Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Marksistlerin ve siyasal soldaki daha başkalarının kapitalizm üstüne epey yazdıklarını, ancak, yazılan kitaplardan çoğunun iki hatadan birine düşmekten.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "Marksistlerin ve siyasal soldaki daha başkalarının kapitalizm üstüne epey yazdıklarını, ancak, yazılan kitaplardan çoğunun iki hatadan birine düşmekten."— Sunum transkripti:

1

2 Marksistlerin ve siyasal soldaki daha başkalarının kapitalizm üstüne epey yazdıklarını, ancak, yazılan kitaplardan çoğunun iki hatadan birine düşmekten kurtulamadığını düşünüyorum. Bunlardan bir türü, kapitalizmin, özünde ne olduğu düşünülüyorsa bunun tanımlarından yola çıkılıp sonra çeşitli yer ve zamanlarda ne ölçüde gelişme gösterdiğinin araştırıldığı, temelde mantıksaltümdengelimsel çözümlemelerdir. Diğeri, kapitalist sistemin zaman içinde yakın bir noktadan itibaren geçirdiği varsayılan başlıca dönüşümler üzerinde yoğunlaşılması, daha önceki zaman noktalarının ise bütünüyle, şimdinin ampirik gerçekliği ele alınırken, mitolojileştirilmiş bir mihenk taşı olarak kullanılmasıdır.

3 Wallerstein'a göre kapitalizm, tüm tarihi ve somut benzersiz gerçekliği içinde, tarihsel bir sistem olarak görülmektedir. Bu nedenle özellikle bu eserde, bu gerçekliğin açıklanması, neyin durmadan değiştiğini ve neyin hiç değişmediğini net bir biçimde açıklamayı amaçlamaktadır.

4 Pek çokları gibi ben de bu gerçekliğin tümleşik bir bütün oldu­ğu inancındayım. Ne var ki bu görüş, savunucularının çoğu tarafından, başkalarında buldukları "ekonomizm"e, kültürel "idea-lizm"e ya da siyasal, "volontarist" etkenlerin fazla vurgulanıyor olmasına saldırı biçiminde öne sürülüyor. Bu türden eleştiriler neredeyse doğaları gereği geri teperek, saldırdıkları hatanın tersi olan hataya düşme eğiliminde oluyor. Ben bu nedenle genel tümleşik gerçekliği doğrudan doğruya sunarak, bu gerçekliğin ekonomik, siyasal ve kültürel-ideolojik alanlarda dile gelişini peş peşe ele almaya çalıştım.

5 1. Her Şeyin Metalaştırılması: Sermaye Üretimi
2. Birikim Politikaları: Kazanç İçin Mücadele 3. Afyon Olarak Hakikat: Akılcılık ve Akılcılaştırma 4. Sonuç: İlerleme ve Geçişler Üstüne

6 1. Her Şeyin Metalaştırılması: Sermaye Üretimi
Kapitalizm her şeyden önce tarihsel bir sistemdir. Sermaye kapitalizmde kilit nokta durumundadır ve birikmiş zenginlikten başka bir şey değildir. Ancak, tarihsel kapitalizm bağlamında söz konusu olan yalnızca, para biçiminde tüketim malları stoku, makineler ya da maddi şeyler üzerinde izin verilen hak talepleri değildir. Tarihsel kapitalizmde sermayenin yine geçmişte harcanan emeğin birikimlerinden tükenmemiş olanlarına göndermede bulunmaktadır.

7 1. Her Şeyin Metalaştırılması: Sermaye Üretimi
Tarihsel kapitalizm denen tarihsel toplumsal sistemin ayırt edici özelliği, sermayenin çok özel bir yolla kullanıma girmesidir. Bu kullanımda başlıca amaç ya da niyet, sermayenin kendini büyütmesidir. Sistemde, geçmiş birikimler yalnızca daha fazla sermaye biriktirmek için kullanıldığı ölçüde "sermaye"dir.

8 1. Her Şeyin Metalaştırılması: Sermaye Üretimi
Kapitalistin temel izleği sermaye olduğu için, toplumsal yaşamın tüm alanlarını metalaştırmaya çalışmış ve böylece üretim süreçleri karmaşık meta zincirleri halinde birbirine bağlanmıştır.

9 1. Her Şeyin Metalaştırılması: Sermaye Üretimi
Tarihsel kapitalizm, iktisadi amacın ya da sınırsız sermaye birikiminin tek hedef olduğu somut, zamanla sınırlı, mekânla sınırlı, tümleşik üretim etkinlikleri yeridir. Böylesi kurallara göre iş görenlerin, başkalarının da aynı kalıplara uymak ya da uymamanın sonuçlarına katlanmak zorunda bırakılmasının koşullarını yaratacak ölçüde etkide bulunabildikleri sistemdir.

10 1. Her Şeyin Metalaştırılması: Sermaye Üretimi
Yazara göre on beşinci yüzyıl sonlarında Avrupa'da filizlenen bu sistem, on dokuzuncu yüzyıl sonlarında tüm yerküresini kaplayacak şekilde mekan içinde de genişlemiştir ve bugün hala tüm yerküresini kaplamaktadır. Zaman-mekan sınırlarının alelacele çizilmesinin iki türde bir kuşku yarattığını ileri sürmektedir.

11 1. Her Şeyin Metalaştırılması: Sermaye Üretimi
Birinci tür kuşkular ampiriktir. Rusya on altıncı yüzyılda Avrupa dünya ekonomisinin içinde miydi, dışında mı? Osmanlı İmparatorluğu kapitalist dünya sisteminin bünyesine tam olarak ne zaman dahil oldu? Verili bir ülkenin verili bir iç bölgesini verili bir zamanda kapitalist dünya ekonomisiyle gerçekten "tümleşmiş" sayabilir miyiz? Bu sorular hem kendi içinde hem de yanıtlarını vermeye çalışırken tarihsel kapitalizm süreçlerine ilişkin çözümlemeleri daha bir netleştirmek zorunda kalmamız açısından önem taşımaktadır. İkinci tür kuşkular ise tümevarımcı sınıflandırmanın yararına ilişkindir. İşyerinde özgül bir toplumsal ilişki eksikliğinde kapitalizmin var olmadığını ileri süren bir kesim ortaya çıkar.

12 1. Her Şeyin Metalaştırılması: Sermaye Üretimi
İşgücünden yararlanarak sermaye birikimini üst düzeye çıkarmaya çalışan üreticiler, işgücünün “maliyeti ve bulanabilirliği” ile ilgilenirler. Tarihsel kapitalizmde yeni olan işbölümü ve emeğin değerlendirilmesi arasındaki bağlantıdır. Erişkin ücretli erkek "ekmek parası kazanan" olarak, erişkin ev işçisi kadın ise "ev kadını" olarak sınıflandırılır.

13 1. Her Şeyin Metalaştırılması: Sermaye Üretimi
Tarihsel kapitalizm, Wallerstein'e göre "doğal" bir sistem olmak şöyle dursun, açıkça saçma bir sistemdir. Toplumsal bir sistem olarak tarihsel kapitalizmin yaratılması ile üst tabakaların korktuğu eğilimin tersine çevrilmesi ve bu eğilimin yerine üst tabakaların çıkarlarına daha çok hizmet eden bir toplumsal bir sistemin kurulması amaçlanmıştır.

14 2. Birikim Politikaları: Kazanç İçin Mücadele
Modern kapitalizm tarihi boyunca siyasal alandaki başlıca unsurların ana hedefi devlet kontrolünü denetlemek, gerekirse ele geçirmektir. Devlet ise mal, para-sermaye ve işgücü hareketleri üzerinde resmi yargı hakkına sahiptir ve işgücünün daha da metalaştırılmasını sağlayacak yasamalarda bulunarak, işçilerin bir işten başkasına geçmesine ilişkin geleneksel kısıtlamaları kaldırmıştır.

15 2. Birikim Politikaları: Kazanç İçin Mücadele
Kapitalist sistem tüm sermaye biriktiricilerini birbirine karşı kışkırtır. Siyasal mücadele, kapitalist dünya ekonomisindeki yapıları ekonomik faktörlere otomatik olarak ayrıcalık sağlayacak şekilde işleyen bir dünya piyasasının kurulacağı biçime sokma mücadelesidir. Tarihsel kapitalizm işleyişi bir dünya ekonomisi içinde olmuş ancak bir dünya devleti içinde olamamıştır.

16 2. Birikim Politikaları: Kazanç İçin Mücadele
Sistem ciddi boyutlarda mal üretimi ama aynı zamanda elde edilenlerde büyük bir kutuplaşma getirmiştir. Kutuplaşma aynı zamanda mekansal olmuş ve dolayısıyla bazı alanlarda yok gibi görünmüştür. Sınırsız sermaye birikimi, tarihsel kapitalizmin kapsadığı zaman-mekan bütününde reel farkın aralıksız büyümesine yol açmıştır.

17 3. Afyon Olarak Hakikat: Akılcılık ve Akılcılaştırma
Tarihsel kapitalizmin en önemli özelliklerinden biri de toplulukların etnikleştirilmesidir. Etnik grup; coğrafi olarak yakın yerlerde yaşayan diğer gruplara göre belirli uğraşsal iktisadi rollerin verildiği, bir grup insandır. Bu iş gücü dağılımı da dış görünüş açısından etnik grubun ayırt edici “kültürü” ile simgelenir.

18 3. Afyon Olarak Hakikat: Akılcılık ve Akılcılaştırma
Dünya işçilerinin etnikleştirilmesi, dünya ekonomisinin işleyişi açısından üç sonuç doğurmuştur: İşçilerin yeniden üretilmesini sağlamıştır. İşçilerin kendi içlerindeki eğitme mekanizması sayesinde, uğraşsal görevlerdeki toplumsallaşma etnik olarak tanımlı haneler çerçevesinde gerçekleşmiştir. Etnikleştirme iktisadi rollerdeki kademelenmeyi katılaştırmış ve gelir dağılımı için geleneği meşrulaştırmıştır.

19 3. Afyon Olarak Hakikat: Akılcılık ve Akılcılaştırma
Bunun sonucunda kurumsal ırkçılık ortaya çıkmıştır. Tarihsel kapitalizmdeki ırkçılık, iktisadi yapı içindeki işçi kesimlerinin birbiriyle ilişki kurmasını kısaltmanın biçimidir. Ancak tarihsel kapitalizmin tek dayanağı ırkçılık değildir. Sınırsız sermaye birikiminin sağlanması için işçilerin belli kadrolar tarafından yönetilmesi de gerekir. Kadrolaşma için etkili olan ideoloji evrenselciliktir.

20 3. Afyon Olarak Hakikat: Akılcılık ve Akılcılaştırma
Kültürel ideal olarak hakikat, modern dünyanın tek ciddi afyonu işlevindedir. Kolektif eğilimimiz bize hakikati aramanın çıkar beklentilerinden uzak bir erdem olduğunu öğretmiştir, oysa gerçekte çıkara yönelik bir akılcılaşmadır. Kapitalizm bağlamında akılcılaşma için teknisyen, bilim adamı, eğitimci gibi bir tabakanın yaratılmasına ihtiyaç duyulmuştur.

21 4. Sonuç: İlerleme ve Geçişler Üstüne
Modern dünya ile ilişkili olan ilerleme fikri feodalizmden kapitalizme geçişe bütünüyle hak kazandırmıştır. Her şeyin metalaştırılmasına ilişkin tüm karşı görüşler, kapitalizmin getirileri zararlarının üstesinde algılanıyordu. Ancak tarihsel bir sistem olarak kapitalizmin yıktığı ya da dönüştürdüğü çeşitli tarihlesel sistemlere göre ilermeyi temsil ettiği doğru değildir.

22 4. Sonuç: İlerleme ve Geçişler Üstüne
Tarihsel kapitalizm, bugün cinsiyetçilik ve ırkçılık adını verdiğimiz ideolojik bir aşağılama çerçevesi geliştirmiştir. Cinsiyetçilik kısaca, kadınların yeniden kapitalist dünya ekonomisinde üretken olmayan emek alanına indirilmesidir.

23 4. Sonuç: İlerleme ve Geçişler Üstüne
Irkçılık ise; ezilen grupları sürüp atmak değil, sistemin içinde kalmalarını sağlamak amacıyla işçileri tarihsel sistem içinde tabakalaştırmaktır.

24 4. Sonuç: İlerleme ve Geçişler Üstüne
Tarihsel kapitalizmin son birkaç yüzyıldaki ilerici politikalarının önemli bir kısmı, dünya artık değerinin paylaşıcısı olan küçük grup içindeki dağılımında var olan eşitsizliğin durmadan azalması sonucunu doğurmuştur.


"Marksistlerin ve siyasal soldaki daha başkalarının kapitalizm üstüne epey yazdıklarını, ancak, yazılan kitaplardan çoğunun iki hatadan birine düşmekten." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları