İHTİYATİ HACİZ (İİK m.257 vd.) Muaccel hale gelmiş alacaklar için, alacak rehinle teminat altına alınmamış ise borçlu hakkında ihtiyati haciz kararı verilebilir. (İİK m.257) Alacağın muaccel hale gelmiş olması yeterlidir. Borçlunun temerrüde düşürülmüş olmasına gerek yoktur. Muacelliyet ve temerrüt farklı hukuki kavramlardır. Örneğin, banka kredi sözleşmesindeki yetkiye istinaden cari hesap şeklinde işleyen bir krediyi kat etmiş ve ihtarname keşide etmiş ise alacağı muaccel hale gelmiş olur. İhtiyati haciz kararı için ihtarnamenin borçluya tebliğ edilmiş olmasına (yani borçlunun temerrüde düşürülmüş olmasına) gerek yoktur. (Yargıtay 11.HD., 13.05.2013, E.6254, K.9715) Asıl borçlu için ihtiyati haciz koşulları oluştuğunda müteselsil kefil hakkında da ihtiyati haciz talep edilebilir. Öncesinde müteselsil kefile ayrıca bir bildirim yapılmasına gerek yoktur. Ancak, müteselsil kefil hakkında ihtiyati haciz talebinde bulunabilmek içinse asıl borçluya çekilen ihtarın tebliği beklenmelidir. Çünkü müteselsil kefile başvuru için asıl borçluya çekilen ihtarın sonuçsuz kalması gerekir. (TBK m.586) Asıl borçludan olan alacağın rehin ile teminat altına alınmış olması kefil hakkında ihtiyati haciz kararı talep edilmesine engel değildir. (TBK m.586) Ancak rehin kefil tarafından verilmiş olup da aynı zamanda kefalet borçlarının da güvencesini teşkil ediyorsa o zaman kefil hakkında ihtiyati haciz kararı verilemez. (Yargıtay 11.HD., 18.11.2014, E.16749, K.17805)
Muaccel hale gelmemiş alacaklar için, borçlunun belirli bir ikametgahı yoksa, borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır ise yahut (kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa ihtiyati haciz kararı verilebilir. Borçlu hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesi müeccel olan alacağı muaccel hale getirir. (İİK m.257) İhtiyati haciz kararını HMK gereğince yetkili ve görevli olan mahkeme verir. Yetki hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu haller hariç olmak üzere mahkeme ihtiyati haciz talebinde kendiliğinden yetkisizlik kararı veremez. Yetkisizlik hususu İİK m.265’de itiraz sebebi olarak belirtilmiştir. (Yargıtay 19.HD., 04.04.2008, E.1922, K.3457) Mahkeme, borçlunun veya ihtiyati haciz kararından zarar görebilecek üçüncü kişilerin haklarının teminat altına alınması bir teminat almak zorundadır. Taraflar arasındaki sözleşmede hüküm bulunsa dahi teminatsız ihtiyati haciz kararı kural olarak verilemez. Bununla birlikte ilama müstenit alacaklarda teminat koşulu aranmaz. İlam mahiyetindeki belgeler içinse konu mahkemenin takdirindedir. (İİK m.258) İhtiyati haciz talep eden banka ise, teminat olarak kendi düzenlediği mektubu veremez. İhtiyati haciz kararı için alacağın kesin olarak ispat edilmesi aranmaz. Yaklaşık bir ispat yeterlidir. Örneğin, kredi sözleşmelerinin, hesap kat ihtarnamelerinin, banka kayıtlarının sunulması yaklaşık bir ispat sağlar. (Yargıtay 11.HD., 22.01.2014, E.477, K.1334)
İhtiyati haciz kararı, karar tarihinden itibaren 10 gün içinde kararı veren mahkemenin yargı çevresindeki bir icra dairesinden infaz edilmelidir. Aksi takdirde ihtiyati haciz kararı kalkar. HUMK’nın ihtiyati hacizde yetkili mahkemeye ilişkin 12.madde hükmüne yeni HMK’da yer verilmediğinden, ihtiyati haciz kararını veren mahkemenin yargı çevresindeki icra dairesi esas takip için de yetkili olmaz. (Yargıtay HGK, 15.01.2014, E.12-476, K.5) İhtiyati haczin infazından itibaren 7 gün içinde asıl takibe geçilmelidir. İhtiyati haciz alacaklının yokluğunda yapılmış ise bu süre haciz zabıt varakasının kendisine tebliğinden itibaren başlar. (İİK m.264) Esas takibe geçmek için gerekli olan 7 günlük sürenin başlaması için fiilen borçlunun herhangi bir malının haczedilmesi gerekir. İhtiyati haciz kararı gereği muhtelif yerlere haciz talimatı gönderilmiş ancak henüz herhangi bir mal haczedilmemiş ise esas takibe geçmek için aranan süre işlemeye başlamaz. İhtiyati haciz sonrasında yapılan esas takip üzerine gönderilen ödeme emrine borçlu itiraz etmiş ise, ihtiyati haczin düşmemesi için itirazın alacaklıya tebliğinden itibaren 7 gün içinde itirazın iptali davası açılmalıdır. (İİK m.264/2)
Borçlu, para veya mahkemece kabul edilecek rehin veya esham yahut tahvilât depo etmek veya taşınmaz rehin yahut muteber bir banka kefaleti göstermek şartı ile ihtiyati haczin kaldırılmasını mahkemeden isteyebilir. Takibe başlandıktan sonra bu yetki, icra mahkemesine geçer. (İİK m.266) Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuruyla yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. (İİK m.265) İtiraz sebepleri kanunda sınırlı olarak sayılmıştır. Buna göre ancak, mahkemenin yetkisine, ihtiyati haciz sebeplerine veya teminata ilişkin olarak itirazda bulunulabilir. İtiraz üzerine mahkeme her iki tarafı da davet edip dinlemelidir. Dosya üzerinde karar veremez. (İİK m.265/4) İhtiyati haciz kararına yapılan itiraz üzerine mahkemece verilen karar hakkında temyiz yoluna başvurulabilir. Ancak temyiz ihtiyati haczin tatbikini engellemez. (İİK m.265/son)
İhtiyati haciz kararına itiraz imkanı bulunduğundan, karar hakkında doğrudan temyiz yoluna gidilemez. (Yargıtay 11.HD., 18.01.2010, E.15015, K.419) İhtiyati haciz talebinin reddi hakkındaki mahkeme kararları da temyiz edilebilir. (İİK m.258/3) İhtiyati haciz talebi kabulüne ilişkin karar sonradan mahkeme tarafından itiraz üzerine kaldırılmış ise itiraza ilişkin bu karar alacaklı tarafça temyiz edilmiş olsa dahi konulan ihtiyati hacizlerin kaldırılması gerekir. İİK 265.maddesinin son fıkrasında yer alan «itiraz üzerine mahkemece verilen kararın ihtiyati haczin uygulanmasını durdurmayacağı» yönündeki düzenleme, ihtiyati hacze itirazın mahkemece red edilmesi durumu için geçerlidir. (Yargıtay HGK., 27.03.2013, E. 12-1128 K.403) 261 inci maddeye göre ihtiyaten haczedilen mallar, ihtiyati haciz kesin hacze dönüşmeden önce diğer bir alacaklı tarafından bu Kanuna veya diğer kanunlara göre haczedilirse, ihtiyati haciz sahibi alacaklı, bu hacze 100 üncü maddedeki şartlar dairesinde kendiliğinden ve muvakkaten iştirak eder. Rehinden önce ihtiyati veya icrai haciz bulunması halinde amme alacağı dahil hiçbir haciz rehinden önceki hacze iştirak edemez. (İİK m.268) (6183 S.K. m.21 -Genel bütçeye gelir kaydedilen vergi, resim, harç ile vergi cezaları ve bunlara bağlı zam ve faizler için tatbik edilen hacizlerde 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 268 inci maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi hükmü uygulanmaz.-)
İİK.nun 179/b maddesin icra takipleri bakımından bir yasak getirmekte olduğundan, iflasın ertelenmesini erteleme talep eden şirket hakkında ihtiyati haciz kararı alınıp uygulanmasına hukuken bir engel bulunmamaktadır. Ancak şirkete ait olan mallar için muhafaza tedbiri uygulanamaz, satış yapılamaz. İhtiyati haczi tamamlayan merasim için İİK m.264’ belirtilen süre (ihtiyati haczin infazından itibaren 7 gün içinde takibe geçmek) dava sonuna kadar işlemeyecektir. (Yargıtay 11.HD., 11.11.2013, E.15860, K.20091) İhtiyati haciz kararı sonrasında yapılan icra takibine itiraz edilmesi üzerine takip durmuş olsa dahi yine de ihtiyati haciz kararının infazına devam edilebilir. (Yargıtay 11.HD., 19.09.2011, E.9200, K.10522) İhtiyati haciz kararı ancak para alacakları hakkında verilebilir. Alacaklı sözleşmede yer alan hükme istinaden gayrinakdi kredi risklerinin deposunu talep etme hakkına sahipse, bu hakkı için ihtiyati haciz talebinde de bulunabilir. (Yargıtay 11.HD.,03.12.2012, E.16689, K.19689)