Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

TAHKİKAT-HÜKÜM-KANUN YOLLARI

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "TAHKİKAT-HÜKÜM-KANUN YOLLARI"— Sunum transkripti:

1 TAHKİKAT-HÜKÜM-KANUN YOLLARI
İLKER KOÇYİĞİT Ankara 1.Asliye Ticaret Mahkemesi Başkanı

2 SUNUM PLANI Yargılama usulleri Dava aşamaları Tahkikat Hüküm
Kanun yolları İstinaf kanun yolu Temyiz İlker KOÇYİĞİT

3 Basit Yargılama Usulü HMK 316. maddesine göre:
a) Sulh hukuk mahkemelerinin görevine giren dava ve işler. b) Doğrudan dosya üzerinden karar vermek konusunda kanunun mahkemeye takdir hakkı tanıdığı dava ve işler. c) İhtiyati tedbir, ihtiyati haciz, delil tespiti gibi geçici hukuki koruma talepleri ile deniz raporlarının alınması, dispeççi atanması talepleri ve bunlara karşı yapılacak olan itirazlar. ç) Her çeşit nafaka davaları ile velayet ve vesayete ilişkin dava ve işler. d) Hizmet ilişkisinden doğan davalar. e) Konkordato ve sermaye şirketleri veya kooperatiflerin uzlaşma suretiyle yeniden yapılandırılmasına ilişkin açılacak davalar. f) Tahkim hükümlerine göre, mahkemenin görev alanına giren dava ve işler. g) Diğer kanunlarda yer alan ve yazılı yargılama usulü dışındaki yargılama usullerinin uygulanacağı belirtilen dava ve işler. İlker KOÇYİĞİT

4 Yazılı Yargılama Usulü
HMK md. 316 da basit yargılama usulüne tabi dava ve işler istisna olarak sayılmıştır. HMK md. 316/1fık.(g) bendi ve 447/1.fık ile basit yargılama usulünün istisnai düzenleme olduğu bir kez daha vurgulanmıştır. HMK Üçüncü Kısım başlığı “Yazılı Yargılama Usulü” olarak düzenlenmiş olup yazılı yargılama usulünün asıl yargılama usulü olduğuna vurgu yapılmıştır. İlker KOÇYİĞİT

5 Yargılama Aşamaları Dilekçeler aşaması(HMK md 119-131)
Ön inceleme aşaması(HMK md ) Tahkikat aşaması(HMK md ) Sözlü yargılama aşaması(HMK md 186) Hüküm(HMK md ) İlker KOÇYİĞİT

6 Davanın Açılma Anı HMK md 118- (1) Dava, dava dilekçesinin kaydedildiği tarihte açılmış sayılır. Dava dilekçesine davalı sayısı kadar örnek eklenir. (2) Dava dilekçesinin kaydına ilişkin usul ve esaslar yönetmelikte belirlenir. Yönetmelik md 197/5 -Dava, dava dilekçesinin tevzi edilerek kaydedildiği tarihte açılmış sayılır. Bu iki düzenleme dikkate alındığında davanın açılma anı, dava dilekçesinin mahkeme esasına kayıt edildiği tarih ve saattir.Davanın açılma anı için havale,harcın karşılanmış olması gibi işlemlerin önemi yoktur. İlker KOÇYİĞİT

7 Dilekçeler Aşaması Yazılı yargılama usulünün uygulandığı davalarda; cevap dilekçesi,cevaba cevap dilekçesi ve ikinci cevap dilekçesinin süreleri içinde sunulması veya dilekçelerden birisinin süresinin geçmesi ile dilekçeler aşaması tamamlanmış olur. Basit yargılama usulünün uygulandığı davalarda; cevap dilekçesinin süresi içinde sunulması veya cevap süresinin geçmesi ile dilekçeler aşaması tamamlanmış olur. İlker KOÇYİĞİT

8 Ön İnceleme Aşaması Dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılır. Mahkeme ön incelemede; dava şartlarını ve ilk itirazları inceler, uyuşmazlık konularını tam olarak belirler, hazırlık işlemleri ile tarafların delillerini sunmaları ve delillerin toplanması için gereken işlemleri yapar, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği davalarda onları sulhe veya arabuluculuğa teşvik eder ve bu hususları tutanağa geçirir (HMK md 137/1). İlker KOÇYİĞİT

9 Tahkikat Aşaması Tahkikat kelime olarak bir şeyi araştırmak, incelemek, gerçek şeklini, mahiyetini, hakikatini ortaya çıkarmak demektir. Açılan bir davada tarafların dilekçelerinde açıklanan vakalar soyut beyanlardan ibarettir. Bu beyanların doğru olup olmadığının araştırılması gerekir.Bunun için tahkikat aşamasına ihtiyaç vardır. Tahkikat yapılmadan kural olarak davanın esasına ilişkin karar verilemez. Yargılamanın en uzun süren aşamasıdır. Tarafların ispat faaliyetleri bu aşamada gerçekleşir. İlker KOÇYİĞİT

10 Tahkikatın Konusu Tahkikat aşamasında tarafların davada ileri sürdükleri bütün iddia ve savunmalar birlikte incelenir. Hâkim, muhakemeyi basitleştirmek veya kısaltmak için resen veya taraflardan birinin talebi üzerine tahkikatın her aşamasında iddia veya savunmalardan birinin veya bir kısmının diğerinden önce incelenmesine karar verebilme hakkını haizdir (HMK m.143). İlker KOÇYİĞİT

11 Tarafların Dinlenmesi-1
Yargılamada dilekçeler aşamasının tamamlanması,ön inceleme aşamasında uyuşmazlık konularının tespiti,delillerin toplanması hüküm vermek için yeterli değildir. Uyuşmazlık konuları ile sınırlı olarak toplanan delillerin tarafların katılımı ile tartışılıp değerlendirilmesi gerekir. Bunun içinde tarafların dinlenmesi,beyanlarının alınması ve duruşma yapılması gerekir. Tahkikat aşamasında mahkeme, her iki tarafı usulüne uygun olarak davet edip, davada ileri sürülen vakıalar hakkında dinleyebilir. Mahkemenin, dinlenilmek üzere mahkemeye gelmeleri için iki tarafa vereceği süre iki haftadan az olamaz. Bu süre, gerektiğinde, mahkemece resen veya iki taraftan birinin talebi üzerine uzatılabileceği gibi kısaltılabilir(HMK m.144) İlker KOÇYİĞİT

12 Tarafların Dinlenmesi-2
Ön inceleme tamamlanmadan tahkikata geçilemez ve tahkikat işlemleri yapılamaz. Basit yargılama usulünde ön inceleme ile tahkikat duruşması birlikte yapılabilir. Yazılı yargılama usulünde de, hâkim ön incelemeyi tamamlayıp gerekli kararları verdikten sonra, aynı duruşmada tahkikata geçerek gerekli kararları verebilir. Ön inceleme ile tahkikat duruşmasının birlikte yapılması hâlinde, yargılama aşamaları tutanakta ayrı ayrı belirtilir (Yönetmelik md 201/2). HMK md 144/2 ve Yönetmelik 201/2 maddesine göre yazılı yargılama usulünün uygulandığı davalarda ön inceleme duruşmasına taraflar katılmış ise tahkikatla devam edilebilir. İlker KOÇYİĞİT

13 Tahkikat Aşamasında Delil Gösterme Yasağı
Taraflarca, deliller kural olarak dava ve cevap dilekçeleri ile gösterilir (HMK m.119/1fıkra (f) bendi ve 129/1.fıkra( e) bendi). Ancak yazılı yargılama usulüne tabi davalarda, HMK ile taraflar için iddia ve savunmanın değiştirilmesi ve genişletilmesi yasağı (HMK m.141) ikinci dilekçeler sonuna çekilmekle, taraflarca ikinci dilekçelerle yeni vakıalar ileri sürülmüş ise, en geç ikinci dilekçelerle tüm delillerin gösterilmesi gerekir. Taraflar, Kanunda belirtilen süreden sonra delil gösteremezler. Ancak bir delilin sonradan ileri sürülmesi yargılamayı geciktirme amacı taşımıyorsa veya süresinde ileri sürülememesi ilgili tarafın kusurundan kaynaklanmıyorsa, mahkeme o delilin sonradan gösterilmesine izin verebilir (HMK md 145) İlker KOÇYİĞİT

14 Tarafların Tahkikat Duruşmasına Daveti
HMK md Taraflar, ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra tahkikat için duruşmaya davet edilir. Taraflara gönderilecek davetiyede, belirlenen gün ve saatte geçerli bir özrü olmadan mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde, duruşmaya yokluklarında devam edileceği ve yapılan işlemlere itiraz edemeyecekleri bildirilir. İlker KOÇYİĞİT

15 Duruşma Mahkeme önünde yapılan tahkikat ve sözlü yargılama işlemleri için ayrılan zaman dilimine oturum (celse), tarafların hakim karşısında hazır bulundukları yargılama evresine ise duruşma denir. Yargılamanın ön inceleme duruşması ve sonraki aşamaları yani tahkikat aşaması, sözlü yargılama aşaması ve hüküm aşamalarında yapılacak işlemler için duruşma yapılması gerekir. Duruşmaların yapılması başta hukuki dinlenme hakkı, aleniyet, doğrudanlık, sözlülük gibi ilkelerin birçoğu bakımdan önem taşımaktadır. İlker KOÇYİĞİT

16 Ses ve Görüntü Nakledilmesi Yoluyla Duruşma
Yönetmelik 218/1,2,3.fık- Mahkeme, tarafların rızası olmak şartıyla, kendilerinin veya vekillerinin, SEGBİS ya da benzeri sistemlerle aynı anda ses ve görüntü nakledilmesi yoluyla bulundukları yerden duruşmaya katılmalarına ve usul işlemleri yapabilmelerine izin verebilir. Tarafların rızası olmak kaydıyla, mahkeme tanığın, bilirkişinin, uzmanın veya bir tarafın dinlenilmesi esnasında başka bir yerde bulunmalarına izin verebilir. Dinleme, SEGBİS veya benzeri sistemler vasıtasıyla ses ve görüntü olarak aynı anda duruşma salonuna nakledilir. Yemin edecek taraf, mahkemenin bulunduğu yerden başka bir yerde oturuyor ise SEGBİS veya benzeri sistemler vasıtasıyla aynı anda ses ve görüntü nakledilmesi yolu ile yemin icrası mümkündür. HMK md 149 ve 236. maddelerinde de bu hususlar düzenlenmiştir. İlker KOÇYİĞİT

17 Tarafların Duruşmaya Gelmemesi-1
Ön inceleme ve sonraki yargılama aşamalarında duruşma yapılmasına karar verilince tarafların duruşmaya davet edilmeleri gerekir. Tarafların duruşmaya daveti 7201 sayılı Tebligat Kanunun 1.maddesi gereğince TK'nuna göre yapılacaktır. Usulüne uygun davet edilen taraflar duruşmaya gelmek zorunda değildir. Ancak tarafların duruşmaya gelmemelerinin de bir takım sonuçları vardır. İlker KOÇYİĞİT

18 Tarafların Duruşmaya Gelmemesi-2
Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan biri duruşmaya gelir, diğeri gelmezse, gelen tarafın talebi üzerine, yargılamaya gelmeyen tarafın yokluğunda devam edilir veya dosya işlemden kaldırılır. Geçerli bir özrü olmaksızın duruşmaya gelmeyen taraf, yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemez(HMK md 150/2). İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır(HMK md 150/5). Hangi sebeple olursa olsun açılmamış sayılan davadaki talep dahi vaki olmamış sayılır(HMK md150/7) İlker KOÇYİĞİT

19 Duruşma Düzeni Hâkim, duruşmanın düzenini bozan kimseyi, bunu yapmaktan men eder ve gerekirse, avukatlar hariç, derhâl duruşma salonundan çıkarılmasını emreder(HMK md 79,151/1). Bir kimse, ihtara rağmen mahkemenin düzenini bozar veya mahkeme huzurunda uygun olmayan bir söz söylemeye veya davranışta bulunmaya devam ederse derhâl yakalanır ve hakkında dört güne kadar disiplin hapsi uygulanır. Bu fıkra hükmü avukatlar hakkında uygulanmaz(HMK md 151/2). Mahkemenin düzenini bozan eylem veya mahkeme huzurunda söylenen uygun olmayan söz veya davranış, ayrıca bir suç oluşturuyor ise bu durum bir tutanak ile Cumhuriyet başsavcılığına gönderilir ve gerekiyorsa, avukatlar hariç, fiili işleyenin tutuklanmasına da karar verilir(HMK md 151/3). İlker KOÇYİĞİT

20 Soru Yöneltme Duruşmaya katılan taraf vekilleri; tanıklara, bilirkişilere ve duruşmaya çağrılan diğer kişilere, duruşma disiplinine uygun olarak doğrudan soru yöneltebilirler. Taraflar ise hâkim aracılığıyla soru sorabilirler. Yöneltilen soruya itiraz edildiğinde, sorunun yöneltilmesinin gerekip gerekmediğine hâkim karar verir (HMK md 152/1). Toplu mahkemelerde, hâkimlerden her biri, birinci fıkrada belirtilen kişilere soru sorabilir HMK md 152/2). İlker KOÇYİĞİT

21 Kayıt ve Yayın Yasağı Duruşma sırasında fotoğraf çekilemez ve hiçbir şekilde ses ve görüntü kaydı yapılamaz. Ancak, dava dosyasında saklı kalmak kaydıyla, yargılamanın zorunlu kıldığı hâllerde, mahkemece çekim yapılabilir ve kayıt alınabilir(HMK md 153/1). Tahkikat ve yargılama sırasında yapılan işlemler teknik araçlarla kayda alınırsa, bu durum bir tutanakla tespit olunur(HMK md 154/5) İlker KOÇYİĞİT

22 Tutanak-1 Duruşmalarda yapılan işlemler ile tarafların ya da duruşmaya katılan diğer ilgililerin beyanlarının bir tutanağa geçirilmesi gerekir. Bu tutanağa duruşma tutanağı denir. Hâkim, tahkikat ve yargılama işlemlerinin icrasıyla, iki tarafın ve diğer ilgililerin sözlü açıklamalarını, gerekirse özet olarak zabıt kâtibi aracılığıyla tutanağa kaydettirir (HMK md 154/1). Taraflar veya diğer ilgililer sözlü açıklamalarını hâkimin izniyle doğrudan da tutanağa yazdırabilir(HMK md 154/2). İlker KOÇYİĞİT

23 Tutanak-2 HMK md 154/3 maddesine göre aşağıdaki hususlar mutlak olarak tutanağa yazılır: a) Mahkemenin adı, duruşmanın açıldığı yer, gün ve saat. b) Hâkim, zabıt kâtibi, hazır bulunan taraflar ve varsa vekilleri, kanuni temsilcileri, fer’î müdahil ve tercümanın ad ve soyadları. c) Yargılamanın aleni ya da gizli yapıldığı. ç) Beyanda bulunana okunmak ve imzası alınmak kaydıyla ikrar, yeminin edası, davanın geri alınmasına muvafakat, davadan feragat, davayı kabule ilişkin beyanlar ve sulh müzakereleri ile sonucu. d) Beyanda bulunana okunmak kaydıyla taraf, tanık, bilirkişi veya uzman kişi beyanı. e) Duruşma dışında yapılan işlemlerin özeti. f) Tarafların sundukları belgelerin neler olduğu. g) Tarafların soruşturmaya ilişkin istekleri ile diğer kanunların tutanağa yazılmasını emrettiği konular. ğ) Ara kararları ve hükmün sonucu. h) Karar veya hükmün açıklanma biçimi. İlker KOÇYİĞİT

24 Dosyaya Belge Konulması (Havale)
Dava ile ilgili mahkemeye sunulan her türlü dilekçe ve belge hâkim veya yazı işleri müdürüne havale ettirildikten sonra, zabıt kâtibi tarafından dosyasına konulur (HMK md 159/1 ). Her türlü dilekçe ve belge ön büro veya yazı işlerinde görevli personele teslim edilir. Dilekçe veya belgenin alındığına ve elektronik ortama aktarıldığına dair başvuru sahibine ücretsiz olarak bir alındı belgesi verilir. Bu belge aynı zamanda havale yerine geçer (Yönetmelik md 252/1). İlker KOÇYİĞİT

25 Dosyanın Taraflar ve İlgililerce İncelenmesi
Zabıt kâtibinin gözetimi altında taraflar veya fer’î müdahil, dava dosyasını inceleyebilir. Dava ile ilgili olanlar da bunu ispatlamak kaydı ve hâkimin izniyle dosyayı inceleyebilir. Gizli olarak saklanmasına karar verilen belge ve tutanakların incelenebilmesi hâkimin açık iznine bağlıdır (HMK md 161). Zabıt kâtibinin gözetimi altında taraflar veya fer’î müdahil, dava dosyasını inceleyebilir. Dava ile ilgili olanlar da bunu ispatlamak kaydıyla başkan veya hâkimin ya da bu konuda yetkilendirdiği yazı işleri müdürünün izniyle dosyayı inceleyebilir. Avukatlar ve stajyerler, vekâletname olmaksızın dava ve takip dosyalarını zabıt kâtibinin gözetiminde her zaman inceleyebilirler. İncelemenin yapıldığına dair düzenlenen dosya inceleme tutanağı avukat veya avukat stajyeri ile zabıt kâtibi tarafından imzalanarak dosyasında saklanır (Yönetmelik md 202/1. ve 2. fık). İlker KOÇYİĞİT

26 Davaların Birleştirilmesi-1
Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar (HMK md 166/1). Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, bununla bağlıdır (HMK md 166/2). İlker KOÇYİĞİT

27 Davaların Birleştirilmesi-2
Birleştirme kararı, derhâl ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilir (HMK md 166/3). Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır (HMK md 166/4). Birleştirilmelerine karar verilmiş olan davaların esas kayıtlarında bu durum belirtilir. Başka bir dava ile birleştirilmesine karar verilen davanın karar numarası birleştirme kararına yazılır ve bu durum mahkemede verilen son kararda gösterilir (Yönetmelik md 219/1) İlker KOÇYİĞİT

28 Tahkikatın Sona Ermesi
Hâkim, tarafların iddia ve savunmalarıyla toplanan delilleri inceledikten sonra, duruşmada hazır bulunan taraflara tahkikatın tümü hakkında açıklama yapabilmeleri için söz verir. Mahkeme tarafların tahkikatın tümü hakkındaki açıklamalarından sonra, tahkikatı gerektiren bir husus kalmadığını görürse, tahkikatın bittiğini taraflara tefhim eder (HMK md 184). Mahkeme, taraflarca gösterilmiş olan delillerin incelenmesinden sonra, davanın muhakeme ve hüküm için yeterli derecede aydınlandığını anlarsa, tahkikatın bittiğini kendilerine bildirir (HMK md 146). İlker KOÇYİĞİT

29 Sözlü Yargılama Yazılı yargılama usulünün uygulandığı davalarda mahkeme, tahkikatın bitiminden sonra, sözlü yargılama ve hüküm için tayin olacak gün ve saatte mahkemede hazır bulunmalarını sağlamak amacıyla iki tarafı davet eder. Taraflara çıkartılacak olan davetiyede, belirlenen gün ve saatte mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde yokluklarında hüküm verileceği hususu bildirilir (HMK md186/1). Basit yargılama usulünün uygulandığı davalarda sözlü yargılama aşaması için ayrı gün tayini ve tebliği gerekmez (HMK md 321/1). İlker KOÇYİĞİT

30 Hüküm Hüküm yazılı ve basit yargılama usulüne tabi davalarda yargılamanın son aşamasıdır. Mahkemece bir karar verilmemişse yargılamanın sona erdiğinden bahsedilemez. Yargılama sonunda mahkemece usule ve esasa ilişkin verilen bir kararla dava sona erer. Tanım:Yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihai karar, hükümdür (HMK md294/1). İlker KOÇYİĞİT

31 Hükmün Tefhimi Zamanı:Hüküm, yargılamanın sona erdiği duruşmada verilir ve tefhim olunur (HMK md 294/2). Şekli ve Usulü:Hükmün tefhimi, her hâlde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur (HMK md 294/3). Hüküm, gizli müzakere edilerek hazırlanır ve alenen tefhim olunur (HMK md 295/1). Hükmün tefhimini, duruşmada bulunanlar ayakta dinler (HMK 294/5). Hükme ilişkin hususlar, niteliğine aykırı düşmedikçe, usule ilişkin nihai kararlar hakkında da uygulanır (HMK md294/6) İlker KOÇYİĞİT

32 Hükmün Müzakeresi Hükmün müzakeresi gizlidir (HMK md 295/1).
Hükmün müzakeresine hükmün açıklandığı duruşmaya katılacak hakimler katılır (HMK md 295/2). Hükmün müzakeresi sırasında, yargılamanın sona erdiğinin bildirildiği duruşmada hazır bulunan hâkim veya hakimler bulunmuyorsa, gerekli görüldüğü takdirde tarafların sözlü açıklamaları tekrar dinlendikten sonra yeniden müzakere yapılır ve hüküm verilir (HMK md 295/3).Bu durumda sadece sözlü yargılama aşaması yenilenir. İlker KOÇYİĞİT

33 Hükmün Oylanması Toplu mahkemelerde hüküm hakkındaki müzakereyi mahkeme başkanı idare eder. Müzakere yapıldıktan sonra, başkan, müzakereye katılan en kıdemsiz üyeden başlayarak her üyenin ayrı ayrı oyunu alır ve en son kendi oyunu açıklar (HMK md296/1). Hüküm, oy çokluğu ile de verilebilir (HMK md296/1). Toplu mahkeme bu gün için ilk derece mahkemelerinde sadece ticaret mahkemeleridir.Hükmün oylaması da sadece bu mahkemelerde heyetin görev alanına giren davalarda uygulanmaktadır. İlker KOÇYİĞİT

34 Hükmün Kapsamı Hükmün kapsamı HMK md 297 ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.HUMK md 388’ paralel düzenlenmiştir. Yenilikler; Hüküm “Türk Milleti Adına” verilir. Yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi. Gerekçeli kararın yazıldığı tarih. İlker KOÇYİĞİT

35 Hükmün Yazılması Gerekçeli karar, hükmün tefhim edildiği tarihten itibaren bir ay içinde yazılmalıdır (HMK md 294/5) Hüküm, hükmü veren hâkim, toplu mahkemelerde başkan veya hükme katılmış olan hâkimlerden başkanın seçeceği bir üye tarafından yazılır (HMK md298/1). Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz (HMK md298/2). Hükümde gerekçesi ile birlikte karşı oya da yer verilir (HMK md298/3). İlker KOÇYİĞİT

36 Hüküm Nüshası (İlam) Taraflardan her birine verilen hüküm nüshası ilamdır (HMK md 301/2). Tarafların elinde bulunan hüküm nüshalarının farklı olması hâlinde karar kartonundaki esas alınır (HMK md 301/3). Hüküm yazılıp imza edildikten ve mahkeme mührü ile mühürlendikten sonra, nüshaları yazı işleri müdürü tarafından taraflardan her birine makbuz karşılığında verilir ve bir nüshası da gecikmeksizin diğer tarafa tebliğ edilir. Hükmün bir nüshası da dosyasında saklanır (HMK md 301/1). İlker KOÇYİĞİT

37 İlamın Alınması, Tebliği
Taraflar, harcının ödenmiş olup olmamasına bakılmaksızın ilamı her zaman alabilirler (HMK md 302/1,Yönetmelik md 216/4). Bakiye karar ve ilam harcının ödenmemiş olması, hükmün tebliğe çıkarılmasına, takibe konmasına ve kanun yollarına başvurulmasına engel teşkil etmez (HMK md 302/2,Yönetmelik md 216/5). Hâkimin re’sen harekete geçtiği hâller ile kanunlardaki özel hükümler saklı kalmak kaydıyla taraflardan birinin talebi olmadıkça hüküm tebliğe çıkarılmaz. Taraflardan birinin talebi hâlinde hükmün bir nüshası makbuz karşılığında talep eden tarafa verilir, bir nüshası da diğer tarafa tebliğe çıkarılır (Yönetmelik md 216/1,HMK md 301/1). İlker KOÇYİĞİT

38 Kesin Hüküm-1 Bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir (HMK md 303/1). Kesin hüküm ancak davada söz konusu olur.Çekişmesiz yargı işlerinde maddi anlamda kesin hüküm olmaz. İlker KOÇYİĞİT

39 Kesin Hüküm-2 Bir hüküm, davada veya karşılık davada ileri sürülen taleplerden, sadece hükme bağlanmış olanlar hakkında kesin hüküm teşkil eder (HMK md 303/2). Kesin hüküm, tarafların küllî halefleri hakkında da geçerlidir (HMK md 303/3). Müteselsil borçlulardan biri veya birkaçı ile alacaklı arasında yahut müteselsil alacaklılardan biri veya birkaçı ile borçlu arasında oluşan kesin hüküm, diğerleri hakkında geçerli değildir HMK md 303/5). İlker KOÇYİĞİT

40 Hükmün Tashihi Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Hüküm tebliğ edilmişse hâkim, tarafları dinlemeden hatayı düzeltemez. Davet üzerine taraflar gelmezse, dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilebilir (HMK md304/1). Tashih kararı verildiği takdirde, düzeltilen hususlarla ilgili karar, mahkemede bulunan nüshalar ile verilmiş olan suretlerin altına veya bunlara eklenecek ayrı bir kâğıda yazılır, imzalanır ve mühürlenir (HMK md 304/2). Hüküm dışındaki maddi hatalar HMK md 183’e göre düzeltilir. İlker KOÇYİĞİT

41 Hükmün Tavzihi Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir (HMK md 305/1). Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez (HMK md 305/2). İlker KOÇYİĞİT

42 Kanun Yolları Davanın taraflarına tanınmıştır.
Kural olarak nihai kararlara karşı kanun yolu açıktır (HMK md 341,361). Kanun yolları olağan ve olağanüstü kanun yolları olmak üzere ikiye ayrılır. Olağan kanun yolları nihai karının kesinleşmesine engel olan kanun yolları olup istinaf ve temyiz kanun yoludur. Olağanüstü kanun yolu ise kesinleşmiş kararlara karşı tanınmış olup, yargılamanın iadesinden ibarettir. İlker KOÇYİĞİT

43 İstinaf HMK ile kabul edilen istinaf kanun yolu dar anlamda istinaftır. Dar anlamda istinaf da yargılama yeniden yapılmaz. Duruşmalı istinaf incelemesi kural olmakla birlikte, usule ilişkin hususlarla bazı esasa ilişkin hususlarda duruşma yapılmadan da istinaf incelemesi mümkündür (HMK md353). İstinaf incelemesi taleple ve dilekçe ile sınırlı yapılır (HMK md 355). İstinaf aşamasında bazı işlemler yapılamaz (HMK md 357). İlker KOÇYİĞİT


"TAHKİKAT-HÜKÜM-KANUN YOLLARI" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları