Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

KURUM KAZANCININ BELİRLENMESİNDE ÖZELLİKLİ KONULAR

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "KURUM KAZANCININ BELİRLENMESİNDE ÖZELLİKLİ KONULAR"— Sunum transkripti:

1 KURUM KAZANCININ BELİRLENMESİNDE ÖZELLİKLİ KONULAR
İrfan VURAL Gelirler Kontrolörü ANKARA, Mart 2010 İrfan VURAL

2 SUNUM PLANI KURUMLAR VERGİSİ İSTİSNALARI
İNDİRİLECEK GİDERLER / KABUL EDİLMEYEN İNDİRİMLER DİĞER İNDİRİMLER ZARAR MAHSUBU ÖRTÜLÜ SERMAYE TRANSFER FİYATLANDIRMASI YOLUYLA ÖRTÜLÜ KAZANÇ DAĞITIMI İrfan VURAL

3 İSTİSNALAR (KVK.md.5) a- İştirak kazançları istisnası
b- Yurt dışı iştirak kazançları istisnası c- A.Ş.’lerin yurt dışı işt.his. satış kazancı istisnası ç- Emisyon primi kazancı istisnası d- Yatırım fon ve ort. kazançlarına ilişkin istisna e- Taşınmaz ve iştirak hissesi satış kazancı istisnası f- Bankalara veya TMSF’ye borçlu kurumlara tanınan istisna g- Yurt dışı şube kazançları h- Yurt dışı inşaat, onarım işlerinden sağlanan kazançlarda istisna ı- Eğitim tesisleri ile rehabilitasyon merkezlerine ilişkin istisna i- Risturn istisnası İrfan VURAL

4 İSTİSNALAR - II (Diğer Kanunlarla Düzenlenen İstisnalar)
5811 sayılı Kanun’da Düzenlenen İstisnalar Yatırım İndirimi İstisnası Serbest Bölge Kazanç İstisnası TUGS’ye Kayıtlı Gemilerin İşletilmesi ve Devrine İlişkin İstisna Teknoloji Gel. Bölg. İlişkin İstisna İrfan VURAL

5 İŞTİRAK KAZANÇLARI İSTİSNASI (md. 5/1-a)
Kurumların, tam mükellefiyete tabi başka bir kurumun sermayesine katılmaları nedeniyle elde ettikleri kazançlar kurumlar vergisinden müstesnadır. İrfan VURAL

6 İŞTİRAK KAZANÇLARI İSTİSNASI
Yatırım Fonları Katılma Belgeleri İle Yatırım Ortaklıklarının Hisse Senetlerinden Elde Edilen Kâr Payları İştirak Kazancı İstisnası Kapsamında Mıdır? HAYIR, DEĞİLDİR. Bu kazançlar parantez içi hüküm ile iştirak kazançları istisnasının kapsamı dışında tutulmuştur. İrfan VURAL

7 İŞTİRAK KAZANÇLARI İSTİSNASI
İştirak Edilen Kurumun Geçmiş Yıl Kârlarını Dağıtması Elde edilen kâr paylarının kaynağının, iştirak edilen kurumun cari yıl veya önceki yıl kârlarından dağıtılmış olmasının, iştirak kazancını elde eden kurum yönünden istisna uygulamasında herhangi bir önemi yoktur. Başka bir ifadeyle, iştirak edilen kurumun geçmiş yıl kârlarını dağıtması halinde de iştirak kazancının elde edildiği dönem itibariyle istisnanın uygulanması mümkündür. Örneğin, (A) Kurumunun 2009 yılında 2005 yılı kârını dağıtması halinde, bu kuruma ortak olan (B) kurumunun söz konusu iştirak kazancını 2009 hesap dönemi kurumlar vergisi matrahının tespitinde istisna olarak dikkate alması mümkündür. İrfan VURAL

8 İŞTİRAK KAZANÇLARI İSTİSNASI
İştirak Edilen Kurumun İstisna Kazançlarını Dağıtması Tam mükellef bir kurumdan elde edilen iştirak kazancının, bu kurumda genel vergi rejimi uyarınca vergilenmiş veya kurumlar vergisinden istisna edilmiş kazançlardan oluşması veya kâr dağıtımına bağlı vergi kesintisinin kapsamı dışında bırakılmış veya düşük oranda vergi kesintisi yapılmış olması, istisna uygulamasına engel teşkil etmeyecektir. İrfan VURAL

9 İŞTİRAK KAZANÇLARI İSTİSNASI
İştirak Oranının ve Süresinin Önemi Olup Olmadığı İştirak kazançları istisnası uygulaması açısından, kurumlar vergisi mükelleflerinin iştirak ettikleri tam mükellef kuruma hangi oranda iştirak ettiklerinin bir önemi bulunmamaktadır. İştirak oranına bakılmaksızın tam mükellef kurumlardan elde edilen kâr paylarının tamamı kurumlar vergisinden istisna edilecektir. Ayrıca, kâr payını elde eden kurumun iştirak edilen tam mükellef kuruma belli bir süre iştirak etme şartı da aranılmamaktadır. İrfan VURAL

10 İŞTİRAK KAZANÇLARI İSTİSNASI
Serbest Bölge Merkezli Kurumlardan Elde Edilen İştirak Kazançları, İstisna Kapsamında Mıdır? EVET ! Serbest bölgeler gümrük bölgesi dışında sayılmasına karşın, bu bölgelerde faaliyette bulunan kurumlar tam mükellef kurum olarak kabul edilmektedir. Dolayısıyla serbest bölgelerde faaliyette bulunana kurumlara iştirak edilmesinden elde edilen kazançlar da diğer tam mükellef kurumlardan elde edilen iştirak kazançlarında olduğu gibi kurumlar vergisinden müstesna tutulacaktır. İrfan VURAL

11 YURT DIŞI İŞTİRAK KAZANÇLARI İSTİSNASI (md.5/1-b)
Kanunî ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan anonim ve limited şirket niteliğindeki şirketlerin sermayesine iştirak eden kurumların, bu iştiraklerinden elde ettikleri iştirak kazançları, belli koşullar altında kurumlar vergisinden müstesnadır. YURT DIŞI ŞUBE KAZANÇLARI İSTİSNASI (md.5/1-g) Kurumların yurt dışında bulunan iş yerleri veya daimi temsilcileri aracılığıyla elde ettikleri kurum kazançları, belli şartlar altında kurumlar vergisinden istisna edilmiştir. İrfan VURAL

12 5811 SAYILI KANUN KAPSAMINDAKİ İSTİSNA
5811 sayılı Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanunun geçici 1. maddesi ile yurt dışından elde edilen bazı kazançlar Türkiye’ye transfer edilmesi şartıyla gelir ve kurumlar vergisinden istisna edilmiştir. 5917 sayılı Kanunla eklenen geçici 3. madde ile de istisna süreleri uzatılmıştır. İrfan VURAL

13 5811 SAYILI KANUN KAPSAMINDAKİ İSTİSNA
Yurt dışı iştirak kazançları Yurt dışı iştirak hissesi satış kazançları Yurt dışı şube kazançları tarihine kadar elde edilen kazançlar, en geç tarihine kadar Türkiye’ye transfer edilmiş olması şartıyla vergiden müstesnadır. (GEÇİCİ MD: 1) – tarihleri arasında elde edilen kazançlar, en geç tarihine kadar Türkiye’ye transfer edilmiş olması şartıyla vergiden müstesnadır. (GEÇİCİ MD: 3) İrfan VURAL

14 5811 SAYILI KANUN KAPSAMINDAKİ İSTİSNA
İstisna Kazancın Tespitinde Hangi Kur Esas Alınacaktır? Söz konusu kazançların elde edildiği tarihteki kurun esas alınarak istisna kazanç tutarının belirlenmesi gerekir. Dolayısıyla, transfer tarihinde ortaya çıkan olumlu veya olumsuz kur farkları istisna tutarının tespitinde dikkate alınmayacaktır. Örnek : Türkiye’de yerleşik (M) A.Ş.’nin, iştiraki İngiltere’de mukim (N) Kurumunun tarihinde gerçekleştirdiği kâr dağıtımından elde ettiği brüt gelir Euro olup, şirket bu kazancını tarihinde Türkiye’ye transfer etmiştir. Yukarıdaki verilere göre, yurt dışı iştirak kazancı kâr dağıtımının gerçekleştiği tarihinde elde edilmiştir. Dolayısıyla istisna kazancın tespitinde de bu tarihte geçerli olan kurun esas alınması gerekmektedir. Bu tarihten sonra kurda meydana gelen olumlu veya olumsuz değişmeler istisna tutarının tespitinde dikkate alınmayacaktır. İrfan VURAL

15 TAŞINMAZLAR VE İŞTİRAK HİSSELERİ SATIŞ KAZANCI İSTİSNASI (md.5/1-e)
Daha önce mülga 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun geçici maddelerinde düzenlenen “Gayrimenkul ve İştirak Hissesi Satış Kazançları İstisnası”, sayılı Kanunla 5422 sayılı KVK’nın 8. maddesine eklenerek 2005 hesap döneminden itibaren sürekli hale getirilmiştir. Söz konusu istisnaya, bazı önemli değişikliklerle beraber 5520 sayılı KVK’da da yer verilmiştir. 5520 sayılı KVK’nın 5. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinde, taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançlara ilişkin istisna düzenlenmektedir. İrfan VURAL

16 TAŞINMAZLAR VE İŞTİRAK HİSSELERİ SATIŞ KAZANCI İSTİSNASI
Bina satışlarında, vergiye tabi olan %25’lik kısım için yenileme fonu ayrılabilir mi? Kazancın %75’lik kısmı istisnadır. İSTİSNANIN AMACI VE GENEL ÇERÇEVESİ İstisnanın amacı, kurumların bağlı değerlerinin ekonomik faaliyetlerde daha etkin bir şekilde kullanılmasına olanak sağlanması ve kurumların mali bünyelerinin güçlendirilmesidir. Şartların sağlanması halinde, kurumların en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazlar ve iştirak hisseleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançların %75’lik kısmı kurumlar vergisinden istisna edilmektedir. EVET: Her iki uygulama şartlarının da birlikte gerçekleştiği bir bina satışı söz konusu olduğunda, satıştan doğan kazancın %75’lik kısmı özel fon hesabına alınarak istisna edilecek, kalan %25’lik kısım içinse yenileme fonu ayrılabilecektir. İrfan VURAL

17 TAŞINMAZLAR VE İŞTİRAK HİSSELERİ SATIŞ KAZANCI İSTİSNASI
İstisnadan Yararlanabilecek Olanlar, Taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan hakları satış kazancı istisnasından tam veya dar mükellef ayrımı yapılmaksızın tüm kurumlar vergisi mükellefleri yararlanabileceklerdir. Ancak, esas faaliyeti menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanması olan kurumların bu amaçla, diğer bir ifadeyle ticari faaliyet çerçevesinde iktisap ettikleri ve ellerinde tuttukları kıymetlerin satışından elde ettikleri kazançlar için istisnadan yararlanmaları mümkün değildir. Ancak, taşınmaz ticareti ile uğraşan mükelleflerin faaliyetlerinin yürütülmesine tahsis ettikleri taşınmazların satışından elde ettikleri kazançlara istisna uygulanabilecek; taşınmaz ticaretine konu edilen ve kiralama veya başka surette değerlendirilen taşınmazların satış kazancı ise istisnaya konu edilmeyecektir. İrfan VURAL

18 TAŞINMAZLAR VE İŞTİRAK HİSSELERİ SATIŞ KAZANCI İSTİSNASI
İrfan VURAL

19 TAŞINMAZLAR VE İŞTİRAK HİSSELERİ SATIŞ KAZANCI İSTİSNASI
İrfan VURAL

20 TAŞINMAZLAR VE İŞTİRAK HİSSELERİ SATIŞ KAZANCI İSTİSNASI
Maden İşletme Haklarının Satışı istisna kapsamında mıdır? HAYIR: Türk Medeni Kanuna göre kurumun adına, tapu siciline kaydedilmeyen maden işletme hakkı taşınmaz niteliğinde olmadığından istisna kapsamında değildir. Taşınmazın Kurum Adına Tapuya Tescil Edilmiş Olması Zorunluluğu Elden çıkarılacak taşınmazlardan doğacak kazancın, bu istisna uygulamasına konu olabilmesi için taşınmazın Türk Medeni Kanununun 705. maddesi gereğince kurum adına tapuya tescil edilmiş olması gerekmektedir. Bu nedenle, ilgili kurum adına tapuya tescili yapılmamış bir taşınmazın satışından doğan kazanca bu istisna uygulanmayacaktır. İrfan VURAL

21 TAŞINMAZLAR VE İŞTİRAK HİSSELERİ SATIŞ KAZANCI İSTİSNASI
İrfan VURAL

22 TAŞINMAZLAR VE İŞTİRAK HİSSELERİ SATIŞ KAZANCI İSTİSNASI
Yatırım ortaklıkları hisse senetlerinin satışından elde edilen kazanç istisna kapsamında mıdır? EVET ! Yatırım fonu katılma belgelerinin satışından elde edilen kazanç istisna kapsamında mıdır? HAYIR ! İrfan VURAL

23 TAŞINMAZLAR VE İŞTİRAK HİSSELERİ SATIŞ KAZANCI İSTİSNASI
“İki tam yıl” ifadesinden 730 günün anlaşılması gerekir. Fon hesabına alınma işleminin, satışın yapıldığı yılı izleyen hesap döneminin başından itibaren kazancın beyan edildiği döneme ait kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği tarihe kadar yapılması gerekir. Örneğin, 2009 yılında yapılan bir satış için kazancın fon hesabına alınma zamanı, tarihinden beyannamenin fiilen verildiği tarihe kadar olan süre olacaktır. Mükellefin ilgili dönem beyannamesini 16 Nisan 2010 tarihinde verdiği kabul edildiğinde, fon hesabına aktarma işleminin de bu tarihe kadar yapılmış olması gerekir. İstisnasından Yaralanmanın Şartları Taşınmazlar ve iştirak hisselerinin iki tam yıl süre ile aktifte bulundurulması, Satıştan doğan kazancın istisnadan yararlanan kısmının, satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar pasifte özel bir fon hesabında tutulması, Satış bedelinin en geç satışın yapıldığı yılı izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar tahsil edilmesi, İrfan VURAL

24 TAŞINMAZLAR VE İŞTİRAK HİSSELERİ SATIŞ KAZANCI İSTİSNASI
Satış Bedelinin En Geç Satışın Yapıldığı Yılı İzleyen İkinci Takvim Yılının Sonuna Kadar Tahsil Edilmesi Peşin satışlarda olduğu gibi vadeli satış halinde de satıştan doğan kazanç kısmının %75’i, beş yıl süreyle özel bir fon hesabında tutulmak şartıyla satışın yapıldığı dönemde istisnadan yaralanabilecektir. Bu süre içinde tahsil edilmeyen satış bedeline isabet eden istisna nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler, vergi ziyaı cezası ve gecikme faizi ile birlikte tahsil edilecektir. Ancak, satış bedelinin tamamının, satışın yapıldığı yılı izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar tahsil edilmesi şarttır. Örneğin, 2004 yılında TL’ye alınan bir arsanın 2009 yılında TL’ye satılması halinde istisnadan yararlanılabilmesi için satış bedeli olan TL’nin en geç tarihine kadar tahsil edilmesi gerekir. Aksi takdirde, istisna şartları ihlal edilmiş sayılacaktır. İrfan VURAL

25 TAŞINMAZLAR VE İŞTİRAK HİSSELERİ SATIŞ KAZANCI İSTİSNASI
İstisna Şartlarının İhlali Halinde Ziyaa Uğratılmış Sayılan Vergi Taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan hakları satış kazancı istisnası satışın yapıldığı hesap döneminde uygulanacaktır. İstisnanın uygulanmasına ilişkin bu durumun gereği olarak, istisnanın uygulanmasından sonra şartların ihlal edilmesi halinde, istisna dolayısıyla zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergilerin ziyaa uğramış sayılacağına dair hükme madde metninde yer verilmiştir. Bu kapsamda; İstisna edilen kazançtan 5 yıl içinde sermayeye ilave dışında herhangi bir şekilde başka bir hesaba nakledilen veya işletmeden çekilen kısım için uygulanan istisna dolayısıyla zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler ziyaa uğramış sayılır. Satış bedelinin iki yıllık süre içinde tahsil edilememesi halinde, tahsil edilemeyen satış bedeline isabet eden istisna nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler ziyaa uğramış sayılır. İrfan VURAL

26 TAŞINMAZLAR VE İŞTİRAK HİSSELERİ SATIŞ KAZANCI İSTİSNASI
EVET ! Taşınmaz ve iştirak hisseleri satış kazancı istisnasından yararlandıktan sonra, özel fonda tutma veya satış bedelinin izleyen ikinci takvim yılı sonuna kadar tahsil edilmesi şartının ihlal edilmesi halinde, istisnadan yararlanılan dönem itibariyle ziyaa uğramış sayılan verginin pişmanlıkla beyan edilmesine herhangi bir engel bulunmamaktadır. Dolayısıyla, şartları ihlal eden mükelleflerin, bu nedenle ziyaa uğrayan kurumlar vergisini pişmanlıkla beyan etmeleri halinde gerekli vergi tarhiyatı yapılacak ve pişmanlık zammı ile birlikte tahsil edilecek, ancak vergi ziyaı cezası kesilmeyecektir. İstisna Şartlarının İhlali Halinde Ziyaa Uğratılmış Sayılan Vergi İstisna şartlarının ihlal edilmesi halinde ziyaa uğratılan vergi pişmanlıkla beyan edilebilir mi? İrfan VURAL

27 TAŞINMAZLAR VE İŞTİRAK HİSSELERİ SATIŞ KAZANCI İSTİSNASI
HAYIR ! Taşınmazların para karşılığı olmaksızın devir ve temliki, trampası gibi işlemler istisna kapsamına girmemektedir. Kat karşılığı arsa devri işleminin, bir malın başka bir mal ile değiştirilmesini ifade eden trampa niteliğinde olmasından dolayı, bu gibi işlemlerden elde edilen kazançlara söz konusu istisnanın uygulanması mümkün değildir. Sahip Olunan Arsanın Kat Karşılığı Olarak Devredilmesi Halinde İstisnadan Yararlanılabilir Mi? Kazancın Hesaplanmasında Kur Farkı ve Vade Farkları Dikkate Alınacak Mıdır? HAYIR ! İstisna kapsamındaki değerlerin satışından kaynaklanan alacaklar için alınan faiz, komisyon ve benzeri gelirler, istisna kazancın tespitinde dikkate alınmayacaktır. Aynı şekilde, satış bedelinin döviz cinsinden belirlenmesi durumunda ortaya çıkan kur farklarının da istisna kazancın tespitinde dikkate alınması mümkün bulunmamaktadır. İrfan VURAL

28 YURT DIŞINDA YAPILAN İNŞAAT, ONARIM, MONTAJ İŞLERİ İLE TEKNİK HİZMETLERDEN SAĞLANAN KAZANÇLARDA İSTİSNA (md.5/1-h) Yurt dışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanarak Türkiye’de genel sonuç hesaplarına aktarılan kazançlar, başkaca bir koşula bağlanmaksızın kurumlar vergisinden istisna edilmiştir. İrfan VURAL

29 YATIRIM İNDİRİMİ İSTİSNASI
GVK Geçici md. 69 : “(…) nedeniyle, 31/12/2005 tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine göre hesaplayacakları yatırım indirimi istisnası tutarlarını, yine bu tarihteki mevzuat hükümleri (vergi oranına ilişkin hükümler dahil) çerçevesinde “sadece 2006, 2007 ve 2008 yıllarına ait” kazançlarından indirebilirler. Anayasa Mahkemesi’nin tarih ve Esas No: 2006/95, Karar No:2009/144 sayılı kararı ile Gelir Vergisi Kanununun yatırım indirimiyle ilgili geçici 69 uncu maddesinde yer alan “... sadece 2006, 2007 ve 2008 yıllarına ait ...” ibaresinin iptal edilmesine karar verilmiş ve karar 08/01/2010 tarih ve sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. tarihinden itibaren geçerli olmak üzere Gelir Vergisi Kanunu’nun 19. maddesinde düzenlenen yatırım indirimi istisnası yürürlükten kaldırılmıştır. GVK’ya eklenen Geçici 69. maddede, belli harcamalara ilişkin olarak 2006, 2007 ve 2008 hesap dönemlerinde bu istisnanın uygulanabileceği belirtilmiştir. İrfan VURAL

30 YATIRIM İNDİRİMİ İSTİSNASI
Geçici 69. madde kapsamında yatırım indirimi istisnasından yararlanılıp yararlanılmaması mükelleflerin isteklerine bırakılmıştır. Gvk Geçici 69. madde kapsamında istisnadan yararlanmayı tercih eden mükellefler, istisna uygulanan dönem kazançları üzerinden %30 oranında kurumlar vergisi hesaplayacaklardır. İrfan VURAL

31 YATIRIM İNDİRİMİ İSTİSNASI
Ankara 2. Vergi Mahkemesi’nin tarih ve E.2009/1206, K. 2009/2356 sayılı kararı : “(…) Bu durumda, geçici 69. maddenin birinci fıkrasının sonunda yer alan “sadece 2006, 2007 ve 2008 yıllarına ait” ibaresinin Anayasa Mahkemesince iptal edilmesi, davacının ’den devreden yatırım indirimi istisnasından faydalandırılması sonucunu doğuracağından, iptal edilen anılan yasa hükmü nedeniyle davacının yasa hükmü nedeniyle davacının yatırım indiriminden yararlandırılmaması yönünde tesis edilen işlemin hukuki dayanağı kalmadığından iptali gerekmektedir. Dn. İDDK’nın, tarih ve E. 2007/2326, K. 2008/1714 sayılı; Dn. 7. D.’nin, tarih ve E. 1999/1192, K. 1999/4113 sayılı Kararları “Anayasa Mahkemesi’nce bir kanunun veya kanun hükmünde kararnamenin tümünün veya belirli hükümlerinin Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edildiği bilinmesine rağmen, görülmekte olan davaların, Anayasa’ya aykırılığı saptanmış olan kurallara göre görüşülüp çözümlenmesinin, Anayasa’nın üstünlüğü prensibine ve hukuk devleti ilkesine aykırı düşeceğini kabul etmek gerekir.” Dn. 2. D.’nin, tarih ve E. 2004/3749, K. 2005/87 sayılı; Dn. 5. D.’nin, tarih ve E. 1999/3664, K. 2003/3509 sayılı Kararları. Geriye yürümezlik kuralı, Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edildiği bilinen yasa hükümlerinin, bu hükümlere dayanılarak tesis edilmiş olan idari işlemlerin iptali istemiyle açılan ve halen görülmekte olan davalarda da uygulanacağı anlamını taşımamaktadır. Aksine bir yorum ‘hukuk devleti’ ve ‘Anayasa’nın üstünlüğü’ ilkeleriyle bağdaştırılamaz.” Dn. 10. D.’nin, tarih ve E. 2001/2335, K. 2004/319 sayılı Kararı. “Bir kanun ya da kanun hükmünde kararnamenin uygulanması nedeniyle dava açmak durumunda kalan ve Anayasa'nın 153. maddesi uyarınca itiraz yoluyla Anayasa Mahkemesi'ne başvurulmasını isteme hakkına sahip olan kişilerin de, hak ve menfaatlerini ihlal eden kuralın iptal davası veya itiraz yoluyla daha önce yapılan başvuru sonucunda Anayasa Mahkemesi’nce iptal edilmiş olması halinde iptal hükmünün hukuki sonuçlarından yararlanmaları gerekmektedir.” 2009 hesap döneminde istisnadan yararlanılması mümkün müdür? 2009 yılı içinde yatırım indirimi istisnasından yararlanılmaksızın verilen geçici vergi beyannameleri için yapılması gereken bir işlem var mıdır? “8/1/2010 tarih ve sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin tarih ve Esas No: 2006/95, Karar No:2009/144 sayılı kararı; Anayasa’nın 153 üncü maddesi uyarınca 8 Ocak 2010 tarihinde yürürlüğe girdiğinden, 2009 hesap döneminde (Geçici vergi dönemleri de dahil) yatırım indirimi istisnasından yararlanılması mümkün bulunmamaktadır.” ANCAK ! Maliye Bakanlığı’nın konu hakkındaki görüşü nedir ? Anayasa Mahkemesi Kararı’nın yürürlük tarihi Dolayısıyla 2009 hesap dönemi itibariyle söz konusu hüküm yürürlükteydi. Bu yönüyle bakıldığında 2009 hesap dönemi için istisnanın uygulanamayacağı görülüyor. İrfan VURAL

32 SERBEST BÖLGE KAZANÇ İSTİSNASI
3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanunu’nda 5084 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonrasında, bu bölgelerde vergi mevzuatına ilişkin hükümlerin uygulanmasına başlanılmış, tam ve dar mükelleflerin bölgedeki gelir ve kurumlar vergisi muafiyeti sona ermiştir. İrfan VURAL

33 SERBEST BÖLGE KAZANÇ İSTİSNASI
Serbest Bölgeler Kanunu’na eklenen geçici 3. madde ile de geçiş dönemine ilişkin istisna uygulaması düzenlenmiştir. tarihi itibariyle serbest bölgelerde faaliyette bulunmak üzere ruhsat almış mükelleflerin, faaliyet ruhsatlarında belirtilen süre ile sınırlı olmak üzere bu bölgelerde gerçekleştirdikleri faaliyetleri dolayısıyla elde ettikleri kazançlara ilişkin istisna Avrupa Birliğine tam üyeliğin gerçekleştiği tarihi içeren yıllık vergileme döneminin sonuna kadar geçerli olmak üzere, faaliyet ruhsatının alındığı tarihe bakılmaksızın bu bölgelerde faaliyette bulunan mükelleflerinin imal ettikleri ürünlerin satışından elde ettikleri kazançlara ilişkin istisna İrfan VURAL

34 SERBEST BÖLGE KAZANÇ İSTİSNASI
EVET. Serbest bölgelerde yürütülen faaliyetlerden doğan alacaklara ilişkin kur farkı ve vade farkı gelirleri istisna kapsamında değerlendirilecektir. Kur farkları ve vade farkları istisna kapsamında mıdır? Serbest bölgelerde yürütülen faaliyetler çerçevesinde elde edilen hasılatın, serbest bölgelerde yürütülen faaliyetler çerçevesinde yapılacak ödemelerde kullanılıncaya kadar geçici olarak serbest bölgelerde mevduat hesaplarında veya repo işlemlerinde değerlendirilmesi sonucu elde edilen gelirler de söz konusu istisnadan yararlanabilecektir. Mevduat faizleri ve repo gelirleri istisna kapsamında mıdır? İrfan VURAL

35 İSTİSNALARA İLİŞKİN GİDER VE ZARARLARIN DURUMU
İstisna kapsamındaki faaliyetlerden doğan zararlar. İstisna kazançlara ilişkin giderler. (İştirak hissesi alımı ile ilgili finansman giderleri hariç) KVK’nın 5/3. maddesinde; iştirak hissesi alımıyla ilgili finansman giderleri hariç olmak üzere, kurumların kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlarına ilişkin giderlerinin veya istisna kapsamındaki faaliyetlerinden doğan zararlarının, istisna dışı kurum kazancından indirilmesinin kabul edilmeyeceği hükmedilmiştir. Örnek: Yurt dışı inşaat işinden kaynaklanan zararlar. Örnek : (A) Kurumu, tam mükellef (B) Kurumuna ait TL değerindeki hisse senetlerini satın almış olup, finansman için kullanmış olduğu kredi için 2009 yılında toplam TL kredi faizi ödemiştir. (A) Kurumu ayrıca, söz konusu hisse senetlerinin alımı için aracılık eden (C) Kurumuna komisyon gideri olarak TL ödemede bulunmuştur. Örnekte yer alan, TL’lik finansman gideri kurum kazancından düşülebilecektir. Komisyon gideri olarak ödenen TL’nin ise KKEG olarak dikkate alınması gerekir. İrfan VURAL

36 İSTİSNALARA İLİŞKİN GİDER VE ZARARLARIN DURUMU
Taşınmaz veya İştirak Hissesi Satışı İle İlgili Giderlerin ve Satıştan Doğan Zararların Durumu Taşınmaz ve iştirak hissesi satış kazancı istisnasına ilişkin giderlerin istisna kazanca isabet eden kısmı kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınacaktır. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, elde edilen kazancın %75’i istisna olduğu için, istisnaya ilişkin giderlerin de %75’inin KKEG olarak değerlendirilmesi gerektiğidir. Taşınmaz ve İştirak Hissesi Satışı İle İlgili Giderlerin Durumu Gerek, taşınmaz ve iştirak hisselerinin satışından kaynaklanan zararların “istisna faaliyetlerden doğan zararlar” tanımına girmemesi; gerekse, istisna uygulamasının mükelleflerin ihtiyarında olan bir takım şartlara bağlanmış olması hususları göz önünde bulundurulduğunda, taşınmaz ve iştirak hissesi satış işlemlerinden kaynaklanan zararların kurum kazancının tespitinde dikkate alınabileceği görüşündeyiz. Taşınmaz ve İştirak Hissesi Satışlarından Kaynaklanan Zararın Durumu İrfan VURAL

37 İNDİRİLECEK GİDERLER / KABUL EDİLMEYEN İNDİRİMLER
İrfan VURAL

38 GİDERLER Vadesi gelmemiş kredi faizlerinin durumu.
Emtianın satın alınıp işletme stoklarına girdiği tarihe kadar oluşan kur farklarının maliyete intikal ettirilmesi zorunludur. Sonraki dönemlerde ortaya çıkacak kur farklarının ise, ilgili bulundukları yıllarda gider yazılması veya maliyete intikal ettirilmesi ihtiyaridir. Krediler için ödeneni faiz ve komisyon giderlerinden dönem sonu stoklarına pay verilmesi zorunluluğu yoktur. Vadesi gelmemiş kredi faizlerinin durumu. Çalınan mallar ile ilgili olarak, söz konusu malların kıymeti düşen emtia olarak değerlendirilmesi ve vergi matrahı ile ilişki kurulması mümkün değildir. Çalınan mallar işletme için sermayede vukua gelen bir eksilmedir ve Gelir Vergisi Kanunu’nun 88. maddesi uyarınca gider olarak dikkate alınamayacaktır. Kredisi borçları nedeniyle değerleme gününe kadar oluşan kıst döneme ait tahakkuk etmiş ancak ödememiş olan faizler gider olarak indirebilebilir. Sabit kıymet alımına bağlı olarak doğan kredi faizi ve kur farklarının sabit kıymetin alındığı dönemin sonuna kadar olan döneme isabet eden kısmın maliyete eklenmesi zorunludur. Sonraki dönemlere isabet eden kur farkı ve faiz giderlerinin ise gider yazılması veya maliyete eklenmesi ihtiyaridir. Emtia alımına bağlı olarak doğan kur farkı, kredi faizleri ve vade farklarının durumu Sabit kıymet alımına bağlı olarak doğan kur farkı ve kredi faizlerinin durumu Hırsızlık, gasp vb. şekillerde kaybedilen para ve malların durumu İrfan VURAL

39 GİDERLER Motorlu Taşıtlar Vergisinin durumu.
Son kullanma tarihlerinin geçmesi nedeniyle kullanılamaz duruma gelen malların, gerekli başvuru sonucunda takdir komisyonu tarafından takdir edilen emsal bedeli ile malların maliyet bedeli arasındaki tutarın stok maliyetlerinden indirilmesi sonucu kalan tutar dönem kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınabilecektir. Takdir komisyonunca emsal bedelin sıfır olarak belirlenmesi durumunda ise, söz konusu malların maliyet bedelleri gider olarak dikkate alınabilecektir. Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunu'nun 14. maddesinde; ticari maksatla kullanılan uçak ve helikopter ile taşıt kiralama faaliyeti ile uğraşan işletmelerin bu amaçla kiraya verdikleri taşıtlar hariç olmak üzere, bu kanunun I, III ve IV sayılı tarifelerinde yer alan taşıtlardan alınan motorlu taşıtlar vergisi ve cezalar ile gecikme zamlarının, Gelir ve Kurumlar Vergileri matrahının tespitinde gider olarak kabul edilemeyeceği hüküm altına alınmıştır. Dolayısıyla, sadece II sayılı tarifede yer alan motorlu taşıtlar için ödenen MTV gider olarak dikkate alınabilmekte, diğer taşıtlar için ödenen MTV ise gider kabul edilmemektedir. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 88. maddesine göre; Kuruma fiilen ödenmeyen prim tutarlarının, gelir vergisi ve kurumlar vergisi uygulamasında gider yazılması mümkün değildir. Söz konusu primler gecikmeli olarak ödendiği takdirde ise ilgili oldukları dönemde değil, ödendiği dönemde gider olarak dikkate alınacaktır. Kıdem tazminatı karşılık giderlerinin kurum kazancından indirilmesi mümkün değildir. Gerçekleşen ve kesin olarak tutarı saptanan kıdem tazminatı giderlerinin ise kurum kazancından indirilebileceği tabiidir. Motorlu Taşıtlar Vergisinin durumu. Fiili olarak ödenmemiş sigorta primlerinin durumu. Son kullanma tarihi geçen malların durumu Kıdem tazminatı karşılıklarının durumu. İrfan VURAL

40 DİĞER İNDİRİMLER (md.10) KVK’nın 10. maddesinde, kurum kazancının tespitinde, ilgili dönem kurumlar vergisi beyannamesinde gösterilmek suretiyle yapılacak indirimler düzenlenmiştir. Sponsorluk harcamaları ile bağış ve yardımlar, KKEG niteliğindedir. Dolayısıyla öncelikle KKEG olarak ticari bilanço kârına eklenmesi, daha sonra da belirtilen nispetler dahilinde indirimler arasında gösterilerek matrahtan düşülmesi gerekir. Sponsorluk harcamaları ile bağış ve yardımlar, kazancın yetersiz olması nedeniyle ilgili olduğu yılda indirime konu edilemedikleri takdirde sonraki yıllara devredilemezler. Kurum kazancından indirilebilecek bağış ve yardımlar şunlardır: Kurum kazancının %5’i ile sınırlı genel nitelikli bağış ve yardımlar, Eğitim ve sağlık tesislerine ilişkin bağış ve yardımlar, Kültür ve turizm amaçlı bağış ve yardımlar, Doğal afetlere ilişkin bağış ve yardımlar. İktisadi işletmeleri hariç, Türkiye Kızılay Derneğine makbuz karşılığı yapılan nakdi bağış ve yardımlar. AR-GE harcamaların %100’ü kurum kazancının tespitinde beyanname üzerinde ayrıca indirim olarak dikkate alınabilecektir. İlgili kanunlar uyarınca tespit edilen sponsorluk harcamalarının, Amatör spor dalları için tamamı, Profesyonel spor dalları için % 50'si, beyan edilen kurum kazancından indirilebilecektir. Kazancın yetersiz olması nedeniyle indirime konu edilemeyen AR-GE indirimi tutarı süre sınırı olmaksızın sonraki yıllara devredilebilecektir. İrfan VURAL

41 ZARAR MAHSUBU (Md.9) GEÇMİŞ YIL ZARARLARI
DEVRALINAN VEYA BÖLÜNEN KURUMLARIN ZARARLARI YURT DIŞI FAALİYETLERDEN KAYNAKLANAN ZARARLAR İrfan VURAL

42 ÖRTÜLÜ SERMAYE (md.12) Genel açıklama
Örtülü sermaye kapsamında değerlendirilecek borçların unsurları Örtülü sermaye tutarı İrfan VURAL

43 GENEL AÇIKLAMA ÖRTÜLÜ SERMAYE
Daha önce mülga 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 16. maddesinde düzenlenmiş olan örtülü sermaye müessesesi, 5520 sayılı KVK ile uluslararası gelişmeler ve genel kabul görmüş ilkeler dikkate alınarak yeniden düzenlenmiştir. 5520 sayılı KVK ile örtülü sermaye uygulamasında borç/öz sermaye oranı, ortakla ilişkili kişi ve öz sermaye tanımlarına açıklık getirilerek objektif kıstaslar konulmuş ve örtülü sermaye kapsamına girmeyecek borçlanmalar ayrıca sayılmıştır. İrfan VURAL

44 ÖRTÜLÜ SERMAYE GENEL AÇIKLAMA - II Örtülü sermaye sayılan borçlar üzerinden hesaplanan faiz, kur farkları ve benzeri giderler bir taraftan kurum kazancının tespitinde gider olarak kabul edilmezken (md.11), diğer taraftan da bu tutarlar (kur farkları hariç) hesap döneminin son günü itibarıyla dağıtılmış kâr payı sayılmaktadır. İrfan VURAL

45 K.K.E.G. ÖRTÜLÜ SERMAYE ÖRTÜLÜ SERMAYE Örtülü sermaye
üzerinden hesaplanan; ÖRTÜLÜ SERMAYE Kur farkı Dağıtılmış sayılan kâr payı Faiz K.K.E.G. Vade farkı Benzeri giderler İrfan VURAL

46 ÖRTÜLÜ SERMAYENİN TANIMI
Kurumların, ortaklarından veya ortaklarla ilişkili olan kişilerden doğrudan veya dolaylı olarak temin ederek işletmede kullandıkları borçların, hesap dönemi içinde herhangi bir tarihte kurumun öz sermayesinin üç katını aşan kısmı, ilgili hesap dönemi için örtülü sermaye sayılır. İrfan VURAL

47 ÖRTÜLÜ SERMAYE KAPSAMINDA DEĞERLENDİRİLECEK BORÇLARIN UNSURLARI
Yapılan bir borçlanmanın örtülü sermaye kapsamında değerlendirilebilmesi için aşağıdaki şartların tamamının gerçekleşmesi gerekir. Borç “ortaklarından” veya “ortaklarla ilişkili kişilerden” doğrudan veya dolaylı olarak temin etmelidir. Temin edilen borç işletmede kullanılmalıdır. İşletmede kullanılan borçların hesap dönemi içerisinde herhangi bir tarihteki tutarı, kurumun öz sermayesinin üç katını aşmalıdır. İrfan VURAL

48 ÖRTÜLÜ SERMAYE 1. Unsur : BORCUN DOĞRUDAN VEYA DOLAYLI OLARAK ORTAK VEYA ORTAKLA İLİŞKİLİ KİŞİDEN TEMİN EDİLMESİ Örtülü sermayenin asli unsuru, borcun ortak veya ortakla ilişkili kişilerden temin edilmesidir. Eğer borç veren kişi veya kurum, ortak veya ortakla ilişkili kişi tanımına girmiyorsa örtülü sermayeden bahsedilmesi mümkün değildir. Ancak Kanun maddesinde, …doğrudan veya dolaylı olarak …” ifadesine yer verildiğinden, yapılan bir borçlanmada dolaylı da olsa bu türden bir ilişki kurulabiliyorsa örtülü sermaye söz konusu olabilecektir. İrfan VURAL

49 Kurum Ortaklarından Yapılan Borçlanmalar
ÖRTÜLÜ SERMAYE Kurum Ortaklarından Yapılan Borçlanmalar Kurumların ortaklarından temin ettikleri borçlar, diğer şartların da varlığı halinde örtülü sermaye sayılacaktır. 1 seri numaralı Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde, ortaklık ilişkisinin, kurumun hem ortak olduğu kurumları (iştirakleri) , hem de kuruma ortak olan gerçek kişi ve kurumları kapsadığı belirtilmektedir. Örneğin, bir kurum açısından kendisine ortak olan kişi ve kurumlar ile bu kurumun sermayesine iştirak ettiği diğer bir kurum ortaklık ilişkisi kapsamındadır. İrfan VURAL

50 Kurum Ortaklarından Yapılan Borçlanmalar - II
ÖRTÜLÜ SERMAYE Kurum Ortaklarından Yapılan Borçlanmalar - II Ortaklardan temin edilen borçların örtülü sermaye kapsamında değerlendirilmesinde ortaklık payı oranının bir önemi yoktur. Ancak, kurumların İMKB’de işlem gören hisselerinin edinilmesi durumunda, söz konusu hisse nedeniyle ortak veya ortakla ilişkili kişi sayılanlardan temin edilen borçlanmalarda en az % 10 ortaklık payı aranır. İrfan VURAL

51 “Ortaklarla İlişkili Kişilerden” Yapılan Borçlanmalar
ÖRTÜLÜ SERMAYE “Ortaklarla İlişkili Kişilerden” Yapılan Borçlanmalar Örtülü sermaye uygulamasında, borcun temin edildiği kişi yönünden ikinci grubu ortaklarla ilişkili kişilerden temin edilen borçlar oluşturmaktadır. Kurumların ortaklarla ilişkili olan kişilerden doğrudan veya dolaylı olarak temin ettikleri borçlar da diğer şartların varlığı halinde örtülü sermaye sayılacaktır. İrfan VURAL

52 “Ortakla İlişkili Kişi” kavramının tanımı
ÖRTÜLÜ SERMAYE “Ortakla İlişkili Kişi” kavramının tanımı Tanımda geçen, “gerçek kişi” ifadesi, Gelir Vergisi Kanunu’nun uygulanmasında gerçek kişi olarak kabul edilip vergiye tabi tutulan şahıslar ile şahıs şirketleri ya da adi ortaklıkları, “kurum” ifadesi de, sermaye şirketleri, kooperatifler, iktisadi kamu kuruluşları, dernek veya vakıflar ile bunlara ait iktisadi işletmeler ve iş ortaklıklarını, kapsamaktadır. Dikkat edileceği üzere, Kanun hükmünde, ortakla ilişkili kişi kavramının tanımlaması yapılırken “eş”, “üstsoy”, altsoy” vb. ifadelere yer verilmemiştir. Ortağın doğrudan veya dolaylı olarak en az %10 oranında ortağı olduğu bir kurum, veya en az bu oranda oy veya kâr payı hakkına ya da hisselerine sahip olduğu bir kurum, Doğrudan veya dolaylı olarak, ortağın veya ortakla ilişkili bu kurumun sermayesinin, oy veya kâr payı hakkına sahip hisselerinin en az %10'unu elinde bulunduran bir gerçek kişi veya kurum. İrfan VURAL

53 (A) KURUMU ÖRTÜLÜ SERMAYE B K C D H E G L F %30 %40 %8 %50 %12 %30
ÖRNEK: B %30 K C %40 %8 D (A) KURUMU (Borcu Kullanan) H %50 E %12 %30 G L F İrfan VURAL

54 BORCUN İŞLETMEDE KULLANILMASI
ÖRTÜLÜ SERMAYE BORCUN İŞLETMEDE KULLANILMASI Ortaklardan veya ortaklarla ilişkili kişilerden temin edilen borçların örtülü sermaye olarak değerlendirilmesi için gerekli şartlardan biri de temin edilen borcun işletmede kullanılmasıdır. Temin edilen borcun aynı şartlarla diğer bir kişi veya kuruma aktarılması halinde, borcun işletmede kullanılması şartı gerçekleşmediği için örtülü sermaye söz konusu olmayacaktır. İrfan VURAL

55 BORCUN ÖZ SERMAYENİN ÜÇ KATINI AŞMASI
ÖRTÜLÜ SERMAYE BORCUN ÖZ SERMAYENİN ÜÇ KATINI AŞMASI Ortak veya ortakla ilişkili kişiden temin edilerek işletmede kullanılan borçların, örtülü sermaye olarak kabul edilmesi için, bu borçların hesap dönemi içinde herhangi bir tarihte, hesap dönemi başındaki öz sermayenin üç katını aşması gerekmektedir. Dolayısıyla öz sermayenin üç katına kadar olan borçlanmalar hiçbir şekilde örtülü sermaye sayılmayacaktır. Ancak, bu sınır borç veren ortaklar ve ortakların ilişkide bulunduğu kişiler için topluca dikkate alınır. İrfan VURAL

56 ÖRTÜLÜ SERMAYE ÖRTÜLÜ SERMAYE TUTARI Kapsama dahil olan borçların tamamı değil, öz sermayenin üç katını aşan kısmı, ilgili hesap dönemi için örtülü sermaye sayılacaktır. Aşan kısma isabet eden faiz, kur farkı ve benzeri giderlerin geçici vergi dönemleri de dahil olmak üzere vergi matrahından indirilmesi mümkün olmayacaktır. İrfan VURAL

57 Tarih Alınan Borç Ödenen Borç Bakiye 14.05.2008 150.000 17.07.2008
ÖRTÜLÜ SERMAYE Örnek : (A) Kurumunun 2009 hesap dönemi başı itibariyle öz sermayesi TL olup, kurumun ortağı Bay (B)’den yapmış olduğu borçlanmalar ve borç ödemeleri aşağıdaki gibidir. Tarih Alınan Borç Ödenen Borç Bakiye İrfan VURAL

58 ÖRTÜLÜ SERMAYE Bu verilere göre, tarih aralıkları itibariyle, örtülü sermaye tutarları şu şekilde gerçekleşmiştir. Tarih Aralığı 01/01–14/05 14/05-17/07 17/07–21/09 21/09–04/12 04/12–31/12 Ört.Ser.Tutarı 50.000 Buna göre, 17/07 – 21/09 tarihleri arasında TL; 04/12 – 31/12 tarihleri arasında da TL örtülü sermaye sayılacak ve bu tutarlar için bu dönemlere isabet eden faiz, kur farkı vb. giderler KKEG olarak dikkate alınacaktır. İrfan VURAL

59 ÖRTÜLÜ SERMAYE Vadeli mal ve hizmet alımlarından kaynaklanan borçlanmaların örtülü sermaye karşısındaki durumu 1 seri numaralı Kurumlar Vergisi Genel Tebliğine göre; piyasa koşulları ve ticari teamüllere göre yapılan vadeli mal ve hizmet alımları ile ilgili olarak ortaya çıkan borçlanmalarda, vade farkı tutarları ayrıca hesaplanmış olsa da bu borç tutarları örtülü sermayenin varlığının tespitinde dikkate alınmayacaktır. Söz konusu süreleri aşan, bir başka deyişle piyasa koşulları ve ticari teamüllere uymayan vadeli alımlar nedeniyle ortaya çıkan borçlar ise örtülü sermayenin varlığının tespitinde dikkate alınacak; bu şekilde hesaplanan örtülü sermaye tutarına isabet eden vade farkları tespit edilerek örtülü sermaye üzerinden ödenen faiz olarak kabul edilecektir. Örtülü sermaye üzerinden ödenen veya hesaplanan faiz, kur farkları ve benzeri giderler, gider olarak dikkate alınamayacağından; örtülü sermaye kabul edilen borçlanmalarda TL’nin değer kazanması sonucu oluşacak kur farkı gelirleri de vergiye tabi kurum kazancının tespitinde gelir olarak dikkate alınmayacaktır. 1 no.lu Tebliğde; Avansların hangi amaçla verilirse verilsin işletmeye finansman imkânı sağladığının açık olduğu; dolayısıyla, alınan avansların da işletme bakımından alınan borç olarak değerlendirileceği ve örtülü sermaye hesaplamasında dikkate alınacağı; İnşaat işlerinde yapılan iş kısmı ile orantılı olarak hesaplanıp ödenen istihkak bedellerinin ise avans olarak kabul edilip örtülü sermayenin hesabında borç unsuru olarak dikkate alınması söz konusu olmadığı belirtilmiştir. Alınan avansların örtülü sermaye karşısındaki durumu Örtülü sermaye sayılan borçlardan kaynaklanan kur farkı gelirlerinin durumu İrfan VURAL

60 TRANSFER FİYATLANDIRMASI YOLUYLA ÖRTÜLÜ KAZANÇ DAĞITIMI (md.13)
Transfer Fiyatlandırması Kavramı TFYÖKD’nin Unsurları TFYÖKD Uygulamasına Konu Olabilecek İşlemler Emsallere Uygunluk İlkesi İrfan VURAL

61 TRANSFER FİYATLANDIRMASI YOLUYLA ÖRTÜLÜ KAZANÇ DAĞITIMI
“TRANSFER FİYATLANDIRMASI” KAVRAMI Kurumların, ilişkili kişileri ile gerçekleştirmiş olduğu mal veya hizmet alım-satım işlemlerinde, fiyat farklılaştırması yoluyla kârın istenilen yere transferi. FİYAT FARKLILAŞTIRMASI A B Kâr İrfan VURAL

62 TRANSFER FİYATLANDIRMASI YOLUYLA ÖRTÜLÜ KAZANÇ DAĞITIMI
Transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımından bahsedilebilmesi için aşağıdaki unsurların varlığı gerekmektedir. Bir kurum tarafından bir mal veya hizmet alım ya da satımının yapılmış olması, Söz konusu kurumun bu mal veya hizmet alım ya da satımını ilişkili kişilerle yapmış olması, Bu mal veya hizmet alım ya da satımında emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak fiyat veya bedel tespiti yapılmış olması. İrfan VURAL

63 TRANSFER FİYATLANDIRMASI YOLUYLA ÖRTÜLÜ KAZANÇ DAĞITIMI
TRANSFER FİYATLANDIRMASI YOLUYLA ÖRTÜLÜ KAZANÇ DAĞITIMINA KONU OLABİLECEK İŞLEMLER İlişkili kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit edilen bedel veya fiyatlar üzerinden yapılan şu işlemler TFYÖKD kapsamında değerlendirilecektir. Alım-Satım işlemleri, İmalat ve inşaat işlemleri, Kiralama ve kiraya verme işlemleri, Ödünç para alınması ve verilmesi işlemleri, İkramiye, ücret ve benzeri ödemeleri gerektiren işlemler. İrfan VURAL

64 TRANSFER FİYATLANDIRMASI YOLUYLA ÖRTÜLÜ KAZANÇ DAĞITIMI
İLİŞKİLİ KİŞİ Kurumların kendi ortakları, Kurumların veya ortaklarının ilgili bulunduğu gerçek kişi veya kurumlar, Kurumların veya ortaklarının idaresi, denetimi veya sermayesi bakımından doğrudan veya dolaylı olarak bağlı bulunduğu gerçek kişi veya kurumlar, Kurumların veya ortaklarının idaresi, denetimi veya sermayesi bakımından nüfuzu altında bulundurduğu gerçek kişi veya kurumlar, Ortakların eşleri, ortakların veya eşlerinin üstsoy ve altsoyu, üçüncü derece dahil yansoy hısımları ve kayın hısımları. İrfan VURAL

65 İrfan VURAL

66 TRANSFER FİYATLANDIRMASINDA HAZİNE ZARARI
5766 sayılı Kanun ile KVK’nın 13. maddesine (7) numaralı fıkra olarak eklenen hükme göre; tam mükellef kurumlar ile yabancı kurumların Türkiye'deki işyeri veya daimi temsilcilerinin aralarında ilişkili kişi kapsamında gerçekleştirdikleri yurt içindeki işlemler nedeniyle kazancın örtülü olarak dağıtıldığının kabulü hazine zararının doğması şartına bağlıdır. İrfan VURAL

67 HAZİNE ZARARI ŞARTININ ARANDIĞI İŞLEMLER
İşleme Taraf Olanlar Bakımından Hazine zararı şartı, ilişkili kişi kapsamındaki tüm kişi ve kurumlar arasındaki değil; sadece, tam mükellef kurumlar ile yabancı kurumların Türkiye'deki işyeri veya daimi temsilcilerinin aralarında yapılan işlemler için aranılmaktadır. İşlem Türü Bakımından İlişkili kişiler arasında yapılan işlemlerde, hazine zararının aranıp aranmaması konusunda, işlem türü yönünden herhangi bir ayrım yapılmamıştır. İşlem Yeri Bakımından KVK’nın 13. maddesinin hazine zararı şartına ilişkin (7) numaralı fıkrasında, ilişkili kişiler arasında gerçekleştirilen yurt içindeki işlemlerde, bu şartın aranacağı belirtilmektedir. Dolayısıyla, konu işlem yeri bakımından ele alındığında, yurt içi işlemler için hazine zararı şartı aranırken, yurt dışı işlemlerde ise bu şart aranmaksızın işlemin TFYÖKD kapsamında değerlendirilebileceği sonucu çıkmaktadır. Tam mükellef kurum ile diğer bir tam mükellef kurum arasında, Tam mükellef kurum ile yabancı kurumun Türkiye'deki işyeri veya daimi temsilcisi arasında, Yabancı bir kurumun Türkiye'deki işyeri veya daimi temsilcisi ile diğer bir yabancı kurumun Türkiye'deki işyeri veya daimi temsilcisi arasında. İrfan VURAL

68 HAZİNE ZARARININ ANLAMI
Hazine zararı vergi gelirleri yönünden değerlendirilmiş olup; resim, harç ve benzeri kamu gelirlerindeki kayıp hazine zararı olarak değerlendirilmeyecektir. Hazine zararından kasıt, emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit edilen fiyat ve bedeller nedeniyle kurum ve ilişkili kişiler adına tahakkuk ettirilmesi gereken her türlü vergi toplamının eksik veya geç tahakkuk ettirilmesidir. Hazine zararı sadece kurumlar vergisi yönünden değil, her türlü vergi toplamı yönünden değerlendirilecektir Hazine zararı kavramı, sadece eksik tahakkuku değil, aynı zamanda geç tahakkuku da ifade etmektedir İrfan VURAL

69 TRANSFER FİYATLANDIRMASI YOLUYLA ÖRTÜLÜ KAZANÇ DAĞITIMI
Emsallere Uygunluk İlkesi İlişkili kişilerle yapılan mal veya hizmet alım ya da satımında uygulanan fiyat veya bedelin, aralarında böyle bir ilişkinin bulunmaması durumunda oluşacak fiyat veya bedele uygun olmasını ifade etmektedir. Emsallere uygun fiyat veya bedel, aralarında ilişkili kişi tanımına uygun herhangi bir ilişki olmayan kişilerin tamamen işlemin gerçekleştiği andaki koşullar altında oluşturduğu piyasa ya da pazar fiyatı olarak da adlandırılan tutardır. İrfan VURAL

70 TRANSFER FİYATLANDIRMASI YOLUYLA ÖRTÜLÜ KAZANÇ DAĞITIMI
İç Emsal- Dış Emsal İlişkisi Emsallere uygun fiyat veya bedele ulaşmak için öncelikle iç emsal kullanılacak, Bu şekilde kullanılacak fiyat veya bedelin bulunmaması ya da güvenilir olmaması halinde dış emsal karşılaştırmada esas alınacaktır. İç emsal : kurumların ilişkisiz kişilerle yapmış olduğu işlemlerde uyguladığı fiyat veya bedel. Dış emsal : kurum dışındaki ilişkisiz kişilerin kendi aralarında uyguladıkları fiyat veya bedel. İrfan VURAL

71 TRANSFER FİYATLANDIRMASI YOLUYLA ÖRTÜLÜ KAZANÇ DAĞITIMI
İç Emsal- Dış Emsal (A) kurumu (B) İlişkili kişi 1 (Kontrol altındaki işlem) 3 (iç emsal) 2 (iç emsal) C D 4 (dış emsal) E F İrfan VURAL

72 TRANSFER FİYATLANDIRMASI YOLUYLA ÖRTÜLÜ KAZANÇ DAĞITIMI
Karşılaştırılabilirlik Analizi İlişkili kişiler arasındaki mal veya hizmet alım ya da satım işlemlerindeki koşullarla, aralarında ilişki bulunmayan kişiler arasındaki benzer nitelikteki işlemlerin koşullarının karşılaştırılmasını ifade etmektedir. İrfan VURAL

73 TRANSFER FİYATLANDIRMASI YOLUYLA ÖRTÜLÜ KAZANÇ DAĞITIMI
Karşılaştırılabilirlik Analizinde Dikkate Alınacak Hususlar : Mal veya hizmetin nitelikleri, (kalite, güvenirlik, arz miktarı, marka v.b.) İlişkili ve ilişkisiz kişilerin yerine getirdikleri işlevler ve üstlendikleri riskler, İşlemlerin gerçekleştiği pazarın yapısı (pazar hacmi, pazarın yeri gibi) ve pazardaki ekonomik koşullar, Kurumların iş stratejileri. İrfan VURAL

74 TRANSFER FİYATLANDIRMASI YOLUYLA ÖRTÜLÜ KAZANÇ DAĞITIMI
Emsallere Uygun Fiyat ya da Bedelin Tespitinde Kullanılan Yöntemler İrfan VURAL

75 TRANSFER FİYATLANDIRMASI YOLUYLA ÖRTÜLÜ KAZANÇ DAĞITIMI
Karşılaştırılabilir Fiyat Yöntemi Karşılaştırılabilir fiyat yöntemi; bir mükellefin uygulayacağı emsallere uygun satış fiyatının, karşılaştırılabilir mal veya hizmet alım ya da satımında bulunan ve aralarında herhangi bir şekilde ilişki bulunmayan gerçek veya tüzel kişilerin birbirleriyle yaptıkları işlemlerde uygulayacağı piyasa fiyatı ile karşılaştırılarak tespit edilmesini ifade etmektedir. İrfan VURAL

76 TRANSFER FİYATLANDIRMASI YOLUYLA ÖRTÜLÜ KAZANÇ DAĞITIMI
Karşılaştırılabilir Fiyat Yöntemi ÖRNEK: Kumaş üreten ( A) Kurumunun aynı tür kumaştan; ilişkili kişi (B) Kurumu ve ilişkisiz kişi (C) Kurumuna satışları bulunmaktadır. (A) Kurumunun (B)’ye uyguladığı fiyat 10 TL/m, (C)’ye uyguladığı fiyat ise 20 TL/M’dir. A 20 TL 10 TL B (ilişkili) Kontrol altındaki işlem 20 TL C (ilişkisiz) İrfan VURAL

77 TRANSFER FİYATLANDIRMASI YOLUYLA ÖRTÜLÜ KAZANÇ DAĞITIMI
Maliyet Artı Yöntemi Maliyet artı yöntemi; emsallere uygun fiyatın, ilgili mal veya hizmet maliyetlerinin makul bir brüt kâr oranı kadar artırılması suretiyle hesaplanmasıdır. Uygun brüt kâr oranı, söz konusu mal veya hizmet alım veya satım anında ilişkisiz kişilere satılması halinde uygulanacak fiyatı yansıtan kâr oranını ifade etmektedir. Eğer koşullar uygunsa, işlemi yapan mükellefin bu mal veya hizmetlere ilişkin olarak ilişkisiz kişilerle yaptığı işlemlerde uyguladığı genel brüt kâr marjı (iç emsal), ideal oran olacaktır. Brüt Kâr Oranı = (Satışlar – Maliyet) / Maliyet İrfan VURAL

78 TRANSFER FİYATLANDIRMASI YOLUYLA ÖRTÜLÜ KAZANÇ DAĞITIMI
Yeniden Satış Fiyatı Yöntemi Emsallere uygun fiyatın, işlem konusu mal veya hizmetlerin aralarında herhangi bir şekilde ilişki bulunmayan gerçek veya tüzel kişilere yeniden satılması halinde uygulanacak fiyattan, makul bir brüt satış kârı düşülerek hesaplanmasıdır. İrfan VURAL

79 TRANSFER FİYATLANDIRMASI YOLUYLA ÖRTÜLÜ KAZANÇ DAĞITIMI
Yeniden Satış Fiyatı Yöntemi A B (ilişkili) C (ilişkisiz) Kontrol altındaki işlem (İlişkili kişiden mal/hizmet alışı) Kontrol dışı işlem (İlişkisiz kişiye satış) Transfer Fiyatlandırması kapsamındaki (emsal fiyatı tespit edilecek) işlem YENİDEN SATIŞ FİYATI (Emsallere uygun fiyat veya bedelin tespitinde baz alınacak fiyat) Emsallere Uygun Fiyat = YENİDEN SATIŞ FİYATI – Brüt Kâr İrfan VURAL

80 TRANSFER FİYATLANDIRMASI YOLUYLA ÖRTÜLÜ KAZANÇ DAĞITIMI
Yeniden Satış Fiyatı Yöntemi A B (ilişkili) C (ilişkisiz) 150 TL 100 TL 110 TL (yeniden satış fiyatı) Emsallere Uygun Fiyat = Yen.Sat.Fiy. / (1 + Brüt Kâr Oranı ) = 110 / (1 + 0,10) = 100 TL İrfan VURAL

81 TRANSFER FİYATLANDIRMASI YOLUYLA ÖRTÜLÜ KAZANÇ DAĞITIMI
Kâr Bölüşüm Yöntemi Kâr bölüşüm yöntemi, ilişkili kişilerin bir veya daha fazla sayıdaki kontrol altındaki işlemlere ilişkin toplam faaliyet kârı ya da zararının, üstlendikleri işlevler ve yüklendikleri riskler nispetinde ilişkili kişiler arasında emsallere uygun olarak bölüştürülmesini esas almaktadır. İşleme Dayalı Net Kâr Marjı Yöntemi İşleme dayalı net kâr marjı yöntemi, mükellefin kontrol altındaki bir işlemden; maliyetler, satışlar veya varlıklar gibi ilgili ve uygun bir temele dayanarak tespit ettiği net kâr marjının incelenmesi esasına dayanan bir yöntemdir. İrfan VURAL

82 TRANSFER FİYATLANDIRMASI YOLUYLA ÖRTÜLÜ KAZANÇ DAĞITIMI
EMSAL FİYAT ARALIĞI Yukarıda açıklanmış olan yöntemlerle yapılan karşılaştırmalar sonucunda birbirinden farklı fiyat veya bedellere ulaşılması mümkündür. Şüphesiz ki, emsallere uygunluk ilkesi açısından en güvenilir sonuç, karşılaştırmalar sonucunda ulaşılan tek bir fiyat veya bedeldir. Ancak; gerek aynı yöntemin farklı karşılaştırılabilir kontrol dışı işlem verilerine uygulanmasından, gerekse aynı verilere farklı transfer fiyatlandırması yöntemlerinin uygulanmasından dolayı elde edilen sonuçlar da farklı olabilmektedir. İrfan VURAL

83 TRANSFER FİYATLANDIRMASI YOLUYLA ÖRTÜLÜ KAZANÇ DAĞITIMI
EMSAL FİYAT ARALIĞI Bu şekilde elde edilen değişik emsal fiyatların oluşturduğu fiyat dizisi, emsal fiyat aralığı olarak adlandırılmaktadır. Böyle bir durumda, bu sonuç aralığı içerisinde aritmetik ortalama, mod, medyan veya başka bir ölçüden en makul olanını kullanılmak suretiyle bir tutar belirlenebilecektir. Dolayısıyla, mükellefin emsal fiyat aralığının içinde bulunması şartıyla belirleyeceği bu fiyat ya da bedel emsallere uygun fiyat veya bedel olarak kabul edilecektir. İrfan VURAL

84 TRANSFER FİYATLANDIRMASI YOLUYLA ÖRTÜLÜ KAZANÇ DAĞITIMI
EMSAL FİYAT ARALIĞI Örnek : (A) Kurumu, ilişkili kişisi (B) kurumuna “c” malından satmış olup, ayrıca söz konusu maldan yedi ayrı ilişkisiz kişiye satışı bulunmaktadır. İlişkisiz kişilere yapılan satışlarda uygulanan fiyat veri alınarak, karşılaştırılabilir fiyat yönteminin uygulanması sonucunda elde edilmiş olan fiyatlar şunlardır: 75 80 80 80 82 83 85 Aritmetik Ortalama = 565 / 7 = 80,71 br. Mod (En çok tekrarlanan sonuç) = 80 br. (3 kez) Medyan (Ortanca) = 80 br. Mükellefin yukarıdaki hesaplama yöntemlerinden en makul olanını kullanması gerekmektedir. Bu fiyat dizisi için en makul ölçüt moddur. Çünkü, 3 ayrı karşılaştırmada aynı sonuç elde edilmiş olup, bu sonuç aynı zamanda ortalamadan sapmanın da düşük olduğu bir sonuçtur. Bu nedenle yukarıdaki verilere göre emsal fiyat 80 br. olarak dikkate alınabilecektir. İrfan VURAL

85 TRANSFER FİYATLANDIRMASI YOLUYLA ÖRTÜLÜ KAZANÇ DAĞITIMI
Ortak Veya Ortakla İlişkili Kişilerden Temin Edilen Borçlanmalarda, Örtülü Sermaye Ve Transfer Fiyatlandırması Hükümlerinin Birlikte Değerlendirilmesi Kurumların ortak veya ortakla ilişkili kişilerden yapmış oldukları borçlanmalarda; emsal faiz oranının uygulanmasını gerektiren örtülü kazanç hükümleri ile borcun faizini gider kabul etmeyen örtülü sermaye hükümlerinin çeliştiği ve/veya çakıştığı izlenimi doğuyorsa da aslında hükümler birbirini tamamlamaktadır. İrfan VURAL

86 TRANSFER FİYATLANDIRMASI YOLUYLA ÖRTÜLÜ KAZANÇ DAĞITIMI
Ortak Veya Ortakla İlişkili Kişilerden Temin Edilen Borçlanmalarda, Örtülü Sermaye Ve Transfer Fiyatlandırması Hükümlerinin Birlikte Değerlendirilmesi Örtülü sermayede, öz sermayenin üç katını aşan borç, ödünç para olarak kabul edilmeyerek örtülü (gizli) sermaye sayılmıştır. Bu durumda, ortak veya ortakla ilişkili kişilerden temin edilen borçlarda örtülü sermaye hükümleri öncelikli hüküm olarak değerlendirilecek ve örtülü sermaye kapsamında olmayan borçlanmalar (gerçek borçlanmalar) içinse örtülü kazanç hükümleri uygulanabilecektir. Yasa hükmü ile örtülü (gizli) sermaye niteliğini kazanan borçlanmaların, borç olarak kabul edilmesi ve örtülü kazanç hükümleri gereğince emsal faiz oranının uygulanması mümkün olmayacaktır. İrfan VURAL

87 TRANSFER FİYATLANDIRMASI YOLUYLA ÖRTÜLÜ KAZANÇ DAĞITIMI
Ortak Veya Ortakla İlişkili Kişilerden Temin Edilen Borçlanmalarda, Örtülü Sermaye Ve Transfer Fiyatlandırması Hükümlerinin Birlikte Değerlendirilmesi Bu nedenle, ortak veya ortakla ilişkili kişilerden alınan borçların öncelikle 12. maddede yer alan örtülü sermaye hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi; örtülü sermaye kapsamında olduğu tespit edilen borçlara ilişkin örtülü sermaye faizlerinin tamamının reddedilmesi, örtülü sermaye niteliğinde olmayan borçlar içinse emsale göre hesaplanan faiz farkının dikkate alınması suretiyle hesaplanan örtülü kazancın kurum matrahından indiriminin kabul edilmemesi gerekmektedir. İrfan VURAL

88 TRANSFER FİYATLANDIRMASI YOLUYLA ÖRTÜLÜ KAZANÇ DAĞITIMI
Ortak Veya Ortakla İlişkili Kişilerden Temin Edilen Borçlanmalarda, Örtülü Sermaye Ve Transfer Fiyatlandırması Hükümlerinin Birlikte Değerlendirilmesi ÖRNEK: DBÖS = 100 br. Ortaktan alınan borç = 400 br. 400 br - Örtülü Sermaye = 100 br. 300 br - 200 br - TFYÖKD kapsamında değerlendirilecek kısım = 300 br. 100 br - İrfan VURAL

89 Ortak veya ortakla ilişkili kişilerden temin edilen borçlar için;
Ortak veya ortakla ilişkili kişiden alınan borçlar için faiz ödenmemesi halinde örtülü sermaye kapsamında reddedilecek bir faiz gideri de söz konusu olmayacaktır. Bununla beraber, döviz cinsinden borçlanılması ve buna ilişkin olarak bir kur farkı gideri doğmuş olması halinde ise, kur farkı giderinin örtülü sermayeye isabet eden kısmının gider olarak dikkate alınamayacağı tabiidir. Öte yandan, tıpkı emsalinden düşük faiz ödenmesi durumunda olduğu gibi, işlemin diğer tarafı, yani borcu veren kişi veya kurum açısından transfer fiyatlandırması hükümlerinin uygulanması mümkün olabilecektir. Ancak bunun için, borcu verenin, bir kurumlar vergisi mükellefi veya GVK’nın 41. maddesi kapsamında teşebbüs sahibi olması gerekir. Ortak veya ortakla ilişkili kişiden alınan borçlar için emsalinden yüksek oranda faiz ödenmesi halinde, yapılan borçlanma işlemine ilişkin olarak örtülü sermaye ve transfer fiyatlandırması hükümlerinin birlikte çalıştırılması gerekir. Buna göre, örtülü sermaye yönünden; yapılan borçlanmanın örtülü sermaye sayılan (dönem başı öz sermayesinin üç katını aşan) kısmına isabet eden faiz giderinin reddedilmesi gerekir. Transfer fiyatlandırması yönündense, söz konusu borcun örtülü sermaye sayılmayan, başka bir ifadeyle gerçek borçlanma olarak kabul edilen kısmına isabet eden emsal fiyat farkının örtülü kazanç dağıtımı olarak kabul edilmesi gerekir. Ortak veya ortakla ilişkili kişiden alınan borçlar için emsalinden düşük oranda faiz ödenmesi halinde, söz konusu borcun örtülü sermaye sayılan kısmına isabet eden faiz giderinin KKEG olarak dikkate alınması gerekmektedir. Öte yandan, yapılan faiz ödemesi emsalinden düşük olduğu için, borcu kullanan yönünden transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımında bulunulduğundan söz edilmesi mümkün değildir. Buna karşın, işlemin diğer tarafı, yani borcu veren ve verdiği borç için emsalinden düşük oranda faiz tahsil eden kişi veya kurum açısından transfer fiyatlandırması hükümlerinin uygulanması mümkün olabilecektir. Ancak bunun için, borcu verenin, bir kurumlar vergisi mükellefi veya GVK’nın 41. maddesi kapsamında teşebbüs sahibi olması gerekir. Emsaline uygun faiz ödenmesi Ortak veya ortakla ilişkili kişiden alınan borçlar için emsaline uygun oranda faiz ödenmesi halinde, söz konusu borcun örtülü sermaye sayılan kısmına isabet eden faiz giderinin KKEG olarak dikkate alınması gerekmekte olup, faiz oranı emsaline uygun belirlendiğinden transfer fiyatlandırması yönündense yapılması gereken bir düzeltme bulunmamaktadır. ÖRNEK (Emsalinden Yüksek Faiz Ödenmesi) : (A) Kurumunun dönem başı öz sermayesi 100 br. olup, ortağı Bay (B)’den yapmış olduğu borçlanmaya ilişkin bilgiler aşağıdaki gibidir. (Örtülü sermaye kapsamında başkaca borcu bulunmamaktadır.) Alınan borç tutarı : 400 br. Ödenen faiz : 80 br (%20) Emsal faiz : 40 br (%10) Yukarıdaki verilere göre, Örtülü sermaye [400 – (100 x 3)=] 100 br. Örtülü sermayeye isabet eden faiz gideri = (80/4=) 20 br. (KKEG) Örtülü olarak dağıtılan kazanç = ( =) 300 br. borca isabet eden ödenen faiz/emsal faiz farkı olan (60-30=) 30 br. olarak hesaplanacaktır. Emsalinden yüksek faiz ödenmesi Emsalinden düşük faiz ödenmesi Hiç faiz ödenmemesi İrfan VURAL

90 TEŞEKKÜRLER… İrfan VURAL Gelirler Kontrolörü
İrfan VURAL


"KURUM KAZANCININ BELİRLENMESİNDE ÖZELLİKLİ KONULAR" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları