Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

( 4-1/a kapsamındaki sigortalılar bakımından)

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "( 4-1/a kapsamındaki sigortalılar bakımından)"— Sunum transkripti:

1 ( 4-1/a kapsamındaki sigortalılar bakımından)
İşverenler Prim Daire Başkanlığı mevzuatı kapsamında 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortasının uygulanması ( 4-1/a kapsamındaki sigortalılar bakımından)

2 İşveren, İşveren Vekili, Geçici İş İlişkisi Kurulan İşveren ve Alt İşveren
5510 sayılı Kanunun 12. maddesine göre Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentlerine göre sigortalı sayılan kişileri çalıştıran gerçek veya tüzel kişiler ile tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar işverendir. İşveren adına ve hesabına, işin veya görülen hizmetin bütününün yönetim görevini yapan kimse işveren vekilidir. Bu Kanunda geçen işveren tanımlaması işveren vekilini de kapsamaktadır. İşveren vekili ve 4857 sayılı İş Kanununda belirtilen geçici iş ilişkisi kurulan işveren, bu Kanundaki yükümlülüklerden dolayı asıl işverenle birlikte sorumludur. Asıl işverenin, alt işvereninin ve geçici iş ilişkisi çerçeveside devretmiş olduğu sigortalılarını çalıştıran işverenlerin bu kanun karşısındaki yükümlülükleri bakımından sorumluluğu devam etmektedir. 5510 sayılı kanuna göre yükümlülükleri yerine getirmekle mükellef olanlar bakımından özellik arz etmesi nedeniyle işverenlik tanımına göre; İşçi sendikaları ve konfederasyonları ile sendika şubelerinin başkanlıkları ve yönetim kurullarına seçilenler hakkında, işverenlerin bu Kanunda belirtilen yükümlülükleri, bunların görevlerini yaptıkları işçi sendikaları ve konfederasyonları veya işverenleri tarafından, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendine tâbi olanlar (kamu görevlileri) hakkında, işverenlerin bu Kanunda belirtilen yükümlülükleri, bunları çalıştıran kamu idareleri veya eğitim gördükleri okullar tarafından,

3 2/7/1941 tarihli ve 4081 sayılı Çiftçi Mallarının Korunması Hakkında Kanuna göre çalıştırılanlar hakkında, işverenlerin bu Kanunda belirtilen yükümlülükleri, bunları çalıştırmaya yetkili makam tarafından , yerine getirilir. Ceza infaz kurumları ile tutukevleri bünyesinde oluşturulan tesis, atölye ve benzeri ünitelerde çalıştırılan hükümlü ve tutukluların işvereni, Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İş Yurtları Kurumu, işveren vekilleri ise Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İş Yurtları Kurumunun sorumlu müdür ve amirleridir. Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin bir işte veya bir işin bölüm veya eklentilerinde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği sigortalıları çalıştıran üçüncü kişiye alt işveren denir. Sigortalılar, üçüncü bir kişinin (alt işverenin) aracılığı ile işe girmiş ve bunlarla sözleşme yapmış olsalar dahi, asıl işveren, bu Kanunun işverene yüklediği yükümlülüklerden dolayı alt işveren ile birlikte sorumludur. Asıl işverenden iş alan ve kendi adına sigortalı çalıştıran alt işverenler, bu işlerinden dolayı Kuruma işyeri bildirgesi vermemektedirler. Bu kişiler, çalıştırdıkları sigortalıları, asıl işverenle yapmış oldukları sözleşmenin Kuruma ibraz edilmesi kaydıyla asıl işveren adına tescil edilmiş olan işyerinden alacakları numara ile Kuruma bildirmektedirler. Sigortalıyı geçici iş ilişkisi çerçevesinde devralan işveren adına işyeri dosyası açılmamakta; ancak sigortalıyı devralan işveren, devraldığı sigortalıyı çalıştırmaya başlamadan önce, sigortalısını devir aldığı işverenle yapmış olduğu sözleşmeyi Kuruma ibraz etmesi kaydıyla, müteselsilen sorumlu olduğu yükümlülüklerini, tıpkı alt işverenlerde olduğu gibi sigortalısını devir aldığı işverene ait işyeri sicil numarası üzerinden Kurumca kendisine verilecek özel bir numara ile yerine getirebilmektedir.

4 Aile hekimliği işyerlerinin tescili; Aile hekimlerinin çalıştırmış olduğu sigortalılar aile hekimine tabaen sigortalı olduklarından, aile hekimliği işyerlerinin aile hekimi adına tescil edilmesi, Birden fazla aile hekiminin aynı işyerinde faaliyette bulunmaları durumunda ise, çalışan kişilerin her hekime hizmet verdiği başka bir ifade ile çalışanların hizmetlerinden tüm aile hekimlerinin yararlandığı dikkate alınarak aile hekimliği işyerinin tüm aile hekimleri adına yani tıpkı adi ortaklıklarda olduğu gibi (tüm hekimlerin adına) tescil edilmesi Gerekmektedir. .Ancak unutulmaması gereken husus buradaki işyerinin adi ortaklık gibi tescil edilmiş olması, işyerinin adi ortaklık gibi işlem göreceği anlamına gelmemesidir. Çünkü bu durumda aile hekimleri kendi iradeleri ile bir araya gelen ortak konumunda olmadıklarından yani Sağlık Bakanlığının ataması ile bir araya geldiklerinden Kanundaki yükümlülükler bakımından buradaki ortaklığın adi ortaklıktaki usul ve esaslara göre değerlendirilmemesi gerekmektedir.

5 Okul aile birliklerine ait işyerleri
Okul Aile Birliklerinin kurulmasını öngören ilgili kanun ve yönetmelikte, birliklerin kamu hukuku tüzel kişiliği veya özel hukuk tüzel kişilikleri olduğu yönünde bir ibare bulunmadığından sözkonusu birliklerin tüzel kişilikleri bulunmamaktadır. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 12 nci maddesinde Kanunun 4 üncü maddesinin (a) ve (c) bentlerine göre sigortalı sayılan kişileri çalıştıran gerçek veya tüzel kişiler ile tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar işveren olarak sayılmıştır. Dolayısıyla tüzel kişiliklerinin olmaması sigortalı çalıştırmaya dolayısıyla işveren olmaya mani bir durum değildir. Okul aile birliklerinin işyeri olmayı gerektiren yerleri kendilerinin işletmeleri veya herhangi bir şekilde kendilerinin sigortalı çalıştırmaları halinde, işverenin ilgili birlik, birlik yönetim kurulu başkanının ise işveren vekili olarak değerlendirilmesi, aksi durumda yani işyeri olmayı gerektiren yerlerin kiralama usulü ile işlettirilmesi halinde ise işverenin, ilgili kira sözleşmesine taraf olan kiracı kişi veya kuruluş olması gerekmektedir

6 Mümeyyiz Küçüklere Ait İşyerlerinin Tescili
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ; 10 uncu maddesinde, ayırt etme gücüne sahip ve kısıtlı olmayan her ergin kişinin fiil ehliyetinin bulunduğu, 11 inci maddesinde ise, erginliğin on sekiz yaşın doldurulmasıyla başlayacağı, evlenmenin kişiyi ergin kıldığı, 12 nci maddesinde de, on beş yaşını dolduran küçüğün kendi isteği ile velisinin rızasıyla mahkemece ergin kılınabileceği, hükme bağlanmış bulunmaktadır. Anılan Kanunun; 335 inci maddesinde, ergin olmayan çocuğun, ana ve babasının velâyeti altında olduğu, yasal sebep olmadıkça velâyetin ana ve babadan alınamayacağı, hâkim vasi atanmasına gerek görmedikçe, kısıtlanan ergin çocukların da ana ve babanın velâyeti altında bulunacağı, 336 ncı maddesinde, evlilik devam ettiği sürece ana ve babanın velâyeti birlikte kullanacağı, ortak hayata son verilmiş veya ayrılık hâli gerçekleşmişse hâkimin, velâyeti eşlerden birine verebileceği, 352 nci maddesinde de, ana ve babanın, velâyetleri devam ettiği sürece çocuğun mallarını yönetme hakkına sahip ve bununla yükümlü oldukları, hükümleri yer almıştır. Bu nedenle, işyeri bildirgesinde işveren olarak gösterilmek suretiyle adına işyeri tescil ettirilmek istenen kişinin 18 yaş altında olması halinde, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun yukarıda bahsi geçen 335 inci maddesi gereğince ana ve babasının velayeti altında bulunduğu, 352 nci maddesi uyarınca da, ana-babasının velayetleri devam ettiği sürece çocuğun mallarını yönetme hakkına sahip oldukları ve bu sıfatları dolayısıyla gerekli işlemleri yapabilecekleri dikkate alınarak, herhangi bir karışıklığa meydan verilmemesi bakımından, işyerinin tesciline mesnet olan işyeri bildirgesinin işverene ait bölümlerinin “18 yaşından küçüğün adına velayeten (velayeti olan kişinin adı ve soyadı)” ibaresi ile doldurularak imzalanmasını müteakip velinin işveren vekili sayılarak işyerinin tescil edilmesi gerekmektedir.

7 Maden ve Taş Ocağı İşyerlerinin Tescili
3213 sayılı Maden Kanunu, madenlerin aranmasını ve işletilmesini ilgili makamlardan ruhsatname alma şartına bağlamıştır. Maden kanununda belirtilen ruhsatnamelere istinaden maden aramak veya işletmek için işyeri açan ve sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı çalıştıran kişiler işveren olacaklardır. Ancak, uygulamada bazen ruhsatnamelerin veya bu ruhsatlara göre açılan arama ve işletme işyerlerinin başkalarına çeşitli şekil ve şartlarla devredildiği veya kiralandığı görüldüğünden, bu gibi durumda kimin işveren sayılacağı hususunda tereddütler yaşanmaktadır. Maden Kanunu uyarınca maden ruhsatını alan gerçek veya tüzel kişinin ruhsat tesis edilen husustaki işi 5510 sayılı kanunun 4/a bendi kapsamında işçi çalıştırarak fiilen kendisinin yapması durumunda işyeri dosyası ruhsatı alan kişi adına açılarak 5510 sayılı kanunda belirtilen yükümlülükler bu kişilerce yerine getirilecektir. Ancak 3213 sayılı Kanun maden arama ruhsatının, ön işletme ruhsatı ve işletme ruhsatı hakkının bazı şartlar yerine geldiği takdirde gerçek veya tüzel kişilere devrini mümkün görmektedir.Bu bakımdan, anılan hükümlere göre adına arama veya işletme ruhsatı verilmiş, işyeri tescil edilmiş ve Kurumda işveren olarak kayıtlı olan kişilerin bu haklarını başkalarına devrettikleri resmen tevsik ve tespit olunduğu ve devralan kişilerin bu işyerinde sigortalı çalıştırdıkları beyan ve tespit edildiği takdirde bu kişiler işveren olarak işlem göreceklerdir. Sözkonusu ruhsatları uhdesine bulunduran kişiler, maden arama ve işletme sahalarını, kendileri herhangi bir sigortalı çalıştırmaksızın başka özel veya tüzel kişilere (işletilmesinden elde edilecek maden cevherinden ton başına belli bir hisse almak, veya belli bir nispette kâr almak, rödavans gibi yol ve usullerle) devretmişlerse işyerini fiilen işleten ve sigortalı çalıştırdığını Kuruma beyan eden kişiler işveren sıfatını haiz olacaklardır

8 Maden işyerlerinin ruhsat sahipleri, maden işletmesini başkalarına devretmiş olmakla beraber, Maden Kanunun ilgili i maddesi uyarınca madendeki teknik faaliyetin tanzim ve kontrolünü kendi adına yürütmek üzere birtakım kişileri hizmet akdi ile çalıştırıyorsa, bu takdirde bu işyerinin esas işvereni kendisi olacak, fiilen işleten kişiler ise 5510 sayılı Kanunun 12 inci maddesi uyarınca alt işveren addedileceklerdir. Ancak ruhsat sahibinin bu işler için çalıştırmış olduğu kişinin, kendi nam ve hesabına çalışıyor olması( vergi mükellefi olup kendi bürosu olan maden mühendisi olması gibi) halinde maden işyerini fiilen çalıştıran kişi işveren olarak kabul edilmek suretiyle işlem yapılacaktır. Maden işletmesini ruhsat sahibinden çeşitli şekillerde alıp çalıştıran kişiler Kuruma kendi adına işyeri bildirgesi vermemiş ve madeni fiilen kimin işlettiği muteber bir belge,(sözleşme ile veya mahalli inceleme ile ) tespit edilememiş ise, bu takdirde sigortalı çalıştırılan bu gibi işyerlerinin ruhsat sahibi işveren olarak işlem görecektir.

9 İhale Konusu İşlerin Tescili
5510 sayılı Kanunun 90 ıncı maddesinde belirtilen kurum ve kuruluşlarca ihale suretiyle yaptırılan işleri üstlenen müteahhit adına işyeri dosyası açılmaktadır. ihale konusu işin «konsorsiyum» şeklinde üstlenilmesi halinde, konsorsiyumu oluşturan üstlenicilerin her birine müstakilen istihkak ödenmesi ve bu üstleniciler tarafından idareye ayrı ayrı teminat verilmiş olması kaydıyla üstlenicilerin her birine, verecekleri işyeri bildirgelerine istinaden Kurumca ayrı işyeri dosyası tescil edilecektir. İhale konusu işin «iş ortaklığı» şeklinde üstlenilmesi durumunda ise, iş ortaklığı adına tek işyeri dosyası açılacaktır. İhale konusu işlerde işin yüklenici tarafından tamamlanmayıp bir başka yüklenici tarafından tamamlanacak veya tamamlanmış olması durumunda her yüklenici adına ayrı ayrı işyeri dosyası açılması ve her yüklenicinin kendi dosyasındaki yükümlülüklerden ayrı ayrı sorumlu olması gerektiği unutulmamalıdır.

10 Ulaştırma araçlarının tescili; Aynı işverene ait olup, aynı işkolunda bulunan birden çok kara veya deniz yahut hava ulaştırma araçları için tek işyeri dosyası tescil edilecektir. Aynı işkolunda birden fazla nakil aracı bulunan işverence nakil araçlarının kayıtlı olduğu ilgili idareyi gösterir belge ibraz edilerek tek işyeri bildirgesi düzenlenecek ve işyeri, idarenin bulunduğu bölgeyi içine alan Kurum ünitesince tescil edilecektir. Noter işyerlerinin tescili; Adalet Bakanlığı tarafından atama suretiyle görevlendirilen noterler için sigortalı vasfında birisini çalıştırmaya başladığında işyeri dosyası açılmaktadır. İşyerinin tescili bakımından diger işverenler ve işyerleri bakımından ayrı bir özelliği olmayan noter işyerlerinin noterin ölümü, emeklililiği, atanması veya başka bir nedenle boşalması halinde yerine Adalet Bakanlığı tarafından yeni bir noter atandığı, dolayısıyla işlemin atama sonucunda gerçekleştiği dikkate alınarak noterliğe atanan yeni noter adına yeni bir işyeri dosyası açılması gerekmektedir.

11 Sosyal Güvenlik Sözleşmesi İmzalanmamış Ülkelerde Çalıştırılan Sigortalılar
506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunun mülga 86 ncı maddesi hükmü gereğince Topluluk Sigortasına Tabi Olanlardan Kanunun yürürlük tarihinden önce uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçileri hakkında, kanunun 5. maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi hükmü gereğince 1/10/2008 tarihinden itibaren kısa vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortası hükümleri zorunlu olarak uygulanmaktadır. Bu sigortalıların uzun vadeli sigorta kollarına tabi olmak istemeleri hâlinde, haklarında isteğe bağlı sigorta hükümleri uygulanmakta, bu kapsamda isteğe bağlı sigorta hükümlerinden yararlananlardan ayrıca genel sağlık sigortası primi alınmamaktadır. Bu şekilde çalıştırılan sigortalıların yükümlülükleri işverenleri tarafından işyeri merkezlerinin bulunduğu il/merkez müdürlüğünde işyeri dosyası açılmak suretiyle yerine getirilmektedir. Uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen ve emekli aylığı alan Türk işçileri hakkında yurt içindeki uygulamadan farklı olarak emekli aylığı almıyorlarmış gibi uygulama yapıldığından, başka bir ifade ile sosyal güvenlik destek primine tabi tutulmadıklarından, yaşlılık aylığı alanların kanunun 5. maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamında çalıştırılmak üzere yurtdışına götürülmeleri durumunda, aktif sigortalılarda olduğu gibi, bu kişilerle ilgili olarak kısa vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortası hükümleri uygulanmaktadır.

12 İstisna akdi kapsamında Federal Almanya’da iş alan işverenlere ait işyerlerinin tescili
20 Aralık 1991 tarih ve sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Almanya Federal Cumhuriyeti Hükümeti arasında imzalanan Türk firmaları işçilerinin istisna akdi çerçevesinde istihdamına ilişkin anlaşmayla ilgili olarak 12 Temmuz 1994 tarih ve sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan tebliğin yürürlükten kaldırılmasına, uygulama usul ve esaslarının yeniden belirlenmesine ilişkin tebliğ 23 Mayıs 1995 tarih, sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Anılan anlaşma gereğince Türk işverenleri ile Almanya’da mukim firmalar arasındaki ilişki istisna akdine, bu anlaşma çerçevesinde Almanya’da çalıştırılan işçiler ile bunları Almanya’ya götüren Türk işverenler arasındaki ilişki ise hizmet akdine dayanmaktadır. Bu nedenle Türk firmalarınca bu anlaşma uyarınca Almanya’ya götürülen işçilerden dolayı firmaların Türkiye’de bulunan merkez işyerleri için Almanya’daki işe uygun işkolu kodu ve tehlike sınıfı verilmek suretiyle devamlı nitelikte olmak üzere işyeri dosyası açılarak sigortalıların tüm sigorta işlemleri bu dosyalardan yürütülmektedir

13 Libya’da iş alan Türk işverenlere ait işyerlerinin tescili
Türkiye cumhuriyeti ile Libya Arap Halk Sosyalist Cemahiriyesi arasında 13/9/1984 tarihinde imzalanan sosyal güvenlik sözleşmesi ile bu sözleşmenin uygulamasına ait idari anlaşma 1/9/1985 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu sözleşmenin yürürlük tarihi itibariyle 20/8/1976 tarihli eski sosyal güvenlik sözleşmesi yürürlükten kaldırılmıştır. Yeni sözleşmenin yürürlüğe girmesi ile birlikte Libya’da iş yapmakta olan Türk işverenlerin yanında çalışan Türk işçileri ile Türkiye’de iş iş yapmakta olan Libya’lı işverenlerin yanında çalışan Libya’lı işçiler daimi işçi statüsünde sayılmış ve bu işçiler uzun vadeli sigorta kolları (malüllük, yaşlılık ve ölüm) bakımından ana ülke, kısa vadeli sigorta kolları ( işkazaları ile meslek hastalıkları ve analık) bakımından ise hem ana ülke hem de çalışılan ülke mevzuatına tabi tutulmuşlardır. Libya’da Libyalı işveren veya üçüncü bir ülke işvereni nezdinde çalışan Türk işçileri ile Türkiye de Türk işveren veya ücüncü bir ülke işvereni nezdinde çalışan Libyalı işçiler geçici işçi sayılmış ve bunlar çalıştıkları ülke mevzuatına tabi kılınmışlardır. Libya’da iş yapmakta olan Türk işverenlerin yanında çalışan Türk işçiler daimi işçi olarak kabul edilmiş ve bu işçiler Libya da çalıştıkları sürece Türkiye’de 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu kapsamına alınmış oldukları için, işyerlerinin tescili bakımından Libya’da iş yapmakta olan Türk işverenlerin Türkiye’deki iş merkezlerinin bulunduğu ildeki Kurum ünitesine işyerlerinin tescilini yaptıracakları, İşyerinin tescil işleminin yapılmasından sonra Libya’da iş alan Türk işverenler hakkında Türkiye’de iş yapan diğer işverenler gibi sosyal güvenlik kanunu hükümlerinin uygulanacağı öngörülmüştür.

14 Yed-İ Emin ve Tasfiye Memurları
Yed-i Emin: Bir malın muhafazası veya idaresi adli mercilerce tayin suretiyle kendisine verilen şahıs veya şahıslara, Tasfiye Memuru: Bir mameleke (borç-alacak dahil) alacakların tahsili, borçların ödenmesi ve bakiyenin müstehliklere (kullanıcılara) verilmesi işlerini yapmak üzere adli mercilerce tayin edilen şahıs veya şahıslara denilmektedir. a) Yed-i emin ve tasfiye memurları yargı kararı ile işveren adına hareket etmek üzere atandıkları için, işveren vekili olarak kabulü edilmesi gerekmekle birlikte, yed-i emin ve tasfiye memurları, görevlerini atamaya istinaden yerine getirdiklerinden, işverenin serbest iradesi ile yapılmış bir görevlendirmede olmadığından işverenle aralarında hizmet akdi ilişkisi doğmamaktadır. b) Yed-i emin ve tasfiye memurlarının görevleri sırasında işyerinde sigortalı olmaları gereken kişiler çalıştırıldığı takdirde, işyerinin sahibi olanlar adına tescilli bulunan veya tescili sağlanacak işyeri dosyalarından çalıştırılan kişilerin bildirimlerinin yapılması gerekmektedir. Özelleştirme idaresince özelleştirilerek devredilen işyerlerini alanların tescili  4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun kapsamına alınan kurum ve kuruluşlarda çalışan ve 4/a kapsamında sigortalı olan personelin çaışmış oldukları işyerinin belirtilen kanunu istinaden özel sektöre kanunda öngörülen şekilde devredilmesi halinde bir işverenden diğer işverene kendi istekleri ile 5510 sayılı kanunda belirtildiği şekilde bir işyerinin devrinden bahsedilmesi kanunen mümkün bulunmadığından, bu kabil işyerlerini devralan işverenler adına yeni bir işyeri dosyası açılması gerekmektedir.

15 Ev hizmetlerinde çalışanlar
5510 sayılı Kanunun sigortalı sayılmayanlara ilişkin 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının © bendinde ücretle ve sürekli çalışanlar hariç olmak üzere ev hizmetlerinde çalışanlar sigortalı sayılmadığından, bu ifadenin aksi düşünüldüğünde ev hizmetlerinde ücretle ve sürekli olarak çalıştırılanların 5510 sayılı kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılmaları gerektiğinden bu kişileri çalıştıranlar işveren, ikamet edilen yerler de (evler) işyeri olarak kabul edilecektir. Çalıştıranların (sigortalıların) Türk veya yabancı uyruklu olmaları bu kişileri çalıştıranların işverenlik durumlarını değiştirmeyecektir. İş hanı ve Pasaj İşyerleri a-) Gerçek veya tüzel kişiliğe sahip şahıslar, sigortalı olması gereken temizlikçi, odacı, bekçi, kaloriferci vs. gibi şahısları çalıştırdıkları takdirde işveren sayılacaklardır. b-) Tamamı bir kişiye ait olan ve kiracıların bulunduğu han ve pasajlarda, malik (mülk sahibi) işveren sayılmayacak, sigortalı olması gereken çalışanları işe alan kiracılar, işveren olarak kabul edilecektir. c-) İşhanı veya pasajın yönetimi (bekçi, odacı, temizlikçi, kaloriferci, v.s. gibi şahısların çalıştırılması gibi işler için) malikler dışından (kiracılar dahil) atanan bir yönetici veya müdüre verildiği takdirde, yöneticilik görevi yapan bu şahıslar işveren vekili konumunda olacaklardır. Konut ( kapıcılık) İşyerleri a) 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununda, kat malikleri kurulunun tüzel kişiliğe haiz olduğu yönünde bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle kat maliklerinin, adi ortaklıklarda olduğu gibi her birinin işverenlik sıfatının olduğu kabul edilmelidir. b) Tamamı bir kişiye ait olan ve kiracıların ikamet ettiği apartmanlarda kapıcı ve kaloriferci çalıştırılması durumunda, işveren, apartmanın maliki olmayıp, kiracılar olacaktır. c) Tek mesken olarak kullanılan evlerde çalışanların işverenleri bunları çalıştıranlardır.

16 Aday çırak, çırak ve işletmelerde mesleki eğitim gören öğrenciler ile staja tabi tutulan öğrenciler ve kısmi zamanlı çalıştırılan öğrenciler ait işyerlerinin tescili 5510 sayılı kanunun 5 inci maddesinde 5/6/1986 tarihli ve 3308 sayılı Meslekî Eğitim Kanununda belirtilen aday çırak, çırak ve işletmelerde meslekî eğitim gören öğrenciler hakkında iş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık sigortası; meslek liselerinde okumakta iken veya yüksek öğrenimleri sırasında staja tabi tutulan öğrenciler ile 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 46 ncı maddesine tabi olarak kısmi zamanlı çalıştırılan öğrencilerden aylık prime esas kazanç tutarı, 82 nci maddeye göre belirlenen günlük prime esas kazanç alt sınırının otuz katından fazla olmayanlar hakkında ise iş kazası ve meslek hastalığı sigortası uygulanır. Bu bentte sayılanlar, 4. maddenin  birinci  fıkrasının (a) bendi  kapsamında  sigortalı sayılırlar ve bunlardan bakmakla yükümlü olunan kişi durumunda olmayanlar hakkında ayrıca genel sağlık sigortası hükümleri uygulanır. Aday çırak, çırak ve işletmelerde mesleki eğitim gören öğrenciler ile meslek liselerinde okumakta iken veya yüksek öğrenimleri sırasında staja tabi tutulan öğrenciler ve kısmi zamanlı olarak üniversitelerde çalıştırılan öğrencilerin kanunun yukarıda belirtilen hükümlere istinaden kısa vadeli sigorta kolları ve/ veya genel sağlık sigortası kollarına tabi olmaları nedeniyle, bu kapsamda sigortalı olan öğrenciler için 5510 sayılı kanundan doğan yükümlülüklerin eğitim gördükleri çıraklık eğitim merkezleri, okul müdürlükleri veya üniversitelerce yerine getirilmesi gerektiğinden, çıraklık eğitim merkezleri, okul müdürlükleri ve üniversitelerce işyeri dosyası açtırılmak suretiyle işlemlerin açtırılan bu dosyalar üzerinden yerine getirilmesi gerekmektedir. Çıraklık eğitim merkezlerinde eğitim gören aday çırak ve çıraklar bakımından yada işletmelerde mesleki eğitim gören öğrenciler bakımından çıraklık eğitimi alınan veya mesleki eğitim gördükleri konuların farklı olması durumunda 1/10/2008 tarihine kadar işkazaları ile meslek hastalıkları sigorta priminin farklı olması nedeniyle her bir işe göre ayrı ayrı işyeri dosyası açılmakta iken, 1/10/2008 tarihinden itibaren kısa vadeli sigorta primi oranı %1 oranında sabit olduğundan görülen eğitimin gerektirdiği işkolu kodlarına göre ayrı ayrı işyeri dosyası açılmasına gerek bulunmamaktadır.

17 Çeşitli kanunlardaki yükümlülüklerin yerine getirilebilmesi bakımından İş Kurumuna ait işyerlerinin tescili 1-24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Kanunun 21 inci maddesi kapsamında iş kaybı tazminatı alanlar, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı ve genel sağlık sigortalısı sayılmaktadırlar. Ancak, bunlar kısa vadeli sigorta kollarına tabi değildir. Kanun kapsamındaki yükümlülüklerin Kuruma karşı ne şekilde yerine getirileceği Kurum ile Türkiye İş Kurumu arasında yapılan protokolle belirlenmiştir. 2-Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde belirtilen Türkiye İş Kurumu tarafından düzenlenen meslek edindirme, geliştirme ve değiştirme eğitimine katılan kursiyerlerle ilgili olarak sigortalı ve işyeri tescili, prim belgelerinin verilmesi ve primlerin ödenmesi ile iş kazası ve meslek hastalıkları ile sağlık yardımı almaya müstehak olmamaları halinde genel sağlık sigortası bildirimi gibi yükümlülüklere ilişkin usul ve esaslar Kurum ile Türkiye İş Kurumu arasında yapılmış olan protokolle belirlenmiştir. ¾-Yine Türkiye İş Kurumundan işsizlik sigortası kapsamında işsizlik ödeneği alanlar ile kısa çalışma ödeneği alanların işsizlik sigortası veya kısa çalışma ödeneği almış oldukları sürede genel sağlık sigortalısı olmaları nedeniyle bu dönemdeki genel sağlık sigortası primlerinin tahakkuk ve tahsili hususunda yürütülecek işlemler Kurum ile Türkiye İş Kurumu arasında yapılan protokolle belirlenmiştir.

18 5510 Sayılı Kanunun 4 üncü Maddesinin Birinci Fıkrasının (a) Bendi Kapsamında Sigortalı Çalıştıran İşyerlerinin Tescili İşyeri Bildirgesinin Verilmesi Gereken Süre 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrası (a) bendi kapsamında sigortalı çalıştıran işverenlerin, örneği SSİY ekinde bulunan işyeri bildirgesini, en geç sigortalı  çalıştırmaya başladıkları tarihte Kuruma vermeleri gerekmektedir. Tescili yapılacak işyerinde, hem ayın 1’i ila 30’u arasında, hem de ayın 15’i ila müteakip ayın 14’ü arasındaki çalışmalarına istinaden ücret alan 4/a kapsamında sigortalıların bulunması halinde, her iki çalışma döneminden dolayı iki ayrı işyeri bildirgesi düzenlenerek ayrı ayrı işyeri tescili yapılacaktır. 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu hükümlerine göre daha önce yapılmış olan ve 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrası (a) bendi kapsamında bulunan sigortalıların çalıştırıldığı işyerlerinin tescil işlemi, 5510 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılmış sayıldığından, söz konusu işyerlerinin kısa vadeli sigorta kolları prim oranı ile yapılan işin tehlike sınıf ve derecesinin belirlenmesine ilişkin geçiş hükümleri saklı kalmak kaydıyla yeniden işyeri bildirgesi düzenlenmemiş , dolayısıyla ayrıca işyeri dosyası tescil edilmemiştir.

19 Sigortalı çalıştırılan bir işyerinin en geç sigortalı çalıştırılmaya başlanılan tarih itibariyle tescil edilmesi gerektiğinden sigortalı çalıştıran işverenin örneği SSİY ekinde bulunan işyeri bildirgesi ile birlikte en geç sigortalı çalıştırmaya başladığı tarihte işyeri bildirgesini kuruma elden veya taahhütlü, iadeli-taahhütlü veya APS yoluyla göndermesi gerekmektedir. İşyeri bildirgesinde işyerinde yapılan işin mahiyeti, hangi sektöre ait olduğu, geçici /mevsimlik/daimi olup olmadığı, sigortalı çalıştırılmaya başlanılacak olan tarih, işveren, işveren vekili, işveren tüzel kişilik ise ortaklarına ve yöneticileri ile muhasebecisine ait bilgiler yer almaktadır. İşyerinin kamu veya özel sektöre ait olup olmamasına ve devamlı yada mevsimlik/geçici olmasına göre işyerine mahiyet kodu olarak; kamuya ait devamlı işyeri olması durumunda (1) özel sektöre ait devamlı işyeri olması durumunda (2) kamuya ait geçici/mevsimlik işyeri olması halinde (3) özel sektöre ait geçici/mevsimlik işyeri olması halinde (4) Kodlarından birisi verilir.

20 Daha sonra işyerinde yapılan işe göre uluslar arası sınıflandırmada esas alınan NACE prim tarifesinden işkolu kodu verilir. Ör. İnşaat işyeri için 4120 kodu gibi Ayrıca işyerine; Eski ve yeni şube kodu İşyeri dosya numarası İl kodu İlçe kodu Kontrol numarası Varsa geçici iş ilişkisi kurulan işveren ve yine varsa alt işveren kodu Verilerek işyeri numarası oluşturulur. NACE kodu belirlendiğinde ayrıca işyerinin girdiği tehlike sınıfı ve bu sınıfa göre ödeyeceği kısa vadeli sigorta kolları prim oranı da belirlenmektedir. Ör. İnşaat işyeri için verilen 4120 kodunun karşılığında tehlike sınıfı V, prim oranı %3 olarak ortaya çıkmaktadır.

21 İşyeri Sicil Numarası 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı çalıştırılan işyerine Kurumca, Mahiyet Kodu İşkolu Kodu Yeni / Eski Ünite Kodu İşyeri Sıra Numarası İl Kodu İlçe Kodu Kontrol Numarası varsa "Geçici İş İlişkisi Kurulan İşveren Numarası" Alt İşveren(Aracı) Numarası (Asıl işverenden iş alan ve kendi adına sigortalı çalıştıran alt işverenler bu işlerinden dolayı Kuruma işyeri bildirgesi vermeyecektir.) ihtiva eden bir sicil numarası verilir. Kurumca verilen işyeri sicil numarası, işyerinin tehlike sınıfı ile birlikte işverene tebliğ edilir.

22 İşyerinin Devri veya İntikali
İşyeri bildirgesi, sigortalı çalıştırılan bir işin veya işyerinin devri halinde, yeni işveren tarafından, en geç işin veya işyerinin devralındığı tarihi takip eden on gün içinde; gerçek kişi olan işverenin ölümü halinde ise, mirasçılarınca, ölüm tarihinden itibaren en geç üç ay içinde işyerinin işlem gördüğü Kurumun ilgili ünitesine verilecektir. Devir veya intikal nedeniyle düzenlenen işyeri bildirgesine istinaden ayrıca işyeri dosyası tescil edilmemekte, işlemlerin eski işyeri numarasından devam ettirilebilmesi için, devir veya intikale ilişkin gerekli değişiklikler tescil kütüklerine kaydedilmektedir.

23 İşyerlerinin Birleşmesi, Nevilerinin Değişmesi veya Diğer Bir Şirkete Katılması, Adi Şirketlerde Yeni Ortak Alınması İşyeri bildirgesi, şirketlerin birleşmesi veya nevilerinin değişmesi ya da diğer bir şirkete katılması halinde, en geç bu hususların ticaret siciline tesciline ilişkin ilân tarihini takip eden on gün içinde; adi şirketlerde şirkete yeni ortak alınması durumunda ise en geç yeni ortağın alındığı tarihi takip eden on gün içinde, işyerinin işlem gördüğü Kurumun ilgili ünitesine verilecektir. Şirketlerin nevilerinin değişmesi, birleşmesi veya bir şirketin diğer bir şirkete katılması ya da adi şirketlerde yeni ortak alınması durumunda, yeni işyeri dosyası tescil edilmeyecektir. İşyerlerinde işletme adı değişikliklerinde işyeri bildirgesi verilmeyecek, değişiklik, Ticaret Sicil Gazetesinin de ekli olduğu bir yazı ile Kuruma bildirilmeyle yetinilecektir.

24 İşyerinin Nakli İşyerinin faaliyette bulunduğu ilden başka bir ile nakledilmesi halinde, işyeri bildirgesi, işyerinin nakledildiği adresin bağlı bulunduğu üniteye, en geç işyerinin nakledildiği tarihi takip eden on gün içinde verilecektir. İşyerinin, aynı il içinde olmakla birlikte, başka bir ünitenin görev alanına giren bir adrese nakledilmesi halinde, işyeri bildirgesi verilmeyecek, ancak nakil tarihini takip eden tarihten itibaren on gün içinde nakledilen işyerinin sicil numarasını içerir yazı ile durum eski ve yeni üniteye bildirilecektir. İşyerinin, gerek başka bir ildeki adrese nakledilmesi nedeniyle düzenlenen işyeri bildirgesine istinaden, gerekse aynı il içinde olmakla birlikte başka bir ünitenin görev alanındaki adrese nakledilmesi nedeniyle yapılan yazılı bildirim üzerine yeni işyeri dosyası tescil edilecektir.

25 İşyerinin başka bir ünitenin görev alanına giren adrese nakledilmesi halinde, durum yeni ünite tarafından eski işyeri dosyasının bulunduğu üniteye yazılı olarak bildirilecek ve yapılan bildirim üzerine eski işyeri dosyası Kanun kapsamından çıkartılacaktır. İşyerinin aynı ünitenin görev alanına giren başka bir adrese nakledilmesi halinde, yeni adres, işyerinin nakledildiği tarihten itibaren on gün içinde işyerinin işlem gördüğü üniteye yazı ile bildirilecektir. Bu durumda yeni işyeri dosyası tescil edilmeyecektir.

26 Tüzel Kişiliklerde Ortak Değişiklikleri
Bilindiği gibi Medeni Hukukta şahıs haklara ve borçlara sahip olabilen varlıkları ifade etmektedir. Bu varlıklar sadece gerçek kişilerden (insanlar) ibaret olmayıp hukuk düzeni belli bir amacı gerçekleştirmeye yönelmiş olan şahıs topluluklarına da haklara ve borçlara sahip olabilme iktidarını tanımıştır. Bu kişilere hükmi şahsiyet veya tüzel kişilikler denilmektedir. Tüzel kişilikler kendilerini kuranlardan başka kendileri başlı başına bir varlığa sahip olduklarından dolayı ömürleri de hakiki şahıslarınki gibi sınırlı değildir. Kendilerini kurmuş olan hakiki şahıslar ölmüş olsalar bile onlar yine de yaşamlarına devam etmektedirler. Örneğin bir anonim şirketi kuranlar sonradan şirketten ayrılsalar bile şirket yeni pay sahipleri ile yaşamına devam etmektedir. O halde tüzel kişiliklerin üçüncü kişiler nezdinde borçlara ve haklara ehil olabilmeleri kurulduklarının tescil ve ilan edilmesi ile birlikte mümkün bulunmaktadır. Tüzel kişiliğin ticaret siciline tescil edilerek ilan edilmesi ile birlikte artık kurucularından ayrı bağımsız hukuk düzeninin kabul ettiği bir kişiliğin varlığı kabul edilmektedir. Tüzel kişiliklerin sigortalı vasfında kişi çalıştırmaları durumunda sigortalının çalıştırıldığı yer işyeri, sigortalıyı çalıştıran tüzel kişilik de işveren olarak nitelendirilmektedir. Nitekim 5510 sayılı kanununun 11 inci maddesinde de Türk Ticaret Kanunu hükümlerine tabi şirketlerin nevilerinin değişmesi, birleşmesi veya diğer bir şirkete katılması durumunda bu hususların ticaret siciline tesciline ilişkin ilan tarihini, adi şirketlerde şirkete yeni ortak alınması durumunda ise en geç yeni ortağın alındığı tarihi takip eden on gün içinde işyeri bildirgesi ile durumun Kuruma bildirilmesi zorunluluğu bulunmaktadır.

27 İşverenin değişmesi, işyerinde işveren sıfatının taşıyan gerçek ya da tüzel kişinin değişmesidir. Tüzel kişiliği olan ortaklıklarda ortaklardan birinin veya daha fazlasının hisselerini başka birine/birilerine devretmesi, şirketteki hakim durumu değiştirse bile, şirketin tüzel kişiliğinde bir değişiklik oluşturmayacağından, hisse devri işveren değişikliği olarak nitelendirilemeyecektir. Örneğin bir anonim şirketin ortaklarının hisselerini başka gerçek veya tüzel kişilere satmaları tüzel kişiliği sona erdirmediğinden başka bir ifade ile tüzel kişiliğin hissedarları değişmiş olsa dahi ticaret sicilinde o tüzel kişilik adına kayıt devam ettiğinden bu şekildeki hisse devirlerinin işveren değişikliği olarak görülmemesi ve hissedar değişikliği nedeniyle işverenden işyeri devir bildirgesi istenilmemesi gerekmektedir. Tüzel kişiliğe ait bir işyerinin bir işverenden başka bir gerçek veya tüzel kişiliğe devredilmesi halinde ise, sigortalıların çalıştırılmış olduğu işyerinin sahibinin değiştiği dikkate alınarak yeni işverenden işyeri devir bildirgesi istenilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla şirketlerin nevilerinin değişmesi, bir şirketin başka bir şirketle birleşmesi veya başka bir şirkete katılması ticaret sicilindeki kayıtların değişmesini gerektiren başka bir deyişle nevisi değişen, katılan veya birleşen şirkete ait kaydın bir defterden başka bir deftere taşınmasını ve eski kaydın kapanmasını gerektiren bir işlem olduğundan bu gibi durumlarda işveren de değiştiğinden Kuruma işyeri bildirgesi verilmesi zorunluluğu bulunmaktadır. Öte yandan, adi şirketlerde şirkete yeni ortak alınması halinde, bu durumun ortağın alındığı tarihten itibaren on gün içinde işyeri dosyasına yeni işyeri bildirgesi verilmek suretiyle bildirilmesi zorunluluğu bulunmakla birlikte, ortak sayısının azalması durumunda böyle bir yükümlük bulunmadığından adi ortaklıklarda ortak sayısının azalması halinde işyeri ( işveren) bilgilerinde değişiklik yapılması ile yetinilmesi gerekmektedir.

28 İŞYERİ BİLDİRGESİ İLE İLGİLİ CEZALAR
102-b İşyeri Bildirgesini yasal süresi içinde vermeyenler, Kurumca belirlenen şekle ve usûle uygun vermeyenler veya Kurumca internet, elektronik veya benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu halde, anılan ortamda göndermeyenlere aşağıda belirtilen tutarlarda idari para cezası uygulanır. 102-b/1 Kamu idareleri ile bilânço esasına göre defter tutmak zorunda olanlar için asgari ücretin üç katı tutarında idari para cezası uygulanır.  asgari ücret X 3 2013 ilk altı ay 2.935,80 TL 733,95 TL 2013 ikinci altı ay 3, TL 766,12 TL 102-b/2 Diğer defterleri tutmak zorunda olanlar için asgari ücretin iki katı tutarında idari para cezası uygulanır.  asgari ücret X 2 1, TL 489,30 TL 2.043,00 TL 510,75 TL 102-b/3 Defter tutmakla yükümlü olmayanlar için bir aylık asgari ücret tutarında idari para cezası uygulanır.  asgari ücret X 1 2013 ilk altı ay 978,60 TL 244,65 TL 2013 ikinci altı ay 1.021,50 TL 255,37 TL

29 TİCARET SİCİL MEMURLUKLARI İLE BİLDİRİM YAPMAYAN KURUM VE KURULUŞLAR İÇİN GETİRİLEN İDARİ PARA CEZALARI 102-h Madde fıkra : İşveren, örneği Kurumca hazırlanacak işyeri bildirgesini en geç sigortalı çalıştırmaya başladığı tarihte, Kuruma vermekle yükümlüdür. Şirket kuruluşu aşamasında, çalıştıracağı sigortalı sayısını ve bunların işe başlama tarihini, ticaret sicili memurluklarına bildiren işverenlerin, bu bildirimleri Kuruma yapılmış sayılır. Ticaret sicili memurlukları, kendilerine yapılan bu bildirimi en geç on gün içinde Kuruma bildirmek zorundadır. Madde fıkra  Valilikler, belediyeler ve ruhsat vermeye yetkili diğer kamu ve özel hukuk tüzel kişileri, yapı ruhsatı ve diğer tüm ruhsat veya ruhsat niteliği taşıyan işlemlerine ilişkin bilgi ve belgeler ile varsa bunların verilmesine esas olan istihdama ilişkin bilgileri, verildiği tarihten itibaren bir ay içinde Kuruma bildirmekle yükümlüdürler. 11 inci maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen bildirim yükümlülüğünü yasal süresi içinde yerine getirmeyen ticaret sicili memurlukları ile aynı maddenin altıncı fıkrasında belirtilen yükümlülüğü yasal süresi içinde yerine getirmeyen kurum ve kuruluşlara yerine getirilmeyen her bir bildirim yükümlülüğü için aylık asgari ücret tutarında idari para cezası uygulanır. 1 Asgari Ücret 2013 ilk altı ay 978,60 TL 244,65 TL 2013 ikinci altı ay 1.021,50 TL 255,37 TL


"( 4-1/a kapsamındaki sigortalılar bakımından)" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları