Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Doç.Dr. Ahmet MUTLU Ondokuz Mayıs Üniversitesi

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "Doç.Dr. Ahmet MUTLU Ondokuz Mayıs Üniversitesi"— Sunum transkripti:

1 Doç.Dr. Ahmet MUTLU Ondokuz Mayıs Üniversitesi ahmet.mutlu@omu.edu.tr
KENT VE KENTLEŞME Doç.Dr. Ahmet MUTLU Ondokuz Mayıs Üniversitesi

2 Kent Evrensel olarak geçerli bir kent tanımı yoktur.
Kent, farklı coğrafyalarda farklı biçimlerde gelişmiştir. Kent tanımını zorlaştıran noktalardan birisi de “kent” ile “köy”ün her zaman birbirinden kesin biçimde ayrılamamasıdır. Dolayısıyla kentin ne olduğunu anlamaya yönelik tek bir tanım yerine çok ve çeşitli tanımlar yapılabilir.

3 Kent tanımları MAUNIER: “nüfusuna oranla coğrafi temeli dar olan ve aileler, meslek grupları, sosyal sınıflar, mezhepler, vs. gibi çeşitli heterojen grupları içine alan karmaşık bir yerleşme grubu». SPENGLER: “toprağa meydan okuyan, dış hatları itibariyle doğayla çelişen, bütün tabiatı inkâr eden, tabiattan daha başka, daha yüksek bir şey olmayı talep eden»dir. LE CORBUSIER : “Kent, doğaya insan tarafından el konulmasıdır.» HUOT: “insanların birbirleriyle buluştukları, malların değiş tokuş edildiği ve fikirlerin yayıldığı bir ilişkiler ve kararlar merkezidir.»

4 Kent tanımları KELEŞ: “sürekli toplumsal gelişme içinde bulunan ve toplumun, yerleşme, barınma, gidiş-geliş, çalışma, dinlenme, eğlenme gibi gereksinimlerinin karşılandığı, pek az kimsenin tarımsal uğraşılarda bulunduğu, köylere bakarak nüfus yönünden daha yoğun olan ve küçük komşuluk birimlerinden oluşan yerleşme birimleridir.» Ülkemizde kent kavramının farklı yasalarda, farklı ölçütlere göre belirlendiği görülür. DİE: "il ve ilçe merkezlerinin belediye sınırları içerisinde kalan alan" . 442 Sayılı Köy Kanunu: "Vilayet ve kaza merkezlerinde nüfusları ne olursa olsun belediye kurulması mecburidir«. DPT: kişinin yaşadığı yerleri kent olarak kabul edilir.

5 Kent Sınıflandırmaları
Kentler, işlevsel, demografik, fiziki sınırları, morfolojik yapıları geçirdikleri kronolojik safhalar açısından sınıflandırılırlar.

6 İşlevsel Bakımdan Kentler
İşlevsel olarak kentler, o kentteki hâkim faaliyet tarzına göre sınıflandırılır. Bir kentte hâkim ekonomik faaliyet ticaret ise “ticaret kenti” Turizm ise “turizm kenti” Sanayi ise “sanayi kenti”dir. Coğrafi açıdan kentlerin sınıflandırılmasında kapladıkları coğrafi alanlar esastır. küçük,/dar kentler büyük/geniş kentler Nüfus büyüklüklerine göre yapılan sınıflandırmada; büyük (ana) ölçekli kentler orta ölçekli kentler küçük ölçekli kentler

7 Demografik Bakımdan Kentler
Kentlerin sadece nüfus miktarları dikkate alınarak gruplandırılmaları günümüzde çok önemli değildir. Çünkü kentler ekonomik, sosyal ve kültürel fonksiyonları dolayısıyla önem kazanmaktadırlar.

8 Fiziksel Bakımdan Kentler
Kapladıkları fiziki alanın genişliği dikkate alınarak yapılan sınıflandırmadır. Lakin, geniş bir sahaya yayılmış bulunması her zaman kentin "büyük ölçekli" olduğunu göstermez. Gelişen inşaat teknolojisi ve "dikey büyüme" de büyük ölçekliği sağlayabilir.

9 Biçimsel Bakımdan Kentler
Kentler, yerleşme alanının biçimine göre gruplanabilir: Dairevi şekle sahip kentler Şerit şekline sahip kentler Parçalı şekle sahip kentler Çok merkezli şekle sahip kentler

10 Kronoloji Bakımından Kentler
Kentleri, kentleşmenin kronolojik evreleri açısından gruplanır: Tarih öncesi (Prehistorya) devir kentleri Klasik devir kentleri Roma kentleri Orta Çağ başındaki kentler Modern kentler

11 Biyolojik nitelikleri bakımından kentler
Kentlerin biyolojik varlıklar gibi geliştiğini düşünenlere göre; ● Eopolis: Kent topluluğundan önceki köy topluluğunun oluşması. ● Polis: Belirli bir üretim sektörünün/sanayi kolunun ve örgütlenmenin bulunduğu yerleşme alanları. ● Metropolis: Bazı küçük kentlerin ve diğer yerleşme alanlarının birleşmesiyle ortaya çıkan büyük kentler. ● Megalopolis: Metropolis şeklinde gelişen büyük kentin fiziki sınırlar açısından genişleyerek sosyo-ekonomik ve kültürel etkilerini ülke sınırları dışına kadar götürebilen kentler. ● Tyrannopolis: Genel olarak büyümekle birlikte, ekonomik ve ticari hayatında,sosyo-kültürel işlevlerinde gerileme başlamış olan kentler. ● Nekropolis: Her bakımdan çöküş içerisindedir ve harabe haline gelmiş olan kentler.

12 Kentleşme Kentleşme, her şeyden önce kentin ortaya çıkmasıyla başlamış bir süreçtir. Kentleşme; sayısal olarak kentlerin artışı ile kentte yaşayan insan sayısındaki artıştır. Kentleşme, dönemlere göre farklı tanımlanabilmiştir. 1960’lı yıllarda yapılan kentleşme tanımı daha çok “demografik” niteliklidir. Günümüzde demografik nitelikli tanım “dar anlamda kentleşme” iken, Geniş anlamda kentleşmenin demografinin yanı sıra ekonomik ve toplumsal yapıdaki gelişmeleri de kapsadığı ileri sürülür.

13 Kentleşme Kentleşme farklı biçimlerde tanımlanabilmektedir:
Kentleşme: “kır-kent nüfus oranının kentler lehine değişmesi… ekonominin gereklerinin biçimlendirdiği şekillerde gelişen bir toplumsal ve mekânsal dönüşümün ana adı”. Kentleşme (kapsayıcı tanım): “temelinde kırdan kente göç bulunan ve bu göçle kır-kent nüfusu dengesinin kentler lehine değiştiği, buna bağlı olarak kent sayısının ve büyüklüğünün arttığı ve bireyler üzerinde kente özgü davranış değişliklerine yol açabilme potansiyeli taşıyan bir değişim süreci”.

14 Kent Tarihi Kentlerin Doğuşu
İlk kentlerin ortaya çıkışı; tarımsal üretim sistemli tarımsal teknik ve sulama düzeni maden devri Öncül kentler M.Ö yıllarında, Yetkin kentler MÖ yıllarında ilk kentler Nil, Fırat-Dicle ve İndüs nehirleri civarlarında.

15 Kentlerin Doğuşu Kentin varlık koşullarını hazırlayan (neolitik çağ) teknoloji ve icatlar: tekerlek, dingil, pulluk, metalürji, toprağın işlenmesi hayvanların evcilleştirilmesi gibi Bu teknoloji ve buluşlar, kentte yoğunlaşmayı sağlamıştır.

16 İlk kentler nasıl ortaya çıktı?
FRANKFORT: “dinsel ve ekonomik teşkilatlanma» kuramı. CARTER’ın kuramı; • Hidrolik (sulu tarıma dayalı) toplum, • Artı Ürün, • Ticaret, • Savunma, • Dinsel inançlar. • SJOBERG’in kuramI; Uygun ekolojik taban Göreli olarak gelişmiş bir teknoloji Sosyal örgütlenme. HARVEY: “artı ürün” üretiminin coğrafi olarak yoğunlaşmasıyla.

17 İlk kentler nasıl ortaya çıktı?
MUMFORD, “kent, neolitik çağ kültürüyle ondan daha eski Paleolitik çağ kültürünün birleşmesinin en önemli meyvesidir”. CHILDE; Neolitik dönemin sonunda ortaya çıkmasından hareketle, kentlerin ortaya çıkışını “Kent Devrimi” olarak niteler.

18 İlk kentler İlk kent toplulukları Nil nehri vadisiyle, Fırat-Dicle nehirleri arasındaki vadilerde, İndüs Nehri Civarında, Hwang Ho Nehri civarı Akdeniz kıyılarında kurulmaya başlamış Doğu ve Batı yönlerinde olmak üzere iki yönlü bir gelişme göstermiştir. Belirgin ilk kentler: Ur, Eridu, Nippur, Uruk, Teb, Heliopolis, Memfis, Babil, Ninova ve Fenike.

19 İlk kentler İlk kentlerin nüfusu; 2.000 ile 20.000 arasında.
Eski bir kentin normal nüfusu kadar. M.Ö. 6. yüzyılda Babil ; MÖ yy. Syracuse nüfuslu. İlk kentlerin yüz ölçümü; bir yerden bir yere kolayca yürünebilecek veya bir uçtan diğer uca sesin kolayca ulaşabileceği bir mesafe kadar. Ur antik kenti m2 Uruk’un surları 3 km2’yi kuşatmakta, Ninova m2’yi Babil’in etrafı 18 km’lik surla çevrili.

20 Kentlerin Gelişmesi Batı dünyasında gerçek anlamıyla kent, Antik Yunan kültürüyle ortaya çıkmıştır. Atina, Korent, Isparta, Siraküza ve Miletos gibi kentler, hem askeri, ticari, politik ve idari birimlerdir. Yunan Uygarlığının çöküşü sonrası bu miras üzerine ilk çağın en büyük ve görkemli kenti Roma’yı kurulmuştur. Ayrıca Roma İmparatorluğu döneminde Avrupa’nın başka yerlerinde, özellikle ticari nitelikli önemli kentler kurulmuştur. Fakat Roma İmparatorluğu’nun görkemli pek çok kenti, Germen ve Hun saldırıları sonucunda yok olmuş ya da küçük kasaba/köylere dönüşmüşlerdir.

21 Kentlerin Gelişmesi Orta Çağ’da/feodalizm döneminde kentler, daha ziyade “kale kentler” olup, niteliği sosyal, ekonomik ya da yasal anlamda kent yoktur. Bu dönemde Akdeniz’i çevreleyen bölgelerde İslam kentlerinde yükseliş başlamıştır. 10. yüzyılda ticaretin gelişmesiyle Avrupa’da kent yeniden önem kazanmaya başlamıştır.

22 Kentlerin Gelişmesi Ticaretin gelişmesi ve önem kazanması sonucu, 11. yüzyıldan itibaren Akdeniz kıyılarından başlamak üzere, Avrupa’da kent yaşamı yeniden canlanmaya başlamıştır Floransa, Venedik ve Cenova gibi ticarete elverişli kentler gelişimi Rusya’da da Baltık Denizi’nden Karadeniz’e giden ticaret yolu üzerinde; Kiev, Novgorod, Moskova ticaret kentleri Orta Çağ sonunda Avrupa’da kentin gelişmesinde temel belirleyici faktör: “ticaret ve zanaat”. Tüccarların sürekli olarak nüfuzu sonucu «charte (berat)»larla komün geleneği başlamış ve özgür kentler kurulmuştur.

23 Kentlerin Gelişmesi 18. yüzyılın sonlarında Avrupa’da Fransız Devrimi ve özellikle “Endüstri Devrimi” ile kentlerin asıl gelişmesi gerçekleşmiştir. Endüstri Devrimi’yle kentler, büyük endüstri merkezleri haline dönüşmüş, kırsaldan kente doğru göçler hızlanmış hızlı bir kentleşme ile büyük kent tipleri (metropol) ortaya çıkmıştır. 19. ve 20. yüzyılları kent ve kentleşme çağı; kent ise “Modern Çağ Kenti”, “20. Yüzyıl Kenti”, “Sanayi Sonrası Kent” olmuştur.

24 “Modern Çağ Kenti”, Bu kent, 19. yüzyılın ürünü olan endüstri kentidir. “Kale-kent” ortadan kalkmıştır. Savunma sadece bir kentin değil, bütün bir ülkenin savunmasına yönelik olmuştur. Kentle kır arasında ve kentteki sosyal tabakalar arasında ayrım kalktı; evrensel oy hakkı ve eşit siyasal haklar. Siyasi olarak kentler sadece yerel özerkliği olan birer idari merkez durumundadır. Egemenlik hakkı yoktur. Modern kentte sınıf yapısında hukuki eşitlik söz konusudur. (Ancak, grup prestiji, statü ve ekonomik koşullardan kaynaklanan farklılıklar vardır ve bunlar gerilim yaratma potansiyeline sahiptirler.)

25 Sanayi Kenti SJOBERG’in en önemli kentsel çözümlemesi sanayi kenti üzerinedir. Sanayileşmiş ülke kentleri “sanayi kenti” ve sanayileşmemiş ülke kentleri “sanayi öncesi kent”. Ayrımda belirleyici faktörler: teknoloji kullanılan enerji türü (organik-mekanik enerji) ekonomik eylemlerin örgütlenme biçimi sosyal kontrol Merkezin işlevi (SÖ=idari+dini+Pazar+değişim merkezi; SS=sanayi ve ticaret merkezi) Sanayi kentinin ekonomik yapısı çok gelişmiştir. Etkili bir örgütlenme, rasyonel çalışma koşulları ve standardizasyon esastır. Gelişmiş teknolojiye bağlı olarak elde edilen artı üretim, yarı üretici ve üretici olmayan grupları yaşatmaya yeterlidir.

26 Metropolitan Kent Metropolitan alan: Bir büyük kent ile merkezle aralarında sosyo-ekonomik ilişkiler olan kent yerleşmelerinin oluşturdukları bir bütün. MK, geleneksel kentte olduğunun aksine sınırları belli olmayıp, kendilerine özgü nitelik taşır. Metropolitan alan sorunları, geleneksel kent anlayışına uygun yönetsel yapılar, teknik ve ekonomik olanaklar ile çözülemeyecek niteliktedir. Metropolitan alanlar, geleneksel kent yapısından toplam nüfusu itibariyle ve merkez kentin belli eşiklerin üstünde olan nüfusu ile farklılıklar gösterir.

27 Türkiye’de Kentleşme Osmanlı İmparatorluğu Dönemi: Cumhuriyet Dönemi
Osmanlı İmparatorluğu dönemindeki kentleşmeden söz etmek çok olanaklı değildir. kentsel gelişme ve yeniliklerin İstanbul merkezli Cumhuriyet Dönemi Cumhuriyet döneminde kır/kent oranı %75-%25 biçimindedir. Cumhuriyet döneminde kentleşmenin 1950’lerden sonra ivme kazanmıştır. Söz konusu ivme 1980’li daha da artmıştır. 2008 yılından sonra kent nüfusunun toplam nüfus içindeki oranının %75 olmuştur.

28 Türkiye’de Kentleşme Yıl Kır Kent Kır (%) Kent (%) 1927 10.342.391
75,8 24,2 1935 76,5 23,5 1940 75,6 24,4 1945 75,1 24,9 1950 75,0 25,0 1955 71,2 28,8 1960 68,1 31,9 1965 65,6 34,4 1970 61,5 38,5 1975 58,2 41,8 1980 56,1 43,7 1985 47,0 53,0 1990 41,0 59,0 2000 35,1 64,9 2010 23,7 76,2 2012 22,7 77,2

29 1950’lerden sonra kent sayısı ve nüfusu artmıştır
1945 1965 2000 Kent Sayısı Nüfus (%) 62 23,2 79 11,6 273 7,0 30 30,6 68 22,6 182 10,8 6 9,4 16 12,6 83 10,9 4 38,5 14 53,2 96 41,3 - 10 12,2

30 kentleşme süreci yükselen bir eğilime sahiptir
Sayım Yılı Ülke Nüfusu Kentsel Nüfus 1927 1950 1960 1970 1980 1985 1990 2000 2007 2008 2009 2010 2012

31 Teşekkür ederim. Doç.Dr. Ahmet MUTLU


"Doç.Dr. Ahmet MUTLU Ondokuz Mayıs Üniversitesi" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları