DUYGUSAL ZEKA Danıel GOLEMAN
İ ÇER İ K 1.BÖLÜM DUYGUSAL BEY İ N 2.BÖLÜM DUYGUSAL ZEKANIN DO Ğ ASI 3. BÖLÜM DUYGUSAL ZEKA 4. BÖLÜM FIRSATLARA AÇILAN PENCERELER 5. BÖLÜM DUYGUSAL OKURYAZARLIK
Duygusal Zekilerin Genel Özellikleri Kendi beden dilini kontrol edebilmek, başkalarının beden diline duyarlı olmak Empati göstermek Uzlaşmaya dayalı sinerjik ilişki kurmak İnsanlarla olumlu ilişkiler içinde olmak Başkalarını hesaba katmak Yüksek duygusal enerji Çalışmaya istekli olmak İyimserlik Değişime istek duymak Kendini yönlendirebilmek Hoşgörülü olmak Alçakgönüllü olmak Olumsuz duygularla başa çıkma Stresle başa çıkma Kararlılık
DUYGUSAL ZEKANIN KISA TARİHÇESİ Platon “"Öğrenmenin temelinde duygusallık hakimdir" Howard Gardner 1980’lede Çoklu Zeka kavramını ortaya koyuyor. Robert Sternberg Wayne Leon Payne (akademik çevrelerde ilk EQ kavramını kullanan kişi) Peter Salovey ve John Mayer (akademik alanda araştırmalar yapıyorlar) Daniel Goleman'ın "Duygusal Zeka" 1995.
Sizi hayatta ne başarılı kılar? Entelektüel zekanız (IQ) mı? Yoksa Duygusal zekanız (EQ) mı?
Bu sorunun yanıtı her ikisi de olacak çünkü hayatta başarı ve mutluluk için her ikisine de ihtiyaç var. Ancak güçlü bir gözlem anlayışı, sezgilerin güçlü oluşu ve karşısındaki insanları hissedebilme yanı sıra, kendini hissettirebilme yeteneği ve doğru davranış kalıpları “duygusal zekası yüksek” yani “duygusal zeki” kişilere ait temel özellikler olarak tanımlanıyor.
Akılcı ve duygusal olmak üzere iki beynimiz, iki zihnimiz ve iki farklı türden zekamız var. Hayatı nasıl yaşadığımız her ikisi tarafından belirlenir. Sadece IQ değil duygusal zekada önemlidir.Akıl, duygusal zeka olmadan verimli çalışamaz.
EQ+IQ= Bireysel Başarı Önemli olan EQ ve IQ arasında uygun dengenin sağlanabilmesi ve IQ- EQ'nun sinerji yaratmasıdır. Biri diğerinin yerine asla düşünülemez. Her biri insanlarda farklı oranda vardır.
Salovey meslektaşı Gardner ile birlikte, duygusal zekanın ayrıntılı bir tanımını sunarak, beş ana başlık altında toplamışlar. Özbilinç, bir duyguyu oluşurken farkedebilme. Duyguları idare edebilme Kendini harekete geçirme Empati İlişkileri yürütebilme
KEND İ N İ B İ L Sokrates’in “ Kendini bil” ö ğ üdü duygusal zekanın temel taşı,yani kişinin duygularının farkında olabilmesine de ğ inir.
Kendini Tanıma (Öz-bilinç) Kişinin kendi duygularını, ihtiyaçlarını, hedeflerini tanıması, tercihlerini yapabilmesi ve sahip olduğu şahsi gücünün ve kaynaklarının farkında olması anlamına gelir. Kendini tanımakla insanlar belirli pozisyonlarda nasıl hareket edeceklerini, neye ihtiyaç duyduklarını veya kendilerinde ne gibi değişiklik yapmaları gerektiğini fark ederler.
Duyguları İdare Edebilme Kişinin sahip olduğu duygu ve düşüncelerini kontrol ederek yönlendirmesi olarak tanımlanabilir. Bu beceri ile duygularımızın esiri olmaktan kurtulup onları yönlendirebiliriz. Örneğin: bir olay bizi çok kızdırdığında, kendi kendimizi sakinleştirerek, yanlış bir karar vermekten veya yanlış bir davranışta bulunmaktan kaçınırız.
Motivasyon İnsanın kendini motive edebilmesi, daima başarma isteğine ve heyecanına sahip olması demektir. Bu yetenek özellikle zorlukların çıkmasında veya işlerin istenilenin dışında gelişmesi durumlarında çok faydalı olur. Kendini motive edebilen insan, zorluklar karşısında yılmadan kendinde devam etme gücünü bulur daha metanetli olurlar.
Empati (Duygudaşlık) Kişinin başka insanların duygularını, ihtiyaçlarını, kaygılarını anlayabilmesi, kendini onların yerine koyabilmesi demektir. Söz konusu olan onlar gibi düşünebilip, davranabilmek, onları oldukları gibi kabullenebilmek ve hal ve hareketlerine saygı göstermektir. Kısaca iletişim içinde olunan kişilerin kalbini dinleyebilmektir.
Kendini Kontrol Edebilmek Kişinin kendini kontrol edebilmesi, kişinin kendisiyle iç sohbeti gibidir ve kişiyi duygularına esir olmaktan alı koyar. Normal olarak herkes kötü bir ruh halinde olabilir ve duygusal dürtülerle karşılaşabilir ancak, bazı insanlar bunları kontrol altına almayı ve elverişli bir şekle dönüştürmeyi başarabilirler. Kendini kontrol edebilme yeteneğine sahip olan kişiler, dürüst ve belirsizlikler karşısında sakin olurlar. Mantıklı ve kontrollü yöneticiler, güven ve adalet ortamı sağlarlar. Böyle bir ortamda, politika ve iç mücadeleler azalır, verimlilik ise artar. Sonuç olarak kendini kontrol edebilme, değişim ve belirsizlik altında rahat davranabilme ve dürüstlük olarak anlaşılmalıdır.
İ lişkileri Yürütebilmek Doğru ve etkili kullanılan iletişim becerilerinin gücü hayatınızın her alanına yansır ve sizin için dünyayı “tatlı” bir yere çevirir, üstüne üstlük herkes de vardır ve isteyen herkes becerisini geliştirebilir.
Sonuç olarak EQ’nun “hayatımız”daki tanımı: Gerek iş yaşamında gerekse özel yaşamda başarılı ve mutlu olmak, insanların duygusal zeka becerilerine bağlı ve duygusal zeka ile insanların ortak duyguları, iletişim becerileri, insanlık anlayışları, incelik, zerafet, kibarlık, nezaket vs. gibi yetenekleri tanımlanmakta. Ve sahip olduğumuz duygusal zeka düzeyimiz, kendimizle ve başkalarıyla olan ilişkilerimizi doğrudan etkilemekte, bir başka deyişle duygusal zeka; bir kişinin duygularım eğitebilmesi ve duygusal manada kazanımlarını, kendini en iyi biçimde yönlendirebilecek ve başarıya götürebilecek zeka gelişimi olarak da yorumlanabilir.
*Kaygı her tür akademik başarıyı engeller. *Sınav kaygısı ilk kez 1960’larda Richard Alpert tarafından bilimsel olarak ele alınmıştır. *
Öz Bilim Müfredatını geliştiren NUEVA nın yöneticisi Karen Stone McCOWN Ö ğ renme çocukların duygularından ba ğ ımsız olarak gerçekleşmez. Duygusal okur yazarlık, ö ğ renme için en az matematik ve okuma e ğ itimi kadar önemlidir.
SONSÖZ Demokrasinin topluma ne ölçüde mal oldu ğ u, bireylerin duygusal zeka düzeyiyle do ğ rudan ba ğ lantılı.