Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Eğitim Bilimine Giriş Eğitim Açısından Toplumsal Değişme ve Yenileşme

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "Eğitim Bilimine Giriş Eğitim Açısından Toplumsal Değişme ve Yenileşme"— Sunum transkripti:

1 Eğitim Bilimine Giriş Eğitim Açısından Toplumsal Değişme ve Yenileşme
Yrd. Doç. Dr. Hüseyin SERÇE

2 Eğitim Açısından Toplumsal Değişme ve Yenileşme
Toplumsal Değişme ve Değişimi Sağlayan Unsurlar - Toplum; ortak inançları, değerleri, davranış ve tutumları olan, ortak bir kültürü paylaşan, ortak amaçlar etrafında toplanmış, etkileşim halinde olan bireylerden meydana gelmiş bir birliktelik, örgütlenmiş bir topluluktur. Toplumun, onu oluşturan birey ya da unsurların toplamından çok daha farklı bir bütün olduğu asla göz ardı edilmemelidir.

3 Toplumlar statik değil dinamik bir özellik sergiler
Toplumlar statik değil dinamik bir özellik sergiler. Her toplum dokusu, kendi içerisinde sürekli ve belirli oranlarda bir değişiklik, hareketlilik, yenilik yaşar. Günümüz toplum yapısında teknolojide özellikle haberleşme-iletişim ağında meydana gelen bu kadar yenilik ve gelişim söz konusuyken bu durum adeta kaçınılmazdır. Değişim, önceki durumdan ya da önceki davranıştan farklılaşmak demektir. Değişme, ister planlı olsun, ister plansız, herhangi bir sistemin, bir süreç veya ortamın belli bir durumdan, başka bir duruma dönüşmesidir. Değişme içerisinde ileriye doğru bir hareket olabileceği gibi geriye doğru bir hareketlenme de olabilir.

4 Toplumsal değişme, toplum içinde meydana gelen, toplumu ilgilendiren her türlü yeni durumdur. Bu süreçte, toplumun temel ilişki alanlarında, yaşam kalıplarında meydana gelen değişiklikler vurgulanmaktadır. Toplumsal değişme; toplum yapısının temel alanlarında aile, eğitim, kültür ve inançlar, ekonomi, siyaset gibi mevcut ilişkilerde meydana gelen farklılıklardır. Toplumsal değişim süreci engellenemez ve vazgeçilemez bir süreçtir. Değişim sürecinde farklılaşmalar gelişmiş ve gelişmekte olan toplumlara göre bazen çok hızlı, yavaş, kontrollü, kontrolsüz kendiliğinden meydana gelebilmektedir. Bu süreçte özellikle eğitimin kontrollü değişim açısından ciddi bir yeri ve önemi vardır.

5 Toplumsal Değişimde Etkili Unsurlar
Toplumlarda değişime yol açabilen hem kendi başına etkili hem de diğer faktörlerle etkileşim içinde olan birçok unsurdan söz etmek mümkündür. Değişimin yönü de, bu farklı unsurların toplumu nasıl ve ne derece etkilediğine göre farklılık göstermektedir. Başlıca unsurlar: 1. Eğitim 2. Bilim ve teknolojideki gelişmeler 3. Hızlı kentleşme, köyden kentlere göç 4. Demografik (nüfusla ilgili) etmenler 5. İnsan ihtiyaç ve beklentilerindeki yenilikler

6 6. Yönetim anlayış ve uygulamasındaki yenilikler
7. Yüksek öğretim (toplumların eğitim düzeylerinin yükselmesi) 8. Özel eğitimin gelişmesi (engellilere yönelik eğitim - yeniden yapılanma) 9. Toplumlar arası siyasi, ticari, turistik vb. ilişkilerdeki farklılık (insanların hayata bakış açılarındaki değişiklik, kültürel kabul ya da ret etme) 10. Savaşlar, reformlar, ihtilal ve inkılaplar

7 11. Coğrafi etmenler (bölge yapısı, iklim, yaşayış farklıkları)
12. Medya (yazılı, görsel ve sözel yayınlar - yayın organları) 13. Ekonomi (devletin ekonomik olarak güçlü ya da zayıf, gelişmiş ya da gelişmekte olması) 14. Din (din değişikliği toplum yaşantısını etkileyen çok önemli bir unsurdur. Örneğin, Türklerin Müslüman olduktan sonraki yaşamlarında, toplumsal kuramların yapı ve işleyişinde, devlet yönetim anlayışlarındaki değişmeler) 15. Modernleşme

8 Toplumsal Değişim ve Eğitim
Eğitim kurumu toplumsal değişim sürecinde hem etkileyen hem etkilenen ve hem de değişimleri yaşama aktarmak zorunda olan bir misyon yüklenmektedir. Eğitim kuramlarının kendilerini yenilemeleri ve öncelikle kendilerini değiştirerek, bu değişim ve yeniliğe hazırlamaları gerekmektedir. Eğitimin yeni bilgileri üretme ve yayma; toplumun birikimleri olan kültürel değerleri yeni kuşaklara aktarma, geliştirme ve yenileme; bireylere demokratik beceri ve tutum kazandırma; toplumun ihtiyaç duyduğu bilgi ve becerileri kazandırma; bireylerin hem kendi toplumlarına uyumu hem de dünyaya uyumunu sağlama ve kolaylaştırma görev ve sorumluluğu vardır.

9 Değişmeye uyum sağlayabilecek, değişmeyle beraber yenilenecek görev ve sorumluluklarında başarılı olacak bireyleri yetiştirmekte eğitimin sorumluluğudur. Günümüzde bireylerin eleştirel düşünme becerilerine sahip olarak yetiştirilmesi, araştıran, sorgulayan, yapıcı, yaratıcı, yenilikçi bireyler olarak yetiştirilmesi gerekmektedir. Bu süreçte etkin rol eğitim kurumlarına ve öğretmenlere düşmektedir.

10 Toplumsal Hareketlilik ve Etkili Unsurlar
Bazı önemli ve ilgili kavramlar: Toplumsal tabaka, toplumsal ve sosyo-ekonomik özellikleri, eğitim düzeyleri, makam, servet, güç, yaşam şekilleri vb. bakımlardan birbirine benzeyen veya yakın olan insanların oluşturduğu bütündür. Toplumu oluşturan bireylerin eğitim düzeyleri, yaşam biçimleri ve gelirlerine göre hiyerarşik olarak farklılaşmaları da toplumsal tabakalaşmayı meydana getirir. Toplumsal sınıf, toplumsal tabakalaşmanın bir başka formu, modern topluma özgü örneğidir. Toplumsal sınıflar eğitim düzeyleri, gelir düzeyleri, yaşam şartları, toplum içerisindeki saygınlıkları açılarından birbirlerine benzeyen ortak özellikler taşıyan bireylerden oluşurlar.

11 Statü, konum, mevki, toplumsal yapının en küçük birimidir
Statü, konum, mevki, toplumsal yapının en küçük birimidir. İnsanların toplum içindeki yeri, konumudur. Statüler iyi, kötü, yüksek, düşük, değerli, değersiz gibi nitelenmektedir. Bu nitelikler statünün saygınlığının göstergesidir. Statüler 1) verilmiş, edinilmiş statüler (yaşlı, kadın, erkek gibi), 2) kazanılmış statüler (öğretmen, doktor gibi) olarak ikiye ayrılır. Rol, statünün davranış boyutudur. Statüye sahip olunur fakat rol oynanır. Rol belirli bir statünün gerektirdiği görevleri yapma, ayrıcalıklarından ve haklarından yararlanma biçimidir. Her rolün gerektirdiği görev ve sorumluluklar vardır. Bireylerin rollerini doğru bir şekilde oynamaları saygınlıklarını artıracaktır. Prestij, bireylere işgal ettikleri statüleri içerisinde üstünlük sağlayan durumdur.

12 - Hareketlilik genel olarak bireylerin zamanda, fiziksel ortamda ve toplumsal yapılardaki her türlü devinimi ya da göçünü içerir. Fiziksel hareketlilik genelde göç olarak adlandırılırken toplumsal hareketlilik, birey ya da grubun toplumsal statüsünün değişimini içermektedir. - Toplumsal hareketlilik bireylerin ya da grupların sosyal yapı içerisindeki yerlerini, statülerini değiştirmesidir. Genel anlamıyla toplumdaki bireylerin toplumsal hiyerarşide bir statüden başka bir statüye geçmesidir. Bireyin gelir düzeyinin, grubunun, üyesi olduğu derneğin, işinin, yaşam biçiminin değişmesi toplumsal hareketlilik olarak nitelendirilebilir.

13 Bireyler toplumsal hayatta işgal ettikleri statüleri isteyerek ya da istemeden değiştirebilirler.
Toplumsal hareketliliği şu unsurlar etkiler: eğitim sürecindeki yeni yapılanmalar, ailenin değişen yapısı, teknolojideki değişim ve ilerleme, siyasal etmenler, kitle iletişim araçlarının önlenemez etkisi, küreselleşme, bireylerden beklenen yeni nitelikler ve sorumluluklar, ortaya çıkan yeni meslek grupları, sanayileşme, modernleşme, yaşam anlayışındaki değişen beklentiler ve sorumluluklar, iç - dış göçler, meslek yapılarının gerektirdiği yeni nitelikler, değişen iş yaşam profili, demografik etmenler, ekonomik etmenler vb..

14 Eğitimin giderek yaygınlaşması, zorunlu eğitim sürecinin uzatılması, bireylerde giderek artan eğitim görme isteği toplumsal hareketlilik üzerinde etkili olmaktadır. Eğitim süreci bireylere farklı beceri ve nitelikler kazandırmaktadır. Bu süreç bireylerin aynı zamanda yeni meslek gruplarına hazırlanmalarına ve toplum içinde hareketliliklerine neden olmaktadır. Cumhuriyet Türkiye’sinde eğitimin sağladığı hareketlilik daha net gözlemlenebilmektedir. Cumhuriyetin ilk yıllarında okur-yazarlığı askerde öğrenmiş bireyler öğretmen olabilmekte iken, bu statü bugün üniversite mezunu olmayı gerektirmektedir.

15 Toplumsal Hareketliğin Yönü
- Toplumsal hareketlilik yatay (aynı ya da benzer statüler arasında) ve dikey (farklı statüler arasında) olmak üzere iki biçimde gerçekleşmektedir. Yatay hareketlilik Hareketliliğin aynı ya da benzer statüler arasında olmasıyla meydana gelen hareketliliktir. Aynı toplumsal tabaka içinde yer alan statüler arasındaki geçişlerdir. En çok iç-dış göçler ve gelir düzeyleri açısından aynı olan meslekler arasındaki geçişlerde yaşanan bir hareketliliktir.

16 Örneğin, bir kamu kurumunda şube müdürü olan bir bireyin aynı kurum içinde başka bir birime veya başka bir kuruma şube müdürü olarak geçmesi. Yatay toplumsal hareketliliğin toplumsal değişimdeki en büyük yansıması gecekondu olgusudur. - Eğitim yatay hareketlilik sürecindeki bireylere kentsel yaşamın kurallarını, sorumluluklarını öğretmek ve bireylerin yeni yaşamlarına dolayısıyla yeni sorumluluklarına alışmalarına fırsat vermek zorundadır. Konuşurken seçilecek sözcüklerden, duruma ve zamana uygun giyinmeye kadar birçok yeni toplumsal kural ve sorumlulukların öğretimi eğitim kurumlarının yeni işlevleri olarak kendini gösterecektir.

17 Dikey hareketlilik Bireyin bir toplumsal tabakadan diğerine yükselmesi ya da düşmesi ile oluşur. Yaşanan dikey hareketlilik aşağıdan yukarı olabileceği gibi yukarıdan aşağıya da olabilir. Bireylerin yukarı doğru hareketlilikle geldikleri statülerini kaybetmelerine aşağıya doğru hareketlilik; yeni statüler kazanmalarına ve sınıf atlamalarına neden olan hareketliğe yukarı doğru hareketlilik denilmektedir. Örneğin; Bir şirketteki memurun zamanla aynı veya farklı bir kurumda müdür olması, bir öğretmenin profesör olması, bir konfeksiyon sahibinin iflas ederek terziliğe başlaması.

18 Mesleklerin gerektirdiği bilgi ve becerilerle donanmış bireyler toplum içinde dikey hareketlilik yaşayacaklardır. Buna ek olarak bireylerin doğuştan sahip olduğu bazı özel yetenekler, ailenin ve sosyal çevrenin hazır olarak sunduğu fırsatlar da bireyin dikey hareketlilik sürecindeki şansı olarak değerlendirilebilir. 1970’li yıllarda bir mesleğe girebilmek için lise mezunu olmak yeterli iken bu yıllardan sonra yükseköğretim mezunu insan olma gereksinimi doğmuştur. Bugün bunun dışında bitirilen bölümün türü ve niteliği, yabancı dil ve bilgisayar becerileri gibi özellikler de önem kazanmıştır. Alt sosyo-ekonomik düzeydeki ailelerin çocuklarına bu tür nitelikler kazandırılarak toplumda dikey hareketlilik sağlanmaktadır.

19 Toplumsal Değişim, Yenileşme, Eğitim ve Öğretmen
Yenileşme önceden planlanmış belirli bir değişmedir. Değişme kendiliğinden oluşabilir, yenileşme ise amaçlı ve planlıdır. Yenileşmenin yönü pozitifken, değişme negatif yönde de olabilir. Değişme eski sisteme dönüş şeklinde de görülebilir. Yenileşme, örgütün normal çalışma rutinin bir parçası olarak yeni düşünceler yaratma, onları uygulamaya koyma sürecidir. Bir şeyler yapmanın daha iyi bir yolu konusundaki sonuçlar olarak süreç yenileşmeleri, mal ya da hizmetlerin yaratılması sonucu ürün yenileşmeleri olarak ortaya çıkar. Yenilikler; kültürel, bilimsel ve teknolojik yenilikler ve insan ihtiyaçlarındaki farklılaşmalar olarak ifade edilebilir.

20 Toplumsal değişim ve yenileşme sürecinde eğitim anahtar bir rol üstlenmektedir. Bireylerin çağdaş bilgi ve becerilere sahip olması, ortaya çıkan yeni meslek gruplarının gerektirdiği beceri ve niteliklere sahip olabilmesi ve küreselleşme süreci ile başa çıkabilmesinde, eğitim ve öğretmenlerin çok önemli katkıları vardır. Eğitim süreci kendi içinde değişim ve yenileşme sürecini yaşarken; amaçlarını, öğretim ilke ve yöntemlerini, öğrenme ortamlarını, öğretim teknolojilerini, öğretmenlerini yenilemelidir. Toplumsal değişmeler sonucu oluşacak yenilikler ile başa çıkabilmenin yolu eğitim kurumlarının bunlara daha önceden hazırlıklı olmalarını gerektirmektedir. Eğitimin geleceğe yönelik yapılanması bu doğrultuda olmalıdır.

21 Öğretmenin birey ve toplum üzerinde yadsınamayacak bir katkısı vardır
Öğretmenin birey ve toplum üzerinde yadsınamayacak bir katkısı vardır. En temelde eğitimin toplumsal amaçlarını gerçekleştirmesindeki en unsur öğretmendir. Sağlıklı bir toplumsal değişim ve olumlu yenileşmeler ile güçlü bir eğitim sistemi ve nitelikli öğretmenler arasında paralel bir ilişki mevcuttur. Ancak 1950’li yıllardan buyana uygulanan öğretmen yetiştirme politikasına göz atıldığında sağlıklı bir süreç yaşanamadığı görülmektedir. İzlenen öğretmen yetiştirme politikalarında çeşitli belirsizliklerin olduğu, benzer belirsizliklerin eğitim sisteminin yapılanması içinde de görüldüğü dikkate değerdir.

22 Öğretmeler, öğrenciler ve toplum için örnek rol model kimliğine sahiptirler. Bu bağlamda öğretmenlerin liderlik davranış ve özeliklerine de sahip olması kaçınılmazdır. Türkiye’de Cumhuriyetten sonra yaşanan değişim sürecinde özellikle yeni alfabenin, yaşanılacak yeniliklere uyumun sağlanmasında öğretmenlerden aktif sorumluluklar beklenilmiştir. Öğretmenler toplumu aydınlatan ve aynı zamanda sergiledikleri örnek davranış modelleriyle yönlendirici olmaları beklenen kişiler olmuşlardır.

23 Teşekkürler Ders sunuları için:


"Eğitim Bilimine Giriş Eğitim Açısından Toplumsal Değişme ve Yenileşme" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları