TÜRK DİLİ II Okutman Vedat BALKAN Hafta 1
Bir duyguyu, bir düşünceyi, bir yargıyı, bir olayı ve bir eylemi tam olarak anlatan kelime veya kelime grubuna cümle dendiğini daha önce öğrenmiştik. Cümlelerle ilgili önemli bir özellik de AÇIK ve ANLAŞILIR olmaktır. Bir çok dilbilgisi kitabında bu konunun, anlatım bozuklukları başlığı altında işlendiği görüyoruz. Özellikle değişik sınavlara yönelik test kitaplarının en yoğun işlenen bölümü bu konu üzerinedir. Dili iyi kullanmanın en geçerli kriterlerinden biri, belki de en önemlisi anlatım güzelliğidir. Bu sebeplerle, anlatım bozukluklarını genişçe gözden geçirmemiz gerekiyor. Şimdi anlatım bozukluklarını maddeler halinde görelim. Anlatım Bozuklukları
Gereksiz Kelime Kullanımı Cümlenin açıklığını ve anlaşılırlığını etkilemeyen veya cümlede daralma ve bozulmaya yol açmayan her kelime, o cümle için gereksizdir. Anlamdaş kelimelerin art arda getirilmesi de bu tür bir anlam bozukluğuna sebep olmaktadır. Gereksiz Kelime Kullanımına Örnekler “Kaş ile göz arasında, Ahmet hakkında her şeyi kulağıma yavaşça fısıldadı.” Bu cümlede “yavaşça” kelimesi gereksizdir. “...bunun yeri ve mekânı yönetim kurullarıdır.”. Bu cümlede “ve mekanı” kelimesi gereksizdir. “Öğrencilik yılları aynı evde birlikte geçti.” Bu cümlede “birlikte” kelimesi gereksizdir. “Amacı, yurduna faydalı, yararlı ve çalışkan bir genç olmaktı.” Bu cümlede “faydalı” kelimesi gereksizdir. “Bu olayın nedenini, niçinini araştırıyorum. Bu cümlede “niçinini” kelimesi gereksizdir. “İmkânlarım olanaklarım dahilinde devam edeceğim.”. ATV, A’dan Z’ye, , “Bu cümlede “olanaklarım” kelimesi gereksizdir.” “Yazdığı mektupta gereksiz bir sürü hata vardı.” Bu cümlede “gereksiz” kelimesi fazladır. Hatanın gereksizi diye bir şey olamaz. “Annem babamın hemen istirahat edip dinlenmesini istedi.” Bu cümlede “istirahat edip” kelime grubu gereksizdir.
öge Eksiliği Gereksiz öge kullanımı yanında önemli bir anlatım bozukluğu da öge eksikliğidir. Doğal olarak cümlenin açıklık ve anlaşılırlığını etkileyen, cümlede anlamca bozulma ve daralmaya yol açan her öge o cümle için gereklidir. Öğe Eksikliğine Örnekler “Yazdıklarıma bakıyor, dikkatle inceliyordu.” Bu birleşik cümlede ilk cümle anlamca düzgün, ancak ikinci cümlede anlam bozukluğu vardır. Bu birleşik cümlede “dikkatlice inceliyordu.” kısmı nesne ister. Cümlenin doğrusu şöyle olabilir; “Yazdıklarıma bakıyor ve onları dikkatle inceliyordu.”. “Müdür Bey’in anlattıklarına güveniyor, arkadaşlarına da aktarıyordu.” Bu birleşik cümlede birinci cümle yine anlamca düzgün, ancak ikinci cümlede nesne eksikliği vardır. Bu eksiklik giderilirse cümle şöyle olabilir; “Müdür Bey’in anlattıklarına güveniyor, bunu arkadaşlarına da aktarıyordu.”.
Anlatım Bozuklukları Örnekler “Fabrikanın sorunları çözülecek ve mutlu sona ulaşacaktır.” Bu birleşik cümlede, ilk cümlede sorun yoktur ancak ikinci cümlenin öznesi söylenmemiştir. Cümlenin doğru şekli şöyle olabilir; “Fabrikanın sorunları çözülecek ve işçiler mutlu sona ulaşacaktır.”. “Sevinçlerini paylaşan, her zaman destek olan bir dostu var.” Bu cümlede yer tamlayıcısı eksiktir. Cümlenin doğrusu şöyle olacaktır; “Sevinçlerini paylaşan, ona her zaman destek olan bir dostu var.”. “İşçileri etrafına topladı ve yalnızca nasihat etti.” Bu birleşik cümlede ilk cümle sorunsuz ikinci cümlenin ise yer tamlayıcısı yoktur. Buna göre doğrusu şöyle olmalıdır; “İşçileri etrafına topladı ve onlara yalnızca nasihat etti.” “Yarışmada birinci gelen öğrencileri tebrik, daha nice sınavlarda başarılar dilerim.” Bu birleşik cümlede, ilk cümlenin yüklemi eksik bırakılmıştır. Cümle şöyle kurulmalıydı; “Yarışmada birinci gelen öğrencileri tebrik eder, daha nice sınavlarda başarılar dilerim.”.
Eklerin Yanlış Kullanımı Cümlelerde özellikle çekim eklerinin yanlış kullanımı, açıklık ve anlaşılırlığı güçleştirmektedir. Eklerin Yanlış Kullanımına Örnekler “Büyük şehirlerde yaşayanlar en önemli sorunlarından biri sosyalleşmedir.” Bu cümlede “en önemli sorunlarından biri” kelime grubu, bir ad tamlamasının tamlayan kısmıdır, tamlanan kısmı eksik bırakılmıştır. Aslında cümlede tamlanan kısmı var olmasına rağmen ilgi eki eksik bırakıldığı için cümlede bir anlam bozukluğu oluşmuştur. Doğrusu şöyle olmalıdır; “Büyük şehirlerde yaşayanların en önemli sorunlarından biri sosyalleşmedir.”. “Bu işler yapmaktan tükenmez.” Bu cümlede “yapmaktan” kelimesindeki ek –tan değil –la olmalıydı. “Bu uğurda bir çok canlar feda edildi.” Bu cümlede “canlar” kelimesindeki –lar çokluk eki gereksiz olarak kullanılmıştır. “Öğretmenimi çok seviyor ve ona her konudan güveniyorum.” Bu cümlede “konudan” kelimesinde –dan eki değil, -da eki kullanılmalıydı.
Özne-Yüklem Uyumsuzluğu Özne ve yüklem arasındaki uyumsuzluklar; kişi (teklik ve çokluk) ve anlam (olumluluk ve olumsuzluk) yönüyledir. Özne-Yüklem Uyumsuzluğuna Örnekler “Yarışmaya Ahmet ve sen katılacaksın.” Özne birden çok kişiden oluşuyorsa, yüklemdeki kişi eki de çokluk olmalıdır. Buna göre cümlenin doğrusu “Yarışmaya Ahmet ve sen katılacaksınız.” şeklindedir. “Kimse bu tür sorumluluklardan kurtulabilir.” Bu cümlede yüklem olumsuz olmalıydı. “Kimse, hiç biri ve hiç kimse” kelimeleri özne olduklarında yüklem sürekli olumsuz olmak zorundadır. “Dinleyiciler ve biz eleştirmenler bir kere daha ters düştü.” Bu cümlenin öznesi “dinleyiciler ve biz eleştirmenler” yüklemi ise “ters düştü”. Açıkça özne-yüklem uyumsuzluğu görülüyor. Yüklemin “ ters düştük” şeklinde olması gerekir. “Okula alınmayacağımı ailem de ben de biliyordum.” Bu cümlede özne çokluk olduğu için yüklemdeki kişi eki de çokluk olmalıydı. Doğrusu “biliyorduk” şeklinde olacaktır.
Cümlelerde kelimelerin yanlış yerde kullanımları çoğu kez yanlış anlamalara sebep olmaktadır. Kelimelerin Yanlış Yerde Kullanımlarına Örnekler “Teklifimizi dört ehliyetli adaya yaptık.” Bu cümlede “dört” kelimesi yanlış yerde kullanılmış, doğrusu “ Teklifimizi ehliyetli dört adaya yaptık” şeklinde olmalıydı. “İzinsiz içeri girmek yasaktır.” Bu cümlede “izinsiz” kelimesinin yeri yanlıştır, “içeri” kelimesinin sıfatı gibi anlaşılabilir. Doğrusu “ İçeri izinsiz girmek yasaktır.” şeklindedir. “Yeni okula girmiştim.” Bu cümlede “yeni” kelimesinin yeri yanlıştır. Cümlenin doğrusu şöyle olmalıdır; “Okula yeni girmiştim.”. “Çocuklar çok havuzda kaldıkları için derileri yumuşamıştı.” Bu cümlede “çok” kelimesinin yeri yanlıştır.Doğrusu “Çocuklar havuzda çok kaldıkları için derileri yumuşamıştı.” şeklinde olmalıdır. “Leyla’yı ilk gördüğüm günden beri takdir ederim.” Bu cümlede “ilk” kelimesinin yeri yanlıştır. Cümlenin doğru şekli şöyle olmalıdır; “ “Leyla’yı gördüğüm ilk günden beri takdir ederim.” Kelimelerin Yanlış Yerde Kullanımı
Anlamca Çelişkili Kelimelerin Kullanımı Cümledeki anlatım netliği oldukça önemlidir. Bir çok şey kuralına uygun olabilir ancak kullandığımız kelimeler arasındaki çelişki, sözümüzü etkisini azalttığı gibi tereddütler de doğurur. Anlamca Çelişkili Kelime Kullanımına Örnekler “ Kuvvetle inanıyorum, Erbay bu sınavı kazanmış olmalı.” Bu cümlede “Kuvvetle inanıyorum” ve “kazanmış olmalı” sözleri anlamca bir çelişki doğurmaktadır. Cümlenin doğru şekli şöyle olabilir; “Kuvvetle inanıyorum, Erbay bu sınavı kazanacak.”. “Sanırım, ablam mutlaka güzel bir yemek yapmıştır.” Bu cümlede “Sanırım” ve “mutlaka” kelimeleri anlamca çelişmekte. Burada “ mutlaka” kelimesi çıkarılırsa anlam bozukluğu giderilmiş olur. “Kalem kutumun içinde, tam tamına birkaç kurşun kalem var.” Bu cümlede “tam tamına” kelime grubu kesinlik belirtirken, “birkaç” kelimesi kesinlik belirtmez. Bu sebeple bu iki kelimenin bir arada kullanımı anlam bozukluğuna yol açar.
“Hemen hemen tamamen yaz tatilimi Eskişehir’de geçirdim.” Bu cümlede “hemen hemen” ve “tamamen” kelimeleri anlamca çelişmektedir. Bunlardan biri tercih edilmelidir. “Kuşkusuz Mesut da yaptığı işin doğruluğuna inanmış olmalı.” Bu cümlede “kuşkusuz” ve “inanmış olmalı” kelimeleri anlamca çelişmektedir. Biri kesinlik bildirirken diğer ihtimal bildirmektedir. Dolayısıyla ikisinden biri tercih edilmelidir Tamlama Yanlışlıkları Bu anlatım bozukluğu, sıfat ve ad tamlamalarının karıştırılması ile ortaya çıkıyor. Tamlama Yanlışlıklarına Örnekler “62 yaşına itirazlar yükseldi.”. FLASH, Ana Haber, , Doğrusu ad tamlaması yerine sıfat tamlaması kullanılarak “62 yaşa itirazlar yükseldi.” şeklinde olacaktır. “Öğrenciler arasında sosyal ve sanat etkinlikleri her zaman yararlıdır.” Bu cümlede bir sıfat olan “sosyal” ile ad tamlaması olan “sanat etkinlikleri” ve bağlacı ile bağlanarak anlatım bozukluğuna yol açılmıştır. Cümle şöyle olmalıydı; “Öğrenciler arasında sosyal ve sanatsal etkinlikler her zaman yararlıdır.”.
Kelimelerin Yanlış Anlamda Kullanımı Anlamı bilinmeyen veya karıştırılan kelimelerin kullanımı cümlede anlam bozukluklarına yol açar. Kelimelerin Yanlış Anlamda Kullanımına Örnekler “Ablamın saçları çabuk büyür.” Bu cümlede “büyür” kelimesi yanlış bir kullanımdır, yerine “uzar” kullanılması gerekirdi. “Anlattıklarımı anlama şansı yok.” Bu cümlede “şansı” kelimesi yanlış kullanılmıştır, yerine “ihtimali” kullanılmalıydı. “Selim ile sorunlarımızı çözümleyemedik.” Bu cümlede “çözümleme” kelimesi “tahlil, analiz” anlamındadır, oysa sorunlar çözümlenmez, çözülür veya halledilir. “Sözümüzü tutamadık ama neyse ki öğretmenimiz bize umutlandığımız gibi davranmadı.” Bu cümlede “umutlanmak” fiili yanlış kullanılmıştır. Doğrusu “sanmak veya beklemek” fiillerinden birini kullanmaktır.
Ne... ne (de)... Bağlama Edatının Yanlış Kullanımı Bağlama edatı; ne...ne (de)... ile kurulan cümlelerde yüklem olumlu olmalıdır. Ne... ne (de)... Bağlama Edatının Yanlış Kullanımına Örnekler “Düğünümüze ne halam ne de yengem gelmedi.” Bu cümlede yüklem olan “gelmedi” olumsuz olarak kullanılmış, “geldi” şeklinde olumlu olarak kullanılmalıdır. “Birlikte ne bir iş yapabildik ne de bir başarıya ulaşamadık.” Bu cümlenin yüklemi, “ulaşabildik” şeklinde olumlu olmalıydı.
1.10. Mantık Yanlışlıkları Bir cümle içinde ifade etmeye çalıştığımız; duygu, düşünce, yargı, olay veya eylemlerin dizilişinde veya içeriğinde görülen yanlışlıklardır. Mantık Yanlışlıklarına Örnekler “Genel kurulda yönetim, 399’ a karşı 181 oyla aklandı.” Bu cümlede bir sıralama yanlışlığı yapılmıştır. Doğrusu “181’e karşı 399’a oyla” şeklinde olmalıdır. “Sinan yarışmayı ikinci bitirerek şampiyonluğa ulaştı.” Bu cümlenin içeriğinde bir yanlışlık vardır. Bilindiği gibi, ikinci olan bir yarışmacı şampiyon olamaz. “Ne mutlu bize ki yarına ulaşabildik.”. STV, Gün Ortası, , Doğrusu “Ne mutlu bize ki bu güne/günlere ulaşabildik.” şeklinde olmalıdır.
“Türkçe ile varız, Türkçe kadar varız!”
1. SARI, Mehmet, Türk Dili I-II, Okutman Yayıncılık, Ankara GÜLSEVİN, Gürer vd., Türk Dili I-II, Afyon Eğitim, Sağlık ve Bilimsel Araştırmalar Vakfı Yayını, Afyonkarahisar, Türk Dil Kurumu, Yazım Kılavuzu, Ankara, Türk Dil Kurumu, Türkçe Sözlük, Ankara, Türk Dil Kurumu, Yabancı Kelimelere Karşılıklar, Ankara, Kaynaklar