ESKİ MISIR MEDENİYETİ VE UYGARLIĞI (Krallar Vadisi, Firavun, Piramitler, Mumyalama, Takvim)
KRALLAR VADİSİ Dünyanın en çok ziyaret edilen turistik şehirlerinden biri olan Mısır’da Krallar Vadisi (Biban el-Muluk) ya da Ölüm Vadisi olarak bilinen bu vadi Nil Nehri kıyısında yer alan Luksor’un tam karşısına, Deir El Bahri bölgesinde iki vadinin kesiştiği noktada 1×3 km ölçülerinde bir alan üzerine yayılmıştır. Krallar Vadisi Eski Mısır’ın nekropolü, yani mezarlığıdır.
Krallar vadisi aynı zamanda altınlar vadisidir. I. Amenophis mezarını soygunculardan korumak isteyen ilk firavundu. Bu nedenle kendine zor ulaşılır bir yer seçti. Burası Krallar Vadisi’ydi. Son piramitlerin inşasından tam 500 yıl sonra yeni dönem krallarının (18. ve 20. Hanedanlık dönemi) aldığı karar doğrultusunda gizli mezarlar yapılmasına karar verildi. O nedenle Kral ve Kraliçelerin ölümsüzlüklerini daha iyi yaşayabilmeleri için mezarlar Krallar Vadisi’ne yapıldı.
FİRAVUN Mısır’daki yönetim biçimi dinden kaynaklanan bir hukuk sistemine dayanır. Bu düzenin en tepesine Mısır hükümdarı; firavun vardır. Kral; “Dünya Düzeninin Efendisi” olması dolayısıyla aynı zamanda adaletin kefili idi. Firavunun yetkileri mutlaktı; yüksek görevlileri seçmek, vergi koyup kaldırmak ve mahkemesiz ölüme mahkûm etmek gibi yetkileri vardı. Nomlar döneminde firavun tam bir ilahtı. Bu dönemde firavunun saygınlığını güçlendirmek için “Büyük Tanrı” ilan edilmiştir. Bir Mısırlı için onun ayakkabısını öpmek bile büyük bir onurdu.
Firavun hükümdarlığın sembolü, uzun sivri başlıklara benzeyen farklı taçlar taşırdı: Beyaz taç Yukarı Mısır, kırmızı taç ise Aşağı Mısır içindi. Her iki bölge birleştikten sonra çifte taç adı verilen kırmızı ve beyaz renklerle süslenmiş başlık takılırdı. Mavi tacı miğfer olarak firavun savaş sırasında giyerdi. Firavunların nemes adı verilen bir çeşit başörtüsü kullandıklarını görüyoruz. Heykellerde sıkça karşımıza çıkan nemes örtüsü kobra, akbaba gibi koruyucu tanrıların sembolleriyle süslenirdi.
Tüm devletin ve ülke topraklarının sahibi, yöneticisi ve hükümdarı olan bu firavunlar, Eski Mısır'ın çok tanrılı çarpık dininde, en büyük tanrının dünyadaki bir yansıması olarak kabul edildiler. Mısır topraklarının idaresi, paylaştırılması, gelirleri, kısaca ülke sınırları içindeki her türlü mal ve hizmet üretimi, firavun için gerçekleştiriliyordu.
PİRAMİTLER Mısırlılar firavunları için büyük taş bloklardan oluşan dev kral mezarları yaptılar. Bunlar daha sonra “Dünya’nın Yedi Harikası”ndan biri olarak nitelendirilmiştir. Piramitlerin en büyüğü Firavun Keops’un kendisi ve karısı için yaptırdığı Gize’ de yer alan Keops Piramidi’ dir. Bu piramidin inşası için iki milyon üç yüz bin taş blok kullanılmıştır. Herodotos’a göre bu piramidin tamamlanması 20 yıl sürmüştür.
Bu dev yapıların içinde kilometrelerce uzanan koridorlar ve birçok oda bulunmaktadır. İçinde firavunun mumyasının bulunduğu piramit Tanrı Osiris’e ayrılmıştır. Mısırlıların inanışına göre Osiris, hükümdarın dirilişini sonra da gökteki tanrılar arasına girişini sağlayacaktı. Bu bilgi bize Mısırlıların öldükten sonra yaşama inandıklarını göstermektedir.
Piramitlerin genel özelliklerini verecek olursak; Piramit kimin adına yapıldıysa, onun bulunduğu odaya, yılda sadece 2 kez güneş girmektedir (doğduğu ve tahta çıktığı günler). Mumyalarda radyoaktif madde bulunduğundan; mumyaları ilk kez bulan 12 bilim adamı kanserden ölmüştür. Bitkiler Piramit’in içinde daha hızlı büyürler. Piramitlerin yazın içi soğuk, kışın içi sıcak olur.
Keops Piramiti’nin 2,5 ton ağırlığında iki buçuk milyon taş bloktan oluşmuştur. Günde on blok yerleştirilmesi halinde yapımının 664 yıl sürer. Piramitin üstünden geçen meridyen karaları ve denizleri tam eşit iki parçaya böler ve piramitin dünyanın ağırlık merkezinin tam ortasında bulunur. Yüksekliğinin (164 m.) bir milyarla çarpımının güneşle dünyamız arasındaki uzaklığı verir. Taban alanının, yüksekliğinin iki katına bölünmesinin pi sayısını verir.
MUMYALAMA
TAKVİM Periyodik olarak ortaya çıkan Nil taşkınları esas alınarak hesaplanmıştı. Böylece yıl üç mevsime (Taşkın, Ekin, Hasat) ve otuzar günlük on iki aya bölünmüştü. Böylece; 365 günlük Güneş yılı esaslı bir takvim oluşturulmuştu.
Mısırlıların ayrıca bir de dinsel takvimleri vardı. Ay yılına dayanan bu takvimi; dinsel bakımdan önemli günleri ve bayramları belirlemek için kullanıyorlardı. Dinsel bayramların Güneş yılı takvimi içerisindeki yerleri sabit kalmamaktaydı. Bu nedenle Ay ve Güneş yılları arasında bir ayarlama yapılması gerekiyordu.
KAYNAKÇA Komisyon, (2007), Uygarlık Tarihi, Anadolu Üniversitesi Web-Ofset Tesisleri, Eskişehir ÖZÇELİK, Yrd. Doç. Dr. Nazmi, (2006), İlk Çağ Tarihi ve Uygarlığı, Nobel Yayıncılık, Ankara YAMANLAR, Emine, (1999), Uygarlık Tarihi, Gündüz Eğitim ve Yayıncılık, Ankara www.egelisesi.k12.tr/dosyalar/editor/file/proje26(4).pdf (E.T: 06.03.2016 10:41) https://tr.wikipedia.org/wiki/Antik_M%C4%B1s%C4%B1r (E.T: 06.03.2016 10:20) http://www.dunyadinleri.com/misir.html (E.T: 06.03.2016 10:47) http://www.gezgincift.com/tr/luksor-sehri-krallar-vadisi (E.T: 06.03.2016 10:47) http://mumya.mersin.edu.tr/misirsr.html (E.T: 06.03.2016 10:47)
http://www. bilinmeyenler. org/misir-medeniyeti. html (E. T: 06. 03 http://www.harunyahya.org/tr/Makaleler/8575/eski- misir-ve-firavunlar (E.T: 06.03.2016 15:15) http://ormela.tr.gg/Misir-Medeniyeti-ve-Piramitlerin- Sirlari.htm (E.T: 06.03.2016 15:45) http://siriusufo.org/eski-misir-ve-piramitler/ (E.T: 06.03.2016 15:47) http://www.bilgiustam.com/mumyalama-nedir-nasil- yapilir-ve-mumyalamanin-tarihcesi/ (E.T: 06.03.2016 15:50) https://www.youtube.com/watch?v=XUlg4ULOGrE (E.T: 04.03.2016 09:40) https://www.youtube.com/watch?v=exVBm7LpeeQ (E.T: 04.03.2016 10:00)