VERGİ SUÇLARI.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
İşyeri Sağlık ve Güvenlik Birimi Kurma Yükümlülüğü.
Advertisements

HİTAP (HİZMET TAKİP PROGRAMI)
Vergi Suç ve Cezaları. Genel Olarak Vergi Suçları Vergi ödevi ilişkisi çerçevesinde hangi fiillerin kabahat ve/ya da suç oluşturduğunu ve bunlara ne tür.
YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLERİN SORUMLULUĞU Halil BAŞAĞAÇ Ankara YMM Odası Başkanı.
İŞ KAZALARI VE MESLEK HASTALIKLARINDAN DOĞAN HUKUKİ SONUÇLAR
Banka Tapu Elektrik- Doğalgaz Gümrük Diğer Bilgiler B-A B-S Beyanname Gelir Tablosu - Bilanço Kesin Mizan.
6. ADIM İşçinin Ücretini Zamanında ve Eksiksiz Öde.
GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇU (TCK 257. MADDE).
Serbest muhasebeci mali müşavir sigortası. Serbest muhasebeci mali müşavir sorumluluk sigortası Bu sigorta ile Sigortacı, Sigortalının vermekte olduğu.
VERGİ SUÇLARININ SORUŞTURULMASI VE KOVUŞTURULMASI USULÜ DÜNDAR AYDOĞAN YARGITAY 21. CEZA DAİRESİ TETKİK HÂKİMİ GAZİANTEP 23 MAYIS 2015.
VERGİ İNCELEME USUL VE ESASLARI
Bağımsız Denetim ile Vergi Denetimi Arasındaki Geçişler
VERGİ USUL KANUNU İLE İLGİLİ ÖZELLİK ARZEDEN UYUŞMAZLIKLAR  Kanuni temsilcilerin ödevi  Re’sen vergi tarhı  İhbarnamenin muhteviyatı, VTR tebliği 
1 KAMU İHALE KANUNU KİK YAVUZ ATEŞ MALİ HİZMETLER UZMANI.
SPOR TAHKİM MAHKEMESİ (CAS)
KIYMETLİ EVRAK HUKUKU Doç. Dr. Mustafa ÇEKER
KESİN HESAP KANUN TASARISI
Mali Müşavirlik Mesleği ve Sınavları
VERGİ DENETİM KURULU BAĞIMSIZ DENETİM İLE VERGİ DENETİMİ ARASINDAKİ GEÇİŞLER Mehmet Ali KAYA İSTANBUL ÖRTÜLÜ SERMAYE, TRANSFER FİYATLARDIRMASI VE YURTDIŞI.
KAMU ZARARI. Kamu zararı tanımı Türk mali sistemine köklü değişiklikler getiren “5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu” ve bu çerçevede oluşturulan.
RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ PEDAGAJİK FORMASYON PROGRAMI Öğrenci Numarası: Mehmet Kürşat SOĞANCIOĞLU.
Vergilendirme İşlemleri
Aldatıcı hareket veya dürüstlük kurallarına aykırı ekonomik rekabetin kötüye kullanılmasıdır.  Başka bir işletmeye ait ürünlerin, markaların taklit edilmesi,
Ar-Ge Ödeneği Talep Edilen Araştırma ve Geliştirme Projeleri Hakkında Genelge.
6736 Sayılı Bazı Kamu Alacaklarında Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun Sunumu BLOOMBERG HT ÖZET SUNUM.
Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun
SOSYAL GÜVENLİK KURUMU
VARLIK BARIŞI VERGİ AFFI
DÖNEMİ 1 OCAK 2016’ DA BAŞLIYOR
Ceyhun yılmaz Mali hizmetler uzmanı.
Vergi Uyuşmazlıklarında İdari Çözüm Yolları
6745 SAYILI “YATIRIMLARIN PROJE BAZINDA DESTEKLENMESİ İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN”DA YER ALAN ÖNEMLİ.
İZAHA DAVET VUK MADDE 370.
CEZA HUKUKUNA HAKİM OLAN TEMEL İLKELER
REHBERLİK YÖNETMELİK-5
REHBERLİK YÖNET.-6.
MÜKELLEF HAK VE YÜKÜMLÜLÜKLERİ.
Ersin GÖKGÜN / Serbest Muhasebeci Mali Müşavir Oda Sekreteri
İDARİ YARGIDA DAVA TÜRLERİ
Madde 102 (5510).
Sözleşme Sözleşme Türleri
TEBLİGATIN İŞLEVİ Tebligatın adil yargılama hakkının sağlanması ve adaletin gerçekleştirilmesi açılarından ÖNEMLİDİR.
YOKLUK VE BUTLAN HUKUKİ İŞLEMLERDE HÜKÜMSÜZLÜK
Tebliğ edilecek evrak farklı türlerde olabilir.
Recht effizient Dr. Mustafa Bulut, YMM 15 Aralık 2017
301 Sayılı Gelir Vergisi Genel Tebliği
BANKALARIN ORGANLARI GENEL KURUL
YRD. DOÇ. DR. EDA ÖZDİLER KÜÇÜK
KAYSERİ İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ BİRİMİ
SOSYAL GÜVENLİK KURUMU
DAVA İŞLEMLERİ 13 – 17 ŞUBAT 2017.
VERGİ HUKUKUNUN KAYNAKLARI
7143 SAYILI KANUN KAPSAMINDA GÜMRÜK ALACAKLARININ YAPILANDIRILMASI
VEYA DAVA SAFHASINDA BULUNAN ALACAKLARLA İLGİLİ DÜZENLEMELER
DÖNEMİ 1 OCAK 2016’ DA BAŞLIYOR
ÖĞR.GÖR.İDİL YILDIRIM ARI
VERİ MERKEZLERİ VE BİLGİ GÜVENLİĞİ
İDARİ DAVALARDA TEBLİGAT
TÜRKİYE NOTERLER BİRLİĞİ
HUKUKUN DALLARI Doç. Dr. Mustafa ÇEKER.
DAVA İŞLEMLERİ 02 – 05 MAYIS 2017.
KADASTRO MAHKEMESİ Öğr.Gör.İdil yıldırım arı
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
Burhan ERAY Mali Müşavir & Bağımsız Denetçi
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
Müracaat ve Şikayetler
BORÇ.
9- BELEDİYELERDE TEŞKİLİ ZORUNLU GECEKONDU FONU İLE İLGİLİ TÜM İŞLEMLER :
Sunum transkripti:

VERGİ SUÇLARI

KAÇAKÇILIK Kaçakçılık suçları tehlike suçudur. Bu suç neticesinde ceza verebilmek için devletin vergi kaybına uğraması gerekli değildir. Başka bir ifade ile kaçakçılık suçu şekli suçtur.Kanunda suçun hareketi tanımlanmış ancak sonuç unsuruna yer verilmemiştir. Kaçakçılık suçu VUK m. 359’da düzenlenmiştir. Kaçakçılık suçunun fiilleri verilecek cezaya göre sınıflandırılır.

On sekiz Aydan Üç Yıla Kadar Hapis Cezası İle Cezalandırılacak Suç Fiilleri Defter ve Kayıtlarda Muhasebe Hileleri Yapmak: Muhasebe hileleri, muhasebe sisteminden beklenen ve işletmenin faaliyet ve sonuçlarının sağlıklı ve güvenilir biçime tutulması amacına engel olan fiillerdir.

Gerçek Olmayan veya İşlemle İlgili Olmayan Kişiler Adına Hesap Açmak: Gerçek olmayan kişiler veya işlemle ilgisi olmayan kişiler adına hesap açmak, aslında bir muhasebe hilesidir. Yeni düzenleme kapsamı içerisinde, ekonomik bir faaliyet olmakla beraber, ilişkinin karşı tarafı hakkında gerçeğe aykırı davranışta bulunmasıdır. Gerçekte olmayan kişiler adına hesap açmak; aslında var olmayan kimseleri alacaklı veya borçlu göstermektir. İşlemle ilgisi olmayan kişiler adına hesap açmak; alacaklı veya borçlu gösterilen kişi, aslında var olan kişilerdir. Fakat alacak veya borç ilişkisine taraf olmayan kişidir.

Defterlere Kaydı Gereken Hesap ve İşlemleri Vergi Matrahının Azalmasını Doğuracak Şekilde Başka Defter Veya Kayıt Ortamlarında Kaydetmek : Bu fiillerle suçun oluşabilmesi için şu özelliklerin bulunması gerekir: Deftere kaydı gereken bir işlem nedeniyle suçun oluşabilmesi için yükümlünün defter tutma yükümlülüğü olması gerekir. Defter tutma yükümlülüğü olmayan kişinin doğal olarak bu suçu işlemesi söz konusu değildir

Resmî defterlere kaydedilmesi gereken hesap ve işlemlerin, başka defter veya kayıt ortamlarına kaydedilmesi gerekir. Yapılan işlemler vergi matrahının azalmasını doğuracak şekilde olmalıdır. Bu fiilin sonucunda vergi matrahının azalması sonucu doğmuyorsa suçun oluşumu söz konusu değildir.

Defter, Kayıt ve Belgeleri Tahrif Etmek:Kaçakçılık suçunda usulüne uygun olarak tutulmuş defter, defter kayıtları ve belgeleri ya da üzerinde yazılı bilgi ve rakamları kazıyarak veya kimyasal maddelerle silinmesine tahrif etme denir. Yükümlünün bu fiil nedeniyle cezalandırılabilmesi için değiştirilmiş defter, kayıt veya belgeler nedeniyle vergi ziyaı doğması zorunlu değildir. Ayrıca, bizzat kendisi veya üçüncü kişiler tarafından kullanılması da gerekli değildir.

Defter ve Belgeleri Gizlemek: Gizleme, varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit olduğu halde, inceleme sırasında yazılı olarak istenilmesine rağmen, vergi incelemesine yetkili kimselere defter ve belgelerin ibraz edilmemesidir

Muhteviyatı İtibariyle Yanıltıcı Belge Düzenlemek: Muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlemek, vergiye konu işlem meydana gelmiş olmasına rağmen bunun belgeye yansıtılması nitelik veya nicelik itibariyle gerçeği yansıtmayacak şekilde düzenlenmesidir. 10 kg alınan malın 5 kg yazılması, alınan paranın 100 TL yerine 10 TL yazılması gibi.

Günlük yaşama en çok karşılaşılan muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleme filleri ise aşağıdaki gibidir. -Gerçek bedelinin altında veya üstünde fatura düzenlenmesi, -Faturada gerçekte satılan mal yerine başka bir malın satıldığının gösterilmesi, -İşletmeye ait olmayan gider veya maliyetlerin işletmeye aitmiş gibi gösterilmesi, -Alıcısı veya satıcısı gerçekte olduğundan farklı şekilde fatura düzenlenmesi,

Muhteviyatı İtibariyle Yanıltıcı Olarak Düzenlenmiş Belgeyi Kullanmak: Muhteviyatı itibariyle gerçekleri yansıtmayan belgeleri kullanmak, defterine kaydederek bununla bir muhasebe işlemi yapmaktır.

Üç Yıldan Beş Yıla Kadar Hapis Cezasını Gerektiren Suç Fiilleri Defter, Kayıt ve Belgeleri Yok Etmek Yok etmek, defter, kayıt veya belgelerin maddî varlığına son vermektir. Defteri yakmak, faturayı yırtıp atmak yok etmek fiilini oluşturur. Bu fiil nedeniyle kişinin sorumlu tutulabilmesi için defter, kayıt ve belgelerin tutulması, saklanması zorunlu defterlerden olması gerekir.

Defter Yapraklarını Yok Ederek Yerine Başka Yaprak Koymak Veya Hiç Yaprak Koymamak

Sahte Belge Düzenlemek Sahte belge, işletmenin faaliyeti ile ilgili gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgedir. Aslında kömür satmayan kişinin kömür faturası kesmesi gibi. Düzenlenen belgeler, ekonomik bir ilişkiyi ya da durumu yansıtır. Böyle bir ilişki olmaksızın varmış gibi düzenlenmesi, bilinçli olarak belge düzenine aykırı hareket etmektir.

Sahte belge düzenleme suçunun maddî unsuru, vergi kanunları gereğince tutulan yada düzenlenmesi zorunlu olan belgelerin sahte olarak düzenlenmesidir.

Kanuni şekle uygun düzenlenmeyen, öngörülen zorunlu bilgileri taşımayan belgeler suçun konusuna dahil edilmezler; nitekim 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 227. Maddesinin 3. Fıkrası uyarınca belgelerin öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde, bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılırlar.

Sahte Düzenlenmiş Belgeleri Kullanmak Sahte belgeyi kullanma, ilgili belgenin vergisel sonuç doğuracak şekilde tutulması zorunlu olan defterlere kaydedilmesidir. Başka kişinin düzenlediği sahte belgenin, defterlere kaydedilmesi, sahte belgeyi kullanma fiilini oluşturur.

İki Yıldan Beş Yıla Kadar Hapis Cezası Gerektiren Suç Fiilleri Anlaşması Olmadığı Halde Belge Basmak “Vergi Usul Kanunu Uyarınca Vergi Mükellefleri Tarafından Kullanılan Belgelerin Basım ve Dağıtım Hakkında Yönetmelik” hükümlerine göre, kullanılan belgelerin vergi dairesi başkanlıkları veya defterdarlıklarca kendileriyle anlaşma yapılan matbaalar tarafından basım ve dağıtımı yapılabilir.

Sahte Belge Basmak Sahte belge basmak fiili, vergi işlemlerinde kullanılan belgelerin matbaalar tarafından, gerçek yükümlülere ait gibi basılması işlemidir. Basılan belgelerin gerçek vergi yükümlülerine ait olması gerekir. Matbaalar, basım aşamasında defterdarlıklarca verilen belge basmasına izin belgesi ile vergi dairelerinden alınan yükümlü kimlik bilgilerinin de gösterilmesi istenir.

Anlaşmalı matbaalar, bir ay içerisinde basmış oldukları belgeleri, hangi yükümlüye ait olduğu, kimlik bilgileri ve hangi belgeden, hangi seride ve ne kadar bastıklarını ertesi ayın 15’inci günü akşamına kadar vergi dairelerine bildirmektedirler (Yönetmelik m.14). Sahte belge basmak, basılan belgeleri kullanma yükümlülüğünde olmayan kişiler ile belge bastırma izni bulunmayan gerçek veya tüzel kişiler adına basılmasıdır.

Anlaşması Olmayan Matbaanın Bastığı Belgeler ile Sahte Olarak Basılan Belgeleri Bilerek Kullanmak Belge kullanmak, yükümlünün düzenleme yükümlülüğü altında olduğu belgelerin vergiye konu olan ilişkilerde düzenlenip karşı tarafa verilmesidir. Aynı zamanda bu belgeler, anlaşması olmayan matbaada basılmış veya matbaanın anlaşması olsa bile sahte olarak basması sonucu oluşan belgelerdir

Kaçakçılık suçunun manevi unsuru Kaçakçılık suçunun manevi unsuru kasttır.

İştirak (VUK m 360) 359 uncu maddede yazılı suçların işlenişine iştirak eden suç ortaklarının bu suçların işlenmesinde menfaatinin bulunmaması halinde, Türk Ceza Kanununun suça iştirak hükümlerine göre hakkında verilecek cezanın yarısı indirilir.

Birden fazla kişi 359 uncu maddede sayılan fiillerin icrasına iştirak ettikleri takdirde fiili irtikap edenlerden veya doğrudan doğruya beraber işlemiş olanlardan her biri bundan ayrı ayrı maddi menfaat gözetmek şartıyla o fiile mahsus ceza ile cezalandırılır. Söz konusu fiilleri işlemeye azmettirenlere de aynı cezalar hükmolunur.

Vergi suçlarını kovuşturulması usulu Vergi Usul Kanunu m. 367/1’e göre dava şartı: “Yaptıkları inceleme sırasında 359 uncu maddede yazılı suçların işlendiğini tespit eden Vergi Müfettişleri ve Vergi Müfettiş Yardımcıları ile stajyer gelirler kontrolörleri tarafından ilgili rapor değerlendirme komisyonunun mütalaasıyla doğrudan doğruya ve vergi incelemesine yetkili olan diğer memurlar tarafından ilgili rapor değerlendirme komisyonunun mütalaasıyla vergi dairesi başkanlığı veya defterdarlık tarafından keyfiyetin Cumhuriyet başsavcılığına bildirilmesi mecburidir”.

Mütalaa; yapılan inceleme sonucu tespit edilen kaçakçılık suçu ile ilgili değerlendirme, yorum ve düşünceleri içermektedir. Nitekim savcı, mütalaa ile bağlı değildir. CMK çerçevesinde kamu davası açılıp açılmaması gerektiğini takdir edecektir. Aynı şekilde mahkeme de mütalaa raporuyla bağlı değildir

Savcılık kaçakçılık suçunu başka bir şekilde öğrenmiş ise, ilgili vergi dairesini haberdar ederek inceleme yapılmasını talep etmek zorundadır (VUK m. 367/2). Bu duruma cumhuriyet savcısı, davanın açılmasını mütalaa gelene kadar erteler. Lakin cumhuriyet savcısı mütalaa olmaksızın dava açarsa, ilgili mahkeme mütalaa şartı gerçekleşmemiş olduğundan, şart gerçekleşene kadar durma kararı verilmelidir

VERGİ MAHREMİYETİNİ İHLAL SUÇU Tarh, tebliğ, tahakkuk ve tahsil gibi vergisel işlemlerin süresinde, tam ve doğru olarak yapılabilmesi için mükellef ve/veya yükümlülerin iş ve işlemleri, mali durumları, işletmeleri, servetleri gibi ticari bilgileri ile kişisel veya ailevi bazı verilerinin bilinmesi gerekmektedir. Edinilen bu bilgilerin açıklanması veya üçüncü kişiler tarafından öğrenilmesi yahut amacı dışında kullanılması ise, bazı hallerde ekonomik anlama doğrudan veya dolaylı zarar verebilirken; kimi zaman somut olay açısından maddi bir zarar veya zarar tehlikesi oluşturmasa bile, gizli kalmasını istediği bilgilerin başkaları tarafından öğrenilmesinden rahatsızlık duyan insanın doğası gereği, manevi zarar da doğurabilir.

Vergi mahremiyetini ihlal suçuyla korunan hukuki değer, öncelikle vergi yükümlüsü veya sorumlusunun vergisel durumuna ilişkin bilgilerin gizliliğinin sağlanması suretiyle maddi ve manevi açıdan zarar görmesinin önlenmesidir

Madde 362  - Bu Kanunda yazılı vergi mahremiyetine uymaya mecbur olan kimselerden bu mahremiyeti ihlal edenler, Türk Ceza Kanununun 239 uncu maddesi hükümlerine göre cezalandırılır.(*)

VUK m. 5/1: Kanunda belirtilen kimseler görevleri dolayısıyla, mükellefin ve mükellefle ilgili kimselerin şahıslarına, muamele ve hesap durumlarına, işlerine, işletmelerine, servetlerine veya mesleklerine müteallik olmak üzere öğrendikleri sırları veya gizli kalması lazım gelen diğer hususları ifşa edemezler ve kendilerinin veya üçüncü şahısların nef'ine kullanamazlar;

VERGİ MAHREMİYETİNİ İHLAL SUÇU VE CEZASI VUK m. 362 gereğince; Vergilendirme işlemleriyle uğraşan memurlar Vergi incelemelerinde görev yapanlar İdari yargıda görev yapanlar Komisyonlarda görev alanlar ve Bilirkişiler Veri bankasına bilgi toplayan kuruluşlarda çalışan ve görev yapanlar vergi mahremiyeti kapsamında olan bilgileri kendi veya başkalarının yararına kullanarak Vergi Mahremiyetini İhlal etmeleri halinde, TCK’nın 239. maddesi hükmüne göre 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve 5000 güne kadar adli para cezası ile cezalandırılırlar. Bu kişilerin görevden ayrıldıktan sonra elde ettikleri bilgileri ifşa etmeleri bu suç kapsamında değerlendirilemez. 32

Söz konusu hüküme mahremiyete ilişkin ihlalin şekli konusunda herhangi bir sınırlama öngörülmediğinden,suç “serbest hareketli” suçlardandır.

Suçun oluşumu için vergisel sır veya bilginin fail ve/veya üçüncü kişi yararına kullanılması veya bu vesileyle bir menfaat temini yahut bir zararın doğması gerekli değildir. Dolayısıyla suç, mahremiyetin ihlali/ gizliliğin bozulması ile tamamlandığından “sırf hareket suçu (neticesiz suç)”dur.

Maddi unsur İlgili yasal düzenlemeler değerlendirildiğinde suçun maddi unsuru ilgili kişilerin öğrendikleri sırları ya da gizli kalması gereken diğer hususları ifşa etmeleri kendilerinin ya da 3. kişilerin yararına kullanma yasağını ihlal etmeleridir.

Manevi unsur Kasten işlenen bir suçtur.Suçun işlenmiş sayılması için failin açıkladığı hususu sır olduğunu ve sırrı ifşa ettiğini veya kendisi ya da 3. kişilere yarar sağladığını bilmesi istemesi yeterlidir.Ayrıca sır sahibine zarar vermek istemek gibi özel bir kast aranmaz.

Hukuka uygunluk nedenleri Mükellefin hesap durumlarına ilişkin sır niteliği taşıyan bilgiler hukuka uygunluk nedenlerinden biri kapsamında ise suç oluşturmaz (VUK m. 5): Vergi cetvellerini vergi dairesine asılması Vergi levhasını asılması Mükelleflerin vergi tarhına esas beyanları neticesinde Kesinleşen ve ödenmeyen vergi ve cezalarının Maliye Bakanlığınca açıklanması Adli ve idari soruşturma kapsamında bilgi ve belge istenmesi Sahte belge ya da muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleyenlerin meslek kuruluşları ile mali müşavirler birlik ve odalarına bildirilmesi

MÜKELLEFİN ÖZEL İŞLERİNİ YAPMA SUÇU

Kamu hizmetini gerçekleştiren görevlilerin görevlerini ifa ederken herkese eşit ve objektif davranmaları gerekmektedir. Kamu görevlisinin mükellefin özel işlerini yapması halinde devletin zarar uğraması ihtimali doğacaktır. İdarenin ve mükellefin taraf olduğu bir dava da kamu görevlisinin mükellefin özel işlerini yapması uyuşmazlıkta mükellefin yanında yer alması demektir ki, bu durum da idareyi zarara uğratabilecektir.

VUK m 6 Vergi muameleleri ve incelemeleri ile vergi mahkemeleri, bölge idare mahkemeleri ve Danıştayda görevli olanlar, mükelleflerin vergi kanunlarının uygulanması ile ilgili hesap, yazı ve sair özel işlerini ücretsiz de olsa yapamazlar.

VUK m 363 Bu Kanunun 6 ncı maddesinin son fıkrası gereğince mükelleflerin vergi kanunlarının uygulanması ile ilgili hesap, yazı ve sair özel işlerini yapmaları yasak edilen memurlardan bu yasağa aykırı harekette bulunanlar Türk Ceza Kanununun 257 nci maddesinin birinci fıkrası hükmüne göre cezalandırılır. Bu hareketlerle vergi ziyaına neden olunması halinde, kişiye ayrıca bu Kanunun 344 üncü maddesine göre vergi ziyaı cezası kesilir

MÜKELLEFLERİN ÖZEL İŞLERİNİ YAPMA SUÇU VE CEZASI VUK m. 363 gereğince; Vergilendirme işlemleriyle uğraşan memurların Vergi incelemelerinde görev yapanların İdari yargıda görev yapanların Komisyonlarda görev alanlar memurların vergi mükelleflerinin özel işlerini yapmaları tarafsızlık ilkesini zedelemektedir. Bu nedenle bunlar ücretsiz de olsa mükelleflerin hesap, yazı ve diğer özel işlerini yapamazlar. VUK m. 6’da belirlenen bu yasağa uymayanlar hakkında TCK m. 257’deki “Görevi Kötüye Kullanma” suçu için öngörülen 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası verilmektedir. Hükmolunan hapis cezasının paraya çevrilmesi ya da ertelenmesi ile ilgili hükümler saklıdır. 42

Suçun Maddi Unsuru Vergi muameleleri ve vergi incelemeleri ile vergi yargısında görevli olanların mükelleflerin vergi kanunlarının uygulanması ile ilgili özel işlerini yapması suçun hareket unsuru olarak düzenlenmiştir. Suçun oluşması için mükellefin failin görevli olduğu vergi dairesine bağlı olması ve mahkemede görülen davasının olması gerekmez.

Manevi unsur Failin yaptığı işin bir yükümlüye ait olduğunu ve vergi kanunlarının uygulanması ile ilgili olduğunu bilmesi istemesi suçun manevi unsurudur.

VUK m. 413 Mükellefler, Gelir İdaresi Başkanlığından veya bu hususta yetkili kıldığı makamlardan, vergi durumları ve vergi uygulaması bakımından müphem ve tereddüdü mucip gördükleri hususlar hakkında yazı ile izahat isteyebilir. Gelir İdaresi Başkanlığı, kendisinden istenecek izahatı özelge ile cevaplandırabileceği gibi, aynı duruma olan tüm mükellefler bakımından uygulamaya yön vermek ve açıklık getirmek üzere sirküler de yayımlayabilir.

HAYSİYET VE ŞEREFE TECAVÜZ SUÇU VE CEZASI VUK m. 5/5 gereğince; Vergi Levhasına ve Vergi Cetvellerine Mükellefin vergi tarhına esas olan beyanlarına Kesinleşen ve vadesi geçmiş vergi cezalarına Adli ve idari soruşturma kapsamında verilen bilgilere dayanarak mükelleflerinin Haysiyet, Şeref ve Haklarına saldırıda bulunulması suç sayılmıştır. Saldırıya maruz kalan kişinin şikayeti üzerine TCK m. 125’deki “Hakaret” suçu için öngörülen 3 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezası verilmektedir. Hükmolunan hapis cezasının paraya çevrilmesi ya da ertelenmesi ile ilgili hükümler saklıdır. 46

Suçun faili noktasında sınırlama söz konusu değildir Suçun faili noktasında sınırlama söz konusu değildir. Suç mahsusu bir suç olmayıp herkes tarafından işlenebilir. Suç şikayete bağlı bir suçtur.

EKİM SAYIM BEYANINI DENETLEMEME SUÇU VE CEZASI VUK m. 243 gereğince; GVK’da belirlenen işletme büyüklüğü ölçüsünü aşacak şekilde zirai faaliyette bulunan çiftçilere Muhtarlıklara ekim ve sayım beyanında bulunma mecburiyeti getirilmiştir. VUK m. 245 gereğince; Denetim ve bildirime ilişkin işlemlerden muhtar ve ihtiyar heyetleri sorumlu tutulmuştur. Görevini ihmal ve suiistimal eden muhtar ve ihtiyar heyeti üyelerine TCK m. 257’deki “Görevi Kötüye Kullanma” suçu için öngörülen 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası verilmektedir. Hükmolunan hapis cezasının paraya çevrilmesi ya da ertelenmesi ile ilgili hükümler saklıdır. 48

VERGİ SUÇ VE CEZALARINI ORTADAN KALDIRAN NEDENLER

YANILMA VUK m. 369-Yetkili makamların mükellefin kendisine yazı ile yanlış izahat vermiş olmaları veya bir hükmün uygulanma tarzına ilişkin bir içtihadın değişmiş olması halinde vergi cezası kesilmez ve gecikme faizi hesaplanmaz.

Kanunu bilmemek mazeret sayılmaz ilkesi, vergi suç ve cezalarında genel ceza hukukunda olduğu gibi sert bir uygulama alanı bulmamaktadır .

Yanılma Halinin Cezayı Ortadan Kaldırması İçin Gerekli Şartlar Yetkili makamların, mükellefin kendisine yazı ile yanlış izahat vermiş olmaları; Vergi Usul Kanunun 413. maddesine göre; mükelleflerin, Maliye Bakanlığından veya bu bakanlığın bu hususta yetkili kıldığı makamlardan vergi durumları ve vergi uygulaması bakımından müphem ve tereddüdü mucip gördükleri hususlar hakkında izahat istemleri olanaklıdır. Yetkili makamlar, yazı ile istenecek izahatı en kısa zamanda cevaplamak zorundadır

1. İzahat, yazılı olarak istenilmiş olmalıdır. 2 1. İzahat, yazılı olarak istenilmiş olmalıdır. 2. Yazılı izahat isteğinin, yetkili makaman yapılması gereklidir.Yukarıda açıklanan 413. Madde, yetkili makam olarak, Maliye Bakanlığının ve bu bakanlığın yetkili kılacağı diğer makamları göstermiştir. 3. İstenilen izahat istek sahibi mükellefin vergi durumuna veya vergi uygulaması bakımından müphem ve tereddüdü mucip gördüğü hususlara ilişkin olmalıdır. 4. İzahat yazılı olarak verilmiş olmalıdır. 5. İzahat, mükellefin kendisine verilmiş olmalıdır. Başka mükelleflerin istemiş oldukları izahata uygun davranan mükellefin, yanılma sebebiyle 369 uncu maddenin uygulanmasını istemesi olanaklı değildir. Bununla birlikte; bu koşul, Danıştay'ın kimi kararlarında çok katı uygulanmamaktadır. 6. İzahatın yetkili makamlarca verilmiş olması gereklidir. 7. Vergi cezasını gerektiren eylemin, verilen izahata uygun olarak yapılmış bulunması gereklidir.

PİŞMANLIK VE ISLAH VUK’nun 371.m. düzenlenen pişmanlık ve ıslah müessesesi hukuki niteliği itibariyle vergi ihtilaflarının çözümünde “idari bir yol” olarak kabul edilmektedir. Bununla vergi kanunlarını bilerek ya da bilmeyerek çeşitli şekillerde ihlal eden mükelleflere belli şartlara uymak kaydıyla ve pişmanlıkla beyanlarını düzeltme imkanı sağlanmaktadır.

213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 371. maddesinde düzenlenmiştir 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 371.maddesinde düzenlenmiştir. Bu madde hükmüne göre “Beyana dayanan vergilerde vergi ziyaı cezasını gerektiren (360.maddede yazılı iştirak şeklinde yapılanlar dahil) kanuna aykırı hareketlerini ilgili makamlara kendiliğinden dilekçe ile haber veren mükelleflere aşağıda yazılı kayıt ve şartlarla vergi ziyaı cezası kesilmez.” denilmektedir

 Mükellefin Haber Verme Dilekçesinden Önce Bir Muhbir Tarafından Herhangi Bir Resmi Makama İhbarda Bulunulmamış Olması Pişmanlık ve ıslah müessesinin uygulanabilmesinin ilk şartı; mükellefin vergi ziyaına yol açtığına dair kanuna aykırı hareketiyle ilgili pişmanlık dilekçesi vermeden önce bir muhbir tarafından herhangi bir resmi makama dilekçe ile ya da şifai beyanı tutanakla belgelendirilmek suretiyle ihbarda bulunulmamış olunması gerekmektedir. 

 Haber Verme Dilekçesinden Önce Vergi İncelemesine ve Takdir Komisyonuna Başvurulmamış Olunması Mükellefin haber verme dilekçesinin yetkili memurlar tarafından mükellef nezdinde herhangi bir vergi incelemesine başlandığı veya olayın takdir komisyonuna intikal ettirildiği günden önce verilmiş ve kayıtlara geçirilmiş olması gerekmektedir

Burada özellik arz eden 2 durum bulunmaktadır;  - Mükellefin haber verme dilekçesinden önce vergi incelemesine başvurulması halinde mükellef, pişmanlık ve ıslah hükümlerinden yararlanamayacaktır. Burada önemli olan vergi incelemesinin konusu değil, incelemeye başlanılmış olmasıdır.  

-Mükellefin haber verme dilekçesinden önce Takdir Komisyonuna başvurulması halinde ise, yalnızca Takdir Komisyonuna gönderilen olay için pişmanlık talebinde bulunulamayacaktır.

 Hiç Verilmemiş Olan Vergi Beyannamelerinin Mükellefin Haber Verme Dilekçesinin Verilmesinden İtibaren 15 Gün İçinde Verilmesi :

Eksik veya Yanlış Yapılan Vergi Beyanının Mükellefin Haber Verme Tarihinden İtibaren Başlayarak 15 Gün İçinde Tamamlanması veya Düzeltilmesi :

 Mükellefin Haber Verme Tarihinden İtibaren 15 gün içerisinde Verginin ve Pişmanlık Zammının Ödenmesi :

Pişmanlık ve Islah Müessesesinin Uygulanabileceği Vergiler:  a) Gelir Vergisi, b) Kurumlar Vergisi, c) Katma Değer Vergisi, d) Özel Tüketim Vergisi, e) Veraset ve İntikal Vergisi, f) Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi.

Pişmanlık ve Islah Müessesesinin Uygulanamayacağı Vergiler: Gümrük vergisi Emlak vergisi

Pişmanlık ve ıslah kurumu hangi cezalara etki eder VUK m. 359 371 inci maddedeki pişmanlık şartlarına uygun olarak durumu ilgili makamlara bildirenler hakkında bu madde hükmü uygulanmaz. Vergi ziyaı

Mükellefin pişmanlık talebinin kabul edilmesi vergi ziyaı ve buna bağlı cezaların kaldırılmasını sağlasa da usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezası kesilmesini engellemeyecektir. Zamanında verilmeyip kanunda belirtilen süreden sonra verilen beyannameler için birinci derece usulsüzlük cezası uygulanması gerekmektedir.

Pişmanlıkla Verilen Beyannamelerde Zarar Beyan Edilmesi Ya da Vergiye Tabi Matrah Ortaya Çıkmaması Durumu : Bu konuda 238 seri nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nde açıklanmıştır. Bu Tebliğ’deki hükümlere göre; pişmanlıkla verilen beyannamelerde zarar beyan edilmesi ya da ödenecek vergi çıkmaması halinde pişmanlık talebinin kabul edilmeyeceği, iki kat birinci derece usulsüzlük cezası uygulanacağı ve gerek görülmesi halinde mükellefin incelemeye sevk edilebileceği belirtilmiştir. Ancak bu konuda Danıştay tarafından verilen çeşitli kararlarda zarar beyan edilmesi ya da vergiye tabi matrah ortaya çıkmaması durumlarında pişmanlık ve ıslah hükümlerinden yararlanılabileceği belirtilmiştir.

CEZALARDAN İNDİRİM İkmalen, re’sen veya idarece tarh edilen vergi veya vergi farkını ve aşağıda gösterilen indirimlerden arta kalan vergi ziyaı, usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarını mükellef veya vergi sorumlusu ihbarnamelerin tebliği tarihinden itibaren 30 gün içinde ilgili vergi dairesine başvurarak vadesinde veya 6183 sayılı Kanun ile belirtilen türden teminat göstererek vadenin bitmesinden itibaren 3 ay içinde ödeyeceğini bildirirse:

-Vergi ziyaı cezasında birinci defada 1/2’si, müteakiben kesilenlerde 1/3’ü, -Usulsüzlük veya özel usulsüzlük cezalarının 1/3’ü indirilir. Ancak vergi cezalarında indirim uygulamasından faydalanmak için yukarıdaki şekilde başvuru yapılmalıdır. Mükellef veya vergi sorumlusu, ödeyeceğini bildirdiği vergi aslı ve vergi cezasını yukarıdaki yazılı süre içinde ödemez veya dava konusu yaparsa cezada indirim hükümlerinden faydalandırılmaz

Ayrıca, vergi aslına tabi olmaksızın kesilen usulsüzlük cezaları hakkında da cezada indirim uygulanır.Vergi cezalarında indirim uygulamasından faydalanmak için vergi türü bakımından herhangi bir sınırlama bulunmamaktadır. Vergi ziyaı (kaçakçılık suçlarında uygulanan üç kat vergi ziyaı cezası da dahil), usulsüzlük ve özel usulsüzlük suçları cezada indirim kapsamındadır.Vergi cezalarında indirim uygulamasından vergi asılları ve bunların gecikme faizleri yararlanamamaktadır.

Vergi cezalarında indirim için: Vergi aslı ve cezanın dava konusu yapılmaması, Dava açma süresi içinde indirimli ödeme isteminde bulunulması, Vergi aslı ile indirim yapıldıktan sonraki cezanın Kanunda belirtilen süre içinde ödenmesi gerekir.

Vergi Cezalarında İndirim Başvuru Süresi: Dava açma süresi (30 gün) içinde vergi cezalarında indirim için başvurulması gerekir. Vergi aslı ve ceza ihbarnamelerinin ayrı ayrı tarihlerde yapılması durumunda, bunlardan ilkinin tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde cezada indirim talebi yapılması gerekir.

UZLAŞMA ZAMANAŞIMI AF ÖLÜM MÜCBİR SEBEP DAVA AÇMA TERKİN CEZADAN VAZGEÇME

MÜCBİR SEBEP Vergi Usul Kanunu’nun 13. maddesinde mücbir sayılan durumlar dört bent şekilde sıralanmıştır. Ancak belirtilen maddenin sonunda gibi hallerdir edatına yer verilerek, mücbir hallerin sınırlı olmadığı ifade edilmiştir. Yani VUK’un 13. maddesinde mücbir sebep olarak belirlenen nedenler yanında vergi idaresi durum ve şartlara bağlı olarak yeni mücbir haller tespit edebilecektir. Başka bir ifade ile vergi idaresi takdir yetkisini kullanarak, kanunda saptanan sebepler yanında, başka mücbir sebeplerde kabul edebilecektir. 

Mücbir sebepler:1. Vergi ödevlerinden herhangi birinin yerine getirilmesine engel olacak derecede ağır kaza, ağır hastalık ve tutukluluk; 2. Vergi ödevlerinin yerine getirilmesine engel olacak yangın, yer sarsıntısı ve su basması gibi afetler; 3. Kişinin iradesi dışında vukua gelen mecburi gaybubetler; 4. Sahibinin iradesi dışındaki sebepler dolayısıyle defter ve vesikalarının elinden çıkmış bulunması, gibi hallerdir.

ZAMANAŞIMI VUK m. 374 1. Vergi ziyaı cezasında cezanın bağlı olduğu vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın birinci gününden; 353 ve mükerrer 355'inci maddeler uyarınca kesilecek usulsüzlük cezalarında, usulsüzlüğün yapıldığı yılı takip eden yılın birinci gününden başlayarak beş yıl (114'üncü maddenin ikinci fıkrası hükmü ceza zamanaşımı için de geçerlidir.);

2. Usulsüzlükte, usulsüzlüğün yapıldığı yılı takip eden yılın birinci gününden başlıyarak iki yıl; Ancak 336. madde hükmüne göre vergi ziyaı cezası ile usulsüzlüğün birleşmesi halinde kesilecek ceza, vergi ziyaı cezası için belli edilen zamanaşımı süresi içinde kesilir. Bu süreler içinde ceza ihbarnamesi tebliğ edilmekle zamanışımı kesilmiş olur.