KIYMETLİ EVRAK HUKUKU Doç. Dr. Mustafa ÇEKER www.cu.edu.tr/insanlar/mceker Kıymetli evrak, ancak açıkça bir kanun veya bir kanun hükmüne dayanılarak düzenlenebilir. Taraflar anlaşarak kıymetli evrak sayılmayan bir belgeyi kıymetli evrak haline getiremezler
KIYMETLİ EVRAK Kıymetli evrak, Türk Ticaret Kanunu’nun 557. maddesinde şu şekilde tanımlanmıştır: “Kıymetli evrak öyle senetlerdir ki, senedin icinde saklı bulunan hak senetten ayrı olarak dermeyan edilemediği gibi başkalarına da devredilemez”. Günümüz Türkçesiyle ifade etmek gerekirse, “kıymetli evrak, bir hakkı temsil eden ve bu hakkın ileri sürülmesi ve devrinin senedin ibrazına bağlandığı senetlerdir”.
Kıymetli evrak kolayca devredilebilen senetlerdir. NİTELİKLERİ Kıymetli evrak kolayca devredilebilen senetlerdir. Kıymetli evrakta mücerretlik ilkesi uygulanır. Kıymetli evrak özel şekil şartlarına tabidir. Kıymetli evrakın tipleri belirlidir. Soyutluk (mücerretlik) ilkesi, senette yerleşmiş olan hak ile bu hakkın doğumuna neden olan işlem arasında bir bağlantı olmamasını ifade eder. Bu ilke gereği, kıymetli evrak, doğumuna neden olan olay veya hukuki ilişkiden bağımsız ve soyuttur.
Benzer Kavramlarla Karşılaştırılması Kıymetli evraka benzerlik gösteren adî senet, menkul kıymet, ibraz senedi ve teşhis senedi gibi çeşitli kavramlar vardır. Kıymetli evrak kavramını tam olarak anlayabilmek için bu senetlerle karşılaştırılması ve aralarındaki farkların belirlenmesi gerekir.
Adi Senetler… Adî senetler, bir hakkın varlığını ispat amacıyla borçlu tarafından düzenlenen senetlerdir. Bu senetler, sadece ispat aracı işlevi görürler. Alacaklının hakkını talep etmesi, senedin ibrazı koşuluna bağlı değildir. Ancak, borçlunun borcun varlığını inkâr etmesi durumunda alacaklı elindeki senedi delil olarak mahkemeye sunar ve alacağını ispat eder.
Kıymetli evrak ile adî senetler arasındaki farkları dörde ayırmak mümkündür: Kıymetli evrakta ödemenin yapılması için, senedin ibrazı şarttır. Kıymetli evrak başkalarına devredilebilir. Adî senetler ise üçüncü kişilere devredilemez. Kıymetli evrak borçlunun ikametgâhında ödenir. Adî senetlerde ise alacaklının ikametgâhında ödeme yapılır. Kıymetli evrakın zıyaı halinde hak iddia edebilmek için senedin iptali gerekir.
Kıymetli evraka çok benzeyen bir kavram da menkul kıymettir. Menkul kıymetler, “ortaklık veya alacaklılık hakkı sağlayan, belirli bir bedeli temsil eden, yatırım aracı olarak kullanılan, dönemsel gelir getiren, misli nitelikte ve seri halinde çıkarılan, ibareleri aynı olan ve şartları SPK’ca belirlenen hisse senetleri, tahviller ve bonolar gibi kıymetli evraktır”. Para ve sermaye piyasalarında yatırım aracı olarak kullanılan yatırım fonu katılma belgeleri, katılma intifa senetleri, banka bonoları, banka garantili bonolar, varlığa dayalı menkul kıymetler, kâra iştirakli tahvil, kâr ve zarar ortaklığı senetleri, hisse senetleri ile değiştirilebilir tahviller, oydan yoksun hisse senetleri ile gayrimenkul sertifikaları başlıca menkul kıymet türlerini oluştururlar. Buna karşılık, nakit, poliçe, bono ve çek ise menkul kıymet niteliği taşımaz.
Menkul kıymetlerden farkları menkul kıymetler, kıymetli evrak niteliği taşıyan senetlerden sadece bir grubu oluşturur. Örneğin, hisse senetleri hem kıymetli evrak hem de menkul kıymet özelliğine sahip iken, çek sadece kıymetli evrak niteliği taşır. Her menkul kıymet bir kıymetli evrak olduğu halde, her kıymetli evrak bir menkul kıymet değildir. Bir kıymetli evrakın menkul kıymet niteliği taşıyabilmesi için aşağıdaki unsurları taşıması gerekir: Ortaklık veya alacaklılık hakkı sağlamak Belirli bir bedeli temsil etmek Dönemsel gelir getirmeyi amaçlamak Misli nitelikte olmak Yatırım aracı olarak kullanılmak üzere çıkarılmak
Kıymetli Evrak-İbraz Senetleri İbraz senetleri, adî borç senetleri gibi bir borç taahhüdü içerir, ancak buna ilave olarak borçlunun senedi ibraz edene ödemede bulunabileceği kaydını taşırlar. Örneğin, bir bankanın müşterisinden açık depo şeklinde saklamak üzere aldığı hisse senetleri karşılığında verdiği makbuzlar ile banka hesap cüzdanları, ibraz senedi niteliği taşırlar. Bu senetlerde, borçlu talep ettiği takdirde alacaklı senedi ibraz etmekle yükümlüdür. Borçlu senet ibraz edilmediği sürece ödemekten kaçınabilir, ancak borçlu senet ibraz edilmeden de ödeme yapma yetkisine sahiptir.
Aralarındaki farklar İbraz senetleri, kıymetli evraka benzemekle birlikte bu senetlerden farklıdırlar. İbraz senetleri, başkalarına devredilemezler. Kıymetli evrakta borçlunun senet ibraz edilmediği takdirde ödeme yapma yetkisi bulunmadığı halde, ibraz senetlerinde borçlu senet olmadan da ödeme yapabilir.
Kıymetli Evrak-Teşhis Senetleri Teşhis senetleri, borçlunun senedi ibraz eden kişiye ödeme yapmak suretiyle sorumluluktan kurtulabileceği senetlerdir. Aslında, borçlu, sadece gerçek hak sahibine ödeme yaptığı takdirde borcundan kurtulur. Bu yüzden, borçlu, ödemede bulunurken alacaklının kimliğini ve gerçek hak sahibi olup olmadığını araştırmakla yükümlüdür. Teşhis senetleri, borçluyu bu denetim yükümlülüğünden kurtarmakta ve borçlu senedi ibraz eden kişiye iyi niyetli olarak ödeme yaptığı sürece, bu kişi gerçek hak sahibi olmasa bile, sorumluluktan kurtulmaktadır. Böylece, borçlu, ödeme talebinde bulunan kişinin gerçek hak sahibi olup olmadığını araştırmadan kolaylıkla işlem yapar. Otomatik para çekme makinelerinde kullanılmak üzere verilen “banka kartları”, emanetçiye teslim edilen eşya karşılığında verilen “emanet makbuzları” ile “vestiyer fişleri” teşhis senedine örnek oluştururlar.
Aralarındaki farklar Teşhis senetleri, bazı yönleriyle kıymetli evrak ve ibraz senetlerinden ayrılır. İbraz senetlerinde borçlu senedi ibraz eden herkese değil, senedi ibraz eden gerçek alacaklıya ödeme yapmak zorundadır; teşhis senetlerinde ise, senedi ibraz eden gerçek alacaklı olmasa bile borçlu iyi niyetli şekilde yapacağı ödeme ile sorumluluktan kurtulur. Teşhis senetleri, devir olanağının olmaması ve alacaklının gerçek hak sahibi olduğunu senet olmadan da ispat edebilmesinden dolayı kıymetli evraktan ayrılırlar.