Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

TÜBA Şeref Üyesi ve Hacettepe Üniversitesi Emekli Kimya Öğretim üyesi

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "TÜBA Şeref Üyesi ve Hacettepe Üniversitesi Emekli Kimya Öğretim üyesi"— Sunum transkripti:

1 TÜBA Şeref Üyesi ve Hacettepe Üniversitesi Emekli Kimya Öğretim üyesi
Ülkemizde Kimya Yayınlarının gelişimi Bilim insanı Sorumluluğu, Bilim Etiği, Ülkemizde ve Dünyada Sık Görülen Bilim Etiği İhlalleri 27. Ulusal Kimya Kongresi Onsekizmart Üniversitesi Çanakkale Ağustos 2015 Prof. Dr. H. Mehmet Doğan TÜBA Şeref Üyesi ve Hacettepe Üniversitesi Emekli Kimya Öğretim üyesi

2 Sunacağım konular aslında üniversitenin asli görevleriyle yakından ilgili olduğundan öncelikle bana göre ülkemizde bilimsel en başarılı bilim alanlarının başında yer alan kimya yayınlarından söz edeceğim. Sonra da üniversitenin asli unsuru öğretim elemanlarının sorumluluğu ve bilim etiği ihlalleri üzerinde duracağım. 1- Üniversitelerin görevleri: üniversitelerin başlıca 3 görevi ya da işlevleri vardır.a) Bilimsel araştırma yapmak, b) Ülkenin veya hitap ettiği toplumun ihtiyaç duyduğu işgücünü, yani meslek alanlarda eğitim yapmak, c)Topluma ve insanlığa hizmet (bilimsel araştırma sonuçlarını ve ürettiği bilgileri yayın yoluyla o topluma sunarken bir yandan da mühendislik ve sağlık gibi bazı uygulamalı alanlarda doğrudan teknoloji üretimiyle, örnek ziraat, besicilik, tıbbi tedavi gibi hizmetler. Üniversiteleri ana unsurları: 1-üniversitelerin altyapısı (bina, spor ve sosyal tesisleri, kütüphanesi, derslikleri, araştırma ve uygulama imkanları ) 2- Öğretim elemanları (öğretim üyeleri, okutmanlar, araştırma görevlileri ve bunların görev ve sorumluluk biliinci), 3-Öğrenciler, Şüphesiz üniversitenin ana başarısını öğretim üyesi kalitesi belirler. İyi Üniversiteler daima en başarılı iyi öğretim üyelerini kadrosuna katmaya çalışır.Başarılı öğretim üyesi bilimsel başarılı olmalıdır. Üniversitedeki alt yapı yetersizliği parayı bastırarak fonksiyonel binalar yaptırabilir, laboratuvarlar ve kütüphaneler kurulabilir. Ancak paranız olsa bile hemen başarılı öğretim elemanını bulup alamazsınız. Akademik kadro iyi olursa öğrenciler de gelir.

3 Üniversiteler ve Görevleri sayılı Yükseköğretim Yasası (YÖK) Üniversitelere başlıca 3 görev vermektedir: 1- Eğitim- öğretim görevi, 2- Araştırma yapmak ve bilim üretmek, 3- Araştırma sonuçlarını ve Ürettiği bilimi yaymak. Üniversiteler kendi kadrolarını da eğitir. O halde öğretim üyesi aynı zamanda bilim adamı öncelikle yasanın kendine verdiği görevi en başarılı şekilde yerine getirmelidir. Yani; mesleğinde başarılı, uzmanlık alanında üretici iyi bir eğitici-öğretici olmalı, araştırma ve bilim yapmalı, sonuçlarını yayınlamalı, kitap yazmalı, üretimini içinde yaşadığı toplumun ve tüm insanlığın hizmetine sunmalıdır.

4 BİLİM NEDİR? İngilizlerin “Science”, Almanların “Wissenschaft”, Osmanlının “İlim” ve “Fen” olarak adlandırdığı bilim kısaca bilgi edinme, bilgi öğrenimi amaçlı araştırma olarak tanımlanabilir.Bilim genelde doğa, insan ve toplum konularda bilimsel- nesnel yöntemlerle elde edilmiş düzenli ve örgütlü bilgidir. İnsan oğlu yaradılışından beri çevresinde gördüğünü, olup- biteni merak etmiş, öğrenmeye çalışmıştır. Bir kısmını dokunarak,gözlemleyerek, tadarak öğrenmeye çalışırken,bazı olay ve nesnelerden korkmuş, onlarla ilgili söylentiye inanmış veya onları kutsayarak tapmıştır.

5 BİLMİN GELİŞİM TARİHİ FELSEFE ve BİLİMSEL YÖNTEM
Bilimin gelişim tarihini verecek değilim. Aynı şekilde felsefenin tarihini verecek değilim. Essen bu konular ayrı bir konferans ve tartışma konusu. Yıllarca bilim felsefenin konusu ve bilimciler filozof, alim olarak görülmüş, bilgi düşünülerek üretilmiştir. Aydınlanma dönemini izleyen yıllarda Newton, Lauvasoir gibi bilim adamları bilimsel yöntem kullanarak, deneyerek öğrenmenin yolunu açmışlardır. Bilimdeki asıl gelişme 19.YY başında başlamış, 20.YY da zirveye tırmanmıştır.

6 BİLİMCİDE ARANAN ÖZELLİKLER
Bu değerlendirmede etkili olan kriterler kurumsal, ulusal ve evrensel düzeyde belirlenebilir. Belirlenen kriterlere göre de seçme, atama ve ödüllendirmeler yapılır, başarı sıralamaları saptanır. Kurumlar ve ülkeler bilimcilerinin evrensel ölçütlerde başarılı olması yanında üretilen bilgilerin kendilerine de yararlı olmasını isterler. Bazı hallerde evrensel kriter yerine yerel kriterler saptayabilirler. İyi bir bilimcinin ürünlerinin de evrensel düzeyde başarılı olması istenir. Bilimsel sonucu yine bilimciler değerlendirir. Bilimci bilimini ve kendini evrensel düzeyde tanıtmak için çaba harcar, çok çalışır. Bilim insanları kendi meslektaşlarını da yetiştirir, eğitir, tez yaptırır, Eskiden usta-çırak şeklinde bir eğitim görür,öğrencisinin de başarılı olması için tez öğrencileri de hocasının biliminden daha çok yararlanabilmek için hocasının dersleriini dinler, sınav kağıtlarını okur, araştırmalarına yardım eder,çantasını taşır, özel işlerine koşar, hocasının tez yazmasa iznini beklerdi sonrası bu eğitim lisans üstü enstitüler tarafından belirli kurallara göre verilmektedir. İyi bir bilimci öğrencilerini çağa uygun geniş bir dünya görüşünde evrensel başarılı araştırma ve yayın yapmasına da yardımcı olmalı ve bilgi paylaşımını öğrencisinin ufkunu açacak şekilde çaba harcamalıdır.

7 Bir Alman Atasözü: “Bir kimse kendi eğitimi ve bilgi düzeyinin üzerinde öğretemez”. O halde bilim insanı kendini iyi yetiştirmeli, mesleğindeki yenilikleri takip etmelidir. Araştırmalarında lisans üstü öğrencilerden yararlanarak onların eğitimine ağırlık vermelidir. Üniversitede verilen dersler,evrensel düzeyde çalışkan ve başarılı olmalıdır. Üniversiteler hür düşünceli, araştırma ve eğitimlerinde hür, tüm insanlara saygılı,evrensel bilimsel düşünen tüm insanlara karşı özgür düşünebilen, tarafsız, yardıma hazır, genel ahlak ve bilim ahlakına sahip olmalıdır. Yazdığı doğru, ve bilimsel dürüstlükle verilmeli, yanıltıcı olmamalıdır.

8 Bilim insanının sorumluluğu
Bilim insani yüksek ahlaki yerel ve evrensel değerlere sahip, insan haklarına ve doğaya saygılı, insanlığın yüce ve evrensel değerlerine sahip, yasalara uyan başkalarının hakkını kendinden önce gözeten, öğrencilerini en iyi şekilde yetiştirme çabasında olmalı, onlara da saygılı, hak etmediğini istemeyen, kimsenin hakkını gasp etmeyen ve koruyan bir insan olmalı, Bütün bu özellikler tüm hayatına yön vermelidir. Bir yandan görevini en iyi şekilde yaparken, diğer yandan kendini mesleğine adayan, öğrenci yetiştiren, bütün öğrendiklerini yaşadığı toplumun ve insanlığın hizmetine sunan, evrensel yayın yapan yaşamının her safhasında doğruluktan ayrılmayan, tıpkı Hipokrat ve Nobel gibi düşünen ve uygulayan bir insan olmalıdır.

9 Bir bilimcinin en önemli vasfı: Doğruluk ve dürüstlük, bilim ahlakına sahip olmasıdır. Bilimci yaşamının her alanında, yayın yapmada da, ahlaklı ve dürüstlüğünü korumalıdır. Doğaya saygılı, tüm öğrencilerinin hatta diğer meslektaşlarına insanlara ve hayvanlara saygılı, hak etmediğini istemeyen, alın terine ve insan haklarına, emeğine saygı duyan bir insandır. Çalışmalarında ve yayınlarında genel ahlak ve etik kurallara uyar. Ancak fiiliyatta her engel ve kuralı kabul edip uymak yerine bir çıkış yolu aradığımız gibi her teşviki de hak etmeden kısa yoldan ondan yararlanarak çıkar sağlamayı tercih edenlerimiz de daha çoktur.

10 “Bilim insanı hemen sonuç elde etmeyi amaçlamaz
“Bilim insanı hemen sonuç elde etmeyi amaçlamaz. O bu ileri fikirlerin kolayca ele alınacak olmasını beklememelidir. Onun çalışması tohumu eken birisi gibi olmalıdır – gelecek için. Onun görevi sonraki gelenler için zemin hazırlamak ve yol göstermektir. O yaşıyor, uğraşıyor ve umut ediyor olmalı.”

11 Türkiye ve Genel Ahlak Anlayışımız:
Maalesef ahlak anlayışımız sorgulamaya muhtaçtır. Mahkemelik bir işimiz aleyhimize sonuçlansa haksızlığımızı düşünmeden avukatın iyisini bulamadım, hakim beni dinlemedi diyebiliyoruz. Hak etmediğimiz bir makam gelmemiz istense “beni aşar, başaramam” diyemiyoruz. Bir sınavda başarısızlığı kabul etmek yerine “hoca bana taktı” demeyi tercih ediyoruz. Sınavda kopya vermeyen arkadaşımız için o çok çalıştı başarılı olmak onun hakkı, ben de çalışmalıyım” demek yerine, “ne olacak inek bana bir kopyayı vermedi” diye suçlamayı tercih edenimiz çoktur. Bir yasak konsa o yasağı o yasağın konmasındaki olumlu düşünceyi değil, yasağı nasıl yokmuş gibi davranabiliriz. Hakkımız olmayan parayı, payeyi, makamı, bir malı, reddetmeyi düşünme yerine, hakkımız gibi görmeye çalışırız.

12 Ülkemizde tipik bazı uygulamalar
Akademik yaşantımızda da bunun örnekleri çoktur. YÖK’ün ilk kurulduğunda profesörlüğe atanabilmek için taşrada bir üniversiteye gitme yani üniversite değiştirme, en az bir yurtdışında yayınlanmış makale, eserlerine en az bir atıf alma zorunluluğu gibi kurallar vardı. Yardımcı doçent veya doçentliğe yükseltilme de önce dış yayına sonra “wos” ca taranan dergilerde yayınla ilişkilendirildi. Bu kurallardan birincisi kağıt üzerinde taşra üniversitesine tayin yapılıp üniversitesinde dekan veya yönetici yapılarak aşıldı. Buna “hülle” adı verilirdi. Bu hülle uygulaması kısa sürdü. Taşrada bir üniversiteye gitme yerine İstanbul’dakiler Marmara Ü., Ankara’dakiler Gazi Ü., başta olmak üzere o kentteki başka bir üniversitede gösterilerek aşıldı. Yayın yapma ve atıf alma mecburiyeti ise yayın çok yapan birinin arkadaşının veya tanıdığının yardımıyla yerine getirildi. na

13 Yayın yapma ve atıf alma mecburiyeti ise yayın çok yapan birinin arkasından koşarak bir yayınında ismini yazması, başka bir yayınında ise o ilk yayına atıf yapması beklendi. Böyle arkadaş veya tanıdık bulamayanlar bu engeli para vererek açma yolunu izlediler. Buna sahip olma zorunluluğu yurt dışı paralı yayın sektörünü oluşturmaya başladı..

14 Bilim Etiği İhlaline giden yollar
Uluslar arası dergilerde dış yayın ve atıf mecburiyeti, yurt dışında bir ülkede dergi yayınlama veya paralı bir dergi ile anlaşma, İlk açıkgözler yine Türklerden çıktı. Ama dergiler İtalya ve Lüksemburg basıldı. 500 USD ödeyen adı geçen yurtdışı yayına, 1000 USD ödeyenler de en geç altı ay içinde yayın ve atıfa sahip oluyordu. Sonra Almanya ve Hollanda bile “ISI” “WoS”da taranan bazı dergilerini paralı yaptılar. Ancak paralı dergi yayıncılığında şampiyonluk Hindistan’a geçti. Sonra Çin ve Taiwan, nihayet ülkemizdeki bazı açıkgözler ülkemizde veya Afrika’da yayınlanan ve kısa sürede dergilerini “wos”a kabul ettirerek paralı dergi yayıncılığına başladılar.

15 Başlıca Etik İhlalleri
1-Masabaşı yayın: deneysel bir bilim dalında deney sonuçlarını uydurarak değiştirerek, sosyal bilimlerde yüz yüze konuşma ve ankete dayalı verileri değiştirerek ön yargı veya uydurma verilerle yayın yazma, 2-kendine ait olmayan bir eserden yürütme veya tercüme ederek başka bir dilde yayınlama, önemli etik ihlali ve fikri mülkiyet hırsızlığıdır. 3-Haketmediği ve emeği olmadığı bir çalışmayı, hatta öğrencisine ait bir çalışmayı izinsiz ve kendi çalışmış gibi yayınlama, 4- Çıkar veya para karşılığı emeği olmayan birinin ismini yayına yazma, yararlanmadığı veya görmediği halde bir başkasının eserine atıf yapma, 5- Aynı verilerin sıra ve yerini değiştirerek bir çalışmadan başka yayın çıkarma (dublikasyon), 6- Öğrencisinin çalışmasına isim koydurma, aleti karşılığında isim koydurma, bölüm başkanı, dekan veya rektör gibi yöneticilerin ismini yayına koyma, atıf yapma, 7- Yayın ve atıf paslaşması, 8-Sahte ve hileli olduğunu bildiği halde o dergide yayın yapma, para ödeyerek yayın yapma. Aynı çalışmayı başka amaçlar için kullanma

16 Bilim etiği ihlalleri Masa başı yayın: Deneysel bir bilim alanında deney yaparak sonuçlarına göre yazıp yorumlama yerine sonuçları uydurarak veya değiştirerek veya sosyal veya teorik bilimde ise yayın dublikasyonu, masa başı yayın, paralı yayınlar, başka çalışmalardan kopyala, yapıştır yaparak başka bir dilde yapılan doktora tezlerinden çalarak makale yazmayı, yurt dışı yayınlardan aşırma-tercüme yayınları anlıyoruz. Doktora tezini parçalayıp bölerek, verileri değiştirerek tekrar yayınlama aşırma, kesip yapıştırarak yayın hazırlama, başkası için paralı yayın ve paralı atıflar, şişme dergilerde bile bile sahte dergi ve yayın yapma gibi onlarca etik dışı yolları bulmada mahiriz. Dergiler çözüm buldu.özel programlar geliştirdiler. Maalesef çok akla gelmeyecek yollar denenebiliyor. Bu konunun ayrıntını vermesem de dünya bilim çevrelerinde karnemiz hiç de temiz değil. Bu tür skandallar zaman, zaman basına da yansıyor. şişme dergilerde bile, bile sahte dergi ve yayın yapma gibi onlarca etik dışı yolları bulmada mahiriz.

17 Diğer tipik Bilim Etiği İhlalleri
Yukarıda örneğe göre daha masum olan etik ihlalleri de azımsanmayacak kadar yüksek. Bunlardan en çok rastlanan ihlal, çalışanlar dışında başkalarının ismini de yayına yazma, karşılıklı isim koyma, atıf paslaşması, yani arkadaşlar veya menfaat gurupları arasında centilmenlik anlaşmasıyla gerekmediği halde karşılıklı birbirlerinin yayınlarına atıfta bulunarak istenen kişilerin atıflarını yükselmesine karşılıklı yardımlaşma, hak etmediği ve katkısı olmadığı halde öğrencilerinin yayınlarına kendi ismini koydurma, hatta kendisi kurumdan ayrılsa, yurt dışında bile olsa kendini öğrencisinin yayın yaptığı konunun sahibi sayarak öğrencisi doçent veya profesör olsa bile halen tüm yayınlarına kendi isminin yazılmasını talep eden öğretim üyesi çoktur. Para karşılığı başkasına yayın yapma ve atıf yazma söylentileri de yaygındır. Masum etik dışı bir yol da kendi yayınlarına seçimli ve akıllı atıflar yaparak kendi h-sayısı yükseltmedir. Aldığı toplam atıflarla self dışı atıf arası fark yüksek olanlarda bu durum söz konusu olup daha masum görünse de etik sayılmaz. Bu son ihlal “scorpus” da “self dışı” atıflarla h-sayısı hesabıyla önlenebilmektedir.

18 Becerikli ve Akıllı bir Dergici, Öğretim üyesi
(Aşağıdaki yazıyı bir kütüphanecilik dergisinden aktarıyorum) Özellikle bir öğretim üyesi bu işte çok ileri giderek 5 dergi yayınlamaya, bunlardan ikisini de en çok atıf alan dünya dergileri kadar “impact faktöre” yükselterek kısa sürede zengin olmayı başardı (1-2). Ancak “yalancının mumu yatsıya kadar yandı” ve bu 2 dergi geçen yıl WOS tarafından atıldı. Kimbilir kaç kişi bu dergiler sayesinde profesör ve doçent oldular. Kaç kişi ne kadar TÜBİTAK bilimsel yayın desteği aldılar? Cevabını ben bilemiyorum ama YÖK ve TÜBİTAK biliyordur, en azından bilmeliler (2). Becerikli ve Akıllı bir Dergici, Öğretim üyesi

19 Etik ihlali olarak görülmemesine rağmen kimseye zarar vermese de hoş olmayan üç örnek
1- Google schoar, Scopus ve Thomasen ISI wos- rekabeti, güvenirlik ve saygınlıkları 2- Bir diğer etik ihlali de doktora veya yüksek lisans tezinden yurtdışı yayın hazırlarken aynı verileri yurt içi kongrede, yurtdışı kongrede sunma, yurt içinde yayınlama gibi 4 kez kullanabilmektedir. Bu ihlali de kimseye zararı yoktur diye masum göremeyiz. 3- CERN ve Yurt dışı bir araştırma grubu içinde çok yazarlı yayına katılmak yazarlı yüksek atıf alan yayına katılmak, hiç makale yazmadan yayın sahibi olmak.

20 Ortak Çalışma Yerine Yayın ve Atıf Ortaklaşması
Bilim İnsanları ve araştırıcılar Sadece kendi kurumunda kendi öğrencileri ve sınırlı imkanları ile araştırma yapma yerine, diğer ülke içinde ve dışındaki kurumlarla, AB-Çerçeve Programları ülkeler arası ikili araştırma ortaklığı gibi ortaklaşa projelere de katılarak Hem kurumları dışı araştırma alt yapısından yararlanarak yayın ve atıf sayılarını artırabilirler. Bu izlenmesi tavsiye edilen yoldur. Son yıllarda bu tür ülke dışı ortak projelere katılan üniversitelerimizin ve bilimcilerimizin sayısının artması sevindiricidir. Ancak az da olsa bu yol bile kötüye kullanılabilmektedir. Örnek 10 kişi birer çalışmasını ortak 10 yazar olarak yayınlayınca daha yüksek atıf ve h-sayılarına ulaşabilmektedir. Bu nedenle bence h-sayısı hesabında ve kullanımında, atıf ve yayınlar self atıf çıkarıldıktan sonra yazar sayısına bölünmelidir. “Scopus”, sözkonusu katsayıyı, self dışı atıfla hesaplıyor. Darısı, WOS'a ve bölerek hesaplamaya diyelim.

21 CERN Yayınları Üzerine
Dünyadaki en büyük bilimsel araştırma merkezi olan CERN kaynaklı arası yayın üretmiştir. Türkiye CERN deki gözlemci üyeliği Asosiye üyeliğine geçmesi ile CERN'de araştırmaya katılan Türk bilimcilerin sayısı artınca Türk araştırmalarında CERN kaynaklı yayınların 1019'unda yer almışlardır. Kurucu üyelerden İtalyanlar 7841, Almanlar 6455, Fransızlar 6809, İngilizler, yayında yer almışlardır Türkiye tam üye olunca daha çok sayıda Türk bu yayınlarda yer alacaktır.

22 Ancak hiç etik ihlali olmamasına rağmen bu yayınların Türk bilim potansiyeline katkıları tartışılacak boyuttadır. Zira yayınlarda yer alan yazar sayıları arasıdır. Bu yayınların atıf sayıları da oldukça yüksek olup, katkısına bakılmadan tüm ortak yazarlar bunları kendi hesabına katmakta olup h-sayıları da çok yüksek (8-11 bin gibi) olmaktadır. Benzer şekilde ABD’de bazı yüksek atıf alan yayınların yazar sayısının da çok yüksek olduğu görülmektedir.

23 Şişme dergiler Ama işin kötü tarafı şu ki, ticari kaygılarla çalışan Thomson Scientific, bir dergiyi Journal Citation Reports‘dan çıkarsa bile atıf veritabanı olan Web Of Science‘dan çıkarmıyor. Oysa Türkiye’de atama-yükseltme kriterleri ve yayın teşviki ödülleri Web of Science listelemesine dayalı. Tekrar görüyoruz ki, bilimsel niteliği yükseltmek istiyorsak, kâr amaçlı kuruluşların sayısal göstergelerine bel bağlamaktan vazgeçmek mecburiyetindeyiz. Her dergi, her araştırmacı, her makale kendi başına değerlendirilmeli.

24 Türkiye de Şişme Dergiler
Hacettepe Üniversitesi Bilgi ve Belge Yönetimi bölümü hocalarından Umut Al, bilimsel yayıncılık istatistikleri konusunda çalışan en üretken uzmanlardan biri. Aynı bölümden çalışma arkadaşı İrem Soydal ile beraber yazdıkları “Dergi Kendine Atıfının Etkisi: Energy Education Science and Technology Örneği” başlıklı makaleleri geçen ay Türk Kütüphaneciliği dergisinde yayınlandı. Al ve Soydal özenli bir analizle EEST dergisinin şaibeli işleyişini ve atıf manipülasyonunu göz önüne seriyorlar. 3 Temmuz 2012 tarihi itibariyle EEST’deki 633 adet yayına 7727 kez atıf yapılmıştır. Bu atıfların sadece 481’i(%6’sı) EEST dışındaki dergilerden gelirken, EEST için dergi kendine atıf oranı yaklaşık olarak %94’tür. Şişme Dergiler

25 Şişme dergide Şişme Atıflar
Derginin “erişilebilen” az sayıdaki makalesi incelendiğinde, genellikle atıfların grup olarak yapıldığı ve yazıların içeriğinden çok derginin etki faktörüne katkı sağlayacak nitelikte olduğu görülmektedir. Daha önceki örneklerle karşılaştırıldığında, bu durumun dergi etki faktörünü yükseltmek için uygulanan manipülatif bir yaklaşım olabileceği ve derginin her an Journal Citation Reports dışında kalma riski ile karşı karşıya bulunduğu düşünülmektedir.

26 Şişme dergiler, yeniden
Tarih: 25 Ocak 2013 Yazar: mkoz Energy Education Science and Technology dergisinden geçtiğimiz yıl içinde bahsetmiştim. Matematik Dünyası’ndaki yazımın yayınlanmasından sonra, başka araştırmacıların da aynı rahatsızlığı paylaştığını görme imkânım oldu. Hacettepe Üniversitesi Bilgi ve Belge Yönetimi bölümü hocalarından Umut Al, bilimsel yayıncılık istatistikleri konusunda çalışan en üretken uzmanlardan biri. Aynı bölümden çalışma arkadaşı İrem Soydal ile beraber yazdıkları “Dergi Kendine Atıfının Etkisi: Energy Education Science and Technology Örneği” başlıklı makaleleri geçen ay Türk Kütüphaneciliği dergisinde yayınlandı. Al ve Soydal özenli bir analizle EEST dergisinin şaibeli işleyişini ve atıf manipülasyonunu göz önüne seriyorlar.

27 3 Temmuz 2012 tarihi itibariyle EEST’deki 633 adet yayına 7727 kez atıf yapılmıştır. Bu atıfların sadece 481’i EEST dışındaki dergilerden gelirken, EEST için dergi kendine atıf oranı yaklaşık olarak %94’tür. Derginin “erişilebilen” az sayıdaki makalesi incelendiğinde, genellikle atıfların grup olarak yapıldığı ve yazıların içeriğinden çok derginin etki faktörüne katkı sağlayacak nitelikte olduğu görülmektedir. Daha önceki örneklerle karşılaştırıldığında, bu durumun dergi etki faktörünü yükseltmek için uygulanan manipülatif bir yaklaşım olabileceği ve derginin her an Journal Citation Reports dışında kalma riski ile karşı karşıya bulunduğu düşünülmektedir. Ama işin kötü tarafı şu ki, ticari kaygılarla çalışan Thomson Scientific, bir dergiyi Journal Citation Reports‘dan çıkarsa bile atıf veritabanı olan Web Of Science‘dan çıkarmıyor. Oysa Türkiye’de atama-yükseltme kriterleri ve yayın teşviki ödülleri Web of Science listelemesine dayalı. Tekrar görüyoruz ki, bilimsel niteliği yükseltmek istiyorsak, kâr amaçlı kuruluşların sayısal göstergelerine bel bağlamaktan vazgeçmek mecburiyetindeyiz. Her dergi, her araştırmacı, her makale kendi başına değerlendirilmeli. EEST dergilerinde yayınlanan makaleler açık erişimli değil. Kütüphanelerin abone olduğu yaygın veri tabanlarında da bulunamıyorlar. Yani evrensel bilime katkıları yok. İnternette bulunabilen bazı makaleler, EEST’nin atıfları nasıl şişirdiğini (polisiye dizilerdeki deyimle, modus operandi’sine) görmemize yardımcı oluyor. Bu konuda Hacettepe’li araştırmacılar Umut Al ve Haydar Demirel’den çok kıymetli bilgiler aldım. Elbette hatalarımın sorumluluğu bana aittir.

28 BİLİMDE BAŞARI ÖLÇÜTLERİ
Bilimsel başarının değerlendirilmesi üretilen bilimin ürünleri ile yapılmaktadır. Bilimsel araştırma sonucu üretilen bilimler, bilim topluluğuna ve yaşanılan topluma bilimsel yayın olarak sunulur. Ulaşılan yenilik bir sorunun çözümüne yardımcı olur. Özel bir teknik geliştirilmişse patent alınır. Eğitimde, üretimde toplumun bilgi ve refah düzeyini yükseltmede kullanılır. Üretilen bilginin başarısını ölçmede ise yine bilimsel ölçütler kullanılır. Yayın bir bilimsel dergide makale, tez, kitap ve bilimsel rapor şeklinde yapılabilir. Genellikle bilimsel rapor araştırmayı destekleyen kuruma verilir. İşe yararsa kullanılır. Tez sınırlı sayıda basıldığından sadece jüri üyelerine ve ilgili kuruma verilir. Bilimsel dergide yayınlanan makale ise tüm bilim camiasına, topluma sunulur.

29 Bilimsel Yayında Başarılı Bilimcilerimiz
Ülkemizde ve yurt dışında yaşayan Türk bilimcilerinin evrensel tanımla başarılı h>20 olan 362 bilim insanının yayın performansını yayınladık. Bunların: 1-h değerleri en yüksek ABD de yaşayan Aziz Sancar h=100, Hadis Morkoç atıfları 40 bini buldu.TR yaşayanlardan Erciyes Uni den Mustafa Soylak h=70 ve atıf toplamı self dışı 11 bini geçti. Bilkent Ü den elektronikçi Ekmel Özbay’ın tek bir yayınına 2000 üzeri atıf yapıldı. 2- 10 kişi h>60, 11 kişi arası, 48 kişi arası, 49 kişi arası, 57 kişi arası,187 kişi arası. Bilim alanlarına göre 99kişi kimya ve Kimya Mühendisi, 72 kişi tıp hekimi, 52 kişi fizik ve biyofizik, gerisi Eczacılık- elektronik- - biyoloji-yer bilimleri-çevre müh. Veteriner-ziraat şeklinde sıralanıyor. 90 kadarı kadın.

30 CBT de 4000 kadar öğretim elemanlarının bilimsel yayın performansını değerlendirilmesi sonuçları (3 Ekim -7 Mart 2015) 1- ülkemiz üniversitelerinde yaklaşık öğretim üyesi ve öğretim elemanı görev yapıyor. Tübiak’a bağlı araştırma merkezleri, Sağlık Bakanlığına bağlı araştırma hastaneri bazı kamu kuruluşları, mesleki kuruluşları özel sektörlere ait araştırma birimlerinde çalışanlarla yaklaşık 400 bin potansiyel araştırıcı olmasına rağmen tahminimize göre bunların sadece %1 kadarı yayın yapmaktadır. 2- Ülkemiz kaynaklı yayın sayısını hızla artırarak dünya sıralamasında1980 yılında 340 yayınla 46. sıradayken geçen yıl yılda 35 bin yayınla 17. sıraya yükselmiştir. Yayın sayısını en hızlı artıran 3-4 devlet arasındadır. Özellikle arası 9428 yayın yaparken arası yayın yapmıştır.

31 3- Evrensel düzeyde başarılı bilim insanları sayımız (h-sayısı 20 üzeri) yılında sadece 10 bilim insanımız varken bugün bu sayı 400’e yükselmiştir. Başarılı Kadın bilimcilerimizin sayısı da 170’e yükselmiştir. 4- En başarılı bilim alanı kimya ve tıp bunu izlemektedir. 5- Yurt dışında üstün başarılı 50 kadar bilim insanımız vardır.- 47 Fizikçimiz CERN de araştırmacı görünmektedir.Bunların atıf ve yayın sayısı çok ama Türk bilimine katkıları ve o yüksek atıf alan yayınlara katkıları yok gibi görünüyor.

32 Türkiye toplam Yayın ve kimya yayınlarının artışı
Yıllar TR -Toplam Yayın S. Atıf Sayısı Kimya Yayın Sayısı 65 169 - 2041 18602 243 2386 2845 27897 412 6580 h=33 45610 * 7375 111274 h=98 193905 27272 148404 17568 2013- 36050 2012 32891 2014 34865 *Atıf analizinde görülmüyor, muhtemelen ’in üzeri.

33 2001-2010 ve 2011-2015 yılları Arası Kimya Yayınlarının WOS Katagorisine göre dağılımları (kay. WOS)
TR Toplam: yayın, Toplam Kimya yayın Kimya Müh Biyokimya: 4856,Fizikokimya:3540, Kimya MD: Polimer:3026, Analitik k.:2175, uygulamalı k.:2031,İnorg + Nükl. K:1563, Tıbbi K.:1541,Organik k.;1373. yılları TR Toplam: yayın, Kimya toplam:17568 yayın Kim.Müh.:3069,Biyokimya:2886,Fizikok.:2853, MD Kimya:2740, Polimer k.:1869, Analitik k.:1404, Uygulamalı k.:1308, Tıbbi k.:1001,İnorg +Nükl k.:980,Spektroskopi:771,Organik k.:771,Elektrok.:847   2011 TR Toplam yayınlar: y 2012: : 36050, 2014:34864 Bu yıllarda kimya yayınları: Kim Müh. 724, Biokimya: fizikokimya: , biyokimya araşt.:350, MD Kimya:519, Analitik k.:304,Tıbbi kimya:301, inorg Nük.:213Elwktrok.:174. 2012 TR Toplam:32891, Kimya:2555 yayın: Fizikokimya:577,MDKimya:574,Polimerk.:401, Uygul.k.:288, Analitik k.:273,Spetroskopi:207,İnorg – nük.k:207, TR Toplam :70918 yayın. Kimya top:9764,. MDKimya:1377, Fizikokimya:1338,Kimya Müh.251,Polimerk.:841, Analitik k.:663,Uygul. k.:583,tıbbik..:433, Inorg+nük.k:447,Organik k.377,İnstrumentalk :402,Elektrok.:402. 2014 Yılı TR Toplam: yayın, kimya :2145 yayın. Polimer:374,Analitik k.:331, uygul.k.:279,Nanok.:276,tıbbi k:186,Inorg+nük.:248,Organik :210,spektroskopi:204,Elektrok.:233

34 2001-2010 ve 2011-2015 yılları Arası Kimya Yayınlarının WOS Katagorisine göre dağılımları kay. WOS
TR Toplam: yayın, Toplam Kimya yayın Kimya Müh Biyokimya: 4856,Fizikokimya:3540, Kimya MD: Polimer:3026, Analitik k.:2175, uygulamalı k.:2031,İnorg + Nükl. K:1563, Tıbbi K.:1541,Organik k.;1373. yılları TR Toplam: yayın, Kimya toplam:17568 yayın Kim.Müh.:3069,Biyokimya:2886,Fizikok.:2853, MD Kimya:2740, Polimer k.:1869, Analitik k.:1404, Uygulamalı k.:1308, Tıbbi k.:1001,İnorg +Nükl k.:980,Spektroskopi:771,Organik k.:771,Elektrok.:847 2011 TR Toplam yayınlar: y 2012: : 36050, 2014:34864 Bu yıllarda kimya yayınları: Kim Müh. 724, Biokimya: fizikokimya: , biyokimya araşt.:350, MD Kimya:519, Analitik k.:304,Tıbbi kimya:301, inorg Nük.:213Elwktrok.:174. 2012 TR Toplam:32891, Kimya:2555 yayın: Fizikokimya:577,MDKimya:574,Polimerk.:401, Uygul.k.:288, Analitik k.:273,Spetroskopi:207,İnorg –nük.k:207, TR Toplam :70918 yayın. Kimya top:9764,. MDKimya:1377, Fizikokimya:1338,Kimya Müh.251,Polimerk.:841, Analitik k.:663,Uygul. k.:583,tıbbik..:433, Inorg+nük.k:447,Organik k.377,İnstrumentalk :402,Elektrok.:402. 2014 Yılı TR Toplam: yayın, kimya :2145 yayın. Polimer:374,Analitik k.:331, uygul.k.:279,Nanok.:276,tıbbi k:186,Inorg+nük.:248,Organik :210,spektroskopi:204,Elektrok.:233

35 Bilim Alanı Yayın Sayısı Atıf Sayısı Etki Faktörü Dünya sıra
Biyoloji ve Diğer Bazı Fen Bilimleri Yayın Göstergeleri Bilim Alanı Yayın Sayısı Atıf Sayısı Etki Faktörü Dünya sıra Çevre Müh. 1519 7398 4,87 18 Biyoloji 428 1373 3,21 33 Evrim Biyolojisi 115 818 7,11 34 Entomoloji 470 927 1,97 Ekoloji 284 1067 3,76 41 Biyoloji Muhtelif 1 5 5,00 43 Genetik ve Kalıtım 1193 16313 13,67 31 Jeokimya-Jeofizik 622 8330 13,39 Jeoloji 283 2422 8,56 23 Enstrümentasyon 667 2129 3,19 Matematik 1457 3621 5,68 Uyg. Matematik 586 1979 3,38 30 Termodinamik 1208 5447 4,51 17

36 Tablo 1. 1981-2007 Yılları Arası Analitik Kimya Yayınları ( İlk 10 Üni
Üniversite Yayın Sayısı Atıf Sayısı Etki Faktörü 1-Hacettepe 354 3192 9,02 (4) 2-Ankara 288 1902 6,60 3-İstanbul 246 1452 8,35 4-Ege 205 1712 5-Gazi 184 1405 7,64 6-ODTÜ 1174 6,38 7-Erciyes 137 1691 12,34 (1) 8-İTÜ 980 7,15 9-Atatürk 87 366 4,21 12-Pamukkale 62 610 9,84 (3) 18-İnönü 38 427 11,24 (2)

37 Tablo 7. 1981-2007 Yılları Arası Çevre Kimyası ve Bilimleri Yayınları
Üniversite Yayın Sayısı Atıf Sayısı Etki Faktörü 1- İstanbul 623 2727 4,38 2- İTÜ 516 2209 4,28 3- ODTÜ 326 2123 6,51 (3) 4- Dokuzeylül 243 1034 4,26 5- Boğaziçi 198 1583 7,99 (1) 6- Hacettepe 163 1166 7,15 (2) 7- Çukurova 122 615 5,04 8- Gazi 121 518 9- Erciyes 120 654 5,45 10- Atatürk 117 405 3,46

38 Üniversite Yayın Sayısı Atıf Sayısı Etki Faktörü 1-ODTÜ 502 2403 4,79
Tablo Yılları Arası Fizikokimya Yayınları Üniversite Yayın Sayısı Atıf Sayısı Etki Faktörü 1-ODTÜ 502 2403 4,79 2- İstanbul 289 1471 5,09 3- Hacettepe 284 1926 6,78 4- Gazi 175 586 3,35 5-İTÜ 165 1239 7,51 (3) 6- Ankara 158 854 5,41 7- Ondokuz Mayıs 155 796 5,14 8- Boğaziçi 144 1184 8,22 (2) 9- Ege 99 674 6,81 10-Atatürk 87 366 4,21 11- Bilkent 81 682 8,42 (1)

39 Üniversite Yayın Sayısı Atıf Sayısı Etki Faktörü 1-ODTÜ 278 2237
Tablo Yılları Arası Organik Kimya Yayınları Üniversite Yayın Sayısı Atıf Sayısı Etki Faktörü 1-ODTÜ 278 2237 8,05 (3) 2- Ankara 125 948 7,58 3- Atatürk 123 1350 10,98 (2) 4- Hacettepe 88 578 6,57 5- Anadolu 74 189 2,55 6- İstanbul 66 315 4,77 7- Ege 60 263 4,38 8- Karadeniz Teknik 57 379 6,65 9- Gazi 53 286 5,40 10- İTÜ 44 176 4,00 13- İnönü 29 414 1428 (1)

40 Tablo 4. 1981-2007 Yılları Arası Anorganik-Nükleer Kimya Yayınları
Üniversite Yayın Sayısı Atıf Sayısı Etki Faktörü 1-ODTÜ 162 778 4,80 2- Ondokuz Mayıs 623 3,85 3- Ege 161 509 3,16 4- İstanbul 125 660 5,28 5- İTÜ 116 2138 18,43 (1) 6- Ankara 106 433 4,08 7- Karadeniz Teknik 95 970 10,21 (3) 8- Hacettepe 88 359 9- Fırat 79 417 10- Selçuk 65 522 8,03 17- İnönü 37 11,97 (2)

41 1- Hacettepe 429 5675 13,21 (2) 2- İstanbul 396 3678 9,29 3- Ankara
Yılları Biyokimya ve Moleküler Biyoloji Yayınları Üniversite Yayın Sayısı Atıf Sayısı Etki Faktörü 1- Hacettepe 429 5675 13,21 (2) 2- İstanbul 396 3678 9,29 3- Ankara 313 2365 7,56 4- Gazi 227 1275 5,62 5- Fırat 177 1092 6,17 6- ODTÜ 156 1339 8,58 7- Ege 137 759 5,54 8- Atatürk 118 438 3,71 9- Dokuzeylül 110 642 5,84 11- Boğaziçi 96 1843 19,20 (1) 19- 58 619 10,67 (3)

42 Tablo 6. 1981-2007 Yılları Arası Kimya Ortak Disiplin Yayınları
Üniversite Yayın Sayısı Atıf Sayısı Etki Faktörü 1- Hacettepe 400 2646 6,62 (2) 2- İstanbul 398 1829 4,60 3- ODTÜ 248 1389 5,60 4- Ankara 246 1004 4,08 5- Gazi 231 797 3,45 6- İTÜ 222 2029 9,14 (1) 7- Atatürk 138 540 3,91 8- Karadeniz Teknik 137 702 5,12 9- Ege 136 808 5,94 (3) 10- Gaziosmanpaşa 99 147 1,48 17- Marmara 98 559 5,70

43 Tablo 6. 1981-2007 Yılları Arası Uygulamalı Kimya Yayınları
Üniversite Yayın Sayısı Atıf Sayısı Etki Faktörü 1- İstanbul 244 1431 5,86 2- Hacettepe 218 1599 7,33 (2) 3- Anadolu 161 564 3,50 4- İTÜ 160 1023 6,39 (3) 5- Ege 155 810 5,23 6- Gazi 110 476 4,33 7- Ankara 109 495 4,54 8- ODTÜ 92 451 4,90 9- Çukurova 77 295 3,83 10- Selçuk 383 4,97

44 Üniversite Yayın Sayısı Atıf Sayısı Etki Faktörü 1- İTÜ 693 5333 7,70
Tablo Yılları Arası Polimer Kimyası Yayınları Üniversite Yayın Sayısı Atıf Sayısı Etki Faktörü 1- İTÜ 693 5333 7,70 2- İstanbul 570 4013 7,04 3- ODTÜ 560 3899 6,96 4- Hacettepe 533 4537 8,51 (3) 5- Boğaziçi 244 2270 9,30 (2) 6- Gazi 197 786 3,99 7- Yıldız Teknik 131 441 3,37 8- Fırat 110 430 3,91 9- Ankara 91 582 6,40 10- Selçuk 73 559 7,66 18- Kocaeli 50 664 11,08 (1)

45 Üniversite Yayın Sayısı Atıf Sayısı Etki Faktörü 1- Hacettepe 252 2695
Tablo Yılları Arası Biyoteknoloji Yayınları Üniversite Yayın Sayısı Atıf Sayısı Etki Faktörü 1- Hacettepe 252 2695 10,69 (1) 2- Ankara 193 1198 6,21 3- ODTÜ 191 1252 5,55 4- İstanbul 172 795 4,62 5- Ege 156 668 4,28 6- Dokuzeylül 147 821 5,59 7- Gazi 107 569 5,32 8- İTÜ 87 443 5,09 9- Atatürk 82 419 5,11 10- Boğaziçi 69 391 5,67 12- Fırat 55 519 9,44 (2) 18- İnönü 30 245 8,17 (3)

46 Tablo 6. 1981-2007 Yılları Arası Kimya Mühendisliği Yayınları
Üniversite Yayın Sayısı Atıf Sayısı Etki Faktörü 1- ODTÜ 637 2828 4,51 2- Hacettepe 495 4272 8,63 (1) 3- İstanbul 402 1857 4,62 4- İTÜ 380 1785 4,70 5- Ankara 333 1407 4,23 6- Ege 309 1528 4,94 7- Atatürk 233 852 3,68 8- Selçuk 219 961 4,39 9- Gazi 193 869 4,50 10-Karadeniz Teknik 152 898 5,91 11- Boğaziçi 142 891 6,27 (3) 15- Fırat 112 833 7,44 (2)

47 Tablo 6. 1981-2007 Yılları Arası Elektrokimya Yayınları
Üniversite Yayın Sayısı Atıf Sayısı Etki Faktörü 1- Ege 55 663 12,05 (2) 2- İTÜ 52 409 7,87 3- Hacettepe 44 492 11,18 (3) 4- Ankara 37 189 5,11 5- Gazi 28 6- ODTÜ 26 117 4,50 7- İstanbul 21 118 5,62 8- Marmara 13 4,23 9- Dokuzeylül 12 217 10- Ondokuz Mayıs 11 73 6,64 22- Akdeniz 4 51 12,75 (1)

48 Türkiye toplam Yayın ve kimya yayınlarının artışı
Yıllar TR -Toplam Yayın S. Atıf Sayısı Kimya Yayın Sayısı 65 169 - 2041 18602 243 2386 2845 27897 412 6580 h=33 45610 * 7375 111274 h=98 193905 27272 148404 17568 2013- 36050 2012 32891 2014 34865 *Atıf analizinde görülmüyor, muhtemelen ’in üzeri.

49 Temel Bilimlerde Dünya etki değerinin üzerinde olan bilim dallarına göre üniversitelerimiz ETKİ FAKTÖRÜ ve DERGİ KALİTESİ Temel Bilimlerde Dünya etki değerinin üzerinde olan bilim dallarına bakıldığında ilk sırada yer alan Fizik, Nükleer bilim dalında en çok yayını ODTÜ ve Gazi Üniversitesi (111), ardından İTÜ'nün (68) yaptığı, ikinci sırada yer alan Kimya, Uygulamalı bilim dalında da en çok yayını da yine İTÜ (251), ardından Ege Üniversitesi (238) ve Hacettepe Üniversitesi (223) üretmişlerdir.Üniversitelerimizin, Dünya etki değeri sıralamasında ilk sırada yer alan Ortak Disiplinler (36.35) bilim dalında etki değerlerine bakıldığında, Hacettepe Üniversitesi’ nin 55 ve İhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi’ nin 52 etki değerine sahip olması, ikinci sırada yer alan Genetik ve Kalıtım (20.91) bilim dalında İhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi etki değerine, Fatih Üniversitesi’ nin etki değerine sahip olması, üçüncü sırada yer alan Evrim Biyolojisi (20.36) bilim dalında ise Uludağ Üniversitesi’ nin 31.67, Anadolu Üniversitesi' nin etki değerine sahip olması dikkate değerdir.

50 Teşekkürler…

51

52 Etik İhlalleri Etik İhlalleri Masa başı yayın: Deneysel bir bilim alanında deney yaparak sonuçlarına göre yazıp yorumlama yerine sonuçları uydurarak veya değiştirerek, sosyal veya teorik bilimde ise veri değerlendirmeden hayalı yayın, paralı yayınlar, başka çalışmalardan kopyala, yapıştır, tercüme ederek, yaparak başka bir dilde yapılan tezlerinden ve makalelerden çalarak makale yazmayı, yurt dışı yayınlardan aşırma-tercüme yayınları anlıyoruz. Doktora tezini parçalayıp bölerek, verileri değiştirerek tekrar yayınlama aşırma, kesip yapıştırarak yayın hazırlama, başkası için paralı yayın ve paralı atıflar, ilgisi olmayanların ismini yazma, başkasının çalışmasını alma veya kendininmiş gibi verme, şişme dergilerde bile, bile sahte dergi ve yayın yapma gibi onlarca etik dışı yolları bulmada mahiriz.


"TÜBA Şeref Üyesi ve Hacettepe Üniversitesi Emekli Kimya Öğretim üyesi" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları