MEYVE TÜRLERİNDE AŞIYLA ÇOĞALTMA
Bir bitki parçasının diğer bitki veya bitki parçası ile kaynaştırılmasına “aşılama” denir. Meyvecilikte üzerine aşı yapılan bitkiye “anaç”, anaca takılan parçaya ise “aşı kalemi veya gözü” denir. Aşılar anaca takılan bitki parçasının özelliğine göre göz ve kalem aşıları olmak üzere ikiye ayrılır. Göz aşılarında anaca takılan parça tek bir gözden oluşur. Kalem aşılarında ise takılan parça genellikle üzerinde 1-3 göz bulunan, 7-15 cm uzunluğunda “kalem” adı verilen 1 veya 2 yaşlı dal parçasıdır.
KALEM AŞI NOKTASI ANAÇ
Kalem ve Göz Aşılarının Yapılma Nedenleri Çelikle, daldırmayla, bölme veya başka bir eşeysiz metotla çoğaltılamayan bitkilerin çoğaltılmasını sağlamak, Bazı anaçların özelliklerinden yararlanmak, Büyük ağaçların çeşidini değiştirmek, Ağaçların zarar gören kısımlarını tamir etmek
Göz aşıları yapılış zamanlarına göre "Sürgün Aşı" ve "Durgun Aşı" olmak üzere ikiye ayrılırlar. Meyve ağaçlarında erken ilkbaharda yapılan göz aşıları ile Haziran ayında yapılan göz aşıları yapıldıktan kısa bir süre sonra sürerler. Bu nedenle bunlara "sürgün aşılar" denir. Meyve ağaçlarında yaz mevsimi sonlarında yapılan göz aşıları ise kaynaşır, tutar, ancak yapıldığı dönem içinde sürmez. Bu gözler takip eden ilkbahar döneminde sürer, bu aşılara da “durgun aşılar” denir.
Aşılarda kullanılacak kalem veya gözü hazırlamak amacıyla, genellikle "aşı kalemi" 1 yaşlı sürgünlerden hazırlanan dal parçalarına denir. Aşı kalemleri ilkbaharda yapılacak aşılar için, yaprak dökümünden kış sonuna kadar olan dönemde alınır ve serin ve nemli bir yerde muhafaza edilir. Aşı kalemleri, uygun sıcaklık ve nem şartlarında gözleri dinlenmede tutacak şekilde saklanmalıdır. Yaz mevsimi sonunda yapılacak durgun göz aşıları için kullanılacak aşı kalemleri ise, o yılın iyi gelişmiş sürgünlerinden aşının yapılacağı dönemde alınabilir.
Bir yıllık sürgünler üzerindeki bütün gözlerin aşıda kullanılmaları tavsiye edilmez. Aşıda kullanılacak kalem ve gözler sürgünlerin orta kısımlarından alınmalıdır. Çünkü sürgünlerin uç kısımlarının yeteri kadar odunlaşmamış, buna karşılık dip kısımlarının gereğinden fazla odunlaşmış olabilir. Genel bir kural olarak aşılanacak bitkiler botanik bakımdan birbirlerine ne kadar yakın akraba ise aşının kaynaşma şansı o kadar yüksektir.
UYUŞMAZLIK Çok yakın akraba olan bitkiler birbirleriyle aşılandıkları zaman kolaylıkla kaynaşır ve büyümelerine tek bir bitkiymiş gibi devam ederler. Akrabalıkları hiç olmayan bitkiler ise birbirleriyle aşılandıkları zaman aşı birleşmesi genellikle tam bir başarısızlıkla sonuçlanır. Buna uyuşmazlık denir.
Uyuşmazlık Belirtileri Yüksek oranda başarılı kalem veya göz aşısı kaynaşmasının kurulamaması, Ağaçların erken ölmeleri: bunlar fidanlıklarda bir veya iki yıl yaşayabilirler, Ağaçların sağlığının belirgin olarak kötü olması: yapraklarının sararması, yaprakların erken dökülmesi, Anaç ve kalemin büyüme hızı veya kuvvetinde belirgin farklıkların olması, Aşı noktasında, aşı noktası üzerinde veya altında aşırı büyümeler.
Anaç- Kalem İlişkileri Bazı hallerde anaç, kalemin büyüme özelliklerine çok büyük etki yapar. Aynı şekilde kalem de anacın bazı özelliklerini değiştirebilir. Anacın Kalem Üzerine Etkileri Ağacın büyüklüğü ve büyümesi üzerine anacın etkisi, Anacın, meyveye erken yatma, çiçek tomurcuğu teşekkülü, meyve tutumu ve verim üzerine etkisi, Anacın meyve iriliği, kalitesi, rengi ve olgunlaşması üzerine etkisi, Kışa ve hastalıklara dayanıklılık ve meyvede olgunluk zamanı üzerine etkisi. Kalemin Anaç Üzerine Etkisi Kalemin anacın kuvveti üzerine etkisi, Anaçların soğuklara dayanması üzerine etkisi
GÖZ AŞILARI Göz aşılarında üzerinde tek bir göz bulunan küçük bir kabuk parçası kullanılır. Bu aşıların uygulanması genellikle kabuğun odundan kolaylıkla ayrılabilmesine bağlıdır. Bu olaya "kabuk verme” denir. Bu dönemde bitkide hızlı bir özsu faaliyeti vardır, dolayısıyla aşı tutma oranı yüksektir. Göz aşılarında aşılama zamanı ilkbaharda başlar ve sonbaharda büyümenin durmasına kadar devam eder. İlkbaharda yapılan aşılardan meydana gelen sürgünler sonbahara kadar pişkinleşir, kış soğuklarından zarar görmez.
Yaz sonlarında yapılan aşılar ise durgun olduklarından kış mevsiminde zarar görmez. Buna karşılık yaz ortasında yapılacak aşılarda sürgünler kışa pişkinleşmeden girip soğuklardan zarar görebilir. Bu nedenle kışları soğuk geçen bölgelerde yaz mevsimi ortasında göz aşıları yapılması tavsiye edilmez. Meyve türlerinin çoğaltılmalarında yaygın olarak kullanılan göz aşılarının, kalem aşılarına göre bazı üstünlükleri şunlardır;
Göz aşıları kalem aşılarına göre daha ince dallara uygulanabilir. Göz aşılarında her anaca veya dala yalnız bir göz takıldığı için, daha az aşı kalemine ihtiyaç duyulur. Göz aşılarında aşı uygulanırken kalem aşılarına göre anaçta daha az yara açılır. Bu nedenle aşının tutması daha kolaydır. Göz aşılarında tutma oranı % 80-95 arasındadır.
Göz aşılarında aşının tutup tutmadığı 15-20 gün sonra belli olduğundan, tutmayan aşılar aynı yıl içinde yenilenebilir. Göz aşılarının öğrenilmesi ve yapılması kalem aşılarına göre daha kolaydır. Göz aşılarında aşı macunu kullanılmasına gerek yoktur.
Meyvecilikte göz aşıları, ilkbahar başında, Haziran ayı ve yaz mevsimi sonu olarak üç dönemde yapılabilir. Erken ilkbahar göz aşıları, anaçta aktif büyüme başlayınca, kış döneminde alınan aşı kalemlerindeki gözler kullanılarak yapılır. Bu aşılar, yapıldığı dönem içinde sürerler. Kışları sert geçen bölgelerde tavsiye edilir. Haziran göz aşıları o yılın sürgünlerinden hazırlanan aşı kalemlerindeki gözleri kullanarak yapılır. Özellikle şeftali, kayısı, erik ve kiraz gibi meyve türlerinin aşılanmasında kullanılmaktadır. Bunlar da aynı mevsimde sürer. Kışları ılık geçen bölgelere tavsiye edilir.
Geç yaz göz aşıları, Ağustos-Eylül aylarında, o yılın sürgünlerinden hazırlanan aşı kalemlerindeki gözlerin kullanılması ile yapılır. Bu aşılar, aşılama döneminin daha uzun sürmesi, yaz sonundaki yüksek sıcaklıkların aşılarda daha iyi kaynaşma olması ve aşı kalemlerinin saklamaya ihtiyaç göstermemesi gibi nedenlerle meyve fidanı üretiminde diğer dönemlerde yapılan aşılara tercih edilir. Bu aşılar yapıldıkları dönemde tutar, ancak kışı dinlenme halinde geçirerek ertesi ilkbaharda sürerler. Yapılma şekilleri ve kullanılan materyale göre göz aşılarının birçok çeşidi vardır. Bunlar arasında meyve fidanı üretiminde en yaygın kullanılan "T" göz aşısıdır.
"T" Göz Aşısı Bu aşı, genellikle meyve fidanlıklarında kurşun kalem kalınlığında ve kolay kabuk veren anaç veya dallara uygulanır. Aşıda gözler, anaçların toprak yüzeyinden 5-25 cm yüksekliğine, kabuğun düzgün bir yerine yerleştirilir. Bu aşı için önce anaç hazırlanır. Bu amaçla anacın kabuğu aşı bıçağı ile “T” şeklinde kesilir. Bunun için anaç üzerinde önce yaklaşık 2.5 cm uzunlukta dikey bir kesim yapılır. Sonra, dikey kesimin üst ucunda, gövde çevresinin 1/3'ü kadar kısmında kabuk yatay olarak kesilir.
Gözün hazırlanması için, aşı kaleminde gözün 1 cm kadar altından eğimli bir şekilde kesime başlanır, gözün altından geçip, 2.5 cm kadar üstünde kesim tamamlanır. Gözün 2 cm üzerinden yatay kesimle göz kalemden çıkarılır. Aşının son aşaması, hazırlanan gözün anaçta açılan yere yerleştirilmesidir. Gözün üst yatay kesim yüzeyi, anaçtaki yatay kesim yüzeyi ile çakışıncaya kadar göz aşağıya itilir. Bu işlemden sonra gözün kabuk kısmı göz açıkta kalacak şekilde anacın kabuk kanatlarıyla kapatılmalıdır
Daha sonra göz dışarıda kalacak şekilde aşı bağı ile bağlanır Daha sonra göz dışarıda kalacak şekilde aşı bağı ile bağlanır. Bu amaçla esnek aşı bantları tercih edilmelidir. Esnek aşı bağları aşı bölgesinde boğulmayı önlemekte, ayrıca aşı kaynadıktan sonra çürüyerek kendiliğinden kopabilmektedirler. Aşıda esnek olmayan rafya, ip gibi bağlar kullanıldığında aşılamadan 2 hafta sonra aşı bağları aşıların arka kısmından boğulmanın önlenmesi için kesilmelidir. Aşıyı izleyen 2-3 hafta içinde aşı yerinde kaynaşma tamamlanır. Aşı tutmamışsa ve anaç kabuk vermeye devam ediyorsa yapılan aşının alt veya üstünde bir yere aşı tekrarlanabilir.
T- GÖZ AŞININ YAPILIŞI 27.04.2017
"Yama" Göz Aşısı Özellikle ceviz, dut ve incir gibi kalın kabuğa sahip olan meyve türlerinde kullanılır. Bu türlerde daha çok durgun aşı tercih edilir. Yama göz aşısı, anacın topraktan 8-10 cm yüksek kısmına yapılır. Anacın hazırlanması için çift ağızlı bıçak yardımıyla anaç çevresinin 2/3’ü uzunluğunda iki paralel yatay kesim yapılır. Bu iki yatay kesim uçlarından iki dikey kesim ile birleştirilir. Böylece anaçtan dikdörtgen şeklinde bir kabuk çıkarılır.
Bu aşının esası anaçtaki bu kesim yerine üzerinde bir göz bulunan bir kabuk parçasının yerleştirilmesidir. Kalemden de aşı gözünün çıkarılmasında çift ağızlı aşı bıçağı kullanılır ve ortasında bir göz bulunan dikdörtgen şeklinde kabuk çıkarılır. Aşı gözü anaçtaki yere kabuklar birbirine temas edecek şekilde yerleştirilir. Daha sonra aşı yeri göz dışarıda kalacak şekilde esnek aşı bağı ile bağlanır.
"Yonga" Aşı Bu aşıda kabuğun kalkmasına gerek duyulmaz. Diğer göz aşılarında olduğu gibi her üç aşı döneminde başarı ile yapılabilirse de, sıcaklığın daha elverişli olduğu yaz mevsimi sonunda yapılması tavsiye edilir. T göz aşısı yapılamayacak kadar kalınlaşmış anaç ve dallara bu aşı yapılabilir.
Bu aşı için anacın kabuğundan odun kısmına doğru meyilli bir kesim yapılır. İlk kesimin yaklaşık 2-3 cm üzerinden başlayarak içeriden aşağıya doğru ikinci bir kesim yapılarak yonga şeklinde bir parça çıkarılır. Bu aşının esası anaçta açılan yaraya uygun bir gözün hazırlanıp bu yere yerleştirilmesidir. Aşı kaleminde anaçta yapılan kesimlere benzer iki kesim ile üzerinde bir göz bulunan yonga şeklinde bir parça çıkarılır. Hazırlanan göz anaçtaki yerine kabukları çakışacak şekilde yerleştirilerek göz açıkta kalacak şekilde bağlanır.
Göz aşılarında gözün kabuğu normal rengini koruyorsa ve üzerindeki göz şişkinse aşının tuttuğu anlaşılır. Buna karşılık tutmayan aşılarda aşı yerinde kabuk kararmaya başlar ve buruşur. İlkbahar ve Haziran sürgün aşılarında, aşıdan iki hafta sonra, durgun göz aşılarında ise ertesi ilkbaharda gözlerin patladığı dönemde anaçlar aşı gözünün 1-2 cm üzerinden kesilir.
KALEM AŞILARI Göz aşılarında olduğu gibi kalem aşılarında da farklı yöntemler bulunmaktadır. Ancak hangi yöntem uygulanırsa uygulansın kalem aşılarında aşılamanın başarılı olması için şu şartlar önem taşır; Anaç ve kalem mutlaka uyuşur olmalıdır. Aşı uygun zamanda yapılmalıdır. Kalem aşılarının çoğu ilkbaharda anaçta su yürümenin başladığı dönemde yapılır. Bu dönemde kullanılan aşı kaleminin tomurcuklarında uyanma başlamamış olmalıdır. Bu nedenle aşı kalemleri dinlenme döneminde alınarak, aşı zamanına kadar uygun şartlarda muhafaza edilir.
Aşılama bittikten sonra, nem kaybını önlemek ve yara dokusu oluşumunu hızlandırmak amacıyla, bütün aşı yüzeyleri aşı macunu veya uygun bir materyal ile kapatılmalıdır. Aşılamadan sonra, bir süre aşılara özel bir bakım gösterilmelidir. Anaçtan meydana gelen sürgünler kesilmelidir. Ayrıca aşı kalemlerinden meydana gelen sürgünler çok kuvvetli geliştikleri için rüzgar vb etkilerle kırılma tehlikesi vardır. Bunu önlemek için aşı sürgünlerinin bağlanmaları gerekir.
"Yarma" Aşı En fazla bilinen ve uygulanan kalem aşısı tekniğidir. Yarma aşı dinlenme dönemi boyunca yapılabilirse de, ilkbaharda gözlerin kabarmasından hemen önce yapıldığında daha başarılı olur. Yarma aşıya 3-10 cm kalınlığındaki anaç veya dalın kesimi ile başlanır. Daha sonra özel yarma aşı aletlerinden birisi veya kalın gövde ve dallarda kasap bıçağı benzeri ağır bir bıçakla, aşılanacak kısmın merkezinden 5-8 cm derinlikte dik bir yarık açılır.
Bu işlem aşı tokmağı veya çekicin bıçağa vurulması ile yapılır Bu işlem aşı tokmağı veya çekicin bıçağa vurulması ile yapılır. Aşı yapılacak bölgenin düz ve boğumsuz olması çok önemlidir. 7-10 cm uzunluğunda ve üzerinde 2-3 adet göz bulunduran aşı kalemlerinin uç kısımları yaklaşık 4-5 cm uzunlukta hafifçe meyilli kesilerek kama şeklinde hazırlanır. Kalemler hazırlandıktan sonra açılan yarığın iki tarafından aşı kalemleri yerleştirilir.
Kalemler anacın basıncı ile sıkıca tutulduklarından, çivileme ve bağlama genellikle yapılmamaktadır. Bu işlemden sonra yara yüzeyleri aşı macunu ile kapatılır. Yarma aşı elma ve armut gibi türlerde tavsiye edilirken, kayısı ve erik gibi türlerde fazla tavsiye edilmez. Çünkü aşı yerinde fazla yara yüzeyi meydana geldiğinden kayısı ve erik gibi türlerde bu yerlerin kapanması zordur. Kapanması güç olacağından önerilmemektedir.
KABUK AŞISI (ÇOBAN) Kabuk aşısının kolay uygulanabilmesi, kabuğun odundan ayrılmasına bağlı olduğundan bu aşı ilkbaharda ağaçta aktif büyüme başladıktan sonra yapılmalıdır. Aşılamada kullanılacak aşı kalemleri dinlenme döneminde alınıp, aşı zamanına kadar uygun şartlarda muhafaza edilir. Kabuk aşısında farklı metotlar kullanılabilmektedir. Yaygın olarak kullanılan ve çoban aşısı olarak bilinen metotta ilk olarak aşılanacak gövde veya dallar aşılanacakları kısımdan düzgün olarak kesilmelidir. Aşıda her gövde veya dala, kalınlığına göre 3-5 adet aşı kalemi yerleştirilebilir.
Her kalem için, dalın ucunda, kabuktan oduna kadar inen yaklaşık 5 cm uzunluğunda yukarıdan aşağıya doğru çizgi halinde bir kesim yapılır. Sonra kalemi yerleştirmek amacıyla, kabuk bu kesitin her iki kenarı boyunca hafifçe kaldırılır. Yaklaşık 1 cm kalınlığında, 10-15 cm uzunluğunda hazırlanan kalemlerde 2-3 adet göz bulunmalıdır. Kalemin alt ucunun bir kenarı boyunca, 5 cm uzunluğunda bir kısmı kesilerek inceltilir.
Daha sonra, hazırlanan kalemler anaca kabuk ile odun arasına yerleştirilir. Her kalem için ince ve başsız iki çivi kullanarak, kalemin anaca çivilenmesi başarıyı artırmaktadır. Aşılama işlemi tamamlandıktan sonra bütün yara yerleri aşı macunu ile kapatılır.
KABUK(ÇOBAN) AŞININ YAPILMASI 27.04.2017
"Kakma" Aşı Bu aşı, çeşit değiştirme amacıyla 7-10 cm veya daha kalın çaplı dalların aşılanmasında, yarma aşının yerine kullanılır. Bu aşıda yarma aşıdaki kadar büyük yara yüzeyi oluşmaz. Ancak uygulanması biraz daha zordur. İyi uygulandığında aşılanması zor türlerde başarı oranı yüksektir
Kakma aşı da ilkbaharda anacın gelişmeye başlamasından hemen önceki dönemde yapılmalıdır. Anaç veya dal aşının yapılacağı yerden düzgün bir şekilde kesilir. Daha sonra anaçta keskin bir bıçakla V şeklinde bir kesit yapılır. Bu kesitin içi boşaltılarak kalemin takılmasına uygun hale getirilir. Yaklaşık 10-15 cm uzunlukta ve üzerinde 2-3 göz bulunan aşı kalemlerinin dip kısmı da V şeklinde kesilir. Hazırlanan kalem anaçtaki yere kabukları çakışacak şekilde yerleştirilir. Daha sonra açık yüzeyler aşı macunu ile kapatılır. Bu aşıda anacın kalınlığına bağlı olarak bir anaca birden fazla kalem takılabilir.
"Dilcikli" Aşı Dilcikli aşı yaklaşık 1 cm çapındaki anaç veya dalların aşılanmasında kullanılmaktadır. Bu aşı tekniğine uygun olarak yapılırsa başarı oranı yüksektir. Tutma oranının yüksek olması için en önemli şart kalem ve anacın aynı kalınlıkta olmasıdır. Anacın üst tarafında yapılacak kesit kalemin alt kısmında yapılan kesite tamamen eşit olmalıdır.
Anacın üstünde 2-5 cm uzunluğunda meyilli bir kesim yapılır Anacın üstünde 2-5 cm uzunluğunda meyilli bir kesim yapılır. İlk kesit yüzeyinin uzunluğunun 1/3’ünden başlamak üzere aşağıya doğru ikinci bir kesim yapılır. Kalemde de anaçtakine benzer bir kesim yapılır. Yine ilk kesitin altında ikinci kesim yapılır. Anaç ve kalem birbiri içine sokulur ve diller birbirine kenetlenir. Anaç ve kalem birbirine iyi temas ederse bağlamaya gerek kalmaz. Ancak yara yüzeyleri macunlanmalıdır. Bu aşı aşı makineleri ile de yapılabilir.
DİLCİKLİ AŞININ YAPILIŞI
ÖNEMLİ MEYVE TÜRLERİNDE KULLANILAN ANAÇLAR
Antep Fıstığı Atlantik Sakızı, Melengiç, Antep Fıstığı Armut Armut, Ayva Badem Badem, Şeftali Elma M ve MM serisi klon anaçları Erik Erik, Şeftali, Kayısı, Badem Kayısı Kayısı, Şeftali, Erik Kiraz Kuş Kirazı, İdris, Vişne, Gisel –A serisi Şeftali Şeftali, Kayısı, Badem