Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

(Sosyolojik Düşünme: Yöntem ve Teknikleri)

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "(Sosyolojik Düşünme: Yöntem ve Teknikleri)"— Sunum transkripti:

1 (Sosyolojik Düşünme: Yöntem ve Teknikleri)
Perspektif ve Metod: Kuramlarla Düşünmek ve Sosyolojideki Farklı Kuramsal Yaklaşımlar Doç. Dr. Ali ARSLAN (Sosyolojik Düşünme: Yöntem ve Teknikleri)

2 İçindekiler Perspektif Sosyolojik perspektif Perspektiflerle açıklama
Mikro ve makro perspektifler Perspektiflere göre yorumlama örneği Metod=Yöntem Kuramlarla düşünmek Sosyolojide farklı yaklaşımlar

3 Sosyal realiteye bakarken, bulunulan yer ve bakış işlemi önemlidir.
Perspektif Sosyolojik düşünebilmek için, izlenecek metodolojide sosyolojinin perspektiflerinin temel alınması gerekmektedir. Sosyal olgunun, nasıl bir yol izlenerek inceleneceği ve bu olguya nasıl bakılacağı birlikte düşünülmelidir. Sosyal realiteye bakarken, bulunulan yer ve bakış işlemi önemlidir. Bilimler perspektifleriyle birbirlerinden ayrılmaktadırlar.

4 İlk bakış açısı, sosyal realiteyi keşfetmek ve anlamak,
Perspektif Perspektif Perspektif genel olarak teori-pratik kurgusunun tümü olarak da anlaşılabilir. Mesela Durkheim'a göre, diğer tüm realiteler gibi sosyal realite de iki farklı bakış açısıyla araştırılabilir. İlk bakış açısı, sosyal realiteyi keşfetmek ve anlamak, ikincisi ise, bu realiteyi değerlendirmek için düzenlenir. İlk bakış açısı teoriktir ve ikincisi için zaruridir.

5 Perspektif Perspektif kavramı bilim dallarındaki farklılıklar olarak da ele alınabilir. Bulguların ve açıklamaların değişik olmaları, bu disiplinlerin kullandıkları değişkenler ve perspektiflerin farklı olmasındandır. Perspektif ile, disiplinin sahası= Yola çıkılan alan belirlenmiş olmaktadır. Mesela bilgi sosyolojisiyle ilgili olarak belli bir perspektifin kullanılması, birtakım karakteristiklerin belirlenmesini ve daima bunlarla ilgili düşünce kaynakları kullanılmasını gerektirmektedir. Kısaca, bir bilim adamının belli bir disipline göre hareket etmesini sağlayan şey, o disipline ait olan perspektifin özelliklerini taşıyan açıklayıcı değişkenlerin seçimidir.

6 Perspektif Perspektif bir bakış tarzıdır, açıklama şeklidir.
Perspektif, "...Bakımdan" anlamında düşünülmelidir. Sosyal özelliklerin görebileceği tarzda olgulara bakmak ve açıklamak sosyolojik perspektiftir. Sosyolojik bakımdan olaylara bakmak ve açıklamaktır. Açıklanan şey sosyal olgulardır, yani, grubun karakteristiği ve bir takım olayların dayandığı sebep veya bu sebeplerin yol açtığı sonuçlardır. Bir grup insanın aynı eylemin içinde olması sosyal olguları üretir. Zaten sosyolojinin temel amacı sosyal yapı ile onu üreten ve değiştiren süreci incelemektir. Bu nedenle sosyolojinin analiz ünitesi kollektivitedir. Kollektivitelerin sosyal yapısı vardır. Kollektivite, bir grup insanın birlikte hareket etmesidir. Sosyolojik açıklamada olgunun sebep-sonuç ilişkisi değerlendirilmekte ve oluşu ortaya konulmaktadır.

7 Perspektif Araştırmalardaki tüm sosyal olgular, sosyolojik bakımdan “değişken” kelimesiyle ifade edilmekte ve sebep-sonuç ilişkileriyle birbirlerine bağlı olduklarından dolayı, bu bağı anlatmak amacıyla, bağımlı ve bağımsız değişken kavramları kullanılmaktadır.

8 Perspektif Sosyal olayın tüm nedenleri bağımsız değişken, sonucu ise bağımlı değişken kavramıyla ifade edilmektedir. Bir sosyal olayda mevcut olan faktörlere “değişken” adı verilmektedir. Değişkenler vasıtasıyla, diğer değişkenler açıklanmaktadır.

9 Sosyolojik Perspektif
Sosyolojik perspektif, sosyolojinin konusu olan bağımsız değişkenleri kullanarak söz konusu olgu hakkında bir açıklama yapmaktır.

10 Perspektiflerle açıklama
İktisadi perspektif: Bir fabrika örneği ele alınarak ekonomik ve sosyolojik perspektifler kıyaslanırsa, yeni bir fabrika kurulması için gerekli olan şartlar sermaye, teknik donanım ve işgücü olarak belirlenebilir. Bu faktörlerin, yani bu üç dış değişkenin söz konusu edilmiş olmasıyla iktisadî perspektif kullanılmış olmaktadır. Sosyolojik perspektif: Öte yandan aynı sonuç (fabrika kurulması) için başka gerek şartlar da söz konusudur. Bunlar, sözgelimi, iktisadî zihniyet, sanayi toplum yapısına uygun olan bir sosyalleşme ve yüksek işsizlik oranının yarattığı sosyal baskı olabilir. Böylece bir fabrikanın kurulması bu değişkenlerle izah edildiğinde sosyolojik perspektif kullanılmış olmaktadır.

11 Perspektiflerle açıklama
Biyolojik perspektif Biyolog, araştırmasında genetik faktörleri bir değişken olarak almaktadır. Fakat bu faktör (genetik özellikler) nüfus kitlelerine göre değişmektedir. Böylece farklı kitlelerde farklı davranışlar (mesela, kadın ve erkek davranışları) gözlemlenebilmektedir. Bu farklılık da siyasal sistemlerin değişik olmasına neden olan bağımsız bir değişken olabilmektedir. Bir farkı veya değişmeyi açıklamak için başka bir farkı veya değişmeyi referans göstermek zorunluluğu vardır.

12 Sosyolojik Perspektifin Özellikleri
Sosyolojik perspektiflerin özellikleri üç grupta toplanabilir: SOSYAL HAYATI TÜMÜYLE ELE ALMIŞ OLMASI: Buna bütüncü görüş de denmektedir. Böylece tahlil ve değerlendirmelerdeki yanılma payı azaltılabilir. SOSYAL HAREKETİN VE ETKİLEŞİMİN GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURULMASI: Sosyoloji ferdin diğer insanlarla olan ilişkisi ile ilgilenilmektedir. Dış faktörlerin ferdin seçimini şekillendirdiği ve yönlendirdiği görülmelidir. İZOLE EDİLMİŞ FERDE DEĞİL, SOSYAL GRUP ÜZERİNDE YOĞUNLAŞILMASI: Sosyoloji ferdin, kişisel değil, grup boyutundaki özellikleri ile ilgilenmektedir.

13 Mikro ve Makro Perspektifler
Mi Sosyolojide teorik olarak iki ayrı temel perspektif kabul edilmektedir. Diğer perspektifler bunların bir versiyonu veya onlara tâbi birer alt perspektiflerdir. Mikro ve Makro Açılar Makro yapısal perspektif: Sosyal yapının tabiatında bulunan açıklayıcı değişkenleri vurgulamaktadır. Mikro yorumcu perspektif: Sosyal psikolojik açıklamaları vurgulamaktadır.

14 Mikro ve Makro Perspektifler
Makro yapısal perspektifin en önemli özelliği, incelenilen faktörün ferdin dışındaki faktörlerden olmasıdır. Davranışı belirleyen bu faktörlerin hepsi de ferdin dışında tezahür etmekte ve onu bir şekilde etkilemektedir. Bu perspektife göre bağımsız değişkenler temelde yapısal karakteristiklerdir, ferdin dışındadır ve ferdi boyuta indirgenemez. Durkheim bu perspektifin manevî babasıdır, sosyal faktörlerin ferdi tutumlardan çok farklı olduğunu düşünmektedir.

15 Mikro ve Makro Perspektifler
Makro yapısal yaklaşım: Toplumun bir statüler dizisi olduğunu, Ferdin çevresiyle ilişki içinde bulunduğunu ve Normatif bir yapılanmaya sahip olduğunu vurgulamaktadır.

16 Mikro ve Makro Perspektifler
Toplumun birbirine bağlı pozisyonlar seti olması, hem toplumsal yapılanmayı hem de sosyal ilişkileri açıklamaktadır. Mesela, işverenin işçiyi işten çıkarması zincirleme reaksiyonla pek çok sosyal olguya neden olmaktadır. Öte yandan değişkenler arasında karşılıklı etkileşimler söz konusu olduğu için toplumu birbirine bağlı pozisyonlar -işçi ve işveren- olarak ele alabiliriz.

17 Mikro ve Makro Perspektifler
Bağımlı değişken olarak her toplumsal pozisyonun (statünün) kendisine iliştirilmiş bir rolü bulunmaktadır.

18 Mikro ve Makro Perspektifler
Makro yapısal yaklaşımın ikinci özelliği insan-çevre ilişkisini ön plana çıkarmasıdır. Sosyal sistem, bir insan-çevre ilişkisidir ve kendisini ekolojik olarak düzenlemektedir. Açıklayıcı değişkenler sistemle mekan arasındadır. Mesela, şehirdeki yüksek nüfus, sosyal problemlere sebep olmaktadır ya da sınıfta önde oturan öğrenci arkada oturandan farklıdır. Bu yaklaşım çerçevesinde değerlendirilebilecek bir branş olarak organizasyonel sosyoloji, işçi verimliliği veya moraliyle çevrenin fizikî karakteri arasında ilişki kurmaktadır.

19 Mikro ve Makro Perspektifler
Makro yapısal perspektifin son vurgusu toplumun normatif bir yapı olduğudur. Bu yaklaşımın temel görüşü, insanların öğrendikleri üzere hareket ettikleri, çünkü ilgili kuralların fertlere nasıl hareket edeceklerini söyledikleri şeklindedir. Normun önemi arttıkça, toplum tarafından tasvibi de o kadar artmaktadır. Böylece toplumdaki normlar arasında hiyerarşik bir yapılanma ortaya çıkmaktadır. Daha önemli normlar daha çok kurumlaşmıştır ve formel kontrol ajanları tarafından uygulanmaları gözetlenmektedir.

20 Mikro ve Makro Perspektifler
Makro yapısal perspektifteki normatif yapılanma vurgusu aynı zamanda sosyal normlarla uğraşan mikro yorumcu perspektifte de vardır.

21 Mikro ve Makro Perspektifler
Mikro yorumcu perspektif, daha çok sosyal psikolojik bir yaklaşımı esas almaktadır. Özellikle sembolik etkileşimci okulun hakim olduğu teorik bir yapı çerçevesindeki temel tezi, ferdin davranışlarını iradi olarak geniş bir normlar dizisi içinden seçtiği ve içinde bulunduğu sosyal durumu yorumladığıdır. Makro perspektiflerin aksine mikro ölçülerde ferdi esas almaktadır. Ferdin mevcut durum hakkındaki yorumları önemlidir. Fert, içinde bulunduğu durumu kişisel olarak nasıl anlıyorsa davranışlarını da ona göre şekillendirmektedir.

22 Perspektiflere göre yorumlama örneği
Bir kısım suçlular tahliye olduktan sonra ıslah olurken diğerleri neden tekrar suça yönelirler? Mikro yorumcu perspektif: Ferdin yorumunu esas aldıkları için, bu soruyu yine bireysel yorumuyla ferdin suçu tercih etmesi şeklinde cevaplandıracaklardır.

23 Perspektiflere göre yorumlama örneği
Sosyal yapısalcı perspektif: Sosyal sistemin yapısal özelliklerini vurgulayarak bir çok eski mahkumun hapse geri dönmesinin nedenlerini çevrenin suça teşvik ediciliğiyle açıklamaktadır. İşsizlik, eğitimsizlik, sosyal normların bozukluğu nedeniyle fert böyle bir çevreden kurtulmak istemektedir. Bunun için tek açık kapı, mesela bir kumar oynayarak, bu çevreden kurtulmasıdır. Kısaca, mevcut çevre şartları fert için sadece belli bir kararın uygulanmasına izin vermektedir.

24 Perspektiflere göre yorumlama örneği
Her iki perspektif de doğru, fakat farklı politikaları içermektedirler. Yapısalcılara göre, sosyal yapıdaki aksaklıkların düzeltilmesi gerekmektedir. Mahkumlar eğitilmeli ve tekrar suç işlemeye gerek duymamaları için bir meslek kazandırılmalıdır. Ayrıca eski mahkumların artık dürüst bir hayat sürdükleri uygun bir çevrede iş imkanları da sağlanmalıdır. Yorumcu teorisyenler ise, suçluların kanunlara bağlı vatandaşlar olmaları için mahkumiyet öncesi ve sonrası meydana gelen kişilik bozukluklarını gidermeyi önermektedirler. Psikolojik tedavilerle suça eğilimli zayıf karakterler düzeltilerek çok zor şartlar altında bile hukuka saygılı ve kendine güvenen insanlar olmalıdırlar.

25 Perspektiflere göre yorumlama örneği
Her iki perspektif bir madalyonun iki yüzü gibi birbirlerini tamamlamakla birlikte, aralarında ciddi çelişkiler de mevcuttur.

26 Perspektiflere göre yorumlama örneği
Yorumcu perspektif, ferdin kendine güveni psikolojik olarak sağlanmadıkça, eğitimin veya bir meslek sahibi olmasının hiçbir öneminin olmadığını söyleyebilir. Bunların suç işlemelerinin sebepleri eğitimsizlik, kötü bir çevreden uzaklaşma ihtiyacı veya yoksulluk değil, kendilerini kanunlara saygılı bir vatandaş olarak kimliklendirmeyişleridir. Yapısalcı perspektif: Eğer ferdin yapısal nedenlerden dolayı hayatta kalmak için suç işlemekten başka çaresi yoksa, suçlu kimliğinin veya kanunlara itaati olmayan bir şahsiyetin öneminin olamayacağını söyleyebilir.

27 Mikro ve Makro Perspektifler
Makro yapısal perspektif: Dışsal bir bakış açısıyla, ferdin davranışlarının sebeplerinin bireyin dışında, yani çevresinde yattığını ifade etmektedir. Mikro yorumcu perspektif ise, içsel bir bakış açısıyla, ferdin davranışlarının sebeplerinin bireyin zihninde bulunduğunu söylemektedir. Bu durumda toplumsal bir problem olarak suç hadisesinin çözümlenmesi doğru bir metodoloji kurmuş olan bilim adamına düşmektedir.

28 “Beş tane akıllı, fakat gözleri bağlı bilim uzmanı; bir filin etrafında durup file dokunmuşlar ve dokundukları bu varlığı açıklamaya başlamışlar: Antropolog ; hayvanın hortumuna ve dişlerine hafifçe dokunup, sırıtmaya başlamış; bunlar gerçekten çok ilkel, ama ben burada kendimi çok iyi hissediyorum, bunlara konsantre olalım demiş. Ekonomist olan ikincisi ağzına dokunmuş ve burada olan her şeyin bütün vücuda buradan dağıtımı yapılıyor, buradan nasıl dağıtım yapıldığına konsantre olalım demiş. Siyaset Bilimcisi olan 3. sü ise, filin büyük kulaklarına dokunup hissettikten sonra; işte burası, güç merkezi; burası, bütün vücudu kontrol ediyor; buraya konsantre olalım demiş.  Psikolog olan 4. sü ise başına dokunup okşamış, rahatlamış ve gülümseyerek: Dikkate alınması gereken tek yer burası; bütün duygu ve düşünceler burada meydana geliyor, bu hayvanı anlayabilmemiz için bu bölümü çalışmalıyız, işe buradan başlamalıyız demiş.

29 Sosyolog ise bütün vücudu inceleyip hissettikten sonra “Siz sadece bir parçaya odaklanarak bütün vücudu anlayamazsınız. Her birisi bir bütünün sadece bir parçasıdır. Bunların hepsi çok önemli. Hortum, dişler, ağız, kulaklar ve baş.. Hepsi ayrı ayrı önemli. Ama bizim zaten gözlerimiz kapalı, sizin söylemediğiniz parçalar da var. Bütün ve daha büyük resmi görebilmemiz için gözlerimizdeki bağları çözmemiz lazım. Bizim hep birlikte, her şeyin, bu büyük hayvanı nasıl oluşturduğunu ve nasıl birlikte çalıştıklarını görmemiz için bütün hayvanı bütün yönleriyle incelememiz gerekir… Sosyolog, biraz durduktan sonra; ayrıca biz bu hayvanın diğer benzer yaratıklarla nasıl etkileşim içinde bulunduğunu, bu etkileşimin onun davranışlarına nasıl etki ettiğini de anlamamız gerekir” demiş. Bu hikayeyi, antropolog, ekonomist, siyaset bilimci ve psikoloğun, sosyoloğun bu akıllı çıkışı karşısında adeta büyülendiklerini, hayranlık içinde kaldıklarını ve bütün hayvanı hemen incelemeye başladıklarını söyleyerek bitirmek isterdim. Ama ne yazık ki böyle değil.  Gözleri hafifçe bağlı olan bu uzmanlar; bu akıllı öğüdü duyar duymaz, sadece kendi alanlarına odaklanabilsinler diye, hemen, inatla gözbağlarını daha da sıkmaya başlamışlar.  Eğer onları biraz daha dikkatle dinleyip ne konuştuklarını duyabilseydiniz hatta şöyle homurdandıklarını bile duyardınız. “Filin dişlerine dokunmayın, ağızdan uzakta durun, burası benim uzmanlık alanım”, Kulaklardan ellerinizi çekin. Başın en tepesi bana ait. Ondan uzak durun”. Ali Arslan. (Henslin & Henslin, 2010, s. 7)

30 Metod=Yöntem Metodoloji, bir amacın gerçekleştirilmesi için kurulmuş prensiplerdir. Sosyoloji, genel olarak insanların sosyal davranış, tavır veya hareketlerinin incelenmesini amaçlamaktadır. Bir yazara göre sosyoloji, insan dünyası hakkında bir düşünme biçimidir. Temel faraziyesi, insanların düşüncelerinin ve yaptıklarının, üyesi oldukları gruplar tarafından etkilenmekte olduğudur. Bu çerçevede sosyologun vazifesi, fertlerin sosyal grupları tarafından, nasıl şekillendirildiğini ve grupların fertler tarafından nasıl yaratıldığını ve yönetildiğini keşfetmek, fert ve sosyal boyut arasındaki ilişkiyi ve etkileşimi anlamaktır. Bu amacı sağlamak veya sosyal olguyu görebilmek için hiçbir etki altında kalmayan bir bakış açısına, metoda ve düşünce tarzına ihtiyaç vardır.

31 Metod=Yöntem Sosyolojideki bulgular çoğu kez belirli zaman ve mekan boyutlarıyla ve hatta araştırmacının kişisel özellikleriyle sınırlı kalan açıklamalardır. Oysa sosyal hayat dinamik bir süreç içinde sürüp gitmektedir. Bu nedenle sosyal yapı ve sosyal değişme (sosyoloji), sosyologların ve sosyal bilimcilerin araştırmaları, bulguları, görüşleri, yorumları veya değerlendirmeleriyle aynı şey değildir. Bu bilgilerin değişmez temeller olarak kabul edilmesi, başka anlayışların da ortaya çıkmasını ve böylece gerçeğe giderek daha çok yaklaşmayı önler. Sosyolojinin dinamik bir şekilde uygulanmasına, bir düşünme tarzı olmasına ihtiyaç vardır.

32 Sosyolojide farklı yaklaşımlar bulunur.
Kuramlarla düşünmek Sosyolojide farklı yaklaşımlar bulunur. Sosyologlar, insan davranışının nasıl incelenmesi ve araştırma sonuçlarının nasıl yorumlanması gerektiği konusunda tartışırlar. Neden böyle olmak zorunda? Bunun nedeni alanın özellikleriyle ilgilidir. Sosyoloji, bizim kendi yaşamımız ve davranışımız hakkındadır. Kendimizle uğraşmak da yapabileceğimiz en karmaşık ve zor işlerden birisidir.

33 Olgusal araştırmalar şeylerin nasıl ortaya çıktıklarını gösterir.
Kuramlarla düşünmek Olgusal araştırmalar şeylerin nasıl ortaya çıktıklarını gösterir. Aynı zamanda şeylerin neden ortaya çıktıklarını da açıklar, açıklayıcı kuramlar oluşturur.

34 Kuramlarla düşünmek Sanayileşme?
Sanayileşmenin kökenleri ve ön koşulları nelerdir? Neden toplumlar arasında sanayileşme süreçleri bakımından farklılıklar vardır? Sanayileşme neden, suçların cezalandırılma biçimlerinde ya da ailede evlilik sistemlerindeki değişmelerle elele gitmektedir?

35 Kuramlarla düşünmek Bu tür sorulara cevap vermek için kuramsal düşüncenin geliştirilmesi zorunludur. Kuramlar, çok çeşitlilik gösteren deneysel durumları açıklamakta kullanılabilecek olan soyut yorumların oluşturulmasını içermektedir. Bir sanayileşme kuramı, örneğin, sanayinin gelişme süreçlerinin paylaştığı ana özelliklerin belirlenmesi ile ilgilenir ve bu özelliklerden hangilerinin bu tür gelişmelerin açıklanmasında en fazla önem taşıdığını göstermeye çalışmaktadır.

36 Kuramlar, olguları anlamlı kılarlar.
Kuramlarla düşünmek Olgusal araştırma ve kuramsal araştırmalar birbirinden tam olarak ayrılamazlar. Kuramsal yaklaşımlar, eğer onları ancak olgusal araştırmalarla sınayabiliyorsak geliştirebiliriz. Kuramlar, olguları anlamlı kılarlar. Olgusal araştırmalar, kuramın bilgisi tarafından yönlendirilmedikçe, onların çalışmalarının modern toplumların karmaşıklığını açıklayabilmeleri pek mümkün değildir.

37 Bütün pratik kararların gerisinde bazı kuramsal varsayımlar yer alır.
Kuramlarla düşünmek Bütün pratik kararların gerisinde bazı kuramsal varsayımlar yer alır. Örnek: Firma yöneticisi Ücret-Motivasyon Kuramsal bir yaklaşım olmadan, bir araştırmaya başlarken ya da araştırmanın sonuçlarını yorumlarken neye bakmamız gerektiğini bilemezdik.

38 Sosyolojide farklı yaklaşımlar
19. yy. cevabı aranılan sorular İnsanın doğası nedir? Toplum neden olduğu biçimde yapılanmıştır? Toplumlar neden ve nasıl değişirler? Bizim dünyamız, geçmişin dünyasından farklıdır, bu dünyayı ve geleceğin neler getirebileceğini anlamamıza yardımcı olmak sosyolojinin işidir.

39 Sosyolojide farklı yaklaşımlar
August Comte ( ) Emile Durkheim ( ) Karl Marx ( ) Max Weber ( )

40 Sosyolojide farklı yaklaşımlar
İşlevselcilik Çatışmacı yaklaşım Simgesel etkileşimcilik

41 Perspektiflere göre yorumlama örneği
Bir sosyalleştirme ajanı olarak hapishane, içindeki insanda kim ve ne olduğuna dair yeni bir kimlik düşüncesi yaratmaktadır. Mahkum, hapisteki diğer mahkumların mevcudiyetiyle ve teyidiyle kendisinin "dışarıdakilerden" farklı, esasen bir suçlu olduğunu kabul etmektedir. Hapisteki mahkumları kendisine referans gurubu olarak aldığından dolayı, kendini bir suçlu olarak tanımlamakta ve tutumları, davranışları, düşünceleri ve tüm hareketleri buna uygun olmaktadır. Böyle bir çerçevede birçok mahkumun tahliyelerinden kısa süre sonra tekrar suç işleyerek hapse dönmeleri kaçınılmazdır. Çünkü dışarıdaki yaşantılarında edindikleri yeni kimlik fikrinin gerektirdiği bir tarzda yani, kendi kendilerinden bekledikleri ve onlar için önemli olan diğer insanların onlardan bekledikleri şekilde hareket edeceklerdir. Yukarıdaki sorunun mikro yorumcu perspektife göre kısaca cevabı, hapishaneye geri dönüş oranının, suçlu kimliğinin ne kadar başarılı bir şekilde transfer edildiğine bağlı olduğudur.

42 Kaynaklar Ali Arslan, Üstün Başarılı Üniversite Öğrencileri, Sakarya, Sakarya Üniversitesi, 2012. Anthony Giddens, Sosyoloji, İstanbul: Kırmızı Yayınları, 2008 Cüneyt Birkök, Sosyolojik Düşünme ve Metodolojisi, İstanbul 1988, Elektronik Sürüm 1.6 Stephen Cole, Sosyolojik Düşünme Yöntemi: Sosyoloji Bilimine Giriş, Ankara, Vadi Yayınları Zygmunt Bauman, Sosyolojik Düşünmek, İstanbul: Ayrıntı Yayınları, 1998. Yüksel Özden, Düşünmeyi Öğrenme, Düşünme Becerileri, Eleştirel Düşünme, Sunum,


"(Sosyolojik Düşünme: Yöntem ve Teknikleri)" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları