Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

SÖZCÜKTE ANLAM.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "SÖZCÜKTE ANLAM."— Sunum transkripti:

1 SÖZCÜKTE ANLAM

2 ÇOK ANLAMLILIK TEK ANLAMLI SÖZCÜKLER:
İtfaiyenin telefonlarını meşgul etmeyelim. Artık sabrım kalmadı. Teleskop ile gezegenleri inceledik. ÇOK ANLAMLILIK: Ayağını sıcak tut, başını serin. Bu ekibin başı ( lider) kim? Yirmi baş (tane) koyunum var. Sıranın başında (ilk) o vardı……….. vb.

3 Pencere kapalı Market kapalı Yol kapalı Hava kapalı O, kapalı giyinir. Kapalı konuşmayı sevmem Onun kapalı bir ruh yapısı var. Çankaya, tam bir kapalı kutu Bu dize, kapalı hece ile bitiyor. Açık olmayan, Ticarete açık olmayan Trafiğe açık olmayan Bulutlu Vücudu açık bırakmayacak biçimde İmalı İçine kapanık İçinde neler olduğunu dışına yansıtmayan Ünsüzle biten

4 ÇOK ANLAMLILIK SÖZCÜKTE ANLAM ÇEŞİTLERİ
TEMEL (GERÇEK) ANLAM: Sözcüğün ilk anlamı Başımı çevirince onu gördüm. Ağzımda diş kalmadı. Kurşun ağır bir madendir. Boğazındaki ağrı giderek şiddetleniyordu. Çocuk, ayakkabısının bağını çözmeye çalışıyordu. Masanın üzerindeki dosyaları aldı. Dışarıdan gelen gürültüyü ben de duydum. UYARI: EŞSESLİ KELİMELERİN HER BİR ANLAMI GERÇEK ANLAMDIR. Örn: Ata binmeyi severim. Suya taş attı.

5 ÇOK ANLAMLILIK YAN ANLAM: Biçim veya işlev benzerliği var. Burun
Ayakkabı burnu Kayığın burnu Sinop Burnu (Biçim benzerliği) Ağız Şişenin ağzı Tünelin ağzı Torbanın ağzı (Biçim ve işlev benzerliği) İnsan yüzü /Yorgan yüzü ( işlev benzerliği) İnsan ayağı / masa ayağı (işlev benzerliği)

6 ÇOK ANLAMLILIK Ağır giden araçlar bu köprüden geçemez.
Askerler boğazı ele geçirmekte kararlıydı. Yarasının bağı gevşemişti. Evi yüz milyara almışlar. Törende yaptıklarımızı elbet o da duyacaktı. Bu akşam teyzemler bize gelecek: ziyaret etmek Kurşun ayağına geldi:isabet etmek Telgraf yeni geldi:Ulaşmak Bu anıt eski çağlardan günümüze kadar geldi:Varlığını sürdürmek Vakit öğleye geliyordu:Belli bir zamana yaklaşmak. Boyu ancak omzuma geliyor:kadar olmak Adamları arkadan geliyordu:İzlemek Buranın havası bana sıcak geldi:etkisini herhangi bir biçimde hissettirmek Bu ayakkabı ona küçük gelir:Görecelik Evin satışından en az elli milyar gelir: Kazanmak Ciltlerin tanesi bir milyona geldi: Mal olmak Okul, yolun soluna geliyor: düşmek, rast gelmek

7 ÇOK ANLAMLILIK TERİM ANLAM:Bilim,sanat, teknik, spor, meslek dallarına özgü sözcükler. Penaltı, , enfarktüs, eylemsi ARGO ANLAM:Belli grupların oluşturdukları özel dil. Sazan,çakmak,tıraş,koptum,takılalım YANSIMA ANLAMLI SÖZCÜKLER: Ses taklidi Örn: Çat, pat, güm Bu sözlerim üzerine sınıfta homurtular başladı.

8 MECAZ ANLAM: ( Sözcüğün DEĞİŞMECE anlamı)
Bir sözcüğün gerçek anlamından bütünüyle uzaklaşarak kazandığı yeni anlama mecaz anlam denir. Örn: Onunla başa çıkamazsın, dişli bir adam. Bizde göz var. Çalışmak başarmanın baş koşuludur. Arkadaşıma içimi döktüm. Sözlerine kulak asmadım. UYARI: MECAZ ANLAMI AYIRT ETMEK İÇİN GERÇEKTEN OLABİLİR Mİ DİYE DÜŞÜNMELİ.

9 UYGULAMA * Partide çektiğimiz bütün resimler yanmış. ( yan)
* Bu sınavı kazanamazsan yandın (mecaz) * Balkona astığım çamaşırlar kurumamış.(gerçek) * Hazan mevsiminde kurumuş yapraklar gibi.(yan) * Senin aşkın da beni kuruttu be güzelim. (mecaz) * Caminin minaresi çok inceydi. (Gerçek) * Duvarın sıvası için ince bir kum getirmişlerdi. (yan) * Bana hediye alman çok ince bir davranıştı. (mecaz) * Sarayın aydınlık bir odasından karanlık bir odasına    geçmiştik. (gerçek anlam) * Yaşadığımız bunca karanlık günlerden sonra aydınlık  günler bizi bekliyor. (mecaz) * Arkadaş, bu kız seninle oynuyor. (mecaz) * Bu masanın ayağı oynuyor. (yan) * Çocuk kumsalda oynuyor. (gerçek)

10 MECAZ ANLAM KAZANDIRMA YOLLARI
A-BENZETMENİN ÖĞELERİ EKSİLTİLEREK TAM BENZETME: Aslan gibi güçlü sporcular B.tilen. B.E B.Y B.yen Teşbih-i beliğ : Aslan sporcular , Gül tenli, Kor dudaklı BENZETİLEN - BENZEYEN Açık istiare: Aslanlarımız UEFA’da başarılıydı BENZETİLEN Sabahtan uğradım ben bir fidana. Semanın kandilleri yanmıştı. Kapalı istiare Sevincim taşıyordu gözlerimden. BENZEYEN. Yürüyordum ağlıyordu ırmaklar. Ufuklar merhametsiz, rüzgâr hoyrat.

11 MECAZ ANLAM KAZANDIRMA YOLLARI
B)KİŞİLEŞTİRME:Örn: Artık dağlar sırtlarından kürklerini attılar; fakat sabahları serince olduğundan omuzlarına sislerden bir atkı alıyorlar. Dağları dolaşan yaşlı ve öfkeli bir otobüsteyim. C)ANLAM AKTARMALARI: (DEYİM AKTARMASI) Doğadan insana: Gönlüm yine dalgalı. İnsandan doğaya: Yapraklar fısıldaşıyor. Doğadan doğaya: Rüzgârlar ulurdu sabaha kadar. Duyular arası: Sıcak bakış, tatlı ses

12 MECAZ ANLAM KAZANDIRMA YOLLARI
Kapadım bir bir kapılarını gecenin Uzandı ellerim kanat seslerine Karanlıkları ördüm duvar duvar Bu gece yarısı odamda işin ne Ellerimden çıkmıyor ellerinin izi Yalnızlık çalarken sirenlerini, Sensiz duygular da anlamsız Nasıl yığdın aramıza Bunca dağı ovayı denizi Ayaklarıma dolaşıyor gözyaşlarım Özlem yine dizi dizi

13 MECAZ ANLAM KAZANDIRMA YOLLARI
Soru: ( I ) Sonbahar, kendisinden sonra gelecek kış mevsiminin gizli telaşını yaşatıyor doğaya. ( II ) Amasra’ da bir Roma yapıtı olan Kuşyakası Yol Anıtı sarı bir örtüyle kaplanıyor. ( III ) Hasankeyf’ teki Artukoğulları zamanından kalma cami, minaresindeki son leyleği yolcu ediyor. ( IV ) Kaçkarlarda yağmur fazla mesai yapıyor. ( V ) Bolu Dağları’nda, Istrancalarda gezinirken yerlerde ağaç gövdelerinin hüzünlü yüzlerini, acılı bakışlarını görüyoruz. Bu parçanın numaralandırılmış cümlelerin hangisinde insana özgü bir nitelik doğaya aktarılmamıştır? A) I B) II C) III D) IV E) V

14 MECAZ ANLAM KAZANDIRMA YOLLARI
D)BENZETME DIŞI ANLAM İLGİLERİYLE AD AKTARMASI ( MECAZI MÜRSEL) Aralarında aşağıdaki ilgilerden biri kurularak oluşturulan mecaz İÇ-DIŞ: Birinci tepsiyi bitirdiler. Sobayı yak. Tencere kaynıyor. PARÇA- BÜTÜN: Bu şehirde kaç alın var temiz? Salonda yeni yüzler görüyorum İki kuşkulu göz bizi takip ediyordu. SANATÇI- ESER: Evde genellikle Beethoven dinlerim. NEDEN-SONUÇ: Gökten tatil yağıyor.( Kar) YER;YÖN;ÇAĞ; ÜLKE- İNSAN: Doğu geri kalmış.Bizim sınıf çalışkan. Beyazsaray SOYUT-SOMUT:Türklük yüreğini dağlasın gayrı.

15 MECAZ ANLAM KAZANDIRMA YOLLARI
İç-Dış İlişkisi: Evi gelecek hafta taşıyoruz. (Evin eşyalarını) Çayı ocağa koyuver ( Çaydanlığı) Bütün-Parça İlişkisi: Sokağın ilk girişindeki apartmanda oturuyorum. (Apartmanın dairesi) Herkes başının üstünde bir çatı olmasını ister (Ev) Somut-Soyut İlişkisi: Düşük bir maaşla beş canı besliyor. (İnsan) Sanatçı-Eser İlişkisi: Biz Yahya Kemal’ i okuyarak yetiştik. (Romanını) Yer (Şehir, Kasaba, Köy)- İnsan İlişkisi: Takımı şampiyon olunca tüm Adana bayram etti. (Şehir halkı) Törende bütün kasaba meydanda toplanmıştı. (Kasaba halkı) Şehir-Yönetim ilişkisi: Ankara bu olayda duyarsız kaldı. (Devlet yöneticileri) Yön-Bölge, İnsan İlişkisi: Batı’nın tavrını anlamak güç. (Avrupa ülkeleri) Bir Kap Söyleyip İçindekileri Çağrıştırma: Bardağını bitir de sana çay doldurayım. (Çayını bitir)

16 MECAZLI BAZI ANLATIM SANATLARI
KİNAYE( DEĞİNMECE): Hem gerçek , hem mecaz ( Atasözlerinin çoğu kinayelidir.) Her gün bir paket aktivya ile içiniz rahat olsun. / Al ocaktan, koy sofraya; el yakmıyor bu kampanya. Boş çuval ayakta durmaz./ Atılan ok geri dönmez./ Bal tutan parmağını yalar. / Balık baştan kokar. Araba kullanırken gözün açık olsun. Tek kanatla kuş uçmaz. Yalnız taş duvar olmaz.

17 MECAZLI BAZI ANLATIM SANATLARI
TARİZ( İğneleme): Tersini söyleme. Her nereye gidersen eyle talanı, Öyle yap ki ağlatasın güleni Bir saatte söyle yüz bin yalanı El bir doğru söz söylerse inanma. Bu ne zekâ, alfabeyi ezbere okuyabiliyorsun. Ne kadar çalışkansın, ödevlerin hiçbirini yapmamışsın. Beni ne kadar sevdiğin sözümü dinlememenden belli oluyor.

18 MECAZLI BAZI ANLATIM SANATLARI
ABARTMA( Mübalağa): Gözümün yaşı sele döndü/ Ahımın ateşi ufukları tutuşturdu/ Bir of çeksem karşıki dağlar yıkılır. DOLAYLAMA: Birden fazla sözcükle anlatma Can yoldaşı, evimizin direği, file bekçisi, meşin yuvarlak, yavru vatan, beyaz perde DERYA KUZUSU ASLAN SÜTÜ YAVRU VATAN KAŞIK DÜŞMANI EKSİK ETEK BÜYÜK KURTARICI BEYAZ ALTIN KARA ELMAS BACASIZ SANAYİ EVİN DİREĞİ

19 Sözcükler Arası Anlam İlişkileri
Eş Anlamlı Sözcükler: Yazılışları ve söylenişleri farklı, anlamları aynı olan sözcüklerdir. : Pay – Hisse Yabancı – El Uyum – Ahenk Yanıt - Cevap Çağrı – Davet Kavram – Mefhum YAKIN ANLAM: Dost , arkadaş, ahbap/ ev, konak, malikane, villa, konut, Sevinmek – gülmek ağlamak – üzülmek Çocuk ailesinden ayrıldı. Çocuk ailesinden uzaklaştı. ZIT ANLAM ( Renk - me -siz ) : az – çok ağlamak – gülmek uzak – yakın Not: Sözcüklerin karşıt anlamı kullanıldığı cümleye göre değişebilir. Örnek: Sakin bir kent- Kalabalık bir kent Sakin bir çocuk – Yaramaz bir çocukAyakkabılarının bağını bağladı. Ayakkabılarının bağını çözdü. ( Zıt anlam ) Ayakkabılarının bağını bağlamadı. ( Olumsuz anlam)

20 Sözcükler Arası Anlam İlişkileri
Eş Sesli ( Sesteş ) Sözcükler: Kara, bağ, yüz; Kırılan dal suya daldı. Dilimizde düzeltme işareti (^) olan sözcüklerde sesteşlik özelliği aranmaz. Örnek: Hava soğuktu kar yağıyordu. Bu seneki kârımız iyi. Not : Temel anlam- yan anlam ve gerçek anlam- mecaz anlam ilişkisi olan sözcüklerde eşseslilik aranmaz.

21 Sözcükler Arası Anlam İlişkileri
Soru: Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcükler anlamca birbirine en yakındır? Bir süre sonra kendisi de bu akımın, bu tartışmanın içinde yer almıştı. Bu kitapları, belirlediğiniz ölçüye göre seçin, ayırın. Kendisine yapılan bu haksızlığı, bu saygısızlığı içine sindiremiyordu. Bütün bunları kendisinin yerine, önüne geçmek isteyenler düzenliyordu. Bu makineler ötekilere göre daha kullanışlı, daha pahalıdır.

22 Sözcükler Arası Anlam İlişkileri
Genel ve Özel Anlamlı Sözcükler: Daha çok varlığı kapsayan, anlatan, aynı kavramları topluca düşündüren sözcüğe “Genel Anlamlı Sözcük” denir. Tek bir varlığı kapsayan, tek bir varlığı düşündüren sözcüklere “Özel Anlamlı Sözcük” adı verilir. Evren,galaksi, Samanyolu, gezegen, Dünya, Afrika, Mısır, Kahire Soru: Aşağıdaki cümlelerde altı çizili sözcüklerden hangisi, bir varlık türünü bütünüyle anlatacak biçimde kullanılmıştır? Roman, insanların sorunlarını ele alıyor. Oyun, yarın son kez oynanacak. Anne, dünyanın en güzel varlığıdır. Sınav, Eylüle kalmış. Masa, bir yığın kitapla doluydu.

23 Sözcükler Arası Anlam İlişkileri
Soyut ve Somut anlamlı sözcükler: Beş duyu organımızdan birisiyle algıladığımız varlıklar “Somut”tur. Örnek: Hava çok soğuktu. Müziğin sesini kıs. Beş duyu organımızdan birisiyle bile algılayamadığımız; varlıklar “Soyut”tur. Örnek: Onun cesaretine hayranım. Not: Bir sözcüğün somut mu soyut mu olduğu cümle içindeki kullanımına bağlıdır. Örnek: Bu yıl gözünden ameliyat olacakmış. ( Somut) Sende de ne göz varmış kardeşim, hiçbir işin rast gitmiyor. (Soyut)

24 Sözcükler Arası Anlam İlişkileri
SOMUTLAŞTIRMA: Korku,buzdan bir manto gibi bedenimi sardı. SOMUTLAŞTIRMA Soyut kavramların, durumların, olayların somut kavramlar aracılığı ile anlatılmasına “somutlaştırma” denir. Hüzün, sonbaharda  dökülen  yapraktır. * Yalnızlık , bir  çiçektir. * Sevgi,  gökyüzünde  kanat  çırpan  bir   güvercindir.

25 Sözcükler Arası Anlam İlişkileri
*Arkadaşlık,  kişiler  arasında  kurulan  bir  köprüdür. * Bu düşünceler, zamanla çürüyecektir. *Vişne  dallarında  arzularımız,  alnımıza  konan  bir  öpücüktür. Soyutlaştırma( Soyut anlam kazandırma) Örnek: Dün bize soğuk davrandı. (somut sözcük Soyut-ilgisizlik- anlamında kullanılmış) *Kirli işlerle uğraştığını söylüyorlar.

26 Sözcükler Arası Anlam İlişkileri
Sayılabilen, ölçülebilen değeri bildiren anlama “Nicel Anlam” adı verilir. NİCEL(Uzak , geniş,büyük, ağır, geç, fazla) NİTEL (İyi, güzel, sarı, eski) Örnek: Yüksek dağlar karlıydı. (Ölçülebilir) Ölçülemeyen değeri bildiren anlama “ Nitel anlam” adı verilir. Örnek: Bu çok lezzetli bir yemek. (Göreceli özellik) Güzel bir filmdi. (Kişiye göre değişir)

27 SÖZCÜKLERDE ANLAM OLAYLARI
A) ANLAM GENİŞLEMESİ *Bir sözcüğün kapsamına yeni anlamların girmesidir. Yıldız Film yıldızı, selpak, tursil “Dalga” eskiden sudaki belli hareketler bugün ise aynı zamanda fizik terimi B) ANLAM DARALMASI *Bir sözcüğün kapsadığı anlamlardan bir ya da bir kaçını kaybetmesidir. “Oğlan” kelimesi eskiden hem erkek hem de kız evlat için kullanılırken günümüzde sadece erkek evlat için kullanılmaktadır. “Yemiş” eskiden meyve anlamındayken günümüzde “incir” anlamındadır.

28 SÖZCÜKLERDE ANLAM OLAYLARI
C)ANLAM BAŞKALAŞMASI *Bir sözcüğün eski anlamından sıyrılarak yeni anlamlar kazanmasıdır. “Üzmek” Göktürk yazıtlarında kırmak, kesmek; günümüzde hoşnutsuzluk anlamında “ucuz” eskiden kolay anlamındayken bugün benzerlerine göre daha az para ödenen nesne

29 SÖZCÜKLERDE ANLAM OLAYLARI
D) ANLAM İYİLEŞMESİ “Yavuz” eskiden kötü, perişan anlamındayken bugün yaman, yiğit anlamındadır. E) ANLAM KÖTÜLEŞMESİ: “Ukalâ” akıllılar anlamında iken günümüzde kendini beğenmiş anlamında kullanılmaktadır. “canlı” anlamındaki “canavar” kelimesinin artık yırtıcı yaratık anlamında kullanılması

30 SÖZCÜKLERDE ANLAM OLAYLARI
F)GÜZEL ADLANDIRMA Verem:Amansız hastalık Kör: Görme özürlü Tabut: İmamın kayığı Uyuşturucu:Beyaz zehir Cin-peri : İyi saatlerde olsunlar Ölmek: Beka diyarına gitmek

31 SÖZ ÖBEKLERİ I. İKİLEMELER: Anlamı güçlendirmek, pekiştirmek amacıyla aynı sözcüğün tekrarlanması, yakın veya uzak anlamlı sözcüklerin yan yana kullanılmasıyla oluşan söz öbeklerine “ikileme” denir. 1. Aynı sözcüğün tekrarıyla yapılan ikilemeler: Örnek: Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden. Kapı kapı dolaştık. 2. Eş Anlamlı sözcüklerin tekrarıyla yapılan ikilemeler: Örnek: Ortalıkta ses seda yoktu. 3. Yakın anlamlı sözcüklerle kurulan ikilemeler: Örnek: Eş dost yardımına koşmuştu. Gazeteler yalan yanlış bilgilerle doluydu. 4. Karşıt anlamlı sözcüklerle kurulan ikilemeler: Örnek: Ne demek istediğimizi er geç anlayacak. İrili ufaklı taşları eline alıp fırlattı.

32 SÖZ ÖBEKLERİ 5. Bir anlamlı diğer anlamsız sözlerle kurulan ikilemeler: Örnek: Kağıda eğri büğrü bir çizgi çizdi. Sandıktan eski püskü bir elbise çıkardı. 6. İkisi de anlamsız sözlerle kurulan ikilemeler: Örnek: Adam abuk sabuk konuşuyordu. Eciş bücüş bir yazı ile mektup yazmıştı. 7. Yansıma sözlerin tekrarlanmasıyla kurulan ikilemeler: Örnek: Sular şırıl şırıl akıyordu. Arılar vızır vızır dolaşıyordu. 8. “m” sesinin sözün başına getirilmesiyle yapılan ikilemeler: Örnek: Onca harcamadan sonra elimizde para mara kalmadı. Uyarı: İkilemeler ayrı yazılı ve aralarına noktalama işareti konulmaz.

33 SÖZ ÖBEKLERİ ANLAMSAL OLUŞUM: A) Sıcak sıcak (simit), güle güle, sepet sepet (yumurta) B) Güçlü kuvvetli, doğru dürüst, yalan yanlış, eş dost C) Aşağı yukarı, er geç, irili ufaklı, acı tatlı D)Boy pos, eğri büğrü, eski püskü E) Abuk sabuk, eciş bücüş, abur cubur F) Horul horul,gürül gürül G) Para mara, kitap mitap DİLBİLGİSEL OLUŞUM: A) EKSİZ B) Enine boyuna, harfi harfine, günden güne C) Küçük mü küçük D)Seneler senesi, yıllar yılı, beterin beteri E) Ancak ve ancak, koştu da koştu NOT: ÜÇLEME ( kasım kasım kasılmak , çatır çatır çatlamak GÖREVLERİ AÇISINDAN: İsim(Eş dost) , sıfat ( abuk sabuk sözler), zarf ( ileri geri konuşuyor.) Cümlede çeşitli ögeler içinde yer alabilir veya bu ögeleri oluşturabilirler.

34 SÖZ ÖBEKLERİ Soru: Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ikilemeyi oluşturan sözcükler tek başlarına kullanılamaz? Yalan yanlış bilgilerle doğru karar veremezsin. Karşıdan güçlü kuvvetli görünüyordu. Mırın kırın etme de olanları anlat. Aradan aşağı yukarı on yıl geçti. İngilizceyi şöyle böyle bilir.

35 SÖZ ÖBEKLERİ II. DEYİMLER: A) En az iki kelimeden oluşur.
B) Donmuş kalıplardır C) Genellikle bir durumu, eylemi veya bir kavramı karşılar. Öğüt vermez, var olan durumu belirtir. (Gözden düşmek, kulak asmamak, İçi cız etmek) D) Genellikle mecaz anlamlıdır; ama mecazsız deyimler de vardır. ( Yükte hafif pahada ağır , adet yerini bulsun) E) Cümle değerinde deyimler de vardır (Başını kaşıyacak vakti yok. Atı alan Üsküdar’ı geçti. Tencere yuvarlanmış, kapağını bulmuş. Yorgan gitti kavga bitti. Şeytan görsün yüzünü. Dimyat) F) Öğüt, ders verme gibi bir işlevleri yoktur, anlatımı güçlendirmek için kullanılır. G)Yakın veya zıt anlamlı deyimler sorulabilir ( İçi sıkılmak, içi daralmak , sıkıntı basmak / içi açılmak; göze girmek/ gözden düşmek)

36 SÖZ ÖBEKLERİ Soru: Aşağıdaki cümlelerdin hangisinde deyimin açıklaması yoktur? Onu birden karşımda görünce çok şaşırdım, gözlerime inanamadım. Hazırlanan taslağı henüz iyice incelemedim, şöyle bir göz attım. Konuşmasında, dinleyicileri ilgisini çekmeyen, konu dışı gereksiz şeyler söyledi; ağız kalabalığı etti. İşe başlamadan önce deneyimli kişilerin görüşlerini sormalı, onların fikrini almalıyız. Bu konu üzerinde günlerce çalıştı, sonunda işin üstesinden geldi.

37 SÖZ ÖBEKLERİ KALIPLAŞMAMIŞ SÖZCÜK ÖBEKLERİ:
Mecaz anlamlı, yorum gerektiren sözcük gruplarıdır. İnsanların en kötüsü yüreğini yalnız kendine çevirendir. Kimi genç şairler şiirin kendileriyle başladığını, kimi yaşlı şairler ise şiirin kendileriyle bittiğini düşünürler./ Aydının asıl işlevi güncel propagandalara hoparlörlük etmek değildir.

38 SÖZ ÖBEKLERİ ATASÖZLERİ: Denenmiş gerçekleri vurgular veya öğüt verir (Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır. Sakla samanı, gelir zamanı) Halkın ortak ürünüdür Kalıplaşmıştır Atasözlerinde yargı her yönüyle tamamlanmıştır. Mecazlı olmayanları da vardır (Bugünün işini yarına bırakma. Son pişmanlık fayda etmez.) Yakın veya zıt anlam ifade edenleri vardır ( Birlikten kuvvet doğar, Yalnız taş duvar olmaz. Baş başa vermeyince taş yerinden kalkmaz./ Yalancının mumu yatsıya kadar yanar-Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar.

39 SÖZ ÖBEKLERİ ÖZDEYİŞ(VECİZE): Geniş bir kültür ve deneyim sahibi kişilerin söyledikleri özlü sözlerdir. Atasözlerinden farkı söyleyeninin belli olmasıdır.Yüksek yerlerde hem yılana rastlanır. Biri sürünerek, diğeri uçarak yükselmiştir./ Bağımsızlık/ Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum. / Hayatta en hakiki mürşit ilimdir. Ne kadar bilirsen bil, söylediklerin karşındakinin anlayabildiği kadardır.


"SÖZCÜKTE ANLAM." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları