Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Finansal (Mali) Tablolar Analizi

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "Finansal (Mali) Tablolar Analizi"— Sunum transkripti:

1 Finansal (Mali) Tablolar Analizi
ORAN (RASYO) ANALİZİ Yrd.Doç. Dr. Niyazi Kurnaz ©

2 ORAN ANALİZİ Rasyolar işletmenin faaliyet sonuçlarına ilişkin mali tablolarda yer alan çeşitli kalemler arasında kurulacak ilişkiler sonucu elde edilen ve işletmenin likiditesine, karlılığına, mali yapısına ve diğer hususlara ilişkin bir kanaat edinmeye yarayan oranlardır. Mali tablo analizlerinde en yaygın olarak kullanılan bu yöntemde, mali tablolardaki kalemler arsındaki anlamlı ilişkiler, birbirinin yüzdesi ve katı olarak belirtilir. Oran analizleri yardımıyla, işletmenin borç ödeme gücü, verimliliği, kaynakların kullanım durumu ve karlılığı ölçülebilmektedir. Ayrıca bu yöntemle hesaplanan oranların, ön­ceki yılın oranları ve sektör ortalama oranlan ile karşılaştı n iması suretiyle, işletmenin mali durumu ve finansal yapısı hakkında daha anlamlı ve gerçekçi yorumlar yapılması mümkündür. ©

3 ORAN ANALİZİ Bu yöntemle oran (rasyo), mali tabloların her hangi iki kalemi arasındaki ilişkinin basit bir matematiksel ifadesi olarak ta­nımlanabilir. Bu oranların hesaplanması tek başına bir amaç değildir. Hesaplanan oranların işletmenin amaçlan ile bü­tünleştirilerek değerlendirilmesi ve yorumlanması da gerekir. Hesaplanan oranlar işletmenin geçmiş dönemler mali tabloları üzerinden hesaplanmış oranlarla ve genel kabul görmüş oranlarla veya işletmenin içinde bulunduğu endüstri kolu için geliştirilen oranlarla karşılaştırılmalı, değerlendirmeler bu değerlere göre yapılmalıdır. Tablolardaki kalemleri birbiriyle karşılaştırarak sayısız oran elde edilebilir. Ancak oranların faydalı bir analiz aracı olabilmesi için, işletme ile ilgili anlamlı sorulan cevaplaması gerekir. Bu amaçla birbirine uygulanan kalemlerin hepsi aynı mali tabloda olabileceği gibi ayrı ayrı tablolarda da yer alabilir. Oranların işletmenin geçmiş faaliyet verilerini yansıttığı ve verilerin ancak bir bütün halinde olduğu takdirde kullanılabilir olduğu unutulmamalıdır. ©

4 ORAN ANALİZİ Rasyo analizleri sırasında hassasiyetle üzerinde durulması gereken birçok nokta vardır. Bunlar ana hatlarıyla aşağıda belirtilmiştir. Analizlerde önemli olan oranların hesaplanması değil,bu oranların yorumlanmasıdır. Bu itibarla; analizi yapacak kişinin yeterli bilgi düzeyine sahip olması yanında yeterli tecrübesinin de olması zorunludur. Bu yorumlarda yapılacak bir hala işletmenin, olduğundan daha farklı şekilde ele alınmasına neden ola­cağından belirli bir risk payı da içermektedir. Mali tablolara yansımayan yahut yansımakla birlikte rasyolarda net olarak görülmeyen nedenlerden dolayı işletmenin karşı karşıya kaldığı riskler daha açık bir ifadeyle gizli riskler de tespit edilebildiği oranda bu analizlerin yorumunda kullanılabilmelidir. ©

5 ORAN ANALİZİ - Benzer işletmelerin veya işletmenin çalışmalarını sürdürdüğü sektörün tipik oranlan veya standart oranlan ile yapılır,Ancak bu İşlemin yapılabilmesi için, sektörel standart oranların belirlenmiş olması gerekir. - Analize konu edilen işletmenin oranlan, genel kabul görmüş değerlerle karşılaştırılarak yorumlama işlemine bağlı tutulur. Ancak bu yorumlar, analiz çalışması ile ilgili yaklaşımlar olarak benimsenmelidir. Çünkü işletmeler arasındaki çeşitli alanlardaki farklılıklar, oran sonuçlarının katı bir anlayış içerisinde yo­rumlanmasını engellemektedir. - Dikkat edilmesi gereken bir diğer konu ise, temel rasyoların tali ve diğer rasyolarla desteklenmesi zorunluluğunun bulunmasına rağmen gereğinden fazla rasyonun esas alınması durumunda ise, analizi yapan kişi gereksiz detaylarla uğraşmak zorunda kalacağı için asıl önemli noktalan gözden kaçırabilir. Bu nedenle analizin amacına yönelik olarak hangi rasyoların kullanılacağı önceden tespit edilmeli ve gereksiz detaylarla uğraşılmamalıdır. ©

6 ORAN ANALİZİ İşletmeyle ilgili olarak hesaplanacak rasyolar dört grup altında incelenebilir. Likidite durumunun analizinde kullanılan rasyolar Mali yapının analizinde kullanılan oranlar Faaliyet (çalışma durumunun) analizinde kullanılan oranlar Karlılık durumunun analizinde kullanılan oranlar ©

7 Likidite Durumunun Analizinde Kullanılan Oranlar
İşletmenin kısa vadeli yükümlülüklerini zamanında yerine getirip getirmeyeceği konusunda bilgi sağlayan rasyolardır. Diğer bir ifadeyle likidite oranlan işletmenin nakit durumunu göstermek suretiyle, vadesi gelen borçların ödenme im­kanlarının tespit edilmesine yararlar. İşletmenin ödeme gücünün saptanmasında, dönen varlıklar ile kısa vadeli yabancı kaynaklar arasındaki ilişkiler analiz edilir. ©

8 - Likidite ( asit test) oranı - Nakit oranı
Dönen varlık unsurları ile kısa vadeli yabancı kaynak!ar ara­sındaki oransal ilişkiler aşağıdaki oranlan ortaya çıkarır. - Cari oran - Likidite ( asit test) oranı - Nakit oranı Öte yandan bu oranlan destekleyici diğer bazı oranlar ise şunlardır. -Alacakların devir hızı oranı -Stok devir hızı oranı -Stok bağımlılık oranı -Fon akım oranı( faaliyet sonucu sağlanan fon / kısa vadeli yabancı kaynaklar oranı) -Net çalışma sermayesinin faaliyetlerden sağlanan fona oranı -Kısa vadeli yabancı kaynakların faaliyetlerden sağlanacak nakit kaynaklarına oranı ©

9 a) Cari Oran Dönen varlıklar ile kısa vadeli kaynaklar arasındaki ilişkiyi gösteren orandır. Kısa vadeli yabancı kaynakların ödenmesinde herhangi bir sıkıntıya düşülüp düşülmeyeceği konusunda bir fikir veren cari rasyo, dönen varlıkların kısa vadeli borçlara oranlanması suretiyle bulunur ve en çok kullanılan rasyoların başında gelir. Cari rasyo aşağıdaki formül yardımıyla hesaplanır. Dönen varlıklar Cari oran = Kısa vadeli yabancı kaynaklar Oran hesaplanırken dönen varlıkların net tutan yani aktifi dü­zenleyici karşılık tutarı ( şüpheli olacak karşılığı, stok değer dü­şüklüğü karşılığı vb. } düşüldükten sonra bulunan tutar kullanılmalıdır. Cari oran borç verenlerce yaygın olarak kullanılan bir orandır. ©

10 Genel kural olarak cari oranın 2 elması tatminkar olarak kabul edilir, ancak gelişmekte olan ülkelerde sermaye piyasalarının gelişmemiş olması isletmeleri daha kısa vadeli borç almaya yönlendirmektedir. Bu tip ülkelerde cari oranın 1,5 olmasının yeterli olduğu düşünülmektedir. Cari oranın büyük olması iş­letmenin ihtiyacından fazla denen varlığa sahip olduğu oranın küçük olması net işletme sermayesinin yetersiz olduğunu gösterir. Cari oranın yeterli olup olmadığının tespiti için şu faktörler göz önünde tutulmalıdır. ©

11 Dönen Varlıkların Bünyesi
Dönen varlıklar içinde nakit ve nakit benzerleri ile alacakların oranı arttıkça likidite artarken, nakde çevrilmesi zaman alan stokların nispi payı arttıkça likidite dolayısıyla borç ödeme gücü azalır. Bir işletme dönen varlıkların likiditesi yükseldikçe daha düşük bir cari oran ile borç ödeme güçlüğüne düşmeden fa­aliyette bulunabilir. İsletmenin Tedarik ve Satış Şartlan Peşin satış ile çalışan bir isletme kredili satış yapan bir iş­letmeye oranla daha düşük bir cari oran ile çalışabilir. Keza kre­dili olarak mal tedarik eden bir işletme için, peşin alış yapan bir işletmeye kıyasla daha düşük bir cari oran fazla zorluk oluş­turmaz. Zaman İçindeki Eğilim Cari oranın yıllar içindeki eğilimi de önemlidir. Cari oranı de­vamlı artış gösteren bir isletmenin cari oranı düşme eğilimindeki bir işletmeye kıyaslandığında, son bilançodaki cari oran eşit olsa dahi birinci istetme lehine yorumlanır. Mevsimlik Değişmeler İşletme-faaliyetlerinin en yüksek seviyeye ulaştığı mevsimde cari oran düşük, buna karşılık işletmenin stoklarını satıp, ala­cakların! tahsil edip borçlarını ödediği diğer bir deyişle faaliyetin asgari düzeye indiği zamanlarda cari oran yüksek görülebilir. Stok Devir Hızı Ve Alacak Devir Hızı Bir işletmenin stok ve alacak devir hızı oranlan düşük ise, bunların paraya çevrilmesi de yavaş olacağından bu durumda cari oranın yüksek olması tercih edilir. Ticari Alacakların Senetli Veya Senetsiz Oluşu Senetli alacakların vadeden önce çeşitli şeklilerde paraya çevrilme imkanı olduğundan alacakları senede bağlı işletmelerin daha düşük cari oran ile çalışması mümkündür. ©

12 b) Likidite (Asit-Test) Oranı
İşletme satışlarının bir an için tamamen durması veya önemli derecede yavaşlaması halinde işletmenin kısa vadeli borçların! ödeme gücünün ne olacağı düşüncesi likidite oranının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Satışların azaldığı kriz dönemlerinde stokların artması, dönen varlıklar toplamını arttıracağından cari oran yanıltıcı sonuçlar verebilir. Likidite oranının 1 olması yeterli kabul edilmektedir. Ancak alacaklarını tahsilde güçlük çeken bir işletme için yüksek likidite oranın pek anlamı yoktur. Keza bir iş­letmenin likidite oranı 1'den küçük olduğu halde işletme stok­larının süratle paraya çevrilip, bunlarla kısa vadeli borçlarını ödeyebiliyorsa, bu işletmenin borç ödeme gücü var demektir, Oran şöyle formülle elde edilir: Dönen varlıklar - stoklar Likidite (Asit-test) oranı= Kısa vadeli yabancı kaynaklar Yukarıdaki oran 1 liralık kısa vadeli borca karşılık stoklar hariç kaç liralık dönen varlığın olduğunu gösterir. ©

13 c) Nakit Oran Nakit oranı, para ve benzeri" değerlerin kısa vadeli yabancı kaynaklara oranıdır. Bu oran, işletmenin hazır değerleri ile kısa vadeli borçlarını ne ölçüde karşılayabildiğin! belirlemede kullanılır. Nakit oranı cari oran ve likidite (asit - test) oranına göre daha duyarlıdır. Faaliyetlerden sağlanan fon girişlerinin durması e alacakların tahsil edilmemesi durumunda, işletmenin kısa vadeli borçlarını ödeme gücünü yansıtır. Nakit oranıyla ölçülmek istenen husus kısa vadeli yabancı kaynakların ne kadarının hazır değerlerle karşılanabileceğidir. Bu rasyonun 1 civarında olması istenir. Ancak rasyoların yorumu, analizin yapılış amacına göre farlılık gösterir. Nakit oranı aşağıdaki formül yardımıyla bulunur. Nakit oranı = Hazır Değerler / Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar Hazır değerler Kasa ve Banka hesaplarında mevcut nakit ve diğer nakdi değerleri ifade etmektedir. ©

14 d) Diğer Oranlar Likidite durumunun analizinde yukarıda açıklanan oranlar dışında ve bu oranları yorumlarken daha gerçekçi sonuçlara varmak için aşağıdaki oranlardan yararlanılabilir. da) Ticari Alacaklar / Dönen Varlıklar Rasyosu Dönen varlıklar içerisindeki ticari alacakların oranını gösteren rasyodur. Dönen değerler içerisindeki hazır değerler, Menkul kıymetler. Ticari alacaklar gibi hesap gruplarının ağırlıkları analiz sonuçlarını doğrudan etkileyecek niteliktedir. Likiditeye yönelik olarak denen varlıkların yapısını tahlil etmek amacıyla kullanılan oranlardan biri olan, kısa vadeli ticari alacakların dönen varlılara oranı, ticari alacakların dönen varlıklar içerisindeki ağırlığını ortaya çıkarır. ©

15 db) Stoklar / Dönen Varlıklar Rasyosu
Bu rasyo dönen varlılar içerisindeki toplam stokların payını göstermektedir. Dönen varlıklar içerisindeki stokların önemli bir yer tutması durumunda dönen varlıkların likiditesinin yüksek ol­duğundan bahsetmek mümkün değildir. Diğer taraftan stok devir hızlarının da düşük olduğu hallerde işletme için risklerin olduğu yada olabileceği ihtimalleri de gözden uzak tutulmamalıdır. Ancak stok devir hızının yüksek olduğu işletmelerde, stok se­viyelerindeki kısmi yükseklik önemli bir risk unsuru taşımaz. de) Net İşletme Sermayesi / Dönen Varlıklar Net işletme sermayesi, dönen varlıklardan kısa vadeli borçların düşmesiyle elde edilen tutan göstermektedir. Kısa vadeli yabancı kaynakların bir anda ödenmesi durumunda işletmenin yeterli çalışma sermayesine sahip olup olmadığını ve toplam dönen varlıklar içerisindeki net işletme sermayesinin tutarı n ı tespit etmeye yarayan bu rasyo için standart oranlar mevcut de­ğildir. Bu nedenle işletmenin net çalışma sermayesinin dönen varlıklara oranının önceki uygulamalar neticesi tespit edilen oranlar ile sektörel standartlar ve rakip isletmelerin durumlarıyla mukayese edilerek yorumlanması sağlanır. ©

16 dd) Stoklar / Dönen Sermaye Rasyosu
Bu oran döner sermayenin ne kadarının stoklara bağlandığını gösteren rasyodur. Bu rasyo yanında stok devir hızı rasyoları ve stoklarla ilgili diğer rasyolarında dikkate alınması ve bu rasyoların birlikte değerlendirilmesi gereklidir. de)Stoklar/ Toplamı Aktifler Rasyosu Toplam aktiflerin ne kadarının stoklara bağlandığın! gösteren bu rasyo, işletme içi standartlar, sektördeki diğer firmaların du­rumu ve benzer hususlar göz önüne alınarak yorumlanmalıdır. d f) Ticari Alacaklar / Toplam Aktifler Toplam aktiflerin ne kadarlık kısmının ticari alacaklara bağlandığını gösterir, ©

17 Finansal Yapının Analizinde Kullanılan Oranlar
İşletmenin finansmanında yabancı kaynaklardan ne derece yararlanıldığını ortaya koyan oranlardır. Yabancı kaynaklar ile öz kaynaklar arasındaki ilişkiyi gösteren bu oranlar işletmenin olumlu bir şekilde finanse edilip edilmediği kredi verenlerin emniyet payının yeterli olup olmadığı sorularına cevap verir. Öz kaynaklar kredi verenler için emniyet manidir. Finansal oranlar işletme zarar etse de yada gelecek dönemlerde beklenen nakit akımlarının gerçekleşmemesi halinde işletmenin yükümlülüklerini yerine getirip getiremeyeceği hususunda ip ucu verir . Finansal yapının analizinde kullanılan oranlar şunlardır ; ©

18 a) Finansal Kaldıraç Oranı :
Toplam Borçlar Finansal Kaldıraç Oranı= Aktif Toplamı Bu oran aktiflerin yüzde kaçının yabancı kaynaklarla finanse edildiğini gösterir. Oranın yüksek olması, kredi verenler açısından emniyet marjının dar olduğunu, işletmenin faiz ve bere ödeme açısından zor durumlara düşme olasılığının yüksek ol­duğunu gösterir. Ancak bu takdirde işletme sahipleri, az sermaye ile geniş bir kaynağa egemendirler ve faaliyet kârı, yabancı kaynak maliyetinden yüksek ise, öz sermaye kârlılığı yükselir, finansman kaldıracı etkisinden yararlandır. Finansmanda göz önünde tutulacak ilkelerden biri de güvenli bir şekilde. kâr sağlamak veya zarar riski arasında bir denge kurmaktır, Emniyete önem vererek işletmenin finansmanında büyük ölçüde öz sermaye kullanmak kârlılık oranını düşürebilir. Buna karşılık kârlılığa öncelik vererek kaldıraç oranını yük­seltmek riski artıracaktır. Bu nedenle finansman yöneticisi iş­letmenin finansmanında emniyet ve kâr amaçlarını dengelemek durumundadır. Gelişmiş ülkelerde oranın %50'nin üzerine yükselmesi tehlike işareti olarak yorumlanır. Ancak Türkiye gibi gelişmekte olan ekonomilerde öz sermaye sağlanmasındaki güçlükler nedeniyle oran genelde %60 ' dan daha yüksektir. Özellikle enflasyon dö­nemlerinde firmalar daha hızlı borçlanma eğilimi içerisine girdiklerinden oranın yükselmesi söz konusu olur. ©

19 b)Öz Sermayenin Aktif Toplama Oranı :
Bu oran, aktifleri yüzde kaçının işletme sahiplerince finanse edildiğini gösterir. Oranın zaman içinde yükselme eğilimi göstermesi genellikle iyi bir yönetimin göstergesi olarak kabul edilir, Oranın düşük olması, spekülatif bir finansman şeklini gösterir ve işletme bu durumda büyük kârlar sağlayabileceği gibi, durgunluk dönemlerinde fiyatların düşmesi halinde faiz ve ana para tak­sitlerini ödemekte zorluklarla karşılaşılarak ağır zararlara uğrayabilir, hatta iflas durumuna gelebilir ©

20 c) Finansman Oranı : Öz Sermaye Finansman Oranı= Toplam Yabancı Kaynaklar İşletmenin mali bağımlılık derecesini gösteren bu oran işletmenin mali yeterliliğinin araştırılmasına da imkan tanır. Gelişmiş ülkelerde bu oranın en az bir olması genel kabul gör­müştür. Oranın birden küçük olması, işletme finansmanında daha fazla yabancı kaynak kullanıldığını gösterir ki bu işletmeyi ağır bir faiz altına sokar ve alacaklılar için emniyet payı az de­mektir. Oranın birden büyük olması toplam kaynaklar içinde öz sermayenin daha fazla olması anlamındadır, bu durum borçların ödenmesinde sıkıntı yaşanmayacağını gösterir, Fakat böyle bir durum aynı zamanda işletmenin düşük maliyetli uzun vadeli kredilerden yararlanmadığının göstergesidir. Öz kaynakların fazla olması iyi bir politikadır. Ancak düşük maliyetli yabancı kaynak kullanarak bu kaynağın maliyetinden yüksek kâr oranı elde edilebiliyorsa borçlanma yolu tercih edilmelidir. Ülkemiz koşullarına göre genel olarak bu oranın 2/3 olması yeterli olarak yorumlanabilir. ©

21 d) Oto Finansman Oranı İşletmenin, işletme faaliyetleri neticesi işletme içi yaratmış olduğu kaynakları hakkında görüşe varmak için kullanılır. Bu oran; yasal yedekler, olağanüstü yedekler, statü yedekleri, özel fonlar ve bilançoda kâr yedekleri grubunda gösterilen diğer ye­deklerden, 580 kod numaralı hesapta gösterilen geçmiş yıllar zararlarının mahsubu neticesi kalan tutarın, ödenmiş sermayeye bölünmesi suretiyle hesaplanır. Bu oranın büyük olması, işletmenin faaliyet sonucuna göre iç kaynak yaratabildiği anlamına gelir ve bu durum işletme lehine kullanılır. ©

22 e)Duran Varlıkların Devamlı Sermayeye Oranı
Bu oran duran varlıkların ne oranda devamlı sermaye île fi­nanse edildiğini göstermektedir. Devamlı sermaye, öz kaynaklarla uzun vadeli yabancı kaynakların toplamını ifade etmektedir. Bu oran %100 değerinin üzerinde olması istetmenin duran varlıklarının finansmanında öz kaynaklar ve uzun vadeli yabancı kaynaklarının yanında kısa vadeli yabancı kaynaklardan da yararlandığı anlamına gelir. Duran varlıkların kısa sürede pa­raya çevrilmesi normal şartlarda söz konusu olmadığından iş­letmenin kısa vadeli yükümlülüklerini yerine getirmeme riski de mevcuttur. Bu oranın %100 değerinin üzerinde olması işletme için büyük bir risk olarak değerlendirilmelidir. ©

23 f)Duran Varlıkların Öz kaynaklara Oranı
Bu oran, duran varlıkların öz kaynaklarla karşılanma oranını göstermektedir. Bu oranın düşük olması durumunda, maddi duran varlıkların öz kaynaklarla karşılanabildiği kabul edilir. Oranın 1’in üzerinde olması durumu ise duran varlıkların fi­nansmanında yabancı kaynaklardan yararlanıldığı anlamına gelir. Bu oran için belirlenmiş standart bir oran bulunmamakla birlikte duran varlıkların finansmanında yabancı kaynaklardan yararlanılmaması istenir. Daha açık bir ifadeyle bu oranın %100'ün altında olması iyi karşılanır. ©

24 g)Uzun Vadeli Yabancı Kaynakların Devamlı Sermayeye Oranı
Bu oran uzun vadeli yabancı kaynakların devamlı sermayenin ne kadarını oluşturduğunu gösterir. Bu oranın %25 olması arzulanır. Bu oranın %25'den fazla olması devamlı sermaye içerisinde yabancı kaynakların oranın yüksek olduğuna yada iş­letmede büyük oranda uzun vadeli yabancı kaynak kullanıldığına işaret eder. ©

25 h) Öz Kaynakların Devamlı Sermayeye Oranı
Bu oran ile öz kaynakların devamlı sermaye içerisindeki ağırlığı ölçülmektedir. Mali bağımsızlık oranı da denilen bu oranın %75 civarında olması istenir. Oranın bu yüksek olması işletmede öz kaynak yoğunluğunu gösterirken %75'ten düşük olması ise uzun vadeli yabancı kaynak fazlalığını gösterir. Uzun vadeli yabancı kaynakların yoğun olarak kullanılması ise iş­letmenin mali bağımsızlığını olumsuz yönde etkiler. Bu oranın %75'ten yüksek olması durumunda öz kaynakların yoğun olarak kullanıldı anlamına gelir. Bu durum ise işletme verimsizliğini olumsuz yönde etkiler. ©

26 ı) Dönen Varlıkların Aktif Toplamına Oranı
Bu oran, dönen varlıkların aktif toplam içerisindeki payını göstermektedir. Genel olarak bu oran %50'nin üzerinde olması istenir. Bununla birlikte, işletmenin faaliyette bulunduğu sek­törün, daha açık bir ifadeyle işletmenin faaliyet konusunun bu oranı doğrudan etkileyebileceği gözden uzak tutulmamalıdır. Bu oranın %50'nin altında olması, kaynakların çoğunluğunun duran varlıklara bağlandığı anlamına gelir. Bu durumda, işletmenin kaynak sıkıntısına düşmesi muhtemeldir. ©

27 j) Dönen Varlıkların Duran Varlıklara Oranı
Dönen ve duran varlıklar arasındaki dengeyi gösteren bu oranın %100'ün üstünde olması işletme için olumlu karşılanır. işletmenin faaliyet konusunun bu oranı doğrudan etkileyebileceği unutulmamalıdır. Bu oranın %100'ün altında olması, duran varlıklara fazla yatırım yapıldığı anlamına gelir. ©

28 Çalışma Durumunun Analizinde Kullanılan Oranlar
©

29 a) Alacak Devir Hızı Oranı
Ticari alacaklar ile net satışlar arasında kurulacak bir ilişki alacaklar devir hızı oranını verir. Bunu içinde, bir dönemin net satışlarının o donemin alacaklarına bölünmesi gerekir. Net Satışlar Alacakların Devir Hızı Oranı= Ortalama Alacaklar Formülde ortalama alacaklar şu şekilde hesaplanır: Dönem başı Tic. Alacak + Donem Sonu Tic. Alacak Ortalamama Alacaklar= 2 Ortalama alacakların hesabına ticari alacakların şüpheli ala­cakların alacaklar karşılığının düşülmeden önceki brüt değeriyle alınması sonucu gerçeğe daha çok yaklaştıracaktır. Alacakların devir hızının sonucu "Defa" olarak çıkar. Buda ticari alacakların bir hesap döneminde kaç defa tahsil edildiğini gösterir. Alacaklar ne kadar sık tahsil edilirse o kadar iyidir. Çünkü bu ticari alacakların vadelerinde kolaylıkla tahsil edilebildiği fonları tekrar tekrar satışa konu olup iş hacminin ve dolayısıyla kârlılığın artacağı anlamına gelir. Sonuç itibariyle buda dönen varlıkların bileşimi ve likit yapı bakımından güçlenmesine yarar. Yüksek bir devir hızında ortalama tahsilat dönemi kısa ve alacakların tahsil kabiliyeti iyi olur. Diğer taraftan yüksek bir devir hızında daha düşük bir cari oran ve likidite oranı ile çalışmak olanaklıdır. Ala­cakların devir hızı düştüğünde, alacakların daha uzun sürede tahsil edilebildiği, şüpheli alacak zararlarının büyüyebileceği, kredi ve tahsil giderlerinin artacağı ve daha yüksek bir cari orana ihtiyaç olacağı düşünülebilir. ©

30 b) Ticari Borçların Devir Hızı Oranı
Ticari borçların devir hızı, işletmenin ticari borçlarını yılda kaç kez ödendiğini ortalama olarak gösteren orandır. Ticari borçların devir hızı aşağıdaki formül ile hesaplanır. Ticari borçlar devir hızı = Kredili Alışlar Tutan / Ortalama Ticari Borçlar Kredili alış tutarının bilinmemesi durumunda ise kredili alış tutan yerine toplam alışların esas alınması da mümkündür. Ortalama ticari borçlar, denem başındaki ticari borçlar ile dönem sonundaki ticari borç toplamının yansıdır. Ancak ticari borçlarda dönem içerisinde büyük dalgalanmaların olması halinde aylık ortalamaların esas alınması daha uygun olacaktır. ©

31 c) Stok Devîr Hızı Oranı
Bir dönemin stoklan ile net satışları arasında kurulacak ilişki stok devir hızını bulmaya yarar. Bunun için de, net satışların ortalama stoklara bölünmesi gerekir. Net Satışlar Stok Devir Hızı Oranı = Ortalama Stoklar Oran, işletmenin stoklarının ne kadar süratle paraya çevrildiğini gösterir. Bütün stoklar maliyet değeri ile kaydedildiğinden aynı oran daha doğru olarak Satılan Malın Maliyeti şeklinde de bulunur. ©

32 c) Stok Devîr Hızı Oranı
Stok devir hızı oranı, stokların bir yıl içinde kaç kez satılıp paraya çevrildiğini gösterir. Stok devir hızı oranının yüksek ol­ması daha az sermayenin stoklara yatırılmış olduğunu ifade eder. Stok devir hızı yüksek olan bir işletme daha fazla rekabet gücüne sahiptir. Çünkü düşük fiyatla mal satarak satış hacmin genişletebilir. Kâr marjı düşük de olsa toplam kârını artırabilir Oranın yüksek olması, işletmenin maruz kaldığı fiyat, moda değişmelerinden kaynaklanan riski azaltır. İşletmede etkili bir stok ve pazarlama programının ve etkili bir stok kontrolü olduğunu göstergesidir. Oranın düşük olması birtakım sakıncalar doğurur. Stokların muhafaza ve sigorta masrafların artar, stoktaki malların fiyatı dü­şerse zarara uğranabilir, uzun süre stokta kalması sonucu malın fiziki vasfı bozulabilir, stoktaki mallar demode olabilir. Ticari işletmeler bakımından stoklar sadece ticari mallan ifade ederken üretim işletmelerinde mamuller, yarı mamuller ham­madde ve malzemeler, stoklar kalemini oluşturur. Bu bakımdan formülde ticari işletmeler için ortalama malların, üretim iş­letmelerinde ortalama mamullerin ele alınması gerekir. ©

33 Net Çalışma Sermayesi Devir Hızı Oranı
işletmenin net çalışma sermayesinin satışlarla yılda kaç kez karşılanabileceğini gösterir. Net çalışma sermayesi devir hızının yüksek çıkması, çalışma sermayesinin yetersiz olduğunu yada net satışların çok yüksek olduğunu gösterir. Oranın düşük çıkması durumunda ise iş­letmede aşırı çalışma sermayesi var olduğu kabul edilir. Bu oran aşağıdaki formül yardımıyla hesaplanır. Net satışlar N.Ç.S. D.H. Oranı = (Dönen Varlıklar- Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar) ©

34 e) Duran Varlıklar Devir Hızı Oranı
Duran varlıklar verimliliğini ölçmede kullanılır. Duran varlıkların satışlarla bir yılda karşılanma oranını gösterir. Bu oranın düşük çıkması duran varlıkların fazlalığına işaret ederken, kaynakların verimsiz kullanıldığının da belirtisi olarak kabul edilmelidir. Oranın yüksek çıkması ise duran değerlere aşın bir yatırım yapılmadığını ve kaynakların verimli kul­lanıldığının göstergesi olarak kabul edilir.Bu oran aşağıdaki formülle hesaplanır. Duran Varlıklar Devir hızı = Net Satışlar / Ortalama Duran Varlıklar ©

35 î) Maddî Duran Varlıklar Devir Hızı Oranı
Maddi duran varlıkların ne derece etkin kullanıldığını gösteren bu oran, net satışlar tutarının maddi duran varlıklar tutarına bölünmesiyle bulunur. Maddi duran varlık devir hızı, işletmedeki kapasite kullanımı hakkında da bilgi verir. ©

36 g) Mali Borçlanma Faiz Oranı
Net satışların faiz giderlerini karşılama oranını gösterir. Özellikle yabancı kaynak maliyetlerinin tespitinde kullanılan bu oranın hesabında, finansman gideri olarak sadece gelir tab­losunda yer alan rakamların değil aynı zamanda varlıkların ma­liyetine eklenmiş olan finansman giderlerinin de dikkate alınması gerekir. Bu oran, finansman giderleri tutarının net satışlar tutarına bölünmesi suretiyle hesaplanır. ©

37 Kârlılık Durumunun Analizinde Kullanılan Oranlar
İşletmenin emrine verilmiş bulunan öz ve yabancı kaynakların, verimlendirme derecesinin ölçümünde kullanılan oranlar bu grupta toplanmaktadır. İşletmenin, gerek bir bütün olarak tüm faaliyetlerinde kârlı çalışıp çalışmadığının belirlenmesinde, gerekse her bir temel faaliyetinin verimliliğinin ölçülüp değerlendirilmesinde, bu oranlardan yararlanılır. Kârlılık oranlarıyla işletmenin geçmişteki kazanç gücü ve faaliyetlerinin etkinlik derecesi değerlendirilir. Kârlılıkla ilgili oranlar, işletmenin dönem faaliyetlerinde elde ettiği kârın tatmin edici düzeyde olup olmadığına, bu anlamda işletme kaynaklarının etkin kullanılıp kullanılmadığına ilişkin hususların tespitinde kullanılır. Bir işletmenin gelir tablosu, faaliyet sonuçlarını miktar olarak verir. Bu faaliyet sonuçları brüt satış kârı faaliyet kârı olağan kâr dönem kârı ve dönem net kârı olarak ortaya çıkar. Bir dönemin satışlarının bütün bu kârları sağlayacak büyüklükte olması ar­zulanan bir durumdur. Bu acıdan kâr ile satışlar arasında ilişki kurularak satışların kârlılık oranlan bulunur. ©

38 a) Brüt Kâr Oranı Bu oran, brüt satış kârının net satışlara oranlanmasıyla bu­lunur. Brüt satış Kârı Brüt Kâr Oranı = Net satışlar Brüt kâr oranı, yüzde şeklinde hesaplanır ve ona faaliyet ko­nusunda net satışların yüzde kaçı oranında brüt kâr elde edil­diğini gösterir. Diğer bir ifade ile, bu oran satılan malların maliyeti düşüldükten sonra kalan brüt faaliyet kârı yüzdesini gösterir. İşletmenin gayri safi rantabilitesi hakkında bilgi verir. Bu oran benzer işletmelere ait oranlar ile yapılan karşılaştırmalar so­nucuna göre yorumlanır. Oranın yüksek oluşu işletme lehine yo­rumlanır. Satışların kârlılığının düşük olması ise satışların verimsizliliğini gösterir. İncelenen yılda gözüken brüt kâr oranı ile işletmenin önceki yıllardaki kâr oranlarını karşılaştırarak, önemli dalgalanmalar olup olmadığı kontrol edilir. Ayrıca tespit edilen oranlar sektör ortalamaları ile de karşılaştırılmalıdır. ©

39 b) Faaliyet Kârı Oranı Bu oran faaliyet kârının net satışlara oranlanmasıyla bu­lunur. Faaliyet kârı Faaliyet Kârı Oranı = Net Satışlar faaliyet kârı oranı, yüzde şeklinde hesaplanır ve faaliyet kârının net satışların yüzde kaçı oranında gerçekleştiğini anlatır, Diğer bîr ifade ile bu oran brüt satış kârından faaliyet giderleri düşüldükten sonra kalan net faaliyet kârı yüzdesini gösterir. Yüksek bir faaliyet kâr oranı işletmenin ana faaliyet ko­nusunda başarılı olduğunu ifade eder. Ancak oranın, faaliyet dışı gider ve zararlar ile vergiyi karşıladıktan sonra yeterli ölçüde dönem net kârı bırakacak büyüklükte olması önemlidir. ©

40 c) Net Kâr Oranı Dönem net kârının net satışlara bölünmesi net kâr marjı ora­nını verir. Dönem Net Kârı Dönem Net Kâr Oranı = Net Satışlar Dönem net kârı oranı, faaliyet kân elde etmiş bir işletmede net satışların yüzde kaçlık bir dönem net kârı içerdiğini gösterir. Fakat dönem net kârının tamamının veya büyük bir kısmının fa­aliyet dışı gelir ve kârlardan oluşması halinde bunu söylemek mümkün değildir. Bu oran, faiz ve vergilerde dahil olmak üzere bütün giderler karşılandıktan sonraki net satışları kârlılık yüzdesini verir. Önemli olan dönem net kârının faaliyet kârından büyük pay ol­masıdır. Ancak bu durumdaki bir kârın devamlılığından söz edi­lebilir. Dönem net kâr oranı ne kadar yüksek çıkarsa o kadar iyi­dir. Fakat kesin bir şey söyleyebilmek için aynı sektörün diğer İşletme sonuçlarıyla karşılaştırmalar yapmak gerekir. ©

41 d) Kâr ile Sermaye Arasındaki Oranlar
İşletmenin emrine verilmiş öz ve yabancı kaynakların ve­rimliliğini ölçmede kullanılan oranlar bu grupta toplanır. Başka bir anlatım biçimiyle kârlılık oranlan, bir işletmenin faaliyetleri sonucunda ölçülü ve yeterli bir kâr sağlayıp sağlamadığını ölçmeye yarar. Bu konu işletme sahipleri ve yöneticiler açısından çok önemli olmaktadır. Çünkü kâr, yöntemin başarısı olurken, or­takların kısa vadedeki gelirinin ve uzun vadede de yatırımlarının değer kazanmasının bir kaynağı olmaktadır. Bu oranlar yatırım temeline dayandığından söz konusu oranlara, varlıkların kârlılık oranlan da denmektedir. ©

42 da) Öz Kaynakların Amortisman Oranı
Öz kaynakların amortisman oranı, dönem net kârının öz kay­naklara oranlanmasıyla bulunur. Dönem net Kârı Öz Kaynakların Amortisman Oranı = Öz Kaynaklar Paydada yer alan öz sermaye işletmenin dönem başı veya dönem sonu öz sermaye tutarı veyahut her ikisinin ortalaması olarak dikkate alınabilir. Öz kaynakların amortisman oranı, dönem net kârının öz kaynakların yüzde kaçı oranında ger­çekleştiğini gösterir. Üretim işletmelerinde bu oranın %13 ile %15 arsında olması genel kabul görmektedir. Öz kaynakların amortisman oranı, her şeyden önce, işletmenin ve dolayısıyla yönetimin başarısının bir göstergesi olmaktadır. Diğer taraftan faizler ve vergiler karşılandıktan sonra işletme sahip ve sahiplerine kârdan ne kaldığı yine bu oran ile ölçülmüş olur. Yıllar itibariyle işletme kârlarındaki değişmeler bu oran kul­lanılarak izlenebilir. Bu şekilde sermayedarın kazanç gücünün artma ve azalma eğilimini görmek olanaklıdır. Çünkü işletmenin ortaklarına kâr dağıtması ve bu arda oto finansman yoluyla kârın bir kısmını işletmede bırakması ancak oranın yüksek çıkması du­rumlarında devamlılık ve artış gösterecektir. Oranın düşük çıkması yönetimin başarısızlığı şeklinde değerlendirilir. ©

43 db) Vergi Öncesi Net Kârın ÖzSermayeye Oranı
Net kârın öz sermayeye oranı esasen yönetimin başarısını ölçmede kullanılan bir orandır. İşletmenin dönem kârından ödenmesi gereken vergi miktar! üzerinde hiçbir etkisi veya kont­rolü olmadığından öz kaynakların yöneticiler tarafından verimi kullanılıp kullanılmadığının ölçümünde söz konusu oranın dik­kate alınması gerekir. Ancak ortaklar açısından dönem kân içindeki vergiler kul­lanılacak bir fon olmadığı için vergi öncesi net kârının öz ser­mayeye oranı önemlidir. ©

44 dc) Vergi ve Faiz Giderleri Öncesi Kân Öz ve Yabancı Kaynaklara Oranı
Ekonomik rantabilite oranı da denen bu oran, toplam kaynakların ne ölçüde kârlı kullanıldığını gösterir. İşletmeye yatırılar fonların getirişini ve yönetimin işletmeye yatırılan fonlardan yararlanma başarısını ölçmede yararlanılır. ©

45 dd) Net Kârın Net Aktiflere Oranı
Varlıkların işletmede ne ölçüde verimli kullanıldığını veya kullanılmadığını değerlendirmeye yarar. ©

46 de) Diğer Kârlılık Oranlan
İşletmenin kârlılık durumlarının analizinde, her bir gelir getiren varlık unsurunun verimliliği ayrı ayrı ölçülebilir. Böylece her hangi bir gelir getiren varlık türüne bağlanan sermaye ile, bu varlıktan sağlanan gelirler arasındaki ilişkiler analiz edilebilir. Bu amaçla kullanılabilecek oranlar şunlardır. - hisse senedi ve tahvil gelirlerinin hisse senetleri ve tahvillere oranı - iştirak kârlarının iştiraklere oranı - alınan faizlerin borçlu bankalara oranı - faaliyet kârının faaliyet gerçekleştirilmesinde kullanılan varlıklara oranı ©

47 e) Mali Yükümlülüklerin Karşılanmasında Yeterli Gelir Elde Edilip Edilmediğinin Saptanmasında Kullanılan Oranlar İşletmenin mali yükümlülüklerini karşılamak üzere yeterli geliri elde edip etmediği bu oranlar yardımıyla araştırılır. İşletme faaliyetleri sonucunda elde edilen net fon tutarının, işletmenin borçlarını ve faiz giderlerini ödemeye yeterli olup olmadığının ortaya konmasında bu oranlar yol göstericidir. Bu oranlar aşa­ğıda kısaca açıklanmıştır. ©

48 ea) Faizleri Karşılama Oram
Vergi ve faiz giderlerinden önceki kârın, faiz giderlerine bö­lünmesi ile bulunan bu oran işletmenin ödemek zorunda olduğu faizleri kaç kere kazandığını gösterir. eb) Sabit Giderleri Karşılama Oranı Sabit giderlerden önceki kârın sabit giderlere bölünmesi ile bulunur. Sabit giderlerden önceki kâr, vergiden önceki kâra faiz ve sabit giderlerin ilave edilmesi sonucu elde edilen kârdır. ec) Borçların Karşılanma Oranı (Borç Servis Oranı) Borcun ana para taksiti ve faiz toplamının işletmenin o dönemde faaliyetleri sonucu elde ettiği fon kaynaklan ile ödenip ödenmeyeceğinin tespitinde yararlanılır. Net kâra fon çıkışma neden olmayan amortisman ve itfa paylan gibi gider kalemlerinin ve faiz giderlerinin ilavesi sonucu bulunan tutarın ana para taksiti ve faiz giderlerinden oluşan tu­tara bölünmesi ile bulunur. Bu oranın 2 olması beklenir. İşletmenin faaliyetleri sonucu oluşturduğu fon ile ana para taksitleri ve faiz giderlerini kaç defa karşıladığı bu oran ile ölçülür. ©


"Finansal (Mali) Tablolar Analizi" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları