VETERİNER HEKİMLİKTE HORMON KULLANIMI. Hormonların fizyolojik fonksiyonları  İç ortamın değişen dış koşullara uygun şekilde optimal düzeyde sürdürülmesi.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
Doç.Dr. Mustafa ALTINIŞIK ADÜTF Biyokimya AD 2009
Advertisements

HORMONLAR: TİROİD HORMONLARI, KALSİYUM VE FOSFOR METABOLİZMASINI ETKİLEYEN HORMONLAR, PANKREAS HORMONLARI, ADRENAL MEDÜLLA HORMONLARI.
Doç.Dr. Mustafa ALTINIŞIK ADÜTF Biyokimya AD 2005
TOPRAĞIN HİKAYESİ HORİZON: Toprağı meydana getiren katmanlara horizon adı verilir. TOPRAK: Toprak taşların parçalanması ve ayrışmasıyla meydana gelen,
Yanık, Donma ve Sıcak Çarpması
FİZİKSEL GELİŞİM Öğr. Gör. İdris KARA.
İç salgı(endokrin) bezleri
ENDOKRİN SİSTEM FİZYOLOJİSİ. Vücudun iç dengesinin korunması, yaşamsal fonksiyonlarının vücudun gereksinimlerine göre düzenlenmesi, hayatın devamı için.
Mineral ve Kemik Metabolizması
MADENSEL MADDELER (MİNERALLER)
OTONOM SİNİR SİSTEMİ VE ANESTEZİK İLAÇLAR
ÇOCUK GELİŞİMİNE GİRİŞ
2016 Dünya Sağlık Günü Diyabeti (şeker hastalığını) Yenelim! Dr Pavel Ursu Dünya Sağlık Örgütü Türkiye Temsilcisi.
HEMOFİLLİ HASTALIĞI Hemofili hastalığı; Kandaki pıhtılaşmayı sağlayan faktörlerden faktör 8 (VIII) ve 9 (IX)’un hayat boyu eksik ve kanın pıhtılaşmasının.
VEREM NEDİR? NASIL BULAŞIR? KORUNMA YOLLARI NELERDİR? HAZIRLAYAN : FATMA SALDUZ.
Topiramat 1997 yılında ABD’de epilepsinin ek tedavisi için pazarlanmaya başlanmıştır.
YARIŞMADA 20 ADET FEN SORUSU SORULACAKTIR. HER SORU İÇİN YANITLAMA SÜRESİ 40 SANİYEDİR.
E R G E N L İ K ERGENLİK DÖNEMİ FİZİKSEL GELİŞİM
Zihinsel engellilerin sınıflandırılması
Boşaltım sistemi.
ŞEKER(DİABETES MELLİTUS DM) HASTALARININ YAŞAM KALİTESİNİ ARTIRMAK İÇİN YAPILMASI GEREKENLER Şeker ya da diyabet denilen hastalık genellikle kalıtsal ve.
DİYABET NEDİR ? Vücudun kendisi için gerekli olan insülini yeteri kadar üretememesi veya var olan insülini gerektiği gibi kullanamaması sonucu ortaya çıkan.
GEBELİĞİ ETKİLEYEN HASTALIKLAR
PNÖMONİ.
FOLLİKÜLER FAZ VE OOGENEZİS(OOSİT OLUŞUMU) Prof.Dr.Yavuz Öztürkler BU SLAYTLAR KAÜ VET.FAK ÖĞRENCİLERİ İÇİN YARDIMCI DERS NOTU NİTELİĞİNDE PROF.DR.YAVUZ.
Çocuklarda Diyabet ve Hemşirelik Bakımı Yrd. Doç. Dr. Tülay KUZLU AYYILDIZ.
PROTEIN METABOLIZMASı BOZUKLUKLARı 1. Serum proteinlerine ili ş kin bozukluklar Serum proteinlerine ili ş kin bozukluklar Beslenim eksikli ğ i (malnutrisyon)
Gestasyonel diyabetli olan ve olmayan gebeler ile gebe olmayan kadınlarda dolaşımdaki fetuin-A düzeyleri ile QUICKI - insülin duyarlılığı arasındaki ilişki.
Çocukluk Çağı Kanserleri Yrd. Doç. Dr. Tülay KUZLU AYYILDIZ
İNSANDA BOŞALTIM SİSTEMİ. İNSANDA BOŞALTIM SİSTEMİ.
Zehirlenmeler ve Nutrisyon Sempozyumu
PROTEİNLER. PROTEİNLER PROTEİNLER Karbon,hidrojen,oksijen ve azot elementlerinden oluşmuş organik bileşiklerdir. Yapısında bazen sülfür,fosfor veya.
RADYASYONUN HÜCREDEKİ KRİTİK HEDEFLERİ
Prof Dr.Ramazan Dansuk Bezmialem Vakıf Üniversitesi
BESLENME VE DİYETETİKTE
Anormal Uterin Kanamalar
Prof.Dr.Çiğdem ALTINSAAT
FNP GRUBU: fatma ışık, nagehan öztürk, pınar sevindik
SAĞLIKLI ERİŞKİNE YAPILMASI GEREKEN AŞILAR
Dişi MemelilerdeThe Luteal Fazın Hormonal Kontrolü
Metabolizma Hastalıkları
M Arş. Gör. Dr. Esranur AKBULUT
Hayvan refahına uygun koşulların belirlenmesi
ZİYAFET VE İKRAM HİZMETLERİ BESİN ÖĞELERİ II
MASTİTİSLERİN TEDAVİSİ
Genetik mühendisliğinin pratik uygulamaları
BESLENME VE DİYETETİKTE
Puberta ve Seksuel Siklus
ACE İNHİBİTÖRLERİ – ANJİOTENSİN RESEPTÖR BLOKÖRLERİ
VE SİSTEME ETKİLİ İLAÇLAR
Sağlık Bilimleri Fakültesi
ŞEKER HASTALIĞI.
İMMÜN YETMEZLİKLER-1 Prof.Dr. Göksal Keskin
BESİ SIĞIRCILIĞI.
HÜCRE ADAPTASYONU Fizyolojik stresler ve patolojik uyaranlarla karşılaştıklarında bunlara uyum (ADAPTASYON) gösterip, canlılıklarını ve işlevlerini koruyarak.
KASDA ENERJİ ÜRETİMİ (Açlıkta ve Toklukta)
ENERJİ METABOLİZMASI VE REGÜLASYONU
OKUL ÇAĞI ÇOCUKLARININ BESLENMESİNDE
Enzimatik Ölçümler (Pratik Ders)
MEME KANSERİNDEN KORUNMA
SUDA ÇÖZÜNEN VİTAMİNLER
Gelişim ve Temel Kavramlar
ENDOKRİN SİSTEM.
Seksuel Siklus.
Beslenme İlkeleri - 5.
Hücrelerde sinyal iletimi
ÇANKAYA ÜNİVERSİTESİ TEMEL İŞ SAĞLIĞI ve GÜVENLİĞİ EĞİTİMİ.
Yenidoğanın ısı kontrolü TERMOREGÜLASYON
CANLILARDA ÜREME, BÜYÜME VE GELİŞME
Ergenlikte Psikososyal Sorunlar
Sunum transkripti:

VETERİNER HEKİMLİKTE HORMON KULLANIMI

Hormonların fizyolojik fonksiyonları  İç ortamın değişen dış koşullara uygun şekilde optimal düzeyde sürdürülmesi (su-elektrolit dengesi, kan basıncı, kemik kitlesi gibi)  Enerji üretimi, kullanımı ve depolanması  Üreme  Büyüme ve gelişme

Hormonları ne zaman kullanırız?  Endokrin bezlerin hipofonksiyonu (yerine koyma tedavisi)  Bazı klinik durumların tedavisi için (Glukokortikoidler ve glukagon gibi hormonların fizyolojik veya suprafizyolojik etkilerinden yararlanılabilir)  Tanı testleri (Endokrin bezlerin, hipotalamus ve ön hipofizin fonksiyonunu incelemek için) Hormonomimetik ilaçlar: hormon benzeri etki gösterir, ancak vücutta do ğ al olarak bulunmaz.

Hormon-hormon etkileşmeleri DİKKAT: Burada sayılan durumlar, hormon tedavisi gören kişilerde de ortaya çıkabilir!  Bir hormon, diğer bir hormonun sentezini artırabilir: Kortizol… Adrenalin  Bir hormon, diğer bir hormona olan duyarlılığı artırabilir. Buna priming denir: Estrojenler, miyometrium ve endometriumdaki progesteron reseptörlerinin sayısını artırır. Tiroid hormonu kalpte beta-adrenoseptörlerin sayısını artırır. Glukokortikoidler insülin reseptörlerinin sayısını azaltırlar

 Bir hormon, bir diğerinin metabolizmasını değiştirebilir: Tiroid hormonu kortizol ve testosteronun karaciğerde yıkımını artırır.  Bir hormon bir diğerinin salgılanma hızını değiştirebilir: Pankreasta insülin salgılanması glukagon tarafından artırılır, somatostatin tarafından azaltılır.  Birbirlerine zıt etkilerde bulunan hormonlar arasındaki dengenin bozulması ile patolojik durumlar ortaya çıkabilir: Addison (adrenal yetmezlik) hastalığında insüline karşı aşırı duyarlılık oluşur ve hipoglisemi gözlenebilir.

Hormon sentezini inhibe eden ilaçlar  steroid hormon sentezini engelleyen (metirapon,aminoglutetimid, amfenon B, trilostan, finazterin, mitotan gibi) tiroid bezi hormon sentezini engelleyenler (tiyourasil, metimazol, propiltiyourasil, metiltiyourasil gibi) insülin sentezini engelleyenler (alloksan, streptozotosin gibi) önem taşırlar.

Hormon sentezini inhibe eden ilaçlar  Metirapon & Aminoglutetimid (Adrenal korteks hormonlarının sentez inhibitörleri)  Aromataz inhibitörleri (Estradiol sentezinin inhibisyonu, letrozol, anastrozol)  5 α -redüktaz inhibitörleri (Dihidrotestosteron sentezinin inhibisyonu, FİNASTERİD,DUTASTERİD)

Hormon reseptörlerini bloke eden ilaçlar  Tamoksifen & klomifen: Estrojen antagonisti  Siproteron & flutamid: Testosteron antagonisti  Mifepriston (RU 486): Projesteron antagonisti

Tiroit hormonları Folliküler hücrelerden sentezlenen hormonlar Tiroksin (T 4, tetraiyodotironin) T 3 (triiyodotironin) Tiroglobulindeki tirozin kalıntılarının iyodinasyonu sonucu oluşan, amino asit türevi hormonlardır. T 4 kantitatif olarak önemlidir T 3 temel aktif hormon olarak önemlidir Tiroidin parafolliküler C hücrelerinden salgılanan kalsitonin hormonu, kalsiyum ve fosfor metabolizmasını düzenleyen hormonlardandır

Tiroit hormonlarının sentez ve salınımı, hipofizden salgılanan TSH tarafından düzenlenir İyot yetmezliğinde tiroksin sentezi baskılandığı için iyot da düzenleyici bir faktör olarak kabul edilir

Tiroit işlevleri ile ilgili bozukluklar Genelde otoimmün kökenlidir. Tiroit hormon üretiminin baskılanmasıyla hipotiroidi, tiroid hormon üretiminin uyarılmasıyla hipertiroidi ortaya çıkar Hipotiroidide bazal metabolizma yavaşlar. Plazma TSH düzeyi artmış, serbest T 4 azalmıştır. Neonatal tiroit yetmezliğinde (kretenizm) büyüme geri kalır ve beyin olgunlaşamaz Hipertiroidide bazal metabolizma hızlanır. Plazma TSH düzeyi düşük, tiroit hormon düzeyleri yüksektir. Hipertiroidide Graves hastalığı ve tirotoksikoz gelişebilir

 Tiroit hormonları anabolik etkilidir, Büyüme hormonu ve insülin ile birlikte protein sentezini stimüle eder, azot atılımını azaltırlar.  Hipertroidizmde katabolik olabilirler, glukoneogezis, protein parçalanması ve azot savurganlığı artar.

HİPOTROİDİZM  Tiroit bezinin TSH tarafından yeterli uyarılmaması ile TH sentez ve salımının azalması  Troit bezinin yıkımlanmasından kaynaklanan (primer) immun karakterde  Hipofiz bölgesinde yer alan tümörlere bağlı basıdan kaynaklanan troit bezi tahribatı (sekunder)  Nadiren konjenital hipotroidsm (Alman çoban köpekleri, schaunauser’larda)

 TAYLAR Güçsüzlükbacak deformasyonları büyüme boz guatr  DİĞER HAYVANLARDA  reprodüktif fonk boz (infertilite, gebeliğin uzaması, abort, testis atrofisi, sperm azlığı) Kötü performansiştahsızlıkobezite laminitisdermatolojik bozukluklar hiper pigmentasyonallopesibradikardi hipotermisekonder piyoderma deride kalınlaşmabaş ve yüz bölgesinde mix ödemuyuşukluk hipotansiyon Nöropatiye bağlı ön bacak topallığı saldırganlık kalpte üfürümAV blok Anemi

 Hayvanlarda aneminin yanı sıra hiperkolestrolemi ve hipertriglisemi, CK seviyesinde artış  Teşhis T3 ve T4 konsantrasyonlarının (20- 55nmol/l normal, 11 nmol altı düşük) belirlenmesine ve TSH stimülasyon testlerine (1Ü/kg,IV, 6s sonra) verilen cevaba dayanır. TEDAVİ  Tyroid ekstraktları (sığır yada domuz tiroit bez)  Sentetik T4 (levotyroxine) uzun etkilidir  Sentetik T3 (liothyronine) kısa etkili  4/1 kombinasyonları kullanılabilir 6-8 hafta içerisinde tedaviye cevap alınmalı

 Hipertrodism En yaygın neden troit adenomlarıdır Ağırlık kaybıhiperaktivite TaşikardiPoliüri/polidipsi kardiak murmurKusma diyaredışkı miktarında artış İştahta artışıkassel güçsüzlük TremorKonjessif kalp yetmezliğidispnea Troit bezinde büykalpte büyüme Ateşsolunum bozuk allopesi

 Teşhis(hematolojik;nötrofili,eozinofili,eritrositozi s, Biyokimyasal; AST,ALT,ALP,LDH artmış  T3 ve T4 düzeyinde artış, T3 supresyon testi (Tertroksin uyg)(geri bildirim mekanizmasına dayalı), TSH cevap testi  Tedavi:  Cerrahi uygulama yada radyoaktif iyot  Antitroit ilaçlar  Methimazole (tapozole, Lilly) ve propylthiouracil (kedilerde kullanılmaz)  Carbimazole  Propranolol ve atenolol (B adrenerjik reseptör bloke edici ajanlar)  Troit neoplasmaları  Radyoaktif iyot tedavisi  Doksorubisin veya Doksorubisin ve siklofosfamit kombinasyonu

Adrenal korteks hormonları  Glukokortikoidler Kortizol  Mineralokortikoid ler Aldosteron  Adrenal korteks androjenleri Dehidroepiandr osteron sülfat (DHEAS) Adrenal korteksin farklı bölgelerinde kolesterolden sentezlenirler

Kortizolün sentez ve salgılanması, hipotalamik kortikotropin salıverici hormon (CRH) kontrolü altındaki adrenokortikotropin (ACTH) tarafından düzenlenmektedir. Kortizol de bunların salıverilişini feedback olarak inhibe eder ACTH, kortizol ile birlikte adrenal korteks androjenlerinin sentez ve salınımında etkilidir, fakat aldrosteron sentezinde etkili olmamaktadır

Aldrosteron salgılanması, fizyolojik koşullarda, ekstrasellüler sıvıdaki potasyum konsantrasyonu ve rernin-anjiotensin sistemi tarafından düzenlenir

Glukokortikoidlerin etkileri Kortizol, spesifik olarak kan glukozunu artırmaktadır. Bu etki, insülin salıverilmesinin baskılanması, periferik dokular tarafından glukoz ve amino asitlerin alınıp tutulmasının inhibisyonu, karaciğerde glukoneojenez ile glukoz sentezinin artırılması ile ilgilidir Kortizolün hipersekresyonu veya farmakolojik dozları kas, bağ doku, kemik ve deri gibi periferal dokularda protein katabolizmasını artırır, protein sentezini azaltır Kortizol, karaciğerde protein sentezini artırır Kortizol, birçok dokuda nükleik asit sentezini inhibe eder, karaciğerde RNA sentezini uyarır Kortizolün hipersekresyonu veya farmakolojik dozları, ekstremitelerde lipolize, yüz ve beden ile boynun arka kısmında lipogeneze yol açar Kortizol, antiinflamatuvar ve immünosupressif etki göstererek hücresel immüniteyi bozar Kortizol, vücutta suyun dağılımını ve vücuttan suyun atılımını, glomerüler filtrasyon hızını artırarak etkiler

Mineralokortikoidlerin etkileri Aldosteron, Na + ve K + dağılımını etkileyen en önemli hormondur Aldosteron, distal kıvrımlı tüplerde Na + geri emilimini ve K + atılımını artırmaktadır Aldosteron, tükürük kanalları, ter bezleri ile gastrointestinal sistemde de Na + tutulmasına ve K + atılmasına yol açmaktadır

Adrenal androjenlerin etkileri Nicel açıdan temel olan adrenal androjenler arasında dehidroepiandrosteron (DHEA) ve dehidroepiandrosteron sülfat (DHEA-SO 4 ) ile androstenedion bulunmaktadır Dehidroepiandrosteron (DHEA) ve androstenedion, zayıf androjenlerdir, testosterona çevrilerek etkilerini gösterirler

Adrenal korteks hormonları patolojisi ile ilgili klinik durumlar Glukokortikoid azlığında Addison hastalığı, fazlalığında Cushing sendromu (adrenal korteks adenomu varlığında) veya Cushing hastalığı (hipofzi adenomu varlığında) ortaya çıkar Mineralokortikoid fazlalığı primer aldosteronizm (Conn sendromu) veya sekonder aldosteronizmde (renal kan akımı azalmasına bağlı) görülür Adrenal korteks androjenleri fazlalığında adrenogenital sendrom ortaya çıkar

 Adrenal Yetmezlik(Hipoadrenokortizm) Addison Hastalığı  Mineralokortikoid yada glukokortikoit yetmezliğinden kaynaklanan sendrom  Adrenal korteksin %90 fazlasının yıkımlanması  Primer Adrenal Yetmezliğe neden olur (immun sistemle ilgili bir atrofi vardır) Tam gelişmeme ve kardiovasküler bozukluk  Sekonder Adrenal Yetmezlik (Adrenal korteks atrofisi, ACTH yetmezliği), mitotan tedavisine bağlı komplikasyon, adrenal bezlerin çıkartılması, bölgedeki tümörler Durgunluk, Uyuşukluk, Kilo kaybı Mat kıl Örtüsü, Kötü yarış performansı, depreson, kusma, poliüri ve polidipsi, bradikardi, hipoglisemi, hiponatremi, dehidrasyon

 Deneysel Adrenal Yetmezlik Hipoglisemi, Hiponatremi, Hiperkalemi Kan koyulaşması, Belirsiz kortizol  TEŞHİS  İstirahat halinde plazma kortizol seviyesi normalin altında  Plazma aldesteron düzeyi düşük  ACTH stimülasyon testi (Cosyntropin,100 Ü IV) kortizol seviyesi iki katına çıkmaz  Deksametazon supresyon testi 40µg/kg IM s kortizolde %80 azalma

 Tedavi:  Yetmezlikte istirahat ve stres fak uzaklaştırılması  Gereksiz sistemik ve eklem içi kortikosteroit kullanımından kaçınılmalı  Aşırı düzeyde kortizol konsantrasyonu düşük ise glikokortikoit (prednizolon mg/ kg) uyg. Veya deksametazon  Mineralokortikoitler (fludrokartizon asetat mikrog/kg/gün-oral) ikame  Sıvı tedavi (IV%0.9 serum fizyolojik, hipoglisemi varsa %5 deskstroz ilave verilir

 Adrenal Bez Tümörleri Bu tümörler kateşolamin salınımını artırarak terleme, taşıkardi, hızlı solunum, abdominal sancı, kas titremeleri, bazen ishal Teşhiş; nekropsi, rektal palpasyon ve ultrasonografi, laporaskopi, plazma kortizol konsantrasyonunda yükselme ACTH cevap testi ve deksametazon supresyon testlerine her zaman cevap oluşmaz

 Hipofiz Bezinin Fonksiyon Bozuklukları  Hiperadrenokortisizm (CHUSHING HAS)  Dolaşımdaki glukokortikoitlerin kronik olarak yükselmesine bağlı olarak oluşan klinik bulguları tanımlar. Aşırı ACTH sekresyonu ile ilişkili primer hipolamik-hipofiz hastalıkları Adrenal adenoma yada karsinomadan kaynaklanan aşırı glikokortikoid sekresyonu Non-Endokrin neoplasmalara bağlı ektopik ACTH sekresyonu Eksojen glukokortikoit uygulamaları

 Çoğunlukla 7 yaş ve üzeri atlarda görülür, orta ve yaşlı köpeklerde çoğunlukla boxer, beagle ırkı ve minyatür köpeklerde görülür.  Yaygın Klinik Belirtiler UyuşuklukKilo kaybıKaslarda zayıflık Anormal yağ dağılımıAşırı terleme Poliürü/polidipsiKılların uzaması Karnın büyümesianöstrus testiküler atr.  Önemli Komplikasyonlar Diabetes mellitusKronik laminitis Sekunder enfeksiyonlarReprodüktif Disfonksiyon Yara iyleşmede gecikmeİki taraflı körlük KonvülsyonlarDiabetes insipitus  TEŞHİS  Deksametazon supresyon testi  ACTH stimülayon testi  Deksametazon/ ACTH stimülayon testi  Oral glikoz tolerans testi

 TEDAVİ  Mitotan (zona fasiculata ve reticularisi yıkımlar)  Dopamin analogları ve seratonin antagonistleri  Seratonin antagonistleri olarak cryproheptadin hydroklorid, 24 s bir 0.26 mg/kg oral  Bu ilaca cevap vermeyen atlara pergolit (dopamin analoğu)başlangıçta mg/kg sonra her 3-4 günde bir mg artırılarak mg/kg kadar  dopamin analoğu bromocriptin (0.09 mg/kg) günde iki defa  ACTH salınımını değiştirmeye yönelik ilaçlar Adrenokortikolitik (trilostane, yeme mg/kg katılarak ) Ketoconazole (Nizoral) adrenal sterojenezi bloke eder (12 h bir 10 mg/kg)

 LAMİNİTİS  Tırnak laminasının metabolik ve biyokimyasal bozukluğu  PREDİSPOZE EDEN FAKTÖRLER Gastrointestinal Hastalıklar  Enteritis  Strangulasyona neden olan bağırsak lezyonları  Aşırı karbonhidrat verilmesi Enfeksiyöz ve toksik durumlar  Septik plöritis  Endometritis Obezite Endokrin Bozukluklar  Hiperadrenokortisizm  Hipotroidzm Ayak üzerine mekanik etkiler

 Laminitis sağaltımında; fizik tedavi, analjezik ilaçlar, duruma göre vazodilatör tedavi, trombozu önleyici ilaç uygulaması yapılır  Antiinflamatuvar ajan olarak kortikosteroitler kullanılmamalıdır.

Pankreas hormonları Langerhans adacıklarının hücrelerinden  Glukagon: A (α) hücrelerinden  İnsülin: B (  ) hücrelerinden  Somatostadin: D ( ) hücrelerinden  Pankreatik polipeptit: F hücrelerinden salgılanır Somatostadin ve pankreatik polipeptit, beyin- gastrointestinal sistem hormonları olarak incelenirler

 İnsülin  Glukozun plazma konsantrasyonunun artması insülin salınımını artırmakta, plazma glukoz konsantrasyonunun azalması ise insülin salınımını azaltmaktadır  Glukoz ile uyarılmış insülin salınımını glukagon artırmaktadır. Aşırı miktarda salgılanan büyüme hormonu, kortizol, östrojenler ve progesteron da insülin salınımını artırmaktadır. Gastrointestinal hormonlar da insülin salınımını düzenlemektedir  İnsülin salıverilmesini sulfanilüre grubu ilaçlar uyarır

DİABETES MELLİTUS  Kısmi ya da tam insülin yetersizliğine bağlı kronik karbonhidrat metabolizması bozukluğu  Köpeklerde Tip I ( Otoimmun mekanizmalara bağlı olarak İnsülin hormonunun pankreastan hiç üretilmediği Yada çok az üretildiği tip diabettir.)  Kedilerde ise Tip II diabet ( Daha çok insülin direnci ile karakterize insülinin yeterince ve düzenli salınamadığı diabettir.)  PET HAYVANLARINDA NORMAL KAN GLİKOZ DÜZEYLERİ  KÖPEK: mg / dl  KEDİ : mg / dl

İnsülinin yetersiz veya kusurlu salıverilişi veya insülin antagonistlerinin aktivitelerinin artması halinde diabetes mellitus denen klinik durum ortaya çıkar Diyabetes mellitusun başlıca belirtileri, hiperglisemi (kan glukoz düzeyi yüksekliği), glukozüri (idrarla glukoz atılımı), ketonemi (kanda keton cisimlerinin artışı), ketonüri (idrarda keton cisimlerinin çıkışı), asidoz, amino asitlerden glukoz oluşumu artışına bağlı negatif azot dengesidir; ağır olgularda koma gelişebilir

 Klinik Belirtiler PoliüriPolidipsiKilo kaybı Egzersize dayanıksızlıkKetotik solunum enfeksiyon nüksetmesi (üriner kanal, konjuktivitis)kataraktKaraciğer büyümesi TEŞHİŞ Açlık hiperglisemisi ve glikozuriye dayanır açlık kan glikoz konsantrasyonu köpek için mg/dl. İVGTT (1 g/kg %40 dekstroz), glukogan cevap testi (1 mg glukagon enj), idrar analizi

 TEDAVİ  Oral Hipoglisemikler Sulfanilurea ilaçları (glipizid, gliburid, glibenclamid, tolbutamide) Biguanid grubu (METFORMİN ve FENFORMİN) Alfaglukozidaz inhibitörleri (acarbose) Tiazolidinedionlar (Troglitazon, insülinin karaciğer iskeletkası ve yağ dokusuna etkisini artırırlar) İnsülinler (kısa, orta ve uzun etkili)  İnsülin diyabet hastası evcil hayvanlarda kan glikoz düzeyini düşürmek amacıyla 0,25-0,5 U/kg/gün olarak başlanarak kedi yada köpeğin ihtiyacına göre yavaş bir şekilde artırılarak kullanılmaktadır.

 İNSÜLİN TİPLERİ  Kristalize İnsülin : Kısa etkili insülinlerdir. Etkisi 15.dk’da başlar 1-3 saatte biter.  NPH (Neutral Protamin Hegadon)insülinler: Orta etkili recombinant insan insülini Etkisi 2-4 saate başlar, 8-10 satte max. olur.  Mix İnsülinler: Çeşitli oranlarda NPH ve kristalize insülin karışımlarından elde edilirler.  Glargine İnsülin: Uzun etkili, rekombinant insan insülinidir

 Tip 1 Diabetes Mellitus bulunan hastalarda insülin tedavisi birinci seçenektir  Tip 2 Diabetes Mellitus bulunan hastalarda ise birinci seçenek oral antidiabetik ilaçlardır.

 GLUKAGON Glukoz ve yağ asitleri, insülin salınımı üzerine olan etkilerinin tersi bir mekanizma ile glukagon salıverilmesini baskılarlar  Proteinden zengin bir diyet ile alınan amino asitler ise glukagon ve insülin salıverilmesini uyarırlar. İnsülin amino asitlerin proteinlere dönüşümünü sağlarken glukagon insülin etkisiyle oluşabilecek hipoglisemiyi (kan glukozunun normalden düşük olması) önler

Glukagon, insüline antagonist etkilidir. Karaciğerde glikojenolizi ve glukoneojenezi hızlandırarak kan şekerini yükseltici etki gösterir (hiperglisemik glikojenolitik faktör) Yağ dokudan gliserol ve yağ asitlerinin açığa çıkışını uyarır. Karaciğerde yağ asitleri ve kolesterolün sentezinde asetil-CoA kullanılmasını kısıtlar, artan yağ asitleri keton cisimlerine dönüşür (ketojenik etki) Glukagon,  hücrelerinden insülin salınımını artırır İnsülin ile birlikte kan glukoz düzeyini ayarlarlar

Gonad Hormonları  Erkek cinste Androjenler Testosteron  Dişi cinste Östrojenler Östradiol Progestinler Progesteron

Hipofiz hormonlarından follikül stimüle edici hormon (FSH) ve lüteinize edici hormon (LH), erkek ve dişilerde internal seks organlarındaki farklı işlevleri ve gonad hormonlarının sentez ve salınımlarını etkilerler FSH, erkekte Sertoli hücrelerinde spermatogenezi uyarır, kadında ise folliküllerin büyümesine neden olur LH, erkekte Leydig hücrelerinde testosteron oluşumunu uyarır, kadında ise folliküler evrenin son basamağında ovumun follikülden ayrılışını ve ovulasyondan sonra korpus luteumda progesteron oluşumunu uyarır Gonadları etkileyen faktörler

Androjenler Testiste Leydig hücrelerinde kolesterolden sentezlenirler, nicel açıdan en önemlisi testosterondur

Plazmada bulunan testosteronun yaklaşı %98 kadarı albümin ve seks hormonunu bağlayıcı globuline (SHBG) bağlı olarak taşınır Testosteron, hedef hücrelerde aktif intrasellüler androjen olan ve kendisinden daha güçlü etkiye sahip dihidrotestosterona (DHT) çevrilerek etkisini göstermektedir

Serbest testosteron, karaciğer hücreleri tarafından tutularak bir dizi tepkime sonucunda 17-ketosteroidlere (androsteron, epiandrosteron, etiokolanolon) dönüştürülür Dihidrotestosteron, biyolojik etkinliğini tamamladıktan sonra 17-hidroksisteroidlere (3α-androstenediol, 3  -androstenediol) dönüştürülür 17-ketosteroidler (17-KS) ve 17-hidroksi steroidler (17-OHS), glukuronat ve sülfat ile konjuge edilerek idrarla atılırlar

Testosteron başta olmak üzere androjenler, cinsel farklılaşmada, erkek tipi davranışlarda, ikincil seks karakterleri ve aksesuar yapıların gelişimi ve fonksiyonlarında, anabolik metabolizma ve gen düzenlenmesinde etkilidirler

 Androjenik ve anabolizan etkileri bulunmaktadır.  Kullanılması:Hayvanlarda cinsel isteğin azalması, sperm sayısının ve niteliğinin azalması, kısırlık ve testislerin iyi gelişememesi durumunda kullanılır.  Ancak iyi doz ayarlaması yapılamadığından başarı düşük.  Yüksek dozlarda boğada sperm syısını artırmak için 4-6 ay süren hormon uygulanabilir.

 Köpekler dışında dişi havanlarda kullanımı sınırlı, meme tümörleri, yalancı gebelik, kızgınlığın baskılanmasında kullanılır.  Yalancı gebeliğin sağaltımında 50 mg ya da 70 gün etkili iki dikme tablet.  Kızgınlığın baskı altına alınması için androjen- östroje karışımı  Bu amaçla kullanımda progesteron testesterondan daha etkili.  Erkek kedi ve köpeklerde hormonal kaynaklı allopesilerde andojenler kul.  Yaşlı köpeklerde testis tümörlerindegörülen dişilik belirtilerinde, kısırlaştırılan kedilerde üretra taşlarına karşı testesteron

 LH veya KG cevap vermeyen kriptorşizmde, testislerin gelişmediği durumlarda testesteron kullanılır.  BU AMAÇLA BOLDENON NANDROLON STANOZOLOL  ANDROJEN ANTAGONİSTLERİ Negatif geri bildirim mekanizması ile  Etinilöstradiol  Medroksiprogesteron  Megestrol asetat Testesteron reseptörlerini kapatarak  Delmadinon asetat  Sproteron asetat  Flutamid  Finazterid (5alfa redüktaz etkinliğini engelleyen

Östrojenler Östrojenlerin temel üretim yeri hamilelik dışında overlerdir, hamilelikte fetoplasental birimde sentez edilmektedir

Östrojenler içinde en etkili olanı 17  -östradiol (E 2 )dir Hamilelikte östradiol (E 2 ), östron (E 1 ) ve östriol (E 3 ) kan düzeyleri artmaktadır. Fetoplasental işlev göstergesi olarak en fazla östriol (E 3 ) sentez edilmektedir

Overlerde sentezlenen ve dolaşımdaki miktarları overlerdeki sentez hızı ile ilişkili olan steroidlerin salgılanma hızları menstrüel döngü süresince değişir

Östrojenlerin etkileri Östrojenler, kadında iç ve dış genital organların gelişimini, olgunlaşmasını ve devamlılığını sağlarlar Meme kanallarında proliferasyon oluştururlar İkincil seks karakteristiklerinin sürdürülmesinde etkilidirler Kemik ve kıkırdak dokuları üzerinde anabolik etkileri vardır Pıhtılaşma faktörlerinden Faktör II, VII, IX ve X düzeylerini dolaşımda artırırlar HDL artışına LDL azalmasına yol açarlar

 VETERİNER HEKİMLİKTE  Kızgınlığı teşvik etmek için  Gebelik önleyici olarak  Anabolik Amaçla  Yaşlı ve yumurtalıkları çıkartılmış dişi köpeklerde idrar tutulması durumlarında  Prostat büyümesini kontrol altına alma amaçlı  Anal Bez tümörleri (köpekte)  Genç köpeklerde aşırı cinsel isteği baskılamada  Uterus hastalıkları ve hareketlerinin azaldığı durumlarda  ÖSTRADİOL  DES  DES-Heksoestrol  DİENESTROL

 ÖSTROJEN ANTAGONİSTLERİ  KLOMİFEN  TAMOKSİFEN  NAFOKSİDİN  ETOMOKSİTRİFENOL

 PROGESTERON  Gebelikte yavru atma tehdidine karşın  Kızgınlığın baskı altında tutulması  Doğumun gecikmesi  Meme Tümörlerin,n geriletilmesi  Kızgınlığın istenilen zamana ertelenmesi  Koyunlarda mevsim dışı gebeliği teşvik etme amaçlı

Progesteron Korpus luteumun temel hormonudur. Gebelikte başlıca plasentadan sentez edilir

Progesteron, östrojenlerin vajinal epitel üzerindeki proliferatif aktivitelerini azaltarak sekretuvar fazın oluşumunu sağlamakta, uterusu embriyoyu kabul etmeye ve beslemeye hazırlamaktadır Progesteron, gebeliğin sürmesini sağlar Progesteron, meme bezlerinin asiner kısımlarının gelişimini artırır Hamileliğin son dönemlerinde süt üretimini ve salgılanmasını baskılar. Doğumda hızla azalmasıyla laktasyon da başlar Periferik kan akımını azaltarak ısı kaybını azaltır (vücut ısısında artış)

 PROGESTERON (VET-HEKİMLİKTE)  Gebelikte yavru atma tehdidine karşın  Kızgınlığın baskı altında tutulması  Doğumun gecikmesi  Meme Tümörlerin,n geriletilmesi  Kızgınlığın istenilen zamana ertelenmesi  Koyunlarda mevsim dışı gebeliği teşvik etme amaçlı MEDROKSİPREGESTERON MİBOLERON MEGESTROL PROGESTİN ANTAGONİSTLERİ MİFEPRİSTON (Gebeliğin sona erdirilmesinde)

 Gonodotropin Salıverici Hormon (GnSH)  Etkisinin kısa süreli olması nedeniyle uzun etki süreli bazı sentetik türevleri (Buserelin, Histrelin, Leuprolid, Nafarelin gibi) hazırlanmıştır.  Dİ, DA ve burun yoluyla uygulanırlar  Etkisi: Hormon hem FUH ve hem de LH’un salıverilmesini artırır, etkisi kızgınlığın folliküler döneminde daha belirgindir. Çok etkin bir maddedir, Kİ veya Dİ yolla 0.1 mg miktarda verilmesi gonodotropinlerin salıverilmesinde hızlı ve dik bir artışa sebep olur.  GnSH’nun verilmesi LH’nun salıverilmesine yol açarak, yumurtalıkların lüteinleşmesi, folliküllerin gelişmesi, yumurtlama ve testisten testesteron salıverilmesine neden olur.

 Kullanılması: GnSH ineklerde yumurtalık kistlerinin saltımında kullanılır, (parenteral olarak 0.1 mg/kg dozda tekli ya da 2-4 hafta arayla iki doz )  Bu amaçla gonadorelin sığırlar Kİ veya Dİ yolla mg miktarlarda uygulanır.  Ayrıca hormon, buzağılama ve ilk kızgınlık arasındaki süreyi kıssaltmak için de kullanılaır ( bu kullanım özellikle yavru zarlarının alıkonulması halinde faydalı olmaktadır).

 Hormon koyunlarda mevsim dışı gebeliği teşviş etmek (4-5 gün süreyle 0.1mg/hayvan).  Köpeklerde kriptorşid testislerin inmesini sağlamak için (Dİ veya DA yolla 0.1 mg/hayvan), cevap alınamazsa uygulama 4-6 gün sonra tekrarlanır.  Kedilerde doğumu takiben yumurtlamaya yol açmak için (Kİ yolla mg/hayvan dozda verilir).  Bu maddeler erken puberta ve yumurtalık veya testis tümörlerinin sağaltımında erkek ve dişilerde gebelik önleyici olarak da kullanılırlar.

 GONADOTROPİK HORMONLAR  Gonadotropik hormonlar, hipofiz bezinin ön lobunda, gebe kadınların idrarında ve gebe kısrakların serumunda bulunur.  Hipofiz gonadotropinleri; FSH, LH.  Plesantal gonodotropinler: koriyonik gonadotropin (HCG ) ile gebe kısrak serumu gonadotropin (GKSG, PMSG) dir.

 At:  Atta kızgınlık göstermeyen ve yapılan muayenede yumurtalıklarının birisinde folliküller bulunmadığı tesbit edilen kısraklarda (IM veya deri SC ünite KG, saat süren kızgınlığa ve kendiliğinden yumurtlamaya, gerekirse 2-3 gün sonra doz tekrar edilir Bu durumda ikinci uygulamayı izleyen 24 saat sonra kızgınlık ve yumurtlama oluşur). (Aynı amaçla 4 gün süre ile 2000 ünite GKSG’de Kİ, gerekirse uygulama 2 hafta sonra tekrarlanır) . Erkeklerde kiriptorşizm (Kİ, haftada 2 kez 4-6 hafta süreyle Ü LH).  Kiriptorşizm testislerin küçülmesiyle birlikte seyrediyorsa deri altı implantasyon yoluyla 200 mg testesteron.  Cinsel istekte azalma bulunmayan aygırlarda testesteron salgılanmasını teşvik etmek amacıyla LH kullanılabilir.

 Sperma üretim bozukluklarında 100 mg testesteron (deri altı implantasyon) günde 1 mg hormon salıvererek 90 gün süre ile etki oluşturur. Sperma üretimindeki bozukluk haftada 2 kez ve 3-6 hafta süre ile Kİ yolla 3000 Ü’ye kadar GKSG verilmesiyle düzeltilebilir.  Sığır:  LH veya KG ineklerde suböstrusta Kİ yolla yumurtlayamama veya kızgınlık sırasında yumurtlamayı sağlamak ve  erken doğum veya yavru atma olaylarını engellemek için progesteron yerine kullanılır.  Söz konusu durumlarda hormon ilk bir ay süre ile haftada bir kez,etkisini gösterdikten sonra birkaç kez Ü miktarlarında verilir.

 Genellikle yumurtalık kistleriyle birlikte görülen nimfomanide aynı miktarda hormon Kİ yolla uygulanır. Büyük çaptaki kistlerin delinerek veya basınçla patlatılmasından bir ay sonra uygulama tekrarlanır.  Aynı amaçla mg progesteron ve 1500 Ü LH’nın Dİ verilmesinden daha iyi sonuç alınır.  İneklerde yumurtalık kistleri LH ve KG’ye iyi cevap verir.  Bir yaşındaki boğalara haftada 2 kez Dİ, 5000 Ü KG verilmesi testislerin inmesini çabuklaştırır.  Kısırlığın nitel ve nicel olarak sperma üretimiyle ilgili olduğu durumlarda Ü KG ve aynı miktarda GKSG haftada 2 kez 6 hafta süre ile Kİ yolla verildiklerinde oldukça başarılı sonuçlar verirler.

 Koyun:  Gonadotropinler, koyunlarda da sığırlardakilere benzer durumlarda kullanılır. Yumurtalık kistlerinde Dİ veya DA Ü miktarlarda verilir.  koyunlarda kızgınlığın istenilen zamana kadar ertelenmesi ve çok yumurta elde edilmesi çalışmalarında kullanılmaktadır.  Köpek:  Köpeklerde gonadotropinler kızgınlığa yol açmak, kiriptorşizmi sağaltmak, yumurtlama ve sperma üretimini teşvik etmek ve sütün sentezini başlatmak için kullanılırlar.  İki gün arayla 2 kez Kİ 500 Ü’ye kadar değişen miktarlarda verilen KG yumurtlamaya yol açar.  Doğumu takiben sütün inmediği durumlarda Kİ yolla 500 Ü’ye kadar KG verilebilir.

 Anabolik etki amacıyla uygulanması yasak maddeler  Madde 5- Aşağıda belirtilen hormon ya da hormon benzeri etkiye sahip maddelerin, gıda  değeri olan hayvanlara anabolik amaçla uygulanması yasaktır. Bu maddeler şunlardır:  a) Stilbenler, stilben türevleri, tuzları ve esterleri,  b) Antitiroidal etkili maddeler,  c) Anabolizan amaçla kullanıma uygun steroidler,  d) Zeranol da dahil olmak üzere rezorsilik asit laktonlar,  e) Beta agonist etkili maddeler.  Adı geçen maddeleri içeren hayvansal kökenli gıdaların insan tüketimine sunulması da  yasaktır.