Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

ÖRNEK: TRANSİSTÖRÜN KEŞFİ PORTLAND DEVLET ÜNİVERSİTESİ

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "ÖRNEK: TRANSİSTÖRÜN KEŞFİ PORTLAND DEVLET ÜNİVERSİTESİ"— Sunum transkripti:

1 ÖRNEK: TRANSİSTÖRÜN KEŞFİ PORTLAND DEVLET ÜNİVERSİTESİ
BİLİM YÖNETİMİ KONFERANS 7 ARAŞTIRMA ÖNERİLERİ NASIL YAZILIR VE DEĞERLENDİRİLİR-- TEKNOLOJİ ARAŞTIRMASI ÖRNEK: TRANSİSTÖRÜN KEŞFİ FREDERICK BETZ PORTLAND DEVLET ÜNİVERSİTESİ

2 2. Bir Araştırma Önerisi Nasıl Yazılır ve Değerlendirilir.
ARAŞTIRMA ÖNERİSİ, DOĞA YA DA DOĞANIN KULLANIMI HAKKINDA BİR SORUYU CEVAPLANDIRMAK İÇİN GELİŞTİRİLEN METODOLOJİK BİR PLANDIR. – DOĞAYA VE ONUN FAYDALARINA YÖNELİK BİR SORGULAMADIR. ARAŞTIRMA ÖNERİLERİNİN BİÇİMİ ARAŞTIRMA KONUSU LİTERATÜR YÖNTEM PROGRAM BÜTÇE

3 DOĞRUSAL YENİLİKÇİLİK SÜRECİ
BİLGİ-FAYDA DÖNÜŞÜMÜ DOĞRUSAL YENİLİKÇİLİK SÜRECİ ARAŞTIRMA DOĞANIN KEŞFİ VE ANLAŞILMASI MANİPÜLASYONUN BİLİMSEL FİZİBİLİTESİ BULUŞ – İŞLEVSEL MANİPÜLASYON TEKNİK FİZİBİLİTE PROTOTİPİ İŞLEVSEL UYGULAMA PROTOTİPİ İŞLENMİŞ ÜRÜN PROTOTİPİ MÜHENDİSLİK ÜRÜN TASARIMI ÜRETİM ÜRÜN TASARIMI ÜRETİM SÜRECİ GELİŞTİRME TAM ÖLÇEKTE ÜRETİM SİSTEMİ SERİ ÜRETİM ÜRÜN SATIŞI VE PAZARLAMASI ÜRETİM İYİLEŞTİRMESİ ÜRÜN İYİLEŞTİRMESİ KAMUSAL BİLGİ BİLİM TEMEL ARAŞTIRMA PATENTLİ TESCİLLİ BİLGİ UYGULAMALI ARAŞTIRMA TESCİLLİ BİLGİ TEKNOLOJİ VE MÜHENDİSLİK TEKNOLOJİ GELİŞTİRME TİCARİLEŞTİRME TİCARİ FAYDALANMA FAYDA

4 ÜRÜN GERÇEKLEŞTİRME SÜRECİ
ARAŞTIRMA FAYDA BİLİMSEL ARAŞTIRMA MÜHENDİSLİK ARAŞTIRMASI TEKNOLOJİ GELİŞTİRME TİCARİLEŞTİRME DOĞANIN KEŞFİ, ANLAŞILMASI VE MANİPÜLASYONU ANLAMINDA YENİ BİLGİ BELİRLENMİŞ İHTİYACA CEVAP OLMASI AMACIYLA DOĞANIN İŞLEVSEL MANİPÜLASYONU ANLAMINDA YENİ BİLGİ DOĞANIN İŞLEVSEL MANİPÜLASYONUNDA KRİTİK PARAMETRELERDE İYİLEŞTİRME VE PERFORMANSIN OPTİMİZE EDİLMESİ ANLAMINDA YENİ BİLGİ TASARIMDA TESCİLLİ YETENEK , ÜRÜN VE HİZMETLERİN ÜRETİMİ, DOĞANIN İŞLEVSEL MANİPÜLASYONUNUN KULLANIMI ANLAMINDA YENİ BİLGİ İŞLEVSEL PROTOTİP VE TASARIM STANDARTLARI MALİYET BİLİM İNSANLARI VE YÖNETİCİLER BİLİM İNSANLARI, MÜHENDİSLER VE YÖNETİCİLER BİLİM İNSANLARI, MÜHENDİSLER , PAZARLAMA PERSONELİ VE YÖNETİCİLER BİLİM İNSANLARI, MÜHENDİSLER, PAZARLAMA, ÜRETİM, FİNANS PERSONELİ VE YÖNETİCİLER ÜNİVERSİTE LABORATUVARI VE ENDÜSTRİYEL LABORATUVAR ÜNİVERSİTE LABORATUVARI ENDÜSTRİYEL LABORATUVAR ENDÜSTRİYEL BÖLÜM ZAMAN

5 ARAŞTIRMA SORGU ÇEŞİTLERİ
MESLEK YENİLİKÇİLİK BİLİM TEKNOLOJİ Keşif Darboğaz Teori Buluş MÜHENDİSLİK TİCARİLEŞTİRME Sistemler Standartlar Tasarım Süreçler DOĞA PAZAR

6 TÜBİTAK Kategorileri ile Karşılaştırma
(Prof. Dr. Omer Cebeci) ARAŞTIRMA SORGU ÇEŞİTLERİ MESLEK YENİLİKÇİLİK BİLİM TEKNOLOJİ Keşif Darboğaz Teorisi Buluş (Merak güdümlü (Teknoloji ve yenilikçilik akademik araştırmalar) güdümlü araştırmalar) MÜHENDİSLİK TİCARİLEŞTİRME Sistemler Standartlar Tasarım Süreçler (Müşteri güdümlü uygulamalı araştırma) DOĞA PAZAR

7 BİR TEKNOLOJİ DARBOĞAZI Germanyum Nokta-Dokunuşlu Transistörün Keşfi
ARAŞTIRMA SORGU ÇEŞİTLERİ BİLİM TEKNOLOJİ MÜHENDİSLİK TİCARİLEŞTİRME ÖRNEK: BİR TEKNOLOJİ DARBOĞAZI Germanyum Nokta-Dokunuşlu Transistörün Keşfi

8 GEÇMİŞ Elektronik, yirminci yüzyılın başlarında, önemli bir teknolojik bileşen olan elektron vakum tüpü sayesinde olanaklı kılınan, yeni teknolojiydi. Vakum tüpünün altında yatan bilim, 1800’lerde, fizikçilerin elektronların vakum içinde yol alabildiğini gördüklerinde keşfedilmiştir. Camdan bir tüp inşa edip iki ucuna metal plakalar yerleştirdiler, tüpün içerisindeki havayı boşaltıp iki tüp arasında gerilim uyguladılar ve tüpün içerisinde elektrik akımı oluştuğunu gördüler. Bu, tüpün negatif yüklü plakasından pozitif yüklü plakasına doğru hızlanarak kaynayan elektronlar akımıydı. Lee De Forest, negatif ve pozitif plakaların ortasına, dikey olarak küçük bir tel ızgara yerleştirdi ve ızgara ile negatif plaka arasındaki düşük bir gerilimin negatif ve pozitif plakalar arasındaki akımın büyüklüğü üzerinde büyük bir etkisi olduğunu buldu. Bu düşük ızgara gerilimi daha büyük olan plaka akımını kontrol etmekteydi. Elektron vakum tüpü, elektrik akımının akışını ve plakalar arasındaki yardımcı gerilim düşmesini kontrol eden bir çeşit “kontrol valfına” dönüşmekteydi.

9 BİLİM YÖNETİMİNE İLİŞKİN DERSLER
BULUŞUN KENDİSİ ÇOK NADİREN, FONLANMIŞ BİR ARAŞTIRMA ÖNERİSİNİN KONUSU OLABİLİR: -- ÇÜNKÜ, BULUŞ YARATICILIKTAN DOĞAN BİR ÇEŞİT SÜPRİZDİR; -- BİR MUCİT BÖYLESİ BİR SÜPRİZİ TASAVVUR EDEBİLİR -- ANCAK MUCİT, KENDİSİNE DESTEK SAĞLAYANLARI, BULUŞUN MÜMKÜN OLDUĞUNA NADİREN İKNA EDEBİLİR . -- ÇÜNKÜ, O ANDA BULUŞUN KENDİNDE MUCİDİN HİÇ BİR KAYITLI İZİ OLMAZ. DOLAYISIYLA, ARAŞTIRMADAN ÇIKAN PEK ÇOK BULUŞ, ÖNERİLEN BULUŞ DIŞINDA BAŞKA ARAŞTIRMA KONULARINDAN ORTAYA ÇIKMAKTADIR.

10 Yirminci yüzyılın başlarında AT&T, ABD’nin merkezi telefon şirketi haline geldi ve uzun-mesafe telefon görüşmeleri sağlaması gerekti. Bell Laboratuvarlarındaki mühendisler ve bilim insanları elektronik tüpe atıldılar ve telefon konuşmalarının yükseltilmesi için elektron vakum tüpünün seri üretimini geliştirdiler. Ancak, daha sonra bu sistemde bazı kısıtların olduğunu gördüler, çünkü elektron tüpleri elektron akışı sağlamak üzere negatif plakayı ısıtmak için çok fazla enerji harcıyorlardı. Ayrıca elektron tüpleri çok büyüktü, sağlam değildi, aşırı ısınmaya karşı çok duyarlıydı ve uzun süre dayanmıyordu. (çünkü içerdikleri gazlar er geç tüplerin içerisindeki tellerin paslanmasına sebep oluyordu). Dolayısıyla, 1935’e gelindiğinde Bell Laboratuvarlarındaki bazı bilim insanları, elektronik vakum tüplerini daha iyi bir alet ile değiştirmeyi düşünmekteydiler. Ama ne ile? Elektronik vakum tüpleri telefon ile iletişim sistemlerinde teknik dar boğaz durumuna gelmişti.

11 BİLİM YÖNETİMİNE İLİŞKİN DERSLER
TEKNİK DARBOĞAZLAR, TEKNOLOJİNİN UYGULAYICILARI TARAFINDAN TESPİT EDİLEBİLİR – ENDÜSTRİ MÜHENDİSLERİ YA DA ANCAK, BİR ARAŞTIRMA ÖNERİSİ OLARAK TEKNİK BİR DARBOĞAZIN NASIL AŞILACAĞI, ARAŞTIRMA VİZYONU GEREKTİREN ZORLU BİR İŞTİR. ARAŞTIRMA VİZYONU TEKNİK DARBOĞAZIN ÜSTESİNDEN GELMEK İÇİN BİR ARAŞTIRMA ÖNERİSİNİN METODOLOJİSİNİ SAĞLAR.

12 Doğa bir ipucu sunmaktaydı
Doğa bir ipucu sunmaktaydı. Yeni teknolojideki ilk buluşlardan biri de, germanyum kristallerinin radyo sinyallerini tespit etmek için kullanılabileceği idi. Dahası, silikon kristallerinin ışığı elektriğe dönüştürebildiği ve alternatif akımı doğrusal akıma çevirebildiğinin keşfedilmişti. Bu ilginç malzemelere “yarı-iletken” malzemeler adı verildi. Bell Laboratuarlarındaki bilim insanları bir araştırma programı kurdular, “katı-hal fiziği”. Bu ismin sebebi, fizik biliminde 1930'larda gerçekleşen yeni teorik ilerlemelerdi – kuantum mekaniği, katı maddelerin elektronik özellikleri hakkında yeni bir anlayış şekli sunmaktaydı. Araştırma, İkinci Dünya Savaşı sebebiyle kesintiye uğradı ve Bell Laboratuvarı bilim insanları ABD için radar araştırmalarına başladılar. Savaşın ardından katı-hal fiziği grubu, William Shockley önderliğinde yeniden kuruldu. John Bardeen ve Walter Brattain de grubun üyeleriydiler. Shockley’in grubu, germanyum kristalini kristalin büyümesi sırasında başka atomlar ile güçlendirerek, (başka atomlar ekleyerek), elektriğin eklenen atomlar tarafından getirilen ekstra elektronlar (negatif taşıyıcılar) (ya da eklenen atomlar tarafından getirilen elektronların eksikliği ile pozitif taşıyıcılar) tarafından iletildiğini öğrendi.

13 BİLİM YÖNETİMİNE DAİR DERSLER
BU ÖRNEKTE, BELL LABORATUVARLARINDAKİ ARAŞTIRMA YÖNETİCİLERİNİN HAYALİ BİR ARAŞTIRMA PROJESİ OLUŞTURMAK DEĞİL, BİR ARAŞTIRMA PROGRAMI KURMAKTI: -- ONLARIN ARAŞTIRMA HAYALLERİ TEK BİR PROJEDE ÇALIŞMAK DEĞİL BİR ALANI (YARI İLETKENLER) TANIMLAMAKTI. BİR ALAN DÂHİLİNDE ARAŞTIRMA YAPMAK, BİR PROJEDEN ÖTE BİR PROGRAM GEREKTİRİR, ÇÜNKÜ BİR SAHA KEŞFEDİLECEKTİR. ARAŞTIRMAYA YÖNELİK BİR PROGRAM, BİR ARAŞTIRMA SAHASIDIR, İNCELEME İÇİN İYİ BİR ALANDIR; BİR ARAŞTIRMA PROJESİ İSE, İLGİLİ ALAN İÇERİSİNDE BİR İNCELEME PLANIDIR.

14 Yarı-iletken malzemeler, iletken-olmayan veya “yalıtkan” olan malzemelerdir ve ortamdaki diğer atomlar bu malzemeleri iletken hale getirir. Örneğin; germanyumun ya da silikonun “güçlendirme” (kasıtlı olarak başka çeşit atomlar eklenmesi) yoluyla iletkenliklerinin çeşidi ve miktarı kontrol edilebilir – bu nedenle bunlara verilen isim “yarı-iletken” olmuştur. 1945 yazında Shockley, germanyum kristallerindeki akımın, akım yönüne dikey bir elektrik alanı uygulanarak kontrol edilebileceğini önerdi. Yarı-iletken malzemedeki akımın, başka bir çeşit “kontrol valfı” ile kontrol edilmeye çalışılması elektron vakum tüpü ile yapılan bir örnekti. Shockley’in bu yolun uygulanabilir olduğunu düşünmesindeki sebep, kontrol alanının elektron akışındaki beklenilen etkisini hesaplamak için yeni kuantum mekaniği teorisini kullanmış olmasıydı. Shockley’in hesaplamaları kontrol alanının etkisinin gerilim yükseltmesi sağlayabilecek kadar büyük olduğunu gösteriyordu. Gerilim yükseltmesi, germanyumdaki elektron akışının kontrol edilen alanın yükselme ve alçalmalarını takip etmesi anlamına gelmekteydi, böylece onun şeklini taklit ederek “amplifikasyon” sağlanmasıydı.

15 BİLİM YÖNETİMİNE İLİŞKİN DERSLER
TRANSİSTÖRÜN BULUNMASI ŞUNLARI GEREKTİRECEKTİR: BİR TASARIM FİKRİ (KONTROL VALFI) BİR TEKNOLOJİK SÜREÇ (GÜÇLENDİRME) BİR TEORİK MODEL (HESAPLAMALAR) BULUŞ, BASİT BİR DÜŞÜNCE DEĞİLDİR. AŞAĞIDAKİLERİ DE İÇİNDE BARINDIRAN, BİR ÇOK FİKİR İÇEREN KARMAŞIK BİR YAPIDIR: DOĞA, DOĞANIN ANLAŞILMASI, DOĞANIN MANİPÜLASYONU İÇİN TEKNİKLER, KONTROL SİSTEMİ FİKİRLERİ.

16 Shockley, bir uygulama yaptı ancak bu istediği gibi çalışmadı – gerilim yükselmesi gerçekleşmedi.
Shockley, Columbia Fizik Bölümü’nden yeni mezun olmuş olan Bardeen’den, hesaplamalarını kontrol etmesini istedi. Bardeen hesaplamaları kontrol etti ve kristalin yüzeyinde kapana kısılan elektronlar nedeniyle yükseltme etkisini hesaplayamadıklarını öne sürdü. Katı hal quantum mekaniğindeki en son gelişmeler bu gibi hesaplamaları olanaklı hale getirmişti. Bu bilim olmadan transistör teknolojisinin temellerinin atılması mümkün olmayabilirdi. Daha sonra Britain, yeni sistem üzerinde Bardeen’in açıklamasını onaylayan önceden şekillendirilmiş deneyler gerçekleştirdi. Böylece, sonunda doğru yoldaydılar. Sistemin yapısıyla oynamaları, başka yapılandırmalar denemeleri gerekiyordu. Bunlardan biri küçük bir yükseltme sağlayarak işe yaradı. Ve yeni bir temel teknoloji icat edildi!

17 BİLİM YÖNETİMİ İÇİN DERSLER
BİLİM YÖNETİMİNİN MÜCADELESİ YENİ BİR TEKNOLOJİ GELİŞTİRİLMEDEN ÖNCE BİLİM PROGRAMLARINA FON SAĞLAMAKTIR. BİLİM, HİÇ BİR ZAMAN POTANSİYEL TEKNOLOJİK YENİLİKLER TEMEL ALINARAK AÇIKLANAMAZ. BİLİM ANCAK, HER YERDE MEVCUT OLAN DEĞİŞMEZ DOĞANIN KEŞFEDİLMESİ TEMEL ALINARAK AÇIKLANABİLİR (AYNI ANDA HER YERDE HAZIR VE MEVCUT OLMA DURUMU). BU NEDENLE, BİLİM BİR GENEL GİDER KALEMİDİR – DİĞER BİR DEYİŞLE, DOĞAYA YATIRIM YAPMAKTIR. BİLİMİN FONLANMASI DOĞANIN DEĞİŞMEZ VE AYNI ANDA HER YERDE HAZIR VE MEVCUT OLMASIYLA AÇIKLANABİLİR. DOĞA DAİMA TOPLUMA FAYDALIDIR – HERHANGİ BİR ZAMANDA VE HERHANGİ BİR YERDE.

18 Böylece, yeni bir çeşit “elektronik valf” neredeyse icat edilmişti ancak yükseltme gerilimi çok küçüktü. Grup alternatif düzenlemeler icat etmeye devam etti – bunlardan birisi uyarılmış germanyumun yüzeyine birbirlerine yakın iki altın çubuk ve germanyumun tabanına bir elektrik bağlantısı yerleştirmekti. Tabana göreceli olarak bir altın çubuk pozitif gerilime sahipti (yayıcı olarak adlandırıldı) diğeri ise negatif gerilime sahipti (toplayıcı olarak adlandırıldı). Yayıcı ve taban arasında bir sinyal uyguladılar. Voila! Toplayıcı ve taban arasındaki gerilimde yükseltme gerçekleşmişti. Yayıcıdan germanyuma açılan delikler tabana değil de toplayıcıya gitmekteydi – bu ise pozitif akımın tabandan toplayıcıya doğru akmasını ekledi. Aslında bu gerilimin yükseltilmesiydi! Bu durum transistör olarak adlandırılan bu yeni alet sınıfının eski elektron tüpünün yapabildiği her şeyi yapabileceği anlamına geliyordu – ve çok daha düşük seviyede ısı olarak boşa harcanan güç ile!

19 BİLİM YÖNETİMİNE İLİŞKİN DERSLER
TEMEL BİR BULUŞUN ARDINDAN, TEKNOLOJİNİN GELİŞTİRİLMESİ İÇİN DAHA FAZLA ARAŞTIRMA&GELİŞTİRME UYGULANMASI GEREKMEKTEDİR. TEKNOLOJİDEKİ GELİŞMELER PLANLANABİLİRDİR VE ARAŞTIRMA ÖNERİLERİ İÇİN DEĞERLİDİR– TEKNOLOJİ SİSTEMLERİ ODAKLI ARAŞTIRMA (TEKNOLOJİ DARBOĞAZ ODAKLI ARAŞTIRMAYA KARŞI) ESKİ TEKNOLOJİYE KARŞI ÜSTÜN PERFORMANS AVANTAJI OLAN YENİ TEKNOLOJİ, DOĞAL OLARAK ESKİ TEKNOLOJİNİN YERİNİ ALACAKTIR “Bu durum transistör olarak adlandırılan bu yeni alet sınıfının eski elektron tüpünün yapabildiği her şeyi yapabileceği anlamına geliyordu – ve çok daha düşük seviyede ısı olarak boşa harcanan güç ile!” ÜSTÜN PERFORMANS AVANTAJLARI OLAN YENİ TEKNOLOJİLERDE, TEKNOLOJİ SİSTEMLERİ-ODAKLI ARAŞTIRMALARA FON SAĞLAMAK UYGUN OLACAKTIR.

20 AT&T, transistör için temel bir patent aldı ve kendi kullanımı için transistörler yaptı. AT&T diğer alanlarda kullanım için başkalarına lisans verdi. O dönemlerde AT&T, yasal olarak telefon sektörünün tekeliydi ve başka sektörlere girmesi engelleniyordu. 1956 yılında Shockley, Brattain ve Bardeen fizik dalında Nobel ödülüne layık görüldüler. Elektron vakum tüpü, elektroniğin ilk çağını başlatmıştı ve transistör ikinci çağın başlangıcını yaptı. Tüplerden transistörlere geçiş “teknoloji süreksizliği” kavramı için örnek olarak verilebilir.

21 BİLİM YÖNETİMİNE DAİR DERSLER
Bu araştırma örneğinde, elektron vakum tüpünün yerini alabilecek- ve böylece teknik bir darboğazın üstesinden gelinmesini sağlayacak- bir şeyin aranarak, yeni bir teknoloji buluşunun ortaya çıktığı görülmektedir. Bu tüpün yerini ne alabilir ? Bir teknolojik araştırma, bir araştırma programı olarak fonlanmıştır. Bu araştırma programının temeli, teknoloji ihtiyacına (teknik darboğaza) yönelik araştırma vizyonu ve teknoloji için yeni bir bilim temeline yönelik bilimsel vizyondur – yeni buluşlara fırsat tanıyabilecek bir bilimsel olayın (yarı-iletkenler) keşfedilmesidir. İYİ ARAŞTIRMA ÖNERİLERİ ,HEM İYİ BİR ARAŞTIRMA VİZYONU HEM DE İYİ BİR BİLİMSEL VİZYON GEREKTİRİR. BU İKİ ÇEŞİT ARAŞTIRMA VİZYONU, BİLİMSEL TEKNOLOJİ OLARAK MODERN ARAŞTIRMANIN TEMELİDİR.

22 BİLİM YÖNETİMİNE İLİŞKİN DERSLERİN ÖZETİ
BULUŞUN KENDİSİ , NADİREN, FONLANMIŞ BİR ÖNERİ İÇİN UYGUN BİR ARAŞTIRMA KONUSU OLABİLİR: -- ÇÜNKÜ, BULUŞ YARATICILIKTAN DOĞAN BİR ÇEŞİT SÜPRİZDİR. BİR MUCİT BÖYLE BİR SÜPRİZİ TASARLAYABİLİR, ANCAK KENDİSİNE FON SAĞLAYANLARI, BULUŞUN GERÇEKTEN MÜMKÜN OLDUĞUNA NADİREN İKNA EDEBİLİR. DOLAYISIYLA, ARAŞTIRMADAN ÇIKAN PEK ÇOK BULUŞ, ÖNERİLEN BİR BULUŞ DIŞINDA BAŞKA ARAŞTIRMA KONULARINDAN ORTAYA ÇIKMAKTADIR. TEKNİK DARBOĞAZLAR, TEKNOLOJİNİN UYGULAYICILARI (ENDÜSTRİ MÜHENDİSLERİ) TARAFINDAN BELİRLENEBİLİR. ANCAK, BİR ARAŞTIRMA ÖNERİSİ OLARAK TEKNİK BİR DARBOĞAZIN NASIL AŞILACAĞINI BULMAK ZORDUR VE ARAŞTIRMA SIRASINDA HAYAL GÜCÜ GEREKTİRİR. ARAŞTIRMA HAYAL GÜCÜ, TEKNİK DARBOĞAZIN ÜSTESİNDEN GELMEK İÇİN BİR ARAŞTIRMA ÖNERİSİNE METODOLOJİ SAĞLAR. ARAŞTIRMAYA YÖNELİK BİR PROGRAM, ARAŞTIRMA SAHASIDIR, ARAŞTIRMA İÇİN BİR ALANDIR; VE BİR ARAŞTIRMA PROJESİ İSE ALAN İÇERİSİNDEKİ ARAŞTIRMA PLANDIR. BULUŞ, BASİT BİR DÜŞÜNCE DEĞİLDİR. BULUŞ, PEK ÇOK FİKRİ İÇEREN KARMAŞIK BİR YAPIDADIR. BU FİKİRLER: DOĞA, DOĞANIN ANLAŞILMASI, DOĞANIN MANİPÜLASYONUNAYÖNELİK TEKNİKLER, KONTROLÜN SİSTEM FİKİRLERİ. BİLİMİN FONLANMASI DOĞANIN DEĞİŞMEZ VE AYNI ANDA HER YERDE HAZIR VE MEVCUT OLMASIYLA AÇIKLANABİLİR. . DOĞA DAİMA TOPLUMA FAYDALIDIR – HERHANGİ BİR ZAMANDA VE HERHANGİ BİR YERDE. ESKİ TEKNOLOJİYE KARŞI ÜSTÜN PERFORMANS AVANTAJI OLAN YENİ TEKNOLOJİ, DOĞAL OLARAK ESKİ TEKNOLOJİNİN YERİNİ ALACAKTIR VE ÜSTÜN PERFORMANS AVANTAJLARI OLAN YENİ TEKNOLOJİLERDE, TEKNOLOJİ SİSTEMLERİ-ODAKLI ARAŞTIRMALARA FON SAĞLAMAK UYGUN OLACAKTIR. İYİ ARAŞTIRMA ÖNERİLERİ HEM İYİ BİR ARAŞTIRMA VİZYONU HEM DE İYİ BİR BİLİMSEL VİZYON GEREKTİRİR. BU İKİ ÇEŞİT ARAŞTIRMA VİZYONU, BİLİMSEL TEKNOLOJİ OLARAK MODERN ARAŞTIRMANIN TEMELİDİR.

23 SONUÇ ARAŞTIRMA SORGU ÇEŞİTLERİ BİLİM TEKNOLOJİ MÜHENDİSLİK TİCARİLEŞTİRME TEKNOLOJİ ARAŞTIRMA ÖNERİLERİNDEKİ SORGULAMA DA ŞUNLARA ODAKLANMALIDIR: MEVCUT TEKNOLOJİLERDEKİ TEKNOLOJİK DARBOĞAZLAR ETRAFINDA ARAŞTIRMA, VEYA 2. TEKNOLOJİK SİSTEMDE İYİLEŞTİRME ÜZERİNE ARAŞTIRMA. YENİ TEKNOLOJİLERİN GELİŞTİRİLMESİ İÇİN (YENİ-NESİL TEKNOLOJİLER DE DAHİL OLMAK ÜZERE) ARAŞTIRMA, BİR ARAŞTIRMA PROJESİNDEN ZİYADE BİR ARAŞTIRMA PROGRAMI OLARAK ORGANİZE EDİLMELİDİR.


"ÖRNEK: TRANSİSTÖRÜN KEŞFİ PORTLAND DEVLET ÜNİVERSİTESİ" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları