Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

ANNE BABA EĞİTİMİ ÖĞR. GÖR. SEVGİ ALBAYRAKTAROĞLU

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "ANNE BABA EĞİTİMİ ÖĞR. GÖR. SEVGİ ALBAYRAKTAROĞLU"— Sunum transkripti:

1 ANNE BABA EĞİTİMİ ÖĞR. GÖR. SEVGİ ALBAYRAKTAROĞLU
SAKARYA ÜNİVERSİTESİ SHMYO ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ PROGRAMI Anne Baba Eğitimi

2 Ana Baba Okulu Giriş Toplumumuzda çocuğun ele alınış biçimi ve çocuk yetiştirme tutumlarımız konusunda yapılan araştırmalara dayanarak ileri sürülen fikirlerde or­tak noktalar, çocuğa karşı geleneksel tavır alışların baskılı ve kısıtlayıcı ol­duğu, kızların daha çok boyun eğen bir kimlik geliştirecek şekilde yetiştirildikleri, erkek çocuklara aile içinde daha çok değer verildiği şeklindedir.

3 Ana Baba Okulu Giriş Ana-Baba Okulu Projesi bu gereksinimden hareket ederek başlatılmıştır. Fransa'da 1929, Amerika Birleşik Devletlerinde 1880'li yıllarda başlatılan Ana-Baba Okulları, öğüt vermek yerine ana-babaların kişisel çabalarını uyandıran, onlara rehberlik eden ve dayanışma duygusunu kazandıran birer kurum niteliğinde ortaya çıkmıştır.

4 Ana Baba Okulu Giriş 1949'da yeni­den örgütlenen Paris Ana-Babalar Okulunda, haftanın belirli günlerinde ana-babaların görüşmeye, bilgiler istemeye gelebilecekleri bir kabul servisi oluşturulmuştur. Böylelikle yılda 1000'den fazla ziyaretçi kabul edilmiştir. Ana-Baba Okulu konusunda, Fransa'yı, başta İsviçre, İtalya, Hollanda ve Lüksemburg olmak üzere diğer Avrupa ülkeleri izlemiştir.

5 Ana Baba Okulu Giriş Ana-Baba Okulunun çalışmalarının temelleri ülkemizde ilk kez yıllarında Ord. Prof. Dr. İhsan Şükrü Aksel'in Akıl Hıfzıssıhhası Cemiyeti Başkanı olarak, Mediko-Sosyal Merkezi ve Askeri Tıbbiye'de başlattığı anne-babalara haftalık sohbet toplantılarıyla atıldı.

6 Ana Baba Okulu Giriş Yine ülkemizde sistemli ve programlı bir Ana-Baba Okulu modeliyse İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, Eğitim Bilimleri Bölümü tarafından yılı başından itibaren gerçekleştirildi.

7 Ana Baba Okulu Amaç Ana-Baba Okulu,
anne ve babaların çocuklarına karşı olumlu tutum ve davranışlar geliştirmesine yardımcı olmak, anne ve babalara çocukları ile nasıl sağlıklı bir iletişim kurabileceklerini anlatmak, çocuğun gelişme süreci içindeki değişimlerine ilişkin özelliklerini aktarmaktan, cinsel eğitime kadar çocuk ve genci ilgilendiren farklı konularda anne ve babalara ışık tutmak amacıyla kurulmuştur.

8 Bebeklik Dönemi Motor Gelişim
Yaşamın ilk yıllarında, çocuğun motor, yani hareki gelişiminde iki önemli eğilim görülür. Çocuğun becerilerinde baştan aşağıya ve bedenin merkezinden dışa doğru bir gelişim seyri görülür. Örneğin, bebeğin oturmadan önce başını tutabilmesi birinci gelişim prensibine bir örnektir. El ve kolunu hedeflediği nesneye ulaşacak şekilde uzatmadan ön­ce göğsünü yerden yukarıya kaldırması ise, ikinci gelişim prensibine bir ör­nektir (2,s. 96).

9 Bebeklik Dönemi Refleksler
Yeni doğan bir bebek ağlar, nefes alır ve biraz da etrafını seyreder. Bebekler geniş refleksler topluluğuyla dünyaya gelirler. Bunlar, belirli uyarıcılarla istemsiz olarak harekete geçirilen otomatik fiziksel tepkilerdir. Bunların bir kısmı yetişkinlerde de süregelir. Örneğin göze üflendiğinde göz kırpma veya gözbebeğinin parlak bir ışığa maruz bırakıldığında daralması veya dize vurulduğunda bacağın yukarıya hareketi gibi.

10 Bebeklik Dönemi Refleksler
İşte bebek ileriki yaşamında süregelecek olan bu reflekslere ek olarak bir dizi ilkel reflekslere de sahiptir ki, bunların bir kısmı yaşamını sürdürebilmesi için gereklidir. Örneğin bebeğin yanağına dokunulduğu zaman, dokunulan yanak tarafına başını döndürüp, emecek bir şey arama refleksi, ağzına bir şey değdirildiğinde emmeye başlama refleksi ve başlangıçta solunumla tam olarak eşgüdüm içinde olmasa da bebeğin beslenmesi için gerekli görülen yutma refleksi gibi.

11 Motor Yeteneklerin Gelişimi
Bebeklik Dönemi Motor Yeteneklerin Gelişimi Yeni doğan bebeğin hareket yetenekleri ise reflekslerinin aksine fazla etkileyici değildir. Yeni doğan bebek daha henüz başını tutamaz. Görme ve uzanma davranışlarını eşgüdüm içinde gerçekleştiremez. Yuvarlanamaz ve oturamaz. Ancak ilk haftalarda hareket yeteneğinde hızlı gelişmeler görülür.

12 Motor Yeteneklerin Gelişimi
Bebeklik Dönemi Motor Yeteneklerin Gelişimi 0 ay - Fötal duruşunu sürdürür. 1. ay - Çenesini kaldırabilir. 2. ay - Göğsünü kaldırabilir. 3. ay - Başarısız uzanmalarda bulunur. 4. ay - Destekle oturur. 5. ay - Kucağa oturup nesneleri yakalar. 6. ay - Mama sandalyesinde oturup sallanan nesneleri yakalar.

13 Motor Yeteneklerin Gelişimi
Bebeklik Dönemi Motor Yeteneklerin Gelişimi 7. ay - Kendi başına oturabilir. 8. ay - Yardımla ayağa kalkabilir. 9. ay - Sandalyeye tutunarak ayakta durabilir. 10. ay - Emekler. 11. ay - Eli tutulduğunda yürüyebilir. 12. ay - Bir eşyayı tutup kendini çekerek ayağa kalkabilir. 13. ay - Dört ayak üzerinde merdiven çıkabilir. 14. ay - Kendi başına ayakta durabilir. 15. ay - Kendi başına yürüyebilir.

14 Motor Yeteneklerin Gelişimi
Bebeklik Dönemi Motor Yeteneklerin Gelişimi Elle yakalama becerisinde görülen gelişimsel sıra da önemlidir, çünkü bebeğin nesnelerle olan etkileşiminde etkili olur. Küçük bebek ancak eline uyan nesneleri eline alabilirken, daha büyük bir çocuk büyüklük ve şekil açısından farklılık gösteren nesneleri yakalayabilir. 6 aylık bebek nesneyi tüm eliyle yakalamaya çalışır.

15 Motor Yeteneklerin Gelişimi
Bebeklik Dönemi Motor Yeteneklerin Gelişimi 9. ay civarında ise, yakalama davranışı daha çok tüm parmaklar tarafından yürütülür. Ancak 2 yaşında sadece başparmak ile işaret parmağının küçük nesneleri yakalama etkinliğinde etken oldukları görülür.

16 Bebeklik Dönemi Algısal Gelişim
Bebekler sosyal ve fiziksel çevreleriyle etkileşime girmelerine imkân sağlayacak geniş dağılım gösteren görsel yeteneklere sahiptirler. Örneğin, doğumdan hemen sonra parlaklıktaki değişime duyarlıdırlar ve bu alandaki duyarlılıkları ilk iki ay içinde hızlı bir gelişim gösterir.

17 Bebeklik Dönemi Algısal Gelişim
Yaşları 24 ile 96 saat arasında değişen bebeklerin ise hareket eden kesintili ışığı gözledikleri zaman emme faaliyetini yavaşlattıkları gözlenmiştir. Ayrıca yeni doğanların görsel bir uyarıcıyı izleme yeteneğine sahip oldukları görülmüştür.

18 Bebeklik Dönemi Görme Keskinliği
Yeni doğan bebeklerin ümit edilmeyen görsel kapasitelere sahip olmalarına karşın, görme keskinlikleri daha henüz tümüyle gelişmemiştir. Bu gelişim 10, 11 yaşlarına kadar süregelmesine karşın, bu yetenek ilk yılda hızlı bir gelişim gösterir ve 6 ayla bir yaş arasında yetişkin düzeyine yaklaşır.

19 Bebeklik Dönemi Görme Keskinliği
Ayrıca, yeni doğan bebekler tüm uzaklıklara gözlerini ayarlayamazlar. Ancak 19 cm. uzaklıktaki bir nesneye gözlerini ayarlayabilir ve ancak bu mesafedeki nesneyi net olarak görebilirler. Bu mesafeden daha yakındaki veya daha uzaktaki nesneleri ise, bulanık olarak algılayabilirler.

20 Bebeklik Dönemi Görme Keskinliği
4 aylıkken ise, normal bir yetişkin gibi tüm uzaklıklardaki nesnelere gözlerini ayarlayabilirler. 4. aya kadar ancak 19 cm.'den net olarak görebilmeleri, kucakta yatar durumdayken annelerinin yüzünü doğumdan itibaren görebildiklerine işarettir. Böylece bebekler sosyal etkileşime ilk günlerden itibaren hazırdırlar.

21 Bebeklik Dönemi Görme Keskinliği
4 aylıkken ise, normal bir yetişkin gibi tüm uzaklıklardaki nesnelere gözlerini ayarlayabilirler. 4. aya kadar ancak 19 cm.'den net olarak görebilmeleri, kucakta yatar durumdayken annelerinin yüzünü doğumdan itibaren görebildiklerine işarettir. Böylece bebekler sosyal etkileşime ilk günlerden itibaren hazırdırlar.

22 Bebeklik Dönemi Renk Algısı
Bebeklerin renk körü olup olmadıkları da inceleme konusu olmuştur ve araştırma sonuçları, bebeklerin sadece renkleri fark etmekle kalmayıp, bu renkler arasında ayrım yapabildiklerini de göstermiştir.

23 Bebeklik Dönemi Şekil Algısı
Bebeklerin motifler arasında ayrım yapıp yapamadığı araştırılmış ve farklı görsel hedeflere bakma süreleri belirlenmiştir. Bu görsel uyarıcılar insan yüzü, gazete gibi bir basılı materyal, boğa gözü ve düz kırmızı, beyaz ve sarı renkte 3 ayrı disktir. En küçüğü 2 aylık olan bebeklerin en fazla yüze baktıkları belirlenmiştir. Bunu basılı materyal ile boğa gözü izlemiştir. Aynı deney bir iki günlük bebekler üzerinde tekrarlanmış ve bebeklerin karmaşık şekilleri tercih ettikleri belirlenmiştir.

24 Bebeklik Dönemi Şekil Algısı
Bebeklerin yüzün hangi kısmına daha çok baktıkları da araştırılmıştır. Yaşları 5-7 hafta arasında değişen bebeklerin daha çok gözlere baktıkları belirlenmiştir. Bu sonuç sosyal etkileşim işaretleri olarak gözlerin bu devrede anlam kazanmış olduğu olasılığını göstermektedir. Bu nedenle, bebekle sağlanan göz teması, bebekle bakıcısı arasında sosyal bağın gelişmesinde önemli rol oynar. 5 aylık bebekler ise, farklı yüzler arasında ayrım yapabilecek düzeye gelirler.

25 Sosyal ve Duygusal Gelişim
Sosyal ilişkilerin tartışılmasında kullanılan temel kavram "bağ" dır. Bebek ile anne-baba arasındaki etkileşimdeki bağ kavramı, iki kişi arasındaki duygusal bir zincir olarak açıklanır.

26 Sosyal ve Duygusal Gelişim
Anne Babaların Çocuklarına Geliştirdikleri Bağlar Anne-baba ile çocuk arasındaki bağın oluşum sürecinde iki adım vardır. Birinci Adım: İlk Bağlar (Anneler açısından). Annenin çocuğuna karşı duyduğu bağın oluşmasında kritik bir dönemin varlığı ileri sürülmektedir ki bu da doğumdan hemen sonraki dönemdir. Bu dönemde bebeklerini kucaklarına alıp seven annelerin, çocuklarına daha kuvvetli bağlarla bağlandıkları belirlenmiştir.

27 Sosyal ve Duygusal Gelişim
Anne Babaların Çocuklarına Geliştirdikleri Bağlar Sonuçlar annenin bebeğiyle erken temasının, bebeğin yaşamının ilk günleri ve hatta haftaları boyunca annenin kendisinde olumlu etkiler bıraktığını göstermiştir. 1. grup anneler, doğumdan hemen sonra en az yarım saat çocuklarıyla temas etme imkânını bulmuşlardır. 2. grup anneler, hem doğumdan hemen sonra bebekleriyle temas imkânını bulmuşlar ve hem de bebekleri her gün beş saat süreyle kendi yanlarında kalmıştır.

28 Sosyal ve Duygusal Gelişim
Anne Babaların Çocuklarına Geliştirdikleri Bağlar 3. gruptaki anneler doğumdan hemen sonra çocuklarıyla birlikte olamamışlar, daha sonra her gün beş saat gibi uzun sürelerle bebekleriyle temas imkânını bulmuşlardır. 4. gruptaki anneler ise, ne erken ne de sonraki günlerde bebekleriyle uzun bir temas imkânına sahip olabilmişlerdir.

29 Sosyal ve Duygusal Gelişim
Anne Babaların Çocuklarına Geliştirdikleri Bağlar Beslenme sırasında çocuklarına şefkat gösterici davranışların sayısı, erken temas grubunda daha fazla bulunmuştur. Bu durum, araştırıcılarca doğumdan hemen sonra annelerin böyle bir bağı kurma konusunda fizyolojik açıdan hazırlıklı oldukları şeklinde yorumlanmıştır. Bir diğer neden olarak da doğumdan hemen sonra bebeklerin canlı, uyarıcılara açık oldukları ve anneler tepkilerine cevap aldıkça, çocuklarıyla şefkat dolu etkileşimi sürdürdükleri ileri sürülmüştür.

30 Sosyal ve Duygusal Gelişim
Anne Babaların Çocuklarına Geliştirdikleri Bağlar Bazı araştırıcıların bulguları, bu erken temas etkisinin iki yaşına kadar devam ettiği şeklindedir. Bebekleriyle erken temas kurma imkânını bulan annelerin, kontrol grubuna oranla daha karmaşık dil kullandıkları ve daha uzun süre bebeklerini anne sütüyle besledikleri ve daha geç işlerine döndükleri saptanmıştır. Bazı araştırmalarda ise, bu etkinin uzun süreli olmadığı görülmüştür.

31 Sosyal ve Duygusal Gelişim
Anne Babaların Çocuklarına Geliştirdikleri Bağlar İkinci Adım: Bağların Kaynaması. İlk hafta ve aylarda anne-baba ile bebek arasında karşılıklı olarak birbirlerine kenetlenme, bağlanma şeklinde davranış örüntüleri gözlenir. Bebek ihtiyaçlarını ağlayarak, gülümseyerek ifade eder. Sakinleşerek veya daha sokularak kucağa alınma davranışına olumlu tepkide bulunur. Anne-baba kendisine baktığında o da onlara bakarak tepkide bulunur.

32 Sosyal ve Duygusal Gelişim
Anne Babaların Çocuklarına Geliştirdikleri Bağlar Bu tepkilere karşılık olarak anne baba da ağladığı zaman yanına giderek, kucaklarına alarak, açlık gibi herhangi bir ihtiyacını fark etmek için bebeğin çevresinde olarak, bebeği gülümsediğinde anne baba da gülümseyerek tepkide bulunarak, ara ara bebekle göz teması kurarak, bebeğin anne-babasına duyduğu bağlara karşı tepkide bulunurlar.

33 Sosyal ve Duygusal Gelişim
Anne Babaların Çocuklarına Geliştirdikleri Bağlar Gerçek bir bağın oluşması için zamana ve denemelere ihtiyaç vardır. Hele ilk kez çocuk sahibi olan anne-baba için bebeğin sinyallerini doğru olarak algılayıp uyum sağlamak kolay olmayabilir. Ancak bebeğini izleyen bir anne-baba bebeklerinin bakımını yürüttükçe, onunla oynadıkça, konuştukça bu uyum sağlanabilir.

34 Sosyal ve Duygusal Gelişim
Anne Babaların Çocuklarına Geliştirdikleri Bağlar Yavaş yavaş bebeklerini nasıl güldüreceklerini, nasıl kendilerine baktıracaklarını, nasıl sakinleştireceklerini, nasıl besleyeceklerini öğrenirler. Bu süreç sakin bir şekilde yürüdükçe ve anne- baba çocuklarının ihtiyaçlarını sezmeye başladıkça, anne-babalık görevi daha tatminkar olmaya başlar ve bebeklerine olan bağları kuvvetlenir.

35 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
BEDEN SAĞLIĞINI BOZAN VE HASTALIKLARA NEDEN OLAN ETMENLER Kalıtım Kalıtım, fiziksel özellikleri, bedensel gelişimi, psiko-motor gelişimi, sosyal ve duygusal durumu etkilediği gibi hastalıklara yakalanma olasılığını da etkilemektedir. Kişi kalıtım yoluyla hastalık genini aldıysa ve çevresel faktörler hastalığa hazırlayıcı durumdaysa hastalık oluşmaktadır. Gerek bedensel gerekse psikolojik problemler genetik yatkınlıkla çok yakından ilgilidir. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

36 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
BEDEN SAĞLIĞINI BOZAN VE HASTALIKLARA NEDEN OLAN ETMENLER Çevre ile İlgili Etmenler Çevre ile ilgili etmenler; yetersiz-dengesiz beslen­me, kimyasal maddelerden etkilenme, besinlerdeki hormonlar, çevredeki insanların tutumları travmalar, kazalar, zehirlenmeler hastalıklara neden olan çevresel faktörler­dir. Bu faktörler hastalıklara yakalanmayı hızlandıracağı gibi hastalığın geçirilme şiddetini de etkilemektedir. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

37 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
BEDEN SAĞLIĞINI BOZAN VE HASTALIKLARA NEDEN OLAN ETMENLER Yetersiz ve Dengesiz Beslenme Vücudun büyümesi, dokuların yenilenmesi ve or­ganların çalışması için gerekli olan besin öğelerinin dü­zenli ve yeterli miktarda alınması ve vücudun ihtiyaç duyduğu miktarda tüketilmesi yeterli ve dengeli beslen­medir. Gerekli besinlerin yeterince alınmaması durumunda büyüme de gecikmeler olabileceği gibi organların ye­terince görevini yerine getirememesi durumunda da ye­tersiz beslenme tablosu ortaya çıkmaktadır. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

38 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
BEDEN SAĞLIĞINI BOZAN VE HASTALIKLARA NEDEN OLAN ETMENLER Yetersiz ve Dengesiz Beslenme Dengesiz beslenmede ise kişinin yemesine rağmen, ya yediklerinin yanlış pişirilme teknikleri ile besin değerini kaybetmesi yada vücudun ihtiyacı doğrultusunda yememesi du­rumudur. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

39 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
BEDEN SAĞLIĞINI BOZAN VE HASTALIKLARA NEDEN OLAN ETMENLER Yetersiz ve Dengesiz Beslenme Vücut sağlığı için yeterli ve dengeli beslenmek ge­rekmektedir. Yeterli ve dengeli beslenmenin prensiplerinden biri de az ve sık beslenmedir. Ayrıca, hücrelerin ve organların sağlıklı bir şekilde çalışabilmesi için kan şekerinin daima belirli bir düzeyde kalması gerekmektedir. (Açlık kan şekeri arasında, tokluk kan şekerinde ise değişmekle birlikte üst sınır 140 diyebiliriz.) Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

40 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
BEDEN SAĞLIĞINI BOZAN VE HASTALIKLARA NEDEN OLAN ETMENLER Yetersiz ve Dengesiz Beslenme Kan şekerindeki iniş ve çıkışlarında, baş ağrısı, konsantrasyon güçlüğü, yorgunluk, uyku hali görülür, günün ilk öğünü olarak tanımlanan kahvaltının özellikle büyüme dönemindeki çocuklar ile gençlerin günlük enerji ve besin öğe­ leri gereksinmelerine katkısının yanında, okul başarısı üzerine de olumlu etkisi vardır. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

41 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
BEDEN SAĞLIĞINI BOZAN VE HASTALIKLARA NEDEN OLAN ETMENLER Duygusal Nedenler Hastalık etkeni olan duygusal nedenler şunlardır: stres, anne baba tutumları, sürekli hakaret edilmesi, kendine güvensizlik, depresyon, travmalar, anne baba boşanması, istismar edilme, yeterince sevgi ilgi görememiş olma, fiziksel ihtiyaçları dışında ilgilenilmeme, kardeşin doğumu, anne babadan birinin ya da her ikisinin kaybı, aileden ayrılma, reddedilme hastalığa neden olan duygusal faktörler içinde yer almaktadır. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

42 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
BEDEN SAĞLIĞINI BOZAN VE HASTALIKLARA NEDEN OLAN ETMENLER Düzensiz Uyku ve Yorgunluk Hali Düzensiz bir yaşam tarzı, aşırı yorulma, dinlenememe ya da dinlenmeme, gündüz uyuyup gece uyumama, geç yatma, vücudun ihtiyacı olandan daha az uyuma uyuyamama uzun süre devam ederse psikosomatik hastalıklara neden olabilmektedir. Yorgunluk ve uykusuzluk, dikkati yoğunlaştırmamaya ve sürdürememeye, bir iş başlamada isteksizliğe, işi devam ettirmek istememeye hırçınlık ve huysuzluğa neden olmaktadır. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

43 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI ENUREZİS (yatağa işeme) Enürezis (enuresis, enürezi), tekrarlayıcı nitelik taşıyan istem dışı işemedir. Çocuklarda sık, yetişkinlerde "nadir görülür. Çocuk, 3-5 yaşları arasında idrarını gece gündüz kontrol edebilecek olgunluğa erişir. Bu yaşlardan sonra ayda en az iki kez gece yatağını, gündüz külodunu ıslatması bir bozukluk olarak değerlendirilmektedir. Mesane kontrolünün olmayışı nedeniyle gece işemeleri dört yaş sınırını aşıyorsa, gündüz işemeleri de üç yaşını doldurmuş olan bir çocukta devam ediyorsa, bu durum enurezis olarak değerlendirilir Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

44 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI ENUREZİS (yatağa işeme) Çocuğun gelişim süreci içinde idrar kesesini boşaltmayı öğrenmesi dört aşamada oluşur. Birincisi, çocuk idrar kesesinin dolduğunu algılar ve onu annesine belli eder (1-3 yaş). İkinci olarak idrar kesesini kısa sürede boşaltmayı öğrenir. Üçüncü olarak da dolu olan idrar kesesini boşaltırken kontrol etmeyi öğrenir (4-5 yaşlar.) Dördüncü olarak idrar kesesi dolmasa bile istediği zaman idrarını yapabilmeyi öğrenmesidir (Özdoğan, 1997). Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

45 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI ENUREZİS (yatağa işeme) Altını ıslatan çocukların çoğunluğu bebeklikten beri hiç tuvalet eğitimi almadığı için veya yetersiz ya da baskıcı tuvalet eğitimi nedeniyle alt ıslatmaya devam etmektedirler. et­ Bu duruma birincil enurezis denir. Çocuğun altını ıslatma nedenleri arasında özellikle geceleri altını ıslatıyorsa ve çocuk büyümüş olmasına rağmen altını ıslat­maya devam ediyorsa beldeki omurlarda açıklık olabilir. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

46 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI ENUREZİS (yatağa işeme) Bazen de anne çocuğa henüz tuvaleti kontrol edebilecek kas-zihin- sinir olgunluğuna gelmeden tuvalet eğitimi baş­larsa bu çocuklar 4 yaşını geçmiş olmasına rağmen altla­rını ıslatabilmektedirler. Kalıtımsal olarak çocuğun kas-sinir olgunluğu geç olabilmektedir. Bu durumda da alt ıslat­ma 5-6 yaşlarına kadar devam edebilmektedir. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

47 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI ENUREZİS (yatağa işeme) İkincil enurezis tablosunda ise çocuk alışkanlığını kazanmış fakat en az 1 yıl sonra altını ıslatmaya tekrar başlamıştır. Çocuk tuvalet alışkanlığını kazandıktan belli bir süre sonra altını ıslatmaya devam ediyorsa duygusal bir gerilim yaşadığı düşünülmelidir. Anne çocuk arasında tuvalet eğitimi esnasında olumsuz bir etkileşim yaşanmış olabilir. Çocuk tepki olarak altını ıslatmaktadır. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

48 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI ENUREZİS (yatağa işeme) Çocuğun kendi kendini kontrol etme becerisi kazandırılmamış olabilir, dolayısıyla çocuk kendi bedenini kontrol edeme­mektedir. Ya da çocukta stres oluşturan başka problem­ler olabilir. . Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

49 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI ENUREZİS (yatağa işeme) Stres oluşturan durumlar; kardeşin doğumu, taşınma vb. nedeniyle yer değiştirme, hastalanma, aile üyelerinden ya da yakınlarından birini kaybetme, okulda sürekli başarısızlık, güvensizlik, arkadaş edinememe, ço­ cuklar tarafından dışlanma, bakıcı değişikliği, anne baba­nın boşanması olabilmektedir Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

50 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI ENUREZİS (yatağa işeme) Altını ıslatan çocukların anneleri: Çok çalışan, çocuğa ayıracak zamanı olmayan anne, Kendine güvensiz sorumluluk almaktan korkan anne, Çok titiz, kuralcı, sıkı temizlik eğitimi uygulayan anne olarak sınıflandırılmaktadır. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

51 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI ENUREZİS (yatağa işeme) Gece idrara çıkma ve özellikle tuvalet terbiyesini almış bir çocuğun tekrar gece altını ıslatmaya başlaması, kilo kaybı, büyüme geriliği ve cilt enfeksiyonları, çocuktaki şeker belirtileri arasındadır. Bu nedenle çocuğun tıbbi muayeneden geçirilmesi gerekmektedir. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

52 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI ENUREZİS (yatağa işeme) Yatağını ıslatan çocukların aileleri ve akrabalarının yarıya yakın bir bölümünde çocukluk yaşlarında aynı du­rumun bulunduğu saptanmıştır. Bu bulgu, yatağa işeme­de birçok etken arasında ailesel bir yatkınlığın varlığını göstermektedir. Ayrıca gece işemelerinin küçük bir bölü­mü (% 5'i) bedensel hastalıklar sonucu ortaya çıkarlar. Böbrekte ve boşaltım yollarındaki doğuştan bozukluklar, idrar yollarının yangıları başlıca nedenler arasındadır. Bu nedenle çocuğun tıbbi muayeneden geçirilmesi gerekmektedir. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

53 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI ENUREZİS (yatağa işeme) Ayrıca gece işemelerinin küçük bir bölü­mü (% 5'i) bedensel hastalıklar sonucu ortaya çıkarlar. Böbrekte ve boşaltım yollarındaki doğuştan bozukluklar, idrar yollarının yangıları başlıca nedenler arasındadır. Bu nedenle çocuğun tıbbi muayeneden geçirilmesi gerekmektedir. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

54 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI ENUREZİS (yatağa işeme) Epilepsi nöbetleri gece işemelerinin nedeni olabilir. Ayrıca bel omurlarında doğuştan açıklık olduğu durumlarda çocuk altını ıslatmakla birlikte belinden aşağısında bulunan sinirleri hissetmemekte ve dolayısıyla felç görülebilmektedir. Gece/gündüz işemeleri olan çocukların uykuları çok derindir. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

55 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI ENUREZİS (yatağa işeme) Gece/gündüz işemeleri olan çocukların uykuları çok derindir. Derin uykuda idrar torbası kasları gevşemekte ya da içten gelen işeme uyarılması çocuğu uyandırmaya yetmemektedir. Bu çocuklar ertesi gün uyanınca hiçbir şey hatırlamamaktadırlar. Bu durum hatalı tuvalet eğitimlerinde görülmektedir. Çocuk kendi bedeninden gelen uyaranları algılamamakta ya da yanlış anlamaktadır. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

56 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI ENUREZİS (yatağa işeme) Yatağa işeme, büyük çoğunlukla ruhsal nedenlere bağlanır. Yapısal yatkınlık ve uyku derinliği gösteren çocuklarda ruhsal etkenler kolayca gece işemelerine yol açmaktadır. Gerçekten ruhsal etkenlerin önemli payı olsa da, yatağa işeyen çocukların hepsi uyumsuz çocuklar sayılamazlar. Bu çocuklar içinde ağır davranış bozukluğu gösterenler olduğu gibi uyumlu olanlar da vardır. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

57 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI ENUREZİS (yatağa işeme) Bunun için, ilkokul çağında sürüp giden gece işemelerinde, önce bedensel nedenlerin incelenip, ayıklanması doğru olur. Çocuk doktorunun muayenesinden geçen çocuk, daha sonra Çocuk Ruh Sağlığı Bölümü'ne götürülmelidir. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

58 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI ENUREZİS (yatağa işeme) Korkulardan, örseleyici yaşantılardan, ameliyatlardan sonra da gece işemeleri başlayabilir. İkinci Dünya Savaşı sırasında, bombalanan Avrupa kentlerinde, çocukların çok sıklıkla yataklarını ıslattığı gözlemlenmiştir. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

59 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI ENUREZİS (yatağa işeme) Alışılmadık dayak ve cezalarla başladığı da sık olur. Anne babanın çocuğu evde bırakıp yolculuğa çıkmasında, yani ayrılıklarda da işemeler sıklaşır. Kızıp öfkelenen kimi çocukların odanın ortasına işemeleri de bunun bir saldırganlık aracı olarak kullanıldığını kanıtlar. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

60 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI ENUREZİS (yatağa işeme) Anne baba yatağında yatan, yedirilen, başka bir deyimle, olgunlaşma olanağı verilmeyen çocuklarda da işeme sıktır ve uzun sürer . Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

61 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI ENUREZİS (yatağa işeme) Önce aileye danışmanlık yapılmalı çocuğun işemesine karşı ailenin duygu, düşünce ve davranışları incelen­melidir. Öfke, usanç, utanç duyabilirler ve çocu­ğu cezalandırır, utandırır, kardeşleri, arkadaşları ile kıyaslayabilirler. Bazı aileler tam tersine enürezisi destekler bir tutum içine girebilirler. Çocuğu bezler ve sabahleyin bezini değiştirirken öper severler. Her iki tutumun da zararlı olduğu; cezanın da sevecenlikle ödüllendirmenin de doğ­ru olmadığı açıklanmalıdır. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

62 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI ENUREZİS (yatağa işeme) Sabırlı ve anlayışlı bir yaklaşım, sorunun daha kısa sürede çözümünü sağlar. Azarlanıp ayıplanan çocuklarda, aşağılık duygusu gelişir. Sertlik ve utandırıcı cezalar, belirtinin uzamasına neden olur. Çocu­ğu aşağılamak, azarlamak, diğer kardeşlerle veya çocuk­larla mukayese etmenin çocuk üzerinde "kendini olum­ suz, değersiz, beceriksiz algılama ve suçluluk duygusu, aşağılık kompleksi geliştirme" gibi olumsuz sonuçlar, dü­şük benlik saygısı kişinin tüm sosyal ilişkilerine yansıyarak yaygın bir etki alanı oluşturur. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

63 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI ENUREZİS (yatağa işeme) Çocuğun arkadaş ilişki­leri, okul başarısı, uyum düzeyi enürezisten nasibini ala­bilir. Özellikle yedi yaşından önce, çocuğun, gecede bir iki kez çişe tutulması yararlı olabilir. Uyku derinliğini azaltan ve sidik torbasını büzücü etki yapan ilaçların, dört ile ala hafta boyunca uygulanması gece işemelerinin yüzde 70-80'inde etkili olmaktadırlar, ilaç bırakıldıktan sonra da kazanılan alışkanlık bozulmamaktadır. Enürezis problemine yapılabilecek en yararlı yaklaşım danışmanlık, hizmeti­dir. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

64 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI ENUREZİS (yatağa işeme) Danışma hizmetinin özelliklerini iki genel başlık altında değerlendirmek mümkündür. Yaklaşımlardan birincisi çocuğun korkuları, kişiliği ve kaygılarına yoğunlaşmış olan psikolojik tedavi sürecini içerir. Bu yaklaşımın amacı, çocuğun kişilik boyutunda yaşadığı zorlukların üstesinden gelindiği takdirde işeme probleminin de ortadan kal­kacağı esasıdır. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

65 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI ENUREZİS (yatağa işeme) Danışmanlığın esas alındığı ikinci yaklaşım ise enürezis probleminin kendisidir. Bu yaklaşımda danışman, çocuğu ve aileyi cesaretlendirme noktasını hedefle­miştir. Genel davranışçı teknikleri kullanarak çocuğun kendine güvenini sağlamak ve suçluluk duygusundan arındırmak amacındadır. Danışman, çocukla anlaşarak be­lirli davranış çizelgelerini kullanmaya ikna edebilir. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

66 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI ENKOPREZİS (dışkı kaçırma) Çocuk kakasını tutma ve bırakma işlevini kontrol edebileceği yaşa gelmiş olmasına rağmen istemli ya da istem dışı olarak kakasını uygun olmayan yerlerde bırakma olarak belirlenen bir bozukluktur. Enürezis'e göre daha ender olmakla beraber, duygusal açıdan daha ciddi bir problemin göstergesidir. Yetersiz ve gevşek eğitimin sonucu dışkı kontrol alışkanlığı kazanılmamış olabilir. Buna birincil enkoprezis denir. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

67 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI ENKOPREZİS (dışkı kaçırma) Dışkı kontrolü kazanıldıktan bir süre sonra herhangi bir sebep, stres nedeniyle dışkı kontrolü bozulabilir. Buna da ikincil enkoprezis denir. Bu durum, sonradan başlayan yatağa işeme gibi, genellikle ruhsal etkenlere bağlı olarak ortaya çıkar. Yeni bir kardeşin doğumu, anneden ayrılık, korkutucu olaylar, hastaneye yatış, anaokuluna gidiş gibi tedirgin edici durumlar çocukta gerilemeye yol açar. Bu çocukların annelerinin, temizlik ve titizliğe önem verişleri ve cezalandırıcı tutumları özellikle belirgindir. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

68 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI ENKOPREZİS (dışkı kaçırma) Çocuğun dışkılama eğitimi çok baskılı bir yöntemle uygulanmıştır. Çocuk, bu davranışıyla. hem annesinin ilgisini çekmekte hem de ona başkaldırmaktadır. Okula giden kimi çocuğun, bütün gün dışkısını tutup da eve dönüşte külodu kirletmesi sık görülen bir durumdur. Bu gözlemler, dışkı kaçırmanın, kalın bağırsakta bir bozukluktan ileri gelmediğinin en açık kanıtıdır. Dışkılamanın, yalnız evde sorun olması da, çocuğun annesiyle arasındaki bozuk ilişkiyi gösteren bir ipucudur. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

69 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI ENKOPREZİS (dışkı kaçırma) Dışkılarını tutamayan çocuklarda pek çok uyumsuzluk belirtisi gözlemlenir. Bunlar genellikle yaşlarından küçük davranan çocuklardır. Çevreye ve okula uyumları yetersiz, arkadaş ilişkileri ya kısıtlı ya da bozuktur. Bağımlı ve inatçıdırlar. Açıktan saldırgan olamaz, ama tepkilerini dolaylı yoldan gösterirler. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

70 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI ENKOPREZİS (dışkı kaçırma) Bu çocukların anneleri, titizlikleri ve baskıcı oluşları yanında, tedirgin ve ev işlerinden yorgun düşmüş kadınlardır. Bir bölümü, kocalarının uzakta oluşu nedeniyle evin tüm yükünü omuzlamak zorunda kalmışlardır. Ruhsal bıkkınlık ve çökkünlük belirtileri gösterirler. Bütün sıkıntılarını, dışkısını tutamayan çocuğa yöneltirler. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

71 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI ENKOPREZİS (dışkı kaçırma) Yapılması Gerekenler Enkoprezis, çocuğu utandıran, benlik saygısını zedeleyen, sosyal yaşamını, arkadaş, aile ilişkilerini bozan bir belirti olduğundan sağaltımı büyük önem taşır. Enüreziste olduğu gibi enkopreziste de ilaç tedavisi, aileye danışmanlık, psikoterapi, davranış tedavisi yöntemleri kullanılmaktadır. Dışkısını tutamayan bir çocukta, öncelikle aile tutumları düzenlenerek baskıların kaldırılması, aşırı titiz tutumdan kaçınılması sağlanır. Ailenin çocukla olan ilişkisi olumlu hale getirilmelidir. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

72 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI ENKOPREZİS (dışkı kaçırma) Yapılması Gerekenler Ceza ve dayağı bırakarak kesin bir tutumla çocuğun günde üç-dört kez, belirli aralarla, tuvalete oturması sağlanmalıdır. Yemeklerden sonra bağırsak çalışması hızlandığından, bu saatlerin seçilmesi daha uygun olur. Çocuk dirense de, anne soğukkanlı ve kararlı tutumunu sürdürmelidir. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

73 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI ENKOPREZİS (dışkı kaçırma) Yapılması Gerekenler Buna uymazsa, oyuna çıkamayacağı veya TV izleyemeyeceği söylenerek çocuk düzene girmeye zorlanmalıdır. Bu yolla, okul öncesi çağda, eğer annenin tutumu çok katı değilse, kısa sürede dışkılama düzeni sağlanabilir. İlişkilerin çok bozuk olduğu durumlarda ailenin Çocuk Ruh Sağlığı Bölümü'ne başvurması gerekmektedir. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

74 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI TIRNAK YEME Tırnak yeme alışkanlığı çocuklarda istem dışı gerçekleşir. Duygusal durumla ilgilidir. Genellikle altı yaşlarından sonra başlar. Tırnak yiyen çocuklar genellikle tedirgin, kaygılı ve gergin çocuklardır. Tırnak yeme alışkanlığı, genellikle titiz, kuralcı kişilik özellikleri gösteren ana babaların çocuklarında daha sık görülen bir davranıştır. Tırnak yeme ortalama 5 yaşlarında başlar. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

75 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI TIRNAK YEME Kartal'a göre tırnak yemenin nedenleri; Üzüntü ve sıkıntı duyguları, Gerilim ve kaygı duyguları, Öfke ve saldırganlık duyguları, Korku, Değersizlik, güvensizlik duyguları Aile içi iletişim sorunlarıdır. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

76 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI TIRNAK YEME Sıkı denetleyici, baskı ve disiplini katı olan, kuralcı ana babaların çocuklarında daha sık görülür. Çocukların kendi halinde yaşamasına, gevşemesine yeterince imkan tanımayan ailelerin çocukları risk altındadır. Böyle ana-babalar, çocuklarının doğallığını, çocuksu yönlerini yaramazlık olarak değerlendirir. Bu ana-babalar da kendileri olaylar karşısında çabuk gerilir, tedirgin olur ve gevşeme becerileri gelişmemiş kişilerdir. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

77 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI TIRNAK YEME Toleranslı ve kabul edici aile ortamları ise tırnak yeme gibi diğer davranış problemlerinin daha az yaşandığı aile ortamlarıdır. Tırnak yeme alışkanlığı öğrenilmiş bir davranıştır. Aile içinde tırnak yiyen bir modelin çocuk tarafından taklit edilmesi de bir etken olabilir. Modelin tırnak yeme davranışı sonucu çevresinden aldığı geri bildirimleri gören çocuk ilgi çekmek için tırnak yemeye başlar. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

78 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI TIRNAK YEME Tırnak yeme, bu durumdan başka tırnak çevresi veya tırnağın kendisinde oluşmuş bir problemin (kedi tırnağı, örselenme gibi) koparılarak çözülmesi ile de başlayabilir. Ayrıca öğrenilmiş olan tırnak yeme davranışı çocuğun sıkıntılı, bunalımlı, gergin ve kendince çaresizlik yaşadığı durumlarda çocuğun kendisiyle meşgul olmasına fırsat sağlayarak, çocuğu bu duygu durumları içindeyken avutucu bir rol üstlenir. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

79 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI TIRNAK YEME Öğrenilmiş bir davranış olarak tekrarlanması olasılığı dışında, bir de çocuğa zor durumlarında teselli verici bir araç, bir davranış biçimi olarak yerleşir . Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

80 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI TIRNAK YEME Tırnak yeme bir güvensizlik belirtisi de olabilmektedir. Sürekli azarlanarak eleştirilen, kıskançlık (kardeş kıskançlığı), yeterli ilgi ve sevgi görmeyen çocuklar sıkıntı ve gerginlik yaşayacak, tırnak yemeye başlayacaklardır. Anne baba geçimsizlikleri, anne babanın sık sık kavga etmesi gibi ailevi sorunlar çocuklarda tırnak yeme gibi davranışlara neden olur. Ayrıca aşırı derecede kollanan, korunan çocuklarda tırnak yeme açısından risk grubundadırlar. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

81 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI TIRNAK YEME Yaşının üstünde sorumluluk verilen çocuklar da tırnak yiyebilmektedirler. Tırnak yeme; gerilim, sıkıntı ve saldırganlık duygularının açığa vurulmadığı durumlarda çocuğun kendine yönelik saldırgan dürtüsünün bir belirtisidir. Çocuğun karşılaştığı korkulu durumlar, yalnızlık ve aşağılık duygusu, arkadaşlarını kaybetme korkusu da tırnak yemeye yol açabilir. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

82 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI Tırnak Yeme Nasıl Önlenir? Tırnak yeme durumu çocuğun yakın çevresini endişelendirir ve çocuk, yapmaması için sürekli ikaz edilir. Bu davranış geçici bir durum olabilir ama çocuğun tırnak yemesine yapılan ikazlar ve tehditler bu davranışta kalıcılığa yol açabilir. Bunu önlemek için çocuğu tehdit ve ikaz etmemekle birlikte çocuğun ilgisini çekecek etkinliklerle uğraşmasını sağlayarak çocuğu mutlu etmek gerekmektedir. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

83 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI Tırnak Yeme Nasıl Önlenir? Çocuğun tırnak yemesine neden olan stres yaratan faktörler ortadan kaldırılmalı ya da minimuma indirilmelidir. Arkadaş ilişkileri geliştirilmeli, psikolojik rahatlama sağlayacağı etkinliklerle uğraşması yönünde desteklenmeli, sosyal-kültürel faaliyete katılımı sağlanmalıdır. Birçok davranış problemlerinde olduğu gibi tırnak yemede de tırnak yeme davranışı görmezden gelinmelidir. Aile otoriter ise tutumunu gevşetmelidir. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

84 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI Tırnak Yeme Nasıl Önlenir? Çocuk korku kaygı yaratacak durumlardan uzak tutulmalıdır. Küçük çocukların kaygı ve korku verici televizyon filmlerini izlemeleri ve kavgalı olaylarda bulunmaları sakıncalıdır. Heyecanlı anlarda çocuğa sakız çiğnetmek, sinema- televizyon seyrederken ağzına çiğneyebileceği bir şeylerle meşgul etmek ya da eline meşgul olabileceği bir şey vermek tırnak yemenin yerine geçebilecek etkinlik olabilir. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

85 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI Tırnak Yeme Nasıl Önlenir? Tırnak yeme davranışı bir alışkanlık değildir ve isteyenler kolaylıkla bırakabilirler. Alışkanlığı bırakmak isteyen çocuğa yeterli güven verilirse çocuk daha çok çaba harcayabilir. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

86 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI PARMAK EMME Parmak emme çocukların anne karnındayken öğrendikleri bir davranıştır. Doğumdan sonra bebek bildiği bu davranışı sahip olduğu emme refleksinin de etkisiyle devam ettirmektedir. Parmak emme ortalama 3,5-4 yaşına kadar normal olarak kabul edilebilmektedir. Bu yaştan sonra çocukta bu davranış kalıcı hale gelebilmektedir. Davranış problemi olarak kabul edilmesi için bu davranışın 4 yaşından sonra da görülmesi gerekmektedir. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

87 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI PARMAK EMME 0-1 yaş arası çocuk parmağını çoğunlukla emmektedir. Özellikle uykuya dalarken parmağını emmeye başvurmaktadır. Çocuk 2 yaş dolaylarında anne babadan gelen tepkilere de bağlı olarak emme davranışını arttırmaktadır. Sürekli parmak emme çocuğun yaşadığı duygusal bir çatışmanın göstergesi de olabilmektedir. Çocuk rahatlama yoluyla daha önceden bildiği ve güvende olduğu zamanlarda öğrendiği bu davranışı yapmaya devam etmektedir. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

88 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI PARMAK EMME Kartal'a göre parmak emmenin bir uyum ve davranış bozukluğu olarak ortaya çıkmasının sebepleri; İlgisizlik, Sevgi eksikliği, Güvensizlik, Anne-çocuk ilişkisinde yaşanan sorunlar, Aile içi sorunlar, Kardeş kıskançlığıdır. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

89 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI PARMAK EMME Parmak emme, karşılanmamış ihtiyaçlardan da kaynaklanabilmektedir. Emme ihtiyacı giderilen bebeklerin bir davranış sorunu olarak parmak emmelerinin daha seyek olduğu görülmektedir. Parmak emmede kızlar ve erkeklerin oranı aynıdır. Çocuklarda emmenin normal kabul edildiği oral dönemin sonu olan 18. ayda parmak emme sıklaşmaktadır. Bu davranışın 3,5-4 yaş dolaylarında kendiliğinden ortadan kalkması beklenir. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

90 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI PARMAK EMME Nedenleri: Çocuğun 1,5 yaşına kadar emme ihtiyacının giderilmemesi. Memeden erken kesilmesi. Memeden birden bire kesilmesi, Memeden zorla kesilmesi, Huzursuz aile ortamı, Aşırı hoşgörü, Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

91 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI PARMAK EMME Nedenleri: Temel güven duygusunun gelişmemesi, Kardeş kıskançlığı, Kaygı, Duygusal travmalar ve sevgi, Çocuğa yönelik ilgi ve sevgi eksikliği. Çevre kaynaklı kızgınlık ve sıkıntı durumları olabilir. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

92 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI PARMAK EMME Parmak emme davranışına karşı ailenin yapabilecekleri; Davranışın nedeni bulunur ve ortadan kaldırılır. Kardeşin doğumuna karşı çocuk hazırlanır. Emme davranışı görmezden gelinir. Tutumlar düzenlenir. Duygusal açıdan rahatlaması sağlanır. Cezalandırmaktan kaçınılır. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

93 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI PARMAK EMME Çocuğa parmak emme dışındaki zamanlarda ilgi gösterilir. Spora, sanat eğitimine yönlendirilir. Ailece gerçekleştirilecek etkinlikler düzenlenir. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

94 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI YALAN SÖYLEME Çocukların Yalan Söylemesinin Nedenleri Nelerdir? Anne babanın kendilerinin çocuğa yalan söylemeleri. Örnek: "Gezmeye gidiyoruz" deyip doktora götürmeleri. Anne babanın masumane şekilde çocuğa yalan söyletmeleri. Örneğin: Telefonda kendisinin evde olmadığını söyleten bir baba. Anne ya da babanın kendi yalanına çocuğu ortak etmesi ve sonucunda çocuğa ağızını sıkı tutması karşılığında vaatte bulunması. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

95 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI YALAN SÖYLEME Çocuğun özlemini dile getirmesi. Örnek: "Babasız bir çocuk kendini babalı olarak tanıtabilir." Annenin çocuğun yaşının üstünde beklentide bulunması sonucunda çocuğun anneye yok demesi. Ailenin sevgi desteğinden yoksun olmak. Kendini savunma. Çocuğun kaybettiği ilgiyi tekrar elde etmek için yalan söyleyerek kendini acındırması. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

96 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI YALAN SÖYLEME Çocuğun cezalandırılma korkusu. Çocuğun anne-babasının beklentilerini karşılayamaması. Anne-baba-çocuk arasındaki güvenin sarsılması. Doğru söylemek için çocuğa baskı yapmak ve çocuk doğru söylediğinde cezalandırmak. Bunun sonucunda çocuğun gerçeği söylediği zaman başına iş açtığını görmesi. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

97 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI SALDIRGANLIK Problemlerin üzerine gitme, bir işi başarma, bu durumda bu tarz saldırganlık olumlu bir davranış olarak görülmektedir. Fakat gereksinmelerin çevre tarafından engellenmesi, enerjinin ve saldırgan duyguların birikmesine, bu da kızgınlık, kin, nefret, etrafa zarar vermeden hoşlanma, sadist duyguların ortaya çıkmasına neden olur. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

98 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI SALDIRGANLIK Özdoğan, saldırganlığa neden olan anne tutumlarını şöyle sıralamıştır; Boşanmış oldukları eşlerine karşı kızgınlıklarının üstesinden gelememiş olmaları, Erkek çocuklarını babalarının bir modeli olarak görme, çocuklarının kötü davranışlarını babalarından, iyi davranışları kendilerinden aldıklarını düşünme, Annenin eğitimindeki tutarsızlık, Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

99 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI SALDIRGANLIK Çocuğu ihmal etme ya da ihmal ettiği duygusunu yaşadıktan sonra şımartma, Erkek çocuğu boşanmış olduğu eşinin yerine koyma. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

100 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI SALDIRGANLIK Çocuğun ilk zamanlardaki öfkeleri saldırgan bir şekle girmeyip, bağırmak, tepinmek şeklinde belirir. Sonraları daha hırçın ve zararlı bir şekil alabilir. Düşünsel biçimdeki öfke ise çocukta en son görülmeye başlar. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

101 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI SALDIRGANLIK Saldırgan çocuğun özellikleri: Ruhsal sorunları nedeniyle, yaşıtları ve genel olarak çevresiyle uyumlu ilişkiler kuramaz. Aşırı geçimsizdir. İlişkileri gergin ve sürtüşmelidir. Parlamaya hazırdır, kavgacıdır Durmadan kuralları çiğner; sık sık ceza görür. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

102 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI SALDIRGANLIK 6. Anne baba, öğretmen ve genellikle büyüklere karşı gelmeye eğilimlidir. 7. Olağan anlaşmazlıkları bilek gücüyle çözmeye çalışır. 8. Tepkileri ölçüsüz ve durumla orantısızdır. 9. Öfkesini yenemez. 10. Hep kendini haklı çıkarma eğilimindedir. 11. Davranışından utansa bile yinelemekten kendini alıkoyamaz. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

103 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI SALDIRGANLIK 12. Cezalardan hiç etkilenmez veya bir süre etkilenmiş görünür. 13. Ruhsal sorunlarını davranışlarına aktarırlar. Evde, çevrede ve okulda durmadan sorun yaratır. 14. Erişkinlerle sürekli çatışma içindedir. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

104 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI SALDIRGANLIK Saldırganlığa neden olan faktörler : Çocuğun saldırganlığının kısıtlanması sonucunda çocukta gerginlik oluşması. Çocuğun saldırganlıktan korkmayı öğrenmesi. Kendini savunma amaçlı olsa bile saldırganlığının engellenmesi ve sonunda öfke birikimi olması. Kendi öfkesinden korkma sonucunda çocuğun tamamen içe kapanması ya da aşırı ve kontrolsüz saldırıya geçmesi. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

105 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI SALDIRGANLIK Saldırganlığa neden olan faktörler : 5. Çocuğun uygun yollarla saldırganlığını boşaltamaması, bunun sonucunda kendisine ve çevresine zarar vermesi. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

106 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI SALDIRGANLIK Saldırganlığı engellenen çocukta; Kendi kendini ısırma. Saçını yolma. Başını duvara vurma. Kendi canına kıymaya kalkma. Çevreye zarar verme davranışları görülür. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

107 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI SALDIRGANLIK Dıştan gelen baskılar oranında çocuğun tepkileri değişir. Dıştan gelen baskı ve kısıtlamalar ne denli büyük olursa, çocuğun tepkisi de o denli güçlü olur. Dayağın çok kullanıldığı evlerden saldırgan çocuklar çıkar. Kendini anne baba karşısında güçsüz bulan çocuk, tepkisini kendinden zayıf olan başkalarına yöneltir. Evde kardeşlerine, çevrede ve okulda arkadaşlarına saldırır. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

108 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI SALDIRGANLIK Güvensiz çocuğun saldırganlığının altında güvensizlik yatmaktadır. Aileden iyi bir davranış görmediği ve çevreden de görmeyeceğini düşündüğü için ilk tepkisi saldırmak olur. Başkaları saldırmadan, ilk saldırıyı kendisi yapar. Kendi görmediği hoşgörüyü, başkasına gösteremez. Doyumsuzdur ve sevilmediğine inanır. Özsaygısı düşüktür. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

109 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI SALDIRGANLIK Temelde güçsüz olan çocuk kabadayılık gösterileriyle kendini güçlü olduğuna inandırmaya çalışmaktadır. Kuralları çiğnemek, vurmak, kırmak, büyüklere karşı gelmek, onda geçici bir güçlülük duygusu yaratır. Kendinden küçüklere karşı acımasız, kendinden güçlüler karşısında kuşkulu, sinmiş ve eziktir. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

110 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI SALDIRGANLIK Saldırgan çocuklar aynı zamanda dürtülerini dizginlemeyi öğrenmemişlerdir. Anne baba tutumu çok sert ve hoşgörüsüzdür. Çocuk anne babaya karşı biriken öfkesini ev dışında açığa vurur. Evdeki eğitim çok tutarsızsa çocuk neyin doğru, neyin yanlış olduğunu öğrenmekte güçlük çeker. Bu nedenle toplumsal kuralları benimseyip kurallara uygun davranamaz. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

111 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI SALDIRGANLIK Gevşek disiplinle yetişmiş bir çocuk da saldırgan olabilir. Kendisine sınır konmadığı için, kurallara uymak yerine, herkesin kendisine uymasını bekler. Dürtülerini kontrol etmeyi öğrenemez ve içindeki saldırganlığı dürtüsel olarak içinden geldiği gibi ortaya koyar. Saldırgan çocuğun aile ve çevrede sevgi yetersizliğiyle birlikte katı cezalar ve sürekli anlayışsızlık da eklenince suça itilme olasılığı artar. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

112 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI SALDIRGANLIK Aile ortamının sağlıksız oluşu, daha çok küçük yaştan, çocuğun saldırgan tutumu benimsemesine yol açar. Saldırgan çocuk; sevilmek, benimsenmek gereksinimlerinin karşılanmadığını görerek umudunu yitirir ama bu istek ve gereksinimler bilinç dışında etkisini sürdürür. Çocuk kendisindeki bir kusur ve eksiklik nedeniyle, itildiği ve sevilmediği sonucuna varır. Yani çocukta suçluluk duygusu gelişir. Olumsuz davranışlarını, aileyi sınamak için kullanır. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

113 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI SALDIRGANLIK Daha çok tepki gördükçe, sevilmediği duygusu iyice pekişir. Cezalandırıldıkça bu suçluluk duygusu, bir süre için yatışır. Artık suçunu ödemiştir ve yeni bir saldırgan davranışa hazırdır ve en kısa sürede bunu gösterir. Anne baba tutumları saldırganlığı etkilese bile çocuktan kaynaklanan saldırganlık nedenleri de vardır. Örneğin; beyin örselenmeleri. Bu çocuklar çoğunlukla dürtüsel olarak saldırganlık gösterirler. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

114 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI KORKULAR Korku, canlıların, görünen ve görünmeyen tehlikeler karşısında gösterdikleri doğal bir tepkidir. Korku, canlıyı uyaran ve kendini savunmasını sağlayan yararlı bir mekanizmadır. Canlı, kaçarak, saklanarak, gerektiğinde de mücadele ederek kendini korumaya çalışır. Çoğu zaman yeni olan ve bilinmeyen her şey çocuğu ürkütür. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

115 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI KORKULAR Çocuk, birçok şeyi bilmediği için birçok şeyden de korkmaktadır. Çocuk genel anlamda olgunlaştıkça ve çevresini tanıdıkça korkuları azalmakta, farklılık göstermektedir. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

116 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI KORKULAR 9 ay - 2 yaş arasındaki korkular; Anneden ayrılma, Yüksek ses, Büyük hayvanlar, Büyük objeler. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

117 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI KORKULAR 2-3 yaş arasındaki korkular: Yüksek ses, Elektrik süpürgesi, Gök gürültüsü, Anne babadan ayrı düşmek. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

118 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI KORKULAR 3-4 yaş arasındaki korkular: Karanlık, Dilenci, Hırsız, Polis, asker, Öcü, Hayvanlar, Kalabalık, Annesini kaybetmek, Anne babasından ayrı düşmek. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

119 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI KORKULAR 4-5 yaş arasındaki korkular: Köpek, Düşüp yaralanmak, Karanlık, Vücudun bir yerinin kesilip kanaması. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

120 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI KORKULAR 5-6 yaş arasındaki korkular: Anneyi evde bulamamak, Hayalet, Cadı, Hortlak, Yangın, Hırsız, Filmler. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

121 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI KORKULAR Çocuğun korku ve suçluluk yaşamasına neden olan yöntemler; Beni üzersen hastalanıp ölürüm, annesiz kalırsın. Üvey annen olur, o da seni döver. Başım senin yüzünden ağrıyor. Beni sinir hastası ettin. Anneni üzersen başına taş yağar, cehenneme gidersin. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

122 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI KORKULAR Bunların sonucunda çocuk, annesini üzerse onun ölümüne yol açacağını vb. zanneder, içten içe tedirginlik ve suçluluk duyar. Suçluluktan kurtulmak için de kendi kendini cezalandırma yöntemlerine girişir ve bu suçluluktan kurtulur, uslu durur ama tekrar yaramazlık yapar. "Allah" da bir korkutma aracı olarak kullanıldığında, çocuk "Allah"a karşı korku ve öfke geliştirir. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

123 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI KORKULAR Ayrıca ailenin, tutum ve davranışlarında başka korkuya neden olabilecek faktörler de vardır. Gelişimsel olarak belli şeylerde korkan çocuklar bu yaş dönemlerinde korktukları şeyi yaşayabilirler. Ama çocuk gelişimsel olarak korkmasa bile yaşadığı travma onda korkunun başlamasına yol açar. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

124 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI KORKULAR Travma, korkunun gelişmesine, artmasına, uzamasına yol açabilir. Bu travmalar; Kazalar, Yangınlar, Deprem, Hırsızlık, Yankesicilik, Su baskınları, Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

125 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI KORKULAR Travma, korkunun gelişmesine, artmasına, uzamasına yol açabilir. Bu travmalar; Ev dışında korkutulmak, Kaçırılmak, Annesini babasını kaybetmek, Kavgalar, Boşanma, Ameliyatlar. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

126 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI KORKULAR Korkan çocuğun anne babası ne yapabilir? Korkusu nedeniyle sert tepki vermemeli, korkusu önemsenmeli, anlaşılmalı, ayıplanmamalı, utandırmamalıdır, alay edilmemelidir. Korkusunun nedeni araştırılmalıdır. Arkadaş ilişkileri geliştirilmelidir. Oyun oynamasına fırsat tanınmalıdır. Aşırı kontrolcü, baskıcı olmamalıdır. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

127 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI KORKULAR Korkan çocuğun anne babası ne yapabilir? 5. Aşırı gevşek, kollayıcı bir tutum sergilenmemelidir. Çocuğa süre tanınmalıdır. Korktuğu şeyi yapması için zorlanmamalıdır. Korktuğu şeyin yanma aile gitmeli ve korkacak bir şey olmadığını çocuğa söylemelidir. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

128 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI KORKULAR Anne baba tutumlarına ek olarak; Çocuğun korkusunun hangi gelişim dönemiyle ilgili olduğu belirlenmelidir. Korkunun öncesinde ne yaşandığı araştırılmalıdır. Korkusu hakkında çocukla konuşulmalı ve rahatlatılmalıdır. Korku yaratacak durum karşısında çocuğun çevresindeki kişiler ne yaptı, nasıl davrandı belirlenmelidir. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

129 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI KORKULAR Korktuğu şeyle ilgili olarak çocuk bilgilendirilmelidir. Çocukla ailenin iletişimi arttırılmalıdır. Çocuğa güven verilmelidir. Çocuğa sevgi ve ilgi gösterilmelidir. Yalnız yatamıyorsa yanma sevdiği bir oyuncak verilmelidir. Karanlıktan korkuyorsa ışık açık bırakılmalıdır. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

130 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI KORKULAR 11. Korkmaya neden olabilecek TV programları bilgisayar oyunu izlettirilmemelidir. Korkuya neden olabilecek, masal-olay anlatılmamalıdır. Duygularını boşaltabilecek etkinliklerle ilgilenmesi sağlanmalıdır. Örneğin: Resim yapmak, oyun oynamak, toprakla ilgilenmek vb. İlgisi başka konuya çekilmelidir. Uykudan önce güzel hayaller kurması sağlanmalı, güzel hikayeler anlatılmalıdır. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

131 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI KORKULAR GECE KORKULARI Gece korkan bir çocuk; Yatmak istemez, Annesiyle yatmak ister, Saatlerce uykuya dalamaz. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

132 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI KORKULAR Gece korkuları yaşayan çocuk; şımartılarak ve gevşek disiplin uygulayarak aile ile uyumasına izin verilmiş, kural konulmamış çocuklardır. Saatlerce uykuya dalamaz ve gerçekten bir şeyden korkmuş olabilir. Anne-babanın cinsel yaşamlarına şahit olmuş olabilir. Çocuk cinsel birleşmeyi babasının annesine saldırısı olarak algılar ve annesini koruma isteğiyle gece uyuyamaz. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

133 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI KORKULAR Anne babanın kavgaları, anne veya babanın ara sıra evden gitmesi gibi durumlarda da çocuk geceleri korkabilir. Çocuk anne babaya aşırı bağlıdır, sürekli onların yanında olmasını ister ve onlara sarılır, tutar, yüzünü okşar. Bu çocuklarda gece korkusuyla birlikte tırnak yeme, tuvalete gitmek isteme, dışarıya-okula gitmek istememe, huysuzluk, bebeksi tavırlar da görülebilmektedir. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

134 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI KARABASANLAR Karabasan, uykuda gelen korkulara denir. Gündüz yaşanan heyecanlı olaylar uykuda kendini gösterir. Çocuk uykusunda sayıklar, ara sıra korkulu düş görür. Korkulu rüyadan sonra uyanıp anne babasının yatağına sığınır. Çocuklar bu korkulu rüyalarını kullanıp "Anne korkuyorum, ben sizin yanınızda yatayım" diyerek anne babasının yatağına girmeyi alışkanlık durumuna da getirebilirler. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

135 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI KARABASANLAR Sık sık görülen korkulu rüyalar, genellikle çocuğun yaşadığı gerilim ve kaygı belirtisidir. Çok korkutucu bir rüyadan sonra çocuk sıçrayarak veya bağırarak uyanır. Şaşkın ve korkulu gözlerle çevresine bakar. Bir süre rüyanın gerçek olup olmadığını anlayamaz. Yatıştırılınca yeniden uyur ve ertesi gün korkulu rüyasını hatırlar. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

136 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI KARABASANLAR Bazen karabasanda birkaç dakika ile yarım saat civarında çocuk korkulu rüyadan sonra uyanmaz, yatağında oturur, gözlerini korkuyla açar. Saçma sapan konuşur, anne babasını tanımaz. Yerinde debelenir, ayağa kalkıp amaçsız dolaşır, kendisini yatıştırmak isteyen anne babasına tepki verir. "Geliyor" diye bağırır. Çocuk uyanınca bir şey hatırlamaz. Olup bitenleri bilmez. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

137 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI KARABASANLAR Uyanmazsa; çocuğun debelenme sırasında kendisini yaralaması önlenmelidir. Aileyi korkutan bu durum çok seyrek görülüyorsa kaygı verici değildir. Gündüz yaşanan olaylar ve korkulu yaşantılar uykuda da etkilerini sürdürürler. Örseleyici olaylar, kazalar ve yaşanmış büyük korkular, başka etkileri yanında, hem yetişkinde hem çocukta uyku bozukluklarına yol açar. Düş görme, gündüz çözümlenmemiş olayların bilinç dışını sürekli uğraştırması sonucu ortaya çıkarlar. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

138 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI UYURGEZERLİK Çocukluk çağında her yüz çocuktan 1-15'inde görülür. Erkek çocuklarda daha sık olur. Uyurgezerlik ergenlik çağından sonra çok azalır veya tamamen kaybolur. Uyurgezerlik uykunun en derin olduğu ilk üç saat içinde görülür. Çocuk yatağından kalkar ve evin içinde dolaşır. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

139 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI UYURGEZERLİK Bu esnada konuşabilir ama söyledikleri genellikle anlaşılmazdır, gözleri açıktır, bakışları donuktur, kapıları açmaya uğraşır, dolapları amaçsızca karıştırır. Sonra kendiliğinden yatağına döner veya başka bir odada bir yerde uyuyup kalır. Evin kapısını açıp sokağa da çıkabilir. Uyurgezerlik yarım ila bir saat arasında sürebilir, uyurgezerlik esnasında çocuk bilinçsiz olmasına rağmen bir yere çarpmaz. Sabahleyin kalktığında ise hiçbir şey hatırlamaz. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

140 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI UYURGEZERLİK Uyurgezerliğin görüldüğü gecelerin gündüzünde çocukların daha gergin, stres altında kaldıkları görülür. Aile içindeki baskılar, çatışmalar, okulla ilgili sorunlar uyurgezerliği artırır. Çocuk sık sık uykusunda gezmiyorsa kapı ve pencereleri sıkı sıkı kapamak dışında bir önlem almak gerekmez. Uykuda gezme günde 1-2 kez görülüyorsa nedeni araştırılmalıdır. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

141 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI KEKEMELİK Kekemelik, konuşma esnasında konuşmanın akıcılığını bozan duraklama, bazı ses ve sözcükleri tekrarlama ya da bir heceyi uzatarak söyleme ile kendini gösteren bir bozukluktur. Kekemelik kızlara oranla erkek çocuklar arasında daha sık görülür. Genellikle kekemeliğin başlama yaşı 2-7 yaşlardır. En sık 3-5 yaş arasında ortaya çıkmaktadır. Hiçbir kekeme devamlı olarak kekelememektedir. Kekeme konuşmasında normal konuşmaya göre daha fazla tereddüt, duraklama, patlama, tekrar ve atlamalar görülür. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

142 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI KEKEMELİK Akıcılığın aksaması dışında kekeme tiki denilen bir takım ek yüz, göz, el, kol, ayak ve vücut hareketleri de görülür. Kekemenin karşısında dinleyen kişiye göre kekemelikte azalma ya da çoğalma görülür. Otorite ile yapılan konuşmada da kekemelikte artış olmaktadır. Kekemeliğin birçok nedeni vardır. En önemli kekemelik nedenleri arasında nörolojik faktörler yani beyin ve sinirlerle ilgili iletim bozuklukları yer almaktadır. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

143 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI KEKEMELİK Solunum bozukluğu kekeme hastalarda sıklıkla görülmektedir. Bu nedenle solunumu düzenlemek için kekemelere doğru, yeterli ve düzenli nefes alma teknikleri öğretilmektedir. Aynı zamanda kekeleme esnasında ya da kekelemeden önce, kekeleme korkusuyla çocukta olan kasılmaları azaltma ve çocuğu bedensel olarak rahatlatmak için yaptırılan gevşeme ve nefes egzersizleri birlikte yapılmalıdır. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

144 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI KEKEMELİK Kekemeliği genetik faktörler de etkilemektedir. Ailede ya da yakın akrabalarda kekemelik olması çocuk açısından risk oluşturmaktadır. Konuşma taklit yoluyla kazanıldığı için çocuğun yakınında kekeme olması, çocuğunda konuşmayı aynen tekrar ederek kekeme konuşmasına neden olabilmektedir. Çocukta duygusal gerilim ve çatışma oluşturabilecek aile problemleri, travmalar, heyecanlar, korkular da kekemeliğe neden olabilir. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

145 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI KEKEMELİK Ya da kekemelik var ise daha kekeme konuşmasına neden olabilmektedir. Chollar'a göre anne babanın davranışları, kekemeliğin ortaya çıkması ve ilerlemesi konusunda bir etkendir. Ancak, hiçbir zaman için kekemeliğin asıl nedeni değildir. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

146 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI KEKEMELİK Kekeme bir çocuğa nasıl yaklaşılmalıdır? Çocukların kendilerine olan güvenleri arttırılmalıdır. Bunun için onlara başarı yaşayacağı fırsatlar verilmelidir. Çocuğun konuşması kesilmemelidir. Başka çocuklarla kıyaslanmamalıdır. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

147 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI KARDEŞ KISKANÇLIĞI Anne babanın, özellikle annenin dikkati daha çok yeni doğan çocuk üzerine yönelir. Çocuk bu durumu kolaylıkla kabul edemez, bir sevgi eksikliği olarak görür ve davranış bozuklukları gösterir. İlk çocukluk dönemlerine dönmeler görülebilir. Tekrar altını ıslatabilir, konuşma bozukluğu ya da başka davranış bozuklukları gösterebilir. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

148 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI KARDEŞ KISKANÇLIĞI Özdoğan (1997)'ye göre yeni doğmuş çocuğa karşı kıskançlık ve nefret gibi olumsuz tepkilerin görülmesi normaldir. Bu gibi tutumların çoğalması ya da gerilemesi annenin davranışlarına bağlıdır. Anne yeni kardeşin doğumundan önce çocuğu bu konuda hazırlamalıdır. Doğumdan sonra da büyük çocuğu ihmal etmemeli, o zamana kadar gösterdiği sevgisini ve ilgisini eksiltmemelidir. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

149 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI İNATÇILIK Normal inatçılık dönemi gelişimsel olarak 3-4 yaşlarını kapsar. Bu dönemde anne baba ne yapacağını bilmez, çaresizdir, çocuk amacına ulaşmak için yapmadığını bırakmamaktadır. Anne baba çoğunlukla çocuğa bağırmaya ya da çocuğu dövmeye başvurabilirler. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

150 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI İNATÇILIK Bu dönem aşırı şımartılmış her istediği yapılmış çocuklarda anne babanın çocuk eğitimindeki tutarsızlıkların olduğu durumlarda, çocuk eğitimine dede, babaanne ya da büyüklerin müdahale ettiği durumlarda, söz ve davranışla saldırılan çocukta, daha önce ilgi gösterilmeyen ama inatçılık yoluyla anne babanın ilgisini üzerine çekmeyi öğrenmiş çocukta inatçılık daha uzun sürer. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

151 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI İNATÇILIK Anne baba çocuk arasında çatışma doğar ve bu çatışmayı ya çocuk ya anne kazanır. Çocuk bu yolla aileyi kontrol etmeyi öğrenebilir. Bu dönemde çocuğa karşı tutarlı davranılmalıdır. Kurallar açık ve net olmalıdır. Aile çocuktan ne beklediğini net bir şekilde açıklamalıdır. Çocukla çatışmaya gidilmemelidir. Çocuğun istendik davranışları ödüllendirilmelidir. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

152 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI İNATÇILIK Ödül istendik davranıştan hemen sonra verilmelidir. Çocuğun isteklerine saygı gösterilmelidir. Verilecek ceza çocuğun gelişimine uygun olmalıdır. Özdoğan'a göre dört yaşındaki inatçılık döneminde çocuğun zaman ve güce gereksinimi vardır. Çünkü kendi isteklerini bir düzene sokması gerekmektedir. Bu zaman içinde çevresine uyumu öğrenir. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi

153 Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi
ÇOCUKLUKTA GÖRÜLEN UYUM VE DAVRANIŞ SORUNLARI İNATÇILIK Bu devrede ceza, çocuğun suça yönelmesini destekler. İnatçılık kesinlikle cezalandırılmamalıdır. İnat, çocuğu neredeyse sağır ve dilsiz yapar, inatçılığı ortaya çıkaran nedenlerden kaçınılmalıdır. Özel Eğitim Gerektiren Çocukların Gelişimi ve Eğitimi


"ANNE BABA EĞİTİMİ ÖĞR. GÖR. SEVGİ ALBAYRAKTAROĞLU" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları