Hazırlayan : H.Hüseyin KÖKSAL ARAPÇA ATASÖZLERİ Hazırlayan : H.Hüseyin KÖKSAL
١- آفَةُ العِلْمِ النِّسْيَانُ . İlmin felaketi unutkanlıktır.
٢- البَعِيدُ عَنِ العَيْنِ بَعِيدٌ عَنِ القَلْبِ . Gözden ırak olan gönülden de ırak olur.
٣- كَثْرَةُ العِتَابِ تُفَرِّقُ الأَحْبَابَ . Çok sitem dostları birbirinden ayırır.
٤- أَدَبُ الْمَرْءِ خَيْرٌ مِنْ ذَهَبِهِ . Kişinin edebi altınından iyidir.
٥- اُطْلُبِ العِلْمَ مِنَ الْمَهْدِ إِلَى اللَّحْدِ . Beşikten mezara kadar ilim öğren!
٦- اُطْلُبِ العِلْمَ وَلَوْ بِالصِّينِ . İlim Çin’de bile olsa öğrenin.
٧- الاِنْتِظَارُ أَحَرُّ مِنَ النَّارِ . Beklemek ateşten daha sıcaktır.
٨- الجَاهِلُ عَدُوُّ نَفْسِهِ فَكَيْفَ يَكُونُ صَدِيقًا لِغَيْرِهِ . Cahil kendisinin düşmanıdır. Başkasına nasıl dost olur?
٩- اِتَّقِ شَرَّ مَنْ أَحْسَنْتَ إِلَيْهِ . İyilik ettiğin kişinin şerrinden kork!
Bilgisiz tecrübe, tecrübesiz bilgiden iyidir. ١٠- التَّجْرُبَةُ بِدُونِ تَعَلُّمٍ خَيْرٌ مِنْ تَعَلُّمٍ بِدُونِ تَجْرُبَةٍ . Bilgisiz tecrübe, tecrübesiz bilgiden iyidir.
١١- إِذَا أَصَابَكَ الغِنَى فَكُلُّ النَّاسِ أَقَارِبُكَ . Zengin olunca, bütün insanlar akraban olur.
١٢- اَلْجَمْرَةُ لاَ تَحْرُقُ إلاَّ مَحَلَّهَا . Ateş düştüğü yeri yakar.
١٣- اَلْحَسَدُ دَاءٌ لاَ يَبْرَأُ . Haset, onulmaz bir yaradır.
١٤- السَّمَكُ الكَبِيرُ يَأْكُلُ السَّمَكَ الصَّغِيرَ . Büyük balık küçük balığı yutar.
١٥- اَلْخَبَرُ السَّيِّئُ سَرِيعُ الاِنْتِشَارِ . Kara haber tez yayılır.
١٦- السُّكُوتُ عَلاَمَةُ الرِّضَاءِ . Sükut ikrardan sayılır.
١٧- الضَّيْفُ وَالسَّمَكُ يُنْتِنَانِ بَعْدَ ثَلاَثَةِ أَيَّامٍ . Misafir ve balık üç günden sonra kokar.
١٨- سِرُّكَ أَسِيرُكَ إِذَا تَكَلَّمْتَ بِهِ صِرْتَ أَسِيرَهُ . Sırrın senin esirindir. Onu söylersen sen onun esiri olursun.
١٩- أَخُوكَ مَنْ صَدَقَكَ لاَ مَنْ صَدَّقَكَ . Kardeşin, seni tasdik eden değil, sana dostluk edendir.
٢٠- اِعْمَلْ لِدُنْيَاكَ كَأَنَّكَ تَعِيشُ أَبَدًا وَاعْمَلْ ِلآخِرَتِكَ كَأَنَّكَ تَمُوتُ غَدًا ! Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için, yarın ölecekmiş gibi âhiret için çalış.
Şanslı denize düşse elinde balıkla çıkar. ٢١- إِذَا سَقَطَ الْمَحْظُوظُ فِي البَحْرِ خَرَجَ فِي يَدِهِ سَمَكَةٌ . Şanslı denize düşse elinde balıkla çıkar.
٢٢- اِقْنَعْ بِمَا قَسَمَ اللهُ تَكُنْ غَنِيًّا . Allahın taksimine razı ol, zengin olursun.
٢٣- السِّنْدَانُ الْمَتِينُ لاَ يَخْشَى الْمِطْرَقَةَ . Sert örs, çekiçten korkmaz.
٢٤- الرِّزْقُ بِالْعَمَلِ لَيْسَ بِالأَمَلِ . Rızk temenniyle değil, çalışmayladır.
٢٥- إِنَّ عَدْلَ النَّاسِ ثَلْجٌ إِنْ رَأَتْهُ الشَّمْسُ ذَابَ . İnsanların adaleti kar gibidir, güneş görürse erir.
Kör körü yönetince ikisi de çukura düşer. ٢٦- إِذَا كَانَ أَعْمَى يَقُودُ أَعْمَى فَكِلاَهُمَا يَسْقُطَانِ فِي حُفْرَةٍ . Kör körü yönetince ikisi de çukura düşer.
Dünya tuzlu su gibidir, onu içenler içtikçe susarlar. ٢٧- الدُّنْيَا كَالْمَاءِ الْمَالِحِ، كُلَّمَا ازْدَادَ صَاحِبُهُ شُرْبًا اِزْدَادَ عَطَشًا . Dünya tuzlu su gibidir, onu içenler içtikçe susarlar.
İki tavşanın peşinden koşan kurt, onlardan hiç birini tutamayacaktır. ٢٨- الذِّئْبُ الَّذِي يَجْرِي وَرَاءَ أَرْنَبَيْنِ لَنْ يَمْسِكَ بِأَيٍّ مِنْهُمَا . İki tavşanın peşinden koşan kurt, onlardan hiç birini tutamayacaktır.
٢٩- إِذَا كُنْتَ ذَا طِبٍّ فَطِبَّ بِعَيْنَيْكَ . Eğer sen doktor isen ilk önce gözlerini tedavi et!
٣٠- يَتَقَوَّسُ الشَّجَرُ وَ هُوَ رَطْبٌ . Ağaç yaş iken eğilir.
٣١- عَدُوٌّ عَاقِلٌ خَيْرٌ مِنْ صَدِيقٍ جَاهِلٍ . Akıllı düşman, cahil dosttan iyidir.
٣٢- إِنَّ القَلِيلَ بِالقَلِيلِ يَكْثُرُ . Damlaya damlaya göl olur.
٣٣- كَثْرَةُ الْهَمِّ تُقَصِّرُ الأَجَلَ . Duvarı nem, insanı gam çürütür.
٣٤- مَنْ يَطْلُبِ الْوَرْدَ يَتَحَمَّلِ الشَّوْكَ . Gülü seven dikenine katlanır.
٣٥- كُلُّ دِيكٍ فَوْقَ مَزْبَلَتِهِ صَيَّاحٌ . Her horoz kendi çöplüğünde öter.
٣٦- كُلُّ شَاةٍ بِرِجْلِهَا مُعَلَّقَةٌ . Her koyun kendi bacağından asılır.
Irmaktan geçerken at değiştirilmez. ٣٧- لاَ تُغَيِّرْ حِصَانَكَ فِي وَسَطِ النَّهْرِ وَ أَنْتَ تَعْبُرُهُ . Irmaktan geçerken at değiştirilmez.
٣٨- لاَ تَسَلْ أَيْنَ يُرَبَّى بَلْ أَيْنَ يُطْعَمُ . İnsan doğduğu yerde değil, doyduğu yerde.
٣٩- لاَ يَضُرُّ السَّحَابَ نُبَاحُ الكِلاَبِ . Köpeklerin havlaması, bulutlara zarar vermez.
٤٠- إِذَا قَلَّ مَالُ الْمَرْءِ قَلَّ صَدِيقُهُ . Malı az olanın dostu az olur.
٤١- اِحْذَرْ مِنَ الإِنْسَانِ الصَّامِتِ وَ الْمَاءِ الرَّاكِدِ . Suyun yavaş akanından, insanın yere bakanından kork!
٤٢- رُبَّ رَمْيَةٍ مِنْ غَيْرِ رَامٍ . Ummadığın taş baş yarar.
٤٣- اَلْحَجَرُ الْمُتَدَحْرِجُ لاَ يَجْمَعُ حَشِيشًا . Yuvarlanan taş yosun tutmaz.
٤٤- سَارِقُ الْمِئْذَنَةِ يُحَضِّرُ غِلاَفَهَا . Minareyi çalan kılıfını hazırlar.
٤٥- مَنْ شَبَّ عَلَى شَيْءٍ شَبَّ عَلَيْهِ . Kişi yedisinde ne ise yetmişinde de odur.
٤٦- الكِيسُ الْخَالِي لاَ يَثْبُتُ عَلَى الأَرْضِ . Boş çuval ayakta durmaz.