T ürkçe P aragraf
P aragraf B ilgisi P aragraf Bir duyguyu ya da dü ş ünceyi de ğ i ş ik açılardan ele alan, açıklayan cümleler toplulu ğ una paragraf denir. P aragraf Bir duyguyu ya da dü ş ünceyi de ğ i ş ik açılardan ele alan, açıklayan cümleler toplulu ğ una paragraf denir.
P aragraf B ilgisi Kısaca paragraf ; bir duyguyu, bir dü ş ünceyi, olayı ya da durumu yalnızca bir yönüyle anlatan en küçük bölümdür. Paragraf, cümlelerden olu ş ur. Hatta bazen bir cümle, bir paragraf olabilir. Her paragrafın bir ana dü ş üncesi ve birden fazla yardımcı dü ş üncesi vardır. Kısaca paragraf ; bir duyguyu, bir dü ş ünceyi, olayı ya da durumu yalnızca bir yönüyle anlatan en küçük bölümdür. Paragraf, cümlelerden olu ş ur. Hatta bazen bir cümle, bir paragraf olabilir. Her paragrafın bir ana dü ş üncesi ve birden fazla yardımcı dü ş üncesi vardır.
P aragraf B ilgisi Kelimeler, ka v ram birimi ; Cümleler, yargı birimi ; Paragraf, dü ş ünce birimidir. Kelimeler, ka v ram birimi ; Cümleler, yargı birimi ; Paragraf, dü ş ünce birimidir.
P aragraf B ilgisi Paragraf, bir ana dü ş ünceyi destekleyen yan dü ş üncelerden olu ş mu ş anlatım birimidir. Paragrafın belli bir üslubu, anlatım biçimi ve ana dü ş üncesi vardır. Bir bakıma paragraf, bir yazının küçültülmü ş biçimidir. Paragraf, bir ana dü ş ünceyi destekleyen yan dü ş üncelerden olu ş mu ş anlatım birimidir. Paragrafın belli bir üslubu, anlatım biçimi ve ana dü ş üncesi vardır. Bir bakıma paragraf, bir yazının küçültülmü ş biçimidir.
P aragraf B ilgisi Paragrafın bir planı vardır. Bu plana uygun uygun olarak paragrafta ; Giri ş cümlesi, Geli ş me cümleleri, Sonuç cümlesi yer alır.
P aragraf B ilgisi P aragrafların B içimsel Ö zelli ğ i P aragrafın Y apısı
P aragrafta Y apı Bir yazının bölümleri oldu ğ u gibi bir paragrafın da kendine özgü planı vardır. Paragraf, kendi içinde parçalara ayrılır. Paragrafı biçimsel olarak üç bölümde incelemek gerekir.
P aragrafta Y apı Paragraflar genel olarak üç bölümden olu ş ur. G iri ş B ölümü : Giri ş Cümlesinin Özellikleri : Giri ş cümlesinde konu ve konuya bakı ş açısı belirtilir.
P aragrafta Y apı G iri ş Cümlesi: Kısa ve ilgi çekici bir cümledir. Ba ğ layıcı ö ğ elerle ba ş lanmaz. Paragrafta ele alınacak konuyu tanıtır; yazarın konuya nasıl bir yakla ş ım getirece ğ ini sezdirir. Genelden özele (tümden gelim) yazılmı ş paragraflarda, paragrafın giri ş cümlesi aynı zamanda paragrafın ana dü ş üncesidir. Tanımlama, açıklama, soru cümlesi biçiminde kurulabilir.
P aragrafta Y apı G iri ş cümlelerine örnekler : Herhangi bir halk ş iiri antolojisini ba ş ından sonuna okumayı hiç denediniz mi?... Ş iir, ne söyledi ğ inden çok, nasıl söylendi ğ i ile çekicili ğ e ula ş ır... Sanat eseri, içerikle biçimden örülmü ş bir birle ş im, bölünmez bir bütündür.
D ikkat!.. Giri ş cümlesinde cümleyi kendinden önceki cümleye ba ğ layan “ bundan dolayı ”, “ bu yüzden ”, “ kaldı ki ” “ bununla birlikte ”, “ oysaki ”, “ bunun için ”, “ öyleyse ” “ bu nedenle ” “ i ş te ” gibi ba ğ layıcı ö ğ eler yer almaz. Herhangi bir ba ğ laçla ba ğ lanamaz. “ fakat, ama, lakin, ancak, çünkü”
Soru tipleri Dü ş üncenin akı ş ına göre bu parçanın ilk cümlesi a ş a ğ ıdakilerden hangisi olabilir? Bu paragrafın ba ş ına a ş a ğ ıdakilerden hangisi getirilebilir? A ş a ğ ıdaki cümlelerin hangisi bir paragrafın giri ş cümlesi olmaya en uygundur? Bu parçanın ba ş ına, dü ş üncenin akı ş ına göre a ş a ğ ıdakilerden hangisi getirilebilir? A ş a ğ ıdakilerden hangisi bir paragrafın giri ş cümlesi olamaz?
P aragrafta Y apı G eli ş me B ölümü : Paragrafta giri ş ve sonuç cümleleri arasında kalan cümlelere geli ş me cümleleri denir. Geli ş me cümlelerinde, e ğ er giri ş cümlesinde konu verilmi ş se, konu açıklanır, ana dü ş ünceyi destekleyen yan dü ş ünceler geli ş me bölümünde verilir. Giri ş cümlelerinde ortaya konulan konu yan cümlelerle beslenip geli ş tirilir. Bu bölüm daha dikkatli okunmalıdır.
P aragrafta Y apı G eli ş me B ölümünün Ö zellikleri : Geli ş me bölümü; konuyu açıklayan, ana dü ş üncenin ortaya çıkmasına katkıda bulunan yardımcı dü ş ünceleri içerir. Konu, bu bölümde açılır. Bunun için de örneklerden benzerliklerden, kar ş ıtlıklardan, tanık göstermelerden yararlanılır. Ayrıntılar, geli ş me cümlelerinde birbirini tamamlayarak, birbirine, ba ğ layıcı ö ğ elerle ba ğ lanarak sıralanır. Geli ş me bölümündeki cümlelerden her biri, dil ve dü ş ünce yönünden kendisinden önceki ve sonraki cümleye ba ğ lıdır. Tüme varım yöntemiyle kurulan paragraflarda ana dü ş ünce, geli ş me cümlelerinden biri olabilir. G eli ş me B ölümünün Ö zellikleri : Geli ş me bölümü; konuyu açıklayan, ana dü ş üncenin ortaya çıkmasına katkıda bulunan yardımcı dü ş ünceleri içerir. Konu, bu bölümde açılır. Bunun için de örneklerden benzerliklerden, kar ş ıtlıklardan, tanık göstermelerden yararlanılır. Ayrıntılar, geli ş me cümlelerinde birbirini tamamlayarak, birbirine, ba ğ layıcı ö ğ elerle ba ğ lanarak sıralanır. Geli ş me bölümündeki cümlelerden her biri, dil ve dü ş ünce yönünden kendisinden önceki ve sonraki cümleye ba ğ lıdır. Tüme varım yöntemiyle kurulan paragraflarda ana dü ş ünce, geli ş me cümlelerinden biri olabilir.
P aragrafta Y apı Geli ş me Cümlelerine Örnekler Yazarken, kitapları bir yana bırakır, aklımdan çıkarırım; kendi gidi ş imi aksatır diye. ( Giri ş Cümlesi ) Gerçektende iyi yazarlar üstüme fena abanır, yüreksiz ederler beni. Hani bir ressam varmı ş, kötü horoz resimleri yapar ve u ş aklarına, dükkana hiç canlı horoz sokmamalarını sıkı sıkı tembih edermi ş, ben de öyle... Hatta çalgıcı Antigenides'in buldu ğ u çare benim daha çok i ş ime gelirdi Antigenides bir ş ey çalaca ğ ı zaman, kendinden önce ve sonra halka uzun süre kötü ş arkılar dinletirmi ş... ( Geli ş me Cümleleri )
P aragrafta Y apı G eli ş me bölümlerine örnek 2 Tiyatronun görevi yeni kelimeleri tanıtmak ve dile yerle ş tirmek de ğ ildir... ( giri ş bölümü ) Bu görev televizyon gibi yayın araçlarına dü ş er. Özellikle gerçekçi oyunlarda yeni türetilen ve halkın henüz kullanmadı ğ ı kelimelerin kullanılmasına kar ş ıyım. Ş inasi : Tiyatroda ki ş ilerin, ki ş iliklerine göre konu ş ması gerekti ğ ini söylerken en do ğ ru ilkeyi göstermi ş ti. Alı ş ılmamı ş kelimeler sahnede kullanıldı ğ ında halkta tepki yaratıyor. Bugün Türkçeyi çok iyi kullanan yazarların yanı sıra, a ş ırı ve öz Türkçe kelimelerle dolu eserlerle de kar ş ıla ş ıyoruz. Tiyatro eserlerinde bunu yapamazsınız. Tiyatroda rol alan her oyuncu, kahramanın mensup oldu ğ u toplum kesimine uygun biçimde konu ş ur... ( geli ş me bölümü )
P aragrafta Y apı S onuç B ölümü : Paragrafın son cümlesidir. Genellikle tek cümleden olu ş ur. Ortaya konan dü ş üncenin bir sonuca ba ğ landı ğ ı, kesin bir yargının ortaya konuldu ğ u bölümdür. Sonuç cümlesi paragrafın özeti gibidir. Ço ğ u paragrafın sonuç cümlesinde “ demek ki – anla ş ılıyor ki – öyleyse ” gibi özetleme ba ğ laçları bulunur.
P aragrafta Y apı S onuç B ölümünün Ö zellikleri Geli ş me bölümünde anlatılan olay, dü ş ünce ve duyguların bir sonuca ba ğ landı ğ ı bölümdür. Genelde tek cümleden olu ş ur. Giri ş ve geli ş meyle aynı üslubu ta ş ır. Sonuç cümlesi, ana dü ş ünceyle aynı do ğ rultudadır. Ba ğ layıcı özellik ta ş ır. Genelde “ özetle – demek ki – kısaca – sonuç olarak netice olarak” gibi ifadelerle ba ş lar. Asıl anlatılan ( ana dü ş ünce ) ço ğ u kez bu bölümde olur. İ htimal yoktur. Kesin bir yargı ve sonuç vardır.
Örnek Bir Kurban bayramı daha 'lar çok çok gerilerde kaldı. O günlerin çocu ğ u da öldü gitti. ( giri ş bölümü ) Sanılır ki, ki ş i bir kez ölür. Öyle de ğ il oysa! Ki ş i, ya ş am boyunca pek çok kez ölür. Bakarım zaman zaman eski resimlere: İş te Phobus Foto ğ rafhanesi'nde çekilmi ş resimler. Golf pantolonlu, ya da kısa pantolonlu bir çocuk... Ne oldu ona? Öldü gitti. Daha sonra ilkokul, ortaokul, lise sıralarındaki çocuklar, gençler... Hepsi yok oldular. Yok olmak de ğ il mi ölmek? Öyle ise boyuna ölüyoruz, biçimden biçime giriyoruz, bamba ş ka bir insan oluyoruz zamanla. Altmı ş ındaki ki ş iyle sekiz, on, on be ş ya ş ların ki ş isi nasıl olur da aynı insan olur, olabilir? Zamanın bir oyunu bu bize. Hep ölüyoruz, öle öle büyüyor, de ğ i ş iyoruz, son ölüme do ğ ru gidiyoruz. ( sonuç bölümü ) Bir Kurban bayramı daha 'lar çok çok gerilerde kaldı. O günlerin çocu ğ u da öldü gitti. ( giri ş bölümü ) Sanılır ki, ki ş i bir kez ölür. Öyle de ğ il oysa! Ki ş i, ya ş am boyunca pek çok kez ölür. Bakarım zaman zaman eski resimlere: İş te Phobus Foto ğ rafhanesi'nde çekilmi ş resimler. Golf pantolonlu, ya da kısa pantolonlu bir çocuk... Ne oldu ona? Öldü gitti. Daha sonra ilkokul, ortaokul, lise sıralarındaki çocuklar, gençler... Hepsi yok oldular. Yok olmak de ğ il mi ölmek? Öyle ise boyuna ölüyoruz, biçimden biçime giriyoruz, bamba ş ka bir insan oluyoruz zamanla. Altmı ş ındaki ki ş iyle sekiz, on, on be ş ya ş ların ki ş isi nasıl olur da aynı insan olur, olabilir? Zamanın bir oyunu bu bize. Hep ölüyoruz, öle öle büyüyor, de ğ i ş iyoruz, son ölüme do ğ ru gidiyoruz. ( sonuç bölümü )
P aragrafın Y apısıyla İ lgili S oru T ipleri A ş a ğ ıdaki cümlelerden hangisi bir paragrafın sonuç cümlesi olmaya uygundur? Yukarıdaki paragrafın sonuna a ş a ğ ıdakilerin hangisinin getirilmesi uygundur? Bu paragraf a ş a ğ ıdakilerin hangisiyle tamamlanabilir? Bu paragraf a ş a ğ ıdakilerin hangisiyle tamamlanırsa anlamlı bir bütünlük sa ğ lanır? Dü ş üncenin akı ş ına göre bu parçanın sonuna a ş a ğ ıdakilerin hangisi getirilemez?
P aragrafın Y apısı ile İ lgili Sorular A ş a ğ ıdakilerden hangisi bir paragrafın giri ş cümlesi olamaz? A ) Alada ğ omuzlarına sisten bir ş al almı ş tı. B ) Roman Ve öykü gibi türlerde bu anlatım biçimi kullanılır. C ) Atasözleri kalıpla ş mı ş sözlerdir. D ) Çevremiz her geçen gün a ğ açsız kalıyor. Cevap : B “ bu” sözcü ğ ü ba ş ka cümlenin varlı ğ ını hissettirmektedir.
Soru : FL “Kalemi elime aldı ğ ım zaman bir ş eyler yazamadan kalıyorum diyorsanız bilgi toklu ğ u ve duygu zenginli ğ ine sahip olmak için bol bol okuyunuz. Küçük ya ş lardan itibaren kitaplarla dost olunuz. Kitapların o geni ş dünyasına kulaç attı ğ ınız zaman kendinizi daha mutlu ve güvenli hissedeceksiniz. Okudukça yazmaya ihtiyacınız artacak ve ……………………………………..” Paragrafı tamamlayan en uygun seçenek a ş a ğ ıdakilerden hangisidir? A ) Hayallere dalacaksınız. B ) Siz de sevineceksiniz. C ) Kitapları seveceksiniz. D ) Elinizi kaleme uzatacaksınız. CEVAP : D
Soru A ş a ğ ıdakilerden hangisi bir paragrafın giri ş cümlesi olamaz? A ) Hep birlikte bilgiye ve sevgiye yürüyelim. B ) Derin denizlerin sessizli ğ i her zaman büyüler beni. C ) Bütün benli ğ ini ku ş atan katıksız bir sevinçle doluydu. D ) Ama aynı ülke ş u an en fazla uyu ş turucu kullanan ülke. CEVAP : D
Soru A ş a ğ ıdakilerden hangisi bir paragrafın giri ş cümlesi olabilir? A ) Bu anlayı ş ş iiri esprinin kurbanı ediyordu. B ) Küçük bir nükte bütün bu gerilimi yumu ş atıyordu. C ) Uzun da olsa bir hikaye romanın yerini tutamaz. D ) Böylece istenilen bilinç düzeyi olu ş turulacaktı. CEVAP : C
“Hiçbir zaman çevresinde olup bitenlere kayıtsız kalamaz; ama bu, ş airin, gününün tarihçisi oldu ğ u anlamına gelmez. Ş air güllerle ilgili bir ş iir yazar, biz ondan birtakım olayların olup bitti ğ ini anlarız. Yani ş airin politikayı do ğ rudan etkilemek, yansıtmak gibi bir göreviz yoktur.” Bu parçanın ba ş ına, dü ş üncenin akı ş ına göre a ş a ğ ıdakilerden hangisi getirilebilir? A ) Ya ş anmı ş olayları oldu ğ u gibi yansıtma ş airin temel görevidir. B ) Ş air, çevresine yeni duygular, dü ş ünceler a ş ılayan ki ş idir. C ) Ya ş anan her olay, ş iirde kendine belli bir yer bulabilir. D ) Ş air toplumsal hayatın içinde, toplumsal sorunlarla iç içedir. CEVAP : D Soru
“Yazarın tutumu, anlayı ş ı, eserleri belli bir okurun malı olur. Çünkü ister gazetede yorumcu, uyarıcı, ister fıkra, ister haber yazarı olsun; ……………………..” Bu parça dü ş üncenin akı ş ına göre a ş a ğ ıdakilerden hangisiyle sürdürebilir? A ) yazma alı ş kanlı ğ ını sürdürmelidir. B ) okurlarıyla bütünle ş melidir. C ) yazar, okuruna söyleyecek bir sözü olan ki ş idir. D ) her kesimden insana ula ş abilmelidir. CEVAP : C
Soru “……. Asıl suçlu olanlar cehaletin karanlı ğ ını koruyanlardır. Mademki suçun i ş lenmesine neden olan cehalettir, o halde asıl suçlular bu karanlı ğ ı kaldırmayanlar, toluma gereken e ğ itimi vermeyenlerdir.” Bu parçanın ba ş ına a ş a ğ ıdakilerden hangisi getirilebilir? A ) Cehalet, do ğ u ş tan kazanılan bir ş ey de ğ ildir. B ) Cehaletin kol gezdi ğ i toplumlarda hataya dü ş enler suçlu de ğ ildir. C ) Topluma öncülük etmeyen aydınlar suçludur. D ) Suç kavramı toplumdan topluma de ğ i ş ir. CEVAP : B “……. Asıl suçlu olanlar cehaletin karanlı ğ ını koruyanlardır. Mademki suçun i ş lenmesine neden olan cehalettir, o halde asıl suçlular bu karanlı ğ ı kaldırmayanlar, toluma gereken e ğ itimi vermeyenlerdir.” Bu parçanın ba ş ına a ş a ğ ıdakilerden hangisi getirilebilir? A ) Cehalet, do ğ u ş tan kazanılan bir ş ey de ğ ildir. B ) Cehaletin kol gezdi ğ i toplumlarda hataya dü ş enler suçlu de ğ ildir. C ) Topluma öncülük etmeyen aydınlar suçludur. D ) Suç kavramı toplumdan topluma de ğ i ş ir. CEVAP : B
A ş a ğ ıdakilerden hangisi bir yazının ilk cümlesi olmaya en uygundur? A ) Bu öykülerin ana konusu insan ve denizdir. B ) Gözlem yetene ğ i güçlü yazarlar konu sıkıntısı çekmezler. C ) Türk ş iirinde kullanılmı ş bunu gibi daha bir çok ölçü vardır. D ) Ele ş tirmenin bu görü ş üne güvenmeyen sanatçı ba ş arılı olamaz. CEVAP : B A ş a ğ ıdakilerden hangisi bir yazının ilk cümlesi olmaya en uygundur? A ) Bu öykülerin ana konusu insan ve denizdir. B ) Gözlem yetene ğ i güçlü yazarlar konu sıkıntısı çekmezler. C ) Türk ş iirinde kullanılmı ş bunu gibi daha bir çok ölçü vardır. D ) Ele ş tirmenin bu görü ş üne güvenmeyen sanatçı ba ş arılı olamaz. CEVAP : B Soru
A ş a ğ ıdakilerden bir paragraf olu ş turuldu ğ unda, hangisi, bu paragrafın ilk cümlesi olur? A ) Böylece her zaman haksızlıklara u ğ rayabilece ğ imizi anladım. B ) Hiç kabahatim olmadı ğ ı halde iftiraya u ğ radım. C ) Geçenlerde canımı çok sıkan bir olay oldu. D ) İ nsanlara kar ş ı kırgınlı ğ ım bir kat daha arttı. CEVAP : C A ş a ğ ıdakilerden bir paragraf olu ş turuldu ğ unda, hangisi, bu paragrafın ilk cümlesi olur? A ) Böylece her zaman haksızlıklara u ğ rayabilece ğ imizi anladım. B ) Hiç kabahatim olmadı ğ ı halde iftiraya u ğ radım. C ) Geçenlerde canımı çok sıkan bir olay oldu. D ) İ nsanlara kar ş ı kırgınlı ğ ım bir kat daha arttı. CEVAP : C Soru : FL
A ş a ğ ıdakilerden bir paragraf olu ş turuldu ğ unda, hangisi, bu paragrafın ilk cümlesi olur? A ) Üzülenler, zarar görenler olsa da sevinenler ço ğ unlukta ydı. B ) İ nsanlar bu ani ve ş iddetli ya ğ mura hazırlıksız yakalandılar. C ) Dünkü ş iddetli sa ğ anak, sel baskınlarına sebep oldu. D ) Ama haftalardır onu bekleyenlerin yüzleri güldü. CEVAP : C Soru : DPY
“ Bahçede, benden önce gelmi ş olan çocuklar, ya oradan oraya ko ş uyor ya birbirlerine yüksek sesle ba ğ ırıyor ya da kümeler olu ş turmu ş sohbet ediyorlardı. Ben, biraz mahcup, biraz sıkılgan, çevreme bakınıp dururken, birden adımın ça ğ rıldı ğ ını duydum.” A ş a ğ ıdakilerden hangisi yukarıdaki parçanın son cümlesi olarak kullanılmaz? A ) Kalbim yerinden fırlayacakmı ş gibi heyecanlandım. B ) Emin olmak için ça ğ rının tekrarlanmasını bekledim. C ) Ne yapaca ğ ımı ş a ş ırdım. D ) Kimi ça ğ ırıyorlar acaba diye meraklandım. CEVAP : D Soru : ÖO
“Yabani hayvanları çok sever ve yakından tanırım. Çocuklu ğ um da ğ lık bir yörede geçti. Orada biz çocuklara oyuncak yerine ayı yavrusu, kokarca, tav ş an, tilki ya da sincap getirilirdi.” Parçadaki dü ş üncenin akı ş ına göre, son cümle a ş a ğ ıdakilerden hangisi olmalıdır? A ) Oyuncak zevkini pek tadamadık. B ) Onlarla zevkle oynayıp e ğ lenirdik. C ) Pahalı oyuncaklarla oynamadık. D ) Büyük kentlerin özlemiyle yanardık. CEVAP : B “Yabani hayvanları çok sever ve yakından tanırım. Çocuklu ğ um da ğ lık bir yörede geçti. Orada biz çocuklara oyuncak yerine ayı yavrusu, kokarca, tav ş an, tilki ya da sincap getirilirdi.” Parçadaki dü ş üncenin akı ş ına göre, son cümle a ş a ğ ıdakilerden hangisi olmalıdır? A ) Oyuncak zevkini pek tadamadık. B ) Onlarla zevkle oynayıp e ğ lenirdik. C ) Pahalı oyuncaklarla oynamadık. D ) Büyük kentlerin özlemiyle yanardık. CEVAP : B Soru : 2OOO - LGS
P aragrafın A nlam Y önü P aragrafta K onu Paragrafta, hakkında söz söylenen dü ş ünce, olay yada durumlar konuyu verir. Üzerinde söz söylenen yazı yazılan bütün kavramlar konu olabilir. Her paragrafın bir konusu vardır. Konu genellikle ilk cümlede yer alır. Yazarın anlattı ğ ı, ele aldı ğ ı o paragrafın konusunu olu ş turur. Konuyu belirlemek için : “Yazar bu parçada neyi anlatmı ş tır?” sorusu sorulur.
P aragrafta K onu P aragrafın K onusuyla İ lgili S oru K ökleri Bu parçada a ş a ğ ıdakilerden hangisinden söz edilmemi ş tir? Parçada a ş a ğ ıdakilerden hangisine de ğ inilmemi ş tir? Parçada a ş a ğ ıdakilerden hangisinden söz edilmemi ş tir? Paragrafta a ş a ğ ıdakilerin hangisi üzerinde durulmamı ş ? Paragrafın konusu nedir? Yazar, bu parçada neden bahsediyor? Bu parçanın konusu nedir?
Örnek soru : FL “ Ş iir de ğ i ş tirir insanı. Bir okuyucu sevdi ğ i ş airi tanımadan ba ş ka, tanıdıktan sonra ba ş ka insandır. Çok sevdi ğ iniz, ho ş unuza giden ş iirlerle ilk kar ş ıla ş malarınızı dü ş ünün. Gece ise uykunuz açılmı ş tır. Bir daha, bir daha okumak, ezberlemek, yakınlarınıza dinletmek istersiniz okudu ğ unuz ş iiri. Ya ş ama istekleriniz artmı ş tır. Bir co ş ku,bir katkıdır ya ş amınıza. Artık de ğ i ş mi ş, zenginle ş mi ş tir ya ş amınız.” Paragrafın konusu nedir? A ) Ş iirin insan hayatını etkiledi ğ ini B ) Ş airleri tanımak gerekti ğ i C ) Ş iir okumanın bir ihtiyaç oldu ğ u D ) Ş iirin ho ş ça vakit geçirtti ğ i CEVAP : A / Ş iir insan hayatını etkiler.
Uyarı Konumuzun paragraf olması, konu, ba ş lık, ana dü ş ünce gibi soruların sadece paragrafta olaca ğ ı anlamına gelmez. Bazen bir ş iir parçası verilerek de bu tür özellikle sorulabilir.
Örnek soru : LGS Bir güvercin kanadında ok ş uyorum Göklerin mavili ğ ini, Serçelerin cıvıltısıyla siniyor içime, A ğ açların ye ş illi ğ i, Bulutların ipek gölgesi Çocukların yüzünde ı ş ıldıyor. ( C ahit S ıtkı T arancı ) Ş iirin konusu nedir? A ) Do ğ anın önemi B) Çocuk sevgisi C ) Ya ş ama sevinci D) Özgürlük iste ğ i CEVAP : C / Ya ş ama Sevinci
Örnek soru : 1996 – FL - AÖL Havada bir dost eli ok ş uyor derimizi, Boynu bükük adalar tanıyor sanki bizi, İ çimize çevirip nemli gözlerimizi, Geçtik yabancı gibi yakınından Rodos’un.” Dörtlükte anlatılan nedir? A ) Deniz havasından etkilenmeleri B ) Yalnızlık üzüntüsünden gözlerinin ya ş arması C ) O yerleri önceden gezip görmü ş oldukları D ) Adaların kaybedili ş ine üzülmeleri CEVAP : D / Adaların kaybedili ş i
P aragrafta B a ş lık Ba ş lık, paragrafta konuyu ve ana dü ş ünceyi yansıtan bir sözdür. Konuyu en iyi ş ekilde yansıtan bir veya birkaç söz ba ş lık olarak belirlenebilir.Ba ş lık, yazının ana dü ş üncesini sezdirmelidir. Ba ş lık olarak dü ş ündü ğ ümüz ifadenin, paragrafın bütününde dile getirilen dü ş ünceyi yansıtıp yansıtmadı ğ ına bakmamız gerekir.
B a ş lı ğ ın Ö zellikleri Üzerinde durulan konunun kısaca anlatımıdır. Bir, iki veya üç kelimeden olu ş ur. İ lgi çekici ve çarpıcıdır. Konu hakkında bilgi verir. Ana dü ş ünceyi ça ğ rı ş tırır. Ana dü ş üncenin tespiti, ba ş lı ğ ı bulmamızı kolayla ş tırır. Ba ş lık o yazının adıdır. Konu ve ana dü ş üncenin en kısa özetidir. Bir yazarın neden söz etti ğ ini aktaran, kavrayan anahtardır.
B a ş lıkla İ lgili Soru T ipleri Bu yazıya en uygun ba ş lık a ş a ğ ıdakilerden hangisidir? A ş a ğ ıdakilerden hangisi bu parça için en uygun ba ş lık olur? Bu parçaya konabilecek en uygun ba ş lık a ş a ğ ıdakilerden hangisidir?
Soru “ Genç ku ş aklar, törelerini ö ğ renip ya ş attıkları sürece, atalarımızın sözü hep yankılanacaktır. Töreler ya ş atılmazsa de ğ erler susar. Dolayısıyla insanlar, kültürel varlıkları açısından, kökünü olu ş turan esas perdeden yoksun kalmı ş bir çalgı gibi dilsiz olur.” A ş a ğ ıdakilerden hangisi bu parça için en uygun ba ş lık olur? A) Genç Ku ş aklar B) Töreleri Ya ş atma C ) De ğ erlerin Susması D) Kültürel Varlıklarımız CEVAP : B / Töreleri Ya ş atma
Soru “ Çıra ğ ın a ğ zı burnu boya içindeydi. Onun on misli i ş çıkaran ustanın parmaklarında boyadan eser bile yoktu.Ara sıra çırakla ş akala ş ıyor, çırak sadece gülüyor. Gözünü fırçanın ucundan kıl kadar bile ayırmamaya çalı ş ıyordu.” Bu paragrafın ba ş lı ğ ı a ş a ğ ıdakilerden hangisi olabilir? A) Beceriksiz Çırak B) Dikkatli Çırak C) Usta ile Çıra ğ ı D) Becerikli Çırak CEVAP : C / Usta ile Çıra ğ ı
P aragraf Ana fikir ( Ana dü ş ünce )
Ana D ü ş ünce ( Ana F ikir ) Her yazının bir yazılı ş amacı vardır. Yazarın, bir olay bir durum ya da bir hikâyeyi anlatsa bile bunlardan hareketle vermek istedi ğ i bir temel dü ş üncesi vardır. Ana dü ş ünce ya da ana fikir, yazarın okuyucuya ula ş tırmak istedi ğ i mesajdır. Buna yazarın paragrafı yazma amacı da diyebiliriz.
Ana D ü ş ünce ( Ana F ikir ) Paragrafta vurgulanmak istenen temel dü ş üncedir. Kesin bir yargı cümlesidir. Paragrafta anlatılanlar tek cümle ile ana fikri verir. Yardımcı fikirlerin deste ğ iyle bulunur. Genelde giri ş – sonuç cümlelerinde bulunur. Bazen de paragrafın genelinden çıkarılabilir. Önce konu, sonra ana dü ş ünce bulunmalıdır.
Ana D ü ş ünce ( Ana F ikir ) Bir paragrafta asıl anlatılmak istenen ana dü ş ünceyi olu ş turur. Her paragrafta bir ana dü ş ünce, bu ana dü ş ünceyi destekleyen yan ( yardımcı ) dü ş ünceler yer alır. Yan dü ş ünceler, tanımlama, kar ş ıla ş tırma, örnekleme, tanık gösterme, gibi dü ş ünceyi geli ş tirici yöntemlerle kar ş ımıza çıkabilir.
D ikkat!.. Ana dü ş ünce, bir paragrafta de ğ i ş ik biçimlerde bulunabilir : Tümdengelim yöntemi ile olu ş turulmu ş paragraflar Bu yöntemle olu ş turulmu ş paragraflarda ilk cümle ana dü ş ünceyi içerir. Bu durumda yazar, asıl vurgulamak istedi ğ i dü ş ünceyi ilk cümlede verir. Daha sonra bunu, tanımla, örnekle, kar ş ıla ş tırmayla, açıklamayla çalı ş ır.
Tümdengelim Y öntemi Ana dü ş üce ( ana fikir ) Y.D Y ardımcı dü ş ünce Y ardımcı dü ş ünce Örnek – kar ş ıla ş Y ardımcı D ü ş ünce Tanım – örnek – kar ş ıla ş tırma…
Örnek “Hiç kimse kendini yazamaz. Çünkü kendimi yazıyorum derken ya iyice yana çekilir, ya da kendini anlatıyormu ş gibi, özledi ğ i olmak istedi ğ i ki ş iyi anlatır ya da gere ğ inden fazla yargılar. Dı ş arıdan bakan biri, yazarın kendisine kar ş ı böyle acımasız olabilece ğ ini dü ş ünemez, yazdıklarının do ğ ru oldu ğ una inanır.” Parçada asıl anlatılmak istenen a ş a ğ ıdakilerden hangisidir? A ) Sanatçı, yazılarında kendini anlatmaktan kaçınmalıdır. B ) Bir yazarın kendini oldu ğ u gibi anlatabilmesi olanaksızdır. C ) Yazar, kendini anlatırken olumlu yanlarına a ğ ırlık vermeli. D ) Yazar, anlatımıyla okuyucuyu etkilemek ister. CEVAP : B / Tümdengelim paragrafıdır.
Tümevarım Yöntemi Bu yöntemle olu ş turulmu ş paragraflarda son cümle ana dü ş ünceyi içerir. Bu durumda yazar, yardımcı dü ş üncelerden ba ş layarak sonda bir yargıya varır ki bu yargı da paragrafın ana dü ş üncesini olu ş turur.
Tüme v arım Y öntemi Y ardımcı dü ş ünceler Y. D. Yardımcı Düşünceler Örnek, karşılaş. Yardımcı dü ş ünceler Örnek – kar ş ıla ş Ana dü ş ünce ( ana fikir ) Yardımcı dü ş ünceler Örnek – kar ş ıla ş
Örnek “Okumak için her zaman vakit bulmu ş umdur. İ yi ya da kötü kitabı okurken vaktimin bo ş a gitti ğ ini asla dü ş ünmem. Her türden kitabı okumanın gerekli oldu ğ una inanmı ş ımdır. Bu da benim okuma zevkimi olu ş turmu ş, geli ş tirmi ş tir. Nitekim sıradan ya da de ğ ersiz kitabı daha ilk satırından anlayabilirim. kolay kolay aldanmam. Bu yönden biz okurlar iyi bir seçici olmak istiyorsak birçok iyi kitap yanında i ş e yaramaz, sıkıcı kitap da okumak zorundayız.” Bu parçanın ana dü ş üncesi a ş a ğ ıdakilerden hangisidir? A ) Okuma alı ş kanlı ğ ı kazanan ki ş i, eline geçen her türden kitabı okur. B ) Gerçek okuyucu, neyi nasıl okuyaca ğ ını bilir. C ) İ yi kitabı kötüsünden ayırma yetene ğ i her nitelikteki kitabı okumakla geli ş ir. D ) Okuma zevki geli ş mi ş ki ş i, her kitapta iyi bir yön bulabilir. CEVAP : C / Tümevarım paragrafıdır.
D ikkat!.. Ana dü ş ünceyi veren cümleler kesin bir yargı bildirir, açık ve anla ş ılır bir anlam ta ş ır. Ana dü ş ünce, parçada sözü edilenleri en kapsamlı bir biçimde bildirir. Parçada olmayan konular ana dü ş ünce içinde yer alamayaca ğ ı gibi, parçanın bir kısmını bildiren cümleler de ana dü ş ünceyi vermez. Ana dü ş üncenin, parçanın tümünü kapsayacak biçimde olması gerekir. Ana dü ş ünceyi veren cümleler kesin bir yargı bildirir, açık ve anla ş ılır bir anlam ta ş ır. Ana dü ş ünce, parçada sözü edilenleri en kapsamlı bir biçimde bildirir. Parçada olmayan konular ana dü ş ünce içinde yer alamayaca ğ ı gibi, parçanın bir kısmını bildiren cümleler de ana dü ş ünceyi vermez. Ana dü ş üncenin, parçanın tümünü kapsayacak biçimde olması gerekir.
Ana D ü ş ünce ( Ana F ikir ) Ana dü ş ünceyi bulmak için atılacak ilk adım, konuyu belirlemek ve mümkünse iyice sınırlamaktır. Çünkü, konu ne kadar do ğ ru belirlenir ve ne kadar çok sınırlanırsa, ana dü ş ünce o kadar rahat ve do ğ ru bulunur. İ kinci adım ise, paragrafa ; “ Yazar konusunda ne söylemek istiyor?” sorusu yöneltilmelidir.
Örnek : LGS “ Ş imdi bir heykel tıra ş dü ş ününüz. Gev ş ek ve çürük bir zemin üzerine güzel,mükemmel bir heykel yapmaktadır. Bu heykeli bir an için herkes be ğ enebilir.Fakat zemin çürük oldu ğ undan bu heykel ya ş ayamaz. Harçlarla ne kadar kuvvetli dayanak yapılırsa yapılsın yıkılır. Çünkü zemin gev ş ektir.” Bu parçada vurgulanan temel dü ş ünce a ş a ğ ıdakilerden hangisidir? A ) Önemli eserlerde kaliteli malzeme kullanmak gerekir. B ) Önemli i ş ler bazı zararları göze almayı gerektirir. C ) Bir eserin kalıcılı ğ ı mükemmel olmasına ba ğ lıdır. D ) Her i ş öncelikle sa ğ lam bir temele dayanmalıdır.
çözüm SORU : Bu parçada ne hakkında konu ş uluyor? CEVAP : Heykeltıra ş ( genel konu ) SORU : Bu paragrafta, heykeltıra ş ın hangi yönü vurgulanıyor? CEVAP : Heykel tıra ş ın gev ş ek ve çürük bir zemin üzerine bir heykel yapması. ( Sınırlandırılmı ş konu ) SORU : Yazar, heykeltıra ş ın gev ş ek ve çürük bir zemin üzerine heykel yapması hakkında ne söylemek istiyor? CEVAP : Zeminin gev ş ek ve çürük olmasından dolayı heykelin yıkılaca ğ ı. ( Her i ş in öncelikle sa ğ lam bir temele dayandırılması yazarın bize vermek istedi ğ i mesajdır. ) CEVAP : D
Örnek : 1996 / FL - AÖL “ Ki ş ilerin tek ba ş larına fazla bir güçleri yoktur ; çabalarının sonucu, dünyanın genel tablosu içinde pek fark edilemez. Hayatta i ş ler, genel bir i ş bölümüne göre yürütülür. Bu i ş bölümünde tek adamın payı bir ya ğ mur damlası kadardır. Gene de her damla,ta ş kını artırır ; her el, insanlı ğ ın mutlulu ğ una ya da sefaletine bir ş eyler katar.” Paragrafta asıl anlatılmak istenen nedir? A )Dünyanın iyi veya kötü olu ş unda her ferdin payı büyüktür. B ) İ nsan isterse herkesi ilgilendiren i ş ler yapabilir. C ) İ nsan tek ba ş ına da insanlı ğ a yararlı olabilir. D ) İş bölümü ile her zorluk yenilir. “ Ki ş ilerin tek ba ş larına fazla bir güçleri yoktur ; çabalarının sonucu, dünyanın genel tablosu içinde pek fark edilemez. Hayatta i ş ler, genel bir i ş bölümüne göre yürütülür. Bu i ş bölümünde tek adamın payı bir ya ğ mur damlası kadardır. Gene de her damla,ta ş kını artırır ; her el, insanlı ğ ın mutlulu ğ una ya da sefaletine bir ş eyler katar.” Paragrafta asıl anlatılmak istenen nedir? A )Dünyanın iyi veya kötü olu ş unda her ferdin payı büyüktür. B ) İ nsan isterse herkesi ilgilendiren i ş ler yapabilir. C ) İ nsan tek ba ş ına da insanlı ğ a yararlı olabilir. D ) İş bölümü ile her zorluk yenilir.
çözüm Paragrafta insanın tek ba ş ına yaptı ğ ı ş eylerin dünya genelinde pek bir ş ey ifade etmedi ğ i, ama bunların bir araya gelmesiyle, tıpkı ya ğ mur tanelerinin sele yol açması gibi, dünyayı iyi ya da kötü yönde etkiledi ğ i söylenerek : “ Dünyanın iyi ya da kötü olu ş unda her insanın bir rolünün olaca ğ ı anlatılmaktadır.” Cevap : A
Ana fikirle ilgili soru tipleri Bu paragrafta asıl anlatılmak istenen a ş a ğ ıdakilerden hangisidir? Bu parçada vurgulanmak istenen a ş a ğ ıdakilerden hangisidir? Bu paragraftan çıkarılabilecek en kapsamlı yargı a ş a ğ ıdakilerden hangisidir? Bu parçadan çıkarılabilecek sonuç a ş a ğ ıdakilerden hangisidir? Bu parçada yazarın savundu ğ u asıl görü ş a ş a ğ ıdakilerden hangidir?
P aragraf Y ardımcı D ü ş ünceler ( Y ardımcı F ikirler )
P aragrafta Y ardımcı d ü ş ünceler Her paragrafta bir tek konu üzerinde durulur. Paragrafta bunun dı ş ında ana dü ş üncenin daha iyi anla ş ılmasını sa ğ layan, onu daha belirgin hale getiren, i ş ledi ğ i konunun sınırlarını çizen dü ş ünceler de vardır. Bu dü ş üncelere paragrafın yardımcı dü ş ünceleri denir.
P aragrafta Y ardımcı d ü ş ünceler Yardımcı dü ş ünceler; Bir paragrafta ana dü ş ünceyi destekleyen, geli ş tiren dü ş üncelerdir. Açıklayıcı, kanıtlayıcı özellikleriyle ana dü ş ünceyi bulmamızı sa ğ lar. Yardımcı dü ş ünceler birden fazla olabilir. Her biri ana dü ş üncenin bir yönünü olu ş turan, onu ortaya çıkarıp destekleyen dü ş üncelere (yargılara) yardımcı dü ş ünce denir.
D ikkat!.. Her paragrafta bir ana dü ş ünce olmasına kar ş ın, bir veya daha fazla yardımcı dü ş ünce vardır. Parçada yardımcı dü ş üncelerin tek ba ş ına bir de ğ eri yoktur. Yardımcı dü ş ünceler ana dü ş ünceyle ba ğ lantıları ölçüsünde de ğ er kazanır. Yardımcı dü ş ünceler bir a ğ acın dalları gibidir. Her biri a ğ acı tamamlayan unsurdur ; ama hiçbir zaman tek ba ş ına a ğ acın kendisi de ğ ildir. Paragraf, ana dü ş ünce üzerine kurulur. Yardımcı dü ş ünceler, ana dü ş ünceyi inandırıcı kılar.
D ikkat!.. Yardımcı dü ş ünceyle ilgili sorular sınavlarda ço ğ u zaman olumsuz biçimde sorulur
Soru tipleri Yardımcı dü ş üncelerle ilgili soru tipler : Bu parçada a ş a ğ ıdaki yargılardan hangisine ula ş ılamaz? Bu paragrafta a ş a ğ ıdaki yargılardan hangisine de ğ inilmemi ş tir? Bu parçada öne sürülen dü ş ünce a ş a ğ ıdaki yargılardan hangisiyle çeli ş ir? Bu parçalarda a ş a ğ ıdaki yargılardan hangisine varılamaz? Bu parçada a ş a ğ ıdakilerden hangisi çıkarılamaz? Ş iirde a ş a ğ ıdakilerin hangisinden söz edilmemi ş tir? Parçada kendisinden bahsedilen ki ş i için a ş a ğ ıdakilerden hangisi söylenemez?
Soru “ Sanatı bir fabrika ürünü gibi gören bütün fikirlere kar ş ıyım Sanatın gerekçesi ve yararlı olabilmesi için dinî, millî ve ahlâkî özellikler ta ş ıması gerekti ğ ine inanıyorum.” Parçada sanatla ilgili olarak, a ş a ğ ıdakilerin hangisinden söz edilmemi ş tir? A ) Evrensel bir nitelik ta ş ıdı ğ ından B ) Tekdüzelikle ba ğ da ş mayaca ğ ından C ) Topluma faydalı olması gerekti ğ inden D ) Kültürel de ğ erlerle iç içeli ğ inden Cevap : A
Soru “ Türk gelene ğ inde birey ve toplum yapısının en belirgin özelliklerinden olan alçakgönüllülük, saygı, özellikle ho ş görü ve de ğ erbilirlilik ; kırıcılık, kabalık ve nankörlü ğ ü önleyen en önemli etkenlerdir. İ yilik gördü ğ ü ve tuzunu, ekme ğ ini yedi ğ i bir kimseyi unutmak, toplumumuzda ba ğ ı ş lanamaz töre eksikliklerinden biri sayılır.” Parçada toplumumuzun a ş a ğ ıdaki hangi özelli ğ inden söz edilmemi ş tir? A) İ yilik bilir olma B) Ölçülü davranma C) Açık sözlü olma D) Sevgi ba ğ lılı ğ ı olma CEVAP : C
Soru “ Hiçbir sanat adamı, gördüklerini oldu ğ u gibi söyleme istememi ş tir.Seçer, büyültür, küçültür ; istese de istemese de kendi ki ş ili ğ ini katar. Gerçekle yetinmez., gerçe ğ i alır, kendi dü ş leriyle, dü ş ünceleriyle yo ğ urur. Bunun içindir ki hiçbir sanat adamı bir yandan da dü ş adamı olmaktan kendini kurtaramaz.” Yukarıdaki paragraftan çıkarılamayacak dü ş ünce hangisidir? A ) Sanat adamı, gerçekleri oldu ğ u gibi yansıtmalı. B ) Sanatçı, esere ki ş ili ğ ini yansıtır. C ) Sanatçı, gerçe ğ i yeniden yo ğ urur. D ) Sanatçı, gördü ğ ünü oldu ğ u gibi yansıtmaz CEVAP : A
Paragraf Anlatım B içimleri
Bir dü ş ünceyi, bir duyguyu, bir tasarıyı, bir olayı sözle ya da yazıyla bildirmeye “ anlatım ” denir. Anlatım, anlatılan ya da anlatılacak olanların özelli ğ ine göre farklılıklar ta ş ır. Sözgelimi bir olayı anlatırken ba ş vurdu ğ umuz anlatım biçimi ile dü ş üncelerimizi, gözlem ve izlenimlerimizi anlatırken ba ş vurdu ğ umuz anlatım biçimi aynı de ğ ildir.
Açıklayıcı Anlatım Bir sorun ile ilgili olarak gerekli bilgileri vermeye, iyice anla ş ılmayan ya da yanlı ş anla ş ılan bir sözü, bir dü ş ünceyi açıklı ğ a kavu ş turmaya “ açıklama” denir. Amaç : Açıklayıcı anlatım biçimi, okuyucuya bir konu hakkında bilgi vermek, bir ş eyler ö ğ retmek amacındadır.
Açıklayıcı Anlatım K ullanım Bir konunun aydınlatılması, Deyim, terim veya sözcü ğ ün geni ş çe anlatılması, Atasözü veya özdeyi ş in açıklanması, Tarihsel bir olayın aydınlatılması gibi bir çok konuda bu anlatım biçimi kullanılır. Fıkra, makale, deneme, gezi, ele ş tiri, röportaj gibi yazı türlerinde açıklayıcı anlatım biçimi yo ğ un olarak görülür.
D ikkat!.. Do ğ rudan bilgi aktarmaya yönelik bir anlatım biçimidir. Bu tür anlatımlarda tanımlamalardan, kar ş ıla ş tırmalardan, örneklemelerden yararlanılabilir. Genellikle ders kitaplarıyla bilimsel eserlerde ve makale, fıkra, deneme vb. yazı türlerinde açıklayıcı anlatıma ba ş vurulur.
Örnek “ Dünyamız evrende yer alır. Evren, içinde sayılamayacak kadar çok gök cisimlerini bulunduran sınırsız gök bo ş lu ğ udur. Gök cisimlerinin bazıları gözle görülebildi ğ i halde bazıları teleskop adı verilen gök dürbünleriyle görülebilir. Fakat evrende en geli ş mi ş gök dürbünleriyle bile görülemeyecek kadar uzaklıkta olan gök cisimlerinin bulundu ğ u tahmin edilmektedir.”
Örnek Ça ğ da ş e ğ itim, bireyi bilgi ile donatmaktan çok, ona kendi kendine bilgi edinme yollarını ö ğ retmeyi amaçlar. Bireyde, sa ğ lıklı dü ş ünme, do ğ ru anlama, toplum içinde türlü durumlara olumlu uyum sa ğ layabilme yeteneklerinin geli ş tirilmesini ister. Sa ğ lıklı dü ş ünme, öncelikle dilin i ş leyi ş düzeninin kavranmasına ba ğ lıdır. Bu sebeple ki ş inin e ğ itimi ile ana dili arasında do ğ rudan bir ba ğ lantı vardır.
Örnek “Daha çok sıcak memleketlerde, kırlarda ve tarlalarda ya ş ayan, bitki ve ürüne büyük zarar veren bir böcektir. Düzkanatlılar takımına mensuptur. Ba ş lıca özellikleri düz ve kuvvetli arka ayakları sayesinde çok iyi sıçramalarıdır. Ba ş larında birer çift duyarga, bir çift petek göz, çi ğ neyici bir a ğ ız bulunur. Üç halkadan meydana gelen gö ğ sünün son iki halkasında birer kanat vardır.” ( Çekirge ve çekirgenin özellikleri sıralanmı ş tır.)
Tartı ş macı Anlatım Okuyucu ya da dinleyiciyi istenilen davranı ş ve dü ş ünce biçimine yöneltmek amacıyla ba ş vurulan bir anlatım biçimidir. Amaç : Bu anlatım biçimiyle okuyucunun ya da dinleyicinin sahip oldu ğ u dü ş üncenin de ğ i ş tirilmesi amaçlanır. Bu anlatım biçiminde amaç ; dü ş ünce ve kanılarda de ğ i ş iklik yapmaktır.
Tartı ş macı Anlatım Anlatımın amacına varması, okuyucu ve dinleyeni etkilemesine ba ğ lıdır. Tartı ş macı anlatım, herhangi bir konuda dü ş ünü ş ve anlayı ş çatı ş masının ürünüdür. Bir konuda farklı dü ş ünceye sahip olanların, bu dü ş üncelerini de ğ i ş tirip yeni dü ş üncelere sahip olması istenir. Bu tekni ğ i kullanan yazarın amacı, okuyucunun veya dinleyicinin fikrini de ğ i ş tirmektir. Okuyucunun kanılarında de ğ i ş iklik yapmaktır.
D ikkat!.. Tartı ş macı anlatımda iki farklı görü ş olması zorunludur. Tartı ş macı anlatım daha çok ele ş tiri, sohbet, fıkra, makale, deneme gibi yazı türlerinde kullanılır. Bu anlatım biçiminde yazar, bazen kar ş ı dü ş ünceyi dile getirir ve yazısının genelinde bu dü ş ünceyi çürütmeye çalı ş ır ; bazen de kendi savını ileri sürer ve bunu kanıtlamaya çalı ş ır. Tartı ş macı anlatımda kar ş ıla ş tırmalardan, örnekleme ve tanımlamalardan yararlanılabilir.
D ikkat!.. Bu teknikte kaleme alınmı ş yazılarda genellikle kar ş ılıklı konu ş ma havası vardır. “ Bana kalırsa” “ Kanımca” “ Bana göre” ifadeler dikkat çeker. Öznel yargılar ço ğ unlukla gözlenir.
Örnek “Gene bir eski özlemdir, gidiyor. Yeniye kötü kötü bakıyorlar, mana yokmu ş, güzel de ğ ilmi ş, dü ş ünmekten, çalı ş maktan kaçınan kimselerin ne yaptıklarını bilmeden ortaya attıkları ş eylermi ş. Geçmi ş in büyük eserlerini inceleyip de onlardan örnek almalıymı ş ız. Oysa ki asıl, yeni zordur; yeninin manasını anlamak, güzelli ğ ini duymak zordur. Bunun için alı ş kanlıklarımızı a ş mak, dikkatimizi i ş letmek gerekir.”
Örnek “ Televizyonlardaki ş iddet içeren programları yayınlamak do ğ ru mudur? Bunun yayın özgürlü ğ ü ile ilgisi olabilir mi? Bizce olamaz... Çünkü sonuçta insanları, özellikle de çocukları olumsuz yönde etkiliyor bu tür programlar. Kavgalar,çatı ş malar, kan akıtmalar... Bunları göre göre kanıksıyor, normal bir olay olarak algılamaya ba ş lıyoruz. Sonra da oturup cinayetlere, öldürmelere, vurup kırmalara ş a ş ırıyoruz. Olacak ş ey de ğ il do ğ rusu !”
B etimleyici Anlatım ( Tas v ir Etme ) B etimleme ( tas v ir ) en sade biçimiyle sözcüklerle resim çizme i ş idir. Betimleme ; nesnelerin, belirgin özelliklerinin tanıtılıp göz önünde canlandırılmasını sa ğ lar. Amaç : Okuyucunun çe ş itli duyularına seslenilerek anlatılan varlıkla ilgili okuyucunun izlenim kazanmasıdır.
D ikkat!.. Bu amacın gerçekle ş tirilmesi için titiz bir gözlem gerekir. Gözlem sırasında ayırt edici özelliklerin anlatılmasına özen gösterilir. Betimleyici anlatımda “ görme, i ş itme, koklama, dokunma, tatma,” duyularına seslenen ö ğ elere ba ş vurulur
D ikkat!.. Betimleyici anlatım biçimi, amacına göre iki çe ş ittir: Açıklayıcı B etimleme : Bu tür betimlemelerde amaç bilgi vermektir. Betimlenen varlık yada nesne tanıtıcı ve ayırıcı özellikleriyle nesnel bir tutumla okura aktarılır. Sanatsal B etimleme : Bu betimlemede temel amaç, izlenim kazandırmaktır. Anlatımda, genel ayrıntılardan, ayırıcı ayrıntılara do ğ ru gidilir. Kısaca gözlemlenen varlık ya da nesnenin anlatıcı üzerinde bıraktı ğ ı etki yansıtılır.
Açıklayıcı Betimleme Örne ğ i Akdeniz Bölgesinin çatısı Toros Da ğ ları tarafından meydana getirilmi ş tir. Da ğ lar, bazı yerlerde denize çok sokulur, kayalık ve az girintili çıkıntılı bir kıyı üzerine dikine inerler. Bazı yerlerde ise kıyı çizgisi ile da ğ sınırları arasında Adana Ovası gibi geni ş düzlükler girer.
Sanatsal ( İ zlenimsel ) B etimleme Örne ğ i “Bahçeye girince, insan, bir renk cennetine girmi ş gibi olur. Giri ş yolu boyunca yediveren gülleri,ortancalar, sa ğ lı sollu, sanki insana gülümser. Mavi, kırmızı, beyaz iç içe girmi ş tir. Kapının rengi de çok güzel. Güvercin mavisi. Bir de güzel ad koymu ş lar : Huzur.”
U yarı Ki ş i betimlemelerine “ portre” adı verilir. Fiziksel Portre : Ki ş inin dı ş özelliklerini yansıtır. Ruhsal Portre : Ki ş inin iç dünyasını yansıtır. ( Üzüntü, kaygı, öfke, sevinç… )
Öyküleyici Anlatım Duygu ve dü ş ünceleri ya ş anmı ş veya ya ş anabilecek olaylara dayalı olarak aktarmayı amaçlayan anlatım biçimidir. Amaç ; olayı okuyucunun gözü önünde canlandırma ve okuyucuya olayı ya ş atmadır. Öyküleyici anlatımda olaylar, olu ş una uygun olarak bir dizi halinde verilir ve birbirine ba ğ lanır. Öyküleme, tasarlanan ya da ya ş anan bir olayın anlatımıdır. Bu olayın gerçekle ş tirilmesinde : Olay Çevre Zaman Ki ş iler temel ö ğ e olarak kullanılır.
Dikkat!.. Öyküleyici anlatımda temel ö ğ e “olay” dır. Olay olmadan öyküleme olmaz. Öykülemeyi “ hareket halindeki olayların anlatımı” diye de tanımlayabiliriz. Öykülemede olaylar gerçek ya da tasarlanmı ş olabilir. Olayların kahramanları genellikle insanlardır.
D ikkat!.. Öyküleyici anlatımda temel amaç, okuyucuyu anlatılan olaylar içinde ya ş atarak etkilemektir. Öyküleyici anlatımda “ ne zaman?”, “ nasıl ?” gibi soruların cevapları vardır. Öyküleyici anlatımda betimlemelere sık sık yer verilir. Betimlemelere yer verilen öyküleyici anlatımlara “ öyküleyici – betimleme ” denir.
Uyarı Bu anlatım biçimlerinden hiçbiri tek ba ş ına kullanılmaz. İ kisi üçü bir arada kullanılır ço ğ u zaman. Örne ğ in, “betimleme” ve “ öyküleme” nitelikleri ta ş ıyan paragraflara “ betimleyici öyküleme” adı verilir.
D ikkat!.. Olay bir do ğ a olayı ise; ( rüzgarın esmesi, ya ğ murun ya ğ ması, güne ş in do ğ ması ya da batması v b. ) öyküleme de ğ il, betimleme söz konusudur.
Örnek Hamdi amcamı en son yıllarında gördüm. Bir i ş nedeniyle Ankara'ya gelmi ş ti. Beni görmeden gitmeyi içine sindirememi ş, telefon edip gelece ğ ini söylemi ş ti. Tıpkı çocuklu ğ umda babamı bekledi ğ im gibi, camdan cama ko ş up geli ş ini bekledim. Uzun yıllar sonra birbirimizi görüp konu ş acaktık. Amca ye ğ en birbirimize sarıldık. Hem sevinçten hem de annemi babamı anımsayıp a ğ ladık. Çocuklarımı kuca ğ ına aldı. Onları öpüp öpüp sevdi. Karde ş im Leman Hanım, bunları görseydi, dedi. O gün onu son görü ş üm oldu. Öldü ğ ünü duydu ğ um zaman ne yapaca ğ ımı ş a ş ırdım...
Örnek “ Bahar gelmi ş, kırlar ye ş ile bürünmü ş tü. Çayırlar, korular bayram yerine dönmü ş tü. Çocuklar, ye ş illikler arasında kelebekler gibi uçu ş uyorlardı. Sofralar piknik yemekleriyle donatılmı ş tı. Ama çocukların ne yemekte gözü vardı ne de sofrada. A ğ açlarla, çiçeklerle, otlarla, böceklerle bütünle ş mi ş lerdi. Kimi çocuklar da ata biniyorlardı. Bu da doyumsuz bir keyifti.”
Özet Olarak Açıklayıcı anlatımda amaç “ ö ğ retme”dir. Tartı ş macı anlatımda amaç “ kanıları de ğ i ş tirme”dir. Betimleyici anlatımda amaç “ izlenim kazandırma”dır. Öyküleyici anlatımda amaç “ okuyucuyu olay içinde ya ş atma”dır.
Soru : ÖSS “ Sofraya hep birlikte oturduk.Tahtadan yuvarlak bir yer sofrasına ayaklarımızı altımıza alıp yan oturarak yakla ş ırdık. Sofra örtüsünü dizlerimizin üzerine çekerdik. Babam ba ğ da ş kurarak ba ş kö ş ede otururdu. Beni sa ğ ına, kız karde ş imi de soluna alırdı. Kar ş ısında annem otururdu. Babam, yeme ğ e ba ş lamadan içimizden biri yanılıp da yeme ğ e oturacak olursa, hiç acımadan ka ş ı ğ ının tersini, uzanan elin sırtına indirirdi.” Parçanın anlatımında a ş a ğ ıdakilerin hangisinde verilenlerden yararlanılmı ş tır? A ) Öyküleme – açıklama B ) Betimleme – açıklama C ) Betimleme – öyküleme C ) Açıklama – tartı ş ma CEVAP : C / Betimleme – öyküleme
Soru “Platon’un bir ö ğ üdü hiç ho ş uma gitmez; kadın olsun, erkek olsun hizmetçilerimizle ş akala ş madan, senli benli olmadan hep bir efendi a ğ zıyla konu ş malıymı ş ız. Benim aklım buna ermedikten ba ş ka servet üstünlü ğ üne öylesine önem vermek hiç de haklı bir davranı ş gibi gelmiyor. U ş aklarla efendiler arasındaki ayrılı ğ ın daha az göze battı ğ ı yerde daha adaletli bir düzen vardır bence.” Paragrafın anlatım biçimi a ş a ğ ıdakilerden hangisidir? A ) Öyküleyici anlatım B ) Açıklayıcı anlatım C ) Betimleyici anlatım D ) Tartı ş macı anlatım CEVAP : D / Tartı ş macı anlatım
D ü ş ünceyi G eli ş tirme Y olları Tanımlama K ar ş ıla ş tırma Ö rnekleme Tanık G österme ( Alıntı Y apma ) Sayısal V erilerden F aydalanma B enzetme
D ü ş ünceyi G eli ş tirme Y olları Dü ş ünce yazılarında yazar, paragrafın giri ş bölümünde bir dü ş ünceyi ileri sürer, geli ş me bölümünde ileri sürdü ğ ü bu dü ş ünceyi destekleyip ispatlamaya çalı ş ır. İş te, yazarın paragrafın giri ş bölümünde ortaya attı ğ ı dü ş ünceye inandırıcılık kazandırmak için ba ş vurdu ğ u yollara “ dü ş ünceyi geli ş tirme yolları ” denir. Dü ş ünce yazılarında yazar, paragrafın giri ş bölümünde bir dü ş ünceyi ileri sürer, geli ş me bölümünde ileri sürdü ğ ü bu dü ş ünceyi destekleyip ispatlamaya çalı ş ır. İş te, yazarın paragrafın giri ş bölümünde ortaya attı ğ ı dü ş ünceye inandırıcılık kazandırmak için ba ş vurdu ğ u yollara “ dü ş ünceyi geli ş tirme yolları ” denir.
D ü ş ünceyi G eli ş tirme Y olları Tanımlama ( Tarif Etme ) Bir varlık ya da kavramı belirleyici nitelikleriyle görme gösterme, görünür kılmadır. Herhangi bir varlık, herhangi bir kavram için sorabilece ğ imiz “ B u nedir ?” sorusunun yanıtıdır. Tanım cümleleri genellikler “ - dir” “ denir” gibi ek ve sözcüklerle biter. Tanımlama, daha çok açıklayıcı ve tartı ş macı anlatım biçimlerinde kullanılan bir dü ş ünceyi geli ş tirme yoludur. Tanımlama ( Tarif Etme ) Bir varlık ya da kavramı belirleyici nitelikleriyle görme gösterme, görünür kılmadır. Herhangi bir varlık, herhangi bir kavram için sorabilece ğ imiz “ B u nedir ?” sorusunun yanıtıdır. Tanım cümleleri genellikler “ - dir” “ denir” gibi ek ve sözcüklerle biter. Tanımlama, daha çok açıklayıcı ve tartı ş macı anlatım biçimlerinde kullanılan bir dü ş ünceyi geli ş tirme yoludur.
Örnek Roman, insanların ba ş ından geçen ya da geçebilecek türdeki olayları yer ve zaman belirterek anlatan uzun yazı türüdür. Yazarın üstün bilgisi, sa ğ lam gözlemi, duygusu romanın ba ş arılı olmasını sa ğ layan en önemli etkendir. İ nsan hayatını sahnede canlandırma sanatına tiyatro denir. Hikaye, gerçek ya da olması mümkün olayları yer, zaman unsurlarıyla anlatan yazılardır.
D ü ş ünceyi G eli ş tirme Y olları K ar ş ıla ş tırma Birbiriyle ilgili iki varlı ğ ın, iki kavramın ya da durumun birbirine benzeyen ya da ayrılan yanlarını bulup ortaya çıkarmak ve bir sonuca varmaktır. Kar ş ıla ş tırma, yalnızca iki kavram arasındaki kar ş ıtlıkları gösterme de ğ ildir. Benzerlikleri gösterirken de kar ş ıla ş tırmalardan yararlanılabilir. Böylece sözü edilen kavram daha görünür, daha somut bir özellik kazanmı ş olur.
D ikkat!.. Varlıklar veya kavramlar arasında kar ş ıla ş tırma üç yönden yapılır : Benzerlikleri belirtme Kar ş ıtlıklardan yararlanma İ li ş ki kurma Kar ş ıla ş tırma cümlelerinde ya da paragraflarında “ ise, oysa, halbuki, ama, yalnız, fakat, daha, kadar ” gibi anahtar sözcüklerden sıkça yararlanılır. Varlıklar veya kavramlar arasında kar ş ıla ş tırma üç yönden yapılır : Benzerlikleri belirtme Kar ş ıtlıklardan yararlanma İ li ş ki kurma Kar ş ıla ş tırma cümlelerinde ya da paragraflarında “ ise, oysa, halbuki, ama, yalnız, fakat, daha, kadar ” gibi anahtar sözcüklerden sıkça yararlanılır.
Örnekler “ Orhan Veli’nin ş iirlerini kula ğ ınızla de ğ il, ancak kafanızla anlayabilirsiniz. Yahya Kemal’in ş iirlerini dinlerken dalsanız da olur onlardaki ses, gürültü size gene de i ş ler. Orhan Veli’nin ş iirlerini dinlerken dalmaya gelmez ; onlardan bir ş ey anlamazsanız zevk alamazsınız.” Bir öyküyü okuyanla onun ş iirle ş tirilmi ş biçimini sahnede izleyen ki ş i arasındaki fark nedir? İ zleyen, gördüklerini dolaysız olarak ya ş amaktadır. Ba ş ka bir deyi ş le sahnede ortaya konulan hazır bir dünya vardır. Okuyan ise, okuduklarını, kendi dü ş ünce ve dü ş süzgecinden geçirerek kafasında canlandırır.” ( Parçada, bir öyküyü okuyanla onun oyunla ş tırılmı ş biçimini izleyen ki ş iler kar ş ıla ş tırılmı ş tır. )
D ü ş ünceyi G eli ş tirme Y olları Örnekleme ( Somutlama ) Genellikle soyut bir dü ş ünceyi ya da kavramı somutlamak; onu görünür, bilinir kılmak için bir yapıtı, bir ki ş iyi, bir olayı paragrafa aktarmaya örnekleme denir. Örnekleme, dü ş ünceyi somut kılaca ğ ı için onun hem daha kolay anla ş ılmasını, hem de inandırıcılık kazanmasını sa ğ lar. Örnek olarak verilen ş ey, anlatımı somutlayacak nitelikte genel ve bilinir bir ş ey olmalıdır. Örnekler, bir paragrafın daha çok geli ş me bölümünde yer alır. Çünkü bu bölümde konu açılacak ve ona somutluk ve inandırıcılık kazandırılacaktır.
D ikkat!.. Örnekleme, bir konuyu soyutluktan kurtarıp daha somut ve anla ş ılır hale getirmek için kullanılan bir yöntemdir. Örnekle, soyut bir dü ş ünceye somutluk ve görünürlük kazandırılır. Örneklendirmede “ söz gelimi ” “ örne ğ in ” “ mesela ” gibi ifadelere rastlayabiliriz. Örnekleme, bir konuyu soyutluktan kurtarıp daha somut ve anla ş ılır hale getirmek için kullanılan bir yöntemdir. Örnekle, soyut bir dü ş ünceye somutluk ve görünürlük kazandırılır. Örneklendirmede “ söz gelimi ” “ örne ğ in ” “ mesela ” gibi ifadelere rastlayabiliriz.
Örnekler “ İ stanbul, tarihin bir çok güzelli ğ ini barındıran bir ş ehirdir : Süleymaniye, Sultanahmet, Anadolu ve Rumeli Hisarları, külliyeler, medreseler, kapalı çar ş ılar hep tarih kokar, bizi geçmi ş in derinliklerine götürür.” “ Kültür, bir toplumun giyini ş ine, yiyip içmeye, çalı ş maya hatta jest ve mimiklere bile yansır.Biz “olumsuzluk” anlamında ba ş ımızı yukarı kaldırırken, Batılı biri aynı dü ş ünce için ba ş ını iki yana hareket ettirir. Orta Asya kültüründe ise ba ş a ş a ğ ı do ğ ru hareket ettirilir.”
D ü ş ünceyi G eli ş tirme Y olları B enzetme Dü ş ünceyi geli ş tirme yolu olmaktan çok anlamı zenginle ş tirmek, anlatıma güç kazandırmak için ba ş vurulan bir yoldur. Aralarında ilgi bulunan iki varlık birbirine benzetilerek anlatım daha da güçlendirilir. Bir durumu, bir kavramı, bir varlı ğ ı açıklarken özellikleri bilinen ve daha etkili olan benzerlerinin özelliklerinden yararlanmaktır.
Örnekler “Bu nakı ş lı çorap bir türkü gibidir. Bir türkü sıcaklı ğ ında örülmü ş tür. Sarısı, kırmızısı, her türlü rengi uyu ş mu ş, bir sıcaklık, bir yumu ş aklık meydana gelmi ş tir. A ş k gibi, ş efkat gibi bir ş ey olmu ş tur.” ( Nakı ş lı çorap önce türküye, sonra da sıcaklı ğ ı nedeniyle a ş ka benzetilmi ş tir. ) “ Her yer bayram yeri gibi süslenmi ş, gruplar olu ş turulmu ş tu. Çocuklar kanat çırpan ku ş lar gibi pır pır uçmaya hazır gibiydi. Bu sevinci görmeliydiniz.” ( Parçada “ bayram yeri gibi süslenme”, “ çocukların ku ş lar gibi olması” benzetmedir.)
D ü ş ünceyi G eli ş tirme Y olları Tanık G österme ( Alıntı Y apma ) İ leri sürülen dü ş ünceyi inandırıcı kılmak için o konuyla ilgili sözüne güvenilir, tanınmı ş, o konuda uzmanla ş mı ş ki ş ilerin tanıklı ğ ına ba ş vurulur. Tanık gösterilen ki ş i ya da ki ş ilerin eserlerinden, sözlerinden “ alıntılar” yapılabilir. Görü ş üne ba ş vurulan ki ş inin sözü genellikle “ tırnak ” içinde verilir. Bu sözler, bazen de paragraf yazarının a ğ zından da aktarılabilir.
Örnekler Sanatçıları, toplumun önünde gidenler ve ardından gidenler diye ikiye ayırabiliriz. Bu konuda Memduh Ş evket ESENDAL : “Birincilere ı ş ık tutanlar, ikincilere de ayna tutanlar.” demiyor mu? Jan Paul Sartre ş öyle der: " İ nsan bazı ş eyleri söylemeyi seçti ğ i için yazardır." Bu görü ş e katılmamak mümkün mü? Söz sanatçısı dedi ğ in, herkesin söylemek isteyip de söyleyemedi ğ i sözleri, kendine özgü biçimler arasından seçerek söylemeli okuyucuya.
D ü ş ünceyi G eli ş tirme Y olları Sayısal V erilerden Y ararlanma Bir dü ş ünceyi aktarabilmek için anlatılmak istenen nesnenin ya da kavramın nicelik özelliklerinden yararlanmadır. Bu dü ş ünceyi geli ş tirme yolu, daha çok tekni ğ e ve istatisti ğ e dayalı bilgilerin anlatımında kullanılır.
Örnekler “Ö ğ rencilerin çalı ş ırken ara verip dinlenmeleri gerekti ğ ini dü ş ünenlerdenim. Mola verilmeden yapılan uzun soluklu bir çalı ş ma, verimi dü ş ürür. Elli ş er ki ş iden olu ş an iki ayrı gruba yüz soruluk bir test uygulanır. Grubun biri, testi hiç ara vermeden yanıtlarken, di ğ er gruba elli sorudan sonra 15 dakikalık dinlenme verilir. Dinlenme almayan grubun ba ş arısı, alan grubun ba ş arısından % 30 dü ş ük çıkar.” “Gazetelerimiz; ev, araba, makarna, ş ampuan, oyuncak, sabun, televizyon, tabak, çanak gibi ş eyler vermektedirler okuyuculara. Buna ra ğ men yıllık tirajlarında en ufak bir artı ş görülmemekte. Almanya’da 33 milyon, ABD’de 63 milyon ve Japonya’da 68 milyon gazete satılırken Türkiye’de günlük gazete satı ş ı 2 milyon civarındadır.”