F. Çiğdem SAKİNOĞLU ORUÇ 1 S. Hasan ORUÇ 2 1.Düzce Üniversitesi Çilimli M.Y.O. Bitkisel ve Hayvansal Üretim Bölümü 2.Güçlü Fındık A. Ş. Özet Bu araştırmada.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
Hâsılat kavramları Firmaların kârı maksimize ettikleri varsayılır. Kâr toplam hâsılat ile toplam maliyet arasındaki farktır. Kârı analiz etmek için hâsılat.
Advertisements

Bölgelerin özelliği. EGE BÖLGESİ Türkiye'de; · En fazla tütün üretimi, en fazla zeytin üretimi, en fazla üzüm üretimi. · En fazla incir üretimi, en fazla.
Mastarlar.
TÜRKİYENİN İKLİMİ Türkiye'de gerek matematik konumun gerekse özel konumun etkisiyle birden fazla iklim görülür. Ülkemizde dört mevsim belirgin olarak görülür.
EN İ Y İ LER HEP B İ Z İ MLE BÖLGEN İ N BEŞ OKUL B İ R İ NC İ S İ.
AVRUPA BİRLİĞİ SİSTEMİNDE ENGELLİLER ve ÖZEL EĞİTİM
ADIYAMAN FEVZİ ÇAKMAK İLKÖĞRETİM OKULU SUNAY AKIN OYUNCAK KÜTÜPHANESİ.
Yönetim biçimi Cumhuriyet olan Türkiye Cumhuriyeti, Mustafa Kemal önderliğinde 1923'te kurulmuştur. Resmî dili Türkçe‘dir. Demokratik, laik, sosyal bir.
Ulusal Yayınların Stratejik Önemi Prof. Dr. Çetin Erol Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji AD YÖK Genel Kurul Üyesi.
Türkiye’de Tarım. Türkiye'de Tarım İnsanların toprağı işleyerek ekme ve dikme yoluyla ondan ürün elde etmesi faaliyetine tarım denir.
BİYOÇEŞİTLİLİK NEDİR Biyoçeşitlilik, bir bölgedeki genlerin, türlerin, ekosistemlerin ve ekolojik olayların oluşturduğu bir bütündür. Başka bir deyişle.
TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ. TOBB nedir ? Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (kısa TOBB) Ticaret Odaları, Sanayi Odaları, Ticaret ve Sanayi Odaları,
2 Yatırım Karlılık Analizleri Finansal Analizler Basit Yöntemler İndirgenmiş Yöntemler Karlılık Yöntemi Geri Ödeme Süresi Yöntemi Net Bugünkü Değer Yöntemi.
DEVİR SONRASI SULAMA ŞEBEKELERİNİN PERFORMANSINA GENEL BİR BAKIŞ Prof.Dr. Hasan DEĞİRMENCİ Yrd.Doç.Dr. Çağatay TANRIVERDİAraş.Gör. Gülşah ÜĞLÜ Kahramanmaraş.
TÜRK KÜLTÜRÜNÜ OLUŞTURAN UNSURLAR VE TÜRK KÜLTÜRÜ
Veri Toplama ve Değerlendirme Sistemi Tanıtım Toplantısı.
PNÖMATİK SİSTEM.
Doğadaki canlı varlık yaşam sürecini tamamladıktan sonra kompostlanarak tekrar yaşama katabilir.Şehirlerde evlerde uygulanacak bu sistem sayesinde şehir.
 Ülkemizdeki nüfusun sayısı ve nüfusla ilgili veriler yapılan nüfus sayımları ile elde edilir. Bu sayımlar sonucunda, toplam nüfus, nüfusun yaş gruplarına.
Türkiyedeki iklim çeşitleri Doğa Sever 10/F Coğrafya Performans.
Türkiye'de Nüfusun Dağılışı Türkiye'de, 1997 nüfus sayımına göre, km2 ye düşen ortalama nüfus yoğunluğu 81 kişidir. Ancak, ülkemizdeki coğrafi bölgeler,
Performans ve Ücret Yönetimi Yrd. Doç. Dr. Özlem BALABAN
 LÖSEV, 24 Eylül 2000 tarihinde, lösemili çocuklara özel, modern tıbbın tüm olanaklarını bünyesinde barındıran 2000'li yılların.
ERASMUS+ GENÇL İ K KA2 İ L SOSYAL ETÜT VE PROJE MÜDÜRLÜ Ğ Ü.
SMMM ve YMM’LER İLE DENETİM HİZMETLERİNİN EKONOMİK GELİŞMELERE VE SERMAYE PİYASASINA ETKİSİ Nazım Hikmet YMM, Grant Thornton Türkiye İcra Kurulu Başkanı.
NEPETA MEYERİ ESANSİYEL YAĞLARI İÇERİSİNDEKİ ALLELOPATİK POTANSİYELLİ TRANS-PİNOCARVEOL KİMYASALININ ALLELOPATİK ETKİSİNİN BELİRLENMESİ Veli İLHAN a, Salih.
TÜRKİYE EKONOMİSİNİN SEKTÖREL DAĞILIMI
OKUL SANAY İ İ ŞB İ RL İĞİ T.C. MALATYA VAL İ L İĞİ MALATYA İ L M İ LL İ E Ğİ T İ M MÜDÜRLÜ Ğ Ü.
XV. ULUSLARARASI SINIF ÖĞRETMENLİĞİ EĞİTİMİ SEMPOZYUMU
2 SANAYİ ALANININ ŞEHİR MERKEZİNE GÖRE KONUMU 3 Kastamonu Belediye Başkanlığı olarak şehirdeki her iki eski sanayi sitesinin şehir yerleşik alanı içerisinde.
ERDEMLİ MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ TARIM ALANI.
Örtü Altı Yapıları Malç Örtüler
Zehra ASLAN AYDOĞDU KTÜ Aile Hekimliği AD
Arş. Gör. EDİP KAYA, Dr. Ebru İnal
ISTATİSTİK I FIRAT EMİR DERS II.
ÜLKEMİZDE CEVİZ YETİŞTİRİCİLĞİ İÇİN ÖN FİZİBİLİTE
İç Hastalıkları Klinik Stajı GİRİŞ DERSİ
B.KENANOĞLU1, T. ÇELİKKOL1, S.AKAN1, H.YETİŞİR2, D.KELEŞ3, İ. DEMİR1
ADI :Kuzey Eftal SESLİOKUYUCU
Ergun, S.1, Koçak, S.1, Devrilmez, E.1, Tek, T.1
«Tarımsal Eğitimin Adresi»
Bitkiler * Mevsim boyunca gözlenen hava olayları, tahıllar ve diğer ürünlerin kurutulması, harman çalışmaları, meyve ve sebzelerin depolanması üzerine.
TÜRKİYE’DE EKOLOJİK TARIM
Fluvyal Jeomorfoloji Yrd. Doç. Dr. Levent Uncu.
Karşılaştırmalı Eğitim
Şekil 1. Fındık turplarının arazideki görünümü
KEKİK BİTKİSİNDE ZARARLI ORTHOPTERA TÜRÜ
3 ARALIK DÜNYA ENGELLİLER GÜNÜ
İK MAKALESİ.
Geniş Ölçekli Testler Yrd. Doç. Dr .Ömer Kutlu.
Erdem Danyer 1,2* , N.Gamze YÖRÜK 2
BENZETİM Prof.Dr.Berna Dengiz 13. Ders Çıktı Analizi
İZMİR ÜNİVERSİTELERİ PLATFORMU DÖNEMİ ÇALIŞMALARI
CİHANGİR MAHALLESİ YAPISAL RİSK ANALİZİ
Kemal AKYOL, Şafak BAYIR, Baha ŞEN
BÖLÜM 2 BİLİŞSEL GELİŞİM.
Bitkiler * Mevsim boyunca gözlenen hava olayları, tahıllar ve diğer ürünlerin kurutulması, harman çalışmaları, meyve ve sebzelerin depolanması üzerine.
PERFORMANS KAVRAMI PERFORMANSIN BOYUTLARI
Tezin Olası Bölümleri.
SHB-221 TÜRKİYE’NİN TOPLUMSAL VE EKONOMİK YAPISI
DOKU KÜLTÜRÜ VE BİYOTEKNOLOJİ İLE İLGİLİ PROBLEMLER
SULAMA YÖNTEMLERİ Prof. Dr. A. Halim ORTA.
Sıcaklık Meyve ağaçlarının gelişmesi ve verimliliği sıcaklık ile yakından ilgilidir. Sıcaklığın yüksekliği veya düşüklüğü metabolik olayları farklı şekillerde.
Açıköğretim e-Destek Hizmeti
İKNA EDİCİ İLETİŞİM.
KARIK SULAMA YÖNTEMİ Prof. Dr. A. Halim ORTA.
Sınıf Öğretmenlerinin Eğitsel Amaçlı İnternet Kullanım Öz Yeterlikleri
Bilimsel Araştırma Yöntemleri
2018 OCAK AYI TÜRKİYE VE MALATYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER
Sosyal Bilgilerde Değer Eğitiminde Biyografi Kullanımı
Sunum transkripti:

F. Çiğdem SAKİNOĞLU ORUÇ 1 S. Hasan ORUÇ 2 1.Düzce Üniversitesi Çilimli M.Y.O. Bitkisel ve Hayvansal Üretim Bölümü 2.Güçlü Fındık A. Ş. Özet Bu araştırmada Bursa 2 ve Jumbo böğürtlen çeşitlerinin Düzce İli Çilimli İlçesinde yaşayan bir çiftçi bahçesi koşullarında yılları performansı araştırılmıştır. Söz konusu çeşitler tartılı derecelendirme metodu kullanılarak karşılaştırılmıştır. Araştırma sonunda verim, meyve iriliği, tat ve sürgün gelişimi bakımından en iyi performansı sırasıyla Jumbo ve Bursa 2 çeşitleri göstermiştir. Anahtar kelimeler: Böğürtlen, çeşit, adaptasyon, Düzce, Çilimli Abstract In this study, performances of 2 balackberry cultivars (Bursa 2 and Jumbo) were investigated in a farmer living in a garden in Çilimli- Düzce. In the experiment, Jumbo, Bursa 2 exhibited the best performance in terms of yield, fruit weight, taste and shoot growth. Key words: Blackberry, cultivar, adaptation, Düzce, Çilimli Giriş Böğürtlenler, Rosaceae familyasının Rubus cinsinde yer almaktadır. Bu cins içerisinde bulunan 12 adet alt cinsten Eabatus ve Idaebatus alt cinsleri ve bunlara giren türler önem taşımaktadır (Moore ve Skirvin, 1990). Son yıllarda gerek vitamin, mineral maddeler ve antioksidan kapasitesi açısından zengin olması(Anonim 1999, Anonim 2006) sebebiyle insan sağlığı açısından faydalarının vurgulanması, gerekse sanayide kullanım iÜlkemizde böğürtlenlerin adaptasyon çalışmaları da diğer üzümsü meyvelerde olduğu gibi 1967 yılında Yalova Atatürk Merkez Araştırma Enstitüsüne yurt dışından getirilen çeşitlerin adaptasyon çalışmalarıyla başlamıştır. Onur (1977) bu çeşitlerden bir böğürtlen çeşidini Marmara Bölgesi için ümitvar olarak tespit etmiş, daha sonra yapılan bir adaptasyon çalışmasında da bu çeşitlerin Ankara şartlarındaki özellikleri belirlenmiştir (Fidan ve ark., 1976). Karadeniz Bölgesinde ise böğürtlenlere ait ilk sonuçlar, Giresun Fındık Araştırma Enstitüsüne ABD’den getirilen 6 böğürtlen çeşidinin adaptasyon çalışmasından alınmış, Arapaho ve Waldo yöreye uygun çeşitler olarak belirlenmiştir (Okay, 1998). Daha sonra 1995’de başlatılan “Frenküzümü, Ahududu ve Böğürtlen Çeşit Islahı” isimli proje ile 16 farklı kuruluşta geniş çaplı adaptasyon çalışmaları başlatılmıştır (Akbulut ve ark., 2003; Cangi ve İslam, 2003; Erenoğlu ve ark., 2003; Gerçekçioğlu ve ark., 2003; Kurt ve ark., 2003). mkanlarının artması böğürtlen meyvesi ve yetiştiriciliğine olan ilgiyi arttırmıştır. Düzce bölgesinde ise Çilimli’de aynı dönemde hem ahududu hem de böğürtlen bahçeleri kurulmuştur. Düzce Tarım İl Müdürlüğü tarafından bir dekar büyüklükte Çilimli’de ahududu demostrasyonu hazırlanmıştır. Bunun yanı sıra 500 m 2 ’lik 10 bahçe daha Düzcenin farklı bölgelerine ahududu bahçesi kurmuşlardır. Araştırmalarımızı yürüttüğümüz böğürtlen bahçesi ise üç dekar büyüklükte bir demostrasyon bahçesidir. Bu araştırma, söz konusu projenin Çilimli de yapılan böğürtlen çeşit adaptasyon çalışmalarının yıllarına ait sonuçlarını kapsamaktadır. Giriş Böğürtlenler, Rosaceae familyasının Rubus cinsinde yer almaktadır. Bu cins içerisinde bulunan 12 adet alt cinsten Eabatus ve Idaebatus alt cinsleri ve bunlara giren türler önem taşımaktadır (Moore ve Skirvin, 1990). Son yıllarda gerek vitamin, mineral maddeler ve antioksidan kapasitesi açısından zengin olması(Anonim 1999, Anonim 2006) sebebiyle insan sağlığı açısından faydalarının vurgulanması, gerekse sanayide kullanım iÜlkemizde böğürtlenlerin adaptasyon çalışmaları da diğer üzümsü meyvelerde olduğu gibi 1967 yılında Yalova Atatürk Merkez Araştırma Enstitüsüne yurt dışından getirilen çeşitlerin adaptasyon çalışmalarıyla başlamıştır. Onur (1977) bu çeşitlerden bir böğürtlen çeşidini Marmara Bölgesi için ümitvar olarak tespit etmiş, daha sonra yapılan bir adaptasyon çalışmasında da bu çeşitlerin Ankara şartlarındaki özellikleri belirlenmiştir (Fidan ve ark., 1976). Karadeniz Bölgesinde ise böğürtlenlere ait ilk sonuçlar, Giresun Fındık Araştırma Enstitüsüne ABD’den getirilen 6 böğürtlen çeşidinin adaptasyon çalışmasından alınmış, Arapaho ve Waldo yöreye uygun çeşitler olarak belirlenmiştir (Okay, 1998). Daha sonra 1995’de başlatılan “Frenküzümü, Ahududu ve Böğürtlen Çeşit Islahı” isimli proje ile 16 farklı kuruluşta geniş çaplı adaptasyon çalışmaları başlatılmıştır (Akbulut ve ark., 2003; Cangi ve İslam, 2003; Erenoğlu ve ark., 2003; Gerçekçioğlu ve ark., 2003; Kurt ve ark., 2003). mkanlarının artması böğürtlen meyvesi ve yetiştiriciliğine olan ilgiyi arttırmıştır. Düzce bölgesinde ise Çilimli’de aynı dönemde hem ahududu hem de böğürtlen bahçeleri kurulmuştur. Düzce Tarım İl Müdürlüğü tarafından bir dekar büyüklükte Çilimli’de ahududu demostrasyonu hazırlanmıştır. Bunun yanı sıra 500 m 2 ’lik 10 bahçe daha Düzcenin farklı bölgelerine ahududu bahçesi kurmuşlardır. Araştırmalarımızı yürüttüğümüz böğürtlen bahçesi ise üç dekar büyüklükte bir demostrasyon bahçesidir. Bu araştırma, söz konusu projenin Çilimli de yapılan böğürtlen çeşit adaptasyon çalışmalarının yıllarına ait sonuçlarını kapsamaktadır. Materyal ve Metod Bu çalışma, yılları arasında Düzce İli Çilimli İlçesinde yürütülmüştür. Deneme parselleri Düzce’de bulunan FÜBAŞ ismindeki bir fidan şirketinden sağlanan fidanlarla 2009 yılında Çilimli’de bir üretici bahçesinde kurulmuştur. Deneme Bursa II ve Jumbo olmak üzere 2 böğürtlen çeşidi ile yürütülmüştür. Denemede bitkiler 2009 yılı aralık ayında her çeşitten 300 bitki olacak şekilde 2x2m dikim mesafesiyle dikilmiştir. Aynı yıl içinde 4- 2 m’lik mesafelerle yerleştirilen 2 metre yükseklikte 2 sıra telden oluşan T şeklindeki bitkilerin her bölgeden güneş almasını sağlayabilecek destek sistemi kurulmuştur. Sulama, ot alma, gübreleme, budama gibi kültürel işlemler düzenli olarak yapılmıştır. Sulama, 2009 yılından itibaren damlama sulama şeklinde yapılmıştır. Yabancı ot alma işlemi sıra üzerinde ve aralarında otların makine ile biçilmesiyle yapılmıştır. Ön bitki olarak bahçede fındık olması nedeniyle toprak analizleri sonucunda ilk yıl gübrelemeye ihtiyaç duyulmamış olmasına rağmen 2010 yılı nisan ayında organik gübre ve 2011 yılında havaların soğuk geçmesi, don olaylarının yüksek olması nedeniyle çiçeklerin bitkiye tutunmasını sağlamak amacıyla fosforlu gübre ( ) ve bitkide meyve gelişimini arttırmak ve meyveye tat vermek amacıyla potaslı ( )gübreler kullanılarak yapılmıştır. Bitkilerde oluşabilecek zararlılara karşı arap sabunuyla mücadele yöntemi seçilmiş, hastalıklara karşı da çayla tedavi yöntemi uygulanmıştır. Denemede yıllarında aşağıdaki gözlem ve ölçümler yapılmıştır: Fenolojik Gözlemler: İlk çiçeklenme, meyve tutumu belirlenmiştir. Bitkisel Özellikler: Sürgün başına verim, bitki başına sürgün sayısı ve sürgün boyu belirlenmiştir. Çeşitlerin karşılaştırılmasında tartılı derecelendirme metodu (Demirsoy, 1999) çalışmamıza uyarlanarak kullanılmıştır. Bulgular ve tartışma Fenolojik Gözlemler Denemeye alınan çeşitlerde 2010 yılında ilk çiçeklenme Bursa 2 ve Jumbo çeşitlerinde mayıs ortasında gerçekleşmişken, 2011 yılında Bursa 2 çeşidi mayıs sonunda, Jumbo çeşidi ise haziran ayı başında gerçekleşmiştir. Samsun ve Bafra’da yürütülmüş olan çalışmalarda ise Jumbo ve Bursa 2 çeşitlerinin ilk çiçeklenmesi mayıs ayının ikinci yarısında gerçekleşmiştir.( Demirsoy ve ark., 2005). Genel olarak denemedeki çeşitlerin, mayıs başı ile haziran başı arasında, geniş bir periyodu dolduracak şekilde farklı çiçeklenme tarihine sahip oldukları gözlenmiştir. Meyve tutumu 2010 yılında Bursa 2 çeşidi için mayıs ayının son haftasında başlamışken, Jumbo çeşidinde haziran ayına sarkmıştır yılında ise her iki çeşitte de meyve tutumu haziran ayının 2. haftasıdır yılında denemeye alınan çeşitlerin hasadı genel olarak temmuz ayının 2. haftası ile son haftası arasında başlamışken 2011 yılında temmuzun 3. haftası ile ağustosun 2. haftası arasına uzamıştır. İlk derilen çeşit Bursa 2 çeşidi olmuştur ve bu bulgu Samsun ve Bafra’daki gibi (Demirsoy ve Ark., 2005) verilerle de doğrulanmıştır. Bu çeşidi ise Jumbo çeşidi izlemektedir. Bölgemizde hasat genel olarak ağustos sonuna kadar devam etmektedir..Bitkisel Özellikler Denemeye alınan böğürtlen çeşitlerinde bitki başına sürgün sayısı arasında değişmiş, en fazla sürgünü Bursa 2 vermiştir. Önceki çalışmalarda da benzer sonuçlar elde edilmiştir ( Demirsoy ve ark., 2005; Gerçekçioğlu ve ark., 2003; Cangi ve İslam, 2003). Denememizde Sürgün boy gelişimleri yüksektir ve Bursa 2 çeşidinde metre arasında değişim göstermiştir. Denememizde böğürtlenlerde görülen çap ve boy gelişimleri Giresun’dakilerle (Kurt ve ark., 2003) benzer; Samsun, Bafra’daki (Demirsoy ve ark.,2005) ve Ordu’dakilerden (Cangi ve İslam, 2003) ise yüksek değerler göstermiştir. Denemeye alınan böğürtlen çeşitlerinde verim bakımından en iyi sonuçlar, 2 yıllık kümülatif değerler dikkate alındığında sırasıyla Bursa 2 çeşitinden alınmıştır. Bu çeşidi Jumbo izlemiştir. Denememizdeki böğürtlen çeşitlerinin gerek yıllar itibariyle gerekse kümülatif olarak sürgün başına verimleri incelendiğinde, değerlerimizin Tokat’ta (Gerçekçioğlu ve ark., 2003) ve Samsun’da (Demirsoy ve ark., 2005) elde edilenlerden biraz daha yüksek olduğu görülmektedir. Bu durumu iklimsel farklılıklar yanında özellikle deneme alanımızda ön bitkinin fındık olmasına bağlamaktayız. Gerçekçioğlu ve ark. (2003) Tokat’ta Jumbo ve Bursa 2’yi; Kurt ve ark. (2003) Giresun’da D.Thornless, Ness, Jumbo, ve Cherokee’yi; Akbulut ve ark. (2003) Ness ve Chester çeşitlerini, Samsun’da Bursa 2, Ness ve Chester çeşitlerini (Demirsoy ve ark., 2005) Düzce İli Çilimli İlçesindeki bizim bulgularımıza benzer şekilde en verimli çeşitler olarak belirlemişlerdir. Görüldüğü gibi, bu bulgular genel olarak bizim bulgularımızı desteklemekle birlikte bölgelere göre zaman zaman farklı çeşitler öne çıkabilmektedir. Bu durum sürgün başına verimin bir çeşit özelliği olma yanında (Ağaoğlu, 1986; Gough ve Poling, 1996), ekolojiden de önemli ölçüde etkilendiğini göstermektedir. Bulgular ve tartışma Fenolojik Gözlemler Denemeye alınan çeşitlerde 2010 yılında ilk çiçeklenme Bursa 2 ve Jumbo çeşitlerinde mayıs ortasında gerçekleşmişken, 2011 yılında Bursa 2 çeşidi mayıs sonunda, Jumbo çeşidi ise haziran ayı başında gerçekleşmiştir. Samsun ve Bafra’da yürütülmüş olan çalışmalarda ise Jumbo ve Bursa 2 çeşitlerinin ilk çiçeklenmesi mayıs ayının ikinci yarısında gerçekleşmiştir.( Demirsoy ve ark., 2005). Genel olarak denemedeki çeşitlerin, mayıs başı ile haziran başı arasında, geniş bir periyodu dolduracak şekilde farklı çiçeklenme tarihine sahip oldukları gözlenmiştir. Meyve tutumu 2010 yılında Bursa 2 çeşidi için mayıs ayının son haftasında başlamışken, Jumbo çeşidinde haziran ayına sarkmıştır yılında ise her iki çeşitte de meyve tutumu haziran ayının 2. haftasıdır yılında denemeye alınan çeşitlerin hasadı genel olarak temmuz ayının 2. haftası ile son haftası arasında başlamışken 2011 yılında temmuzun 3. haftası ile ağustosun 2. haftası arasına uzamıştır. İlk derilen çeşit Bursa 2 çeşidi olmuştur ve bu bulgu Samsun ve Bafra’daki gibi (Demirsoy ve Ark., 2005) verilerle de doğrulanmıştır. Bu çeşidi ise Jumbo çeşidi izlemektedir. Bölgemizde hasat genel olarak ağustos sonuna kadar devam etmektedir..Bitkisel Özellikler Denemeye alınan böğürtlen çeşitlerinde bitki başına sürgün sayısı arasında değişmiş, en fazla sürgünü Bursa 2 vermiştir. Önceki çalışmalarda da benzer sonuçlar elde edilmiştir ( Demirsoy ve ark., 2005; Gerçekçioğlu ve ark., 2003; Cangi ve İslam, 2003). Denememizde Sürgün boy gelişimleri yüksektir ve Bursa 2 çeşidinde metre arasında değişim göstermiştir. Denememizde böğürtlenlerde görülen çap ve boy gelişimleri Giresun’dakilerle (Kurt ve ark., 2003) benzer; Samsun, Bafra’daki (Demirsoy ve ark.,2005) ve Ordu’dakilerden (Cangi ve İslam, 2003) ise yüksek değerler göstermiştir. Denemeye alınan böğürtlen çeşitlerinde verim bakımından en iyi sonuçlar, 2 yıllık kümülatif değerler dikkate alındığında sırasıyla Bursa 2 çeşitinden alınmıştır. Bu çeşidi Jumbo izlemiştir. Denememizdeki böğürtlen çeşitlerinin gerek yıllar itibariyle gerekse kümülatif olarak sürgün başına verimleri incelendiğinde, değerlerimizin Tokat’ta (Gerçekçioğlu ve ark., 2003) ve Samsun’da (Demirsoy ve ark., 2005) elde edilenlerden biraz daha yüksek olduğu görülmektedir. Bu durumu iklimsel farklılıklar yanında özellikle deneme alanımızda ön bitkinin fındık olmasına bağlamaktayız. Gerçekçioğlu ve ark. (2003) Tokat’ta Jumbo ve Bursa 2’yi; Kurt ve ark. (2003) Giresun’da D.Thornless, Ness, Jumbo, ve Cherokee’yi; Akbulut ve ark. (2003) Ness ve Chester çeşitlerini, Samsun’da Bursa 2, Ness ve Chester çeşitlerini (Demirsoy ve ark., 2005) Düzce İli Çilimli İlçesindeki bizim bulgularımıza benzer şekilde en verimli çeşitler olarak belirlemişlerdir. Görüldüğü gibi, bu bulgular genel olarak bizim bulgularımızı desteklemekle birlikte bölgelere göre zaman zaman farklı çeşitler öne çıkabilmektedir. Bu durum sürgün başına verimin bir çeşit özelliği olma yanında (Ağaoğlu, 1986; Gough ve Poling, 1996), ekolojiden de önemli ölçüde etkilendiğini göstermektedir. DÜZCE’DE YAPILAN BÖĞÜRTLEN ÇEŞİT ADAPTASYON ÇALIŞMALARI SONUÇ VE ÖNERİLER Denemeye aldığımız çeşitlerden Jumbo çeşidi Bursa 2 çeşidine göre daha iyi bir gelişim göstermiştir. Böğürtlenlerin yöremize ahududular kadar, hatta ahududulardan daha iyi bir şekilde adapte olduğunu düşünmekteyiz. Bu durum, serin ve nemli iklim yapısında milli toprak yapısına sahip deneme alanımızın ekolojik yapısından da kaynaklanabilir yılları hava koşullarındaki farklılıklara rağmen sürgün başına verim, ortalama meyve ağırlığı, tat ve sürgün gelişimi dikkate alınarak yapılan tartılı derecelendirme metoduna göre en yüksek puanı Jumbo çeşidi almıştır. Hasat açısından dayanımı daha yüksek olan Jumbo çeşidi tüketim açısından da ön plana çıkmaktadır. Bu nedenle bölgemizde ( Düzce ve çevresi) yetiştiriciliği yapılabileceği gibi fındık bitkisine de alternatif ürün olabilecek durumdadır.