Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

İLİM AMEL İLİŞKİSİ Mehmet__basturkæhotmail.com

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "İLİM AMEL İLİŞKİSİ Mehmet__basturkæhotmail.com"— Sunum transkripti:

1 İLİM AMEL İLİŞKİSİ Mehmet__basturkæhotmail.com www.mehmetbasturk.com
MEHMET BAŞTÜRK HAZIRLAMIŞTIR Mehmet__basturkæhotmail.com Facebook TC Mehmet Baştürk

2 فَمَنْ يَعْمَلْ مِثْقَالَ ذَرَّةٍ خَيْرًا يَرَهُ وَمَنْ يَعْمَلْ مِثْقَالَ ذَرَّةٍ شَرًّا يَرَهُ
Artık kim zerre ağırlığınca bir hayır işlerse, onun mükâfatını görecektir. Kim de zerre ağırlığınca bir kötülük işlerse, onun cezasını görecektir. “ Zilzal, 99/7-8 اَتَاْمُرُونَ النَّاسَ بِالْبِرِّ وَتَنْسَوْنَ اَنْفُسَكُمْ وَاَنْتُمْ تَتْلُونَ الْكِتَابَ اَفَلَا تَعْقِلُونَ Siz Kitabı (Tevrat'ı) okuyup durduğunuz hâlde, kendinizi unutup başkalarına iyiliği mi emrediyorsunuz? (Yaptığınızın çirkinliğini) anlamıyor musunuz? Bakara, 2/44

3 İbadetin İlk koşulu “iman” olduğu gibi ikinci koşulu da “ilimdir”
İbadetin İlk koşulu “iman” olduğu gibi ikinci koşulu da “ilimdir”. “Bilgim yok ” diyerekten Allah noksan ibadet ve taatta bulunmak, yahut da hiç ibadet etmemek kesinlikle doğru değildir. Bilgisizlik ibadetten uzaklaşmamamızı gerektiren bir mazeret hiç bir zaman olamaz. Eğer bilgi kazanmak istiyorsak bir sürü çarelere baş vurmak ve de aramak gerekir. Allah (c.c) Hz. kendi yolunu seçenlere ve ilmini arayanlara ne büyük kolaylıklar verildiği o, zaman görülür. Allah ilimle uğraşanlara müjde veriyor. “Kendilerini ilme vermiş insanları Allah, derece derece yüceltir. Allah (c.c) Hz bütün yaptıklarınızdan haberdardır.” Allah yukarda yazılan Ayet-i Kerimesiyle ilimle uğraşanların, Allah katında değerlerinin artacağını, derece derece kendine yaklaştıracağını müjdeliyor. Özellikle unutulmaması gereken çok önemli bir nokta var. Allah (c.c) amelsiz ilimle, ilimsiz ameli istemiyor. Bir hadis inde buyuruyor ki: “Biliniz ki ilimsiz amel, meyvesiz ağaca benzer. Amel siz ilim de kirişsiz ok yayına benzer.”

4 Çiftçi tarlasını eker ve bekler. Beklediği şey mahsuldür
Çiftçi tarlasını eker ve bekler. Beklediği şey mahsuldür. Ne ekmiş, ne kadar ekmişse hasat zamanı o karşılığı alacaktır. Ahirette yüz ağartan bir hasat için de dünya tarlasında ilim, amel ve ihlâs bulunmalıdır. Kul tıpkı çiftçiye benzer. Dünya onun tarlası, iyilik ve kötülükler ekini, ahiret ise hasatıdır. Dünya tarlasına ektiği her şey ahiret mevsiminde önüne mahsul olarak konacaktır. Ne bir eksik ne bir fazla… Hasat mevsimi olan ahirette önüne konan mahsul, ebedi hayat için dönüm noktasıdır. Onunla ya çocuklar gibi sevinip mutlu olur yahut idamlıklar gibi perişan… Peki nedir bereketli, verimli hasadın sırrı? Yani dünyada neyi nasıl ekmeliyiz ki ahirette biçeceğimiz mahsul bizi mutlu mesut kılsın, bizi kurtarsın?

5 يَا اَيُّهَا الَّذٖينَ اَمَنُوا لِمَ تَقُولُونَ مَا لَا تَفْعَلُونَ
Ey iman edenler! Yapmayacağınız şeyleri niçin söylüyorsunuz? Saf, 61/2 يَرْفَعِ اللَّهُ الَّذِينَ آمَنُوا مِنكُمْ وَالَّذِينَ أُوتُوا الْعِلْمَ دَرَجَاتٍ Allah içinizden iman edenlerin ve kendilerine ilim verilenlerin derecelerini yükseltir.“ Mücâdele,58/11

6 Kur’an-ı Kerim’in ifadesiyle: “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu
Kur’an-ı Kerim’in ifadesiyle: “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” gerçeğinden hareketle, bilen ile bilmeyenin Allah katındaki sorumluluğu da bir olmaz. İster “dini” ister “dünyevî” konularda olsun, ilim adamlarının “sözleri ile davranışları” arasında uygunluk olmalıdır. Alim, bildiği ve inandığı gibi yaşamalı ve bu konuda halka örnek olmalıdır. Devleti idare etme, insanları sevk ve idare etme iddiasında bulunan kadroların, “İnandığı gibi yaşaması gerekir. Çünkü inandığı gibi yaşamayanlar, yaşadığı gibi inanmaya başlarlar.” Bu günkü fikir ve inanç anarşisinin temelinde de “İnandığı gibi yaşamak yerine yaşadığı gibi inanmak” gerçeği vardır. Sevgili Peygamberimiz: Halkın en fenası, halka en kötü örnek olan fena alimlerdir” buyurmuşlardır. Peygamber Efendimiz bir başka hadislerinde şöyle buyuruyor: “ İnsanlar helak oldu, içlerinden ancak alimler kurtulabildi. Alimler de helak oldu; ancak içlerinden ilmi ile amel eden kimseler kurtuldu. Ve ilmiyle amel edenler de helak oldu; ancak onların içinde de sadece amelini ihlasla yapanlar kurutulabildi.” Denilmiştir ki: “Bilmek tek başına yetmiş olsaydı, şeytandan daha iyi kul olmazdı!” Salih bir kul olmak için bilmek yetmez, bilmekle beraber ilim ile amel etmek ve amelde gösterişten riyadan uzak durmak yani Salih amel işlemek gerekir. 

7 Büyük sahabe Enes Bin Malik’in rivayet ettiği bir hadis-i şerif’e göre, Sevgili Peygamberimiz bu konu da şöyle buyurmuşlardır: “Âlimler, devlet büyüklerinin haksız işlerine âlet olmadıkları ve dünyevi menfaatlere boyun eğmedikleri müddetçe Allah’ın kulları üzerinde Peygamber eminleri ve vekilleridirler.”; Şanlı Peygamberimiz, sonra şöyle devam ederler: “Dünyevi menfaatlere boyun eğdikleri anda ise peygamberlere ihanet etmiş olurlar. Bu takdirde, onlardan ayrılınız, kendilerinden sakınınız.” (Ebulleys Semerkandi, Tenbih ül Gafilin tercümesi -Gafletten Kurtuluş, Yaman Arıkan, cilt 2; sf.655) Yine aynı kaynaktan öğrendiğimize göre, Sevgili Peygamberimiz, iyi bir âlim, yahut eğitimci insanları “şüpheden imana, kibirden tevazuya, düşmanlıktan nasihate, riyadan ihlasa, dünyaperest olmaktan zühde davet eder” (a.g.e. C:2, sf:656) 

8 İlmi İle Amel Etmeyen Alim Şeytanlaşmıştır
Ulu Allah, Şeytana, Hz.Adem’e secde etmesini emredince, kendisini daha şerefli ve üstün gördüğü için burun kıvırarak ve tepeden bakarak Hz Adem’e secde edeceği yerde arkasını çevirdi. Diğer bütün melekler bu emre uyarak Adem’e secde ederek kapandıkları secdede uzun bir müddet beklerken o sipsivri olarak ayakta kaldı. Melekler başlarını kaldırıp da onun kendileri ili birlikte secde etmemiş olduğunu görünce şükür maksadı ile ikinci bir secdeye kapandılar. O ise arkadaşlarına yan yan bakarak, onlara katılmayı asla düşünmeyerek ve Allah’ın emrini kırdım diye hiç bir pişmanlık duymayarak yine tek başına ortada kaldı. Bunun üzerine Allah yakışıklı vücudunu bozdu, onu domuz suretine çevirdi, başını deve başı ve göğsünü büyük deve hörgücü biçimine koydu, yüzü maymun yüzüne döndü, gözleri yüzü boyunca uzanan iki yarık halini aldı.Burun delikleri olabildiğince açıldı. Dudakları öküzünkine dündü. Azı dişleri domuzun dişleri gibi ağzından dışarıya fırladı. Sakalı döküldü çenesinde sadece yedi seyrek tüy kaldı. Oysa ki, daha önce yakışıklı, dört kanatlı, bilgili, çok ibadet işleyen, meleklerin tavusu ve en büyüğü olan, daha bir çok imrenilir, sıfatlar taşıyan bir kimse idi. Bunların hiç birisinin ona faydası olmadı. Bundan herkesin örnek alması gerekir. Dikkat edilirse yukarıdaki ayetlerde şeytandan “İblis” adıyla söz edilmektedir. İblis, şeytanın cin grubu içerisindeki özel adıdır. Allah, burada şeytanın cin sınıfından olduğunu bildiriyor. Cinler, enerjiden kurulu bilinçli varlıklardır. Nefisleri mevcuttur. İman edenleri de kafirleri de vardır. Yüce Allah’ın şeytanın isyanını anlatırken kullandığı cümle çok dikkate değerdir: “Direndi ve kibirlendi.” Şu halde, küfrün temeli benlik, gurur ve Allah’a teslimiyette gecikmedir. Mutlak kulluğun sırrı, benliğin, gururun sıfır noktasına gelmesidir. Şeytan, bildiği halde, Allah’a bile bile isyan etmiştir. Bildiği halde Allah’a isyan eden ve ilmi ile amel etmeyen alimin durumu da tıpkı şeytan gibidir. İlmi ile amel etmeyen ve isyanda devan eden insanın şeytandan hiçbir farkı yoktur. O insan artık şeytanlaşmıştır.

9 اِنَّ الَّذٖينَ يَكْتُمُونَ مَا اَنْزَلَ اللّٰهُ مِنَ الْكِتَابِ وَيَشْتَرُونَ بِهٖ ثَمَنًا قَلٖيلًا اُولٰئِكَ مَا يَاْكُلُونَ فٖى بُطُونِهِمْ اِلَّا النَّارَ وَلَا يُكَلِّمُهُمُ اللّٰهُ يَوْمَ الْقِيٰمَةِ وَلَا يُزَكّٖيهِمْ وَلَهُمْ عَذَابٌ اَلٖيمٌ Allah'ın indirdiği kitaptan bir kısmını gizleyip onu az bir bedel ile değişenler (var ya); işte onlar karınlarına ateşten başka bir şey doldurmuyorlar. Kıyamet günü Allah, onlarla ne konuşacak, ne de onları arıtacaktır. Onlar için elem dolu bir azap vardır.” bakara, 2/174

10 “Güneş ile dünya arasına ay girince, dünya karanlıkta kalır
“Güneş ile dünya arasına ay girince, dünya karanlıkta kalır. ALLAH ile kul arasına dünya girince, kul karanlıkta kalır”... N.F.K Dini hayat; imanla başlar, ibadetlerle devam eder ve ahlakla güzelleşir. İbadet, Allah’a tazim ve saygı göstermek ve O’nun bize verdiği sayısız nimetlere karşı şükran borcunu yerine getirmektir.

11 قالَ رَسُولُ اللّهِ: بَادِرُوا بِالاعْمَالِ سَبْعا؛ً هَلْ تَنْتَظُرونَ إ لا َّفَقْراً مُنْسِياً، أوْ غَنىً مُطْغِياً، أوْ مَرَضاً مُفْسِداً، أوْ هَرمَاً مُفْنِداً، أوْ مَوْتاً مُجْهِزاً، أوِ الدَّجَّالَ، فَشَرُّ غَائِبٌ يُنْتَظَرُ، أوِ السَّاعَةُ أدْهَى وَأمَرُّ Hz. Ebu Hureyre (r.a) anlatıyor: "Rasulullah (a.s) buyurdular ki: "Yedi şeyden önce amelde acele edin: * Unutturucu fakirliği mi bekliyorsunuz? * Tuğyan ettirip azdırıcı zenginliği mi bekliyorsunuz? * İfsat edici hastalığı mı bekliyorsunuz? * Aklınızı götürecek ihtiyarlığı mı bekliyorsunuz? * Ani ölüm mü bekliyorsunuz? * Deccalı mi bekliyorsunuz. Bu beklenen gaip bir şerdir. * Yoksa kıyameti mi bekliyorsunuz? Kıyamet ise hepsinden kötü, hepsinden daha acıdır." (Tirmizî, Zühd 4,)

12 وعَنْ مُعاوِيةَ ، رضي اللَّه عنْهُ ، قال: قَال رسُولُ اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم: « مَنْ يُرِد اللَّه بِهِ خيْراً يُفَقِّهْهُ في الدِّينِ » متفقٌ عليه. Muaviye (r.a.) rivayet edildiğine göre, Resûlüllah (s.a.v.)şöyle buyurdu: "Allah, hakkında hayır dilediği kimseye din hususunda büyük bir anlayış verir." Buhârî, İlim 10, Humus 7, İ'tisâm 10; Müslim, İmâre 175, Zekât 98, 100. Ayrıca bk. Tirmizî, İlim 4; İbni Mâce, Mukaddime 17

13

14


"İLİM AMEL İLİŞKİSİ Mehmet__basturkæhotmail.com" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları