Bu çalışmada, ölçme ve değerlendirme ile ilgili kavramlar, ölçme araçlarının nitelikleri, ölçme araç ve yöntemlerinin özellikleri, ölçme hataları ve ölçme sonuçları ile ilgili kavramlar ele alınmaktadır. Çalışmada, sağlıklı bir ölçme ve değerlendirmenin nasıl yapılabileceği sorusuna yanıt aranmakta, uygulama örneklerine yer verilmektedir. Anahtar Sözcükler: Ölçme, ölçek, birim, geçerlik, güvenirlik, nesnellik, duyarlık, örnekleyicilik, kullanışlılık
Günlük yaşamda sürekli olarak çeşitli değerlendirmelere yer veririz. Duyduklarımız ya da gördüklerimiz, değerlendirme konusu olur. Başkalarının tutum ve davranışlarından, söylenenlerden çeşitli anlamlar çıkarırız.
Önemli bulduğumuz deneyim ve uygulamalara bazı anlamlar yükleriz. Bu değerlendirmeler resmî nitelik taşımaz. Çünkü değerlendirme sürecinin resmî yolla gerçekleştirilebilmesi, ölçme araçlarının ve ölçüm sonuçlarının bilimsel olarak değerlendirilmesini gerekli kılmaktadır.
Ölçme kavramından kaçış yok! Hemen her yerde ölçme kavramıyla karşılaşırız. Ayağını yorganına göre uzat, ölçme kavramını ekonomi ile ilişkilendiren güzel örneklerden biridir.
İyi ölçüp biçmek lazım, deyimi, hesap- kitabın insan davranışlarındaki önemini ortaya koymaktadır.
Ölçme ya da ölçüm, bilinmeyen bir büyüklüğün aynı türden olan, ancak bilinen bir büyüklükle kıyaslanmasına denir. Diğer bir deyişle, bir uzunluğun, bir alanın, bir kapasitenin veya herhangi bir olgunun belirli bir birim cinsinden hesaplanmasıdır. Bunun için standart ölçü birimleri kullanılır.standart ölçü birimleri
Türkiye'de, metrik sistem kullanılır. Uzunluğun ölçülmesi için metre, zamanın ölçülmesi için saniye ve dakika kullanılır.metre saniyedakika
Ölçme, geleneksel anlamda, herhangi bir büyüklüğün kendi türünden seçilmiş bir ölçü birimi (ölçek) ile karşılaştırılmasıdır (Karasar, 2009, s. 136).
Ölçme, bir betimleme, değişkenin çeşitli değerlerine, belli kurallara göre, simgeler verme işlemidir (Karasar, 2009, s. 136).
Ölçme, bir niteliğin gözlenip gözlem sonucunun sayılarla ya da başka sembollerle gösterilmesidir (Karasar, 2009, s. 136). (Verilen simgelerin nicel yönlerini, daha doğrusu ne ifade ettiğini araştırmacı kararlaştırır.)
Ölçme, belli bir nesnenin ya da nesnelerin belli bir özelliğe sahip olup olmadığının, sahipse sahip oluş derecesinin gözlenip gözlem sonuçlarının sembollerle ve özellikle sayı sembolleriyle ifade edilmesidir (Tekin, 1994’ten akt. Deveci, 2007).
İnsanın boyu, ağırlığı, nabız sayısı, dakikada okuduğu sözcük sayısı vb. ölçülebilir özelliklerdir. Peki, bu tür ölçmeler tek başına bir anlam ifade edebilir mi? Bu tür ölçme sonuçlarından bir sonuç çıkarmak için değerlendirmeye ihtiyaç duyarız: Boy-yaş uyumlu mu? Öğrenim düzeyiyle okunan sözcük arasında nasıl bir ilişki bulunmaktadır? Yaş-nabız sayısı arasında sağlıklı bir ilişki kurulabilir mi? İklim-bitki türü ilişkilendirilebilir mi? Ölçümlerden sonuç çıkarmak için bir ölçütle karşılaştırılması gerekir.
Ölçüt, önceden kesin olarak belirlenmiş bir standarttır. Sözgelimi sağlıklı bir insanın nabzı dinlenme anında ortalama yetmiş olmalıdır, bilgisinden yola çıkarak dakikada nabız sayısı ölçütünü yetmiş olarak belirleyebiliriz. Böylece ölçüm sonucu nabzın dakikada atmış olduğunu belirlediğimizde, ölçütle, yani yetmişle karşılaştırarak sonuca ulaşabiliriz. Nabzın dakikada yetmiş attığı ölçütü olmamış olsaydı atmış sayısı bir anlam ifade etmeyecekti.
Ölçmenin tarihi, doğa bilimlerinde eskilere dayanır. Toplumbilimlerinde ölçme oldukça yenidir. Eğitim, psikoloji, sosyoloji vb. alanlardaki başarı, yetenek, tutum, kişilik vb. kavramların ölçülmesi, yirminci yüzyıldaki gelişmelerle bilimsellik kazanmakla birlikte, bu alanlardaki gelişmeler ilkel olarak tanımlanabilecek düzeydedir (Karasar, 2009, s. 136).
Karasar (2009), her türlü gelişmenin temelinde ölçmenin olduğunu ifade ederek şu düşünceleri savunur: Ölçmenin temel işlevi, daha duyarlı betimleme ve ayrımlara olanak sağlamaktır. Bir şeyin varlığı, onun ölçülebilirliği ile anlam kazanır. Ölçülebilirlik ise o konuda standart birimlerin geliştirilmesi ile olur. Bu, en genel anlamda, ölçme kuralıdır. Yaşlı-genç-zengin-fakir ayrımlarının genel anlamdaki kullanımı, yaş ve gelir düzeylerinin sayısallaştırılmasından daha az yararlıdır.
Öğrencilerin derse hazır oluş düzeylerini belirleme, Öğretilmesi planlanan davranışların daha önceden öğrenilme durumunu belirleme, Öğrenilmesi planlanmış olan davranışlardan, hangilerinin tam olarak öğrenilmiş, hangilerinin öğrenilmemiş; öğrenilemeyenlerin de neden öğrenilememiş olduğunu ortaya çıkarma, Dersin belirli dönemlerinin sonunda, bu dönemlerdeki etkileşimlerinin ürünü olarak oluşan öğrenme düzeyini belirleme.
Öğrenme amacı açıkça ifade edilmiş olmalıdır. Öğrenme amaçlarına uygun değerlendirme teknikleri seçilmelidir. Seçilen değerlendirme tekniklerinin, öğrencilerin gereksinmelerine uygun olma durumu belirlenmelidir. Öğrenme amaçlarına ulaşılma durumlarını belirlemek için çoklu göstergeler kullanılmalıdır. Ölçme sonuçlarının yorumlanmasındaki ölçütler güvenilir olmalıdır.
Bu değerlendirmeyi neden yapıyorum? (Amaç) Veri elde etmek için hangi teknikleri kullanacağım? (Ölçme) Hangi ölçütleri ve standartları kullanacağım? Sonuçları nasıl yorumlayacağım? (Değerlendirme) Sonuçları nasıl kullanacağım? (Kullanım) (Mcmillan, 2004).
Türk Dil Kurumu (1979. S. 124; 1998, s. 310), birimi, bir niceliği ölçmek için kendi cinsinden örnek seçilen değişmez parça, olarak adlandırmaktadır.
Ölçme, veri türlerindeki temel ayrıma benzer şekilde iki ana grupta toplanır: Olgusal (Nesnel, fiziksel ölçme) ve yargısal (Öznel, tutum ve görüş bildirme) ölçmeler.
Doğrudan Ölçme: Ölçülecek değişkenin değerleri doğrudan doğruya gözlenebiliyorsa doğrudan ölçmedir. Eğitimde ölçülmesi istenen değişkenlerden çoğunun doğrudan gözlenmesi zordur. Örneğin uzunluğun aynı türden iki nesnenin yan yana konularak ölçülmesi.
Dolaylı Ölçme: Bir değişkenin başka bir değişken yardımıyla ölçülmesidir. Zekâ, sıcaklık vb. doğrudan ölçülemeyen özellikler, onlarla ilgili olduğu bilinen ya da tahmin edilen başka bir özellik gözlenerek ölçülürler. Sıcaklık cıvanın yükselişi ile, genel yetenek bazı problemleri çözmedeki başarı ile, toplumsal statü ise kazanç, eğitim vb. değişkenlerle ölçülür.
Türetilmiş Ölçme: Kendi başlarına bir tanımları olmayan ve başka değişkenler ve bu değişkenler arasındaki ilişkiyi yansıtan aritmetik işlemlerle tanımlanmış değişkenlerdir. Örneğin hız değişkeni, yol/zaman olarak iki değişken ve bu değişkenler arasındaki işlemlerle tanımlanmıştır.
Ölçmede kural geliştirme, önemli noktalardan biridir. Geliştirilen kurallar, ölçme birimleri, ölçekler biçiminde somutlaşır.
Nesnelere sayılar verme işi değişik kurallara göre yapılabileceğinden, bu kuralların gerekli kıldığı çeşitli ölçekler vardır.
Sınıflama Ölçekleri: Nesneleri belirli bir yönden benzeyip benzemediklerine göre sınıflandırmaktır. İllerin araba plakalarının aynı numara ile belirtilmesi buna örnektir. Bu ölçekte yapılan iş ölçmeden çok anlamlandırmadır.
Sıralama Ölçekleri: Bu ölçekte nesneler bir özelliğe en az sahip olandan en çok sahip olana ya da en çok sahip olandan en az sahip olana doğru sıralanır ve her bir sıraya sayı verilir. Örneğin sınav sonucuna göre sıralama yapılabilir. Bu sıralamaya göre “Mehmet, sürücü sınavında 1. olmuştur.” denebilir.
Eşit Aralıklı Ölçekler: Bir ölçeğin sıfır noktası ile değişkenin sıfır değerinin birbirine karşılık olmadığı durumlar vardır. Eşit aralıklı ölçeklerde sıfır noktası keyfi olarak belirlenir ve bu noktanın sağa- sola, ileriye-geriye kaydırılması sonucu değiştirmez. Örneğin termometre 0 dereceyi gösterirken havanın ısısı gerçek anlamda sıfır değildir.
Oranlı Ölçekler: Oranlı ölçeklerde gerçek bir sıfır noktası vardır ve ölçek eşit aralıklarla bölmelendiği için bu ölçekle elde edilen ölçme sonuçları üzerinde her türlü matematiksel işlem yapılır. Metre, kilogram, saat vb. ölçme araçları oranlı ölçeğe göre geliştirilmiştir.
Oranlı Ölçekler Oranlı ölçekte ayrı semboller, ayrı şeyleri belirtir (Sınıflama), Ölçülen şeyler, belli bir ölçüte göre, sıraya dizilirler (Sıralama), Ölçekteki aralıklar birbirine eşittir (Eşit aralıklı), Ölçekte gerçek bir sıfır (Yokluk) noktası vardır. .
Kötü bir ölçme, bilimsel çabayı değersiz kılabilir. Bu açıdan, ölçmede aranan niteliklerin iyi bilinmesi ve uygulanması gerekir.
Güvenirlik En yalın hâliyle tekrar edilebilirlik olarak tanımlanabilir. Değerlendirme sonuçlarının tutarlılığıdır. Aynı değerlendirme sürecini aynı öğrencilere farklı durumlarda uygularsak ve birbirine oldukça benzer sonuçlar elde edersek sonucumuz oldukça güvenilirdir.
Güvenirlik, aynı şeyin bağımsız ölçümleri arasındaki kararlılıktır. Ölçülmek istenen belli bir şeyin, sürekli olarak aynı sembolleri almasıdır. Aynı süreçlerin izlenmesi ve aynı ölçütlerin kullanılması ile aynı sonuçların alınmasıdır. Ölçmenin, rastlantısal yanılgılardan arınık olmasıdır.
Güvenirlik, teknik bir sorun olup bilimsel çalışmanın ilk koşullarındandır. Araştırmalarda, aynı süreçlerin izlenmesi ile aynı sonuçların alınabilmesi istenir. Aksi hâlde hangi sonucun güvenilir olduğuna karar verilemez.
Güvenirlik Ölçütleri Zamana göre değişmezlik, Bağımsız gözlemciler arası uyum, İç tutarlık.
Güvenirlik Ölçütleri Zamana göre değişmezlik ölçütü, herhangi bir şeyin aynı koşullar altında ve belli zaman aralığı ile ölçümleri sonucu elde edilen veri grupları arasındaki ilişkidir (Korelasyon katsayısı). Başka bir ifadeyle, önceki ve sonraki ölçmeler arasındaki korelasyon katsayısıdır. Testlerde olduğu gibi, öteki ölçmelerde de zaman göre değişmezlik ölçütü aranabilir.
Güvenirlik Ölçütleri Bağımsız gözlemciler arası uyum: Birden çok gözlemcinin, birbirinden bağımsız olarak, aynı şeyleri ölçmeye çalıştıkları durumlarda uygulanan bir güvenirlik ölçütüdür.
Güvenirlik Ölçütleri İç tutarlık: Her ölçme aracının, belli bir amacı gerçekleştirmek (Bütünü oluşturmak) üzere, birbirinden bağımsız ünitelerden (Anket sorularından) oluştuğu ve bunların, bütün içinde, bilinen eşit ağırlıklara sahip olduğu varsayımıdır.
Geçerlik Ölçmede geçerlik, ölçülmek istenen şeyin ölçülebilmiş olma derecesidir. Başka bir ifadeyle, ölçülmek istenenin, başka şeylerle karıştırılmadan ölçülebilmesidir.
Geçerlik, bilimin özüdür, fakat evrensel değildir. Çünkü bir amaç için geçerli olan bir ölçme aracı, başka bir amaç için geçerli sayılamaz. Bir gruba uygulandığında geçerli olan bir test, başka bir gruba uygulandığında geçerli olmayabilir. Doğrudan ölçmelerde geçerlik daha yüksektir.
Geçerlik ölçütleri İçerik geçerliği, Uygulama geçerliği, Yapı geçerliği.
İçerik geçerliği: Ölçme aracında bulunan soruların/maddelerin ölçme amacına uygun olup olmadığı, ölçülmek istenen alanı temsil edip etmediği sorunu ile ilgilidir. Bu da uzman görüşüne göre saptanır.
Uygulama geçerliği: Yapılan ölçme ile ölçülmeye çalışılan şeyin gerçek hayattaki yansımalarının karşılaştırılmasındaki uyumdur. (Okul notları, hayat başarısında etkili oluyorsa, okuldaki ölçmeler geçerlidir.)
Yapı geçerliği: Bilimsel olduğu kadar, felsefi yönü de ağır basan bir geçerlik türüdür. Önceden kabul edilen olası neden-sonuç ilişkileriyle ilgilidir.
Kullanışlılık Bir ölçme aracının zaman ve para yönünden ekonomik olmasıdır. Ölçme aracı kolay uygulanabilmeli ve puanlanabilmelidir.
Sonuç değerlendirmeye yönelik değerlendirme türlerinde, genellikle öğretim ve değerlendirmenin birbirinden bağımsız olarak yapıldığı gözlenmektedir
Yazılı Sınavlar Yazma becerilerinin ve herhangi bir alanda yeni bilgi sentezleri yapma yeteneğinin ölçüleceği durumlarda etkili bir sınav türüdür. Yazılı yoklamalar, puanlanması güç, geçerliği, harcanan zaman ve emeğe oranla düşük bir sınav türüdür.
Yazılı sınavların özellikleri: Belli bir ölçüde yanıtlayıcıya yanıtlama özgürlüğü sağlar. Yazılı yanıt, istenmeyen özelliklerin yanıta yansımasına neden olabilir. Anlatımın yalın ve akıcı olması; okunaklı, düzgün bir yazının kullanılması gibi durumlar yanıta verilen puanı etkileyebilir.
Yazılı sınavların özellikleri Az sayıda soru, yazılı sınavların geçerlik ve güvenirliğini sınırlayabilir. Yazılı sınav sorularının hazırlanması kolay ve az zaman aldığı hâlde, sorulara verilen yanıtların okunması ve puanlanması güçtür. Sorulara verilen yanıtların doğruluk derecesi puanlayıcıya ait olduğundan, puanlama güvenirliğinin düşük olduğu söylenebilir.
Bilinen en eski sınav türü olarak kabul edilen sözlü sınavlar, uygulanmasında fazla çeşitlilik görülen, belirli standartlardan uzak olan sınavlardır.
Özellikleri Sözlü performansın vurgulandığı davranışların ölçülmesinde kullanılması önemlidir. Bilginin genişlemesine ve derinlemesine ölçülmesini sağlar. Soruların hazırlanması kolaydır ve daha az zaman alır. Puanlamada ölçülen bilgi dışında; güzel konuşma yeteneği, bilginin etkileyici olarak aktarılması gibi başka etmenlerin etkisinde kalınabildiğinden, geçerlik ve güvenirliği düşebilir. Sözlü sınavlarda öğrencilere farklı sorular sorulması gerektiğinden, soruların zorluk derecesi bakımından öğrenciler arasında eşitsizlik yaratabilir.
Öğrencinin bir sözcük, bir rakam ya da en çok bir cümle ile yanıtlayabileceği maddelerden oluşur. Kısa sürede çok sayıda soru yanıtlanabildiğinden, kısa yanıtlı testlerde fazla sayıda soru sorulabilir. Bu durum, kısa yanıtlı testlerin geçerlik ve güvenirliğini artırabilir.
Soru cümlesi Örnekler: Canlılar solunum sırasında havadan hangi gazı alırlar? Osmanlı İmparatorluğu, Yunanistan’ı kaç yılında kaybetti ?
Boş yerleri doldurma Örnekler : Canlılar solunum sırasında havadan …………. gazı alırlar. Osmanlı İmparatorluğu, Yunanistan’ı …………yılında kaybetti.
Boşluk doldurma örnekleri: Dostoyevski’nin Budala adlı eserinin özgün adı.…………’dır. Viran Dağlar, Acı Tütün ve Dila Hanım adlı eserler, ……………….. tarafından kaleme alınmıştır. Türk Dil Kurumu ………… tarihinde kuruldu.
Kusurlu soru örnekleri Mehmet Rauf İnan……………..’dır. İstiklal Marşı…………………..’dır. Kıbrıs Barış Harekâtı…………………oldu.
Öğrenci yanıtı kendisi yazar. Kısa yanıt, kompozisyon tipi sorularda olduğu gibi, yazı güzelliği, kompozisyon becerisi gibi istenmeyen değişkenler ölçmeye daha az karışır.
Çok soru, testin k apsam geçerliğinin yanı sıra güvenirliğini de artırır. Puanlamada öznellik büyük ölçüde azalmaktadır. Her eğitim düzeyinde kullanılabilir. Kaydı kolay tutulan bir sınav sistemidir.
Doğru yanlış testleri, bir bölümü doğru, bir bölümü yanlış yargı cümleleri hâlinde verilen maddelerden oluşur. Doğru yanlış testleri, yapıları gereği son derece basit maddelerden oluşur. Genel olarak bir cümle ile verilen önermelerden oluşur. Çok sayıda sorunun sorulması, testlerin geçerlik ve güvenirliğini yükseltir.
Sorulan bir sorunun yanıtını, verilen yanıtlar arasından seçtiren maddelerden oluşmuş testlere çoktan seçmeli test denir.
Çoktan seçmeli madde yazma teknikleri Her madde, öğrenme ürünü olan ve dersin amaçlarıyla doğrudan ilgili bulunan bir davranışı ölçmelidir. Soruda tek ve temel bir düşünce bulunmalıdır. Soruda yoruma açık sözcükler ve belirsizlik olmamalıdır. Soru yalın, açık ve basit bir dille yazılmalıdır. Testteki bir soru, başka soruların yanıtlanmasında ipucu olacak bilgileri içermemelidir. Konuya ilişkin yeterince bilgi sahibi olmayan yanıtlayıcıların doğru yanıtı bulmalarına yarayacak ipuçları verilmemelidir.
Çoktan seçmeli madde yazma teknikleri Sorunun birden çok yanıtının olmamasına dikkat edilmelidir. Seçenek sayısı 4’ten az olmamalıdır. Soruların ve seçeneklerin sunumunda dil ve yazım kurallarına dikkat edilmelidir. Seçeneklerin belirtilmesinde büyük harfler (A-B-C-D- E) kullanılmalıdır. Sorular ve seçenekler farklı sayfalarda değil aynı sayfada yer almalıdır. Seçenekler madde kökü ile tutarlı olmalıdır. Değildir, söylenemez, yanlıştır vb. olumsuz ifadeler önemli öğrenmeler için kullanılmalıdır.
Eşleştirme maddeleri, iki grup hâlinde verilen ve birbirleriyle ilgili olan bilgi ögelerinin belli açıklamaya göre eşleştirilmelerini sağlar. Bu tür maddelerde terimlerle onların tanımları, sembollerle onların adları, ilkelerle onların uygulanabileceği durumlar eşleştirilebilir.
Öğrencilere duygu ve düşüncelerini düzgün bir biçimde anlatmaları için yaptırılan sözlü ya da yazılı çalışma (TDK).
Kompozisyon, dil ve anlatım becerilerinin geliştirilmesinde önemli bir işlevi olan ölçme aracıdır.
Uzun süreli öğrenci etkinliği olan bilgi ve projelerde, öğrencilerin geniş bir bilgi ve yeteneğe sahip olması gerekir. Konunun sınırları çizilmeli, kaynaklar iyi belirlenmelidir.
Ödev ve projelerde dikkat edilmesi gereken noktalar: Proje konusu, bir ya da birkaç önemli öğrenme amaçları üzerine olmalıdır. Her öğrenci kendi ödevini kendi yapmalıdır. Öğrenciler eşit oranda kaynaklara ulaşma olanağına sahip olmalıdır.
Ödev ve projelerde dikkat edilmesi gereken noktalar: Çalışmalar sırasında ara değerlendirmeler yapılmalı ve öğrencilere dönütler verilmelidir. Değerlendirmeler, proje çalışmalarının öğrencilere açıklanmasından, projenin son aşamasına kadar geçen süre içindeki çalışmaları kapsamalıdır.
Hemen her tür ölçmede bazı yanılgı olasılıkları vardır. Bu nedenle, gerçek değerler ile ölçme sonuçları çoğu kez ayrıdır. Ölçmenin amacı, bu ayrımı en düşük düzeyde tutmaya çalışmaktır.
Ölçme yanılgılarının kaynakları: 1. Ölçme kuralı (Ölçme aracı ve birimi), 2. Kuralı uygulayan (Ölçmeyi yapan) kişi, 3. Ölçülen özellik. Ölçme kuralı, genellikle en büyük yanılgı kaynağını oluşturmaktadır. Dolaylı ölçmelerde kural koymak ve ona göre bir araç hazırlamak oldukça güçtür. Bu nedenle araç hazırlanırken uzmanlara başvurulmalıdır.
Ölçme yanılgılarının kaynakları: Ölçmede yanılgı kaynaklarından bir i de kuralı uygulayan kişidir. Hazırlanan ölçü aracı ne kadar iyi olursa olsun, iyi uygulanmazsa önemini kaybeder. Kişinin bilgisizliği, yanlılığı vb. etkenler, araçtan beklenen yararın sağlanmasını engeller.
Ölçme yanılgılarının kaynakları: Ölçülen özelliğin kendisi de ölçme yanılgılarından birini oluşturmaktadır. Belli bir süreklilik göstermeyen, belirtileri her an değişebilen özelliklerin ölçümü çok zordur. Araştırmacı, bu konuya duyarlı olmalıdır.
Ölçme hataları › Sabit hatalar, › Sistematik hatalar, › Rastgele hatalar.
Sabit hatalar : Her bir ölçme için miktarı değişmeyen hatalar. Örneğin bir öğretmenin her öğrenciye 10 puan fazla vermesi, sabit hatadır. Sistematik hatalar: Her ölçme için yordanabilir nitelikteki hatalar. Örneğin yazılı yoklama kâğıtlarının puanlanmasında, düzgün ve okunaklı yazıdan dolayı öğrenciye fazla puan verilmesi.
Rastgele hatalar: Kaynağı belli olmayan, gelişigüzel karşılaşılan ve ne yönde etki edeceği öngörülemeyen hatalar. Örneğin sınav günü hastalanmak, puanlamada özensizlik, sınav koşullarının elverişsizliği vb.
Balcı, A. (2007). Sosyal Bilimlerde Araştırma Yöntem, Teknik ve İlkeler, Ankara: Pegem A Yayıncılık. Büyüköztürk, Ş. (2009). Sosyal Bilimler İçin Veri Analizi El Kitabı, Ankara: Pegemnet. Deveci,H. (2007). Trafik ve İlk Yardım, Eskişehir: Anadolu Üniversitesi. Karasar, N. (2009). Bilimsel Araştırma Yöntemi, Ankara: Nobel Yayınları. Polat, (S). İlköğretim Programlarında Çağdaş Ölçme Değerlendirme Yaklaşımları. Öğretmen Dünyası, Eylül 2008, Sayı: 345 TDK. (1979). Türkçe Sözlük, Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları. TDK. (1998). Türkçe Sözlük 1, Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları.
Yıldırım, A., Şimşek, A. (2008). Sosyal Bilimlerde Nitel Araştırma Yöntemleri, Ankara: Seçkin Yayıncılık.