KÜRESEL E Şİ TS İ ZL İ K
KÜRESEL E Şİ TS İ ZL İĞİ N B İ Ç İ M İ Dünya Bankası ülkeleri ki ş i ba ş ına dü ş en gayri safi milli gelirlerine (GSMH) göre üç dizgeye ayırır: – Yüksek gelirli ülkeler: Dünya nüfusunun % 15’i, yıllık zenginlik üretiminin % 79’undan hak iddia ederler – Orta gelirli ülkeler: Dünya nüfusunun % 45’i, toplam zenginli ğ in % 18’ine sahip. – Dü ş ük gelirli ülkeler: Dünya nüfusunun % 40’ı, toplam zenginli ğ inde % 3 pay sahibi.
KÜRESEL YA Ş AM KAL İ TES İ Ya ş am kalitesi göstergesi Okuma yazma bilmeyenlerin yüzdesi 5330 Ortalama çocuk sayısı 63 Bir ya ş ında çocuk ölümlerinin oranı 4’te 18’de 1 Bebek ölüm oranları 12 m7 m Yetersiz beslenen insanlar 10’da 410’da 2 Ya ş am süresi beklentisi 50 yıl61 yıl Ki ş i ba ş ına yıllık gelir c. 700$c. 1100$
GEL İŞİ M MODEL İ I PAZAR ODAKLI KURAMLAR Modernle ş me kuramı 1960larda popüler olmu ş tur En etkili taraftarlarından biri W.W. Rostow Dört evre: – Geleneksel: dü ş ük tasarruf, kaderci de ğ erler – Ekonomik büyümeye do ğ ru kalkı ş : tasarruf ve yatırım artı ş ı – Teknolojik olgunlu ğ a do ğ ru yol almak: teknoloji geli ş imi, yüksek gelirli ülkelerin de ğ erlerinin benimsenmesi – Yüksek kitle tüketimi: kitleler yüksek ya ş am standartlarına sahipler
GEL İŞİ M MODEL İ II BA Ğ IMLILIK KURAMI Marx’ın etkisinde, dü ş ük gelirli ülkeler üzerinden modernle ş me teorisinin ele ş tirilmesi. Yoksulluk, zengin ülkelerin sömürgecili ğ inden kaynaklanır. Kolonyalizm dü ş ük gelir, dü ş ük yatırım mirası bırakır. Geli ş im altında de ğ il, geli ş im arası????
GEL İŞİ M MODEL İ III DÜNYA S İ STEMLER İ KURAMI (WALLERSTEIN) Sadece ba ğ ımsız ülkelerin toplamı de ğ il yekpare bir bütün olmalı Dört ö ğ e: mallar ve i ş gücü için bir dünya pazarı; sınıflara ayrılma; resmi ve gayri resmi siyasi ili ş kiler; üç ekonomik bölgenin yaratılması Ekonomik bölgeler: – Merkez ülkeler (Japonya, ABD, Batı Avrupa) – Çevre ülkeler (Afrika’nın ço ğ u, Latin Amerika’nın bazı bölgeleri) – Yarı-çevre ülkeler (Meksika, Brezilya, Arjantin, Ş ili)
ULUSLARARASI ÖRGÜTLER ULUSLARARASI PARA FONU (IMF) – 184 ülke, istikrarın sürdürülmesi, borç krizleriyle ilgilenir. DÜNYA BANKASI – Geli ş im bankası, görece ucuz ödünç para sa ğ lar. B İ RLE Ş M İŞ M İ LLETLER (BM) – Bir dizi fon ve programlar: Çocuk Fonu, Dünya Gıda Programı, Dünya Sa ğ lık Örgütü (WHO) DÜNYA T İ CARET ÖRGÜTÜ (WTO) – Müzakerelerle uluslararası ticareti düzenlemekte, ticari anla ş mazlıkların çözümüne yönelik bir düzenek olu ş turmakta.
DEMOGRAF İ : ANAHTAR KAVRAMLAR Kaba do ğ um oranları (yılda bin ki ş i ba ş ına dü ş en do ğ um sayısı) Do ğ urganlık (ortalama bir kadının canlı do ğ mu ş kaç çocu ğ u oldu ğ u) Üreyebilirlik (kadınların biyolojik açıdan do ğ urabilecekleri potansiyel çocuk sayısı) Ölüm oranları (yılda bin ki ş i ba ş ına dü ş en ölüm sayısı)
MALTHUSÇULUK Modernlik öncesi toplumlar dü ş ük nüfus artı ş ına sahipti (yüksek do ğ um ve ölüm sayısı). Pek çok dü ş ünce sanayile ş meyle birlikte kıtlı ğ ın maziye ait kaldı ğ ı bir toplumu haber vermekteydi, ama Malthus de ğ il. Nüfus katlanarak artarken, besin kaynakları sabit. Demografik geçi ş Malthus’un iddialarının aksini kanıtlamı ş gözükmektedir. Yüksek do ğ um-yüksek ölümden ba ş layarak, yüksek do ğ um-dü ş ük ölümden geçerek dü ş ük do ğ um-dü ş ük ölüme do ğ ru demografik geçi ş a ş amaları
GELECEK BEKLENT İ LER İ Do ğ urganlık geli ş mekte olan ülkelerde yüksektir. Büyük aileler için ekonomik olarak hala istendik bir durum. Katolik kilise ve İ slami liderler tarafından do ğ um kontrolüne kar ş ı çıkılmakta, engellenmektedir. Çin hükümeti, nüfusun istikrarı için, finansal özendirme tedbirleri sa ğ lamakta, caydırıcı engeller koymaktadır. BM nüfus tahminleri 2150 yılına gelindi ğ inde 11.8 ve 25 milyar arasında olaca ğ ı yönündedir.