Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

ÇEVRE SORUNLARI ve MEDYA

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "ÇEVRE SORUNLARI ve MEDYA"— Sunum transkripti:

1 ÇEVRE SORUNLARI ve MEDYA
(SU KITLIĞINA İLİŞKİN FARKINDALIK YARATMADA MEDYANIN ROLÜ) İlhami ARSLAN,Yapımcı, TRT İzmir Radyosu İZMİR’DE SU KITLIĞI ve STRATEJİK YAKLAŞIMLAR TOPLANTISI 14 Kasım 2007, iZMİR

2 Bir kamu görevi.. Anayasa ve ilgili yasalar devlete ve kamu hizmeti yapan medya kuruluşlarına, giderek bozulan insan - çevre ilişkileri konusunda görevler vermektedir Doğa / doğal kaynak insan ilişkilerine odaklanması gereken bu görev, aynı zamanda bir çevre eğitimi etkinliğidir. Hiç kuşkusuz bu eğitimde geniş kitlelere ulaşma olanağı veren iletişim araçlarının önemli rolü bulunmaktadır.

3 1990’lı yılların başında Türkiye’de herhangi bir kitapçı..
-“Sizde çevre konulu kitap var mı ?” -“Nasıl yani, kitabın adı mı Çevre? Şurada bir tercüme kitap olacaktı, bir bakalım!” 10-15 yıl öncesine kadar medya.. Gazetelerde çevre’den pek konu edilmiyor.. Edildiğinde de sebep-sonuç ilişkisi içinde yaklaşılmıyor. Radyoda ve televizyonda özgün programlar yok, az sayıda yabancı belgesel var..

4 Yıl 2007.. Kitapçılarda çevre konulu yayınlar için özel bölümler..
Radyo ve televizyonlarda çevre konulu haberler.. Özel programlar, belgeseller. Sadece belgesel yayınlayan yerli ve yabancı televizyon kanalları.. Gazetelerde özel sayfalar.. Çevre haberleri için özel muhabirler..

5 Yıl Sadece doğa koruma ve çevre konularının ele alındığı dergiler.. Çevreci kuruluşların çevre eğitimi amaçlı yayınları.. İnternette çok sayıda çevre koruma amaçlı site.. Yalnızca çevre konulu yayınların katılabildiği özel yarışmalar.. Ve.. Artan sayıda ticari kuruluştan çevre konulu yayınlara - yarışmalara parasal destek..

6 Bu sevindirici noktaya nasıl geldik?
Gençlerimiz ve çocuklarımız çevre sorunlarına çok duyarlı. Bu duyarlılığının gerisinde, birebir yaşadıkları ile medyadan öğrendikleri çevreye yönelik saldırılar var: Hava kirliliği, deniz kirliliği, sahillerin yağmalanması, orman alanlarının daralması, erozyon, yaylalara bile tırmanan betonlaşma.. Küresel ısınma ve iklim değişikliğinin gözlenebilir, ölçülebilir etkileri : Kuraklık, su kıtlığı, üretimde azalma ve bunlara bağlı olumsuzluklar..

7 Medyanın çoğu için çevre, bugün de “flaş haber” konusu
Bir Greenpeace yetkilisi: “Skandalları seven bir medya ve bunu hızla tüketen bir kitleye sahip olduğumuz için, çevresel sorunlar bir çıbana dönüşüp patlamadıkça gündemde yer bulması pek mümkün olmuyor.” Soruna nesnel yaklaşan, doğruları yansıtan ve takipçi olan medya mensupları (ve organları) da eksik değil.

8 Tarafsızlık, ama nasıl.. Çevre katledilirken hukuk tanımazlık sürerken klasik anlamda tarafsızlık söz konusu olabilir mi? Medyadan beklenen doğadan yana olmak. Eksilen geri gelmiyor. Birinci sınıf tarım arazisine evler, fabrikalar kurduğunuz, doğa harikası bir kıyıya tesis yaptığınız zaman, o toprağı, o güzelliği sonsuza dek kaybediyorsunuz. Zehirli kimyasallarla maden işlendiğinde, ticari gübreler ve ilaçlar gereğinden fazla kullanıldığında, enerji üretiminde fosil yakıtlara ağırlık verildiğinde doğada neler olup bittiğini bilmek gerekiyor.

9 Doğayı kim daha çok tüketiyor?
Doğayı en çok zenginlerle çok yoksullar tüketiyor.. Peki bu nasıl bir çelişki ? Zengin tüketim toplumlarında hemen hiç kimse sahip olduğu tüketim kalıplarından ve konfor taleplerinden özveride bulunmuyor. Hatta, fazlasını istiyor. “6 milyar dünyalı, günümüzdeki bir ABD’linin tükettiği kadar et, süt –hatta su- tüketse, dünya gibi birkaç gezegen daha gerekiyor!”

10 Doğal kaynaklar üzerindeki en büyük tehditlerinden biri yoksulluk.
Beslenme başta olmak üzere temel ihtiyaçlarını güvenceye alamamış insan doğa korumayı lüks olarak görüyor.. Birleşmiş Milletler, 2015 yılına kadar yoksulluğu yarı yarıya azaltmayı amaçlayan Bin Yıl Bildirgesi’ni yaşama geçirmeye çalışıyor. Çünkü yoksulluk sınırının altında yaşayanlar sağlıklı içme suyundan yoksun.

11 Medya için de geçerli soru:
Neler yapılmalı, nasıl yapılmalı da doğa, insan etkinliklerinden daha az zarar görmeli, gelecek nesillere daha az bozulmuş bir emanet bırakılmalı? Sorun ‘kaynak paylaşımındaki adaletsizlikte’ düğümleniyor. Çevre konusunda da haklıların değil, güçlülerin dediği oluyor...

12 İLK HEDEF : FARKINDALIK YARATMAK..
Su.. “Bolluk yanılgısı” içinde olduğumuz birinci doğal kaynak. Su yüzyılın en stratejik maddesi.. Hava ve toprak için de durum pek farklı değil.. Dünya nereye gidiyor, gezegenimizin sınırları neler ? -Her üç kişiden biri (2 milyar insan) sağlıklı sudan yoksun.. -Çin ve Hindistan 15 yıl sonrasının yeraltı sularını kullanıyor ! -Dünya nüfusunun %43’ü sınır aşan nehirlerin oluşturduğu 261 su havzasında yaşıyor.. “SU HERKESİ İLGİLENDİRİYOR..”

13 Farkındalığı küreselden yerele taşımak..
Dünya öyle de Türkiye nasıl ? Bölgem, kentim, köyüm nasıl ? Nehirler, göller, sulak alanlar kuruyor.. KURUTULUYOR!! Türkiye son 40 yılda Van gölünün üç katı büyüklükte sulak alanını kaybetti.. Su bulabilmek için Konya havzasında 950 metreye, Hatay Reyhanlı’da 350 metreye inmek gerekiyor.

14 Tarım, sanayi, evsel kullanım..
Medyadan beklenen.. Ev kadınından üst düzey yöneticiye, çiftçiden sanayiciye herkeste farkındalık yaratmak.. Her kesiminden insanın sorunla ilgili sebep - sonuç ilişkisi kurabilmesine katkıda bulunmak.. Tarım, sanayi, evsel kullanım.. Suyu en çok kullanandan başlamak..

15 Anlayış değişimine katkıda bulunmak..
Doğanın efendisi değil doğanın bir parçası olduğumuzu vurgulamak.. Katılımcı ve gönüllü olmanın önemine işaret etmek.. Kötüye gidişin yanı sıra kurumsal ve bireysel başarıları ilgi çekici yöntemlerle kamuoyuna duyurmak..

16 Farkındalık çok önemli..
Farkında olan kişi çevre eğitimine açık hale geliyor. Davranışlarını iyi yönde değiştiriyor Bireysel ve toplamsal gücünün farkına varıyor Sadece yakınmıyor, çözüm de üretiyor

17 Farkına varanların medyadan beklentileri: SESİMİZE KULAK VER MEDYA
Çevremiz daralıyor, duyarlılık artıyor.. Her iki süreç de çok hızlı.. Ama duyarlılığın daha hızlı artması gerekiyor.. İş işten geçiyor, çözüm seçenekleri azalıyor.. Artık yalnız çevreciler değil bir zamanlar bilgi vermekten kaçınan kamu görevlileri bile yakınıyor : “Nerde bu medya, olanı biteni görmüyor mu?”

18 Şimdi, katılımcılık ve eylem zamanı..
Medyanın konusu, hayat.. Hayatın devamlılığı tehlikede.. Olanı biteni medyadan takip ediyoruz.. Medya okuryazarlığı önemli.. Medya bu konuda da dürüst ve gerçekçi olmak; doğadan, bizden ve çocuklarımızdan yana olmak zorunda..

19 SONUÇ.. Farkında olan hatasını anlayandır..
İnsan çevreyi kirletmiş, bozmuş; kendini yenileme gücü olmayan çevreyi tüketmiştir. 35 yıl önce ‘Kalkınmanın sürdürülebilirliği’ni tartışırken şimdi ‘Yaşamın sürdürülebilirliği’ni tartışır hale geldik.. Doğa hükmedilecek, alt edilmesi gereken bir varlık değildir.. Doğal kaynaklarda gelecek kuşakların da hakkı vardır..

20 En yakın örnek: Kazdağları
Medya çevrecileri bu kez daha iyi ‘duydu’. Medyanın ilgisine çevreciler bile şaşırdı.. Önemli olan ‘takipçi’ olmak.. Doğayı önemsemeyenler çabalarına hiç ara vermiyor.. Kazdağları da gösterdi ki, Sözün bittiği yerdeyiz..

21 doğada olup bitene ilgisiz kalmayın sevgili dinleyiciler..”
Son söz yerine.. TRT Radyo 1’de her Cuma saat 14.00’te yayınlanan, 2008’de Cuma 12.05’te yayınlanacak olan Yeşil Bakış programının kapanış çağrısı “Sağlıcakla kalın, doğada olup bitene ilgisiz kalmayın sevgili dinleyiciler..”


"ÇEVRE SORUNLARI ve MEDYA" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları