Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

2. Bilgi Edinme Yolları Bilim; sistematik düşünme yoluyla doğa hakkında bilgi kazanmaktır. Acaba bilginin elde edilmesinde aklın rolü mü daha önemlidir.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "2. Bilgi Edinme Yolları Bilim; sistematik düşünme yoluyla doğa hakkında bilgi kazanmaktır. Acaba bilginin elde edilmesinde aklın rolü mü daha önemlidir."— Sunum transkripti:

1 2. Bilgi Edinme Yolları Bilim; sistematik düşünme yoluyla doğa hakkında bilgi kazanmaktır. Acaba bilginin elde edilmesinde aklın rolü mü daha önemlidir yoksa aklın dış dünyadan duyumlar yoluyla edindikleri mi? Bilgide temel ve belirleyici olan akıl mı yoksa deneyim midir? Bilgide aklın ve deneyin rolü/yeri/işlevi nedir? Bireyler tabiata var olan gerçeği araştırmada ve ortaya çıkarmakta çeşitli yöntemlerden yararlanırlar. Bunlar genel olarak, deneyim, uzmanlardan yararlanma, mantıksal çıkarım ve araştırmadır. Bireylerin çevresinde yer alan bilgi birikimini anlamalarında Frankfort-Nachmias ve Nachimas (1996), otoriter yaklaşım, mistiksel yaklaşım ve rasyonel yaklaşım olarak sınıflandırmaktadır.

2 2.1. Otorite Figürü Yaklaşımı: Otorite, belli bir konuda karar verme yetkisi ya da yeterliği olduğu kabul edilen kişi veya kurumlardır. Yönetim hiyerarşi, bilgelik, yaşlılık, uzmanlık, din duygusu gibi çeşitli inanışlar belli bir kişi ya da kurumların otorite figürü olarak benimsenmesini sağlayabilir. İnsanlar bilgi ararken, bilgi edinirken bu alanda uzman sayılan ve otorite olarak kabul edilen kişilerin görüşlerinden yararlanır. Örneğin; aile ve aile ilişkileri, boşanma vb. konularda bilgi alırken bu anlamda otorite olan avukatlara başvurulur. Ancak, bu yolla elde edinilen bilgi de her zaman güvenilir değildir. Bazen otorite olarak kabul ettiğimiz kişiler de bizi yanıltabilirler. 

3 2.2. Mistiksel Yaklaşım: İnsanlar bazen karşılaştıkları olaylara, sorunlara ilişkin çözüm bulmak amacıyla medyumlara, din adamlarına danışarak veya falcılardan yardım alarak bilgi edinirler. Ancak bu tür bilgiler sadece dini öğretilere dayanır. Örneğin; fala inanarak, bir kişinin geleceği ile ilgili karar vermesi Rasyonel Yaklaşım: Rasyonalizm mantıksal düşünme yoluyla bilgi edinme yöntemidir. Rasyonel yaklaşımda; var olan bilgiden hareketle mantıksal çıkarım yoluyla bazı sonuçlar elde edilebilir. Rasyonel yaklaşım iki türlüdür. Bunlardan ilki tümevarımcı yaklaşım ve diğeri ise tümdengelimci yaklaşımdır. Her iki yaklaşımdan akla dayanarak gerçeğe ulaşabileceğimizi ifade etmektedir. Birinci yaklaşım Aristo; ikincisi ise Fransız Bacon’un görüşüne dayanmaktadır. Tümdengelim yaklaşımında tümel önermelerden hareket ederek mantıksal çıkarım sonucunda tikel önermelere varılır.

4 Örnek; - Bütün kargalar siyahtır. [Tümel önerme] - Bu bir kargadır
Örnek; - Bütün kargalar siyahtır. [Tümel önerme] - Bu bir kargadır. [Tikel önerme] - Bu karga siyahtır. [Sonuç çıkarma] Tümevarımcı yaklaşımda ise, sınırlı sayıda deneyim ve gözlemlerden hareketle olayın bütüne ilişkin bir genellemeye varılır. - Bu karga siyahtır. [Gözlem] - Bu bir kargadır. [Gözlem-deneyim] - Bütün kargalar siyahtır. [Tümel önerme] Tümdengelim yaklaşımında gözlem ve deneyin yeri yoktur. Yeni sonuçlar ancak mevcut bilgilerden bulunur. Tümevarımsal yaklaşımda ise, bilimsel bilginin temeli gözlem ve deney olarak kabul edilir.

5 2.4. Bilimsel Yaklaşım (Araştırma yolu ile):
Araştırmayı deneyimden (tecrübe) ve muhakemeden ayıran üç önemli özellik vardır. Bunlar; 1) Tecrübe rastlantısal olarak karşılaşılan olaylardan kazanılırken araştırma da veriler sistemli ve kontrollü elde edilip yorumlanır. 2) Tecrübe sübjektiftir. Araştırma ise deneyseldir. Bununla birlikte, deneysel çalışmalarda bile araştırmacılar verilerinin geçerliliğini sağlamak için diğer araştırmacıların tecrübelerinden faydalanırlar. 3) Tecrübe yolu ile kazanılan bilgilerin değişiminde tutuculuk mevcutken (kişiler tecrübeleri ile edindikleri bilgilerin doğruluğunun eleştirilmesini kabullenmekte zorluk gösterirler) araştırma yolu ile kazanılan bilgiler gelişim ve değişime açık bir tarzda algılanır (araştırma sonucu elde edilen bilgileri kritik edilmesi bilgilerin güçlenmesi ve gelişmesi için araç olarak algılanır). Araştırma ile tecrübe arasındaki en belirgin fark ise tecrübenin daha çok kişisel yoruma açık ve sübjektif olmasıdır.

6 Bilimsel Yöntemin Aşamaları
Yöntem, eğitim araştırmalarında veri toplamak üzere kullanılan yaklaşımlardır. Eğitim araştırmalarında kullanılan yaklaşımları iki felsefi görüşe bağlı olarak sınıflandırabiliriz. Bunlar; pozitivist görüş ile sübjektivist görüştür. Objektivist ya da pozitivist felsefi görüş düalist olarak bilinir. Bu görüşe göre doğru tektir. Bu görüşe göre bilim, dünyaya dönük sistemli bilgiye yol açan bir etkinliktir. Bu felsefi görüş deterministi savunur. Yani evrende meydana gelen her olayın bir sebebi olduğunu, bilim insanın görevinin olaylar arasındaki bu nedenleri açıklamak olduğunu savunur. Ayrıca, bu görüşün savunucuları daha çok deneysel çalışmayı benimserler. Sübjektivist felsefi görüş ise, olayları doğru-yanlış, geçerli- geçersiz olarak sınıflandırmaz. Yani düalist değildir. Daha çok insanların iç dünyalarına inerek, onların olaylar ve durumlar hakkındaki düşüncelerini etraflıca ortaya çıkarmaya çalışır.

7 Sosyal gerçekler bireylerin yapılandırmasıyla oluşur
Sosyal gerçekler bireylerin yapılandırmasıyla oluşur. Bu felsefi görüşe göre araştırmalarda kullanılan yöntemler sadece normatif araştırma yöntemlerine göre değil, yorumlayıcı paradigma yöntemlerini de içerecek şekilde kullanılmalıdır. Katılımcı gözlem, rol-oynama, gözlem, betimlemeler gibi yorumcu yaklaşımlar kullanılmalıdır. Eğitim alanında çalışan araştırmacılar yukarıda sıralanan bu iki yaklaşımdan birini kabul eder ve araştırmalarını seçtikleri yaklaşıma göre yürütmeye çalışırlar. Hâlbuki Metron ve Kendall’ın belirttiği gibi eğitim bilimlerinde ve sosyal bilim alanında çalışan araştırmacılar nitel ve nicel veriler arasında seçim yapma yapaylığından kurtulmalı ve daha çok her bir yaklaşımın zayıf ve güçlü yanlarını da düşünerek iki yaklaşımın bir arada kullanımını tercih etmelidirler (Akt.: Balcı, 2004). Bu iki yaklaşımın bir arada kullanılmasına karma veya mixed yöntem denilmektedir.

8 Bir bilimsel araştırma süreci temelde sekiz basamaktan oluşur. Bunlar;
1) Araştırma probleminin teşhisi ve tanımlanması: Problem net olarak belirlenir, çünkü problemin iyi belirlenmesi çözümüne o denli yardımcı olur. Belirlenen problem konuyla ilgili deney ve gözlemlerin yapılmasına imkân tanımalıdır. Problem bilim adamının gözlemlerine dayanarak ortaya çıkar. 2) Problemle ilgili var olan literatürün incelenmesi 3) Araştırma soru veya denencelerin tespit edilmesi: Hipotez, bir problemin deneme yolu ile yapılan çözümüdür. Diğer bir tanıma göre; ilgili probleme önerilen geçici çözüm yoludur. Zihinsel bir faaliyet olup yaratıcı yetenek gerektirir. Hipotezler zamanla gerçekleşebileceği gibi değiştirilebilir. Hipotezler bir tek ifadeden ibaret olabileceği gibi birçok ifadenin karmaşık ağı şeklinde de olabilir. Bilim adamlarına göre hipotez kurulabilmesi dogmatik bir olay olup bilimsel bir sanat olarak kabul edilir.

9 Bilimsel araştırmada ortaya konulan hipotezler;
a. Problemle ilgili bütün gerçekleri açıklamalı, b. Gerçek ve problem arasında ilişki kurmalı, c. Yeni tahminlere yol açmalıdır. Araştırma sürecinde, hipotez yeniden gözden geçirilir. Hipotez kontrollü deneylerle ispatlanırsa gerçek olur. Hipotez fazla sayıda deney ve gözlemlerle desteklenirse teori olur. Eğer yeni gerçekler hipotezi desteklemiyorsa o zaman hipotez bu gerçeklerde dikkate alınarak yeniden düzenlenir veya terk edilir. 4) Araştırma problemlerinin yanıtlanması veya araştırma denencelerini sınamak için araştırma deseninin oluşturulması 5) Verilerin toplanması: Veri, özel bir problemle ilgili gerçekleri içerir. Gerçek: Çoğunluğun kabul ettiği gözlemlerdir. Hemen herkesin üzerinde görüş birliği ettiği temel bir bilgidir. Örneğin; güneşin etrafımızı aydınlattığı herkesçe kabul edilen bir gerçektir. Veya yerçekimi kuvvetinin varlığı bir gerçektir.

10 Gözlem: Varsayımların (gerçek olduğuna dair kuvvetli inanç bulunan ifadeler) çeşitli deneylerle açıklanması metodudur. Problemle ilgili olayların doğal şartlarda incelenmesidir. Gözlemler yararlı olabilmek için bu görüşü desteklemeli veya çürütmelidir. Yani gözlemler hipotezi desteklerse onu kuvvetlendirmiş olur. Tersi olursa hipotez yeniden gözden geçirilmeli veya yeni bir hipotez kurulmalıdır. Çözüme ulaşabilmek için belki de çok çeşitli hipotezleri denemek gerekecektir. İki tip gözlem vardır. a) Nitel Gözlem: Duyu organları yardımı ile yapılır. Ölçmeye dayanmadığı için araç kullanmaya gerek yoktur. Örnek; renk, koku, sıcak, soğuk vb. b) Nicel Gözlem: Mutlaka ölçme aracı kullanılır. Olayı tanıtmanın yanında ölçümlerini de verir. Nitel gözleme göre daha geçerli ve güvenilirdir. Örnek; Büyümekte olan bu bitkinin 5 cm. uzaması veya 50 gr. kütle artışı göstermesi gibi. Bu gözlemler “ne kadar” sorulara cevap olur. 6) Verilerin çözümlenmesi 7) Araştırma problemi hakkında sonuçlar çıkartmak üzere bulguların yorumlanması 8) Sonuçların raporlaştırılması

11 BİLİMSEL ARAŞTIRMA VE ETİK KAVRAMI Etik bir çalışma faaliyetinde bulunan insanların ahlak ilkelerini,davranış biçimlerini, görevlerini ve zorunluluklarını belirleyen kurallar zinciri olarak tanımlanabilir (Bishop, 1984). Bilimsel bilginin planlanması, yürütülmesi, üretilmesi ve raporlaştırılıp yayınlanması aşamalarında genel olarak kabul edilen kurallardan ciddi şekilde sapmaya, bilimde etik dış davranış denir. Bir araştırmayı projelendirmede, yürütmede, veri toplama, verilerin analizi ve yayınlanması aşamalarında genel ve bilimsel etik bağlamında uyulması gereken kurallar vardır. Bu kurallar araştırmacıyı yanlış yapmaktan korur. Bu kurallara uymak, her bilim adamının uyması gereken kişisel bir sorumluluktur. Bu nedenle bilimsel etik kurallar, evrensel olarak kabul edilen bazı temeller üzerine kurulmuştur.

12 Bilimsel etik kuralları özet olarak aşağıda sunulmuştur (Özdamar, 2003). 1) Aşırma: Başka kişilerin fikirlerini, yöntemlerini, verilerini, uygulamalarını, yazılarını, yapıtlarını ve şekillerini, sahiplerine bilimsel kurallara uygun biçimde atıf yapmadan kısmen veya tamamen kendisininmiş gibi sunmaya denir. Örneğin; bir kişinin yabancı dildeki bir çalışmayı tercüme ederek kendisi yazmış gibi sunmak bir aşırmadır. 2) Çarpıtma: Araştırma kayıtları ve elde edilen verileri değiştirmek, araştırmada kullanılmayan yöntem, cihaz ve materyalleri kullanılmış gibi göstermek, araştırma hipotezine uygun olmayan verileri değerlendirmeye katmamak, kendi amaçlarına uydurmak için veriler ve sonuçlarla oynamak, farklı sonuçlar ortaya koymak için araştırma materyal, bulgularının ve sonuçlarının kasıtlı olarak değiştirilmesine çarpıtma denir. 3) Dilimleme: Bir araştırmanın sonuçlarını, araştırmanın bütünlüğünü bozacak şekilde ve uygun olmayan parçalara ayırarak çok sayıda yayın yapmaya dilimleme denir. 4) Düplikasyon: Bir araştırmanın aynı sonuçlarını birden fazla dergiye yayın için göndermek veya yayınlamaya denir.

13 5) Uydurma: Sunulan veya yayınlanan belgeyi gerçeğe aykırı olarak düzenlemek, bir belgeyi değiştirmek veya gerçeğe aykırı belgeyi bilerek kullanmaya denir. Araştırmaya dayanmayan veriler üretmek, bunları rapor etmek veya yayımlamak, yapılmamış bir araştırmayı yapılmış gibi göstermek, masa başında gerçek dışı araştırma verileri üreterek yayın yapma da uydurmadır. 6) Yazar haklarına saygısızlık: Araştırmaya hiçbir katkısı olmayan kişileri yazarlar arasına dahil etmek, aktif katkısı bulunduğu halde bazı kişileri yazarlar arasına katmamak, yazar sıralamasını gerekçesiz ve uygun olamayan bir biçimde değiştirmek etik olarak saygısızlıktır. 7) Diğer etik ihlalleri: Yayınlarında bilimsel kurallara uymadan ölçüleri aşan alıntılar yapılmasıdır. Bazı alıntı kuralları aşağıda verilmiştir: - Uzun alıntılar yapılmamalı, yapılması zorunlu ise tırnak içinde gösterilmelidir. - Doğrudan alıntılarda, uzun cümleler kısaltılırsa üç nokta ile gösterilir, bütün bir cümle atlanırsa dört nokta ile gösterilir. - Alıntıda bir yer açıklanıyorsa köşeli parantezle gösterilir. - Alıntının kendisinde bir hata varsa bu durumun gösterilmesi köşeli parantezle yapılır. - Doğrudan alıntıdaki vurgular orijinalde yapılmışsa aynen verilir. Aktaran kişi vurgu yapacaksa bunu italikle, bold karakterle belirtir (Bal, 2001) - İkinci el alıntı kullanılmamalıdır. Kaynağın kendisi de bilgiyi bir başkasından almışsa ilk kaynağa ulaşmak lazımdır (URL3, 2008).

14 NİTEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ
İnsan ve grup davranışlarının “niçin” ve “nasıl” meydana geldiğini açıklamaya yönelik araştırmalarda izlenen yöntemlerdir. Genellikle psikoloji, sosyoloji, antropoloji, eğitim bilimleri vb. sosyal bilimlerin kapsamına giren alanlarında insan ve toplum davranışlarını inceleyen araştırma yöntemlerini kapsar. Bu araştırmalarda odaklanılan temel sorular şunlardır: - İnsanlar niçin bu şekilde davranırlar? - Düşünce ve davranışlar nasıl oluşur? - İnsanlar çevrelerinde olup biten olaylardan nasıl ve niçin etkilenirler?

15 NİTEL ARAŞTIRMANIN ÖZELLİKLERİ Marshall ve Rassman (1999), nitel araştırma yapan araştırmacıların üç önemli nokta üzerinde özenle durmaları gerektiğini belirlemiştir. Bunlar: - Araştırmaya temel oluşturacak kuramsal bir çerçeve açık olarak oluşturulmalıdır. - Araştırmacı sistematik, yapılabilir, esnek bir araştırma deseni oluşturmalıdır. - Araştırma okuyucunun anlayabileceği şekilde tutarlı, anlamlı bir doküman halinde getirmelidir (Akt: Yıldırım ve Şimşek, 2005) Bunlara ek olarak bu aşamaları belirleyen diğer bir ölçüt de araştırma probleminin belirlenmesidir.

16 Yapılan bütün araştırmalarda öncelikle araştırma problemi belirlenmelidir. Araştırma problemi belirlenirken alanla ilgili temel araştırmalar, araştırmacının konuya hakimiyeti ve ele alınan problemle ilgili sorular etkinlidir. O zamana kadar ilgili konuda yapılan araştırmalar, araştırmacıya konunun sınırlarını belirlemede yardımcı olur. Kişinin konuya hakimiyeti ise problemin biçimlendirilmesinde önemlidir. Birçok araştırmada probleminin belirlenmesi çoğunlukla ilk aşama olmasına rağmen nitel araştırmada araştırma problemini çalışma başlangıcında belirlemek bazen mümkün olmayabilir. Bazı durumlarda ortaya çıkacak bulgular araştırma problemini belirlemeyebilir.

17 Nitel Araştırmaların Karakteristiği
Keşfetmeye ve anlamaya yönelik olarak araştırma problemini belirleme, Literatür taraması yapılması ve araştırma probleminin belirlenmesi Genel ve geniş kalıtımcılara ulaşılması Resim, yazı, görüntü veya ses kaydına yönelik verilerin toplanması Yazılı metin analizi yapılması Tanımlama analizi yapılması Tanımlama analizi ve tematik genişleme yapılması Esnek, genellenmiş, tarafsız yorumlamalar yapılması


"2. Bilgi Edinme Yolları Bilim; sistematik düşünme yoluyla doğa hakkında bilgi kazanmaktır. Acaba bilginin elde edilmesinde aklın rolü mü daha önemlidir." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları