S. R. Ranganathan ve Bilgi Hizmetlerinin Geleneksel İlkeleri
S. R. Ranganathan Kimdir? Kendisinden 20. yüzyılın en büyük kütüphaneci düşünürü diye söz edilen Ranganathan’a “kütüphaneciliğin babası” unvanı verilmiştir. Yaşamı boyunca kütüphaneciliğin her boyutuyla ilgilenmiş ve bu alanın hem meslek hem de bilim dalı olarak gelişiminde büyük rol oynamıştır.
S. R. Ranganathan ve İlkeler Ranganathan tarafından “Kütüphaneciliğin 5 Yasası” diye adlandırılan bu ilkeler, kütüphanecilere mesleki çalışmalarında rehber olmak ve aydınlatmak amacıyla 1928 yılında formüle edilmiştir. Hizmet ilkeleri, Ranganathan’ın uzun yıllar kütüphaneci olarak edindiği birikimler ışığında geliştirilmiş ve sade bir dille ifade edilmiştir. Kitaplar okunmak içindir. Her okuyucunun bir kitabı vardır. Her kitabın bir okuyucusu vardır. Okuyucunun zamanını boşa harcamamak gerekir. Kütüphane gelişen bir organizmadır.
1. İlke: Kitaplar Okunmak İçindir Bu ilke son derece kesin bir mesaj veriyor. Kütüphanede var olan her türlü bilgi kaynağı erişilebilir olmalıdır. Ranganathan’ın devrimci diye nitelenen hizmet anlayışın yansımasıdır. Hizmetlerin yürütülmesinde alınacak her türlü kararın bu ilkeye uygun olması gerekir; Kütüphane binasının konumundan açık olduğu saatlere, koleksiyon için kaynak seçiminden bilgi kaynaklarının açık raflarda hizmete sunulmasına, kütüphane mobilyalarının elverişliliğinden hizmet verecek personelin nitelik ve niceliğine kadar her şeyin bu ilke çerçevesinde gözden geçirilmesi ve uygulanması öngörülmektedir.
2. İlke: Her Okuyucunun Bir Kitabı Vardır Bu ilke insanlar arasında hiçbir ayırım gözetmeden herkesin (potansiyel kullanıcıları da kapsar bir yaklaşımla) kütüphane hizmetlerinden yararlanma hakkı olduğunu hatırlatmaktadır. Vergisini veren, askerliğini yapan ve diğer vatandaşlık görevlerini yerine getirenlerin kütüphane hizmetlerden yararlanmasının sağlanması kütüphanenin kurumsal devamlılığı açısından önemlidir. Bu ilke ayrıca, bilgi kaynaklarının eğitimsel bir araç olduğunu, isteyen herkesin kütüphane hizmetlerinden yararlanarak kendini yetiştirebileceğini anlatmaya çalışmaktadır. .. Kütüphanecinin bu gereksinimin farkında olarak her türlü hizmet ve donanımı (Internet, bilgisayar ve diğer kaynakları) kullanıcılarının erişimine sağlaması gerekmektedir.
3. İlke: Her Kitabın Bir Okuyucusu Vardır Bu ilke, kütüphanecilere bilgi kaynaklarının kullanımını arttırıcı girişimlerde bulunması gerektiğini hatırlatmaktadır. Kütüphanelerde kullanılmadan duran her kaynak, kütüphanecinin işini yeterince iyi yapamadığı anlamına gelir. Kullanıcının “bu kaynağın kütüphanede olduğunu bilmiyordum” gibi bir serzenişte bulunmasına fırsat yaratılmamalıdır. Kullanıcıların bilgi kaynakları ile görsel ve fiziksel temasta bulunması sağlanmalıdır. Bilgi kaynaklarına kolay erişilebilirlik sağlanmalıdır; sınıflandırma sistemi, kitapların düzeni, konu başlıkları seçimi vb. hizmetler bu düşünceyle tasarlanmalıdır. Tanıtıma yönelik sergi ve etkinlikler bu amaçla kullanılmalıdır.
4. İlke: Okuyucunun Zamanını Boşa Harcamamak Gerekir Zamanın çok değerli olduğundan hareketle, kütüphaneden yararlanmak için gelenlerin aradıklarına en kısa zamanda ulaşmasını gerçekleştirecek ortamın hazırlanması gerekir. Zaman, gereksiz rutinlerle boşu boşuna harcanmamalıdır. Bu ilke kütüphane hizmetlerinde uygulamaların ve politikaların gerektiğinde kullanıcı lehine değiştirilebileceğini de anlatmaktadır. Her uygulamanın “kullanıcı dostu” olması kütüphaneyi günlük yaşamın bir parçası yapacağı gibi, kütüphane personelinin de zamanlarını daha iyi kullanmalarına yol açacaktır.
5. İlke: Kütüphane Gelişen Organizmadır İlk dört ilke, kütüphanenin işleyişi ile ilgili olup, nelerin göz önünde bulundurulması gerektiğine dikkati çekmektedir. Buna karşın bu son ilke, değişen koşullar çerçevesinde yeni planlamaların ve düzenlemelerin yapılmasının kaçınılmaz olduğunu hatırlatmaktadır. Geleceğe yönelik planların yapılmasında, yönetimin dikkate alması gereken bir ilkedir. Bu ilke bir anlamda biyolojinin gelişen organizmalar yaşar, gelişmeyenler ölür savının kütüphanelere uygulanmasıdır. Gerçekte bilgi merkezleri, bilgi kaynaklarıyla, kullanıcılarıyla, personeliyle, fiziksel olanaklarıyla gelişen bir organizmadır.
İlkelerin Düşündürdükleri Ranganathan’ın ilkeleri kütüphane ortamında yürütülen hizmetlerin felsefi dayanaklarını oluşturmaktadır. Birinci ilke, bilgi kaynaklarının kullanıcılarla olan ilişkisinin canlı tutulmasına yoğunlaşırken, İkinci ilke, herkesin bilgiye erişim hakkının olduğunu hatırlatmaktadır. Üçüncü ilke, kütüphane hizmetlerin bu doğrultuda yapılandırılması gerektiğine dikkati çekmektedir. Bu üç ilke, kütüphane hizmetlerinin demokratik yaklaşımla nasıl iç içe olduğunu yansıtan söylemlerdir. Dördüncü ilke, uyarı niteliğindedir ve genel bir saptamadır; kullanıcıların ve ve kütüphane çalışanlarının verimliliği açısından oldukça anlamlıdır. . Ranganathan’ın ilk dört ilkesi kullanıcılara daha iyi ve etkin hizmetler verilmesini amaçlarken, beşinci ilke kütüphanenin kurumsal geleceği ile ilgilidir.
İlkelerin Eleştirisi İlkelerinin günümüz koşullarında geçerli olup olmadığı konusundaki tartışmaların büyük bir çoğunluğu, ilkelerde yer alan “kitap” sözcüğünden kaynaklanmaktadır. Eleştiriler, kütüphanelerdeki bilgi kaynaklarının kitap olarak tanımlandığı dönemin çok gerilerde kaldığını, günümüzde kütüphanelerdeki bilgi kaynaklarının çok farklı biçim ve içerikte olduğu konusunda yoğunlaşmaktadır. Böylelikle, kitabı kendine temel alan Ranganathan’ın ilkelerinin geçerliliklerini yitirdikleri ileri sürülmüştür.
İlkelerin Günümüze Uyarlanması Bu ilkelerde yer alan “kitap” sözcüğünün, gerçekte kayıtlı bilgiyi ifade eden Jenerik bir kavram olarak düşünülmesi gerektiğinden hareketle bir takım uyarlamalar yapılmıştır. Bu uyarlamalarda öncelikle dikkati çeken husus, “kitap” sözcüğü yerine bazılarında “doküman”, bazılarında “bilgi” bazılarında da “web kaynakları” ifadelerinin kullanılmış olmasıdır. İlkelerin günümüze uyarlanma örnekleri: Kitaplar/Dokümanlar/Bilgi/web kaynakları okunmak/kullanmak içindir. Her okuyucunun/kullanıcının bir kitabı/dokümanı/bilgisi/web kaynağı vardır. Her kitabın/dokümanın/bilginin/web kaynağının bir okuyucusu/kullanıcısı vardır. Okuyucunun/kullanıcının zamanını boşa harcamamak gerekir. Kütüphane/bilgi merkezi/web gelişen bir organizmadır.
TEŞEKKÜR EDERİM