CEZADA UZLAŞMA KURUMU SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Çağdaş demokrasilerde uyuşmazlıkların dava dışı alternatif yollarla çözümüne özel bir önem verilmektedir. Bu yöntemlerle sağlanan faydalar göz önüne alınarak ülkemizde de uyuşmazlıkların davaya dönüşmeden alternatif usuller ile çözülmesi görüşü öne çıkmıştır. Ceza adaleti yerine getirilirken, mağdura gösterilen özenin artırılması ve mağdurun tatmini ile sistemin bir sonucu olarak tarafların barıştırılmaları ve doğan zararın giderilmesi önem arz etmektedir
Anglo-sakson hukuk sisteminin geçerli olduğu Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, İngiltere, Yeni Zelanda gibi ülkelerde yaygın olarak uygulanan mağdur–fail uzlaştırmasının temelinde onarıcı adalet anlayışı yer almaktadır. Mağdur, fail, toplum ve yargı sistemine önemli yararlar sağlaması bu sistemin Kıta Avrupası hukuk sisteminin geçerli olduğu ülkelerde de kabul edilerek uygulanması sonucunu doğurmuştur. Üyesi bulunduğumuz Avrupa Konseyi tarafından R(99) 19 sayılı tavsiye kararı ile benimsenen ''uzlaşma'' müessesesi, esnek, geniş kapsamlı, çözüm getirici ve katılımcı bir usul olarak kabul edilmiştir.
Uzlaşma kurumunun faydaları ortaya koymak ve neden uygulanması gerektiğini açıklamak gerekirse; uzlaşmanın yargı sistemini etkileyecek nicel sonuçları ile mağduru, faili ve dolayısıyla toplumu etkileyecek nitel ve sosyal sonuçları bulunduğunu belirtmek gerekmektedir. Nicel sonuçları incelediğimizde; 1. Soruşturma dosyalarının davaya dönüşmeden çözülmesi ile ceza ve hukuk mahkemelerinin iş yükünün azalması, 2. Soruşturma ve kovuşturma aşamasında personele duyulan ihtiyacın azalması,
3.Adli kolluğa yapılan çağrıların ve duyulan ihtiyacın, dolayısıyla kolluğun iş yükünün azalması, 4.Cumhuriyet savcısı ve hâkimlerin nitelikli dosyalara vakit ayırabilmeleri 5.Derdest davaların daha kısa sürede sonuçlanması 6.İnfaz kurumlarının ve infaz görevlilerinin iş yükünü azaltması 7.Kırtasiye ve tebliğ masrafları vb. giderlerin azalması Öne çıkan faydalarıdır
Mağdur, fail ve toplum açısından önemli olan nitel sonuçları incelediğimizde uzlaşma neticesinde; 1.Mağdur ve failin birbirini tanımasını ve yüz yüze görüşmelerini sağlanır, 2.Faile, suçun muhatabı üzerinde yarattığı etkiyi görmesi fırsatını sunar, 3.Failin devlete karşı değil mağdura karşı şahsen sorumlu olmasını sağlar, 4.Failin cezalandırılması ve adaletin tesisinde mağdurun etkinliği ve tatmini sağlanır,
5. Mağdurun yaşadığı güven bunalımı ve korkuları ortadan kalkar, bozulan tehlike algısının düzelmesi sağlanır, 6. Mağdura özür dilenmesini isteme veya belirlenecek edim ile maddi/manevi zararının tazminini sağlama fırsatını sunulur, 7. Failin yeniden suç işleme ihtimali azalır, 8. Tazminatın gerçekten ödenme şansı artar, (ABD’de yapılan araştırmalara göre ödemenin yapılması ihtimali 4 kat daha fazladır) 9. Uzun süreli yargılama boyunca mahkemeye gidilmemesini sağlanır,
10. Taraflarda adaletin yerine geldiği duygusu tesis edilmiş olur, 11. Faile sadece cezalandırılmak yerine hatalarını telafi etme fırsatı sunulur, 12. Failin filinin gerekçesini açıklama ve özür dileme fırsatı olur, 13. İlk kez suç işleyen kişilerde(özellikle çocuk suçlarında) ceza ve sabıka kaydı almadan meselenin halli ile toplumda suçlu damgası yemeden hayatına devam etme fırsatı sunulur, 14. Failin infaz kurumuna girmesi engellenir ve kurumda diğer suçlulardan etkilenerek tahliye sonrasında yeniden suç işleme ihtimali önlenmiş olur,
15. Suçların müeyyideye tabi tutulmasındaki temel gerekçe bozulan toplum düzeninin düzeltilmesi olduğundan, suçun toplum üzerindeki etkilerinin giderilmesi sağlanır, 16. Toplumun adalet tecrübesi artar ve sorunlar adli birimlere yansımadan toplum içerinde sulh ile çözülür 17. Taraflar arasında sürekli olarak yinelenecek uyuşmazlığın halli ile yeni suçların ve dosyaların önü alınır, 18. Uzlaştırmacıların müzakerelerde edindikleri tecrübe ve becerileri toplum içerisinde kullanmaları ve paylaşmaları ile uzlaşı kültürünün toplumun geneline yayılması sağlanır
Yukarıda açıklanan doğrudan ve dolaylı birçok faydası birlikte değerlendirildiğinde uzlaşma kurumunun ülkemizde uygulanmasının yargılamanın tüm kesimlerine olumlu etkilerde bulunacağı açıktır.
ÜLKEMİZDE UZLAŞMA KURUMUNA İLİŞKİN MEVZUAT Cezada adalet sisteminde uzlaşma kurumu, Türk hukuk sistemine ilk kez tarihinde yürürlüğe giren 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile dâhil edilmiştir. Ancak bu düzenleme, ceza adalet sistemimize gereken katkıyı sağlamaması sebebiyle tarihli ve 5560 sayılı Kanun ile tümüyle değiştirilmiştir. Ayrıca Kanun düzenlemesini açıklamak ve uygulamayı sağlamak için Ceza Muhakemesi Kanununa Göre Uzlaştırmanın Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik, tarihli ve sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe konulmuştur.
CEZA ADALET SİSTEMİNDE UZLAŞTIRMA UYGULAMALARININ GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ Genel Müdürlüğümüz tarafından 08/02/2008–31/12/2013 tarihleri arasında yürütülen ''Ceza Adalet Sisteminde Uzlaştırma Uygulamalarının Geliştirilmesi Projesi'‘ ile çeşitli aşamalarda uzlaşma sisteminin uygulayıcılara ve halka tanıtımı, yaygınlaştırılması amacıyla faaliyetler yürütülmüştür.
Proje kapsamında; Ulusal ve uluslararası çalıştaylar, Eğiticilerin eğitimi faaliyetleri, Hâkim, Cumhuriyet savcısı ve uzlaştırmacılara yönelik eğitim seminerleri, Gerçekleştirilmiştir. Ayrıca uygulayıcılara yönelik uzlaşma el kitabı hazırlanarak ülke çapında dağıtımı gerçekleştirilmiştir.
Proje sonuçlarının izlenmesi amacıyla Genel Müdürlüğümüze iletilen uzlaşmaya ilişkin veriler incelendiğinde ; Uzlaşma görüşmesi yapılan dosyaların ortalama olarak % 61,58 oranında uzlaşma ile sonuçlandığı görülmektedir. Ülkemiz uzlaşma uygulamasında temel sorun, uzlaşma kapsamına giren dosyaların uzlaştırıcılara ulaşmamasıdır.
…….. Cumhuriyet Başsavcılığı uzlaşma bürosunda yıllarında Cumhuriyet savcısının talimatıyla soruşturmanın taraflarına kolluk tarafından uzlaşma teklifi kabul edilmese dahi dosyanın uzlaştırmacıya tevdi edilmiş ve bu uygulamaya ilişkin veriler aşağıdaki şekilde gösterilmiştir. Uzlaş. tevdi edilen Uzlaşılan Uzlaşılmayan % 75, % 73,43
Ülkemiz uzlaşma uygulamasında temel sorun, uzlaşma kapsamına giren dosyaların uzlaştırıcılara ulaşmamasıdır UZ TEK KABUL ED. UZLAŞILAN İZMİR (%84) ADANA ZONGULDAK G.ANTEP DENİZLİ
Bu sorunun kaynağında ise uzlaşma teklifinin serinleme süresi beklenmeden, adli kollukta veya müracaat savcılığınca yapılması ve teklif sırasında uzlaşma hakkında yeterli bilgilendirme yapılmaması sonucunda teklifin reddedilmesi yer almaktadır. Uzlaşma uygulamalarında pilot bölgelerden olan İzmir'de uzlaşma teklifinin kollukta yapılmaması ve serinleme süresi olarak adlandırılan süre sonrasında yapılan davete tarafların % 90 oranında katılım sağladığı beyan edilmektedir.
ÖNERİLER Ülkemizde uzlaşma usulünün mevcut mevzuat hükümleri çerçevesinde aşağıda yer alan şekil uygulanması halinde, uzlaşma kurumunun uygulanırlığını artacağı değerlendirilmektedir: 1. Başsavcılık bünyesinde mutlaka uzlaşma bürolarının kurulması, 2. Uzlaşma konusunda gönüllü savcıların bu bürolarda görevlendirilmesi ve ihtisaslaşmanın sağlanması, 3. Uzlaşma kapsamına giren soruşturma dosyalarının soruşturma işlemleri tamamlandıktan sonra kamu davası açılması için yeterli delil bulunması halinde uzlaşma bürosuna gönderilmesi,
4. Uzlaşma teklifinin kolluk veya müracaat savcılığı tarafından gerçekleştirilmemesi, özellikle uzlaşma bürosunda görevli Cumhuriyet savcısı ve personel tarafından gerçekleştirilmesi, 5. Uzlaşma teklifinin makul bir serinleme süresi sonrasında gerçekleştirilmesi, 6. Uzlaşma teklifi öncesinde taraflara uzlaşmanın hukuki mahiyeti ve sonuçlarının uzlaşma savcısı veya uzlaşma bürosunda görevli personel tarafından açıklanması, 7. Uzlaşma müzakereleri için adliye içerisinde özel odaların tahsis edilmesi.
Dinlediğiniz için teşekkür ederim. KEMAL ERTÜRK TETKİK HÂKİMİ