doku; sistemlerin birlikte çalışmasını sağlayan
Canlının anne karnından yetişkin olana kadar hücre, doku ve organlarının oluşumu alınan besinlerdeki protein, yağ ve minerallerin birçok değişimlerden sonra vücut şeklinde toplanması ile odaklıdır. Bu ögelerin vücut haline gelmesi enerji gerektirir.
Besin öğelerinin enerjiye veya vücut hücresi şekline dönüşmesi birçok kimyasal tepkimeyi gerektirir. Bu kimyasal tepkimeler ise nükleik asitlerin yardımı ve denetimi ile yapılan proteinlerin, besinlerle alınan vitaminlerin ve minerallerin aracılığıyla oluşur.
Kimyasal değişimleri kolaylaştıran, hızlandıran proteinlere: enzimler Değişimleri denetleyen ve uyaran yapılara: hormonlar – Hormonların bazıları protein bazıları da lipit yapılıdır.
Metabolizma Hücre içinde besin öğelerinin kimyasal değişimine ‘’metabolizma’’ denir. 1.Yıkım (Katabolizma) 2.Yapım(Anabolizma)
Katabolizma Besin öğelerinin parçalanarak serbest enerjinin oluşması olayıdır. Alınan besinler önce sindirim sisteminde yapıtaşlarına ayrılır. Yapı taşı moleküller hücrenin mitokondri bölümünde kimyasal değişimlerle oksijen varlığıyla karbondioksit ve suya parçalanır. Böylece serbest enerji açığa çıkar.
Anabolizma Bazı yapıtaşı öğeler veya yıkımla oluşanlar tekrar birleşerek vücudun yapısını oluşturan protein, yağ, karbonhidrat ve nükleik asitleri oluştururlar.
Metabolizmanın çalışır durumda olması için bir hücreden başlayarak milyarlarca hücrenin koordine şekilde çalışması gerekir. Bu çalışma için besin alımı şarttır. Hücreye yeterli besin öğesi alınmadığında büyüme yavaşlar ve durur. Bu durumda metabolizma çalışmayı sürdürebilmek için depolardan kullanır.
Besinlerin Enerji Olarak Kullanılma Sırası CHOYağProtein
Yetersiz enerji alımı depolardan kullanıma, depoların bitimi ise metabolizmanın durmasına yani ölüme sebebiyet verir. Yetersiz alım aynı zamanda savunma sistemin çökmesine neden olur. Koruyucu epitel doku, mikroplara karşı koyan hücreler ve antikorlar yeterince sentezlenemediğinden hastalıklara direnç azalıır.
Yaşam İçin Gerekli Besinler Ve Besin Öğeleri 1.Proteinler 2.Yağlar 3.KarbonhidratlarVücudun çalışması için 4.Mineraller50’den fazla türde besin 5.Vitaminleröğesine ihtiyacı vardır. 6.Su
Her besin grubu metabolik olarak farklı görevleri üstlenen besin öğelerine sahiptir. Doğru örüntüye sahip yeterli ve dengeli bir beslenme vücudun doğru çalışmasını sağlar. Herhangi bir besin grubundan eksik veya ihtiyaçtan fazla alınması durumunda metabolizmada aksamalar, büyüme gelişme geriliği sağlık bozuklukları görülmektedir. Bu bozukluklar dolaylı olarak bireyin sosyal ve ekonomik yaşamını da etkilemektedir.
Beslenmede Amaç Yaş Cinsiyet Fizyolojik durum Fiziksel aktivite miktarına göre gereksinim duyduğu bütün besin öğelerinin yeter miktarlarda sağlayabilmesidir. YETERLİ VE DENGELİ BESLENME
Yeterli beslenme; – Vücudun yaşamı ve çalışmasını sürdürebilmesi için gerekli olan enerjinin sağlanması Dengeli beslenme; – Enerjinin yanı sıra bütün besin öğelerinin gereksinim kadar sağlanmasıdır.
TEŞEKKÜRLER …