Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları"— Sunum transkripti:

1 Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Anabilim Dalı Neonatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 18 Kasım 2014 Salı Yandal Ar. Gör. Uzm. Dr. Fatih Kılıçbay

2 Olgu Sunumu Dr Fatih Kılıçbay

3 Ezgi Sülün G4P1Y1D3 33 yaşında servikal yetmezlik serklaj yapılan 27GH lık CS ile 900gr İVF ikiz eşi dogan kız bebek YYBÜ alındı.

4 Prenatal: 33 yaşındaki anne 23 GH iken servikal serklaj yapılmış Preeklampsi-eklapmsi,gestasyonel DM,enfeksiyon öyküsü yok

5 Natal : 27 GH lık olarak C/S ile 990 gr olarak APGAR 5/8 ile doğan bebek spontan solunumu olmaması üzerine entübe edilerek YYBÜ alındı. Postnatal : K vit: + Göz bakımı +

6 Soygeçmiş: Anne: 33 yaşında, ev hanımı, sağ sağlıklı Baba: 35 yaşında, işçi, sağ- sağlıklı Anne ve baba arasında akrabalık yok 1. çocuk: İkiz eşi 1010 gr 2. çocuk hastamız Anne kan grubu : O Rh + Baba kan grubu : O Rh +

7 Fizik muayene Ateş: 36.4 °C Nabız: 158/dk SS: 64/dk
TA: 33/17 (26)mm/Hg SPO2 : % (Entübe Mekanik Ventilatörde) Baş çevresi: 26cm ( 10-25p ) Boy: 34 cm (10-25p ) Kilo:900(25-50p)

8 Fizik Muayene Genel durum:orta Cilt: Doğal,döküntü yok.
Baş-Boyun: Doğal doğal, kafa yapısı simetrik, boyunda kitle LAP yok.Ön fontanel 2*1 cm arka fontanel 0.5*0.5 cm KBB: Doğal. Gözler: doğal. SS: Her iki hemitoraks solunuma eşit katılıyor. Toraks deformitesi yok. Ral ve ronküs yok. Ekspiryum uzunluğu yok.Retraksiyon mevcut. KVS: S1(+), S2(+) doğal S3 yok .üfürüm yok, AFN +/+ GİS:Batın rahat, defans-rebound yok, hepatosplenomegali yok, GÜS: Haricen kız anomali yok, NMS:Yenidoğan refleksleri canlı. Ekstremiteler: Kas kitlesi ve tonus doğal.Deformite yok. .

9 Laboratuvar (10.10.14) Glukoz: 83 mg/dl Üre : 24 mg/dl
Kreatinin: 0,6 mg/dl AST: 50 U/L ALT: 9 U/L Na: 137 mEq/L K: 4.5 mEq/L Ca: 8,1 mg/dl D.Ca: 9,3 mg/dl Mg: 1,9 mg/dl Ürik asit : 2,5 mg/dl Albümin: 2.4 g/dl WBC: /mm³ ANS: 6700/mm³ HGB: 12,2 g/dl PLT: /mm³ MCV: 107 fl CRP: 1 mg/dl

10 Klinik İzlem Hasta YYBÜ alındı. Mekanik ventilatöre bağlandı
Surfaktan tedavisi verildi.İv antibiyoterapi başlandı. Oral stop izlenen hastanın PN 5. günde batın distansiyonu olması üzerine ADBG çekildi.

11 ADBG

12 Ön Tanılar ???

13 ADBG ‘sinde diyafram altında serbest hava olan hasta intestinal perforasyon ön tanısıyla acil çocuk cerrahisi tarafından operasyona alındı. Operasyonda mide büyük kurvaturda 3X3 cm lik temiz perforasyon görüldü ve primer dikildi.

14

15 Post op YYBÜ alınan hastada izlemde pumoner hemoraji gelişti
Post op YYBÜ alınan hastada izlemde pumoner hemoraji gelişti. Yapılan tüm medikal tedavilere rağmen yanıt alınamayan hasta PN 7. günde eksitus kabul edildi

16 Spontan Mide Perforasyonu

17 Gastrik perforasyon yenidoğanlarda ilk olarak Siebold 1825 tarafından tanımlanmıştır.
3 mekanizma ile gastrik perforasyon oluşabilmektedir. Travmatik, iskemik ve spontan olarak oluşmaktadır.

18 Travmatik perforasyon
Gastrik perforasyonun çoğu iatrojenik travma nedeni ile oluşmaktadır. Travmatik gastrik perforasyon sıklıkla BPV esnasında oluşmaktadır. Midede aşırı distansiyon yapan nedenler, bazı ilaçlar (indometazin, kortikosteroid, talozolin), metabolik stres ve oro/nazogastrik tüpe bağlı iatrojenik travma yenidoğan mide perforasyonunun başlıca sekonder nedenleri arasında sayılmaktadır

19 İskemik perforasyon İskemik perforasyon ise daha çok stres ,
pramatürite sepsis ve perinatal asfiksiye bağlı olarak oluşmaktadır. NEC bağlı perforasyon 1000 gr altı bebeklerde %6 oranında görülmekte ve %40 mortalite bildirilmektedir.

20 Spontan perforasyon Spontan perforasyon sağlıklı yenidoğan bebeklerde yaşamın ilk haftasında bildirilmiştir. Özelikle de 2 ile 7. gün arasında ortaya çıkmaktadır. Özellikle mide kas yapısındaki yapısal bozukluk neden olarak bildirilmiştir. Anotomik olarak gastrik kas olmaması spontan perforasyona zemin hazırlamaktadır.

21 Kendiliğinden olan perforasyonlarda değişik boyutlarda lineer perfore alanlar saptanırken, etrafında hemorajinin eşlik ettiği delik şeklindeki perforasyonlar daha çok iatrojenik etiyolojiyi düşündürmektedir

22 Spontan mide perforasyonu ilk olarak Herbut 1943 yılında tarafından tanımlanmıştır.
Mide kas tabakasının özellikle büyük kurvaturda olmaması nedeniyle, sadece seroza tabakasıyla kaplı olması mide ülserine karşı koruyamamakta ve spontan mide perforasyonu oluşmaktadır.

23 Shown ve arkadaşları deneysel olarak köpeklerde yaptıkları çalışmada özafagus mide perforasyonlarını patolojik olarak incelediklerinde perforasyon olan bölgede mide kasının olmadığını göstermişler. Peritoneal kontaminasyon süresi, sepsis, metabolik asidoz, şok ve eşlik eden asfiksi varlığı kötü prognozu gösteren ve mortaliteyi etkileyen diğer önemli sebeplerdir

24 Bebeklerdeki gastrik perforasyonun yaşamla bağdaşması güçtür.
Rooser ve arkadaşları prematür bebeklerde mortaliteyi yaklaşık %50 olarak bildirmişlerdir. Tan ve arkadaşlarının bildirdiği çalışmada 5 bebekte mortalite %60 olarak bildirilmiştir. Spontan gastrik perforasyon, iyi hemşire bakımı rutin nazogastrik kullanımı ve mekanik ventilatör ile ventile edilen hastalarda daha az görülmektedir.


"Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları