Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Dürzilik/Tanım V/XI. Asrın başlarında Fatımî İsmaîlîliğinden ayrılarak teşekkül eden; ilk dailerinden Anuştekin ed-Dürzî (veya Derezî) nispetle adlandırılan.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "Dürzilik/Tanım V/XI. Asrın başlarında Fatımî İsmaîlîliğinden ayrılarak teşekkül eden; ilk dailerinden Anuştekin ed-Dürzî (veya Derezî) nispetle adlandırılan."— Sunum transkripti:

1 Dürzilik/Tanım V/XI. Asrın başlarında Fatımî İsmaîlîliğinden ayrılarak teşekkül eden; ilk dailerinden Anuştekin ed-Dürzî (veya Derezî) nispetle adlandırılan bir fırkadır. Fatımî halifelerinde el-Hakim bi Emrillah el-Mansur b. el-Aziz Billah ( / ) zamanında Hamza b. Ali tarafından 408/1017’de kurulmuştur. Dürzîler tenzil ve tevil devirlerinin bitip tevhid devrinin başladığını iddia ile, kendilerine muvahhidûn derler.

2 Doğuşu el-Hâkim’e yakın olmak isteyen Hamza b. Ali onun dengesiz davranışlarını ulûhiyetine işaret olarak yorumlayarak, öncelikle siyasî rakiplerini bertaraf etmiş ve kendisi vezir olmuş; daha sonra da 408/1017’de el-Hâkim’i Tanrı’nın yeryüzündeki tecellisi ve mazharı olarak ilan ederek fırkayı kurmuştur. Başlangıçta gizli sürdürülen davetler, hareketin diğer önemli dâîsi Anuştekin ed-Derezî’nin alenî faaliyetleriyle açığa çıkmış, ve fakat halkın galeyana gelmesine sebep olmuştur. Anuştekin’in öldürülmesi halkın galeyanını sona erdirmemiş ve kısa süre sonra el-Hâkim sık sık gezmeye gittiği ve inzivaya çekildiği Mukattam dağında yaptığı son yolculuğundan geri dönmemiştir. Yapılan aramalarda düğmeleri çözülmemiş şekilde hançerlenmiş kanlı gömleği bulunmuştur.

3 Tarihçesi Hâkim bi-Emrillah’ın 411/1021’de gaybetinden veya öldürülmesinden sonra yerine geçen oğlu Ali b. Hâkim tarafından Mısır’da yasaklanan ve takip altına alınan Dürzîler Lübnan’daki Vadiü’t-Teym’e sığınmışlardır. Fırkanın kurucusu Hamza b. Ali de bu tarihten sonra insanlara görünmemiştir. Hareket, aşağıda adları verilecek Dürzîlerin Hudûd olarak kabul ettiği kişiler tarafından sürdürülmüştür. Harekete ait son kutsal metinlerin 434/1042’de yazılması, kısa sürede oluşumunu tamamladığını göstermektedir. Dürzîler Lübnan ve Suriye coğrafyasında Tenûhîler, Ma’nîler, Şihâbîler Canbolatlar tarafından temsil edilerek, kapalı toplum yapısıyla günümüze kadar ulaşmıştır. Dürzîler, tarihî süreçte bölgedeki siyasî dengeler içinde farklı güçleri desteklemişlerdir.

4 Teşkilat yapısı Dürzîler dinî bakımdan Ukkâl ve Cuhhâl denilen iki sınıfa ayrılır. Ukkâl (Akıllılar) din adamları sınıfını teşkil eder. Bunlar halvethâne dedikleri manastır türü yerlerde inzivâî bir hayat yaşarlar, Dürzî Risâlelerini okumak ve şerh etmek ile uğraşırlar. Kendilerine mahsus bazı yasaklar vardır. Liderlerine Şeyhu’l-Akl denilir. Cuhhâl ise Dürzî halk sınıfını teşkil eder, bunlar dinî metinleri asıllarından okuyamadıkları için böyle adlandırılmışlardır. Bu ikili tasnife bağlı olarak Dürzîlerde dinî ve siyasî olmak üzere iki lider bulunur. Bugün Lübnan ve İsrail’deki dinî liderler vasiyetle iş başına gelmişlerdir. Lübnan’da Muhammed Ebû Şekra(1991)’nın yerine vasiyet ettiği Behcet Gays Şeyhu’l-Akl, Velid Canbolat ve Talal Arslan siyasî liderlerdir. İsrail’de Terif ailesinde devam eden ruhanî liderlik makamında, Şeyh Emin Terif(1993)’in vasiyyet ettiği Şeyh Muvaffak Terif bulunmaktadır. Suriye’de ise ruhanî liderlik el-Cerbu, el-Heccarî ve el-Hinnavî aşiretleri içinde devam etmekte, Suriye hükümeti ise seçilenleri onaylamaktadır.

5 İnançları Dürzîlerin inançları, birbirine bağlı olarak oluşturulan dört esasla açıklanır: el-Hakim b. Emrillah’ı Tanrı tanımak; Emri yani Hamza b. Ali’yi tanımak; İbrahim b. Muhammed, Muhammed b. Veli el-Kureşî, Selâme b. Abdilvehhab, el-Muktenâ Bahâuddin’i hudud olarak bilmek; Yedi madde halinde kabul edilen vesâyâya riayettir.

6 İnançları/Uluhiyyet Dürzîliğe göre bütün varlığın kaynağı bir Allah’tır. O, her şeyin varoluş sebebidir, asıl illettir. Akıllar O’nu idrak edemez; çünkü O, akılların yaratıcısıdır. Allah birdir; fakat hikmet, kudret, adalet gibi sıfatlar olmaksızın hakîm, azîz ve âdildir. Bütün eşyayı nurundan yaratmıştır, hepsi ona dönecektir. Bütün yüceliklere sahip olan Allah ile insanlar arasında, insan düşüncesinin ifade vasıtası olan kelimelerle konuşmak mümkün olmadığından dolayı, Allah muhtelif zuhur ve tecellilerle insanlara yaklaşmıştır. Bu tecellilerin ilki el-Aliyyü’l-A’lâ şeklindeki zuhurdur. Bu zuhuru bazı hicab dönemleriyle birlikte 70 devre takip etmiştir. el-Hakim’den önceki Fatımî halifelerinde de zuhur etmekle birlikte O, en son ve en mükemmel tecelli ve zuhurunu el-Hâkim bi-Emrillah’ın şahsında göstermiştir.

7 İnançları/Uluhiyyet Dürzîliğe göre, Tanrı, fizikî alem ile doğrudan temas kuramayacak kadar yüce ve münezzehtir. Kendisinden çıkan el-Aklu’l-Küllî yaratışın aletidir, Tanrı ile mahlukat arasında aracıdır. el-Aklu’l-Küllî en-Nefs’e buradan da maddeye uzanmaktadır. Tanrının iradesinin sonucu, emri vasıtasıyla nûrundan kaynaklanan el-Aklu’l-Küllî gururlandığı için gayr-ı iradî olarak İblis ortaya çıkmıştır. el-Aklu’l-Küllî tövbe edip affedilince, ona ortak olarak en-Nefsü’l-Küllî yaratılmıştır. Bütün hayat en-Nefsü’l-Küllî’den ortaya çıkmıştır. en-Nefs’in nurûndan iyiyi ve kötüyü seçmekte serbest olan Kelime, ondan Sâbık veya Cenâhu’l-Eymen, ondan Tâli veya Cenâhu’l-Yesar zuhur etmiştir. Sonuncusu, maddi alemi yaratmıştır. Bunlar Tanrının zuhur zamanlarında O’nunla birlikte farklı isimler altında zuhur etmişlerdir. Son zuhurda emr ve hudud olarak zuhur etmişlerdir.

8 İnançları/Kutsal Kişiler
Emr, Hamza b. Ali’dir ve el-Aklu’l-Küllî’nin zuhurudur.et-Tariku’l-Müstakîm, Kâimu’l-Hak, İmâmu’z-Zaman, en-Nebiyyu’l-Kerim, İlletu’l-İlel ve Hadi’l-Müstecib gibi isimlerle anılır. en-Nefs: zuhuru İbrahim b. Muhammed b. Hamid et-Temîmî el-Kelime: zuhuru Ebû Abdullah Muhammed b. Veli el-Kureşî es-Sâbık: zuhuru, Ebu’l-Hayr Selâme b. Abdulvehhab es-Sâmirî et-Tâlî: zuhuru Muktena Bahauddin Ebu’l-Hasan Ali b. Ahmed es-Semûkî Bunlar din ile ilgili vazifelerle görevli kimselerdir, hayatlarını inançlarına vakfederek, inzivaya çekilmişler, hiç evlenmemişlerdir. Dürzîlikte Tanrı ve onun yardımcılarının zuhuru gibi sınırlı sayıda yaratılan ruhların insan bedenlerinde dolaşarak kemale ereceğine ve Tanrıya kavuşacağına inanılır. Onlar bunu “tekammus” terimiyle ifade ederler. Bu inanışın tabî bir sonucu olarak onlar ahiret hayatını inkar edip, bu konudaki İslâmî esasları çeşitli bâtınî te’villerle yorumlarlar.

9 İnançları/Yedi Esas Dürzîlerde bağlanılması gerek yedi esas vardır:
1- Sıdku’l-lisan: doğru sözlülük 2- Hıfzu’l-ıhvan: din kardeşlerini korumak. 3- Terki ibadeti’l-adem ve’l-buhtan: var olmayana ve buhtana ibadetten vazgeçmek. 4- et-Teberri mine’l-ebâlis ve’t-tağut: İblislerden ve azgınlardan uzaklaşmak. 5- Tevhidi’l-hakim: el-Hâkim’i her zaman ve her devirde tek ilah olarak tanımak. 6- er-Rıdâ’an külli mâ yef’aluh: el-Hâkim’in hüküm ve fiillerine rıza göstermek. 7- Teslimü’n-nefs: Kolaylık ve zorlukta el-Hâkim’in hükmüne boyun eğmek.


"Dürzilik/Tanım V/XI. Asrın başlarında Fatımî İsmaîlîliğinden ayrılarak teşekkül eden; ilk dailerinden Anuştekin ed-Dürzî (veya Derezî) nispetle adlandırılan." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları