HEMŞİRELİĞİN TARİHSEL GELİŞİMİ DOÇ. DR. SEVİM ÇELİK
Tüm mesleklerde olduğu gibi toplumsal gereksinimlerden doğmuştur. hemşirelik mesleği de toplumsal gereksinimlerden doğmuştur.
Kadının şifa verici rolü ile başlar HEMŞİRELİĞİN TARİHİ Kadının şifa verici rolü ile başlar
Dünyada hemşirelik, toplumsal kargaşanın hakim olduğu orta çağlarda insanların acılarını dindirmek için Tanrı adına çabalayan kadınların ilk örgütlenme modellerini ortaya koydukları ve batı ülkelerinde iki bin yıl öncesine dayanan bir gelişim sürecinin çağdaş ürünü olan bir kadın mesleğidir
Hemşirelik tarihi gelişmeler doğrultusunda 3 ana zaman dilimine ayrılır: İlk çağlardan 18. yy sonları 18.yy sonundan ilk modern hemşirelik okulunun kuruluş dönemi(1860) 1860’dan günümüze dek devam eden dönem
İlk çağlarda sağlıkla ilgili uygulamalar 2 gruba ayrılmaktadır. Sihir ve Büyü İyi ruhların hoşnut edilmesi, kötü ruhların ise bedene girerek hastalık yapmaması için kullanılmıştır. Folklorik uygulamalar Bazı rahatsızlıkların giderilmesinde halkın sınama/deneme yöntemi veya gözlemleri ile bulduğu bazı bitkisel veya hayvansal kökenli maddelerin kullanılmasıdır.
Hemşireliğin sihir ve büyüden ayrılıp bilime dönüşmesi MÖ 460-370/377 yıllarında Hipokrat ile başlar. Tek tanrılı dinlerin hasta bakımına etkisine bakıldığında, günümüze dek süregelen tıbbi girişimlerin birçoğunun Musevilerin kutsal kitabı olan Tevrat’ın değişik bölümlerinde bir dini kural olarak yer aldığını görmekteyiz. Örnek: erkek çocuğun doğumundan sekiz gün sonra sünnet edilmesi, damardan kan alma, hastaların izolasyon,yaraları şarapla tedavi etmek, bulaşıcı hastalıkları önlemek üzere hasta eşyası yakma vb
İlk kez hasta bakımı hizmetinin örgütlü hizmete dönüşmesi de Hristiyanlığın ilk dönemlerinde gerçekleşmiştir, ancak tıp alanında önemli gelişme olmamıştır. Kişilerin bakım ve yardım görevini üstlenerek kendilerine bağlı manastırlar kurmuşlar, kiliseye mensup kişiler hastalara ve yardıma muhtaçlara bakım vermişlerdir. Bu yardım dekon adı verilen erkeklerle ve dekones adı verilen kadınlarla gerçekleştirilmiştir. Üst sınıftan hanımlar bu yardım olayını benimsemişlerdir.
Savaşlarda yaralı ve hastaların bakımı için oluşturulan ilk kadın topluluğu Hz. Muhammed zamanında ve eşi Hatice’nin, Ebubekir’in kızı Ayşe de bu topluluğa katılması ile sağlanmıştır. Bütün bunlara rağmen İslamiyette hemşireliğin anlamı çok geç anlaşılmıştır. Genellikle İslamiyette hastalığın tedavisinden ziyade önlenmesi için alınması gereken tedbirler üzerinde durulmuştur. Örn: hijyen, bazı gıda maddelerinin yenmemesi (domuz eti, alkol)
Ortaçağda hemşirelik hizmetleri oldukça basit bir şekilde uygulanmıştır. Hemşirelik hizmeti veren rahipler vardı ancak kadınlar çoğunluktaydı. Hemşireler hasta bakımı yanında hastaların ruhsal ve dinsel inançlarına da yardımcı olmaktaydılar. 13yy. Sonuna kadar batı dünyası karanlık ortaçağ dönemi sonucu gerilemiştir. Bu gerileme hemşirelik mesleğinde de etkili olmuştur.
Nedenleri; Tıbbın manastırdan ayrılıp üniversiteye geçmesi ve hasta bakımı ile bağlantısını reddetmesi Birçok gönüllünün hasta bakmayı bırakması Alkolik, eğitimsiz kadınlara görev verilmesi Bakım ve hastane hizmetlerine halkın ücret ödemeye alışamaması Fiziki koşulların bozulması Bir yatakta birden fazla (6) hasta yatırılması
16.yy’da başlayan ve 19.yy’a kadar devam eden dinsel kavramlara ve kuruluşlara karşı reform hareketlerinde dindar olan kişiler hastanelerden uzaklaştırılmıştır. 1840 yılında Elizabeth Fry, hayırsever Hemşireler Örgütü’nü kurarak bu başı bozukluğun önüne geçmeye çalışmıştır Ancak modern hemşireliğin kuruluşu Florence Nightingale ile başlamıştır. Hemşirelik 20yy.’da gerçek bir meslek olma yolunda önemli gelişmeler kaydetmiştir. Bu dönemde meslekte giderek uzmanlık alanları ortaya çıkmış, hemşirelik kuram ve kavramları zenginleşmişti.
YENİÇAĞDA HEMŞİRELİĞİ ETKİLEYEN SOSYAL OLAYLAR Endüstri devrimiyle birlikte halkın yaşam tarzı, sosyo-ekonomik yaşamı değişmiş Yeni yerleşim yerleri bulunmuş Yeni düşünce devrimi Makine çağı Kadın hakları hareketleri Tıp ve hastaneler Hemşire reform hareketleri
DEĞİŞİM VE GELİŞİMİNE KATKIDA BULUNAN 20YY’DA HEMŞİRELİĞİN DEĞİŞİM VE GELİŞİMİNE KATKIDA BULUNAN ÇAĞDAŞ ETMENLER Hemşireliğin mesleğe dönüşümü ile ilgili gelişmeler Demografik değişiklikler ve değişen aile yapısı Sosyal ve ekonomik gelişmeler Tüketicinin bilinçlenmesi Kadın özgürlük hareketleri
TÜRKİYE’DE HEMŞİRELİK CUMHURİYET ÖNCESİ DÖNEM CUMHURİYET SONRASI DÖNEM
CUMHURİYET ÖNCESİ DÖNEM Osmanlı döneminde hemşirelik eğitimi Meşrutiyet döneminde başlamıştır. 1854 Kırım savaşı’nda Florence Nightingale’nin ülkemize gelmesi Hemşirelik eğitimine yön vermiştir. 1911 yılında Londra’da Kızılhaç Washington Kongresi’ne katılan Prof.Dr. Besim Ömer Paşa, hemşireliğin bir meslek olduğunu ve branşlara ayrıldığını görmüş ve Kızılay aracılığı ile hemşirelik eğitimi başlamıştır.
CUMHURİYET ÖNCESİ DÖNEM Kadırga Hastanesi’nde 6 ay süreli “Gönüllü Hastabakıcılık Kursu” açılmıştır. (1912) Ülkemizde hemşirelik mesleğinin başlangıcı olarak kabul edilir. 1913-14 üniversitelerin konferans salonlarında hasta bakımı konusunda konferanslar düzenlenmiştir. 1920 yılında Amiral Bristol Sağlık Lisesi ile hemşirelik eğitimi devam etmiştir.
CUMHURİYET DÖNEMİ 1925 yılında ilk kurulan hemşirelik okulu İstanbul’da kurulan Kızılay Hemşire Lisesi’dir. 1939 yılında Askeri Hemşire Okulu açılmıştır. 1946 yılında Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı bünyesi’nde yataklı tedavi kurumlarının ihtiyacını karşılamak üzere hemşire okulları açılmıştır. 1957 yılında 18-30 yaş arasındaki bayanlara 1.5 yıl teori ve pratik eğitimi veren hemşire yardımcısı kursları açılmıştır.
CUMHURİYET DÖNEMİ 1958 yılında Sağlık bakanlığı ve DSÖ uzmanları ile birlikte ortaokula dayalı 4 yıllık ebelik ve hemşirelik deneme programı başlamıştır. 1960 yılında var olan bu programlar 1961’de Sağlık Koleji olarak adlandırılmıştır. Üniversite düzeyde 1955 yılında Ege Üniversitesi’nde hemşirelik eğitimi başlamıştır.
ÜLKEMİZDE HEMŞİRELİĞİN SON 40 YIL İÇİNDEKİ GELİŞİMİNDEKİ KİLOMETRE TAŞLARI Ege Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu’nun kurulması Florence Nightingale Hemşirelik Yüksekokulu ve Hacettepe Hemşirelik Yüksekokulu’nun kurulması. İlk hemşire doktor, doçent ve profesör ünvanlarının verilmesi, 1970’lerde YL ve doktora programlarının başlaması Uluslar arası boyutta düzenlenen Avrupa ve Amerika’daki seçkin üniversitelerle işbirliği sonucu gerçekleştirilen bilimsel toplantılar (1970) Avrupa Hemşire Araştırıcılar Birliği’ne katılmak
ÜLKEMİZDE HEMŞİRELİĞİN SON 40 YIL İÇİNDEKİ GELİŞİMİNDEKİ KİLOMETRE TAŞLARI DSÖ Avrupa Bölgesi Hemşirelik Direktörlüğü’ne ülkemiz hemşire liderlerinin danışman sıfatı ile hizmet vermelerinin istenmesi 1981 yılında yürürlüğe giren 2549 sayılı Yükseköğretim kanunu ile Hemşirelik Bilim Profesörlüğü, Bilim Doçentliği ve bilim doktorası ünvanlarının kabul edilmesi ve hemşireliğin dokuz anabilim dalı halinde uzmanlık alanları ile belirlenmiş olması Hemşirelik Yüksekokul Müdürleri Konseyi’nin çalışmalara başlaması
ÜLKEMİZDE HEMŞİRELİĞİN SON 40 YIL İÇİNDEKİ GELİŞİMİNDEKİ KİLOMETRE TAŞLARI Sağlık Bakanlığı Yüksek Sağlık Şurası’na bağlı Hemşirelik Ebelik Danışma Kurulu’nun hizmete girmesi Açıköğretim programlarının başlamasıyla hemşirelerde okuma, gelişmeye karşı bir isteğin uyanması